Sabah olmuş, Özgü yanımda yoktu. İçeriden çizgi film ve konuşma sesleri geliyordu. Saate bakmak için telefona uzandım, telefonda onlarca bildirim ve cevapsız arama vardı. Saat daha 8:30’du. Kafamı yastığa gömüp, biraz daha uyuyayım dedim. Kapı açıldı, Özgü zıplayarak yatağa atladı.
Özgü : Günaydınnnnn aşkımmm
Ben : Günaydın, sevgilim, erken uyanmışsın
Özgü : Eren’le teyzemin sesini duydum sabah 7 gibi. Duş alıp hemen Eren’i mıncırmaya gittim. Hadi sen de kalk duş al, kahvaltı hazır sayılırım kuşum
Ben : Tamam bebeğim
Özgü’yü boynundan öpüp, kalkıp duşa girdim. Duştan çıkıp üstümü giyindikten sonra salona geçtim. Salonda Eren tek başına çizgi film izliyordu.
Ben : Oooo Spider Man en sevdiğim kahraman
Eren dönüp bana bakmış, hafif şaşırmış gülümsüyordu. Eskiden beri çocuklarla aram çok iyi olmuş, asla onlarla aguş guguş ağız yapmadan, normal büyük insanlarmış gibi konuşmuştum. Çocuklar büyüklerin onlara karşı samimi olup olmadıklarını çok iyi ayırt ederlerdi. Bu sebeple hep çok sevmişlerdi beni.
Eren : Sen de mi en seviyosun
Ben : Tabii canım. Memnun oldum genç, ben Erdem Abin
Eren : Özgü ablam söyledi, benim adım Eren
Merdivenlerden ayak sesi geliyordu. Gelen Pınar’dı. Kanlı, canlı ilk defa görüyordum Pınar’ı. İnce uzun boylu, kısacık saçlı, yaşına göre muhteşem bi fiziği olan, her halinden belli dominant bi kadındı.
Pınar : Tanıştınız mı beyler, Erdem’cim günaydın, hoş geldin. Kusura bakmayın, gece karşılayamadım sizi, uyumuyo bu sıpa. Düşüp kalmışız koltukta
Ben : Yok canım estağfurullah, siz kusura bakmayın o saatte rahatsızlık verdik. Memnun oldum, hoş bulduk.
Hafifçe sarılıp yanaktan öpüştük. İlginç bi aurası olan çok etkileyici bi kadındı. İş, aile, kişisel ilişkilerde tüm dizginleri eline alacak bi karakter olduğu çok belliydi. Aşağıdan Özgü seslendi.
Özgü : Aşkımmm, teyzoşş, Erennn hadi gelin artık, kahvaltı hazırrrr
Pınar : Geliyoruzzz Teyzemmm
Muhteşem bi sofra hazırlanmıştı. Kahvaltı klasik olarak birbirimizi tanıma soruları ve Özgü’nün beni teyzesine, teyzesini bana övücü sözleriyle geçmişti. Teyzesi 12 gibi hem kendisi hem de Eren için alışveriş yapmaya İstinye Park’a gideceğini, bizim de gelmemizi istedi. Biz de tabii diye cevap verdik. Kahvaltı sonrası, çay sigara için bi süre bahçede oturduk. Kızlar makyaj ve hazırlanmak için yukarıya çıkmış ben de artık telefondaki bildirimlere ve cevapsız çağrılara bakmaya karar verdim. Hepsi şirketten Karadağ için gelen mail, doküman ve yazışmalardı. Ahmet Abi 8 kere aramıştı. Hiçbirine cevap vermeden direkt Ahmet Abi’yi aradım.
Ahmet Abi : Hele şükür be Erdem, ölsek haberin olmayacak amk
Ben : Günaydın patron. Bismillah söverek başladın
Ahmet Abi : Evladım ay sonu Karadağ’a gidiyoruz, kesinleşti. Sana mail attım, onları düzeltip, toparlayıp bana yollasana. 4 gibi Cihan Bey’in ofise gitmem lazım. Söz Karadağ’da tüm masraflar benden, karılar dahil
Ben : Hahahhahaha tamam tamam müdür, hallederiz, sıkıntı yapma, kalbine inecek
Ahmet Abi tecrübeli, sahada çok iş bitirici bi mühendisti. Old school olduğu için, programlarda falan yavaş pek pratik değildi.
Ben : Abi ben kızlara durumu anlatayım, bi de laptop pc falan ayarlayıp, dönücem sana. Yengeme selamlar, bi gün gelip rakı içicez Özgü’yle. Hadi çok öpüyorum patron
Ahmet Abi : Eyvallah koçum benim. Aleyküm selam, her zaman gelin oğlum
Yukarı kızların yanına çıkıp durumu anlattım. Özgü ben de kalayım o zaman diyince, aşkım sen niye kalasın, hem siz gidip gelene kadar ben işlerimi hallederim, hem de siz kız kıza alışveriş yaparsınız ne güzel. Pınar’da salonda laptop olduğunu, onu kullanabileceğimi söyledi.
Kızlar çıkmış, ben mailime gelen dosyaları açmış,gerekli düzenlemeleri yapıp, Ahmet Abi’ye mail attıktan sonra, telefonla arayıp detayları anlatmıştım. Yaklaşık 2 saat geçmiş saat 3’e geliyordu. Özgü’yü arayıp işiniz daha çoksa ben de geleyim dedim. 4 gibi evde oluruz, gerek yok aşkım, sen dinlen 1-2 bira iç dedi.
1 bira alıp laptopun başına geçtim. İnternette vakit geçirirken Kotor’a bakmak için arama motoruna harfleri yazınca, önceden girilmiş sayfaların tamamlama seçeneği çıkmıştı. Pınar arama geçmişini temizlememişti. Geçmişe baktım, gizli kargo Sex Shop sitelerine defalarca girdiğini gördüm. Çok fazla porno sitesine de girmişti. Lezbiyen videoları aramıştı hep. Halinde, tavrında zaten çok sert bi dominantlık vardı. Lezbiyen ilgisine hiç şaşırmamıştım.
Laptopu kapatıp, Pınar’ın odasına gittim. Dolabını ve çekmeceleri karıştırmaya başladım. Çeşit, çeşit dildolar, sex toylar vardı. Gördüklerim beni aşırı tahrik etmişti. İç çamaşırlarının olduğu çekmeceleri buldum. Hepsi çok pahalı markalardan, muhteşem sexy iç çamaşırlarıydı. Kendimce 1-2 çift kombin yapıp, yatağının üzerine serdim. Komodinin üzerinde belli ki özel bi gün için gece kıyafetiyle çektirdiği bi fotoğraf vardı. Fotoğrafı yatağın üzerindeki iç çamaşırlarının ortasına koydum. Çok sexy bi iç çamaşırını da komple sikime dolayıp mastürbasyon yapmaya başladım. Lise yıllarındaki gibi muhteşem bi duyguydu. Çok fazla tahrik olmuş, boşalmaya yakın yatağa uzanıp fotoğrafını öperek boşaldım. Sikimdeki çamaşır spermlerle dolmuştu.
Hemen banyoya gidip belden aşağısını yıkadım. Elimdeki iç çamaşırını poşete koyup etrafta çöplük ne varsa içine koyup bağladım. 2-3 poşeti daha üst üste bağlayıp, çöpün içinde orta taraflara koyup, görünür olmasını engelledim. Hızlıca yukarıya çıkıp, yataktaki çamaşırları çekmecelere yerleştirdim. Fotoğrafı komidinin üstüne koyup, salona bira içmeye gidip televizyonu açtım. 5-10 dakika sonra kapı açıldı, bizimkiler gelmişti. Ucu ucuna kurtulmuştum. Artık Pınar’da radarıma ve hayatıma girmişti…