Taksiden inmiş eve gelmiştik. Küçük bi metal kapıdan 7-8 basamak inmiş ön bahçeden yürüyüp kapıya gelmiştik. Özgü elini kapının önündeki süs kuş kulübesine sokmuş, taa taaa diyerek anahtarı sallamıştı.
Ev ters dubleks tarzdaydı. Giriş kocaman bi salona açılıyordu. Salon sinema ve müzik odası tarzında muhteşem döşenmiş, envayi çeşit içkinin olduğu L şeklinde bir barı vardı. Salonun bitiminde soldan aşağıya ahşap merdivenle alt kata iniliyordu. Merdivenlerin başında sağ tarafta Pınar’ın içinde jakuzili ebeveyn banyosu olan devasa bir yatak odası vardı. Merdivenlerin sol tarafında derin bir koridor, 3 tane oda ve bir de banyo vardı. Merdivenlerden aşağıya inince komple camekan salon mutfak, sol tarafta banyo, banyonun hemen ilerisinde büyük bahçeye açılan bi kapı vardı. Kapıdan çıkınca uzun bi veranda, verandanın sağ tarafında kocaman bir koltuk ve armut yastıklar, ortada güzel ahşap bir masa, masanın diğer tarafında da yatak şeklinde büyük bir salıncak vardı. Verandanın bitimi 3 basamakla bahçeye iniyordu. Ortada çok hoş taşlardan oluşmuş sağa ve sola doğru yürüme yolu vardı. Bahçe çırılçıplak dolaşsanız bile kimse sizi göremeyeceği bi konumdaydı. Peyzajı, ağaçları, çiçekleri ve dizaynıyla gerçekten muhteşemdi. Özgü’nün dediğinden çok daha muazzam bi evdi.
İçeri girdik, televizyonun ışığı odayı aydınlatıyor, Pınar oğluyla birlikte koltukta uyuyordu. Biz içeri girince hafif doğruldu, dudaklarıyla Özgü’ye uzaktan öpücük atıp ağzıyla sessiz bi şekilde hoş geldiniz dedi. Özgü öpücükle ben de el sallayarak karşılık verdik. Özgü koridoru işaret ederek biz geçiyoruz şeklinde teyzesine el sallarken, teyzesi kafasıyla hayır hayır diyerek parmağıyla kendi odasını göstermişti. Özgü teyzesinde kalacağı zaman kendisine hazırladığı odaya gideceğimiz işaret etmiş, o odadaki yatak tek kişilik olduğu için teyzesi de kendi odasında uyumamızı söylemişti.
Odaya doğru Özgü parmaklarının üzerinde kikirdeyerek sallana sallana yürüyor, ben de çok ses çıkmasın diye elimle ağzını kapatıp sus işareti yaparak gülüyordum. İçeri girdik, ben kapıyı ses çıkmasın diye yavaşça kapatırken Özgü striptiz yapar tarzda dans ederek soyunuyordu. Aşırı tatlı ve seksiydi. Soyunmaya devam ederken aniden kucağıma alıp havaya kaldırdım.
Özgü : Aşkımmm, çok özledimmm
Ben : Güzel götünü yerim senin, ben de çok özledim bitanecik
Özgü : Ohhh aşkım her yerime sok güzel yarrağını, çok özledim beni sikmeni
Yumuşacık yatakta bacaklarının arasına girmiş, küçük amını yalayıp emmeye başlamıştım. Özgü ses çıkmasın diye bi elini ağzına sokmuş ısırıyor, diğer eliyle de saçımı çekip bacaklarının arasına doğru bastırıyordu.
Ayakları başının üstüne gelecek şekilde bacaklarını bastırıp katlamış , ayak bilekleri yastığa yapışacak şekilde iyice abanmıştım. Özgü’yü sertçe sikiyor, ses çıkmasın diye uğraşsak da inlemelere engel olamıyorduk. Özgü’nün ilk boşalmasından sonra güzelce domaltmış, muhteşem götüne yavaşça girmiştim. Özgü çığlık atmamak için başını sağa sola sallıyor ben de sabit durması için saçından çekerek sikmeye devam ediyordum. O arada bi çıtırtı gelmiş, aniden durmuştuk. Muhtemelen teyzesi tuvalete kalkmıştı. 5 dakika kadar beklemiş, sesleri takip ediyorduk. Teyzesi tuvaletten çıkıp salona geri dönmüş, en ufak bi çıt bile çıkmıyordu. Özgü beni sırtüstü yatırdı, bacaklarımın arasına geçti, sikimi ağzına alıp tekrar en sert haline getirdi. Boşalmaya yakın olduğumu anlayınca taşaklarımı emip, yalarken eliyle de sikimi hızlı hızlı hareket ettiriyordu. Saçlarından çekip kendi elimle son hamleyi yapıp yüzüne boşalmıştım. Yüzünde yine fingirik gülümseme, dudağına doğru inen spermleri diliyle yalayıp, son kez sikimi ağzıyla temizleyip yanıma uzandı.
Özgü : İyice rahatladın mı sevgilimmm
Ben : Hem de nasıl, küçük orospum benim
Özgü : Küçük orospun sırf bunun için yaşıyor
Gülümseyerek başını göğsüme yasladı, ben de bi elimle sırtını bi elimle de saçlarını okşayarak uykuya daldık…