Eve girdik. Esin hemen salonda koltuğa attı kendini.
Esin : Erdem kahve mahve bi şey yapsana kafam çatlıyor resmen.
Özgü : Valla ben de çok içtim, resmen zonkluyo başım.
Şimdi ayıltırım ben sizi dedim. 2 tane büyük bardağa 3’er kaşık kahve koydum, 1 litre kolayı da alıp yanlarına gittim. Hadi doğrulun yavaşca dedim. Ben bardaklarına kolayı doldurdukça onlarda hızlı hızlı içeceklerdi. Üni zamanında sürekli gittiğimiz bardaki barmen bi abi bize yapardı bunu. Resmen kafein patlaması oluyo, bir anda ağrı falan kalmıyordu. Onlar kolaları içerken ben de kendime bi tane bira açtım. Evin içinde asla sigara içmezdim, sigaraya balkona çıktım, hemen peşime Özgü geldi.
Özgü : Cidden çok iyi geldi, ağrı mağrı kalmadı resmen, teşekkür ederim
Ben : Ne demek matmazel, iyi ev sahibi olmak bunu gerektirir.
Esin : Aşkım bi sigara yaksana bana.
Özgü’nün gözler kocaman olmuştu Esin aşkım diyince. Biz Esin’le birbirimize bakıp kahkaha attık. Özgü’nün yüzü kızarmış, utanmıştı.
Esin : Canım sen iyi misin ? Biz birbirimizin her bokunu biliriz, aklının ucundan bile geçirme. Çocuk seni eve atmak için beni de davet etti, farkına varmadıysan yuh artık. Şu sigara bitsin ben senin odaya gider, yatar Erdem.
Özgü : Ya özür dilerim, ben hiç alışık değilim böyle şeylere, biliyosun zaten. Aptallığıma ver Esin dedi.
Klasik sarhoş kız muhabbeti birbirlerine sarıldılar sonra. Esin kalkar gibi oldu, şort falan istersen, odada dolapta 2. çekmecede şort t-shirt var biliyosun dedim. Tam piçlik yaparak boynuma sarılıp öptü tamam aşkım dedi. Esin gittikten sonra Özgü’nün elinden tuttum, salona geçtik. Aşırı tedirgin ve heyecanlıydı. Ben buzdolabından bi tane daha bira aldım, sen de ister misin diye sordum. Kafasını evet der gibi salladı. Biraları aldım, yanına oturdum. Saçlarını topuz şeklinde toplamıştı. Ellerimle boynunu okşayıp, topuzunu açtım. Bi elimle yüzünü okşarken, diğer elimle de sırtını okşayarak aşağıya doğru indim. Resmen zangır zangır titriyordu, fakat hiç baskı yapıp ne oluyo diye sormadım. Dudaklarını hafifçe öpmeye başladım. Ellerini nereye koyacağını şaşırmış, dona kalmıştı. Boynunu öperken gömleğinin üst düğmesini açtım, sütyeninin üst tarafından dolgun memeleri görünüyordu artık. Odaya geçelim istersen dedim, yine onaylar şekilde başını salladı. Elinden tuttum odaya doğru yürüdük. Titremekten neredeyse bayılacaktı. Yatağa oturttum, çoraplarını çıkarttım. Ayakları küçücük ve çok estetikti. Ayaklarını öptüm, hafifçe emdim. Yatağa uzandı, bacaklarını okşayarak beline doğru geldim. Gömleğinin alt düğmesini açıp, göbeğini yalamaya başladım. Kendinden geçmişti adeta. Elimle ince kemerini çözüp, yavaş yavaş pantolonunu çıkardım. Bacakları, baldırları muhteşem ötesiydi. Öperek okşayarak iç çamaşırına kadar geldim. Beyaz, küçücük çamaşırı sırılsıklam olmuş, daracık amı belirginleşmişti. İç çamaşırının üstünden amını öpmeye başladım. Dehşet bi şekilde boşalmıştı çok çabuk. Şaşkınlıkla yüzüne bakıyodum. İyi misin dedim, hıı hıı dedi sadece. Avcumu poposunun altına koyup, yavaşça iç çamaşırını çıkarttım. Tertemiz pembe amı sırılsıklamdı. Tamamen soyunup üzerine çıktım. Dudaklarını emip, sütyeninden memelerini okşuyordum. Sikimi de hafifçe amının üstünden göbeğine doğru kaydırıyordum. Çok kısık sesle, Erdem ben hiç yapmadım dedi. Şok olmuştum. Ciddi misin dedim, utanarak evet yaptı başını sallayarak. En istemediğim hatta nefret ettiğim olaya denk gelmiştim. Çocukluğumdan beri bir kızın sebebi olmak istememiştim. Kendi içimde öyle bi vicdan anlayışım vardı. Bakire birisiyle birlikte olursam ve onu bırakırsam pişmanlığı hep korkutmuştu beni. Sarıldım, kolumu boynunun altına koydum. O da başını göğsüme yasladı, o şekilde uyuduk.