GENÇ ADAMIN İLGİSİ Serisi - Toplam 7 bölüm +

GENÇ ADAMIN İLGİSİ 1

← Ana Sayfaya Dön ← Geri Dön
📌 KOMŞU

Dört-beş senedir her iki haftada bir çarşamba günü Ayşen ablalardayım. Evi siler süpürürüm. Arada bir Ayşen abla da bana destek olur, mesela büyük iş varsa, mesela perdeler falan yıkanacaksa. Bazen isterlerse yemek yaparım. Gerekirse yani… Yoksa Ayşen ablanın elinden de iş gelir. Eşi Kemali belki birkaç kere gördüm, yolda görsem tanımam. Kızları Nilüfer yurt dışında. Bayram tatillerinde falan geliyor, ben o günler çalışmadığımdan ona hiç rastlamadım.

Evin oğlu Önder’i ise iyi bilirim. Ayşen ablalara ilk kez temizliğe geldiğimde 18’inde bir gençti. Üniversiteyi kazanamamış, bütün seneyi sınava hazırlanarak geçiriyor, güya. Fakat aklı çükünde. Neler topladım odasından, bilseniz. Yatağın altına sokuşturulmuş, ekşi kokan boksör donları, çöpte tuvalet kağıtları, yapışmış hep. Hiç de bir şey demedim. Sonra bir gün odasında bastım bunu. Nereden bileyim, meğer evdeymiş. Bilemedim, odasına dalıverdim. Nasıl sıçradı yatakta, hızla çekti yorganı üzerine. Görmemişim gibi yaptım ama gördüm: bir elinde erkekliği, kafası mosmor, bir elinde cep telefonu, artık neye bakıyorduysa, gördüm nasıl sertçe sıvazlıyordu kendisini.

Yaşadığım şoku bir düşünün. Gerçekte, canlı canlı gördüğüm üçüncü penis onundu. İkincisi eşiminki. İlkini başka zaman anlatırım.

Onu yatakta yakaladım ya, sonrası hemen yaz tatiliydi. Bir süre bana dadandı bu. Eğer bir nedenle evdeyse o gün, ne zaman eğilip bir yatağın altını silsem, koltuğun altını süpürsem arkamda bitiverirdi. Kıçımı izliyordu biliyorum. Gri bir eşofmanım var temizliğe giydiğim. Beli lastikli eşofman, belimi incecik gösteriyor. E söylemesi ayıp, hem geniştir hem biçimlidir kalçalarım. O eşofmanla yere eğildiğimde popomun şekli olduğu gibi ortaya çıkıyor olmalı.

Eşim de bayılır kalçalarıma. Oradan biliyorum. İlk evlendiğimizde beni domaltmak için ne şaklabanlıklar yapardı! Sarılırdı bana arkadan, boynumu öperdi, kulağımın arkasını… Uzanıp öne memelerimi avuçlardı. Nasıl da isterdim onu, öyle! Fakat utanırdım, çekinirdim, tutar elinden yatağa götürürdüm.

Neyse… Diyeceğim o ki, biliyordum yani kalçalarımın ne kadar çekici olduğunu. O yüzden temizliğe geldiğimde Önder evdeyse dikkat ediyordum. Ama domalmadan iş yapılmaz ki! Bir keresinde yansımasını gördüm bunun. Ebeveyn odasında, yaz günü, kan ter içinde temizlik yapıyorum. Eğilmişim yatağın altını süpürüyorum. Dizlerim dirseklerim yerde, popom havaya dikilmiş. Elektrik süpürgesi de bağırıyor. Farkında değil aynadan onu görebildiğimden. Gözleri kıçımda, alt dudağını ısırıyor, bir eli de cebinde, habire kendini sıvazlıyor. Ben de az kötü değilim, oyalandım biraz, izin verdim artık ne hayaller kuruyorduysa. Neden sonra aynada göz göze geldik. Kıpkırmızı kesildi, hemen yok oluverdi. Fakat bu olay, bana olan alakasının bir nevi itirafı oldu. Belki de onu uzun uzun izlediğimi farketti de bunu bir davet mi sandı, kendince?

Yine aynı yaz, bir sefer de bana tuzak kurmuş bu. Açık bırakmış bilgisayarında, porno resimler, çıplak adamlar çıplak kadınlarla yuvarlanıyor. Anladım kasıtlı bıraktığını. Vallahi baktım ben de, başta yalnızca göz ucuyla.

Sonra merak ettim. Hiç de deneyimim yoktur ki böyle şeylerle! Oral seksle pek deneyimimiz yoktu. Anal seks mesela, hiç denememiştim. Eşimin istemediğinden değil: Ona kalsa yatak odamızda denemedik şey bırakmayacağız. Fakat biliyorum ki bir kere tamam desem, elimi versem, ömrümün sonuna kadar kolumu kaptıracağım.

Fakat Önder’in bana olan merakı, o yaz bende bir şeyleri uyandırmıştı.

En basiti, ilgisi hoşuma gidiyordu. Uzun zamandır bana böyle kur yapan kimse olmamıştı. Seks için, yalnızca seks için bana yanaşan kimseyle onküsür senedir karşılaşmamıştım. Evli insana zaten kimse dokunmaz bizim burada, muhafazakar bir ailedeysen evlenmeden önce de pek yaşamazsın öyle şeyler. Önder gibi genç bir adamın bana, vücuduma böyle ilgi uyması o yüzden bende farklı hisler uyandırıyordu, evliliğimin öncesinden kalma hisler: Hani yolda yanından geçen genç adamın kokusu içini hoplatır; hani garson oğlanın biçimli parmaklarına bakıp onlara dokunmak istersin, onlar sana dokunsun istersin, bacaklarına; hani otobüs durağında seni kesen oğlanın pantolonunun önüne çaktırmadan bakarsın, gergin mi görmek için… Hani sonra eve gidersin, ev halkının seni rahatsız etmeyeceğinden emin olup yorganın altına girersin, parmakların küloduna girer, klitine dokunsan orgazm olacakmış gibi, ihtirasla gergin…

Durup dururken aklıma geliyordu mesela, popomu izlerken kendisini sıvazlaması. Dönüşte otobüste bir sıcak bastı bana! Eve dönünce banyoya zor attım kendimi. Düşünmeden kendimi alamıyordum: Bir köşeye sıkıştırıp sarılsaydı bana? Ben de bir şey diyemeseydim. Elini popoma atıp beni sertçe kendisine doğru çekseydi. Bacaklarımın arasına yaslasaydı erkekliğini: Nasıl da sert, şortunun altında! Odasında onu bastığımdaki gibi, mor kafası. İki elinin kalçalarımı avuçladığını sanki hissedebiliyordum: Sıkıyor, hırsla, parmakları arasına giriyor. Bacaklarımı aralıyorum. İçime giriyor. Mor kafası… O kadar kuvvetle orgazm olmuştum ki, duşun dibinde yığılıp kalmıştım, bitmiş, bu kadar genç bir adamın hayalini kurmuş olduğum için utançtan da kıpkırmızı.

O yazın geri kalanı bir garipti. Eve dönünce Önder’i düşünmeden edemiyor, Ayşen ablalara gittiğimde de Önder’den kaçıyordum: Bazen utançtan, bazense ona dokunma isteği ağır bastığında kendime güvenemediğimden… Vukuatsız o yazı bitirdik, diye seviniyordum ki Önder’in evdeki son haftası, Eylül ayının bir çarşamba günü, olanlar oldu.

Banyodaydım. Lavaboya yaslanmış, aynayı siliyordum. Parmak uçlarıma kalkmışım, aynanın üstüne yetişmek için. Üzerimde gri bir tişört, altımda sarılı mavili çiçekli kırmızı basmadan, beli lastikli bir pantolon var. Girmiş bu içeri, duymamışım. Yanaşmış arkadan. Topuklarımın üzerine geri inince çarptım buna. O kadar dibime girmiş! Çarptığım gibi de kalçamda hissettim: Şortunun içinde kalkmış, taş gibi. Durduk öyle. Milim geri gitmiyor. Aynadan göz göze geldik. “Diş fırçamı alacağım,” dedi. Bir yandan da dokunduruyordu kendisini sol kalçama. Sağ kolunu belimin çevresinden attı, lavaboya tutundu. Sanki lavabodan güç alır gibi, iyice uzandı, güya fırçasını alacak. Yumuşak kalçama iyice bastırdı erkekliğini.

Hiç farketmemişim bu kadar uzun boylu olduğunu. Evin küçük oğlu ya, gözümde hep öyle. Meğer boyu beni geçmiş. Beni orada lavaboda sıkıştırdı. Yaptığı kabul edilebilir bir şey değildi hani, düpedüz taciz ediyordu beni. Çekilmedim. Hani yatağın altında domaldığımda izlemişti ya beni. Onun gibi… Orada bir an durduk. Erkekliğini popomun yanağına yaslamış, eli belimin çevresinde. Yüzlerimizin arasında bir karış. Havada öyle bir gerginlik: Benden bir ses, en küçük bir onay bekliyordu. Biraz daha ses vermesem utanç içinde kaçacaktı. Fakat vücudumu titreten arzuyu içimde zor tutuyordum. Kadınlığım tam lavabonun kenarına dokunuyordu. İçim gıcıklandı. Aynadan gözlerini buldum, popomu yavaşça kaydırıp erkekliğini kalçalarımın tam ortasına oturttum. Heyecanla ama hafif hafif ileri geri gelmeye başladı. Kafasını anüsüme sürtüyordu. Klitimi lavaboya hizalamak için parmaklarımın ucuna kalktım. Yüzünü boynuma gömdü. Nefes nefeseydi. İki elim lavaboyu tutuyordu, onun iki eli belimi kavramıştı. Bir dakika ya durduk ya durmadık. Eşofmanının içinde kasıla kasıla boşalmaya başladığını hissedince hemen kaçtım.

Bir dahaki sefer Ayşen ablalara gittiğimde taşınmıştı, üniversiteye gitmişti.

← Önceki Hikaye
ZORBA ARKADAŞIMIN DOMİNANT ANNESİ 12
Sonraki Hikaye →
GENÇ ADAMIN İLGİSİ 2
Yeni bir hikaye mi arıyorsun?

Yorum Yap

Yorumlar