Ara bölüm gibi düşünün, diğer partlara bir köprü olacak bu bölüm. Yeni karakterle katılacsk yoksa kısır bir döngünün içinde olabilir hikâye.
Akşam yemeğinde olmamak için türlü bahane uydurdum. Yüzleşmek hem istiyor hem de istemiyordum. Aksi bişey olabilirdi. Merak içimi kemirdi ama sonunda eve girmiştim. Işıklar kapalıydı. salona geçtim ışığı açtım ablam yoktu. Odasına doğru girip kafamı uzattım. Hafif hareket ettiğini gördüm. Eminim uyanıktı. Fırsat bu fırsat diyip konuşmaya başladım.
Ben- Bundan sonra beni yargılamayı bırakırsın artık, eskiden sırrımı biliyordun artık bilerek ve isteyerek dahil oldun. Şimdi düşün taşın kararını ver. Uyumadığını biliyorum. Sende benim gibisin. Kendine itiraf etmekten başlayabilirsin.
Sözlerimi söyleyip uyumaya gittim. Yine aramıza mesafe girmiş miydi yoksa artık tamamen farklı mi olacaktık bilmiyordum. Babam artık pazara çıkmaya başlamış, bende tarla ve hayvanlar ile iyiden iyiye çalışmaya devam ediyordum. Ablam asla konusunu açmadığı gibi, bir şey olmamış gibi eskisi gibi normal davranıyordu.
1-2 hafta geçmişti, dedemin köyüne gitmiştim. Ufak tefek işler vardı, ödenecek borçlar vardı. Beni kahveden gorenler yanlarina çağırdı ve sohbet etmek istediler. Çay kahve içerken asıl mevzuya geldiler. Artık bizim köyümüz, kıymete binmişti. Herkes ordan tarla almak istiyordu ama satılık tarla yoktu. Boşta tarla da yoktu. Bizim tarlalar baya büyüktu ve hayvancılık noktasında da işleri ilerletmistik. Devlet desteği için başvurmuştum. 200 büyük başın rahatca sığabileceği bir besane kurmak istiyordum. Eğer bunu başarır modern bir tesis inşa edersem, paraya para demezdik. Tabii bunlardan hiç bahsetmedim. Köylü dert yanıyor artık eskisi kadar verim alamadıklarını söylüyordu. Yıllarca zehirledikleri toprak artık onlara mahsul vermiyordu. Bazı aileler göç bile etmeyi düşünmeye başlamıştı. Bu genç halimle bana fikir danışmaları da hoşuma gitti. Bende bir hale çaresine bakacağımı, düşüneceğimi söyledim
Babam hazır şehirdeyken hibe başvurusu yapacaktı. Pazardan kazandıklarımizi ve kenevir den kazandiklarimizi bu işe koyacaktik. Annemin üstüne alacak daha fazla hibe almasını sağlayacaktı. Kahveden çıktım tam arabaya binicekken Serhat’ı gördüm, aklıma bir fikir gelmişti. Canımda sıkılıyordu. Yanima çağırdım. Saygılı bir şekilde yanima geldi. Ona özel birsey anlatacağımı, arabaya binmesini söyledim. Tereddüt etmeden arabay bindi.
Arabaya bindikten sonra biraz uzaklaştık, tenha bir yere götürdüm.
Ben- Ne boklar karıştırdığını biliyorum, Hilminin telefonunu kurcalarken herşeyi gördüm.
Serhat- Ne, ne oldu abi ne gördün.
Ben- Oğlum, bana ayak yapma. Herşeyi gördüm diyorum. Anlat lan anlat. Yoksa bak canını yakarım anlat.
Ben kimim götüno sikti, köyden birinin götüno sikiyor mu diye olta atmıştım. Kesin Hilmiye anlatacaktı.
Serhat- Abi valla kimseye söyleme nolur. Bak yemin ediyorum rezil oluruz.
Oluruz mu ? Ne oluruzu amk ?
Ben- Oluruz diyip durma anlat şimdi yoksa fena olacak bak.
Serhat- Abi, bu piç kanıma girdi ya. Yaparsın yaparsın diyip durdu.
Ne oluyordu amk, ne anlatıyordu bu döl.
Ben- Ver lan şu telefonu ibne ver.
Zorla da olsa aldım elime girdim bunlarin arasında ki konusmaya girdim. Bu ibne köyde gizlice gezip milletin evinin içine bakıyor, kim seks yapıyorsa izliyormuş. Hatta Hilmiyi yakaladığım gün aynısını beraber yapmışlar. Yetmemiş, Serhat kendi ailesini izlemiş. Hilmi ile beraber.
Ben- Oğlum bu hangi seviye sapıklık. Lan mal izlediniz daha üstüne ne diye konuştunuz. Yetmedi niye videosunu çektiniz. Sapık herifler sizi.
Hepsini kendi telefonuma aktardım
Serhat- Abi kurban olayım kimse bilmesin.
Ben- Elime düştünüz artık siktim sizi. İn arabadan.
Ulan ben taşak geçmek için çağırdım, ne skandallar ortaya çıkmıştı. Vay arkadaş. Bu köyün suyunda mi bişey var. Normal insan yok arkadaş.
Arabaya binip köye gittim. Beraber yemek yedik. Yemekten sonra Hilmi ile dışarı çıktık. Hilmiye de zarf atmak istedim, belki başka boklar vardı.
Ben- Hilmi Serhattan herşeyi öğrendim.
Hilmi- Ne öğrendin abi, yapma yakarsın çocuğu.
Ben- Nasıl oldu anlat sen.
Hilmi- Abi bu pic biliyon sapık. Beni de kandırdı milleti izledik.
Ben- oğlum adam kendi anasını bile izletmiş.
Hilmi- İzledik valla abi. Napayım o izletti.
Ben- Sen de söz vermişsin izleticem diye.
Hilmi- yalan söylüyor pic. Söz vermedim
Ben- Vay ibne bana bunu dememisti, seni zarfladim. Oğlum ananı niye izletiyon.
Hilmi- Abi o izletti ayıp olmasın diye.
Ben- Lan mal sence izletmen daha ayıp birşey değil mi ? Neyse Hilmi radarımdasın artık.
Daha sonra evine gönderdim. Olanları düşünürken telefonuma attığım videoları kontrol etmeye başladım. Ne var ne yok hepsini gönderdiğim için, detaylica bakamamıştım. Eve girdim ablam salonda oturmuş TV izliyordu. Ben de bir koseye geçip sesi kisdim ve kontrol etmeye başladım
Bir. Sürü porno atmışlardı birbirlerine ama geçen ki gorduklerimden farkı yoktu. Daha sonra asıl videoya geldik. Serhat ile beraber serhat’ın anasını izledikleri. Hakikaten uzun uzun camdan izlemişler, izlerlerken de yan yana 31 çekmişler. İçim tuhaf olmuştu. Sikim de kalkmıştı. Ablam benim telefona gömüldüğümü görünce merak etti sordu. Bende Serhat ile konuştuklarımı, Hilmi ile konuştuklarımı yaşadıklarımı söyledim. Ablam küçük dilini yutacaktı. Merak etti, telefonu çevirip gösterdim.
Ablam- Ohaa küçük Hilmiye bak sen. Ne sapık bunlar iki arkadaş. İyiden iyiye gariplikler olmaya başladı burada. Havasından mı suyundan mı anlamadım ki. Bu köye gelmeden önce hiç yoktu.
Ben- Ne alaka abla, içinde var insanların işte. Bu sapıklar daha durmaz ama söylüyorum. Bunlar bok yemekten vazgeçemez.
Ardından tekrar bu sefer ssleri okumaya başladım, bir de ne göreyim. Bu ibneler annelerinin külotlarını atmışlar birbirlerine. İyiden iyiye cuck olmuşlar haberimiz yok. Sohbetler vs hep bunun üstüne. Ablama da gösterince tekrardan şok olmuştu. Ablam yine benden seks hikâyesi tarzı veya video falan izlememizi bekliyordu ama ben bir anda konuyu kapattım ve uyuyacağımı söyledim. Artık benden bir hamle gelmeyeceğini bilmesini, artık istiyorsa eğer onun yapması gerektiğini anlamasını istiyordum.
Sabaha karşı babam eve girip uyandırdı. İnek doğum yaptığını söyledi. Hızlıca gidip buzağıyı çıkardık. Ama baya yormuştu beni. Eve gidip uyudum ama biraz fazla uyuşmuştum. Evde kimse yoktu. Hazır kimse yokken 31 çekeyim dedim. Aklıma Serhatların çektiği video geldi. Çıkardım sikimi çekmeye başladım. Dalmıştım izlemeye ama bir anda içeri Rümeysa ile Ablama girmiş, eger uyandiysam kahvaltı hazırlayacaklardı. Beni bir anda elimde sikimi görünce Rümeysa ufak bir çığlık attı ama ablamda tepki yoktu. Yalandan gözlerini kapatıp gittiler. Benim artık umrumda değildi. Üstümu giyinip yanlarına gittim. Bir daha habersiz girmemelerini söyledim. Rümeysa kıpkırmızı olmuştu. Ablam oralı bile değildi.
Akşam evde otururken babam gelmişti. Yemek falan yedik, eve gidecekken babam beni yanına çağırdı. Randevuyu doktordan aldığını yarın sabahtan annemle beraber gideceğini, 3-4 gün olmayacağını söyledi. Herkesi de bana emanet etmişti. Bende sevinmiştim. Babamın da keyfi yerindeydi. Sabah olmuş babamlar çoktan gitmişti. Artık 3-4 gün buranın muhtarı bendim.
Öğlene doğru hayvanların işi bitmişti. Birşeyler atıştırdım, hazır kimse yoktu, kenevir içebilirdim.Gitmeden tarlayı kontrol edeyim dedim,yarın bir gün jandarmalar gelir eksik birşey çıksın istemiyordum. Biraz yürüdüm, ilerde Rümeysa ile ablam oturmuş sohbet ediyorlardı. Onları görmüştüm, arkaları dönüktü. Sessizce yaklaştım. Korkutacaktım.
Rümeysa- Sen varken de yapıyo mu ? Hiç yakaladın mi sende ?
Ablam- Yok hiç yakalamadım, ilk defa oldu.
Rümeysa- Çok utandım ya.. Bir anda öyle görünce ne yapacağımı bilemedim.
Ablam- Neyse boşver sen takılma. Bişey yok gibi davran.
Rümeysa- Sevgilisi var mı Hasan abinin.
Ablam- Yok yok. Niye sordun ki ?
Rümeysa- Yakışıklı adam, köy yeri yaşı da geliyor. Vardır kesin biri. Köyden Naciye var ya. Ona aşıktı.
Ablam- Nusret amcanın kızı Naciye mi ?
Rümeysa- Hee o. Hala aşık bence. Onlar buraya gelince çok ağladı. Bugün gördüklerimiz gormeyi çok isterdi.
Ablam- Sende pek memnun kaldın bakiyom da. Utandım diyon da iki kelimeden 1i bu.
Rümeysa- Ay ne bileyim abla. Değişik bir şey yani. Merak ediyor insan.
Ablam- Sen de azmışsın iyice. Hasan o Hasan. Sikini gördün kendinden geçtin. Kendine gel
Rümeysa- Yok ya abla sende yanlış anladın beni.
Ablam- Bir daha duymak istemiyorum.
Ablam baya öfkelenmisti.
Rümeysa- İyi Hasan abinin turşusunu kurun.
Geri dönsem duyarlardı, bende mecbur korkuttum. Güldük baya. Ama birşey olmamış gibi davrandılar. Aksam olmuş yemek yemişdik halamlarla beraber. Babam aradı, arkadaşı aramış domuzlar gezdiğini söylemişti. Bende tüfeği alıp çıktım. Hilmiye de verdim o da kendi tarlasina gitti ama sorun vardı. Diğer babamın baktığı tarlaya gidecek erkek yoktu. Mecburen hızlı hızlı gezecektim.
Biraz gezdim, daha sonra Hilmiyi merak edip onun yanına da gittim. Pezevenk yatmış dalın altına, nerden kopardıysa yakmış keneviri dalmış telefona. Yanına gittim çektim tüfeği. Korkudan altına sıçacaktı.
Ben- Sikik. Domuzlar geziyor sen burda yatıyorsun. Ver lan telefonu.
Korka korka verdi.
Ben- siktir git tarlanı gez. Sabah alirsin telefonunu benden.
Onu birakip kendi tarlama gittim. Ama sürekli mesaj geliyordu. Aldım elime telefonu okumaya başladım. Yine serhat ibnesi ile konuşuyordu. Serhat Mürşide halamdan bahsederken Hilmi de serhat’ın anasından bahsediyordu. İki gavat fantezi kurdular. Bende Hilmi gibi yazmaya başladım. Serhat gaza gelip, çektiği yeni videoları attı. Tam gavattı bunlar ve artık onlara ders vermenin zamanı gelmişti.
Sabaha kadar gezdikten sonra eve gidip uyudum. Domuz falan çıkmamıştı. Daha sonra öğleden sonra uyandım, bir şeyler yedim. İlk işim Hilmi’yi aramak oldu. Ben uyurken telefonu almıştı. Yanıma geldi ama it gibi korkuyordu.
Ben- Sen neden boylesin Hilmi. Kendi ananı niye böyle şeylere alet ediyorsun. Şimdi sen ne yapayım, keseyim mi, döveyim mi yoksa anana mi söyleyeyim.
Hilmi- Abi valla söz bir daha yapmicam
Ben- Oğlum kandırma kendini, bu geçmez senden. Sen sapıksın. Herşeyi yine telefonuma aldım. Elimdesin Hilmi.
Hilmi- Abi napcan korkutma beni.
Ben- Şimdi sizinle anlaşma yapacağız eğer anlaşmaya uyarsaniz kimsenin hicbir şeyden haberi olmayacak, yok uymam derseniz de günah benden gider.
Hilmi- Ne anlaşması.
Ben- Şimdi Serhata de ki, ben Hasan abiyi ikna edeyim, ananı tavlasın siksin sonra da sikerken izleyelim.
Hilmi- Ne diyon abi sen dalga geçme benle.
Ben- Sus dinle . Şimdi sıra sana gelince. Anan dul, şimdi başka bir adamla evlenmesi kolay değil ayrıca kimse kabul etmez. Sende etmezsin. Ama ananın da ihtiyaçları var. Laf söz olacağına, ben de halamı tavlayayim. Evet garip geliyor, akrabayiz yanlos ama hem senin istediğin sapıklık olur hemde laf söz olmaz.
Hilmi- Sen beni deniyon. Şimdi bişey desem ağzıma siçarsin.
Ben- Yeminle diyorum. Yoksa sen iyice bu sapıklık ile yakalancan amk. Ya hapse gircen ya adın çıkacak, zaten başınızda baba yok. Mahvolcan. Ne diyorsun sen onu söyle.
Hilmi- Hala bence beni deniyorsun ama kabul.
Ben- Şimdi bundan ama Serhatin haberi olmasın. Serhat’a sadece onun anasını sikecegimi soyle. Bundan bahsetme. Benden de haber bekle. Şimdi git.
Baya umduğum gibi girmişti, benim ne kadar sapık olduğumdan haberi yoktu tabii ki. Bir kaç gün geçmis, Rümeysa arkadaşları ile buluşmak için köye gidecekti, ablamı da götürdü. Gitmeden önce ablama, eğer o çocuk bir daha gelirse yanına veya mesaj atarsa hemen bana söylemesini söyledim. Hoşuna gitti tamam dedi ama biliyordu halam ile yalnız kalacaktım ama umursamadı çünkü artık Hilmi vardı ve yalnız kalamazdık.
İkisi giti, akşam ben alacaktım onları. Hilmiyi yanıma çağırdım. Halamın yatak odasında ki perdeden bakmasını söyledim ama elindeki telefonu da aldım. İbne cekebilirdi. Şaşırmıştı. Halam evde beni bekliyordu. Hilminin olmadığını düşünüyordu. Rahattı.
İçeriye girdim, yatak odasına götürdüm. Şehvetli bir şekilde öpüşürken perdeyi araladım fark etmedi. Deliler gibi öpüştükten sonra, domalttim. Kafamı çevirdim ve Hilmi oradaydı. İbne sikini çıkarmıştı bile. Başladım sikmeye, Hilmi zevkten dört köşeydi. Farklı pozisyonlarda sikmiştim. Daha sonra da yüzüne boşaldım. Giyindik. Ben dışarı çıktım, 2 dakika sonra Hilmi yanıma geldi.
Hilmi- Hasan abi, 3 günde nasıl bu hale geldiniz ya. Oha.
Ben- Sen rahatına bak. Ben yaparım. Nasıl zevk aldın mı?
Hilmi- 2 kere boşaldım abi. Mükemmeldi.
Ben- Tamam şimdi al telefonunu. Bundan sonra da hep bizi yalnız bırakmaya bak. İlerde sana cok sürprizim olacak.
Akşam oldu ablamları almaya gittim. Hilmi de geldi. Dönerken Hilmi ile Rümeysa öne oturdu, biz de arkaya. Önden Rumeysanin bacaklarını görüyordum. Ablam yanımdaydı, o da çok güzeldi. Bir hinlik yapmak istedim. Elimdeki telefonun sesini kapattım. Serhattaki videoyu açtım ve izlemek için ablama verdim. Çaktırmadan izliyordu. Bana baktı şaşkındı. Kim olduklarını anlamıştı. Azmıştı, nasıl elde ettiğimi merak ediyordu. Ama izlemekten kendini alı koyamadı. Geceleri dönerken yollarda ışık olmadigi ve virajlı olduğu için yavaş gidiyorduk.
Kapının oraya doğru iyice yanaştım, sikimi okşamaya başladım. Ablamda bunu gördü. Bir yandan beni de izliyordu. Yine dayanamadı dudağını ısırdı. Kendini de çaktırmadan okşuyordu. Sonunda vardık. İkimiz de evimize gittik. Ablam bana baktı, ben ona baktım. Videoyu tekrar açtım ve TV’ye yansıttım. Ablam ile yan yana oturduk. Tek kelime etmiyorduk, izliyorduk.
Daha fazla dayanamadım sikimi çıkardım. Ablam dibimdeydi. Elimi uzattım, elini tuttum. Sikime yaklaştırdim. Hiç itiraz etmedi. Sikimi tuttu. Yanıyordu avucunun içi. Okşamaya başladı. Bende elimi uzattım. Pijamasının içine elimi attım. Sırılsıklamdı amı. Okşamaya başladık. Yine videonun önemi kalmamıştı. Yine birbirimize bakıyorduk. Asla başka birşey yapmadım sadece okşadık. İnliyordu ablam. Deliriyordu. Bende çok fenaydım.
Ablam daha fazla dayanamadı, inleyerek elime boşaldı. Bende onu öyle görünce eline boşaldım. Olduğumuz yerde kaldık. Birbirimize baktık ablam utançla karışık tebessüm etti. Bende tebessüm ettim. Daha sonra odasına gitti. İkimizde zincirlerimizi kırmıştık.