Birkaç saat sonra kapı çaldı, gelen Baran amca idi. Enes kapıyı açtı. İçeri geldiler. Babam: “Hoş geldiniz Baran Bey.” Baran amca: “Hoş bulduk Mehmet Bey.” Bu şekilde tanıştılar. Annem kahveleri getirdi, içeri mutfakta oturdu. Biz o ara Enes ile iyi arkadaş olduğumuzu, maşallah çok efendi çocuk yetiştirdiğini, ne iş yaptığını gibi sorularını da sordu, kaynaştılar bu şekilde.
Baran amca: “Ben kalkayım artık, tanıştığıma memnun oldum.” Babam: “Ben de Mehmet Bey, görüşürüz gene.” Ondan sonra yatağa geçtik, biz Enes’le odadaydık, annemle babam benim odaya geçtiler. Enes: “Aq babanın gelmesi çok kötü oldu.” – “Aynen kanka, aq kafa şişirmeye başladı gene.” – “Neyse kanka, iyi geceler, fazla kalmaz zaten o.” – “İyi geceler kanka.”
Gece ben uyuyunca Enes uyuyamamış, sinirden. Gece annem su içmeye kalkınca mutfakta arkasından gitmiş. Annem: “Hişt, manyak, nabıyorsun?” Enes annemi direkt ellemeye çalışmış, “Azdım aq, nabimmm.” Annem: “Yapma sakın, duyarlar, rezil oluruz.” Enes: “Bir şey olmaz, orospum,” demiş, masanın üstüne dayayıp annemi amına sokarken ses çıkmaması için ağzını eliyle kapamış. Annem: “Zevke gelmiş tabi.” Enes: “Ohhhh orospu,” diyerek boşalmış (kısık seslerle). Annem: “Enes’in dudaklarını öpüp, ‘Delisin sen,’ demiş.” Enes: “Şu gavatı yolla, rahat sikelim seni artık.” Annem: “Gider bir iki güne, yakışıklım, hadi öptüm, çok güzeldi gene :)”
2 gün boyunca Baran amca eve gelmedi, gece gündüz Enes annemi sıkıştırmış. Sınav sonuçlarını bakmaya gittik, Enes sınavı kazanmıştı, ben ise bir soru ile kaçırmıştım, çok canım sıkkındı. Biraz yalnız kalmak istedim, dışarı gezdim, biraz deniz kenarında oturdum, biraz annem arıyordu, açmıyordum. Enes bu arada beni izlemiş, arkadan geldi. – “Takma kafana.” – “Ya o kadar çalıştım, nasıl kazanmadım?” – “Kanka, kendimden umudum yoktu, salladıklarım oldu, ben nasıl kazandım anlamadım, keşke sen kazandaydın.” – “Senin kazanmana çok sevindim ama kendi sonucumu görünce kaynar sular başımdan indi.” – “Off off kanka, keşke sen gitsen benim yerime.” – “Yok kanka, sen hak ettin.” – “İki bira alıp gelim, babamı da arayalım mı kanka?” – “Olur kanka.”
Enes bu arada annemi aramış, geç geleceğimizi söylemiş, gelince anlatırım, babamı idare etmesini söylemiş. Ardından babasını arayıp: – “Baba, haberler kötü.” – “Noldu?” – “Şu sınav sonucu vardı ya.” – “Eee?” – “Ali kazanamadı, bir soru ile kaçırdı, ben kazandım.” – “Hadi ya, kötü olmuş, şimdi Feride ile de rahat görüşemeyiz.” – “Aynen, morali çok bozuk çocuğun, biraz moral versen, sen de seviyor seni.” – “Tmm, neredesiniz, geliyorum, hemen konum at.” Enes konum atıp biralarla yanıma geldi. – “Buyur kanka.” – “Ver sigara versene.” Sigarayı içerken: – “Ben nabıcam ya, şimdi geleceğim, mahvoldu, annem aradı kaç kere, sen okulda işimiz var demişsin.” – “Aynen kanka, kafanı dağıt, bugün salladım bir şeyler.”
Ardından Baran amca geldi, oturdu. – “Ali, noldu ya, moralin bozukmuş.” – “Evet Baran amca, sınavı geçememişim.” – “Oğlum, dünyanın sonu mu bu, sanki kafana taktığın olaya bak.” – “Ya çok hevesliydim.” – “Canın daha karşına ne fırsatlar çıkacak.” – “Baran amca, ben babamdan kaçmak istiyorum çok, fırsatı kaçırdım, asıl annemi de kurtarmaktı aslında, senle iken çok mutlu, keşke hep beraber olsanız.” – “Ben anneni bırakmam.” – “Sınavı kazanamadığımı duyarsa babam okulu bitirtip direkt memlekete döndürür, belki de okuldan alır.” – “Yok canım, öyle şey mi olur, konuşurum ben babanla.” – “Uyuzun tekidir, o olmaz.” – “Söyleme şimdilik, sen çözücüm, ben merak etme, kazandım de istersen.” – “Elinde sonunda ortaya çıkacak.” – “Sen kazanmış gibi yap, en iyisi, tmm mı?” – “Tmm Baran amca.” – “Çocuklar, ikiniz de kazandınız, o şekilde söyleyeceksiniz, anlaşıldı mı?” Enes ile “Tmm” dedik. – “Ali, sen hele sakın pot kırma, annen ile mutluluğumuz gider, bildiğim çok istiyorsun birlikteliğimizi, annen için, tmm mı?” – “Tmm Baran amca.” – “Amca deme artık, baban sayılırım :)” – “:) Doğru, annemin erkeği oldun.” (Annem konusu açılınca nedense rahatlamıştım.) Biraz daha sohbet edip eve bıraktı bizi. – “İçeri girdiğimizde çok geç kaldınız, nerdesiniz?” diyerek söylendi. – “Baba, sınavı kazandık, ikimiz de.” – “Hadi ya, aferin aferin, ne olacak şimdi?” – “Baba, şimdi mülakat için okula gelecekler, hala kesin değil ama yüksek ihtimal alacaklar bizi.” – “İyi iyi, ilk adımı atmışsınız, gene ikiniz de geçersiniz artık.”
Kös kös bir süre oturup sonra içeri geçtiler annem ile babam. Babam: “Ben yarın gideyim, maşallah çocuklar uslu durmuş, çok sen kal şu sınav dönemlerine kadar, hiç olmazsa.” – “Olur, kalırım, çok ders çalışıyorlar evde.” – “İyi iyi, güzel, şımarmasınlar da.” Sabah kalktık, kahvaltımızı ederken. Babam: “Bugün şu telefondan bilet al bana.” Enes: “Mehmet amca, kalsaydınız keşke, iki güne gidiyorsun.” – “Tmm, kimliklerini verseniz, işleyim.” Babam: “Yok oğlum, tek bana kal, annen kalsın biraz daha sizle.” – “Tmm, saat başı var, kaça alayım?” – “Akşam üstü çıkarım.” – “Tmm baba, aldım.”
Biz Enes’le ders çalışmak için odaya geçtik. – “Şükür, gidiyor artık, geldi geleli evde sıkıcılık başladı, gördün mü?” Enes: “Evet ya, sorma kanka, adamda eğlence anlayışı hiç yok.” – “İşte anlıyorsun değil mi beni?” – “Evet, bir babana bir babama bakıyorum, annen neden babam ile birlikte, kesin cevabı burada.” – “Sorma işte, zehir etti hayatımızı.” – “Şu annene bence artık bildiğini, babamla görüşmesine destek verdiğini söylesene, biraz rahatlasınlar bence kanka.” – “Haklısın, konuşacağım.”
Babam annemle vedalaşıp Enes’in arabası ile otogara bıraktık, uğurlayıp döndük, Baran amca ile buluştuk, haberi verdik, sevindi. Enes: “Baba, Ali annesiyle konuşacakmış.” Baran amca: “Neyi?” – “Baran amca, birlikteliğinizi annemi anladığımı, desteklediğimi söyleyeceğim, içi rahat etsin, gizli gizli görüşmeyin bari.” Baran amca: “O da nereden çıktı?” – “Valla babam gelmese, hiç söylemezdim, onu gördükçe ne kadar sıkıcı hayatımız aklıma geldi.” Baran amca gülerek: “İyi iyi, söylemen daha faydalı ama benim sana söylediğimi söylemezsen iyi olur.” – “Yok, seni satmam.” – “Siz geç gelin, biraz da yanlış konuşayım ben annemle.”
Eve çıktık, annem yaz havasıydı, eski haline dönmüş gene. – “Hoş geldin oğluşum,” diyip ıslak bir öpücük kondurdu. – “Hoş bulduk annecim.” – “Enes yok mu?” – “Babasıyla buluştular, ufak bir işleri varmış, gelecekler.” – “Tmm cnm.” – “Annecim, bir kahve yap da içelim.” – “Olur oğluşum.” Kahveleri yaptı, birer sigara içtik. – “Annecim, babam geldi gitti, direkt eski sıkıcı hayatımız aklıma geldi, o yokken sen burada iken çok güzel bir hayat yaşıyoruz, sen benim için çok değerlisin, o herif senin hayatını zehir etti, biliyorum ben, senin mutlu olmanı çok istiyorum, onun için de her şeyi yaparım.” – “Sağ ol oğluşum, benim, sen mutlu ol da yeter.” – “Benim mutlu olmam senin mutlu güzel bir hayatına bağlı, Baran amcayı çok seviyorum, ben de onunla birlikte olmanı destekliyorum.” – “Annem şaşırarak: ‘Ne birlikteliği?’” – “Ellerinden tutarak: ‘Annecim, her halinizden belli, yakışıyorsunuz da, Baran amca varken sen çok mutlusun, keşke babam o olsa,’ keşke diye hayıflandım çok. Ben seni destekliyorum, aşkınızı yaşayın,” dedim gözlerinin içine bakarak. – “Annem sarıldı: ‘Oğlum, etkilendim çok Baran’dan.’” – “Biliyorum annecim, biliyorum,” sırtını okşayarak, “artık saklama bizden, Enes’te bende farkındayız zaten.” – “Tmm cnm, oğlum, muahhh.” – “Hadi annecim, erkeğini ara, haberini ver, rahatlasın, o da artık cici babam sayılır,” (gülerek). Annemin yüzünde şeytansı bir gülüş ile: “Tamam canım.”
Annem Baran amcaya telefon açıp: – “Aşkım.” – “Söyle canım.” – “Ali ilişkimizi bildiğini, bizi desteklediğini söyledi.” – “Ciddi misin, nereden öğrenmiş?” – “Hal hareketlerinizden belli diyor, artık saklamamıza gerek yok.” – “Bu çok güzel bir haber, geliyoruz birazdan.”
Baran amca Enes’le kapıdan girdi, gözleri parlıyordu, bildiğin annemle sarıldılar öncelikle. – “Ali’cim, nasılsın?” – “Sağ ol Baran amca, annem ile konuştum, ilişkinizi biliyoruz, Enes’le mutlu olmanızı istediğimiz, ilişkinizi desteklediğimi söyledim.” – “Hmmm canım benim, çok anlayışlısın.” Yan yana oturdular, biraz sohbetler ve aşk hakkında iltifatlar oldu karşılıklı. (Tabi temkinliler, sadece aşk sevgi var diye düşündüğümü düşünüyor annem, annemi ürkütmek istemiyor tabi Baran amca.) O gün sarmaş dolaş idiler. Akşam aynı odada takıldılar, gece kapıyı dinledik Enes ile, annemin inleme sesleri bizi kendimizden aldı. Enes: “Annen çok azgın la.” – “Aynen kanka, Baran amca iyi sikiyor.”
Sabah kahvaltıda Enes piçliğine anneme: – “Feride teyze, bakıyorum da çok mutlusun, değil mi Ali?” – “Aynen, Ali yeni gelin gibisin valla.” – “(Annemin yüzü kızardı) Evet gençler :)” Enes: “Feride teyze, utanma, Ali’de destekliyor ilişkinizi.” – “Evet annecim, sen mutluysan benim için hiçbir şey problem değil.” Baran amca kalktı. – “Bugün bir alışveriş yapalım, düzgünce, Feride, sana açık olman hoşuma gidiyor.” – “Tmm aşkım.” AVM’ye gittiler, akşam üstü geldiklerinde alışverişten geldiler. Baran amca: “Canım, üstünü değiştir de, böyle alıştır kendini artık.” Annem: “Tamam hayatım.” Annem üstüne kalçalarını zor kapatan bir gecelik giymişti, altında tanga, yüzü kızarmıştı, ben varım diye. Baran amca ıslık çalarak: “Süper olmuşsun tatlım,” dedi. “Ali, nasıl, çok güzel olmamış mı annem?” – “Annecim, çok yakışmış.” – “Annem biraz yumuşayarak: ‘Mmm, ben de çok beğendim.’”