Sınav saati gelmişti, sınava girdik, ikimiz de sınav bitti, eve gittik. Benim sınavım iyi geçmişti. “Enes, ne yaptın kanka?” dedim. “İdare eder, bakalım ne olacak, göreceğiz. 3 güne açıklanacaktı sınavlar.” Eve doğru yola çıktık. Annem mesaj atmış, “Baban geliyor” diye.
“Enes, babam geliyormuş.”
“Kötü oldu ya. Neyse, yapacak bir şey yok, suratını çekeceğiz gene, desene.”
“Maalesef kanki, ne güzeldik ya. Baran amcayı arasana.”
Enes, babasına önce mesaj attı, “Arayacağım, Ali duyuyor, tamam” cevabı gelince telefonla aradı.
“Baba, Ali’nin babası gelmiş.”
“Öyle oldu ya, çıktım ben de. Haberi alınca yoldaymış, geliyor. İyi ki haber verdi, yakalanırdık valla. İşlerim var zaten, onları hallederim.”
“Olsun, biraz hava değişikliği iyi olur ikinizin içinde.”
“Öyle, hadi görüşürüz.”
Akşam geldik, evde annemin suratı düşüktü.
“Oğlum, Baran amcandan bahsetme, yanlış anlar şimdi baban.”
“Yok anne, bahsedersem tüm neşemizi kaçırır. Şimdi sıkıcı hayat yeniden başlıyor, maalesef.”
“Öyle oğlum.”
“Ben yemek hazırlayayım, gelmeden burnumuzdan getirir sonra.”
Biz de yardım ettik, tabakları masaya koyduk, hazırdı. Kapı çaldı, gelen babam geldi.
“Hoş geldin baba.”
“Hoş bulduk oğlum.”
Enes: “Hoş geldin Mehmet amca.”
“Hoş bulduk Enes.”
İçeri geçtik.
Babam: “Eeee, ne yaptın Ali, bakalım okul nasıl?”
“İyi baba, sınava girdik bugün, işte o dediğim işle ilgili.”
“Nasıl geçti, bakalım kazanacak mısın?”
“Sorular bildiğimiz, çalıştığımız yerden çıktı. Kazanırsak sözlü mülakat var, olur. İnşallah.”
“İnşallah, çalıştıysanız kazanırsınız. Eee, Enes senin peki?”
“Ali ile beraber çalıştık, Mehmet amca, kazanırız.”
“Aferin oğlum, sana da iyi çalışın bakalım. Yaramazlık yapmadınız değil mi? Hiç anneni yolladım, göz kulak olsun diye.”
“Yok baba, derslerden zaman kalmıyor, hiç bir şeye. Arada işte annemi tarihi yerleri gezdirdik.”
“Haberim var, iyi oldu, sıcak yemeğiniz oluyor, hiç olmazsa.”
Enes: “Öyle, Mehmet amca, sıcak yemek pişmesi Feride teyze yokken pizza döner yiyorduk hep.”
Baba: “Feride teyzenin yemekleri hep yapar size Ailen ile tanışamadık, bir ara tanışalım babanla da.”
Enes: “Arayayım, tabii iştedir Mehmet amca. Bir dahaki ay geleceklerdi annemle bu tarafa, onlar da.”
Enes, babasına mesaj atıp Baran amca Enes’i aradı.
“Efendim oğlum.”
“Baba, Ali’nin babası Mehmet amca geldi, bir tanışamadık dedi. Konuşun, bir tanışın diye aradım, veriyorum.”
Telefonla bir 5 dakika konuştular. Tanışma safhasından sonra iş için İstanbul’da olduğunu, akşama bir kahve içmeye uğrayacağını söyledi Baran amca.
Babam: “Akşam Enes’in babası gelecekmiş kahve içmeye, hanım bir tanışırız.”
“Tamam,” dedi annem de.