Ertesi gün saat 08:30 gibi Enes’in seslenmesiyle uyandım.
“Kanka, sabah oldu, kalk.”
“Günaydın, kanka.”
Ağzında sigara ile Baran amca geldi. “Gençler, güzel bir alışveriş yapalım, bugün bir güzel gezdireyim sizi.”
“Oooo, bonkörsün baba.”
“La, sizden değerli mi? Dışarıda kahvaltı da ederiz, hadi hazırlanın.”
Annem saçlarını açmıştı, üstüne bluz ve dar bir tayt giymişti.
“Anne, bu ne hal?”
“Ne varmış halimde, oğlum?”
“Böyle giyinmezdin sen hiç.”
“Ne, yakışmamış mı?”
“Yoo, yakışmış da, ne bilim, senin tarzın değil.”
“Baban yok, oğluşumun yanında rahat olayım,” dedi.
“Tmm, annecim, mutluysan, nasıl istersen.”
“Tmm, oğluşum.”
Annemin taytı iri, dolgun kalçalarını iyice iri çıkarmıştı; sanki Baran amcaya kendini sergiliyordu. Sanki tayt giydiğini ilk defa görüyordum. Sorun etmedim, mutluysa benim için hiç sorun yoktu. Baran amca ile Enes de geldi, yola çıktık. Güzel bir restorana götürdü bizi. Salaş bir mekan, serpme köy kahvaltısı veriyordu, kalabalıktı.
Güzel bir kahvaltı ettik. Kahvaltı sonrası kahvelerimizi içtik, çok güzel geçiyordu. Enes ile biraz ortamı dolaşmaya çıktık.
Enes: “La, Feride teyze, ne olmuş öyle?”
“Nolmuş, kanka?”
“Görmüyor musun, giyimine?”
“Gördüm, sordum hatta, senin yanındayım, yakışmamış mı dedi.”
“Yakışmış ama, göt apaçık ortada, babam için giyiniyor, bence.”
“Öyle gözüküyor, dün rüyama girdi, öpüşmeleri.”
“La, dedim, boşa mı diyorum, süper olacak. Kadın mutlu ise laf düşmez kimseye.”
“Aynen.”
“Gel, izleyelim mi şunları?”
“Olur.”
Biraz uzaktan masaya baktık; Baran amca annemin yanına geçmiş, bir şeyler konuşuyorlardı. Baran amca kolunu annemin üstüne atmış, annem boynunu Baran amcaya yaslamıştı.
Enes: “Kanka, ne düşünüyorsun?”
“Annem Baran amca ile sevgili olmuş, cidden.”
“La, sana ne dedim, görüşüyorlar dedim ya.”
“Öyle de görünce değişik oluyor insan.”
“Haklısın, kanka ama haz verici görüntü, ama annem gene o benim.”
“Daha ileresini görsen.”
“Kaldıramam.”
“Annene kızar mısın?”
“Yok, anneme kızamam, hiçbir şekilde.”
“Kızma, zaten her zaman dediğin gibi, kadınlar gerçek erkeğini ister, o da babam oldu, la.”
“Evet, kanka, öyle gibi.”
Konuşmamız bitti ama izliyorduk hala. Enes ile annem ile Baran amca arada dudak dudağa kısa öpücükler veriyordu, birebirlerine gülüşüyorlardı.
“Bunlar gerçekten birbirine aşık,” demiştim içimden.
Enes: “Gel, dolaşalım, biraz sonra geçeriz.”
“Tamam,” diyip dolaştık biraz, etrafı yarım saate yakın döndük.
Geldiğimizde Baran amca eski yerine geçmiş, sohbet ediyorlardı. Gülerek oturduk.
Baran amca: “Naptınız, gençler?”
Enes: “Gezdik biraz, sağlam hatunlar vardı valla.”
Annem: “Gülerek, vay vayyy, iki yakışıklı canlar yakıyor burada, aferin gençler :)”
Normalde annem bu şekilde konuşmazdı, hiç şekilde şaşırmıştım. Annem gerçekten Baran amca ile çok değişmişti.
Baran amca: “Hadi kalkalım.”
Hesabı istedi, ödeyip çıktık, yola AVM’ye gittik. Baran amca önce Enes ile bana pantolon, gömlek, ayakkabı falan birkaç çeşit gerçekten pahalı şeyler aldı.
Baran amca: “Akşam bir sürprizim var size, güzel eğleneceğiz.”
Kimse sormazken ben sordum.
“Nereye gideceğiz, Baran amca?”
“Sürpriz alacağım, sürpriz.”
Annem bir bakış attı, merak etmiş, o da göz kırptı Baran amca anneme.
Baran amca: “Feride hanım, size de bir şeyler hediye etmek isterim.”
Annem: “Zahmet etmeyin, Baran bey.”
Baran amca: “Ne zahmeti, siz oğluma anne şefkati gösteriyorsunuz, size her şey değer, ne yapsam azdır :)”
Annem: “Ay, çok sağ olun, Baran da benim oğlum ama gerek yok, cidden.”
Baran amca: “İtiraz istemiyorum, Feride hanım.”
Annem: “Tabi, sizi kırmayayım o zaman.”
Bir kadın mağazasına gittik, bir elbise gösterdi Baran amca; elbise anneme göre değildi, besbelli.
Annem: “Bu çok açık olmaz.”
Baran amca: “Olur mu, çok yakışır, güzelliğinizi ortaya çıkarır, iyice değil mi? Alicim, annen çok güzel bir kadın, yakışmaz mı?”
Yani Baran amca, yakışır sanırım.
Baran amca: “Deneyelim, lütfen,” dedi.
Annem soyunma kabininde denedi. Utanarak, suratı kızarmış olarak çıktı.
Baran amca: “Ooo, süper, alıyoruz.”
Elbise siyah, dize kadar, göğüs dekolteli, seksi bir elbise idi.
Annem: “Sizi kırmayayım ama, giyemem ben bunu.”
Baran amca: “Bir şey olmaz, sizin gibi güzel bir kadına çok yakıştı, itiraz istemiyorum, değil mi çocuklar?”
Enes: “Üniversiteli fıstıklara döndün, Feride teyze :), değil mi Ali?”
Aynen kanka, hoşuna gittiyse al, bence de.
Annem: “Tamam, o zaman ne diyim, alalım o zaman.”
Baran amca: “Güzel, alıyoruz.”
Enes’in kulağına bir şeyler söyledi çaktırmadan.
Enes: “Kanka, gel, bir saatlere bakalım.”
Biz geçtik.
“Ne dedi kulağına? İç çamaşırı alacakmış, kanka.”
“Hmm, tmm.”
15 dakikaya döndük, eve vardık, yorulmuştuk.
Baran amca: “Gece 11 gibi çıkarız, güzel bir gece kulübüne gidip eğleneceğiz, iyi dinlenin.”
Saat 22:45 falandı, hazırlandık. Annem makyaj, saçları açık, aldığı elbise ile giymişti; altında tanga sütyeni yoktu, çok seksi görünüyordu.
“Anne, bu ne hal? Oha, abarttın sen de.”
“Alicim, hiç mi yakışmamış? Bak Baran amcana, ayıp olur.”
“Ayıp olur da, böyle dışarı mı çıkacaksın?”
“Aynada baktım kendime, sanki genç kız gibi gördüm. Eğlenmek benim de hakkım, değil mi?”
“Hakkın, annecim de, ne bileyim, babam duyarsa.”
“Sen söylemezsen nasıl duyacak? Sakın söyleme, keser beni.”
“Yok, söylemem de, tmm, neyse, sen mutlu hissediyorsan kendini, senin için gidelim bu şekilde, anne.”
“Sağ ol, canım oğlum,” diyerek sarıldı bana.
Gece kulübüne girmiştik, Baran amca tanınıyordu burada, selam vererek geçtiler. Birinin kulağına bir şeyler söyleyip lobi tarzı masaya geçtik. Sipariş için garson geldi.
Baran amca bir kokteyl, adı söyleyip gönderdi.
“Baran bey, ben içki kullanmam ki, meyve suyu söyleseydiniz.”
“Bu alkol değil, Feride hanım, meyve suyu, likör var.”
Geldi kokteyller, Baran amca da viski söylemiş kendine. İçtik, tadında alkol yoktu, gerçekten meyve suyu gibiydi ama çok güzeldi.
Annem: “Baran bey, çok güzelmiş, bir tane daha alayım.”
İkinci kokteyller geldi, içtik tabi, alkol varmış içinde, sonradan anladım. Dans müziği vardı, “Hadi gençler, eğlenelim.”
Pek anlamam ama dans ediyorduk, öyle kafam iyi olduğu için müziğin ritmine kaptırdım kendimi. Enes iki kız ileydi, bana işaret etti, onların tarafına geçerek onlarla dans ettik. O sırada yalnız bırakmıştık annemle Baran amcayı.