KÖYLÜ ANNEMİN MODERN HAYATA GEÇİŞİ Serisi - Toplam 10 bölüm +

KÖYLÜ ANNEMİN MODERN HAYATA GEÇİŞİ 7

← Ana Sayfaya Dön ← Geri Dön
📌 ENSEST

Bir gün Mehmet, kolunu Ali’nin omzuna atıp gülerek sordu:

Ali cevap vermedi. Gözünü yere dikti. Aslında cevap çok daha karmaşıktı.Bir gün Mehmet, kolunu Ali’nin omzuna atıp gülerek sordu:

— Oğlum doğru söyle, bu Nazlı abla seni mi seviyor yoksa sen mi ona bağlandın?

Ali cevap vermedi. Gözünü yere dikti. Aslında cevap çok daha karmaşıktı.

O gece Ali nöbetçi değildi. Yatağında gözlerini tavana dikmiş yatarken, zihnine bir anda annesi geldi.

Emine Yılmaz.

Başında yazmasıyla sabah tandıra yürüyen, akşam çocuklarını çağıran o kadın. Nazlı’nın ona yemek getirişi, göz teması, hatta sarılışı… hepsi bir şekilde annesini hatırlatıyordu.

İçinden geçen düşünceler artık daha ağırdı. Kendini hem erkek, hem çocuk hissediyordu. Ne tam büyümüş, ne çocukluğunu bırakabilmişti.

Ali, yine çarşı iznine çıkmıştı. Ayakları Nazlı Hanım’ın evine doğru giderken bu seferki duygusu farklıydı. Önceki haftalardaki heyecan, yerini tuhaf bir huzursuzluğa bırakmıştı. Bir yanıyla gitmek istiyor, bir yanıyla “Bu son olsun.” diyordu.

Kapı aralandı. Nazlı Hanım, her zamanki gibi şık ve bakımlıydı. Üzerinde hafif desenli, vücuduna oturan açık renkli bir ev elbisesi vardı. Yüzü taze, saçları toplanmış ama dağınık bir zarafetteydi.

— Hoş geldin Ali, dedi. Gözlerinin içi gülüyordu.

Ali hafifçe başını salladı:

— Hoş bulduk Nazlı Hanım.

Nazlı Hanım kolundan tuttu, içeri çekti.

— Gel bakalım, bizim delikanlı bu hafta çok suskun.

Evin içi serin, ama havadaki gerilim sıcaktı. Ali’nin gözleri kaçamak bakıyor, otururken bile sırtı dimdikti. Nazlı fark etmişti.

— Yorgun musun? Yoksa… bıktın mı benden?

Ali hemen karşılık verdi:

— Hayır, asla. Ama bu bizim… son hafta sonumuz olabilir. Terhis oluyorum.

Nazlı bir an sustu. Gülümsedi.

— Zaman ne çabuk geçti. Sen geldiğinde ürkek, gözünü kaçıran bir çocuktun. Şimdi karşımdaki… başka biri.

Ali gözlerini kaçırarak kısık sesle söyledi:

— O çocuk hâlâ içimde bir yerde duruyor.

Nazlı yaklaştı, elini Ali’nin yanağına koydu.

— Dursun. O tarafın seni insan yapan yanın. Ama ben seni bir erkek olarak sevdim. Bir kadının neye ihtiyaç duyduğunu anlayacak biri olarak…

Ali bir şey diyemedi. Nazlı onu öptü. Bu sefer, diğerlerinden farklıydı. Daha yumuşak, daha veda gibi…

Birlikte geçirdikleri birkaç saat boyunca önce yemek yediler, sonra aynı minderin üstünde uzandılar. Bu sefer dokunuşlar alelacele değil, sindire sindireydi. Sözler daha çok gözlerdeydi.

Nazlı Hanım o gün hiç acele etmedi. Ali’yi öyle bir okşadı ki, adeta bir kadının “tecrübeyi öğretme” görevinin ötesinde, duygusal bir bağ kurmak ister gibiydi.

Ali bu sefer daha sakindi. Artık neyi neden yaptığını biliyordu. Nazlı’ya baktığında aradığı “kadını” değil, geride bırakacağı bir dönemi görüyordu.

Ali üstünü giydi. Nazlı, kapıdan uğurlarken gülümsemedi. Yalnızca onun gözlerinin içine baktı.

— Kendine iyi bak, Ali. Gerçekten büyüdün.

Ali cevap veremedi. Başını eğdi. Son kez elini tuttu, sonra yürümeye başladı.

Yolda giderken içinden şöyle geçirdi:

← Önceki Hikaye
KÖYLÜ ANNEMİN MODERN HAYATA GEÇİŞİ 6
Sonraki Hikaye →
KÖYLÜ ANNEMİN MODERN HAYATA GEÇİŞİ 8
Yeni bir hikaye mi arıyorsun?

Yorum Yap

Yorumlar