Ertesi gün sınıfta Ahmet kendi arkadaşlarıyla konuşuyordu. Bana bakarak gülüyorlardı. Duyacak kadar yakınlaştım.

Ahmet: Oğlum annem kendine masör tuttu bunu, seans ayağına 3 akşamdır falan gelip masaj yapıyor annemin ayaklarına hahahaha.

İçlerinden biri beni de şaşırtacak bir şey dedi. “Kanka annenin ayağıyla uğraşıyor sürekli rahatsız olmuyor musun, içinizden beri benim anneme masaj yapsa çok rahatsız olurdum”.

Hay senin dedim içimden, uyandırma işte lavuğu geçsin dalgasını.

Ahmet: Ne var olum ayak masajında, anneme karşı yan gözle bir şeye kalkışacak götü yoktur zaten, neler yapacağımı bilir.

Alaycı tavrı ciddiye dönmüştü. Arkadaşının lafına çok bozulduğu belliydi. Belki de bu sayede artık masaj mevzusunu açmazdı. Ama olası bir tehlike vardı, kapımızı dinlemesi. Dün hiç umrunda olmamıştı ancak bir şeylerden işkillenirse bu durum değişebilirdi.

B: Beyler ne uzattınız, ilk seans aldığım gün belki 1 dakika masaj yapmışımdır kapatın artık şu mevzuyu lütfen.

O akşam evden çıkmak üzereyken bir şeyi unutmuştum. Bugün annemin doğum günüydü. Hassssssiktir dedim. Bugün dışarı çıkmam olanaksızdı. Bir yandan da Mehtap’ın yanına gitmezsem ne ceza vereceğini tahmin bile edemiyordum. O yüzden şansımı denemek için doğum gününü kutladıktan sonra giyinmeye başladım. Annem odama geldi.

Annem: Hayırdır bugün de gitmiyorsun herhalde deli doktoruna?

Yalan söyleyemezdim. Zaten nereye gittiğimin bi önemi yoktu. Önemli olan doğum gününde annemle birlikte olmamdı.

B: Aslında gidecektim anne, seans kaçırmamamın önemli olduğunu söyledi Mehtap Hanım.

A: Önemlidir tabii canım bir gün ayağına masaj yapılmazsa neler hisseder kadıncağız kim bilir.

B: Anne hala o mevzuda mısın?

A: Hiçbir yere gitmiyorsun. Gidersen konuşmam senle. Annenin doğum gününde gidip elin kadınına masaj yapacaksın öyle mi, evlat diye ne yetiştirdik.

Bu sözler cidden ağırıma gitmişti. Ayağına değilse de kim bilir neresine neler yaptıracaktı bugün bana. Anneme hak verdim. Özür dileyip gece boyu gönlünü almaya çalıştım.

Ertesi gün okul olaysız geçti. Gün boyu akşam Mehtap’ın yanına gidince dünün açıklamasını nasıl yapacağımı düşündüm. Annemin doğum gününden sebep gelmedim diye hoşgörülü davranacağını hiç sanmıyordum.

Okuldan sonra eve geldim henüz akşam olmadan kapı çaldı. Ve evet Mehtap gelmişti. Annem içeri davet edip sohbete başladıkları sırada ben de salona geldim.

M: Bakın bu mesele gerçekten önemli, seans aralığı hastadan hastaya değişiyor, oğlunuzun belli süreliğine her gün gelmesi çok önemliydi.

Annem: Mehtap hanım bizim de işimiz gücümüz olabiliyor her gün müsait olamıyoruz. O kadar önemli bir sorunu mu var oğlumun?

M: Evladım sen 2 dakika çıkar mısın annenle yalnız görüşmem gerek.

Neler olduğunu anlamadan söylediğini yaptım. Acaba ne anlatacaktı anneme, odama gider gibi yapıp kapıdan dinlemeye çalışsam da gerçekten kısık sesle söylediğinden hiçbir şey duymamıştım.

Sonunda annemin seslenmesiyle yanlarına döndüm.

A: Oğlum Mehtap hanımın ayakları ağrımış yine masaj yapar mısın?

Yüzüne baktığımda gayet ciddiydi, dalga geçer gibi bir hali yoktu. Hatta üzgün bile göründü. Şaka falan mı yapıyorlar diye düşünüyordum.

M: Gelsene evladım anneni duymadın mı?

Daha fazla düşünecek şey yoktu. Diz çöküp masaja başladım. Ne anlatıp da masaj mevzusu yüzünden Mehtap’a bu kadar sinirlenen annemi kendine masaj yapmama ikna etmişti. Aklım almıyordu.

Annemle yine normal sohbetlerine devam ederken daha da ilginç bir şey oldu, ayaklarını yüzüme koydu. Donup kalmıştım, en ufak bir tepki bile veremedim.

Göz ucuyla anneme baktığımda hiç umrunda gibi gözükmüyordu, normal sohbete devam ediyordu. Annemin telefonu çalıp konuşmak için içeri gittiğinde meraklı gözlerimi fark edip yakınlaşarak anlatmaya başladı;

M: Annene intihar etmeyi düşünen hastalarımdan biri olduğunu söyledim. O yüzden her gün görüşmeye gelmen çok önemliydi. Seni ilk seansta analiz ederek derinlerinde ayakla kurduğun bağı fark ettiğimi anlattım. Kısacası intihar etmeni önlemenin en iyi yollarından birinin seni ayakla mutlu etmek olduğuna anneni ikna ettim. Annenin de seni bu duruma teşvik edici davranışlarda bulunmasını tembihledim. İleride kendi de ayak masajı isterse şaşırma.

Pişkin pişkin gülüyordu. Gelmeyişimin intikamını böyle almıştı. Artık annem ayak fetişim olduğunu biliyordu ve daha da kötüsü beni intihara meyilli sanıyordu. Dışı melek içi şeytan bir kadındı. Şimdiye kadar sözlerinden çıkmadığım için bu yönünü görmemiştim. Sözünden çıkınca neler yapabileceğini göstermiş oldu.

M: Ha bu arada bugünlük seansını da iptal ediyorum. Tam iptal denemez aslında. Akşam bana gelmeyeceksin. Seansı senin odanda gerçekleştireceğiz.

O sırada annemin telefonla işi bitti. İçeride gördüğü manzaraya artık o da alışmıştı.

M: Biz yavaştan seansa geçelim o zaman

A: Tabi Mehtap hanım. Oğlum hadi odanıza geçir Mehtap hanımı.

Ayaklarını yüzümden çekti. Beraber odama geçtik. İçeride annem varken ne yapabileceğimiz konusunda hiçbir fikrim yoktu. Kapıyı kilitlememi söyledi. Annemin kapıyı dinlediğine yemin edebilirdim. Hiçbir şey söylemeden beni soymaya başladı. Tamamen çıplak kaldığımda kendisi de soyundu. Amını geçen gün şapur şapur yemiştim. Ama memelerini ilk defa görüyordum. Büyük sayılabilecek boyutlardaydı. Büyük oluşu dik durmasını engellemiyordu. Güzelliği karşısında büyülendim. Yatağıma oturdu.

M: Gel bakalım evladım.

Beni sırt üstü kucağına yatırdı.

M: Şşşşş anneciğin seni emzirecek.

Memesini eliyle ağzıma verdi. Kolumu boynuna dolattı. Bi yandan kendi kollarını da bana dolamıştı. Piş pişleyerek memesini emdiriyordu. İşler iyice ilginç hale gelmişti. Mehtap’ın da belli ki kendi garip fetişleri vardı. 19 yaşındaki azgın bir genci bebek gibi kucağına alıp emziriyordu. Kucağına yatıp bu muazzam kadın tarafından emzirilmenin hoşuma gitmediğini de söylemem. Bir süre sonra sol memesini ağzımdan çekip diğer memesini verdi. Sikim yine dimdik olmuştu.

M: Aaa ne kadar ayıp minik pipini annene mi kaldırıyosun.

Güldü ve sikime tükürdükten sonra kavradı. Bir kaç kere sıvazladıktan sonra bıraktı.

M: Annenin ihtiyaçları önce gelir. Kalk üstümden yatağa uzan.

Dediğini yaptım. Bu kez üstünde taytı yoktu. Çıplak götünü yüzüme koydu, eliyle göt yanaklarını iyice ayırarak göt deliğini ortaya çıkardı. Emretmesine gerek kalmadan yalamaya başladım. Dilimi hissedince kıkırdayarak biraz yükseldi. Sonra tekrardan göt deliği ağzıma denk gelecek şekilde oturdu. Çevresini iyice yaladıktan sonra;

M: Götümle ilgilendiğin yeter, çıktığın deliğe yumul bakalım

Biraz geriye doğru kayarak bu sefer de amını ağzım hizasına yerleştirdi. Yavaş başladığı sürtünmeler gittikçe hızlanıyordu. Bir süre sonra kendini kaybedip sike binen azgın kadınlar gibi hızlı hızlı ileri geri yapmaya başlamıştı. Sonra yavaşladı.

M: Annenin ağzı çok uzun zamandır boş kaldı. Minik pipin ne kadar doldurabilecek görelim.

Bunu demesiyle sikime doğru eğilip ağzına alması bir oldu. Rahatlıkla sikimi dibine kadar ağzına alıyordu. Bir yandan da diliyle sik kökümü yalıyordu. Taşaklarımı sik kökü kısmından kavrayarak gerdirdi. Öyle gerdirirken emmeye devam etti. Boşalacağım zaman haber vermemi istedi. Boşalacağımı belirtince sikimi komple ağzına aldı. Bir gram yerinden kıpırdamadan tüm spermlerimi doğrudan boğazına akıtmamı sağladı. Üstümden kalkarak;

M: Anneye öpücük ver bakalım

Elini saçlarıma dolayıp, şehvetle öpüşmeye başladı. Ağzından kendi döl kokumu alıyordum. Bu hoşuma bile gitmişti.

M: Bu kokuya alışsan iyi edersin

Derken göz kırptı. Toparlanmamız oldukça uzun sürdü. Bir süre gerçekten seans verir gibi konuştuktan sonra odadan çıktık. Annem salonda oturuyordu. Fazla bir şey demeden Mehtap’ı uğurladık. Mehtap gittikten sonra bana uzun uzun sarıldı. Ağlamaklı bir hali vardı. Bir şey demeden odasına döndü. Belli ki Mehtap anneme anlattığı yalanı bana söylememesi konusunda uyarmıştı.

✖