Yaşadığım olayların heyecanıyla eve döndüm. Bir yandan hala inanamıyordum. Mehtap Hanım içimde birikmiş submissive kişiliğimi ortaya çıkarmıştı.
Ayaklarıyla beni kullanıp küçük penisimle alay etmişti. Zorba arkadaşımın annesi bile bir bakıma beni zorbalıyordu ama bu durum çok hoşuma gitmişti. Her bir anından büyük keyif almıştım. Hayatımın geri kalanını Mehtapın ayaklarını soluyarak geçirmeyi dileyecek kadar.
Tüm bunları kafamda döndürerek o gece defalarca mastürbasyon yaptım. Göğüslerinin kokusunu tekrar aklıma getirmeye çalışıyordum. Ayağının yüzümü bir eşya gibi kullanışını düşünerek hayatımın en iyi orgazmını yaşadım. Bu kadına köle olmak benim için en yüksek mertebeydi. O mertebeye ulaşmak için elimden gelen her şeyi yapacağıma dair kendime söz verdim.
İşin iyi kısmı Mehtap yarın da beni ayağına çağırmıştı. Bu kez ayaklarını koklayabilecek miyim emin değildim. Belki de sadece konuşmak için çağırmıştı. Ama o kadının huzurunda bulunmak bile benim için yeterliydi. Sonunda mastürbasyon yapmaktan yorgun düşerek uyumayı başardım.
Ertesi gün yine akşamı iple çektim. Gitmezsem neler olacağını düşündüm. Belki sırf sert görünmek için öyle söylemişti ama muhtemelen gitmezsem yaşadıklarımızı Ahmet’e anlatırdı. Ahmet annesine çok düşkün olduğundan ona bir gram sinirlenmeyip tüm hırsını benden çıkarırdı. Aslında bunları düşünmeme gerek yoktu. Zorla gidiyor değildim sonuçta. Mehtapı sırf görmek için bile Ahmet’ten dayak yemeyi göze alırdım.
Evinin kapısını çaldım. Bir saniye diye seslendi. Tık tık yaklaşan sesleri duydukça heyecanlandım. Muhtemelen topuklu ayakkabı giyiyordu. Saniyeler içinde o ayakkabıları yavaşça çıkararak ayaklarını kokladığımı hayal ettim. O sırada çoktan kapı açılmıştı.
M: Heeey hoşgeldin, yine dalgınsın evladım ne oldu?
B: Pek uyuyamadım dün gece ondan galiba Mehtap hanım.
Gözüm hemen müthiş topuklularına kaymıştı, evde neden böyle dolaşır ki diye anlam veremedim. Bi yandan da başımı biraz daha yukarı kaldırdıkça bacağını örten herhangi bir elbise parçası görmem hayli uzun süre aldı. Oldukça kısa bir elbise giymişti, dizinden en az bir karış yukarda başlıyordu. Biraz uzun süzmüş olacağım ki parmağını şıklatarak;
M: Yüzüm burda evladım nereye bakıyosun hadi geç içeri.(yumuşak ve dominant bir tonla)
İçeri girdim ve dün oturduğum yere geçtim. Adeta dans eder gibi, azdırıcı topuk sesleri eşliğiyle o da yanıma oturdu. Biraz havadan sudan muhabbet ettikten sonra konu dünkü mevzulara geldi.
M: Bu ayak mevzusunu biraz araştırdım da neler neler varmış ya ahaha. Çok çeşitli ayak severler var kimine sadece görmek yetiyor kimi dokunmak istiyor kimi koklamak. En şaşırdığım da köle olmak isteyenlerdi. Onların üstüne bas, çiğne, ayağınla tokatla, testislerini tekmele, koklat, yalat, ayağını komple boğazına sok, ayağa dair ne varsa hoşlarına gidiyormuş. Tapıyorlar ayağa bildiğin. Sen o türden misin yoksa ahaha.
Bunları sayarken bile penisim dimdik olmuştu. Onun ağzından bunları duymak bile bu etkiyi yarattı, bi de bana uygulasa kalpten giderdim herhalde.
B: Hiç tecrübem olmadığı için bi fikrim yok ama siz sayarken hoşuma gitmediğini söyleyemem Mehtap hanım.
M: Ayak kölesisin yani anlaşıldı.
Bi yandan bacak bacak üstüne attığı ayağını sallayarak, topuklularını parmak ucunda düşmeden tutuyordu. Gözlerimi oraya çevirmemek için dirensem de sonunda pes ettim. Bu harika manzara beni hipnoz etmişti parmak ucunda tuttuğu, ayağından düşmek üzere olan ayakkabısını ileri geri oynatıyordu.
M: Baksana gözlerin nasıl açıldı ahaha dün akşamki gibi koklamak istersin değil mi? Bak sana söylemiştim, oğlum sana fiziksel ve mental zarar vermiş, bu zararı yaşanmamış kılmanın yolu yok. Ama görüyorum ki dünden beri buluşmalarımızdan çok zevk alıyorsun, en azından sana bu şekilde yardımcı olabilirim. İnkar etmeyeceğim senin gibi bir delikanlıyı ayak paspası olarak kullanmak benim de hoşuma gitti ahaha. Hangi kadın kendisine kul köle olacak bir gence hayır diyebilir ki.
B: Evet benim için çok iyi olur Mehtap hanım.
M: O zaman lafımdan çıkmayacağına söz verirsen seninle oyunlar oynayabiliriz. Otoritemi korumak için bundan sonra bana sahibem diyeceksin duydun mu?
Bir anda olayın nerden nereye geldiğini gördükçe sevinçten haykırmak istedim. Mehtap hanım bana köle gibi davranıyordu ve oyunlar oynayacaktık. Ne tarz oyunlar olduğunu görmek için sabırsızlanarak uslu bir köle gibi başımla onayladım. Şimdiden rolüme kendimi kaptırmıştım.
M: Aferin. Şuan sahibenle aynı koltuktasın bu kabul edebileceğim bir şey değil. Derhal üstündekileri komple çıkartıp ayağımın dibine çömel bakalım.
Mehtap hanım bir anda role girmişti. Bu emir, bilgisayarla doğrudan beynime yazılmış bir kod gibiydi. Vücudum otomatik olarak dediklerini harfiyen uyguladı. Bu kadar hızlı şekilde kabulleneceğimi o da beklemiyordu. Hareketlerim karşısında şaşırıp gülmüştü. Mehtap da tecrübeli bir sahibe değildi. Aslında bir sahibe bile değildi. Henüz…