Nasıl olduğunu anlamamıştım ama etrafımda ki herkes ile bir türlü ilişki içindeydim. Keyfim yerinde onlarında keyif yerindeydi. Ama benim amacım bu değildi. Biz sürgün olarak geldiğimiz yerde kendimizi idame ettirmekti. Artık çok rahat idame ediyorduk. Bir sonrski aşama ise büyümekti. Yeterince büyük değildik. Besihane büyüyordu, tarladan para geliyordu ama daha önemli şeyler de gerekiyordu. İtibar gibi. Bunun fitili de sattığımız peynirler ve organik sebzelerden oldu.
Günlerden bir gün, zengin bir adam köyümüze geldi. Artık köyümüz çalışan insan eskisine göre fazlaydı. Takım elbiseli iyi giyimli yakışıklı bir adamdı. Şaşırmıştık. Ailem ile beraber adamı misafir ettik. Şehirde herkes artık bizim ürünlerimizi istiyordu. Bir süre önce isim hakkı almıştık. Basit bir şekilde paketleme yapıyorduk. Bu kişi ise fırsatı görmüş, işi büyütmek için gerekli yatırımı yapabileceğini söyledi. Bizim de hoşumuza gitti. Belli bir ortaklık karşılığında üretim tesisi açılacak, topraksız tarım için gereken sera kurulacaktı. Yani demem o ki biz resmen iş adamı olacaktık. Babam ile enine boyuna düşündük, bazı avukatlardan da yardım istedik. O adamı da araştırdik. Herhangi bir yamuk yoktu ve gerekli anlaşmayı yaptık. Köyümuzun dış kesiminde hiç tarla yoktu ama topraksız tarım rahat bir şekilde kurulabilirdi. Gerekli arsaları tahsis ettik ve 3 ay içinde kurulmaya başlandı. Köy nüfusu artacağı için de, köye de gerekli yatırımları yapmaya başladık. Aslında ben az kişi olmamızı seviyordum ama parayı daha çok seviyorduk. Bu işler ile meşgul olurken bir yandan da pembe dizi hayatımds yeni seyler olmaya devam ediyordu.
Sevim iyiden iyiye zincirini koparmış kuduz köpek gibi çevremde dolanıyor, sürekli sikmem için yalvarıyordu. Onu memnun etmiş olmam gururumu okşasa da, yakalanmakta istemezdim. Serhattan aldığım külotu Sevim’e vermiştim, inanılmaz azmıştı. Yani bir kadın ancak bu kadar sadık olabilirdi. Ne istesem yapacak bir kıvamdaydı. Bunu da yakında değerlendirecektim. Ayni durumu Mürşide halama yapmıştım. Onun da külotuna Hilmi boşalmıştı. Mürşide o yırtık külotu giymişti. Sadece oranın fotoğrafını çekip Hilmiye gösterdim. Hilmi akşama kadar azgın bir şekilde gezmişti.
Yine rutinimize devam ediyor, bir yandan da yeni kurulmaya başlanan topraksız seralar ile ilgileniyorduk. Öğlene doğru Nebaha halam geldi. Küçük kuzenim de yanındaydı. Morali çok bozuktu. Mürşide halam ile bir seyler konuştu. Daha sonra ağlamaklı bir şekilde gitti. Daha sonra anlattığını sordum, eniştemden boşanmayı düşünüyormuş. Aldattığından şüpheleniyormuş.
Fikri eniştemi yanıma çağırdım, hayırdır dedim neler oluyor. O da Sevim ile olanları yeni fark etmeye başladı, şimdi yaptığım birşey yok dedi. Ne alaka diyince, Sevimden sonra halama ilgi gösterince, halam hayırdır bu durduk yere niye ilgi gösteriyor, kesin beni aldatıyor diye tribe girmiş. Bende tamam ben konuşurum dedim.
Halam eve gitmişti, onun yanına gidip durumu anlattım. Bu adam ne ara seni aldatacak akşama kadar burda yanımda çalışıyor vs dedim. Halam ilgi alakamı çok sevdi. Sarıldı. Güzel bir kadındı ve daha gençti. Ama çok ketum ve aynı zamands burnu çok havadan biriydi. Üstünde durmadım pek fazla tekrar dönüp işime devam ettim.
Mürşide halam yanıma geldi, etrafta kimse yoktu ama ulu orta bir yerdeydim.
Halam- Ben bazı seylerden şüphelenmeye başladım.
Ben- Ne oldu anlamadım.
Halam- Bu Sevim kancigi sürekli seni izliyor, bana seni övüyor. Dalyan gibi falan diyir ne oldu.
Ben- Onu da sikiyorum. Baya azgın. Baya tatmin ediyor. Şimdi gel desem hayır demez.
Halam- Kocası öğrenirse vurur seni. Ben neyine yetmiyorum.
Ben- Yetiyorsun ama ben daha fazlasını istiyorum. Kimi bulursam sikerim ben.
Halam- Amaaan, iyice yoldan çıkmışsın sen.
Ben- Sen çıkmadın mı sanki ? Şunu aklına yaz, etrafımda kim varsa, hangi kadın varsa sikebilirim. Düşün artık kim geliyorsa aklına.
Halam- Yuh artık sende. Oğlum delirme. Ne bu azınlık hadi bizimkisi etik değil. Ama diğerleri olmaz.
Ben- Umrumda değil, Rümeysa da yanaşıyor bana. Belki Nebahat halam da olabilir. Bakarsın başka herkes olabilir.
Halam- Olmaz olmaz delirme ya.
Ben- Ben sana bir soru sorayım sen az bir düşün ?
Halam- Ne soracaksın.
Ben- Hilmi sence bizim aramızdaki şeyi biliyor mu ?
Halam- Nerden çıktı o. Biliyor mu yoksa. Korkutma beni..
Ben- Senin oğlanın sıkıntısı var bence. Gavatlık görüyorum onda. Bilse ses etmez. Bence sen onu bir takip et.
Halam- Tamam tamam sen demek ki şüphelendin. İyi dedin bakayım bi.
Aklına sokmuştum artık. Bundan sonra herşey Hilmiye bağlıydı. Hilmiye bazı taktikleri çoktan vermiştim. Bakalım neler olacaktı.
20 inek daha gelmişti, artık yevmiyelik eleman da alıyordu. Hilmiye git bul eleman dedim. Ama sığır Hilmi gidip ablamı sıkıştıran puştu getirmişti.Ali ibnesini sevmiyordum Ulan dertsiz sıkıntısız hayatıma illa dert bulacaktı. Bende onu en kötü ise verdim. Serhata ve Hilmiye eğer bir kadının kızın, dişi sineğin yanına yaklaşırsa ağzını yüzünü kırın dedim..
Onları orda bırakıp eve doğru gidiyordum. Ayakkabının altı çıkmıştı. Ben eve giderken karşıdan Rümeysa geliyordu. Beni görünce gülümsedi. Artık benim beğendiğim gibi giyiniyordu ve başını açmıştı. Gözlerim bayram ediyordu her seferinde.
Ben- Nereye böyle Rümeysa.
Rümeysa- Abi annemin yanına gidiyorum, şarj aleti ondan kaldı. Sen nereye.
Ben- Eve ya, bak ayakkabı mahvoldu. Ayakkabı bulcam eve gidip.
Rümeysa- Aa dur abi gel, rahmetli babamın var ayakkabısı. Gel sana onu vereyim. O da böyle işlerde giyerdi.
Ben- Hatırası falan vardır şimdi.
Rümeysa- Ayakkabının ne hatırası olacak abi boşver. Gel
Arkasına takıldım. Zaten yakındı evler. İçeriye girdik. Ayakkabıları buldu. Yanıma geldi.
Rümeysa- Çıkar abi deneyelim.
Ayakkabıyı çıkardim baktım o giydirmeye çalışıyor.
Ben- Dur kızım ben giyerim.
Rümeysa- Nolcak abi bırak sen..
Ayakkabıyı giydirirken içim bir hoş oldu. Dayanamadım saçlarını okşadım. Başını kaldırdı gülümsedi..
Rümeysa- Abi bişey Dicem sana ama kızma.
Ben- De Rümeysa.
Rümeysa- Evlenmicen mi sen ? Yani yaşın geldi, paran var herşey var.
Ben- Evlenirim de hani nerde helal süt emmiş kız. Bana bakacak, her dediğimi yapacak nerde..
Rümeysa- Bak etrafına iyice vardır kesin.
Kendini ima ediyordu. Hakikaten aşıktı bana. Bende çok durmadım çıktım ordan.
Sevim ablayı yalnız yakaladım besihanede, kimse yokken biraz ekledim. Böyle riskli şeyleri yapmak çok hoşuma gidiyordu. Sevim abla müsait olsa üstüme atlayacaktı. Halama dediğim herşeyi Sevim’e de anlattım. O da şüphelendi. Artık yeni bir oyun başlatmıştım.
Gel zaman git zaman bu Ali dogru düzgün çalışıyordu ve babam ile de arası iyi olmuştu. Ben çok rahatsızdım. Daha sonra Rümeysa dan duymuştum ki, ablamın da gönlü vardı. Aslında Ali’nin ailesi zengindi ama burda ablamı görmek için çalışıyordu. Bana tek laf etmiyor, asla dinlenmeden çalışıyordu.
Bir gün babam hepimizi topladi ama bana hitap ederek konuşmaya başladı.
Babam- Bazı şeyler vaktinde güzeldir. Bu Ali ablanı istiyor, biliyorum tatsız şeyler oldu ama çocuk iyi ben onu test ettim. Ablanın da gönlü var. Hiç uzatmadan gelip istesinler. Düğünü de yapalım geçelim.
Ben- ne oluyor baba, yangından mal kaçırır gibi. Hem gözüm tutmadı onu benim
Babam- Ben onay verdim, ablana sordum onay verdi. Uzatma sende. Evet biliyorum kıymetlin o senin ama herşey zamanında güzeldir. Yine kıymetlin olarak kalacak.
Moralim baya bozulmuştu. Elime tüfeği aldım tarlaya gideceğimi söyledim. Ablam da benim bu halimi görmüş üzülmüştü.
Babam- Ne domuzu oğlum yok şuan domuz gitmene gerek yok.
Ben- Gidicdm baba size zahmet rahatsız da etmeyin.
Babam halimi anlamış ses çıkartmamıştı. Gittim tarlaya oturdum ağacın dibine. Yaktım keneviri. Uzun zamandır üzgün olduğumu hatırlamıyordum. Baya bitiktim. Kafam da iyi olmuştu. Kimsenin gelmeyeceğine de emindim. Çünkü biliyorlardı yalnız kalmaliydim.
1 saat falan geçmişti. Tek başıma takılıyordum. Yanıma karanlıktan biri gelmişti.
Ben- Kimse gelmesin demedim mi size ben.
Rümeysa- Benim ben Rümeysa.
Ben- Noldu Rümeysa niye geldin.
Rümeysa- Çay getirdim iç abi.
Ben- Yok istemem ben sen git hadi.
Rümeysa cevap vermeden yanıma oturdu, sırtını ağaca yasladı.
Rümeysa- Ablan mutlu olacak öyle düşün. Hem onun da hayatı var. Bugün olmasa yarın gidecekti.
Ben- Kapat konuyu boşver. O benim kıymetlimdi.
Rümeysa- Bende senin kıymetlin değil miyim ?
Ben- Öylesin tabii.
Rümeysa başını bana çevirdi. Kast ettiği şeyi anlamam geç olmuştu. Bana doğru yaklaştı. Dudaklarımdan öptü. Romantik bir şekilde öpüştük.
Rümeysa- Biliyorun yanlış ama artık anlamanı istedim.
Ben- Yani beklemiyordum.
Rümeysa- Artık biliyorsun. Günahı etiki herşeyi kenara bıraktım, gururumla beraber. Senin olmak, senin kıymetlin olmak istiyorum.
Ben duraksadım, cevap veremedim. Sessizce yanımdan ayrıldı. Biraz üzgündü ama şaşkınlığımı da anlamıştı. Ne kafalar yaşıyordum resmen. Sabaha karşı eve girdim. Ses çıkarmadan uyudum. Babam beni oglene doğru uyandırmıştı. İstemeye geleceklerini söyledi. Duş falan almamı, bugün işlere bakmama gerek olmadığını. Üstüme başıma güzel birşeyler giymemi istedi.
Duş falan aldım ama hiç hazırlanmak isteniyordum. Dışarıya çıktım, yavaş yavaş köyde yürüyordum. Ablam beni gördü, bana bir şey diyecek gibi yaklaşmaya başlayınca, elim ile git gelme dedim ve arkamı dönüp başka yere doğru yürümeye başladım. Ulan kendi elimle resmen onların evlenmesine vesile olmuştum. Hep Hilmi ibnesi yüzündendi. Öfke dolmuştum. Doğru hep onun yüzünden. Sanki başka adam kalmamıştı da onu bulmuştu çağıracak.
Pislik çıkartmak istiyordum. Sinirimi birilerinden çıkartmak istiyordum. Besihaneye gittim. Orda halam yalnız başına çalışıyordu. Yanına gittim
Halam- Senin ne işin var burda, git hazirlan yavaş yavaş. Akşama geliyorlar bırak işi.
Ben- Hazırlanırım acelesi yok. Şimdi sen de bakalım neler oldu.
Halam- Hilmiyi diyosun, hee izledim onu, dikkat ettim. Bizi biliyor bence. Ama anlamadığım niye ses cikartmadı. Niye laf etmedi. Dediğin gibi sapıklık mi var benim oğlanda.
Ben- Bence var gel bunu test edelim. Sen eve git, kızını buraya gönder. Hilmi zaten sürekli bizi izliyor. Bakalım bizi takip edecek mi ?
Halam- Şimdi mi çıldırma.. Ya düşündüğümüz gibi değilse, bilmiyorsa yakalarsa.
Ben- Ben eminim bir şey olmaz. Telefonunda kamerasını açıp gizleyelim. Bakalım gelecek mi ?
İkna etmiştim, Rümeysa yardıma geldi. Halam belim tutuldu yalanı attı. Bende koluna girip götürdüm yalandan. Hilmiye detaylı bir sekilde mesaj atmıştım. Halamı aldım ve evine gittik.
Halam- Yapmayalım bak, hem biliyor olsa bile yapmayalım. Olmaz artık. Ben yapamam.
Ben- Yapacaksın.. Ben istiyorum. Sen sapiksan o da sapık. Ne farkınız var sanki. Sus.
Telefonu koydum, doğru düzgün gizlemedim bile. Halamı odaya götürdüm. Yaklaştım öpmeye başladım. Kendini geri çekiyordu. Utanıyordu, korkuyordu..
Halam- Ya dur hayır istemiyorum. Vazgeçtim olmaz..
Ben- Hala uzatma işte gel buraya.
Halam- Hayır dedim.. İstemiyorum ya
Bir anda öfkelenmiştim. Üzerine yürüdüm. Sertçe yatağa ittirdim. Yüz üstü çevirdim yatağa. Arkasına geçtim, şalvarını sertçe indirdim. Külotanu yırtıp parçaladım..
Ben- Ulan sen nasıl benim sözümden çıkarsın ha.
Halam- Dur tamam dur. Sakinleş.
Ben- Senin ayarların oynamış. Dur sen dur.
Hızlıca yatağın kenarındaki kremi aldım ve götüne sürmeye başladım..
Halam- Dur dur dur. Hazır değilim sakın düşündüğümü yapma.
Cevap vermedim. İyice yedirdim götüne. Sikimi çıkardım ve sikime de sürdüm. İyice bacaklarini açtım. Pürüzsüz götü karşımdaydı. Sikimin ucunu sokmaya başladım. Yanardağ gibiydi içi, yanıyordu ama bir o kadar dardı.
Halam- ohh yanıyor dur yavaş ohh.. Günah günah dur çıkart.
Ben- Orospu seni.. Nasıl da keyif alıyorsun hala günah diyorsun.
Biraz daha soktum içine, yarısına kadar girmişti, sikim bile sızlıyordu.. Son bir nefesle hepsini soktum ama çığlık atmıştı.
Hala- Ahhh parçaladin ohh Off dur. Dur hızlanma ohh dur. Parçalandı içim.
1 dakika bekledim daha sonra yavaş yavaş git gel yapmaya sikmeye başladım. İnanılmaz keyif alıyordum. Halamda keyif almaya başlamıştı.
Hala- Ohh devam et. Bu ne ya. Gotten zevk alıyorum Off bu ne..
Ben- Sen orospusun heryerden zevk alırsın..
Hala- Off orospun yaptın, kocamın almadığı götü sen aldın offf. Sikkk.
Hızlanıp sikmeye başladım. Sert sert siktim. İkimizde baya zevk aldık daha sonra içine kaygısız bir şekilde boşaldım. Kendini yüz üstü bıraktı yatağa ve ses çıkartmadı. Daha sonra bana doğru döndü. Gülümsedi.
Halam- Su yaşımda neler yaşıyorum ya. Mahvettin beni. Orospun yaptın. Rezil ettin ama ben çok keyif alıyorum.
Ben- İçinde kor bir alev olan orospuyu canlandırdım. Simdi bekle telefonu alayım.
Heyecanlı bir şekilde bekliyordu. Telefonu aldım elime geriye sardım en başından açtım. Hilmi ben Halamı domaltirken gelmişti. Kulotunu yirtarken izlemiş, sikini çıkarmış 31 çekmişti. Halam şok olmuş, şaşırmıştı. Hilmi ben sikerken gaza gelmiş kapı eşiğinde boşalmış birazını acele ile silmiş ama birazı kalmıştı. Beraber kapı eşiğine baktık, hala duruyordu dolleri.
Halam- Ne tepki vereceğim bilmiyorum. Bu ne ya. İzliyormuş bizi. Beni sikilirken hem de senin tarafından sikilirken izledi. Yetmedi 31 çekip boşaldı.
Ben- Dedim sana hosuna gidiyor gavatın. Bunu kenara çekip konuşmak lazım.
Halam- Ne diyeceğim ki, beni sikilirken izlemek hoşuna niye gidiyor mu diyeceğim.
Ben- Sen merak etme konuşuruz bugünü anlatalım ama önce.
Önden ben çıktım. Halam dinleniyorum diyerek yalandan uzandı evde. Ama dinlenmesi de gerekiyordu.
Dışarıya çıktım, besihaneye gittim. Hilmi yanıma geldi. Ona videoyu gösterdim. Olanları anlattım. Ona bazı taktikler verdim. Mutlu ve azgın bir şekilde yanımdan ayrıldı.
1 saat falan oyalandım. Doğru düzgün insan yoktu. Herkes akşam için hazırlık yapıyordu. Öfkem sinirim geçmiyordu. Sevimin yanına gittim. Bu sefer ona sordum..
Sevim- Serhat herşeyi biliyor ama ses çıkartmıyor. Hatta hoşuna gidiyor pezevenkin.
Ben- Nerden anladın.
Sevim- Kocam sikerken kapıda karartı gördüm. Bizi izliyordum kapı deliğinden. Bizi de biliyor, laf arasında ima etti. Hasan da mutlu eder kadını, olgunlardan hoşlanıyor dedi.
Ben- Ee ne yapacaksın.
Sevim- Ne yapılır bilmiyorum ki.
Ben- Ee açık açık bilsin o zaman. Senin sapık oğlun bilirse biz de rahat ederiz.
Sevim- Sapıtma ya. Ben konuşmam öyle şey.
Ben- Konuşuruz konuşuruz. Rahat ol..
Sevimli aldığım gibi depoya soktum, zaten kimseler yoktu. Azgın bir şekilde üstüme atladi. Yere eğip agzina sert sert vermeye başladım. Öksürüğe boğulana kadar devam ettim. Öfkemi anlamıştı ama hiç ses etmedi. Güzel bir de tokat attım sonra duvara dayayıp arkasına geçtim. Parçaladım resmen çıkartırken. Amına hic ıslatmadan, bir anda sokmaya başladım. Sinirim öfkem ondan çıkıyordu
Sevim- anamı siktin sakin ol.
Ben- Kes sesini.
O da meydan okurcasına kalçasını bana doğru itiyor, daha fazla gaza getiriyordu. Sikerken boğazını sıkıyor, memelerini sert sert elliyordum. İçinden sikimi çıkardım ve saçlarına boşaldım.
Sevim- Ablanı isteyecekler diye sinirlisin benden çıkardın sinirini. Ben razıyım hep benden çıkar. Sefam olsun böyle sike can kurban.
Ben- Tamam çok konusma toparlan. Su telaşı atlatalım da Serhat işini de halledicem.
Toparlandık. 2 posta seks yapmıştim ama nafile geçmiyordu. Akşama doğru mecbur hazırlandım. İstemeye geldiler. Ablam çok güzeldi. Çok sade çok şık. Rümeysa ise sürekli beni izliyordu. O günden sonra hiç konuşmadık. Benden tepki bekliyordu. O da bir içim suydu.
Oturduk sohbet ediyorlardı, ben hiç ayağa bile kalkmamıştım. Babam gözleriyle küfür etmişti ama umrumda değildi. Hiç sohbete dahil olmadım, hiç yüzlerine bakmadım. Ablam ara ara bana baksada hep kafamı çevirip bakmıyordum. Üzgündü. Çaresizdi.
İstediler babam da verdi. Ben ses bile etmedim. Babam duygusallaşmıştı. Annem ağlamıştı. Ardından bombayı patlattılar. Evlendikten sonra beraber Almanya’ya gideceklerdi. Bunları bile konuşmuşlardı. İyice kahrolmuştum.
Bir süre sonra gittiler. Kimsenin yüzüne bakmadım. Herkes salondaydı. Tüm halamlar herkes. Gaza geldim.
Ben- Rümeysa ile birbirimizi seviyoruz. Ablam evlendikten sonra bizde evleneceğiz. Haberiniz olsun.
Herkes bir anda şaşırdı, Rümeysa bile şaşkındı. Halam döndü sordu evet dedi Rümeysa evet evlenmek istiyoruz. Ablam babam herkes şoktu. Ben lafımı soyledim ve gidin kendi aranızda halledin dedim. Evden kendimi dışarıya attım.
Bir bok yemiştim ama pişman değildim. Uzaklaştım, çıkardım yaktım ve içtim. Yanıma da bir şişe viski aldım. Moralim bozuktu. Rümeysa yanıma geldi.
Rümeysa- Bana neden söylemedin, yoksa ablanın üzüntüsünü görüp gaza gelip o yüzden mi söyledin. İstemiyorsan soyle boşuna uzamasin.
Ben- çok düşündüm. Karar verdim ve herkes varken söylemek istedim. Merak etme istiyorum. Şimdi git sen. Laf çıkmasın daha sonra uzun uzun konuşuruz.
Ablam yanıma gelirken yine engel oldum. Yüzüne bile bakmadan yanından ayrıldım. Uzak bir yere karanlık bir yerlere girdim ve içmeye başladım. Gece yarısını çoktan geçmişti. Eve geldim. Ablam yine konuşmak istedi, eğer konuşursa evden gidecegimi söyleyince uzatmadi gitti odasına.
Tamamen değişen hayatım, daha fazla değişmeye başlamıştı.