İçeriye girdiğimde ablam kollarını kavuşturmuş, bir bacağı seyirir bir şekilde beni bekliyordu. İçeriye girer girmez bir hışımla üzerime yürüdü ve okkalı bir tokat attı. Ne olduğunu anlamadan ikinciyi de attı. Affalamış bir şekilde karşısında duruyordum. Siniri geçmiyor bir diğerini vuruyordu. Kurtuluşumun olmadığını anlayınca kendimi kanepeye attım, yüzümü kapattım.
Ablam- Ulan şerefsiz haysiyetsiz. İnsan kendi halasını siker mi. Sana demedim mi ben. Sapık herif nasıl biri oldun sen ya. Haysiyetsiz..
Çok öfkeliydi anlıyordum cevap vermek istemiyordum ama iyice bam telime basıyordu.
Ablam- Kudurdun sen ya.. Siktir git evlen be.. Aşağılık köpek. Birisi duysa ne olur haberin var mı ? Sapık herif. Ne hala geliriz, ne derler biliyor musun. İnsan içine cikamayiz. Ne bu ya.. aklı insanın sadece sikinde olur mu ya.. Siktir git defol bu evden nerde kalırsan kal.
İyice zivanadan çıkmıştı ama artık dur demenin, ona bazı şeyleri hatırlatmanin vaktide gelmişti.
Ben- Dinime söven müslüman olsa. Ne diyorsun sen be..
Ablam- Sen ne diyorsun asıl ya. Hala pişkin pişkin üste çıkmaya çalışma.
Ben- Seni ben babamgili izlerken yakalamadim mi ? Ha ben miyim sadece sapık.
Ablam- kapat çeneni, sen halamı siktin.
Ben- Sen asıl kapat çeneni.. Beraber de izlemedik mi söyle hadi.. hatta memelerine bile dokundum ses mi ettin. Halama sikicemi de söylemiştim sana. Bana sapık diyene bak. Sen benim sikime baka baka kendini okşamadın mı ?
Ablam- Kes sesini valla fena olacak bak.
Ben- Ya sus. Sana hiçbir şeyi zorla yaptırmadım. Beraber izledim, kenevir içtik, mağarada dikizledik. Burda sen tam burda oturuken sana seks hikâyesi okudum. Kendini oksadin. Ben kimim el miyim, sevgilin miyim, kocan mıyım ? Sen ben varken ve benimle yaptın tüm bunları. Şimdi bana ahlak bekçiliği yapma sakın. Ben herşeyi sana anlattım. Hiç birşey gizlemedim. Ama sen sanki normal biriymişsin, bunlar hiç yaşanmamış gibi davrandın. Sahtekarsın. Senin de benden bir farkın yok, tek fark ben kendimi biliyorum sen daha kendine bile itiraf edemiyorsun..
Tek kelime çıkmadı ağzından, öyle doluştum, öyle öfkelenmiştim ki aklıma ne geldiyse söylemiştim. Yüzüme bile bakmadan odasına geçti. Bende dışarıya çıktım hava almak istedim çünkü herşey üstüme üstüme geliyordu.
Olanları halama söyleyemezdim, bu sefer telaşa kapılabilirdi. Zaten eniştemin ölmesinden sonra oğlunu yurt dışına akrabaların yanına göndermiş yakında geri gelecekti. Küçük halamda burdan tarla almayı düşünüyor, bizim tekrardan Mürşide halam ile aramizin iyi olmasından rahatsız olmuş, bizim aramıza girmek istiyordu. Biz de bunun farkındaydık çünkü bunlar bir işe yaramayan insanlardı. Yıllardır dedeme biat ettikleri için kendi becerileri gelişmemişti. Şimdi babam dedemin profiline çok uygundu.
Aradan günler geçiyordu, artık ablam ile sohbetimiz nerdeyse bitmişti, dışarda belli etmesekte evde birbirimizin yüzüne bakmıyorduk. Halam ile de yalnız kalmıyor artık oğlu da gelmişti hiç yalnız kalma şansımız kalmıyordu. Havalar ısınmaya başlayınca tekrardan kenevir ekmeye karar verdik çünkü civarda başka eken yoktu. Bilmiyorlardı bakmayı o yüzden kimse cesaret edemiyordu.
Babam tekrardan pazara başlayacaktı çünkü ufak bir sera kurmuştu aslında uygun değildi ama şansımızı deniyorduk. Küçük halam köyümüzde kalan son tarlayı da almıştı. Ama bizden yardım istememiş, kendi başına temizlemişti taşları.
Baharda ablamın arkadaşının düğünü vardı, babam ablami yalnız göndermek istemedi o yüzden yanında beni de gönderdi. Akşam hazırlanıp ablamla berbaber düğüne gittik. Yine hiç konuşmuyorduk. Köy düğünlerinde çok durmamak lazım, belli bir vakit geçtikten sonra alkol içenlerin sayısı çoğalır hepsi sarhoş olurdu. Saçmalar kavga çıkar dengesiz hareket ederdi.
Düğün alanına vardık ablam arkadaşlarının yanına gitti bende arkadaşlarımın yanina gittim ama çok haz etmezdim. Onlar içiyordu bende 2 bira içmiştim. Düğünün sonlarına doğru damatın arkadaşları sahneye çıkmış oynamıştı. Hepsi sarhoştu. Susamıştım ilerde seyyar su satan birinden su aldım. Geri geldiğimde ablama bakındım yoktu. Çevreye baktım yine yok. Arkadaşlarına sordum bana şuraya doğru gitti dediler. Bende o tarafa doğru gittim.
Ablamı karanlıkta biri ile konuşuyordu. Bırak beni diyor gitmek istiyordu. Dikkatlice baktığımda ablamın hoşlandığı çocuktu. Sözlendigi kızdan ayrılmıştı. Kolundan sertçe tuttuğunu ve sarhoş bir şekilde kontrolunu kaybettiğini görünce kan beynime sıçradı. Ablam kurtulmaya çalışıyordu korkmuştu. Koşarak yanina gittim, geldiğim gibi yüzüne yumruğu attım. Zaten sarhoştu direkt yere düştü. Ayağa kalkmaya çalışırken yerde tekmeyi vurdum. Ablam beni durdurmaya çalışıyordu. Arkadaşları sesimizi duyunca yanıma geldiler. Benim onu dövdügümu görünce bana saldırdılar. Bende bir kaç yumruk yedim. Araya büyükler girip ayırdı. Ablamla arabaya binip köye doğru yola çıktık.
Dudak patlamış, yüzüm morarmıştı. Ablam korkmuştu.
Ablam- Pansuman yapmamız lazım. İyi misin sen ?
Ben- Biseyim yok benim sen işine bak.
Sessiz bir şekilde eve vardık. Babam dışardaydı, yüzümün halini görünce deliye döndü. Olayı anlatınca aferin dedi. Ablama da bir ton kızdı. Cocukları dövmeye gidecekti ama engel oldum. Annem yüzüme pansuman yaptı. İbneler sağlam vurmuştu yüzüme. Ama bende o picin yüzünde hasar bırakmıştım.
Eve gittim, başım çatlıyor kulağım çınlıyordu. Ağrı kesici içip uykuya daldım. Bir kaç gün işlere dokunmadım, heryerim ağrıyordu. Ama kızgın değildim sonuçta teke tekte dayak yememiştim. Aslında bir nokta da hoşuma bile gitmişti. Halam yanıma pansuman bahanesi ile geliyordu. Öpüyor okşuyordu gizli gizli ama tabii bişey yapacak halimiz yoktu çünkü insanlar başımdan ayrılmıyordu. Ekinleri dikmiştik yine, geçen yıldan kalma son bir sarımlık kalmıştı. Ağrılarım azalması için içmek istedim. Ama her yerde insanlar vardı, eski sessizliği yoktu köyün. Küçük halam bile 2 güne 1 gelir olmuştu.
Aklıma mağara gelmişti, hala biraz soğuk olabilirdi içi ama yapacak birşey yoktu. Sakince ortadan kaboldum ve içeriye girdim. Kimse yoktu doğal olarak. Yerdeki mindere uzandım. Yaktım ve içmeye başladım. 15-20 dakika geçmişti. Sırtımı duvara yasladım. Düşünüyordum, son zamanlar baya bunalmıştım. Bir seylerin içine kendi isteğimle düşmüştüm ve bu durumu sorguluyordum. Düşüncelerimin esiri olmuşken, bir ses duydum. Hemen söndürdüm ama ortalık leş gibi kokuyordu. İçeriye kim geldi diye bakınırken, gelen kişi babamdı. Başta beni fark etmedi, ama ben onu fark etmiş. Elindeki keneviri görmüştüm. O da içiyordu. Beni görünce ne yapacağını şaşırdı.
Babam- Senin ne işin var burda, sen nerden biliyon burayı.
Ben- Şeyy baba, ben geçen sene buldum burayı da.. Gideyim ben baba..
Babam- Otur oturduğun yerde. Kenevir mi iciyon sen lan. Ne zamandır iciyon lan doğru söyle.
Ben- Gecen sene domuzlar girdiydi ya tarlaya, orda yere düşenlerden aldım. Denedim de ama öyle hep icmiyom valla
Babam- Şimdi sana kızmam lazım da ben de arada daralinca içiyorum. Ama sen içme oğlum. Ama dediğin gibiyse bisey demem.
Ben- Tamam baba ben gideyim.
Babam- Otur otur, dinlen biraz. Daraldim bende.
Babamın canı sıkkındı, benim de içimde bir daralma vardı. Babam bir iki nefes icti. Birşey sormaya korkuyordum. Babam belki anlatır diye ağzının içine bakıyordum. 15-20 dakika sonra anlatası geldi .
Babam- Benim sorun çözülmedi. Olmadı yani. Hap kullanma dedi doktor. Kalp krizi riski varmış. Bu yaşta düştüğüm hale bak. Taşı sıksam suyunu çıkartırım ama bak halime.
Ben- Baba bu mu sorun Allah aşkına. Niye bana en başta çözülmedi demiyon.
Babam- Oğlum erkek adamın daha büyük ne sorunu olabilir. Dalga mı geçiyorsun
Ben- Baba, ben senden sonra baya araştırdım. Büyükşehir de bir hastane var ama baya pahalı, senin oraya deri altına bir şey koyuyorlar. Elektrik veriyor ama acıtmıyor, tak ayaga kalkıyor. Ölsen bile ayakta kalabilir yani birisi dokunsa.
Babam- Yok canım öyle birşey mi var ? Ciddi misin?
Ben- Vallaha baba ama pahalı biraz bence değer. İstiyorsan alalım randevu.
Babam- Traktörü satar yine veririm. Al hemen al.
Babamın keyfi yerine gelmişti gelmesine de. Birşey daha vardı.
Babam- Şimdi sana birşey diyeceğim ama nasıl desem bilemedim.
Ben- De baba dinliyorum.
Babam- Ben ananla buraya geliyorum bazen. Hiç görmedin dimi doğru söyle.
Ben- Şey baba bir kere rastgeldim de hemen çıktım.
Babam- Ya puşt ya. Neyse bir daha dikkat et.
Babamın keyfi yerine gelmişti. Babam önden çıktı bana çıkınca diğer taraftan git belli etme yerimizi kimse öğrenmesin dedi. Bende dediği gibi yaptım arka taraftan uzattım yolu. Tam yaklaşmıştım ki kuzenim Hilmiyi gördüm.
Hilmi bir ağacın dibine oturmuş elinde telefon bir şeylere bakıyordu. Gizlice yaklaştım, korkutacaktım. Telefonuna baktım, beni fark etmedi. Hilmi bir oğlan ile konuşuyordu. Ve erotik şeylerdi. Elim ayağım boşalmıştı.
Ben- Lan Hilmi napiyon lan sen burda.
Hilmi bir anda Korktu, telefonu gizlemeye çalışıyordu.
Hilmi- Abi şey hiç oturuyom ya korkuttun.
Ben- Ver lan şu telefonu ne bok yiyon sen.
Elinden zorla aldım telefonu, zorla da kiliti açtırdım. Mesajları okumaya başladım. Köydeki Hilmi yaşında olan Serhat. Serhat bir erkeğin gotunu sikmis ballandıra ballandıra anlatmış, Hilmi sığırı ise merak etmişti.
Ben- İbne misin sen, bak doğru söyle dövmeyecegim.
Hilmi- Vallaha değilim abi. Serhat ibne, bende merak ettim.
Ben- Sen milli oldun mu lan ?
Hilmi- Yok abi.
Ben- Oğlum bak sikerim ibne olursan. Bir daha duymak istemiyorum anana söylerim bak. Git lezbiyen pornosu falan izle, bir süre erkekle alakalı şey izlemek yok.
Telefonu elime aldım geçmişine baktım, dediği gibi hiç gay pornosu yoktu ama inatla cuckold, humiliation ve Taboo pornolar vardı.
Ben- Düzgün birşey izlemez misin oğlum sen. Neyse senle sonra konuscaz.
Bir kaç ss alıp kendime attım elimde olsun istedim. Daha sonra tavsiyeler verdim, kadınlarin daha iyi olduğunu, zevkini vs. Hepsini anlattım. Ardından evin yolunu tuttuk beraber.
Eve gittim biraz uzandım, ablam artık benimle salonda oturuyordu. O sırada Hilmi geldi eve. Halamın çağırdığını söyledi. Kendisinin dedemin köyünde bir işi olduğunu söyleyip bana göz kırptı. Anlamadım. Muhtemelen kız peşinde koşacaktı.Ablam dik dik suratıma baktı. Hilmi gitti ben hazırlandım.
Ablam- Niye çağırdığını biliyorum ben. Başına iş alırsan görürüm seni.
Ben- Belli olmaz o, bu kadar laf etme artık alış. Gitsin yabancılara mi versin yine. Orospu diye adı mi çıksın. En azından laf söz olmuyor ihtiyaçlarımızı gideriyoruz.
Ablam- Ne haliniz varsa görün be.
Ben- Kapıyı aralık bırakırım abla.
Halamın evine giderken bile sikim kalkmıştı. Hızlıca evine gittim. İçeriye girdim, kapıyı tam kapatmadim.
Halam beni görür görmez üstüme atladı.
Halam- Çok özledim, çok zaman geçti valla deli oldum.
Ben- Bir de bana sor. Geç hadi şuraya.
Bu sefer Hilmi’nin odasına soktum. Fanteziyi anlamıştı. Hiç bozuntuya vermedi hatta daha fazla keyif aldı. Üstüme tırmanıyordu resmen. Deli gibj beni soymaya başladı. Tek hamlede kalkan sikimi ağzına aldı. Öylesine sömürüyordu ki, aç karnını doyuruyordu resmen.
Azgınlığı beni daha da azdirmisti. Beni beklerken kıyafetini değiştirmiş. Sadece üzerinde bornoz vardı. Üzerinden tek hamlede çıkardı. Meme uçları sivriydi. Ucunu sıktırdım. Tokatladım ama bir an evvel sikmek istiyordum. Gücüm kuvvetim yerindeydi, onun da görmesini istedim. Ayakta kucağıma aldım. Şaşırmıştı. Kalçalarından destek aldım. O kalçaların verdiği his, sikimi demir gibi yapmıştı. Kapıya doğru götürdüm, duvardan destek aldım. Amına sikimi sokmamla beraber inlemesi de bir oldu.
Sert sert sikiyordum. Sabah uyanınca 31cektigim için hemen gelmeyeceğine emindim.
Hala- Ohh, bu ne ya. İki büklüm oldum Off. Hiç böyle sikilmedim. Ohh..
Ben- Ben seni daha nasıl sikicem sen rahat ol hala..
Yorulmaya başladım derken, bir anda kapının arkasında ablam belirdi. Halamı duvars dayandığım için arkası dönüktü. Ama ablam 1 metre yakınımdaydı. Biliyordum geleceğini çünkü benden bir farkı yoktu. Yorgunluğum sanki geçmiş gibiydi. Enerjim artmiştı. Daha da sert sıkıyordum.
Ben- Sen benim neyimsin hala.
Halam- Orospunum ne istersen oyum ahh ahhh. Ahhhhh…
Ben- sikimi seviyor musun hala.
Halam- Sikin için ölürüm. Ohh ohh..
Sikerken bir yandan ablama bakıyordum. Dibimdeydi resmen, kendini kotrol edemiyordu. Hipnoz olmuştu.
Ben- Oğlunun odasında sikiyorum seni, hoşuna gidiyor mu ?
Hala- Sik kızımın odasında da sik. Beni onlar varken de sik. Umrumda değil orospun yap beni..
Ben- Ablamın odasında da sikeyim mi seni..
Halam- Ohh sik. İstersen ulu orta herkesin ortasında sik..
Bunları derken ablama baktım. Kendini okşuyordu. İyice azmistim. Boşalmam da gerekiyordu. Kucağımdan indirdim ve direk oturttum yere ve ağzına verdim. Gırtlağına kadar sokuyor nefes almasına izin vermiyordum..
Ben- Dibine kadar al böyle orospu.
Kendinden geçmişti iyice, nefes alsın diye çıkardım ağzından.
Halam- ohhh devam et tokatla beni. Ohh..
Tokat attım çok sert olmadan sadece ses çıkmıştı.
Ben- Orospu seni, Nebahat halam da senin gibi azgın mi. Onu da sikeyim mi.
Halam- Off sik istediğin herkesi sik. O da orospu sik.
Ablam şok olsa da azgınlığına teslim olmuştu. Hala okşuyordu kendini.
Ben- Başka kimi sikeyim kimi istersin..
Halam- Kızımı da sik, o da gizli kaşar. Senin orospun olsun başkasının değil. Ablanı da sik. Herkesi sik yiğidim.
Ablam kıpkırmızı kalmıştı duydukları karşısında. Ben boşalacagimi söyleyince hızlandı. Bir anda bomba patlarcasina boşalmış, ağzına yüzüne gelmiştim.
Ablam dudağını ısırdı ve sessizce gitti. O gidene kadar oyaladim. Ardından giyindik. Akşama kadar dışardaydım, girmemiştim eve. Ama evde neyin beklediğini çok iyi biliyordum.