DERİN VE SESSİZ Serisi - Toplam 19 bölüm +

DERİN VE SESSİZ 15

← Ana Sayfaya Dön ← Geri Dön
📌 MİLF-MATURE

Yaşadıklarımdan sonra bütün akşam odamdan çıkmadan geçirdim. Başta Neslihan olmak üzere evdeki herkesten utanıyordum. Az daha Neslihan’ın eline boşalacakken son anda kendimi banyoya atabilmiştim. Gece aklımda binbir düşünce ile uyuduktan sonra sabah odamın kapısının çalmasıyla uyandım. Gelen muhtemelen Ulviye Teyzedir diye yataktan altımda şortumla kalkıp kapıyı açtım. Bir anda karşımda daha önceden hiç görmediğim üzerinde hizmetçi kıyafeti olan bir kız vardı.

Kız beni o halde görünce istemsizce gülümseyerek bozuk bir Türkçe ile “Aşağıdan bekliniyorsunuz. Ulviye Hanım çağırdı.” diyerek gitti. Muhtemel olarak Neslihan’ın sahibi olduğu ajanstan göndermişlerdi. Sürekli biri gidip diğeri geliyordu ama bu şu ana kadar gördüklerim arasında en güzeliydi. Kız tam merdivenlerden inecekken arkasından seslendim “Pardon bakar mısın?” diye. Kız kafası yere eğik olarak bana döndü ve durdu “Buyrun Serkan Bey.” dedi utangaç bir şekilde.“Senin adın ne? İlk defa gördüm seni. Yeni mi başladın?” diye daha önce hiç yapmadığım bir şekilde soruları sıraladım. Kendime şaşırmıştım ama kız çok güzeldi. Yüksek topuz şeklinde toplanmış sarı saçlar, mavi yeşil arası renkte gözler. Zayıf bir vücut ve vücudu saran dizin oldukça üstünde biten bir elbise ve dar elbisenin bütün haşmetiyle ortaya çıkardığı geriye çıkık bir kalça. Resmen büyülenmiş gibi kıza bakıyordum.

“Adım Rosa efendim. Bu sabah başladım.” diyerek cevaplarken hızlıca yüzüme bakıp kafasını yere eğdi. “Teşekkür ederim Rosa.” dedikten sonra bir anda ağzımdan “Sen çok güzelsin Rosa.” dedim ve dediğime şaşırarak hızlıca odama girip kapıyı kapattım. Neler oluyordu bana? Neslihan ve hatta Ulviye Teyze bunları duysa çok kızarlardı. Üstümü hızlıca giyinirken aklımdan Neslihan kızmaz ama kesin çok dalga geçerdi benimle diye düşündüm.

Aşağıya indiğimde Ulviye Teyze elinde tablet ile kahvaltı masasında oturuyordu. Beni fark eder etmez yüzüme bakmadan “Oooo Serkan beyler de gelebildiler. Yaz tatili diye iyice gevşediniz beyefendi saat kaç oldu bak.” dedi. “Bende anlamadım. Normalde uyanırdım ama dün gece biraz kafam karışıktı geç uyudum ondan herhalde.” diyerek cevap verdim.

O sırada Rosa çay ve portakal suyu servisi yaparken onu seyretmeye başladım. Hareketleri oldukça profesyonelceydi ama yüzüne bakmaktan kendimi alamıyordum. Ulviye teyzenin bacağımı dürtmesi ile kendime geldim. Bana göz kırpıp “Hayırdır?” dedi. Rosa dışarı salondan çıktıktan sonra “Hayır gerçekten. Bu kızı nereden buldunuz? Çok güzelmiş.” dedim haylazca. Ulviye teyze tepkime karşılık “Aaa Serkan. Sen böyle şeyler söylemezdin. Ne oldu sana?” dedi keyiflice. “Bu sabah başladı ama süper çalışkan. Neslihan kendisi seçmiş.” dedi ve “Hatta o da kızın güzelliğini çok beğenmiş baktıkça da içimiz açılsın demiş”. “Neslihan Teyzem haklı valla. Benim içim dışım her yerim açıldı.” dedim.

“Serkannnn! Edebimizi bozmayalım istersen.” diye karşılık verdi şakadan kızarmışcasına. Ardından “Neyse uzatmayalım. Bu gün işimiz var seninle. Eylül’de üniversiteye başlayacaksın. Kampüsün eve yakın ama Neslihan sana araba almamız gerektiğini söyledi. O nedenle araba bakmaya gideceğiz.” dedikten sonra göz kırpıp “Var mı aklında bir model?” diye sordu.

Bir anda o kadar sevinmiştim ki ne diyeceğimi bilemeden “Ajansta bir sürü araba var onlardan birini verselerdi. Ne gerek var yeni arabaya.” diyebildim. Ulviye Teyze uzanıp yanağımı okşadıktan sonra “Oğlum azıcık şımarık olsana. Kadın sana para akıtıyor. Özel üniversiteye yazdırdı. Burslu okuyorsun ama o burs tek başına yetmez orada okumaya. Neyse araba alınacak dedi Neslihan. İstersen onunla tartış bu konuyu yiyorsa.” dedi gülerek. “Aman yok onunla bunu hayatta tartışmam. Hele dünden sonra imkansız.” dedim düşünmeden.

Ulviye Teyze “Ne oldu dün? Kavga mı ettiniz?” diye sordu. O anda nasıl anlatacağımı da bilemedim. Şimdi yalan söylesem ya da geçiştirsem Neslihan’a soracaktı. Neslihan da eğlenceyi kaçırmamak için gülerek anlatacaktı. “Ya dün odama geldi biraz uğraştı benimle.” dedim utanarak “Ne demek uğraştı?” diye sordu birden. “Ya vücudumu sıktı. Yok çok kaslanmışım çok yakışıklı olmuşum falan dedi. Birden oramı sıktı ve okşadı oha bu da çok büyümüş dedi.” anlatırken kesinlikle çok kızardığıma emindim.

Ulviye teyze “Offf aman bende bir şey sandım. Neslihan işte bilmiyor musun oğlum. Bundan mı utandın. Kocaman adamsın. Bu işleri sanki bilmiyorsun. Kadın evde kaç kere açık seçik partiler düzenledi. Sarhoş sarhoş eve gelip heriflerle fingirdedi. Duyduk gördük alışmadın mı artık? Ajanstan gelen kızların havuz başında mayo çekimlerini camdan izliyordun. Bilmiyor muyuz? Neslihan da çok iyi biliyor. Seni biraz daha açmaya çalışıyor. Konuştuk bunları onunla.” dedikten sonra “Hadi ye yemeğini de çıkalım hemen.” diyerek masadan kalktı.

Anlattıklarında haklıydı. Seks konusunda herhangi bir deneyimim yoktu. Eve gelen manken kızlara bakıp 31 çekmek ve porno izlemek ve de Neslihan’ın gürültülü seks hayatına tanık olmak dışında hiç bir atraksiyona girmemiştim. Belki de Neslihan biraz daha beni açmaya çalışıyordu. Bir yandan kahvaltı yapıp bir yandan bunları düşünürken Rosa içeri girdi. “Serkan Bey isteğiniz var mı?” diye sordu. Rosa bakıp iç geçirdikten sonra anlık rahatlıkla “Senden şu an bir isteğim yok ama aklımdan ne istekler geçiyor bir bilsen seninle alakalı.” dedim hafif sırıtarak. Rosa hafif gözlerini kısıp bana baktı ve bana doğru eğilip kısık sesle “Müsait olduğunuzda diğer istekleriniz için de yardımcı olmak isterim. Ulviye Hanım olmadığı zamanlarda olması konusunda Neslihan Hanım tarafından uyarıldım.” dedi.

O anda ensemden aşağıya ılık bir su akarcasına vücudum elektriklendi tam Rosa’ya cevap vermeye hazırlanırken Ulviye teyze içeri girip “Hadi kalk hadi yeter yediğin. Bir sürü işim var benim sonrasında.” dedikten sonra beraberce dışarı çıkarken Rosa “İyi günler Ulviye Hanım, iyi günler Serkan Bey” dedi. Bende “Kolay gelsin sana da Rosa” dedim.

Neslihan’ın da kendi arabasını aldığı lüks spor arabaların olduğu bir galeriye gittik. Zaten daha önceden benim için Neslihan’ın sağ kolu yardımcısı kısaca kıçını toplayan Berke tarafından belirlenmiş üç tane modelden birini seçtip. Araba bir hafta sonra eve gelecek ve bir uzman tarafından iki günlük sürüş eğitimi alacaktım.

Neslihan’ın yanına geldiğimden beri yokluk ve zorluk çekmiyordum. Bana çok iyi bakılıyordu. Aslında annem ile aralarının kötü olmasına rağmen bana kendi oğlu gibi davranıyordu. Sebebini de hiçbir zaman anlatmamıştı. Annemi Ankara’da özel bir bakım evine taşımışlardı. Ulviye teyze ile birkaç kere ziyaretine gitmiştim. Ama beyni ağır hasar aldığı için saksıdaki bir bitkiden farksız durumdaydı. Hatta beni tanımıyordu. Geçen sene gittiğimde beni babam zannedip üzerime atlamıştı. Doktorlar bedenen de tükenmeye başladığını sinir sisteminin hasar almaya başladığını anlatmışlardı.

Aradan geçen bir hafta içinde yeni oyuncağım gelmiş ve kullanmaya alışmıştım. Ulviye teyzeye çaktırmadan Rosa ile konuşmaya ve ufak ufak tensel temaslara başlamıştım. Okulda ve sporda kızlarla olan ilişkim arkadaşlığın ötesine geçememişti. Bu kadar rahat bir ortamda büyümeme rağmen geçmişte yaşanmış travmatik olaylar ilişki kurma noktasında hep önümde engel oluyordu. Ama Rosa geldiğinden beri işler değişmiş flört etmeye başlamıştım. Kendime özgüvenim de giderek artmaya başlamıştı.

Bir gün eve geldiğimde Neslihan’ın da evde olduğunu fark ettim salona doğru giderken. İçeriden “Ben sana bu işi bir an önce hallet demedim mi?” diye bağırdığını duyduğumda kapı aralığından karşısında Rosa’nın olduğunu gördüm. Neslihan beni farkeder etmez “Serkannnn. Bebeğim gel buraya da sarılayım sana.” dedi ve Rosa dönerek “Gidebilirsin.” diyip bana sıkıca sarılıp neredeyse dudağımın kenarından sıkıca öptü. “Oğlum sen her geçen gün ballanıyor musun? Ne bu böyle. Öptükçe öpesim geliyor.” diyerek aynı yerden bir kaç kere daha öperken bir yandan da kıçımı sıkıyordu.

“Ya teyze bi dur her yerimi ruj ettin.” derken bende işi arsızlığa vurup onun kıçını avuçlayıp hafifçe sıkarak. “Birisi de spor işini aksatmaya başlamış. Poponuz büyümüş Neslihan Hanım.” diyerek geri çekildim. “Seni pislik velet. Adam olmuşta benim kıçıma yorum yapıyor bir de.” diyerek kıçını bana dönüp. “Bir gün bunun kadar yeteneklisini bulduğunda tekrar tartışırız. O zamana kadar bu evde benim borum öter. Kapişşşş.” dedi gülerek.

“Neden kızıyordun Rosa’ya?” diye sordum birden. Aniden yüzüme bakıp “Ne kadarını duydun?” diye sordu. “Çok değil ondan soruyorum. Anlamadım.” dedim. “Ulviye tatile gitti arkadaşlarıyla iki haftalığına buna da bir iş vermiş. Bu da henüz yapmamış Ulviye’de bana söyledi. Çok lüzumsuz bir iş. Seninle alakası yok.” diyerek geçiştirdi.

“Kız iyi çalışıyor. Yüklenmeyin fazla.” dedim. Neslihan tek kaşını kaldırıp “Pişşt ne oldu lan. Aşık mı oldun kıza? Ama hatun taş gibi değil mi? Bu ajansa manken diye gelmişti. Ama mankenlik için çok akıllı. Memleketinde de hizmet için eğitim almış. Az daha çalışsın ofise alıcam. Zehir gibi aklı var.” dedi. “Ya ne yalan söyleyim aşk değil ama onu gördüğümde içime bir huzur doluyor nedense.” dedim sırıtarak.

“Huzur başka yerine de doluyor herhalde. Keser sapı gibi gezme kızın karşısında” dedi normalce. “Ehhh Neslihan Hanım sende abarttın. O kadar da değil yahu. Neyse ben yorgunum. Bugün gymde baya yoruldum. Senin Rasim’in verdiği kitapları da aldım onları okumaya başlıcam. Odama çekiliyorum.” dedim.

“Aferin lan. Rasim süper adamdır. O da çok zeki. İş yönetimi konusunda önde gelen isim. Adamı ajansa danışman yapana kadar neler çektim bir bilsen. Seni de çok sevdi. Sende aynı alanda okuyacağın için sanırım. Neyse bende erken yatcam bugün yarın sabah İzmir’e yolculuk var. Haftasonu ev sana emanet.” dedi ve üstüme atlayıp sıkıca sarılıp “Gel lan bir daha öpeyim seni” diyip yanaklarımdan öptükten sonra ensemden sertçe çekip dudağımdan öpmeye başladı.

Bir anda ne olduğunu anlamadım ama bende istemsizce ya da içgüdüsel olarak karşılık vermeye başladım. Öz teyzemle evin ortasında dillerimiz birbirine dolanmış bir şekilde şehvetli bir şekilde öpüşmeye başlamıştık. Ellerimi sırtında ve poposunda gezdirmeye başlamışken. Birden geri çekilip “Offf iyi geldi. Aferin öğrenmişsin bir şeyler.” diyerek yanağımı sevip “Ben odama gidiyorum. Sende önünde kabaran şeyin çözümüne bak istersen. Patlamasın içeride.” diyerek salondan çıkıp kayboldu.

Hayatımda ilk defa biriyle ateşli bir şekilde öpüşmüştüm ve o da öz teyzemdi. Belki daha ileri bile gidebilirdim. Öpüşürken teyzem olduğunu bile düşünmemiştim. Karşımda seksi ve seks konusunda oldukça deneyimli birisi vardı. Acaba ben onun gözünde neydim? O kafa karmaşası ile odama geçtim ve o anın tadını kaçırmamak için mastürbasyon bile yapamadım.

Yatakta uzanmış film izlerken kapım çalındı. Kapıyı açtığımda elinde bir bardak su ile karşımda üzerinde ayak bileklerine kadar inen gri renkte saten bir sabahlık ile Rosa duruyordu. “Merhaba Rosa. Ben su istemedim ki” dedim. Onu ilk defa hizmetçi kıyafetleri dışında bir kıyafetle görüyordum. Saçları da topuz değil açıktı. Makyajsız ve kulağında her zaman takılı olan inci beyaz küpeleriyle karşımda masumca duruyordu. Elini göğüsüme dayayıp beni odanın içine içeri iterek kapıyı kapattı. “Su şimdi değil ama sonra lazım olabilir.” diyerek suyu çalışma masama bıraktıktan sonra yanıma gelip ellerini omzuma atıp dudaklarıma ufak bir öpücük kondurdu.

← Önceki Hikaye
DERİN VE SESSİZ 14
Sonraki Hikaye →
DERİN VE SESSİZ 16
Yeni bir hikaye mi arıyorsun?

Yorum Yap

Yorumlar