DERİN VE SESSİZ Serisi - Toplam 19 bölüm +

DERİN VE SESSİZ 14

← Ana Sayfaya Dön ← Geri Dön
📌 MİLF-MATURE

Neslihan yanağıma öpücüğü bırakıp iki adım geriye doğru çekildi ve önce üzerimdekilere daha sonra eve bakış atıp Aysel ablaya dönerek “Serkan’ın evden almak istediği bir şeyler var mı bilmiyorum ama onun dışındaki her şeyi hayrına dağıtabiliriz. Bu evden ve hatta Asiye’den kıymetli bir şey çıkacağını hiç zannetmiyorum.” dedikten sonra bana dönerek “Ya sen babana oldukça fazla benziyorsun. O çirkef ananın güzelliğini de almışsın. Ne dersin Aysel hanım ileride baya can yakar bu hergele.” diyerek kahkaha attıp. Arabaya doğru yönelirken “Evrak kürek işi varsa hemen halledelim benim hemen bu yakışıklıyı alıp İstanbul’a dönmem lazım.” dedi.

Önce evdeki eşyalar, ardından resmi evrak işleri derken 2 saatin içinde hayatımda bindiğim en lüks arabada Neslihan ile yeni bir hayata doğru yolculuğa başlamıştık.

Yol boyunca Neslihan neredeyse hiç konuşmadı. Ben ise arka koltukta yolun bir kısmını uyuyarak ve bir kısmını da yeni hayata atılmanın verdiği korku dolu düşünceler içinde geçirdim. Babam varken çok mutluydum annem ile düzenli bir ilişkim yoktu ama babam benim için çok değerli ve önemliydi. O nedenle evden birkaç parça kıyafet ve babama ait birkaç özel eşya ve babamın polis üniformalı resmini yanıma almıştım.

Yaşadığım taşra hayatından sonra yol boyunca gördüğüm manzaralar karşısında büyülenmişcesine arabanın içinde bir o yana bir bu yana bakıyordum. Neslihan hafif gülümser bir tonda “Ne oldu lan! Şaşırdın mı? Adına İstanbul dedikleri ceheneme hoşgeldin. Ama kimine göre cehenem kimine göre cennet. Bakalım sana neler sunacak bu içine sıçtığımın yeri. Daha yolumuz uzun benim ev Avrupa tarafında. Ama karnımızı doyuralım acıktık değil mi?” dedikten sonra aynadan yüzüme bakarak “Ben soru sorduğumda cevap versene aslan parçası.” dedi. Ben de çok aç olmama rağmen “Sen nasıl istersen.” diyebilmiştim. “Ben nasıl istersem demek” dedi ve kahkaha patlattı ardından.

Yemek yedikten sonra yola devam ederken öne oturmamı istedi. Bu sayede her yeri daha net görebiliyordum. “Serkan sen nasıl bu kadar kibar ve saygılı bir çocuk oldun. Asiye’ye hiç benzememişsin. Baban sana iyi bakmış belli. Bu arada baban benim eski bir arkadaşım aslında. Neyse bu detayları sana kimse anlatmamıştır. Zamanı geldiğinde anlatırım.” dedikten sonra beynimde düşünceler yeniden tepişmeye başladı. Demek Neslihan babamı tanıyordu. Acaba Neslihan’da mı polisti? Ne alaka ya! Neslihan belli ki çok zengindi.

“İşte geldik.” dedikten sonra karşımda iki katlı oldukça büyük bahçesi olan bir villa ile ağzım açık karşı karşıya kalmıştım. Düşünceler arasında boğuşurken yolu takibi bırakmıştım tek hatırladığım Zekeriyaköy tabelasıydı. Arabadan inip Neslihan’a bakarak “Teyze bu ev senin mi?” diye sordum. “Benim evim ama bundan sonra senin de evin.” dedi ve karşımızda dikilen kadına dönerek “Ulviye hanım bu benim yeğenim Serkan. Bundan sonra bizimle birlikte yaşayacak. Kendisi oldukça kibar bir beyefendiye benziyor umarım bize uyupta bozulmaz.” diyerek bana bakıp göz kırpttı.

Ulviye hanım yanıma yaklaşıp kafamı okşayıp “Gel oğlum benimle. Bu densize uyma sen. Gerçekten akıllı bir çocuğa benziyorsun.” diyerek evin kapısından içeri girdik. Merdivenlerden çıkıp koridorun sonundaki odanın kapısını açarak bana “Burası da senin odan. Hadi yerleş bakalım. Banyo ve tuvalet koridorda.” dedikten sonra gözgöze geldik ve Ulviye hanım’a “Nasıl benim odam? Buranın tamamı mı? Çok büyük bu oda. Bizim ev kadar neredeyse.” dedikten sonra. Ulviye Hanım gülerek “Eh işte bolca alan var oyun oynar ders çalışırsın. Neslihan’ın sözünden çıkmadığın sürece de krallar gibi yaşarsın. Çok tatlı kızdır ama bazen çok sinirli oluyor. O zamanlarda da idare edeceksin. Zora düşersen gel yanıma. Ben sana yardım ederim. Bana bir şey diyemez. Annesinden çok sever beni.” dedi ve “Hadi bakalım istersen yat uyu zaten çok geç oldu.” diyerek beni içeri iterek kapıyı kapatıp uzaklaştı. Son bir ay içerisinde başıma gelen onca olaydan sonra hayatın beni nereye götüreceği hakkında bir bilgim olmadan karşımda duran yatağa uzanıp düşünceler içinde derin bir uykunun dibine düştüm.

İlerleyen günlerde Neslihan’ı neredeyse hiç görmüyordum. Okul kaydı kıyafet alışverişi gibi işleri Ulviye Hanımla hallediyorduk. Ulviye Hanım evin müdürü gibiydi. Her şeyden o sorumluydu. Bahçıvan, aşçı, temizlikçiler ona hesap veriyordu. Ama akşam 5’ten sonra evde hiç kimse kalmıyordu. Bazı günler Neslihan’ın arkadaşları geliyor evde sabaha kadar parti yapıp eğleniyorlardı. Neslihan ve Ulviye Hanım ne derse onu yapıyor ve sözünden çıkmıyordum. Onlar da benim bu tavrımdan oldukça memnundu.

\*\*\*

Aradan yıllar geçmiş ve tamamen bu evin bir bireyi olarak yaşıyordum. Okul, yüzme ve spor arasında vakit geçirip ders dışındaki en büyük zevkim bilgisayar oynu oynamaktı. Hayatımdaki bir başka değişimi sıcak bir pazar günü yaşadım.

Odamda oyuna dalmış oynarken Neslihan birden içeri daldı ve “Serkan senin şarj aletin nerede? Benimki şarj etmiyor.” dedi. Neslihan’ın odaya girmesiyle birden suçluymuşcasına ayağa kalkıp “Burada. Alabilirsin.” diyerek uzattım. Neslihan hafif bir gülümsemeyle yanıma yaklaşıp göğüs kaslarımı ve pazularımı sıkarak. “Sen ne zaman büyüdün lan? Ne zaman bu kadar seksi bir vücuda sahip oldun manyak adam.” dedi ve sarılıp yanımağıma ıslak bir öpücük kondurdu. “Seni baya ihmal etmişim ben. Ay şuna bak. Oğlum yakarlar canını böyle gezme lan.” derken hala vücuduma sıkı sıkı sarılıyordu. Üzerindeki crop top sayesinde kocaman memelerini hissediyordum. 31lerimin başrol oyuncusu Neslihan ile ilk sıcak temasımız gerçekleşiyordu ve bu sayede kan penisime yürümeye başlamış ve ufaklık harekete geçmişti. Bu durumu belimi biraz geriye atarak Neslihan’a hissettirmemeye çabalıyordum. Ama Neslihan sert bir hamle ile “Ay sende sarıl bakıyım teyzoşuna.” diyerek bu sefer popomu sıkarak kendine doğru bastırmaya başlamıştı.

İşte o an benim ufaklık ile Neslihan’ın vajinasının ilk teması gerçekleşmişti. Aradan geçen yıllara rağmen halen o an aldığım hazzı unutamam. Aradaki kıyafetlere rağmen vajinanın sıcaklığını net olarak hissetmiştim. Tabiki Neslihan da hissetmişti. Biraz geri çekilip “Ohaaa tek büyüyen yer kaslarınız değil herhalde Serkan efendi. Bu ne lan. Hortum mu taşıyorsun cebinde.” diyerek eliyle sikimi okşayıp bir hamlede avcunun içine alıp sıkarak sallamaya başladı. “Oğlum bu ne. Evde aslan beslemişizde haberimiz yok kısmeti dışarıda arıyoruz.” diyerek kahkaha attı. O an yüzüm çok kızarmış olduğunu hissederek geriye doğru kaçıp “Teyze ne yapıyorsun. Saçmalama ya.” diyerek hızlıca odadan çıkıp tuvalete girdim. Yaşadığım şokla birlikte şortumu indirip sikimi elime almam ile birlikte tazyikli bir şekilde boşalmaya başladım. Göğüs kafesimde resmen atlar tepişiyor ve kalbim yerinden çıkacak gibiydi.

O sırada Neslihan kapıyı tıklatıp “Tamam utanma gel ıssırmıcam” diye seslendi. “Teyze dur şimdi işim var” dedim aniden bilinçsizce. Neslihan kahkahı patlatıp “Lan pisletme ortalığı bak.” diyerek kapıyı açmaya çalıştı. “Açta inik haline de bakıyım. Hadi utanma lan” dedi. “Ya teyze yapma ne olur zaten utandım iyice gelme üstüme” dedikten sonra Neslihan “Utanma bebişim utanma. Gencecik adamsın olacak o kadar. Neyse en azından alette sende sağlıklısınız. Önemli olan o. Konuşalım bir ara ama bu konuları. Merak ettiğim şeyler var.” diyerek kapıdan uzaklaştı.

Kendime geldikten sonra hemen duşa girip vücudumdaki teri ve gerginliği atıp rahatlamaya başladım. Az önce kendi teyzemin oyuncağı olmuştum. Aldığım haz hoşuma gitse de bu kadar kolayca teslim olmak ve karşılık verememek hoşuma gitmemişti. Daha hayattan öğrenecek çok şeyim vardı ve ben o an sadece gururu kurtarma peşindeydim.

← Önceki Hikaye
DERİN VE SESSİZ 13
Sonraki Hikaye →
DERİN VE SESSİZ 15
Yeni bir hikaye mi arıyorsun?

Yorum Yap

Yorumlar