ÇINAR'IN HİKAYESİ Serisi - Toplam 33 bölüm +

ÇINAR'IN HİKAYESİ 3

← Ana Sayfaya Dön ← Geri Dön
📌 ÇINAR'IN HİKAYESİ (ÖZEL)

Merdivenlerden aşağıya indiğimde, hep bir ağızdan söylenen, İyi ki doğdun çınar, iyi ki doğdun,

iyi ki doğdun çınar. Ve alkışlar, ıslıklar … Evet hiç yanılmıyorum niyeyse,her seneki seremoni

tekrarlanmasa şaşarım, kaç senedir aynı. Ya bide şaşırtsanız beni ne olur yani.

Büyük yemek masasının sol başından itibaren, teyzelerim Zeynep, Rukiye, Fatma. Hemen

yanlarındayım Hikmet ve Kasım… Dedem Hamza ve yanında kuzenlerimin bir kısmı.

Anneannem geçen sene kanserden vefat ettiğinden bu sene yok aramızda. Masanın başında

Babam ve Annem. Masanın sağ başından itibaren geriye kalan kuzenler ve Ablalarım.

Annem tarafından bir sürü dayım ve teyzem olmasına karşı, Baba tarafından kimsenin olmaması

her zaman babamı hüzünlendirmiştir. Aslında bir halam varmış, adı Nilay ama Amerikaya okumaya

gittiğinde, Texaslı bir çocukla evlenmek istemiş, Çocuk ailenin tek evladı ve bayağı zengin. fakat

tüm aile karşı çıkmış. Ailesinin razı olmamalarına rağmen onları dinlemeyip evlenince, Dedem

benim senin gibi bir kızım yok artık, diye reddetmiş halamı. Anladığım kadarıyla kocasının ailesi,

petrolcü imiş ama enişte o işi yapmak istememiş ve Las Vegasa otel yaparak oraya yerleşmişler.

Tabi bunlar 30 ile 35 sene felan önceki olan olaylar. Evlendikten bir sene sonra, babamı arayıp

bir Oğlu olduğunu söylediğinde. Babam bi daha bizi arama benim senin gibi bir kardeşim yok.

Zırt pırt arayıp annemi de babamı da üzme deyip halamın yüzüne kapatmış. Babaannem ve dedem

ben doğduktan bir sene sonra 6 ay arayla vefat etmişler.

Babam hemi annesi öldüğünde, hemi de babası öldüğünde türk konsolosluğu aracılığıyla kardeşine

haber göndertmiş. Belki gelir diye cenazeyi üç gün bekletmiş ,sonrasında defnetmiş. Ama Nilay

halam ne gelmiş,ne de haber yollamış. Babam da zaten o olaydan sonra tamamen silmiş halamı.

Babam halamın mirastan payına düşen parayı bir Amerikan bankasına yatırıp, hesap defterini ve

bigilerini yine Türk konsolosluğu aracılığıyla yollamış., Fakat halam mirası kabul etmemiş ve geri

göndererek siz beni 25 sene önce gömdünüz. Sizin hiçbir seyinizi istemiyorum diye sitem edip rest

çekmiş. O gün bu gündür de durumlar aynı.

Bütün bu tezahürattan sonra koşarak annemle babamın yanına geldim. Ablalarım ve kuzenler

hep bir ağızdan iyi ki doğdun çınar iyi ki doğdun diye tezahürata devam ediyor. Babam elini havaya

kaldırınca herkes sustu. Annem hadi oğlum mumlar iyice eridi, hadi üfle de biran önce keselim

pastayı. Sonra da sakın dilek tutmayı unutma diye ikaz etti. Sonunda pasta kesilmiş, herkes beni

tebrik ediyor hediyelerimi veriyordu. Babam tekrar söze girdi. Kusura bakmayın, bu sabah önemli

bir toplantım var. O yüzden birazdan çıkmam lazım. Ama bu gün ailemiz için çok önemli bir gün.

Çünkü nesillerdir, babadan oğula gecen, çok önemli bir geleneğimiz vardır. Alilemizdeki erkek

cocukları 16 yaşına girdiklerinde, artık cocukluk dönemini bitirmiş ve tam bir erkek olmuşlardır.

Bizim için çok önemli olan bu geleneği sürdürürken, Çınarın bu günden itibaren tam bir erkek

olduğunu unutmamanızı sizlerinden rica ediyorum. Eskiden her şey bu kadar modern ve karışık

değilken. Ailenin erkekleri at binmesi ava gitmesi ve zor işleri yapması için eğitilirmiş. 16 yaşına

girince de tam bir erkek olarak kabul gördüğünden, ilk olarak evlenmek isteyip istemediği sorulur-

muş. Babam cümleyi bitirir bitirmez, herkes gülmeye başladı. Ufak dayım kasım, Çınar kuş

ötüyo mu len deyince herkes gülmekten yerlere yattı…

Ama babamın hiç gülmeden, gayet ciddi bir biçimde masanın başında duruyor olması, herkesi

sus pus etti. Babam gayet çiddi bir biçimde, Çınar oğlum şimdi sana söyleceklerimi can kulağıyla

dinlemeni istiyorum. Bak oğlum bu günden itibaren, Benim olmadığım her yerde senin sözün

geçerli olacak. Senin sözün benim sözümün yerine gececek ,her ne kadar benden sonra

Annenizin sözü geçse de, artık senin sözün daha gecerli olacak. Sonra ablalarıma dönerek,

Çınarın sözünden çıkmayacaksınız. Benim olmadığım her yerde onunun sözü gecerli.

Alınmayacak diyorsa alınmayacak. Yapılmayacak diyorsa yapılmayacak. Gidilmeyecek diyorsa

gidilmeyecek. Nalan ablam nasıl yani, şimdi diyelim ki sen iş gezisindesin ve ben annemden izin

aldım akşam dışarı çıkmak için. Annem tamam çıkabilirsin dedi sonra Çınar yok çıkamazsın derse ben

şimdi çıkamayacak mıyım? Peki kızım ben hepinize şöyle anlatayım. Ben annenle oturuyorum sen

geliyosun bize soruyosun , Akşam arkadaşlarımla dışarı cıkabilir miyim diye annem olur kızım

çık diyor. Ben de diyorum ki hayır kızım çıkamazssın… Sen şimdi annenin sözünümü dinleyeceksin

yoksa benin sözümü mü ? Nalan ablam o nasıl söz baba tabii ki senin sözünü..! Ben size sabahtan

berli ne anlatıoyorum. Bundan sonra kardeşiniz çınarın sözü benim sözüm demedim mi ..!

Beni hayal kırıklığına uğrattın Nalan. Lafın tamamı ahmağa söylenir deyince, ortalık buz kesti.

Sonra bana dönerek, artık ailemizin ve şirketimizin bütün sorumluluğu benim olduğu kadar senin de

omuzlarında. İnanıyorum ki ablaların da bundan böyle sana daha fazla yardımcı olacaklardır.

Artık okuldan sonra, direk şirkete yanıma geleceksin. Şimdi partinin tadını çıkar benim toplantıya

gitmem lazım dedi ve ilk defa bana elini uzattı..! Bayramlarda bile elini uzatmayan yanlızca elimi

sıkarak alnımdan öpen babam elini öpmem için bana uzatıyordu, yıllarca babam beni ablalarımı

sevdiği kadar sevmiyo diye içime atıp dert ettiğim şeyin sebebini biliyordum artık. Babam artık beni

tam bir erkek olarak görüyordu. Sonra kulağıma eğilerek, artık çocuk değilsin, büyüdün everem mi

seni len dedi, gülerek. Benim artık çıkmam lazım byeee dedi ve gitti.

Babamın çıkmasıyla herkes dağıldı. Bizim tadımız kaçmış kimsenin içinden bir şey yapmak

gelmiyordu. Derken imdadımıza annem yetişti. Annem benim ve Ablalarımın en yakın arkadaşlarını

aramış akşamki party iptal. Parti bir saat içinde terasta başlıyor acele edin hemen gelin diye

çağırmış. Onların gelmesiyle evin havası değişmiş hemen oyunlar oynamaya ve eğlenmeye

başlamıştık.

Sınıf arkadaşım, daha doğrusu çocukluğumdan beri en yakın arkadaşım, dostum ve kankam

hüseyin, çok uzun zamandır aşık olduğum, ama bir türlü cesaret edipte konuşamadığım semayı da

partiye çagırarak bana sürpriz yapmıştı.. Bana bak kanka belki tanırsın felanca sınıfından sema

diyerek resmen kızla beni tanıştırmıştı. Bundan sonra kızla nasıl tanışacam diye kendi kendimi

yiyip bitirmem sonlanmıştı. Ben ne kadar kızla sohbet kurmaya çalışsam kız hüseyinin yanında

bitiveriyodu. Ben kankama hüseyin olum bu kız senden hoşlanıyo galiba..! Baksana ne zaman

konuşmaya çalışsam kız senin dibinde bitiyo. Hüseyin şikerim ben onu şimdi o kimki benim

kankama yüz vermeyecek diye semaya doğru giderken, aceleyle kolundan yakalayıp dur olum

celallenme hemen. Kız haklı, yanında normal olamıyorum ki amına koyum. Heyecandan elim

ayağıma dolaşıyo, bişey söylemeden ot ot kalıyom kızın yanında. Hüseyin üzülme kanka

‘’hallederiz’’ deyip koluma girip beni kızın yanına doğru sürükledi. Hüseyin sema,, Sema döndü

efendim hüseyin diye kırıtarak cevap verdi. Kankam çınar senden çok hoşlanmış, onun kız

arkadaşı olur musun ? Tanıştırdığımdan beri teklifi nasıl yapacağını düşünüyor. kız şaşırdı sonra da

bana doğru dönüp kırıtarak imalı imalı ben bi düşüneyim biraz bunu dedi ve diğer kızların yanına

doğru kırıtarak gitti. Ben kankamla kızın arkasından bakarken, hüseyin amına kodumun kevaşesi

gördün demi nasıl götü kalktı. Olum sana diyorum kimsenin götünü kaldırmayacan …

Kesin şimdi diğer kızlara çınar benden sevgilisi olmamı istedi ama ben onu bakletiyorum. diye

hava atıyo. Ama dur ben onun havasını hemen alırım deyip kızların yanına doğru gitti. Ben kanka

dur diye arkasından. Kanka dur belki kabul edecek. Hüseyin durdu bana döndü kanka bu kız

gercekten de senin ayarlarını bozdu. Amına koyum bi kız altı üstü. o da zaten kabul edecek.

Ama dur bak ben ona ne yapıyorum, ben kankamı ona ezdirir miyim hiç deyip tekrar yürümeye

başladı. Kızların yanına geldiğimizde ikimiz de nefes nefese kalmıştık. Hüseyin kızlardan nerimana

doğru dönerek, neriman çınarın kız arkaşı olur musun sema naz yapıyomuş diye söyleyince herkes

Semaya doğru baktı. Sema birden ne nazı canım ben çınarın teklifini kabul ettimya zaten diye

öne atlamasınmı. Herkes gülmeye başladı. Sema gelip benim koluna girerek gel biz seninle

biraz biraz dolaşalım canım diyerek adeta beni nerimandan uzaklaştırdı. Kendi kendime ben bu

kankamı seviyorum ya dedim.

Artık semayla sevgili olmuştuk, yalnızca okulda görüşüyorduk. Onda da tenefüslerde el ele

tutmaktan öte gidememişti. Oysa öyle mi diğer cocuklar neler neler anlatıyordu. Okuldan

sonra da ben devamlı şirketteydim. Günler böylece geçiyordu.

← Önceki Hikaye
ÇINAR'IN HİKAYESİ 2
Sonraki Hikaye →
ÇINAR'IN HİKAYESİ 4
Yeni bir hikaye mi arıyorsun?

Yorum Yap

Yorumlar