Aslında aşağıya inmeden, olayları kafanızda canlandırmanız için, biraz daha detaylı anlatayım.
Şimdi size Çınar Ap. dan bahsedeyim biraz. İnşaatın yapıldıgı arsa 4490 mertekare. Binanın kurulduğu
alan 1796 metrekare.Yani Eni 36 metre, Uzunluğu 50 metre,üzerine yapılmış 7 katlı bina. 9294m2. Her
biri 283 metrekarelik 36 süperlüx dublex daire. Hepside kirada.. 96 m2 asansör boşluğu ve merdivenler
için ayrılmış 10m2 lik ilk asansör iki adet ve binanın tam ortasında, hemen yanında 10m2 yük asansörü
esya vs.için. Birden altıncı kata kadar. Hemen yanı merdivenler. Merdivenler geniş ve fefah. Duvarlarında
eski mitolojilerden esinlenmiş mozaik çini işçiliğiyle yapılmış büyük büyük reimler var. Giriş katta
güvenlikçi odası ve kameraları izlemek için, bir sürü elektronik esyalar var.. Ve yine 100m2 Bir daire.
Kapıcı dairesi. Ve kapalı otoparka aşagı doğru inen merdivenler var. Otopark 100 araçlık. Binadaki bütün
kiracıların iki adet park yerleri var. Gerisini biz kullanıyoruz… Babam arabalara düşkün olduğu için…
Direk bizim kata çıkan bizim özel asansörümüz. Asansör, binanın dış giriş kapısının hemen, yan cephesine
yapılmış siyah camlarla kaplı, özel kodlu asansör.Yani asansöre binmek için kodu bilmeniz lazım. Her kat
altı daire. Yedinci katı ve çatı katı, yani teras katı, babam bizim için özel tasarlatarak yapmıştı. 7. kata girer
girmez sağ tarafta çatı katına çıkan, çok şık bir tane merdiven, sol tarafta yine çok şık bir vestiyer. Beş altı
metre sonra geniş bir antre. En az yedi metrelik yüksek bir tavan. Solda ve sağda 30m2 lik ikişerden
toplam dört tane hizmetli odaları. Öyle hizmetli dedigime bakmayın biraz ufak ama duşu wc.si teras
balkonu var. Solda ve sağda ikişer adet, toplam dört adet, 60m2 lik misafir odaları. Her odanın içinde
kendi ebevenyn banyosu wc.si ve çok büyük teras şeklinde balkonu var. Solda binanın sol orta kısmında
güzel büyük ve modern bir mutfak. Amerikan tarzı açık mutfak olduğundan karşısında büyükçe bir yemek
masası 20 kişillik. Binanın tam ortasında 200m2 üç tane oturma grubu büyüklüğünde büyükçe bir koltuk
takımı. Binanın ortası olan Oturma gubundan babamların odasına doğru olan kısımda , yerden tavana
doğru uzanan 5 metre yüksekliğinde, 4metre arayla dizilmiş toplam 16 adet yuvarlak sutunlar, Sanki
Atina'daki Poseidon Tapınağı gibi bir hava veriyor salona. Ama amaç terastaki 2 metre derinliğindeki
büyük havuzun ağırlığını taşmak. Sütunların bittiği yerde tekrar tavan yükseliyor. Ve evimizdeki en güzel
yer ,bana göre tabii. Tavanın tekrar yükselmesiyle aşagı yukarı 250 m2 bir alan tam ortasında büyükçe
deri kahverengi bir koltuk takımı hemen ilerisinde 7m yüksekliğinde.Her dört metrede bir içerideki
sütünların aynısı var.
Bir sütundan diğerine kadar 7m ye 4 metre özel yapım fiber glas camlar var . Camlar açılınca
kocaman teras. Ve oturma gurubu . Şehir ayaklarının altında âdeta. Harika bir manzara …
Solda ve sağda 3 er tane 80m2 lik Ablalarımın odaları içlerinde duvarlara gömülü gardropları,
ayakkabıkları, takıları vs. Bayo wc. Ve teras seklinde Balkonları. Hemen kaptan kökünün yanında
90 m2lik benim odam aynı ablamlarınki gibi ama az büyük ve kaptan köşkünde 120m2 lik Ayşe
sultanla Cemal ağanın odaları. Onu anlatmayacam çünkü annem her sene değiştiriyo.Hemen yanında
16 metre eninde büyük geniş terasımız var, direk salona açılan. Yanında 110m2 babamın çalışma
odası hemen sağında 200m2 spor,antrenman salonu. Onun da yanında 100m2 sinema salonu var.
Çatı katı teras kat merdivenlerden çıkınca sağınızda bar solunuzda açık bir mutfak var karşınızda
12 metreye 24 metre havuz. Mutfağın yanından geçerek mutfağın arkasına gelince iki bölümden
oluşan 200m2 lik, birisi mutfağın arkasına diğeri barın arkasına gelecek şekilde tasarlanmış,
400 m2 lik bir depo aklına ne gelirse var içerde, çim biçme makinasından tutun da.. yani yok yok,
Ama dışarıdan bakıldığında depo dâhil her şey, tapınak tarzında inşa edilmiş olduğundan bütün
terasın havası, insana, mitolojideki gizli cennet,gibi geldiğine eminim. Genelde terası ilk görenler
Woowwww bu ne yaaa diyerek hayran hayran gezip her ayrıntısında harika çok güzel gibi
beğenilerini yansıtmışlardır. Depo yanında ,160m2 lik soğuk hava deposu, bizim en az bir sene bir
şey almasak her şeyimizi karşılar. İçerisinde çeşit çeşit peynirler, envayi çeşittte salamlar,sucuklar
sayamayacağım kadar yiyecekle dolu. Barın yanında kocaman bir sauna. Şeffaf camlı içeriden dışarı
seyret ya da dışarıdan içeriyi. Solda mutfağın yan tarafında hamam. Hamamın yanında kocaman bir
jakuzi. Sonra annemin çicekleri annemin ektiği güller vs.. Havuzun diger ucunda havuzdan çıkıp
direkt bir metre kadar sonra 6 basmaklı mozaik merdivenlerden çıkıp girilen üç tane 80m2 lik
süperlüx döşenmiş oda. Sağında üç adet her biri 140m2 Otellerdeki Kral dairelerinden esinlenmiş,
jakuzisinden tutun da barına, dans pistine kadar ne ararsan var.. Ve sağ taraf kocaman çim ekilmiş
bir alan. Özellikle babam çimlerde yürümeyi sevdiği için yapıldı. Bazen havuzdan cıkınca koşarak
çimlere yatardım, annem hemen çınar oğlum kaç kere söyliycem klorlu su çimleri mahvediyo diye.
Annem ikinci çocuktan sonra kasabadan tanıdığı sevdiği sultan teyzeyi yanına almış evde temizliğe,
ve çocuklara bakarken yardım etmesi için. Ama sultan teyzenin yemekleri ,Süpermiş, O günden
sonra yemek işleri onun üzerine kalmış. Kadın zaten dul iki tane kızı var, önceleri kızlarının ikisi de
bizde kalırdı.Sonra büyüğü evlendi. Küçüğü ünüversiteyi kazanınca istanbula gitti yurtta kalıyo şimdi.
Bir de Azeri şirin abla var aşagı yukarı annemle yaşıt. Şirin abla ailemize zeynep ablam doğduktan
sonra kalılmış. Annem O zaman ikizlere hamile. Şirin abla yaşlı bir teyzeye bakıyormuş, kadın ölünce
bı bakıma ortada kalmış. Yaşı da ufak o zamanlar. Zaten çalışma izni de yok. Annem ölen kadının
cenazesinde görmüş ilk şirin ablayı. Bakmış kız çok üzülüyo. Ölen kadının evlatları o kadar üzülmüyo.
Kızı yanına çağrıp kızla muhabbet etmeye başlamış.,kanı ısınmış annemin. O zaman annem 16 .
Şirin abla 17 yaşındaymış . Annem babama, Cemal eğer izinin olursa ben bu kızı yanıma almak
istiyorum. Hem çocuklar çok ufak, ikizler de geliyo deyince. Babam hiç ikiletmez ne de olsa annem
babamın en değerlisi. Annem kalkınca kıza der topla eşyalarını biz aşağıda bekliyoruz. Bundan sonra
sözümden çıkmayacaksın anlaştık mı ? Kız cevap vermeden hemen içeri gider ufak bir spor çantayla
gelir. Tamam abla der. Annem hepsi bu kadar mı der. Kız abla iki kot pantalon iki üç tişört bir kaç
tane de iç camaşırı daha ne olsun ki der. Sonra da abla zaten gögüslerim ufacık var mı yok mu belli değil
Allah'tan sütyen derdim yok der ve güler. Annem hemi acır hemi de içi burkulur kızın haline. Ama en
çok onun bu cana yakınlıgını ve sempatikliğini sever. O gün bu gündür. Şirin abla Annemin en iyi
dostu arkadaşıdır. Annemle âdeta kardeş gibidir. Kolay değil o kadar çocuğu âdeta annemle birlikte
büyütmüştür.
Ben ufakken her gün temizliğe gelen kadınlar olurmuş. Sonunda annem bu durumdan bıkmış.
Sabit biri olsun diye de çok uğraşmış ama istediği gibi birini bulamamış. Şirine sormuş en son çare.
Senin yok mu sizin oralardan tanıdığın birileri diye. Şirin de abla ben kendimi bilirim, herkesi de kendim
gibi görürüm. Şimdi biri gelir ya kötü bir söz söyler ya da nefsine hakim olamaz bir şey çalarsa ben
bi daha senin yüzüne nasıl bakacam. İnan seni biliyom ayşe abla onun için diyiyom her sana
baktığımda aklıma gelecek üzülecem, ben üzülünce sen de üzülecen. En iyisi ne ben üzüleyim ne de
sen üzül benim canım ablam …
Annem son çare, durmadan babama dert yanıyo. Babam bıkmış bu temizlikçi olayından. Şirkette
büroya temizliğe gelen Tükmenistanlı bir kadın varmış ona sormuş o da olamaz mı beyim kızım var
demez mi. Babam sevinçle işte bu diye bağırarak konuşunca kadın şaşırıp kalakalmış. Babam da
söyle yarın sabah gelsin diye o da beyim türkmenistanda kızım.Hemen nasıl gelsin..! Babam o kadar
daralmış ki bu temizlikçi işinden, vermiş telefonu kadıncağıza, ara kızını demiş. Kadın aramış
konuşmaya başlamış. Babam da telefonun megafonundan dinliyomuş konuşmaları. Babam
sonunda dayanamamış araya girmiş, kıza kendini tanıtıktan sonra,sormuş kıza adın ne? kız demiş
” Selvi ” efendim. Babam bak kızım bize devamlı birisi lazım. Yatacak ve yemek sorun değil maaşın
ve sigortan da tamam. İki gün sonra ben istemiyom felan olmasın. Benim için önemli olan güven
meselesi. Çünkü evimde çalışacaksın. Ben öyle herkesi evime sokamam. Tabii efendim haklısınız
der. Kız efendim inanın sizi yarı yolda bırakmam der. Selvi kızım ev büyük ve biz kalabalık bir aileyiz.
Senin anlayacağın istesende sen o evin işini bitiremezsin. Sen gündelik işlerde hamın omuzlarındaki
yükü biraz hafifleteceksin. Hemi karım da anlayışlı biridir. Eminim tanıyınca sen de çok seveceksin.
Babam anladın mı kızım ? Kız tamam efendim anladım der.
Ben yarın yola çıkarım otobüsle.! Kızım ne ötobüsü allahını seversen . Söyle adını soyadını doğum
tarini ben sana hemen bir uçak bileti yolluyorum. Yazar kızın bilgilerini,çağırır sekreteri. Uzatır elindeki
kağıdı,Hemen en erken ucak ne zaman varsa Aşkabat'tan bir bilet al elektronik posta ile yolla kıza
hemen gelsin. Al bu da kızın telefon numarası öğren iyice uçak ne zaman geliyo. Sonra gönder
şöförlerden birini alıp getirsin kızı havalanından şirkete der.Tamam mı kızım kız da tamam efendim der.
Babam kapatır telefonu. Sonra döner sekreterine, bu işin takipcisi sensin bir aksaklık istemiyorum.,
diye de ikaz eder. Sonra döner temizlikçiye oh beee der. Bu işi de hallettik. Sonra da annesine umarım
selvi bizi yarı yolda bırakmaz diye takılınca, kadıncağız yok efendim yapmaz demekle yetinir.
Selvi o akşam uçağa binmiş ,şöförlerden biri kızı alıp şirkete getirmiş gece yarısı. Kız bekçilerle oturmuş
sabaha kadar. Babam kapıdan geçerken arbayla bekçi cafer efendi arabaya yaklaşıp, Cemal bey bu kız
gece geldi Türkmenistan'dan sizin … Tamam cafer efendi ben anladım der. Sonra gel bakalım Selvi kızım
der babam. Cafer efendi kapıyı açar selvi arabaya biner. Kızın valizini bagaja koyarlar. Babam şoföre geri
dön, eve gidiyoruz der. Babam selviye pek de gençmişsin be kızım. Sen yapabilecek misin bu işi der. Selvi
efendim siz benim ufak tefek olduğuma bakmayın ben çok çalışkanımdır der. Babam annenin haberi var mı
geldiğinden diye sorar. Kız biliyo geleceğimi ama geldiğimden haberi yok der. Babam kızı pek ufak tefek
görür kız 1.60cm boylarında 45kg. civarında beyaz tenli yeşil gözlü kızıl saçlı biri. Kızın türkmen olduğunu
bilmese kesin İrlanda ve ya Avrupalı zannederdim diye içinden geçirir. Babam selvi sen neden okumadın
yavrum der. Kız ben Turizm ve otelcilik mezunuyum efendim der. Babam şaşırır ama belli etmez konuyu
değitirir, Babam aç mısın kızım der sonra da tabii açsın geceden berli yollardasın der.
Şöföre felanca Otele çek oranın sabah kahvaltıları güzeldir der. Babamın amacı kızı biraz daha tanıyıp
Anneme ballandıra ballandıra anlatmaktır. Bir yandan kahvaltılarını yaparken bir yandan da kıza sorar
ne zaman mezun oldun? Kız gecen sene efendim der. Peki iş bulamadın mı der kız yok efendim nerede.
Zaten kendi dalımda iş bulmak çok zor başka işleri de aradım ama yok. Baş vurmadığım yer kalmadı der.
Babam peki sen Aşkabat'ta güzel bir otelde iş bulsan ne kadar eline gecer diye sorar. Sonra da bu otel
gibi mesela der. Kız hesap yapar dolar olarak 400 dolar der. Ama iş saatlerinin uzun oldğunu da ekler
günde 12 saat. Annen ne kadar alıyor kızım diye sorar. Kız güler efendim sizin yanınızda calışıyor ya
annem der. Babamda kızım yanımda yüzlercesi çalişyor hangi birini bileyim deyince.Selvi 350 dolar felan
der ve ekler Ama günde 8 saat iyi der. Bu parayı annem Tükmenistanda hayatta kazanamaz der. Babam
annemi arar. Ayşe ben bir kız buldum temizlik için ,bizim şirkketteki birinin kızı. Sen ne kadar gündelik
veriyordun diye sorar Annem150 ile 200 arası der ve ekler Cemal ben yatılı bir kız istiyorum devamlı
çalışacak der. Babamda tamam ya sanada iyilik yaramıyo diyerek telefonu kapatır. Selvi biraz tedirgin
olunca babam korkma kızım, ben birazdan ona süpriz yapacam anlamasın diye öyle yaptım deyince
kız da rahatlar.
Babam bi hesap yapar Ayda 700,800 Dolar. Babam aşağı yukarı bir fikir sahibi olmuştur bu konuda.
Selvi bak kızım dünyadaki günahların en büyüğü kul hakkı yemektir. Ben yanımda çalışanların rahat
yaşamasını isterim, haklarını aldıklarındanda emin olurum. Özellikle evimde çalışanlar konusunda çok
titizimdir. Normalde güvenlik soruşturması yapılmayan birisini evime sokmam. Ama annenin şirketimizde
uzun yıllardır çalışıyor olması sana iyi bir referans oldu. Umarım sen de bizimle uzun yıllar çalışırsın.
Bak kızım benim altı kızım bir de oğlum var. Biz evimizde çalışanlarla patron hizmetliden ziyade, abla
kardeş gibiyizdir. O yüzden sana da bunları ilk ve son kez diyeceğim beni iyi dinle. Evin içinde olan biten
evin içinde kalır. Sağda solda konuşulmaz dedikodusu yapılmaz. Anladın mı ? Evet efendim gayet iyi
anladım inanin sizin güveninize layık olmak için elimden gelenin en iyisi yapacağım. Selvicim yarından
itibaren sigortanı yaptırırız. yemek ve yatma zaten sorun değil., haftada bir gün izinlisin. Aylık da
700 dolar der. Selviye hadi kızım kalk gidelim de seni karımla tanıştırayım deyince, Selvinin sevinçten
ağyı kulaklarına varmış içinden 700 dolar mı diyerek âdeta gözleri ışıl ışıl parlayarak, tamam efendim
der. Selvi abla da o gün bu gündür bizimle. Şirin abla annemin sağ koluysa selvi abla da sol koludur
kısacası…
Babam doğan her çocuğu için hesap açmış ama benim doğduğum gün çınar ap. den gelecek bütün
kiralar o günkü kurdan hesaplanıp altın alınarak bütün kızların kasalarına ve hesaplarına yatırılmaya
başlanmış. Babam kızlara çınar 25 yaşına girdiğinde kiralar kesilecek. Ama çınara kalmış kendi parasıyla
ne isterse onu yapar diye ayretten vasiyetinede yazdırmış. Dedim ya babam çok akıllı bir o kadar da serttir.
Bundan dört sene önce yani on sene dolunca, kızların kiralardan gelen altınlarını bozdurup yine şehir
içinde 8 dönüm bir arsa almış. Gecen senede arsanın karşısına ünüversite kurulmuş. Şimdi orayı almak
hayal diyorlar. Gerisini siz düşünün. Babamın sayamayacagım kadar arsası ve mülkünün dışında hisse
senetlerı vs vs.
Son kez aynanın karşısında kendime baktım.” Süper”
Doğum günü cocuğu geliyor… merdivenlerden aşagıya inerken uçuyorum adeta..