------------------------FİNAL---------------------------
Bir harika hikayenin daha sonuna geldik. bunun gibi hikaye "BENCE" çok az gelir.
baş yapıt olan hikayeyi kim yazdı ise tebrik ederim. başka çalışmaları varsa eksik etmesin bizden.
Haz Peşinde 24
Sonra tek bildiği, Hakan'ın kadınlığını yemeye başlamasıydı alttan. Bu sırada, Fulya, arka tarafını yalamaya devam ediyordu yeniden. Hayatta en sevdiği iki insan tarafından, oral yolla tatmin edildiğiydi. Hem ön hem de arka deliği.
Gözleri kocaman açıldı, dudaklarını emiyordu ağzından iniltiler kaçarken. İlginç olan, Hakan'ın hiç bu kadar iştahlı yaptığını hatırlamıyordu bunu. Tabi, kısa süre önce zevk almaya başladığı da bir gerçekti. Fulya hızlanmaya başlıyordu.
İçinden, bunu neden daha önce denemedim diye lanet okuyordu Esra. Hakan da hızını arttırmaya başlayınca,içinde büyüyen orgazm kaçınılmaz olmaya başlıyordu, aldığı hazzın ölçmenin ya da başka birşeyle kıyaslamanın bir imkanı yoktu.
Harika bir duyguydu bu, klitoral orgazm, vajinal orgazm farkını anlayacak seviyede değildi, bu umurunda da değildi.
'' Oofff Fulya,'' diye hırıltılı biçimde sesler geliyordu boğazının derinliklerinden. '' Gelmek üzereyim!''
Fulya nefes almak için kaldırdı kafasını, '' Durma o zaman yavrum.''
Bu sözlerle, Hakan artık iyice coşmuştu, Fulya hemen üstünde yalamaya devam ederken, yüzü gözü sular içinde kalmış ama bir kere bile geri adım atmamıştı.
Esra sanki asırlardır boşalmamış gibi boşaldı. Çığlık atarak titrerken, bütün bedeni yay gibi geriliyordu aynı zamanda. Şükrediyordu içinden, duvarlar ses geçirmediği için. İlk evlendiklerindeki dairede yaşasalardı, komşular da evlilik yıl dönümlerine şahit olabilirdi. Belki de polisler de eşlik ederdi.
Şimdiyse, evlerinin güvenli yatak odasında, Esra, içinde tutmadan haykırıyordu içinden boşalan enerjinin dışavurumunu. Muhteşem bir orgazm yaşamıştı.
Sesi kesilince, Hakan altından çıktı ve vajinasından uzaklaştı, Fulya da artık dilini çekmişti.
Esra yatağa yığıldı, ki yatak da su gibi olmuştu artık, yüzünde orgazm sonrası salakça gülümsemesini yaşarken, havluyu değiştirmeliyim diye düşünüyordu.
'' Hakan haklıymış senin hakkında,'' dedi Fulya, takdir eder gibiydi, çıplak popolu arkadaşını. '' Gerçekten de su olup akıyorsun.''
'' Demek Hakan haklıymış,'' dedi Esra, kocasına yarı şaka yarı kızgın bir bakış atarken.
'' Kızım, daha yolun yarısındayız. Anal seksin anahtar kelimeleri kayganlaştırıcı ve uyarılmadır. Haddinden fazla uyarıldığını görebiliyorum, ve yeterince de kayganlaştırıcı sağladım dilimle. Ama hala yapacak işlerimiz var.''
'' Hala derken?'' diye mırıldandı Esra.
'' Aynen, hadi, aynı pozisyonu al bakalım tembel orospu.''
Fulya, yakın arkadaşının kalçasına güçlü bir şaplak attı. Esra'nın aynı pozisyonu alması için yeterliydi bu. Kalçasını havaya dikti yine.
Aklını hala az önce yaşadığı yoğun orgazmdan almaya çalışırken, bir yandan da kafasını yatağa dayıyordu yine. Kalça yanaklarını yeniden araladılar. Ama bu kez eller çok daha güçlüydü, bu da demek oluyordu ki, Hakan görevi devralmıştı.
Yani? Yani, Fulya'nın her iki eli de boştaydı.
Birden, Esra, bir şişenin kapağının açılmasının sesini duydu.
Sonra da, küçük pembe dildonun, kıç deliğine baskı uygulamaya başladığını hissetti. Sadece birkaç santim kalınlığındaydı ama arka deliğinde çok daha kalın hissediyordu. Küçük pembe dildo, daracık deliğine girmişti, içeri dışarı hareket ettiriyordu Fulya.
Çıkardığında, sanki arka deliğinde bir genişlik hissediyordu anlık da olsa.
Sırada, biraz daha büyük olan başka bir dildo vardı, poşetten çıkarıp aldı eline. Daha da zor ilerliyordu bu kez alet, bakire deliğine girmekte zorlandı. İtmeye devam ettikçe, diğerinden daha uzun ve kalın olduğunu fiziksel olarak da hissedebiliyordu Esra. Küçük, masum deliği daha da esniyordu.
Sınırlarının zorlandığını hissediyordu büzüğünün. Bir süre, kımıldamadan arka deliğinde bıraktı aleti, bu kadar kalın bir nesneye aşina olmasını istiyordu anlaşılan Fulya.
Büyük dildoyu da çıkardı sonra, tatlı deliğinde daha da geniş bir boşluk hissi oluşmuştu şimdi.
Aniden, arkasından sesler gelmeye başladı. Bu yalama ve emme sessleri kalçasından ya da bacak arasından gelmiyordu. Esra'nın ne olduğunu anlaması birkaç saniye sürdü. Fulya dediğini yapıyordu, kocasını sertleştirmek için ağzına almıştı, hem daha sert olmasını hem de yeterince ıslak olmasını umuyordu arkadan girmesi için. Tam bir fahişesin, diye içinden seslendi arkadaşına, gülüyordu.
Yalama sesleri kesildi.
'' Nice seneleri canım arkadaşım,'' dedi kışkırtıcı bir ses tonuyla Fulya.
'' Nice senelere aşkım,'' dedi Hakan.
Bu kez, Esra başka birşeyin baskı yaptığını hissetti arkasına. Sertti ama bir yandan da yumuşak bir his vardı. Tartışmaya mahal yoktu artık. Kocasının penisiydi bu. Hakan, arka deliğinden becerecekti onu.
Çarşaflara sıkıca tutundu ve yaklaşmakta olana hazırlandı.
Hakan abandı. Aleti girmeye başladı deliğe. Penetrasyon, yavaş ve nazikti. Sanki bir uzman yaklaşıyordu arkasından ona ama kocasının da daha önce böyle bir deneyim yaşamadığından neredeyse emindi.
Fulya'nın kocasına vermiş olduğu ipuçları sayesinde olabileceğini düşündü. O kadar kolay ve yumuşak sokuyordu ki. Ayrıca, yarım saattir devam eden hazırlık ve uyarılma aşamalarının da yardımı olduğuna emindi.
Herşey mükemmel işliyordu. Zorlanmadan arkasına girmişti artık Hakan. Tamamen dolu hissetse de arkasını, çok bir acıma hissi yaşamıyordu henüz.
Sonunda, sapına kadar girdi Hakan. Küçük, daracık deliğine tamamen girince, biraz bekleyip, dinlenir gibi durdu Hakan.
'' İşte böyle kızım,'' dedi Fulya, yanına geçmiş, saçlarını okşuyordu Esra'nın. '' Zor kısmı bitti. Hepsini aldın. Şimdi, keyif almaya çalış ve tekrar zirveye çık.''
En yakın dostlar, el ele tutuştu ve birbirlerinin gözlerine bakmaya başladı, bu sırada, Hakan da yavaşça aletini geriye çekmeye başlamıştı, sonra, tekrar yüklendi.
'' Ahhh...'' diye inledi Esra. '' Yanıyor..''
'' Sıkma kendini canım. Harika gidiyorsun.''
Zonklayan alet, tekrar harekete başladı arka deliğinde. Hakan geriye çekiliyor, sonra tekrar yükleniyordu, bu kez biraz daha sertti, tam da Fulya'nın daha önce ona söylediği gibi.
Daha fazla abanmaya başladı Hakan, Esra'nın bedeni yatağa iyice gömülmüştü artık. Suratı çarşafa yumulmuştu, yatak sallanmaya başladı. Saçları ileri geri dalgalanıyordu, memeleri de öyle.
Kısa süre içinde, Esra, arka deliğine hızlıca girip çıkarken buldu kocasını. Yatak sallandıkça, Esra'nın da gözleri doluyordu.
'' Oluyor tatlım, alışıyorsun,'' dedi Fulya güven veren bir ses tonuyla, gözyaşlarını siliyordu bir yandan. '' Çok güzel gidiyorsun. Bana bak,'' dedi ve dudaklarından öptü, sonra yanaklarından, '' Bana güven, bir kere alışınca bunun zevkine, kendin ister hale geleceksin. Kocan ve sen bu işi çok iyi kavradınız.''
Esra bunun doğru olabileceğine inanamıyordu çünkü kocası hızlandıkça, sanki arka deliği ateş alıyordu. Acıyordu ama bir yandan da zevk almaya başlamıştı, çok garip bir duyguydu bu. Acı ve zevkin acayip bir karışımıydı. Bu kadar çok esneyebileceğine ve genişleyebileceğine ihtimal bile vermemişti. Ama, diğer yandan, rektal duyuları ve sinirleri de tahminin çok ötesinde uyarılıyordu. Islanmaya başlamıştı yeniden.
'' Ohhhh!'' diye çığlı attı. '' Kıçım!''
Hakan becermeye devam ettikçe arka deliğini, gözyaşları da akmaya devam ediyordu. Durmasını isteyebilirdi hatta yalvarabilirdi çok acıyor diyerek. Ama öyle değildi. İstemiyordu. Bedeniyle, çok yeni sularda yüzüyordu artık. Cinselliğini keşfediyordu ve bu hoşuna gidiyordu. Her saniyesinden hoşlandığına karar verdi.
Ama yine de deli gibi yanıyordu ve acıyordu. Fulya da farkındaydı zevkle karışık aldığı hazzın arttığını gözlerinden. Çaktırmadan Hakan'a bakıp, göz ucuyla son işaretini verdi.
Artık Hakan, tam gaza geçmişti. Esra çığlık atarak bağırmaya başladı, dayanamayacağı aşamaya geçmişti. '' Offff...oooffffff!'' diye bağırıyordu.
Fulya eğildi ve meme ucunu ağzına aldı. Bu görüntü Hakan'ı iyice gaza getiriyordu. Fulya ile de bir şansı olacak mı bilmiyordu ama hayali bile azdırmaya yetiyordu onu. Daha dün buna bir son vermek istiyordu ama başka bir kadından karısını kıskanmadığını fark etti.
O bunları düşünürken, Esra bir kez daha geldi. Öncekinden farklıydı ama bu. Sular seller gibi akmamıştı ama içi daha bir garip olmuştu
Hayır. Bu daha hayvani bir zevkti. Eşi benzeri olmayan bir şey. İçindeki o ilkel insandan kalma vahşi duygu tatmin olmuştu sanki. Yine de, ikinci havlu da ziyan olmuştu.
Yaşadığı orgazmlar o kadar yoğundu ki, Esra farkında bile varmadı Hakan'ın arka deliğine boşaldığının. Akıyordu arkasından şimdi.
O akşam ikinci kez, Esra yatağa gömülmüş, bitik halde ve çırılçıplak, orgazmın tadını çıkarıyordu.
Hem Fulya, hem de Hakan, ortak çalışmalarıyla gurur duyar gibi ona bakıyorlardı. Esra müthiş hissediyordu. Başka bir dünyaya gidip gelmişti.
'' Sizi çok seviyorum,'' dedi Esra.
Odada yüzler gülüyordu. Hakan karısının yanına uzandığında, bir bacağı Fulya'nın çıplak poposuna değiyordu ama bu kimseyi rahatsız etmiyordu. Bir an, aklındaki soru işaretlerini düşünmeyi bıraktı.
Esra ve Fulya, beraber duş aldılar, sonra da Hakan temizlendi. Duştan çıktığında, Fulya evden ayrılmıştı.
İkisi de yorgundu. Uyudular.
Sonra tek bildiği, Hakan'ın kadınlığını yemeye başlamasıydı alttan. Bu sırada, Fulya, arka tarafını yalamaya devam ediyordu yeniden. Hayatta en sevdiği iki insan tarafından, oral yolla tatmin edildiğiydi. Hem ön hem de arka deliği.
Gözleri kocaman açıldı, dudaklarını emiyordu ağzından iniltiler kaçarken. İlginç olan, Hakan'ın hiç bu kadar iştahlı yaptığını hatırlamıyordu bunu. Tabi, kısa süre önce zevk almaya başladığı da bir gerçekti. Fulya hızlanmaya başlıyordu.
İçinden, bunu neden daha önce denemedim diye lanet okuyordu Esra. Hakan da hızını arttırmaya başlayınca,içinde büyüyen orgazm kaçınılmaz olmaya başlıyordu, aldığı hazzın ölçmenin ya da başka birşeyle kıyaslamanın bir imkanı yoktu.
Harika bir duyguydu bu, klitoral orgazm, vajinal orgazm farkını anlayacak seviyede değildi, bu umurunda da değildi.
'' Oofff Fulya,'' diye hırıltılı biçimde sesler geliyordu boğazının derinliklerinden. '' Gelmek üzereyim!''
Fulya nefes almak için kaldırdı kafasını, '' Durma o zaman yavrum.''
Bu sözlerle, Hakan artık iyice coşmuştu, Fulya hemen üstünde yalamaya devam ederken, yüzü gözü sular içinde kalmış ama bir kere bile geri adım atmamıştı.
Esra sanki asırlardır boşalmamış gibi boşaldı. Çığlık atarak titrerken, bütün bedeni yay gibi geriliyordu aynı zamanda. Şükrediyordu içinden, duvarlar ses geçirmediği için. İlk evlendiklerindeki dairede yaşasalardı, komşular da evlilik yıl dönümlerine şahit olabilirdi. Belki de polisler de eşlik ederdi.
Şimdiyse, evlerinin güvenli yatak odasında, Esra, içinde tutmadan haykırıyordu içinden boşalan enerjinin dışavurumunu. Muhteşem bir orgazm yaşamıştı.
Sesi kesilince, Hakan altından çıktı ve vajinasından uzaklaştı, Fulya da artık dilini çekmişti.
Esra yatağa yığıldı, ki yatak da su gibi olmuştu artık, yüzünde orgazm sonrası salakça gülümsemesini yaşarken, havluyu değiştirmeliyim diye düşünüyordu.
'' Hakan haklıymış senin hakkında,'' dedi Fulya, takdir eder gibiydi, çıplak popolu arkadaşını. '' Gerçekten de su olup akıyorsun.''
'' Demek Hakan haklıymış,'' dedi Esra, kocasına yarı şaka yarı kızgın bir bakış atarken.
'' Kızım, daha yolun yarısındayız. Anal seksin anahtar kelimeleri kayganlaştırıcı ve uyarılmadır. Haddinden fazla uyarıldığını görebiliyorum, ve yeterince de kayganlaştırıcı sağladım dilimle. Ama hala yapacak işlerimiz var.''
'' Hala derken?'' diye mırıldandı Esra.
'' Aynen, hadi, aynı pozisyonu al bakalım tembel orospu.''
Fulya, yakın arkadaşının kalçasına güçlü bir şaplak attı. Esra'nın aynı pozisyonu alması için yeterliydi bu. Kalçasını havaya dikti yine.
Aklını hala az önce yaşadığı yoğun orgazmdan almaya çalışırken, bir yandan da kafasını yatağa dayıyordu yine. Kalça yanaklarını yeniden araladılar. Ama bu kez eller çok daha güçlüydü, bu da demek oluyordu ki, Hakan görevi devralmıştı.
Yani? Yani, Fulya'nın her iki eli de boştaydı.
Birden, Esra, bir şişenin kapağının açılmasının sesini duydu.
Sonra da, küçük pembe dildonun, kıç deliğine baskı uygulamaya başladığını hissetti. Sadece birkaç santim kalınlığındaydı ama arka deliğinde çok daha kalın hissediyordu. Küçük pembe dildo, daracık deliğine girmişti, içeri dışarı hareket ettiriyordu Fulya.
Çıkardığında, sanki arka deliğinde bir genişlik hissediyordu anlık da olsa.
Sırada, biraz daha büyük olan başka bir dildo vardı, poşetten çıkarıp aldı eline. Daha da zor ilerliyordu bu kez alet, bakire deliğine girmekte zorlandı. İtmeye devam ettikçe, diğerinden daha uzun ve kalın olduğunu fiziksel olarak da hissedebiliyordu Esra. Küçük, masum deliği daha da esniyordu.
Sınırlarının zorlandığını hissediyordu büzüğünün. Bir süre, kımıldamadan arka deliğinde bıraktı aleti, bu kadar kalın bir nesneye aşina olmasını istiyordu anlaşılan Fulya.
Büyük dildoyu da çıkardı sonra, tatlı deliğinde daha da geniş bir boşluk hissi oluşmuştu şimdi.
Aniden, arkasından sesler gelmeye başladı. Bu yalama ve emme sessleri kalçasından ya da bacak arasından gelmiyordu. Esra'nın ne olduğunu anlaması birkaç saniye sürdü. Fulya dediğini yapıyordu, kocasını sertleştirmek için ağzına almıştı, hem daha sert olmasını hem de yeterince ıslak olmasını umuyordu arkadan girmesi için. Tam bir fahişesin, diye içinden seslendi arkadaşına, gülüyordu.
Yalama sesleri kesildi.
'' Nice seneleri canım arkadaşım,'' dedi kışkırtıcı bir ses tonuyla Fulya.
'' Nice senelere aşkım,'' dedi Hakan.
Bu kez, Esra başka birşeyin baskı yaptığını hissetti arkasına. Sertti ama bir yandan da yumuşak bir his vardı. Tartışmaya mahal yoktu artık. Kocasının penisiydi bu. Hakan, arka deliğinden becerecekti onu.
Çarşaflara sıkıca tutundu ve yaklaşmakta olana hazırlandı.
Hakan abandı. Aleti girmeye başladı deliğe. Penetrasyon, yavaş ve nazikti. Sanki bir uzman yaklaşıyordu arkasından ona ama kocasının da daha önce böyle bir deneyim yaşamadığından neredeyse emindi.
Fulya'nın kocasına vermiş olduğu ipuçları sayesinde olabileceğini düşündü. O kadar kolay ve yumuşak sokuyordu ki. Ayrıca, yarım saattir devam eden hazırlık ve uyarılma aşamalarının da yardımı olduğuna emindi.
Herşey mükemmel işliyordu. Zorlanmadan arkasına girmişti artık Hakan. Tamamen dolu hissetse de arkasını, çok bir acıma hissi yaşamıyordu henüz.
Sonunda, sapına kadar girdi Hakan. Küçük, daracık deliğine tamamen girince, biraz bekleyip, dinlenir gibi durdu Hakan.
'' İşte böyle kızım,'' dedi Fulya, yanına geçmiş, saçlarını okşuyordu Esra'nın. '' Zor kısmı bitti. Hepsini aldın. Şimdi, keyif almaya çalış ve tekrar zirveye çık.''
En yakın dostlar, el ele tutuştu ve birbirlerinin gözlerine bakmaya başladı, bu sırada, Hakan da yavaşça aletini geriye çekmeye başlamıştı, sonra, tekrar yüklendi.
'' Ahhh...'' diye inledi Esra. '' Yanıyor..''
'' Sıkma kendini canım. Harika gidiyorsun.''
Zonklayan alet, tekrar harekete başladı arka deliğinde. Hakan geriye çekiliyor, sonra tekrar yükleniyordu, bu kez biraz daha sertti, tam da Fulya'nın daha önce ona söylediği gibi.
Daha fazla abanmaya başladı Hakan, Esra'nın bedeni yatağa iyice gömülmüştü artık. Suratı çarşafa yumulmuştu, yatak sallanmaya başladı. Saçları ileri geri dalgalanıyordu, memeleri de öyle.
Kısa süre içinde, Esra, arka deliğine hızlıca girip çıkarken buldu kocasını. Yatak sallandıkça, Esra'nın da gözleri doluyordu.
'' Oluyor tatlım, alışıyorsun,'' dedi Fulya güven veren bir ses tonuyla, gözyaşlarını siliyordu bir yandan. '' Çok güzel gidiyorsun. Bana bak,'' dedi ve dudaklarından öptü, sonra yanaklarından, '' Bana güven, bir kere alışınca bunun zevkine, kendin ister hale geleceksin. Kocan ve sen bu işi çok iyi kavradınız.''
Esra bunun doğru olabileceğine inanamıyordu çünkü kocası hızlandıkça, sanki arka deliği ateş alıyordu. Acıyordu ama bir yandan da zevk almaya başlamıştı, çok garip bir duyguydu bu. Acı ve zevkin acayip bir karışımıydı. Bu kadar çok esneyebileceğine ve genişleyebileceğine ihtimal bile vermemişti. Ama, diğer yandan, rektal duyuları ve sinirleri de tahminin çok ötesinde uyarılıyordu. Islanmaya başlamıştı yeniden.
'' Ohhhh!'' diye çığlı attı. '' Kıçım!''
Hakan becermeye devam ettikçe arka deliğini, gözyaşları da akmaya devam ediyordu. Durmasını isteyebilirdi hatta yalvarabilirdi çok acıyor diyerek. Ama öyle değildi. İstemiyordu. Bedeniyle, çok yeni sularda yüzüyordu artık. Cinselliğini keşfediyordu ve bu hoşuna gidiyordu. Her saniyesinden hoşlandığına karar verdi.
Ama yine de deli gibi yanıyordu ve acıyordu. Fulya da farkındaydı zevkle karışık aldığı hazzın arttığını gözlerinden. Çaktırmadan Hakan'a bakıp, göz ucuyla son işaretini verdi.
Artık Hakan, tam gaza geçmişti. Esra çığlık atarak bağırmaya başladı, dayanamayacağı aşamaya geçmişti. '' Offff...oooffffff!'' diye bağırıyordu.
Fulya eğildi ve meme ucunu ağzına aldı. Bu görüntü Hakan'ı iyice gaza getiriyordu. Fulya ile de bir şansı olacak mı bilmiyordu ama hayali bile azdırmaya yetiyordu onu. Daha dün buna bir son vermek istiyordu ama başka bir kadından karısını kıskanmadığını fark etti.
O bunları düşünürken, Esra bir kez daha geldi. Öncekinden farklıydı ama bu. Sular seller gibi akmamıştı ama içi daha bir garip olmuştu
Hayır. Bu daha hayvani bir zevkti. Eşi benzeri olmayan bir şey. İçindeki o ilkel insandan kalma vahşi duygu tatmin olmuştu sanki. Yine de, ikinci havlu da ziyan olmuştu.
Yaşadığı orgazmlar o kadar yoğundu ki, Esra farkında bile varmadı Hakan'ın arka deliğine boşaldığının. Akıyordu arkasından şimdi.
O akşam ikinci kez, Esra yatağa gömülmüş, bitik halde ve çırılçıplak, orgazmın tadını çıkarıyordu.
Hem Fulya, hem de Hakan, ortak çalışmalarıyla gurur duyar gibi ona bakıyorlardı. Esra müthiş hissediyordu. Başka bir dünyaya gidip gelmişti.
'' Sizi çok seviyorum,'' dedi Esra.
Odada yüzler gülüyordu. Hakan karısının yanına uzandığında, bir bacağı Fulya'nın çıplak poposuna değiyordu ama bu kimseyi rahatsız etmiyordu. Bir an, aklındaki soru işaretlerini düşünmeyi bıraktı.
Esra ve Fulya, beraber duş aldılar, sonra da Hakan temizlendi. Duştan çıktığında, Fulya evden ayrılmıştı.
İkisi de yorgundu. Uyudular.