← Ana Sayfaya Dön

MİLLİ PİYANGO 4

📌 MİLLİ PİYANGO (ÖZEL)

Sikimi elime alıp Arda'nın götünün yanaklarına şaplak atar gibi vuruyordum elimle Arda'nın götünü okşadıkça çok yumuşaldığını fark ettim. Bir an Arda'nın götü de beni hipnoz etmişti. Sikimi alıp iki yarığın arasına sokup aşağıya yukarıya doğru kaydırıyordum.

"Bir an içimde ne olacaksa olsun diyerek Arda'nın deliğine doğru ittirirken kapıya biri sertçe vurdu.

-Güvenlik: Ne yapıyorsunuz lan içeride?"

"Biz hemen telaşla üstümüzü toplayıp kapıyı açtık. Güvenlikçiyi karşımızda gördük.

- Güvenlik: Oğlum, iki kişi içeride ne yapıyorsunuz?

Bizim aklımıza bir şey gelmiyordu, eyvah yakalandık korkusuyla ikimizin de yüzü kıpkırmızı oldu.

- Arda: Abi, valla bir şey yapmıyorduk.

- Güvenlik: Ee, o zaman iki kişi yarım saattir aynı tuvalette ne işiniz var?

- Abi, çocuğun boğazı ağrıyordu, midesi bulanmış, ben yardımcı oluyordum.

Arda'nın boğazında kızarıklıklar vardı.

- Güvenlik: Tamam da, niye aynı tuvalette? Burada lavabo da var.

- Lavabo kirlenmesin diye klozete ben götürdüm, sabah abla gelip temizliyor, ona zahmet çıkarmayalım diye.

- Güvenlik: İyi, hadi öyle olsun, yemedim ama şimdilik gidin, bir daha görmeyim sizi böyle.

Biz içimizde korku ve telaşla hemen yataklarımıza döndük."

Yolda giderken

- Bak, gördün mü? Arda, sana kaç kere dedim, olacağı buydu.

- Arda: Özür dilerim.

- Boşuna özür dilemene gerek yok, olan oldu. İnşallah güvenlikçi anlamamıştır.

- Arda: İnşallah.

Odaya girdiğimizde yüzlerimiz kızarmış, ikimizin de kalbi küt küt atıyordu.

Arda, bundan sonra böyle bir şey istemiyorum. Bu ilk ve sondu, tamam mı?

- Arda: Tamam, tamam.

- Haydi şimdi geç yatağına, yat. Zıbar, Sabah okul var.

Yatağıma yatıp az zaman sonra uykuya daldım. Sabaha kadar Arda'nın götünü rüyamda gördüm, bilinçaltıma işlemişti. Sabah olmuştu, yerimden kalkıp "Tövbe tövbe, dün ne yaşadık biz?" diye kendimi sorguluyordum. Okula giderken güvenlikçi bizi gözlüyordu, Arda'ya çaktırmadan.

- "Sakın saçma sapan hareket yapma, adam bizi izliyor. Uslu uslu otobüsüne bin, okula gidelim."

- Arda: "Tamam ama sen çok üstüme geliyorsun."

- "Sus," dedim, "Arda, dön önüne. Haydi, bin şu otobüse, okula gidelim."

Okula varmıştık. Gün boyu normal geçti. Bahçede Merve ile takılırken Arda'yı gördüm. Matematikçi ile beraber öğretmen tuvaletine doğru gidiyordu. İçimden diyordum, "Ulan Arda, götün kaşındı değil mi? İlla gidip o yarrağı yiyeceksin."

Tenefüs bitimine doğru Arda'yı öğretmenler tuvaletinden çıkarken gördüm. Sınıfa girmeden önce kolundan tutup kenara çektim.

- Ben sana demedim mi, bırak bu işleri? Hâlâ daha niye matematikçi ile geziyorsun? Siktirdin değil mi, kaşınıyor tabi, götün yoksa rahat etmezsin.

- Arda: Hayır, siktirmedim.

- Ee, ne diye adamın peşinden ayrılmıyorsun o zaman?

-Arda: Götümü elledi, sikmek istedi ama bahane edip sadece sakso çektim. Zaten pek vaktimiz yoktu diye o da uzatmadı.

-Oğlum, az akıllan, kendine gel, bırak şu işleri. Ee, bari hoşuna gitti mi matematikçinin siki?

-Arda: Pek sayılmaz.

- O neden?

-Arda: Çünkü senin sikin kadar güzel değildi, seninkinin tadı bir başka.

- Yav oğlum, yine saçma saçma konuşma. Madem beğenmedin, yapma bir daha o zaman.

-Arda: Yapmam lazım, hatta ısrarla götümü sikmek istiyor.

- Yok de, geç. Zorlamı, giderim müdüre söylerim de.

-Arda: Orası öyle de, karşılığında bende bir şey alacağım ondan.

- Ne alacaksın?

-Arda: Sınav notlarıma sözlüye full 100 verecek, dersi geçirtecek beni. Diğer hocalardan da biraz rica edecekmiş, puanı yüksek versin diye.

(Bu arada Arda'nın da benim de derslerim kötüydü, iyi sayılmazdı. Bir tek Merve'nin dersleri çok iyiydi. Arda bu işlerle uğraştığı için derslerini çok önemsemiyordu, ben ise bir türlü derslerime odaklanamıyordum. Hafta sonları da çalıştığım için derslerime pek vakit ayıramıyordum.)

Son 2 dersimiz beden eğitimi, şimdiki ders Türkçeydi. Tam sınıfa girerken Arda koşarak yanıma geldi.

-Arda: İbrahim, acil seninle konuşmam lazım.

-Yine ne oldu Arda?

-Arda: Soru sorma, benimle gel diyerek beni malzeme odasına doğru götürdü.

-Hayırdır Arda, derse geç kaldık. Şimdiki ders Türkçe, beden dersi bir sonraki ders beni neden buraya getirdin?

-Arda: İbrahim, matematikçi son 2 dersin beden eğitimi olduğunu biliyor. Onun da son 2 dersi yokmuş, ısrarla beni depoya götürüp sikmek istiyor. Yardımın için seni buraya getirdim.

"İyi de Arda, ben ne yapayım? Siktiricek olan sensin. Adama söz vermeden önce baştan düşünseydin, anlaşmışsınız, sonucuna katlan."

-Arda: Ya, öyle değil. Anlamadın. İlk önce sen yap, istiyorum. Ona güvenemem ama sana güvenebilirim. En azından sen ilkim olursan, daha rahat yapmış olurum.

- Ya yine başladık, ya sabır oğlum, sen beni delirtecek misin?

- Arda: Lütfen İbrahim, lütfen, diyerek bana yalvarıyordu.

Yok, yapmayacağım, etmeyeceğim desem de boynuma belime sarılıyordu; sonunda beni ikna etmeyi başarmıştı.

- Bak, şimdiden diyeyim, 1 seferlik olacak bir şey. Ben erkeklerden de hoşlanmıyorum, gay de değilim, sırf senin iyiliğin için.

- Arda: Süpersin, sen cansın can!

Arda hemen altındaki pantolonunu çıkardı; içinde çiçek desenli beyaz külotu vardı.

parlak götü karşımdaydı, ister istemez sikim kalkmaya başladı. Arda, iki eliyle hemen sikimi çıkartıp sakso çekmeye başladı.

Tamam, yeter bu kadar.

Arda ayağa kalkıp kilodunu indirip domaldı. Sikimi götünün arasına dayadım, hafif ıslaklığıyla deliğini zorladım.

"Arda gözlerini kapatmış.

- Arda: İbrahim, yavaş! Çok acıyor.

- Tabii acıyacak. Yarrak yemeyi sen kolay mı sandın?"

biraz daha ittirmeye başladım, Arda öne doğru kaçtı.

-Ne oldu?

-Arda: Çok acıdı, biraz duralım.

-Noldu, öyle porno filmlerindeki gibi değilmiş, değil mi? Orada izlediğinde gerçek bir olmuyormuş.

-Arda: Evet, acıyor.

-Hadi, ben durdum, bekledim ya. Matematikçi affetmez, oğlum. O adam sapığın önde gideni, senin götüne hiç acımaz, şimdiden ben söyleyeyim.

-Arda: İşte o yüzden ilk sen olmanı istedim.

-Haydi Arda, yapacaksak yapalım, vaktimiz az, birazdan teneffüs zili çalar, millet deli dana gibi bu odaya koşturmaya başlar. Yakalanmadan ne yapacaksak yapalım.

-Arda: Tamam ama yavaş yap.

Arda tekrardan önüme domaldı, bu sefer biraz daha hızlı davranıyordum.

Sikimi tutup deliğine dayadım. Biraz ittirmemle kafası içine girdi. Arda, "ah" diyerek kendini öne attı.

-Arda: "aaaahhh ahhh çok acıdı, çok acıyor."

-Ya oğlum, daha dur! Kafası anca girmişti, niye öyle kaçtın hemen?

-Arda: "çok acıdı, çok acıyor."

Sinir tepeme attı, "seninle mi uğraşacağım?" diyerek kolundan tutup sikimi götüne dayadım.

-Arda: "Dur, öyle olmaz. Lütfen jel sürelim." diyerek çantasına doğru gitti. Çantasında jel alıp sikime ve götüne sürdü.

- Oğlum, jel vardı da baştan niye söylemedin?

- Arda: Şimdi aklıma geldi.

- Ulan, ne adamsın Arda! Götünün acısından aklın başına anca geldi.

"Jeli iyice bocaladıktan sonra Arda tekrar önüme domaldı. Vaktimiz çok az kaldığı için o da dişini sıkıyordu. Sikim içine girmişti, çığlık atmamak için zor tutuyordu Arda kendini."

1-2 dakika sonra götü iyice alışmıştı, artık ben de zevk alıyordum. Elimi götüne attım, kalçası hamur gibi yumuşacıktı. O anki gazla kalçasını şaplaklamaya başladım; parmak izlerimin hepsi kalçasının üzerindeydi.

çok geçmeden Arda'nın içine boşaldım, teneffüs zili çalmıştı. Hızla toparlandık, toparlanırken Arda götünü ıslak mendil ile siliyordu.

- Arda: İbrahim, deliğimi tam göremiyorum, içinde sıvı kalmış mı?

Elime ıslak mendili alıp Arda'nın deliğiyle kalçasını siliyordum. Kalçasında hep şaplak izi, deliğinin kenarları da iyice kızarmıştı.

Hemen odadan çıktık, teneffüste ben lavaboya gittim, sikimi iyice sildim, temizledim. Sınıftaki çocuklar nerede olduğumu sordular, "Az işim vardı" diyip geçiştirdim. Maç kadrosunu kurmuşlar, deli dana gibi top oynayacaktık, Arda bize katılmazdı zaten. Tekrar zil çaldı, üstümü değiştirip okul bahçesinde top oynamaya başladık. Aklım bir yandan da Arda'daydı.

Maça dalmış Arda'yı unutmuştum. Tekrardan zil çaldı. Cuma günü olduğu için veliler okul bahçesine gelmişti. İstiklal Marşı'nı okuyup dağılıcaktık. Hep beden dersimiz yarıda kesiliyordu, İstiklal Marşı ve veliler yüzünden. İstiklal Marşı'nı okuduktan sonra yavaşça bahçeden dağıldık. Arda'yı uzaktan gördüm, biraz hafif seyrek yürüyordu. Otobüste yanıma geldi, yanımda yan oturuyordu.

-Ne oldu oğlum, bu halin ne? Götünün üstüne oturamıyorsun.

-Arda: Şimdi anlatamam, yurda dönünce konuşuruz.

Yurda gelmiştik, diğer çocuklar hala odalarına çıkmamıştı, bahçede takılıyordular.

- Seni dinliyorum Arda, anlat bakayım matematikçiyle ne yaptınız.

- Arda: Zil çaldıktan sonra buluştuk, işte okulun deposuna götürdü. Önce sakso çektirdi, sonra 2 kere götümü sikti.

-Arda: ama yalnız anladı.

-Neyi anladı?

-Arda: ondan önce birine siktirdiğimi.

-Nasıl?

-Arda: gittiğimde soyunduğumda götüme baktı, senin el izlerin hala duruyordu. Bir de deliğim kızarmış, şişmişti. Direk sordu, kime siktirdin geldin diye.

-Sen ne dedin?

-Arda: bir şey demedim, yok mok desem de inanmadı, ısrarla sordu.

-Benim ismimi verdin yoksa?

-Arda: Hayır ama inat etti, kafayı koydu, kime siktirdiğini bulacağım dedi, zaten daha da ona siktirmem.

-Niye?

-Arda: Herif aç köpek, hiç hoş davranmadı.

-Ben sana demiştim, sapığın teki diye.

-Arda: Ama sana siktiririm canım, sen çok güzelsin.

-Ardaaaaaa !!! ( kızarak )

-Arda: Tamam be, şaka yaptım.

O gün öyle normal geçmişti. Sabah saat 09.00'da dönerci dükkanına gitmem gerekiyordu. Dönerci dükkanına gittim, akşam 18.00'a kadar çalıştım. İş çıkışı günlük para aldığım için hemen Merve ile her hafta düzenli olarak parkta oturup buluşuyorduk. Merve ile sohbet edip oynaşırdık.

-Merve: Sana bir şey diyeyim ama kızmak yok.

-Merve: Söyle aşkım.

-Sen şimdi evlenmeden olmaz diyorsun ya.

-Merve: Evet.

-Ben diyorum ki, tamam kabul evlenmeden olmaz ama bir fikrim daha var.

-Merve: Neymiş o?

-Ya nasıl söylesem ki ama kızmak yok demiştim baştan.

-Merve: Çıkar artık ağzındaki baklayı İbrahim.

-Diyorum ki, önden olmazsa arkadan mı denesek?

-Merve: Saçmalama İbrahim, arkadan hiç olmaz.

-Neden be, denemiş olurduk, hem kızlığında gitmemiş olurdu.

-Merve: Kafaya mı yedin İbrahim, hiç arkadan olur mu, dinen günah zaten.

-Günahsa günah, varsın tek günahımız o olsun.

-Merve: Hayır İbrahim, daha duymayayım böyle şeyleri senden, lütfen rica ediyorum. Artık geç oldu, kalkalım, saat 20.00'e geliyor, yurt şimdi kapıyı kapatır.

Ne ettiysem, ne konuştuysam, Merve'yi bir türlü ikna edemedim.

"Yurda dönüp yataklarımıza geçtik. Uykumda bir kabus, bir rüya görüyordum. Rüyamda Merve'nin götünü sikiyordum."

Gözlerimi açıp baktığımda rüyada değil, yatağımda Arda eliyle sikimi tutmuş götüne dayıyordu.

- Ne yapıyorsun sen, kafayı mı yedin?

- Arda: Çok canım çekti, İbrahim lütfen.

- Ranzada çocuklar uyuyor.

geç yatağına uyu, yakalanacağız, başımıza iş açacaksın.

-Arda: "Üfff, tamam," diyerek yatağına gitti. Sabah olmuştu.

Odadaki çocuklar erkenden kalkıp kahvaltıya gitmişlerdi. Arda hâlâ yatakta uyuyordu. Dün gece türlü türlü rüyalar gördüm; bir Arda'nın götünü sikiyordum, bir Merve'nin.

Üstümü değiştirip işe gitmek için hazırlanıyordum ama Arda'ya bakınca aklıma rüyalar geldi. Telefonumu alıp ustayı aradım, bugün biraz geç kalabilirim diye haber ettim. Arda'nın yanına gelip eşofmanını sıyırdım, içinde kırmızı kilodu vardı. Ulan dedim, kız olsan bu kadar orospu olmazdın.

"Arda'nın götünü okşarken Arda uyandı, uykulu gözlerle bana bakıyordu.

- Arda: İbrahim?

- Şşştt diyip sikimi çıkarıp Arda'nın ağzına verdim."

Arda iştahla sikimi yalıyordu. Arda'yı domaltıp götüne girdim, sonra da kucağıma alıp bir turda öyle siktim

2 posta attıktan sonra üstümü giyinip işe gittim. Akşam olmuştu, Merve ile tekrar buluştuk. Aynı konu hakkında Merve'ye ısrar ettim, bu sefer Merve ile kavga ettik. Bana küstü, yurda döndü. Yarın sabah pazartesi okula gidecektik. 1 hafta boyunca küs olarak kaldık. O 1 hafta boyunca Merve ile uğraştım, Arda'yı es geçtim. Arda da matematikçiyle arada kaçamak yapıyordu.

Sonra aklıma bir fikir geldi; matematikçi ile Arda'yı basacaktım. Arda ile plan yaptık. Matematikçi sürekli depoya gidip odayı kilitliyordu. Bu sefer malzeme odasında yapması için Arda'yı ikna ettim. Ertesi gün malzeme odasında bunları iş üstündeyken bastım. Matematikçi neye uğradığını şaşırdı. Matematikçiye tehdit ile notlarımı düzelttirdim ve diğer hocalardan da yurt çocukları olduğumuz için ricada bulundum. Lise son sınıfı tekrar etmeme gerek kalmamıştı. Bu sayede hem Arda hem de ben derslerden bir nebze de olsa kurtulmuştuk. O günden sonra matematikçi Arda'ya pek yanaşmadı; hem işinden hem de itibarı zedelenmesin diye diken üstünde geziyordu. Her an ben birine bir şey diyeceğim diye çok korkuyordu.

Yorum Yap

Yorumlar