Merhaba, ben Emre, 28 yaşında, esmer biriyim. Asıl mesleğim boyacılık değil, ama elimden her iş gelir. Sekiz ay önce evimizi boyarken karşı komşumuz Serpil Abla bize yardım için gelmişti. Boya yaparken Serpil, anneme, “Abla, benim ev de çok kirlendi. Emre müsait olduğunda bizim evi de boyasa, olur mu?” diye sordu. Annem, “Komşuyuz, neden olmasın,” dedi. Serpil Abla’nın iki kızı var, liseye gidiyorlar. Kendisi 40’lı yaşlarda, kapalı, 90-100 beden göğüsleri, geniş yuvarlak kalçaları olan, diz altı etek ve çorap giyen, muhteşem ve biraz dominant bir kadın. Onu camdan, balkonda ya da evdeyken izlerdim. Selamlaşırdık, ama içten içe ona hayrandım.
Serpil Abla, “Emre, boyayı çocuklar yurtta kaldığı bir hafta içi yapsak?” dedi. Ben de, “Uyar, olur,” dedim. Aradan bir ay geçti. Eve girerken Serpil Abla beni gördü ve “Emre, bu hafta içi hangi gün dersen müsait, evi bitirelim,” dedi. “Tamam,” dedim. Akşam evin telefonu çaldı. Serpil Abla annemle konuşuyordu, sonra telefonu bana verdi. “Efendim abla?” dedim. “Kemal Abi boya malzemelerini almış. Pazartesi müsaitse başlayalım,” dedi. “Tamam,” dedim. Annem ise, “Biz pazartesi babanla Eskişehir’e teyzenlere gideceğiz,” dedi. “Olsun anne, yapayım, aradan çıksın,” dedim. Annem, “Tamam, sen kal, hallet,” dedi. İş yerini arayıp bir hafta izin aldım. Pazar günü bizimkiler yola çıktı.
Pazartesi sabah erkenden uyandım, Serpil Abla’dan haber bekliyordum. Evin telefonu çaldı. Serpil Abla, “Emre, gelebilirsin,” dedi. Hemen evden çıkıp karşı binaya geçtim ve zili çaldım. Serpil Abla kapıyı açtı; üzerinde askılı bir penye, altında dar bir eşofman vardı ve evde ondan başka kimse yoktu. Hoşbeşten sonra oturup çay içtik. Ona eski bir eşofman vermesini söyledim. “Tamam!” deyip eşofman altı ve bir tişört getirdi. Eşofman biraz dardı, ama idare edecektim. Çayımız bitince, “Hadi abla, işimize bakalım!” dedim. Serpil’in evi 3+1’di. Oturma odasını toplamamış, orada yatacaklarını söyledi. Ben koridordan boya yapmaya başladım. İhtiyacım oldukça Serpil’den bir şeyler istiyordum, o da getiriyor, yere boya dökülünce elindeki bezle siliyordu. İş olmadığı zamanlarda sigara içiyordu. Bu arada geçmişten, hayattan sohbet ediyorduk. Keyifli bir çalışma yapıyordum.
Bir ara merdivendeyken aşağı baktım. Serpil Abla yere diz çökmüş, yerleri siliyordu. Askılı penyesinden memeleri taşmış, yarıya kadar görünüyordu. Beli sırtına kadar açılmış, külotunun lastiği aşağı sıyrılmış, götünün ayrımı görünüyordu. Fark ettirmeden bir müddet seyrettim, içim bir hoş oldu. 17 cm’lik aletim hareketlenmeye başlamıştı. Eşofman da dar olduğu için oldukça belli oluyordu. Merdivenden inerek tuvalete gittim, işeyip belki etkisi olur da yarağım iner diye düşündüm. Ama fazla etkisi olmadı, çünkü Serpil’in yaptığı iş gereği habire frikik veriyordu. Ben de fırsat bu fırsat deyip göz banyosu yapıyordum. Merdivende çalışırken Serpil sigara yakıp verdi. Sigarayı uzatırken koltuk altını gördüm, sikim kıpırdamaya başladı. Zannedersem koltuk altlarını yeni traş etmişti, tertemizdi. Acaba amı da öyle mi diye aklımdan geçti. Sigarayı verdikten sonra kolunu indirince koltuk altı am gibi duruyordu. Baktıkça tahrik oluyordum ve benimki kalktıkça kalkıyordu.
Ne yapacağımı bilemez olmuştum, ter basmıştı. Serpil Abla, “Yoruldun, az dinlen,” dedi. Aşağı inip oturdum. Ama Serpil karşımda tüm seksiliğiyle duruyordu. Banyoya gidip elimi yüzümü iyice yıkadım, biraz rahatladım. Banyoda 31 çekmek aklıma gelmedi değil, ama bu halim hoşuma gidiyordu, o yüzden çekmedim. Koridorun ve mutfağın boyasını bitirdiğimde akşam olmuştu ve yorulmuştum. Babam aradı, “Ne yaptınız? Nasıl gidiyor? Bitti mi?” diye sordu. “Evin bir kısmı bitti!” dedim. “Tamam, aç kalma, dikkat et. Biz belki dönüşü uzatabiliriz,” dedi. “Tamam,” deyip kapattım. “Bugünlük yeter abla, eve geçip duş alayım,” dedim. Serpil, “Olmaz ya, burada al, yemek yaptım. Hem sizinkiler seni bana emanet etti, zaten mahcubum, bunca iş yapıyorsun,” deyince, “Ne demek abla,” dedim. “O zaman kaldır şu ablayı!” deyince, “Olur,” dedim. Elbiselerimi alıp duşa girdim, kısa sürede üstümü değiştirip çıktım. Serpil, “Ben de bir alayım, iki dakika,” dedi. Aklıma dikizlemek geldi. Delikten yerimi aldım, duşun tam karşısındaydı. Bembeyaz teni, iri, koyu kahve uçlu, sarkma olmayan vücudu… Benim alet dimdik olmuştu. Tam çıkıyordu, hemen salondaki yerimi aldım. Serpil geldi; beyaz askılı tişört ve siyah diz üstü mini etek giyinmişti.
Sofrayı beraber hazırlamaya başladık. Serpil, “Emre, sen yoruldun, otur!” dedi. “Yok, sen de yoruldun, beraber hazırlayalım!” dedim. Yardım ederken bazen ufak tefek sürtünmeler oluyordu, ama dikkat çekmiyordu. Yemeğimizi salonda oturup yedik. Üstüne çay getirip içtik, ikimiz de karşılıklı çekyatlara uzandık, sigara içip sohbet ediyorduk. Ama aklımdan onun muhteşem kalçaları, memeleri ve koltuk altı çıkmıyor, yine tahrik oluyordum. Benim yarak da kalkmaya başlamıştı. Sigaralarımız bitince Serpil, “Yatakları açayım mı?” deyince, “Abla, ben eve gideceğim,” dedim. Serpil, “Kemal Amcan arkadaşının yerinde kalacakmış, gece yok. Bende korkarım, hem sizdekiler yok. Sabaha erkenden boyaya başlarız,” dedi. Benim de istediğim buydu zaten, “Tamam,” dedim. “Erken değil mi?” dedim. “Sen nasıl istersen! O zaman biraz kuruyemiş getireyim!” dedi, ayağa kalkıp gerinerek kuruyemiş almaya gitti. Giderken götüne baktım, harikaydı, yuvarlak ve dikti.
Daha önce de götü dikkatimi çekmişti. Serpil gelene kadar biraz yarağımla oynayıp karnıma yatırdım. Bu durum çok hoşuma gidiyordu, ama bir yandan da Serpil’i nasıl sikebilirim diye düşünüyordum. Serpil kuruyemişi getirirken yanında iki bardak kola getirdi, “İşte bu iyi oldu!” dedim. Serpil, “Emre’cim, sana bakmam lazım!” deyince teşekkür ettim. Karşılıklı oturup kolalarımızı içiyorduk, ama ben bacaklarını, etek altından görünen muhteşem amını dikizliyordum. Öyle dalmışım ki, Serpil, “Emre, çok dalma, boğulursun!” demesiyle irkildim. “Efendim abla?” deyince, “Hımm, daldın ama nereye?” dedi. “Şey abla, yorgunluk galiba,” dedim. “Hımm, o da doğru ya, her işime koştuğun yetmiyormuş gibi, sigaramı bile yakıp ağzıma veriyorsun!” dedi. “Vazifemiz Serpil Abla, ne olacak ki!” dedim. O da, “Benim sümsük herif oturduğu yerden kalkamıyor, elinden bir iş gelmiyor! Üstelik odunun teki, nerede senin gibi incelik falan!” dedi. “Ne olacak ki, ben yaparım!” dedim. Benim yarak kalkmaya başlamıştı. Serpil konuşurken dudaklarına bakıyor, dudak hareketlerini izliyordum. O da sanki anlamıştı, benim aletime bakıyordu. Bir anda, “Emre, sen evlenmeyi düşünmüyor musun, yaşın kaç oldu?” dedi. “Eğer senin gibi birini bulursam anca o zaman!” dedim. Utangaç, “Nasıl yani, ben güzel miyim ki?” dedi. “Güzel mi? Her şey sende bir bütün olmuş, daha ne olsun!” dedim. Serpil gülerek, “Eee, Emre, neymiş o her şey?” deyince, “Abla, nasıl desem yanlış olmaz, ama… fiziğin, yüzünün güzelliği, giyimin, evdeki işlerin…” dedim. “Fizik mi kaldı be Emre!” deyince, “Abla, yapma, bu yaşta böyle fizik, süpersin!” diyebildim. “Vay, hadi ya? Teşekkür ederim!” dedi.
“Birer tane daha kola doldurayım, geliyorum,” dedi, gitti, kolamı koydu, karşıma oturdu. Bu sefer etek biraz daha yukarı sıyrılmıştı. Külot yoktu, görünce donup kaldım. Serpil Abla bir anda ayağa kalktı, karşıma geldi. “Emre, gerçekten güzel miyim?” dedi. “Ne demek abla, her erkeğin hayali olabilecek kadınlar kadar!” dedim. Şuh bir kahkaha atıp, “Vay!” dedi. Bu arada karnıma yasladığım aletim zorluyordu. Serpil Abla, “Emre, istersen bir tuvalete git!” demesiyle kızardım. “Napayım abla, sana diyorum, inanmıyorsun, senin yüzünden!” deyince durdu. “Oo, şimdi bana mı kalktı?” dedi. “Evet,” diyebildim. Saçımı kavradı, yüzümü kendine çevirdi, göz göze geldik. Gözleri kısıldı, bana doğru geldiğinde dudaklarımız birleşti. Sanki bir volkan patlaması oldu, kalbim duracaktı. Bir anda durup, “Bu yaptığımız doğru mu ki?” deyince, “İnan, pişman olmayacaksın!” deyip tekrar dudaklarına yumuldum. Elimi boynuna sarıp kendime çektim, dudaklarını öpmeye devam ettim. Eteğinin altından elimi soktum. Serpil biraz direniyordu.
Parmağımı amının içine sokup bızırını okşayınca yavaş yavaş kendini bırakmaya başladı. Artık direnmiyor, ama karşılık da vermiyordu. Parmağımı amına iyice soktum, biraz oynatınca amı ıslanmaya başladı. Dudaklarını bırakınca, “Emre, bir dakika konuşalım!” dedi. “Bak, bu yaptığımız çok yanlış, ama iş çığırından çıktı. Anlaşılan senin elinden kurtulamayacağım. Sana borcum da var, o kadar iltifat… Yalnız, bu yaptığımız ölene kadar ikimiz arasında kalacak, ben evliyim, biliyorsun!” dedi. “Tamam abla, merak etme!” diyerek dudaklarına yapıştım. Serpil bu defa direnmiyor, karşılık veriyordu. Elim boş durmuyor, memelerini okşuyordum. “Emre, bir dakika dur!” deyip kalktı, odanın ortasındaki sehpayı kaldırdı, dış kapıyı kilitledi. Elinde battaniye ve iki yastıkla geldi. Battaniyeyi halının üzerine özenle serdi, yastıkları koydu, mutfağa geri gitti. Anlaşılan güzel bir am ziyafeti olacaktı. Yere battaniyenin üstüne oturdu. Ben de kayıp yanına oturdum.
Serpil elini boynuma sararak kafamı kendine çekip dudaklarıma yumuldu. Artık ok yaydan çıkmış, birbirimizi okşuyorduk. Ben onu soyarken o da bana yardımcı oluyordu. Belden üstü çıplaktı şimdi. Memelerini ağzıma veriyor, “Em!” diye mırıldanıyordu. Az sonra benim üst kısmımı soydu, ikimiz belden yukarısı çıplak, oturduğumuz yerde birbirimize sarılmış, vücutlarımızı öpüp koklaşıyorduk. Dilini ağzıma verdi, dilini emiyordum. Dilini çekince ben dilimi onun ağzına veriyordum, o emiyor, tekrar dudaklarımız birleşti. Serpil gözlerini kapatıp saçlarımı okşuyor, parmaklarını sırtımda gezdiriyordu. Yavaşça sırtüstü yatırdım, üzerine uzanarak dudaklarından öpüp çene altını yalayarak memelerine indim. Serpil gözleri kapalı, dudakları yarı açık, hafif hafif inliyor, kafamı, kulaklarımı okşuyor, kafamı sırayla bir memesinden öbürüne götürüp emdiriyor, memesini dudaklarıma bastırıyordu. Dil darbelerimle göbek çukuruna indim.
Göbek çukurunu emiyor, dilimi göbeğinde gezdiriyordum. Eteğini bir hamlede çıkardım. Ayak parmaklarını tek tek yalayıp emiyordum. Serpil de ‘Em!’ der gibi ayak parmaklarını tek tek ağzıma sokuyor, ben iştahla emiyordum. Ayak bileklerini, diz kapağını yalıyordum. Diz kapağının arkasını yalarken, “Ooohhh, çok güzel!” diyerek yan yattı. O sırada ben de külotumla beraber eşofmanı çıkardım. Yarağımı tuttu, “Ooo, ne kadar büyük yarağın var Emre!” diye inledi. “Bu yarağı bugünlük sana verdim!” dedim. “Ver canım, ben de bugünlük amımı sana verdim, istediğin kadar sik!” dedi. Yarağımı sıvazlıyor, ona 31 çekiyordu.
Serpil’i sırtüstü yatırdım, amının etrafında dilimi gezdirmeye başladım. Serpil, “Ohhhh, ne kadar güzel canım Emrem, biraz daha aşağılara!” diyordu. Bacaklarını ayırıp ağzımı amına kapattım. Amı vıcık vıcıktı. Am sularını yaladım, yuttum. Amı tertemizdi, mis gibi kokuyordu. Dilimi amının derinliklerine sokabildiğim kadar sokuyordum. Serpil götünü kaldırıp, “Daha derinlere gir!” diye inliyordu. Sonra yarağımı iki ayağının arasına aldı, ayaklarıyla 31 çeker gibi, ayaklarını siktiriyor, “Hadi canım, yarağını amımın içinde istiyorum!” diyordu. Acele etmiyor, kudurttukça kudurtturuyordum, amını emiyor, ısırıyor, amının dilini emiyordum. Serpil sonunda kafamı amına bastırıp götünü kaldırdı ve titreyerek boşalmaya başladı. Ağzımı amına iyice bastırıp emdim. Sıvılarını emdim, “Oohhhhh!” diyerek kafamı bıraktı. Gevşemişti.
Götünü okşuyor, sıkıyordum. Elimi tutup memelerine götürdü, memelerini okşuyordum. Kafamı yukarı çekip memelerini ağzıma verdi. Memelerini emerken Serpil tekrar hareketlenmeye başladı. Kollarını yukarı kaldırıp koltuk altlarını tek tek emiyor, yalıyordum. Serpil yarağımı eline aldı, yarağın kafasını okşuyor, sıkıp bırakıyor, 31 çeker gibi sıvazlıyordu. “Hadiii, sok yarağını amıma, tatlı yarağını bana, bugün senin karınım, sik beni!” diyordu. Dizlerimin üstüne doğruldum, yarağımı tuttum. Serpil de bacaklarını açtı, amının ağzı kıpkırmızıydı. “Hadi, ne olur!” diyordu. Yarağımın kafasını amının ağzına dayadım, kafasını sürttükçe, Serpil götünü kaldırıyor, yarağımı amına sokmaya çalışıyordu. Kafasını soktum, “Haaadiii, hepsini istiyorum, geçir!” deyince hepsini soktum. “Ooohhh, bu ne kadar tatlıymış!” diye inledi.
Yavaş yavaş ileri geri yapıyor, yarıya kadar yavaş yavaş çıkarıp, aniden hızla hepsini sokuyordum. Serpil kafasını kaldırıp mememi dişleyip, “Hızlı hızlı sik canım, birtanem!” dedi. Hızlandım, öyle sert basıyordum ki, memeleri ağzına kadar dalgalanıyordu. Eğilip canını yakmayacak şekilde ısırıp emip tekrar basmaya devam ediyordum. Üzerine yatıp kalçamı kıvırınca, “Oooohhh, canım, hadiii, sik!” diye inleyince, Serpil’in boşalacağını anladım. Ben de artık boşalacaktım, doğrulup hızlı hızlı sikmeye başladım. Serpil bacaklarını belime kenetlemiş, ben geri çekilince bacaklarıyla kendine çekip, götünü kaldırıp amına girmemi sağlıyordu. Bu tempoyla birkaç sefer yaptık, “Hadi içime attır kocacığım, senin bu am, attır içime!” diye beni tahrik ediyordu. Son hamleyle öyle kökledim ve boşalmaya başladım. Serpil de bana kenetlenip boşalıyordu. İkimizin de terden vücutları yapışmıştı. Serpil altta, ben üstte, soluk soluğaydık. Yarağım küçülmeye başlamıştı, yan yattım.
Serpil işemeye gittiğinde kâğıt havlu getirmiş, yastığın altına koymuş, demek ki hazırlıklıydı. Kâğıdı yarağıma sardım. Serpil bir kâğıt daha alıp amına kapatıp tuvalete gitti. Amını yıkıyordu. Ben de kalkıp banyoya gittim, yarağımı yıkayıp geldim. Serpil benden önce gelmiş, yere çıplak uzanmış, sigara yakmış. Yanına uzanıp dudaklarından öptüm. Yastıkları üst üste koydum, uzandım. Serpil göğsüme kafasını koydu. Doğrulup kolasından içip tekrar uzanıp konuşuyorduk. “Hoşuna gitti mi?” dedim. “Hem de çok! Seninki?” dedi. “Benim de!” dedim. “Artık yalnızken sana isminle kocacım diye hitap edeceğim Emre!” dedi. Kabul ettim. “Emre, bir şey diyeyim mi?” dedi. “De!” dedim. “Benim amımı ilk sen yaladın, biliyor musun? Kocam hiç yalamamıştı!” dedi. “Peki sen onunkini yaladın mı?” dedim. “Ben de onunkini yalamadım! Kadınlarla oturduğumuzda anlatırlar, ‘Kocam şöyle yalıyor, çok zevk alıyorum!’ derlerdi. Ben de içten içe kıskanmıştım. Demek doğruymuş! Emre, sen neymişsin, o zevki bana da tattırdın, teşekkür ederim!” deyip dudaklarımdan öptü. “Bak, vermiyordun, bu zevkten mahrum kalacaktın!” dedim. “Verdim ama!” dedi. “Sen verdiysen ben de aldım Serpil Abla!” deyip gülüştük. “Daha sana ne zevkler tattıracağım sabaha kadar!” dedim. “Ooo, neler tattıracaksın bakayım? Ama yarın boyayı bitirelim, karışmam!” dedi. “Merak etme, bitiririm!” dedim. “Yarın kocam gelmeden bitir ama!” “Pekala, bitirirsem ne vereceksin?” dedim. Serpil amını işaret edip, “Bunu!” dedi. “Yerim onu!” diyerek dudaklarına yumuldum, öpüşmeye başladık. Serpil yarağımı okşuyor, seviyor, ben de memelerini okşuyordum. “Seninki uyanmaya başladı!” dedi. “Niyeki acaba?” dedim. “Yine istiyor da ondan!” dedi. “Ne istiyor?” dedim. “Ne olacak, am istiyor yaramaz şey!” dedi. “Seninki de yarak istemiyor mu?” dedim. “Seninki ister de bu istemez mi?” diyerek dudaklarıma yumuldu. Birbirimizin dudaklarını yiyorduk, dillerimiz ağzımızın içinde sevişiyorlardı.
Sırtüstü uzandım, “Hadi bakalım karıcığım, şunu iyice uyandır!” dedim. Serpil göğüslerimi yalayarak yarağıma kadar indi. Yarağımın kafasına dilini sürtüp öptü. Saçlarını yana atıp, “Yarağını dondurma yer gibi yiyeceğim, bunu çok istiyordum, ama pezevenk kocam benimkini yalasaydı, ben de onunkini yalardım! Ama bundan sonra hep seninkini yalar, emerim, değil mi Emre’cim?” dedi. “İstediğin an yalayabilirsin, her zaman hazırım!” dedim. Yarağımın kafasında dilini gezdirdi, iki elinin arasına alıp kafasını dışarıda kalacak şekilde tuttu, kertiğine kadar ağzına alıp öyle emiyordu ki, avurtları neredeyse birbirine değecekti. Yarıya kadar ağzına alıp, nefeslenip, tekrar emiyor, hızlı hızlı aşağı yukarı yaparak ağzını siktiriyordu. Yarağım tam kıvamına gelmiş, ağzına sığmıyordu. Ayağa kalktım, Serpil dizlerinin üstünde önümde durup, ben saçlarını elimle toplayıp ağzını ileri geri yaparak sikiyordum. Serpil nefes almak için arada ağzını çekip yarağıma tükürüp kayganlaştırıp 31 çekip, tekrar ağzına alıp ileri geri yapıyordu.
Serpil’i yüzüstü uzattım, ben de üzerine uzandım, omuzlarını yalıyor, emiyordum. Serpil elini arkaya atarak yarağımı götünün yanaklarının arasına yerleştirdi, götünün yanaklarını sıkıp bırakıyordu. Sırtını yalayarak bel çukuruna indim. Götünü okşuyor, parmağımı göt deliğinin etrafında gezdiriyordum. Götüne indiğimde, Serpil götünü bana sunarcasına belini çukurlaştırıp götünü yukarı kaldırıyordu. Göt deliğine dilimi değdirince, “Oooohhh, orayı da em canım, bu gece bütün zevkleri tatmak istiyorum kocacığım!” diye inledi. Götünü emiyor, ağzımı göt deliğine kapak yapıyordum. Serpil yan yattı, sırtı bana dönük, bacağının birini kanepeye koydu, amı ve götü meydana çıktı.
Yanına uzandım, göt deliğini yalıyor, dilimi götüne sokmaya çalışıyordum. Sonra Serpil dönüp 69 olduk. Yarağımı ağzına alıp emiyor, yarağımı bırakıp taşaklarımı ağzına alıp emiyordu. Ben de dilimi göt deliğinden ayırıp amına sokup emiyor, yalıyor, tekrar götüne gelip yalıyordum. Götüne parmağımı sokunca, “Canım, ooohhh, yala canım, amıma götüme dilini sok, sikicim benim!” diyor, amından sular akıyordu. “Amına götüne dilimi de, yarağımı da sokacağım karıcığım!” dedim. “Sok canım, ne istersen sok, amımı götümü bu gece yarağa doyur, bıktır beni yaraktan!” dedi. “Bıkar mısın kız orospu?!” dedim. “Delimisin Emre, bu yaraktan bıkılır mı, bunun hastası oldum bile, yemeden duramam artık! Hadi sik aşkım, tüm deliklerim senindir!” dedi. “Domal o zaman orospu!” dedim.
Serpil hemen domaldı. Arkasında diz çöktüm, tekrar götünü yaladım. Göt deliği öyle yumuşamıştı ki, iki parmağımı da soktum. Yarağımı da amına köküne kadar soktum. Götünde parmaklarım, amında yarağım, öyle bir müddet siktim. Serpil orgazm oldu. Elini arkaya atıp yarağımı amından çıkarıp doğruldu ve “Yat bakayım altıma Emre, ben de seni boşaltacağım!” dedi. Sırtüstü uzandım, Serpil üzerime ters uzandı, tekrar 69 olduk. Serpil o vaziyette bir kez daha orgazm oldu, ama üzerimden kalkmadı, yarağımı emiyor, yalıyor, beni boşaltmaya çalışıyor, “Ağzıma boşal hadi enişte!” diye inliyordu. “Dur orospu, boşaltma beni, daha götten verecek misin?” dedim. Ses çıkarmadı, doğrulup ters döndü, üzerime uzandı, yarağımı tutup amına yerleştirdi, üzerimde yavaş yavaş ileri geri yapıyor, sanki o beni sikiyordu. Sonra yarağımı atmadan doğrulup ata biner gibi oturup kalkmaya başladı. “Oooohh, çok güzel!” diye inliyordu.
Kafamı kaldırıp memelerini ağzıma verdi, zıplamaya devam etti. Götünü parmaklıyor, üç parmağımı sokmaya çalışıyordum. Serpil kulağımı emerken, kulağıma fısıldayarak, “Hadi söyle, göt deliğimi sikmek istiyor musun Emre? Oradan gerdeğe girelim mi?” dedi. “Hem de çok istiyorum karıcığım, orospum!” dedim. Serpil beni yere yatırdı, yarağımdan çıkarak ters dönüp göt deliği ağzıma gelecek şekilde çömeldi, ellerini göğsüme koydu ve “Götümü biraz daha yala Emre!” diye inledi. Dilimi götüne değdirdikçe, “Ooooohhhhh Emreee, bu gece bitmesin, uçur beni ne olur!” diyip eğilip yarağımı ağzına alıp emiyor, sonra kalkıp tekrar götünü ağzıma getiriyordu. Kafamın üstünde doğruldu, gelip bacaklarının arasına aldı, yarağımın hizasında durup bacaklarını ayırıp çömeldi, yarağımı eline aldı, amına sürttü, amıyla oynayıp birkaç kez ileri geri yaptı. Yarağım amdan çıkınca lop diye göbeğime vurdu. Serpil, “Dur yaramaz, asıl şimdi vazifeni yapmadan nereye kaçıyorsun?” dedi ve yarağımı göt deliğinin hizasına getirdi, elini tükürükle doldurup biraz yarağıma, biraz da göt deliğine sürdü, parmağını sokarak ovuşturdu. Yarağımı yavaş yavaş oturmaya çalışıyordu. “Çok acıyor Emre, ağzımı siksen olmaz mı, ağzıma boşal, yutayım!” dedi. “Hani götten gerdeğe girecektik Serpil?” dedim. Yarağımı kafasına kadar götüne aldı, ama suratı acıyla buruştu. “Çok acıyor ya!” dedi. “Hadi sevgilim, hadi orospum, başı girdi, az kaldı, dayan!” dedim. “Olur!” deyip yarağımı.
Ancak Serpil öylece duruyor, “Bu kadar girmişken böyle siksen olmaz mı?” dedi. “Olur!” deyip dizlerinden kendime çekip alttan yukarı kaldırınca hepsi aniden götüne girdi. “Aaaaayyy, yandım, yırtıldı götüm!” deyip tırnaklarını göğsüme batırdı. Benim de canım yanmıştı, “Amını götünü süzdüğümün orospusu!” dedim. Serpil acıyla kafasını göğsüme bastırıyordu, gözlerinden yaş akıyordu. “Emre, dur, ne olur, kımıldama, canım çok yanıyor! Tenha yerde olsaydık avazım çıktığı kadar bağırırdım, ama komşular duyar diye korkuyorum!” dedi. Alttan yavaş yavaş kımıldamaya başladım. Serpil’in götü daracıktı, yarağımı sıkıyordu. Yavaşça ileri geri yapmaya başladım. Serpil, “Ooh, yavaş, yavaş yap!” diye inliyordu. Bir süre sonra acı yerini zevke bırakmıştı. Serpil, “Hadi, biraz daha sok, sik götümü!” diye fısıldadı. Yarağımı daha derinlere ittim, Serpil’in inlemeleri odayı dolduruyordu.
Götünü sikerken bir yandan memelerini avuçluyor, diğer elimle amını okşuyordum. Serpil, “Emre, ohh, böyle sikilmek harika, devam et!” diyordu. Tempoyu artırdım, yarağım götüne sonuna kadar girip çıkıyordu. Serpil, “Hadi, içime boşalma, ağzıma ver!” dedi. Yarağımı götünden çekip ağzına verdim. Serpil yarağımı iştahla emmeye başladı, “Hadi kocacım, ağzıma boşal!” diye inledi. Saçlarını tutup ağzını ileri geri yaparken, yarağım patladı. Döllerim ağzına, yüzüne fışkırıyordu. Serpil döllerimi yutuyor, ağzını yarağımla dolduruyordu. Sonra yarağımı temizleyip ağzından çıkardı.
Serpil, “Emre, bu geceyi hiç unutmayacağım!” dedi. “Daha bitmedi karıcım!” dedim. Gece boyunca birkaç kez daha seviştik. Sabaha kadar her pozisyonda sikiştik, Serpil’in amını, götünü doyasıya siktim. Sabah uyandığımızda, “Boyayı bitirelim, kocam gelmeden!” dedi. Güldüm, “Merak etme, bitiririz, ama bu amı yine sikeceğim!” dedim. Serpil, “Bitirirsen istediğin kadar!” dedi. O gün evi boyamayı bitirdim. Serpil’le fırsat buldukça sikişmeye devam ediyoruz. Onun o ateşli hali, amının tadı, götünün deliği hâlâ aklımda.