Sabah, bir kaç dokunuşla uyandım. Ama gözlerimi açmadım. Hoşuma gitmişti. Gözümü açınca ablamın yerde oturmuş pijamamın üstünden penisimle oynadığını gördüm. Ya da yanlış gördüm. Gözümü kapayıp açtığımda ablam başımın ucunda beni kaldırmaya çalışıyordu çünkü.
A: Ali hadi kalk Gül seni kapıda bekliyor.
Doğru, gül taşınacaktı. Kalkıp elimi yüzümü yıkamadan direkt kapıya uçtum. Üstünde pembe bir elbise altında ise küçük bir kot şort vardı.
B: Günaydın.
G: Günaydın....
B: Nereye taşınacaksınız
G: Çanakkaleye, babamın işi nedeniyle gideceğiz.
B: Özür dilerim dün sana biraz sinirlenmiştim.
G: Sen beni boş ver sen iyi misin? Babanı hastanelik etmişsin. O da sana biraz vurmuş.
Elini dudağıma doğru getirdi. Elleri dudağımda geziyordu.
B: İçeri gelmek ister misin? Okul yok zaten bugün.
G: Olur.... zaten bizimkilerin akşama kadar işleri varmış
Gül'ü içeri buyur ettim.
A: Hoş geldin Gül
G: Hoş buldum Azra abla
B: Gel benim odama geçelim
Bunu söyledikten sonra, ablamdan manalı bir bakış aldım. Gül arkasını döndüğünde eliyle garip hareketler yapmıştı. Sanırım seksten bahsediyordu. Ama öyle bir amacım yoktu. Odama geçip kapıyı kilitledim. Yatağıma oturduk.
G: Ali sana seni sevdiğimi keşke daha erken söyleseydim.
B: Önemli değil Gül benim salaklığım, fark etmem gerekirdi. Hep etrafımdaydın. Bana olan bakışında hiç mana aramadım. Belki seni daha önce fark etseydim. Farklı bir ilişkimiz olabilirdi. Gözlerimiz kesişti, bir kaç saniyelik bir bakışmanın ardından yatakta ona doğru yürümeye başladım. İtmemle yüzüstü geriye düşmesi bir oldu. Sütyen giymemiş gibiydi memeleri iki yana ayrılmıştı.
G: Ali, ablan evde yapma.
B: Bir şey olmaz, o bir şey anlamaz zaten, sadece çok ses çıkarma.
O yüzüstü uzanmış ben de onun üstündeydim. Yüzünü yüzüme yaklaştırdım. Küçük bir buse kondurdum dudağına, sonra her yerini öpme iç güdüsü doldurdu içimi. Boğazını öpmeye başladım. Bir anda inledi. Çok sesli ama tek bir nota gibiydi
G: IHGGG
Hemen ağzını kapatıp öpmeye devam ettim, çok güzeldi beyaz tenini her öpmemle biraz daha kıvranıyordu. Altımda kıvranmaya devam etmesi hoşuma gitti. Diğer boş elimle memesini ellemeye başladım. Kıvranması artmaya başladı. Acaba istemiyor mu diye düşünüp geri çekildim. Derin bir nefes aldı.
G: Niye durdun?
B: İstemediğini düşündüm.
G: Ali, bırakma beni, senin olmak istiyorum.
Bunu söylemesiyle tüm izni almıştım, yavaşça memesini açtım. Tahmin ettiğim gibi sütyen giymemişti. Çok güzeldi, ilk defa canlı görüyordum. Bembeyaz teninin üstünde iki tane armut, iki armudun üstündeyse sertleşmiş iki tane pembe top vardı. Elbisesinden daha pembeydi. Ağzımı memesine götürdüm. Ve emmeye başladım. Emmeye devam ettikçe sesi artıyordu. Öncekinden çok daha kuvvetli bir inleme sesi geldi. Ama bu bir notadan fazlasıydı, bu zevk şelalesiydi. Yatağım ıslanmıştı. Umursamadan bir elimle ağzını hızlıca kapatıp, diğer elimle memesini ovuşturuyordum. Tek amacım onu iyi hissettirmekti. Memesini emmeye devam ederken bırakıp, ayağa kalktım. Ne olduğunu anlamayan gözlerle bana baktı. Yere geçip onu kendime doğru çektim yatakta uzanan Gülün şortunu açmak için elimi düğmesine attım. Geçen gün izlediğim videodaki şeyi yapmak istedim.
G: Ali ben de çok istiyorum ama ablan evde olmaz.
B: Sen ablamı boş ver. Zaten taşınmayacak mısınız, bir daha göreceğin yok onu. Ben seni iyi hissettirmek istiyorum.
Kafasını aşağı yukarı salladı. İzni almıştım, hemen düğmeyi açıp kot şortu çıkardım. Altında kırmızı bir tanga vardı, sanırım tangaydı bu, ıslanmıştı. Yüzümü tangaya getirdiğimde gül kokuşu gelmişti bana. Ablamın külodu gibi değildi bu. Gül gibi kokuyordu. Elimi amına atıp yavşça oynadım. Ağzını kapatmak istesemde çok uzaktım. Artık yoruldum ve serbestçe inlemesine izin verdim.
G: Ali çok hassasım orası olmaz lütfen HYAHHHH
B: Bugün ben ne dersem o olacak.
Oynamayı bırakıp tangasını çıkartmıştım. Çok güzel gözüküyordu. Hemen elimi atıp yavaşça oynamaya başladım. Ağzını ben kapatmasamda o kapatmaya çalışıyordu. Pek başarılı olduğu söylenemez. İnlemeleri bizimkilerin duyduğu kesindi. Oynamaya devam ettim, sonra elimin ona yetmediğini fark ettim. Yavşça ağzımı götürdüm. Ve o an öyle bir çığlık attı ki. Yan komşu Aziz beyin bile duyduğuna eminim. Kapı tıklatma sesi geldi.
A: Ali kızımı öldürüyorsun, ne bu çığlıklar.
G: Yok abla, muhabbet ediyoruz
A: Bilirim ben o muhabbetleri
Ablam bizi rahat bırakması gerektiğini anlamıştı sanırım. Biraz bekledikten sonra yalamaya devam ettim.
G: Ali çok iyisin, yakışıklım ye beni ıhmmmm
Bu sözler beni ayrı bir azdırmıştı. Dilimle bir kaç dakika oynadıktan sonra ikinci bir titreme geldi. Ağzım, yüzüm her tarafım sırılsıklam olmuştu. Yalamayı bırakıp yanına uzandım.
B: Nasıl bir histi?
G: Çok iyiydin. Keşke seninle daha önce k..
B: Konuşmasına izin vermeden, onun am suyuyla ıslanmış olan ağzımla öpüşmeye başladık. Konuşmasını istemiyordum. Bir kaç dakika süren öpüşmenin ardından geri uzandım.
G: Sıra bende
B: Ne sırası?
G: Ben seni mutlu etmek istiyorum.
B: Gülüm zorunda değilsin. Kendini sorumlu gibi hissetme.
G: Hayır ben de istiyorum.
B: Peki sen bilirsin
Gül ayağa kalkıp pijamamı çıkardı. Ardından külodumu, son olarak sikimi eline almıştı. "Kocaman" dedi. Sıcacık eliyle sikimi tutması, anlatılmaz bir his. O an kendimi çok yükseklerde hissettim. Elini yavaşça yukarı aşağı yapmasıyla nerede boşalacaktım. Ama kendimi tuttum. Hemen bitmesini istemiyordum. 2 dakikanın ardından artık dayanamaz hale gelmiştim.
B: Dayanamıyorum artık, boşalacağım.
Gül hemen sikimi ağzına almıştı. Orası daha sıcaktı ve o an nirvana da gibiydim. Ne kadar boşaldığımı bilmiyorum. Ama Gül sikimi ağzından çıkardığında, ağzının beyaz bir sıvıyla dolduğunu gördüm. Ne kadar çok sıvı bırakmıştım. Bu sıvı okuldakine benziyordu. Gül'e ağzını temizlemesi için peçete uzattığımda hepsini yutmuştu bile.
B: Niye yuttun onu, pis değil mi?
G: Senin döllerin hiç bir zaman pis değil, olamaz da zaten.
Beyaz sıvı dediğim şey döl müydü? Duymuştum sanki sınıftakiler konuşurken. Kapıdan bir tıklama sesi daha duydum. Pantolonumu toplayıp Gülü ayağa kaldırdım
E: Ali hadi oğlum Gülü de alıp gel kahvaltı yapalım.
B: Tamam anne.
Ayağa kalktığımda Gül bana yaklaşıp öptü beni. Ağzından pis bir tat geliyordu. Ama umrumda bile değildi, sadece onu öpmek istedim. Birkaç saniyelik bir öpüşten sonra kapı ikinci kez çaldı.
A: Hadi kahvaltı yiyeceğiz. Doymayın sakın.
Gülün utandığını fark ettim, kızarmıştı.
B: Umursama şu gerizekalıyı, amacı seni utandırmak.
G: Ben aç değilim eve gidebilir miyim?
B: Sen bilirsin. Kendini iyi hissediyor musun?
G: Evet iyiyim, sadece eve gidip duş almak istiyorum.
Bana bir öpücük daha kondurup. Kapının kilidini açtı ve evden çıktı. 1 dakika sonra ablam odaya girdi.
A: Bitirdin kızı, bitirdin. Tüm bina duydu sesinizi.
B: Abla sus ya. Annem duydu mu?
A: Ben tüm bina diyorum. Sen annem duydu mu diyorsun.
Yaptığım şeyin ne kadar utanç verici olduğunu o an fark ettim. Hızlıca lavaboya girip duş aldım. Kurulanıp, üstümü giydim. Ablamla annem, mutfak masasında oturuyordu. Fısır fısır konuşuyorlardı. Ne konuştuklarını merak edince köşeden dinledim.
E: Kızım bırak şu çocuğu. Yeni ergenliğe girmiş kendini keşfediyor.
A: 16 cm'le nasıl yeni keşfediyor. Onu bilmiyorum ama
E: Kızııım sus, bak duyacak bizi şimdi.
Sessizce odama geri döndüm. Ardından hiç bir şey duymamış gibi mutfağa girdim. İkiside irkildi, çok belli etmemeye çalışıyorlardı. Başarılı olduklarını söyleyemem. Ablam bunu niye anneme söylemişti ki? Sadece kızlara söyleyeceğim demişti. Annemde kızdı ama rahat rahat konuşmaları hiç hoş değildi bence.
E: Günaydın oğluşum
B: Günaydım annem
Anneme sarılmıştım. Sonra ablama yönelip ona da sarıldım.
A: Günaydın
B: Sana da günaydın
Kahvaltıyı yapmak için, oturdum sandalyeye.
B: Babam denen it nasıl, sana vurduktan sonra gözüm karardı. Öldürmek istedim o an onu.
E: Baban iyiymiş şu an birkaç güne iyileşecekmiş. Canım oğluşum benim. Sen beni mi düşünüyorsun.
B: Seni çok seviyorum anne.
A: Beni seviyor musun?
B: Bir düşüneyim, bekle biraz.
A: Biraz daha düşün belki Gülden sonra bulursun beni
B: Şaka yapıyorum ya, senide seviyorum.
A: Pislik.
B: Ne oldu ya sevdiğimi söyledim.
Kahvaltı bittikten sonra odama geçtim. Oyun oynamak istedim ama ders çalışmam gerekiyordu, hayallerim vardı. Ablam ve annemi bu evden kurtarıp gidecektik buralardan. Annem babamı boşardı, beraber güzel bir eve geçerdik. Hayallerim için çalıştım da çalıştım. Günler öyle geçip gitti. Geçen her gün 31 çekiyordum. Bu sürede bana bazen Gül yardımcı oluyordu. Gözümü kapadığımda geliyor ve beni boşaltıyordu. Ne kadar gerçek olmasını istesemde ancak hayal kuruyordum. Babam taburcu olmuştu. Evde beni görünce selam vermedi, bende ona dönüp bakmadım bile. Gül taşınmıştı. 2 ay sonra 11. Sınıf olacaktım. Ablamda mezun olacaktı. Eksik olduğum konular için okula gitmiştim. Son haftalar okul boş oluyordu. Sınıfa girdiğimde 3 kişiydik. Ben Bade ve Özcan. Özcan asosyal bir çocuktu. Köşede oturuyor kimseye ses çıkarmıyordu. Bade'nin üstünde sarı bir kıyafet altında ise pantolon vardı.
Bade: Vay vay vay kimler gelmiş, kimler gelmiş. Hoş geldiniz beyefendi epeydir yoksunuz.
Ben: Evde çalışıyordum.
Bade: Niye geldin?
Ben: Ders için geldim.
Bade: Onu sormuyorum. Hangi ders?
Ben: Kimya
Bade: İyi ben de onun için gelmiştim. Beraber dinleriz.
Ben: Olur
Birkaç dakika sonra Fatma hoca sınıfa geldi.
F: Merhaba arkadaşlar bugün epey fazlaymışsınız.
Ö: Hocam ben okulun kütüphanesine geçebilir miyim, kimyada eksiğim yok da?
F: Tamam kuzum, geç kütüphaneye
Bade'yle yalnız kalmanın hoşuma gitmediğini söyleyemem.
F: Sizin eksiğiniz var mı çocuklar?
Bade: Evet hocam ikimizinde kimyadan eksiği var. Beraber ders anlatırsanız güzel olur.
Amacını anlamadım ama Badenin kimyadan eksiği olmadığına yemin edebilirdim.
Ben: Aynen hocam
F: Tamam geçin şu sıraya başlayalım derse
Öğretmen masasının karşısına geçtik. Hocayla karşılıklı oturuyorduk.
F: Evet arkadaşlar başlayalım hangi konu?
Ben: Hocam benim karışımlar konusunda sıkıntım var.
Bade: Aaaa benimde aynı
Kesin öyledir. Tesadüfe bak. Hoca anlatmaya başlamıştı. Yaklaşık olarak 10 dakika sonra Bade elini malum yerime atmıştı. Ani bir irkilme geçirdim.
F: Noldu kuzum iyi misin?
Ben: İyiyim hocam, böyle bir ürperti geldi istemsizce.
Hoca anlatmaya devam etmişti. Bade okşadıkça sikim büyümeye devam ediyordu.
Ben: Bade elini çeker misin?
Bade: Beni istemiyor musun yoksa? Alttaki canavar aynı şeyi söylemiyor amaaaa.
F: Arkadaşlar dersi dinlemeyi planlıyor musunuz?
Ben: Pardon hocam
Bade, sikimle oynamaya devam ediyordu. Engelleyebilirdim ama hoşuma gidiyordu. Oynamasına izin vermek istedim. 5 dakika sonra hocanın telefonu çaldı.
F: Arkadaşlar benim bu aramaya bakmam lazım. Şimdi ara verelim. 10 dakikaya devam ederiz.
Hoca sınıftan çıkınca elimi, Badenin sikimdeki eline atıp.
Ben: Bade bırak artık oyuncağın değilim ben senin
Bade: Hadi amaa, sen de istiyorsun beni. Baksana hem senin için ıslandım.
Ben: Bade çek şu elini bak ikimci bir uyarıda bulunmam.
Bade ne söylediğimi duymuyormuş gibi üstüme çıktı.
Ben: Bade hoca gelecek birazdan kalksana üstümden.
Bade: Beni istemesen üstünden atabilirdin. Anlaşılan sende beni istiyorsun.
Sanırım haklıydı onu rahatlıkla üstümden atabilirdim. Ama bunu istemediğimi ikimizde biliyorduk. Yavaşça kulağıma getirdi ağzını.
B: Hadi ama istiyorsun beni, bende seni istiyorum. İlkim olmanı istiyorum.
Bunu duyunca çok garip hissettim. Okulda Bade gibi güzel bir kızın ilki olmak. Benimde ilkim olacaktı. Ama ona itaat etmek istemedim. Bana geçen sefer söylediği sözler, bu bir oyun olmalıydı. Badeyi üstümden atıp. Sınıftan çıktım. "Nereye gidiyorsun?" Diye bir ses duydum ama cevap vermeden çıkmıştım bile. Hızlıca lavaboya gidip sikimi kontrol ettim. Biraz sıvı çıkmıştı ama başka bir şey yoktu, su döküp çıktım lavabodan. Sınıfa geri girdiğimde Bade, bıraktığım yerde kalmış ağlıyordu. İçimden geçirdim, kızlar niye bu kadar ağlıyor ya.
Kapıyı kapatıp Badeyi kenara itip yanına oturdum.
Ben: Bade niye ağlıyorsun?
Bade: Be.. beni cidden istemiyor musun?
Ben: Yani güzel bir kızsın ama...
Bade: Ne aması Ali ben seni seviyorum. Ama senin bunca zamandır bana yaptığın tek şey kötü davranmak. Alt tarafı senin olmak istedim. O kadar çirkin miyim?
Ben: Hayır Bade, ço.. çok güzelsin
Bade: O zaman beni niye istemiyorsun?
Ben: Bilmem, son tartışmamızda bana öfkeliydin ve sırf beni elde etmek için böyle yapıyorsun sandım... Özür dilerim
Bade: Seni istemiyorum deyince üzülmüştüm ne yapabilirim. Seni istiyorum ben Ali.
Ben: Neyimi istiyorsun acaba, sıradan bir erkekten ne farkım var?
Bade: Benimle dalga mı geçiyorsun, ne kadar yakışıklı olduğunun farkında değilsin galiba. Aynı zamanda iyi kalpli birisin daha ne olsun.
Ben yakışıklımıydım?? Hayatımda annem dışında ilk defa biri bana yakışıklı olduğumu söylemişti
Ben: Ben.. bilmem hiç kendime aynada bakmadım sanırım.
Bade: Belli oluyor, senin gibi birine sahip olmak istemeyen biri yoktur herhalde.
Bu sözler gururumu okşamıştı. her gün aynadan baktığım kara saçlı çocuk yakışıklımıydı, ben yakışıklımıydım? Bade kadar güzel bir kız benim için ağladıysa muhtemelen yakışıklıydım. Elimi Badeye doğru uzatıp elimi çenesinin altında koydum. Kafasını kaldırdığımda yaş yaş gözleri yanaklarından akan yaşlarla, içimi burktu o görüntü. Elimle yaşlarını sildim.
Ben: Bade lütfen ağlama, senin kadar güzel bir kıza ağlamak hiç yakışmıyor.
Bade belli belirsiz bir gülümseme atıp yüzündeki yaşları sildi.
Bade: Pardon, kendimi biraz fazla saldım herhalde.
Ben: Çirkin olduğunu söylemedim, sen her halinle güzelsin.
Bunu söylememle boynuma atladı. Birkaç saniye süren bir sarılmanın ardından, kapı açıldı. Sınıfa Özcan girdi. Badeyi geri itip Özcana döndüm.
Ben: Özcan Fatma hocayı gördün mü?
Ö: Evet, az önce çıktı. Acil bir işi varmış
Ben: Tamam teşekkür ederim.
Bade: Ben eve gideyim o zaman zaten kimya dersi için gelmiştim.
Ben: Benimde aynı şekilde.
Hazırlanıp çıktım. Müdüre çıktığımı haber vermek için odasına gittim. İzni alıp çıktım. Okulun kapısına doğru ilerlerken Badeyi tek başına gördüm. Hızlıca yanına koştum.
Ben: Eeee napıyorsun, nereye gideceksin
Bade: Hiç, eve
Ben: Aç mısın?
Bade: Biraz
Ben: İstersen beraber yemek yemeye gidebiliriz.
Bade: Olur. Nereye?
Ben: Bildiğim çok güzel bir pizzacı var oraya gidelim mi?
Bade: Bana uyar.
Yolda muhabbet ede ede gittik. 3 kardeş olduklarını, babasının bankacı olduğunu, annesinin ev hanımı olduğunu, böyle birkaç muhabbetten sonra pizzacıya varmıştık.
Ben: Evet burası. Geçelim istersen.
Bade: Tamam
İki orta boy istemiştik. Bade ne kadar küçük görünse de altından bir öğütücü çıktı adeta. Pizzasını benden önce bitirmiş, benim pizzama göz dikmişti. Tüm yüzünü kaplayan bir gülümsemeyle gülerek soru.
Bade: Doydun mu?
Ben: ahahah doymadıysan benimkinden yiyebilirsin.
Bade: Olur.
Bade elini ıslak mendille temizleyip ayağa kalktı. Ağzım dolu olduğu için bir şey soramadım. Birkaç saniye sonra yanıma oturmuştu. Ne yaptığını anlamaya çalışırken elini sikimde hissettim.