G: Aaaa Ali napıyorsun.
B: Hiç, ablamla kavga ettik biraz moralim bozuk.
G: Bize gelsene beraber biraz muhabbet ederiz. Hem sana iyi gelir.
B: Üstümü değiştireyim geliyorum.
G: Tamam bekliyorum seni.
Gül, hayatım boyunca bana hep iyi bakan biri olmuştur. Küçükken kavga edip dayak yediğimde. Koşup abimi çağırmıştı. O olmasaydı o an cesedim çıkabilirdi. Onu hep arkadaşım olarak görüyordum. Çok tatlı bir kızdı. Üstümü değiştirip kapılarını çaldım.
G: Geldiim
Kapı açıldı. Gül ter içindeydi, koşmuş gibiydi.
G: Hoş geldin geç içeri
B: Hoş buldum, nereye otururuz.
G: Sen odama geç, ben geliyorum.
Odasına girdiğimde her yerde posterler vardı. Bir yatak, yatağın yanında dolap, dolabın karşısındaysa dışarı cama bakan bir masa vardı. Yatağa oturup Gül'ü beklemeye başladım. İçeri girdiğinde elinde 6'lı teneke bira vardı. Biraz da cips.
B: Gül bunlar ne yaşımız daha çok küçük.
G: Bir şey olmaz. Babam dün getirdi. Annemle içiyordu. Onlardan bir farkımız yok bence biz de içebiliriz.
İçmenin iyi olmayacağından emindim. Ama çok merak ediyordum. Gül iki tenekeyi de açıp birini bana uzattı.
G: Hadi al.
Korkarak aldım. Ve ağzıma götürdüm, iğrençti tadı. Bir insan bunu neden içerdi ki. Gül beni görünce içten bir kahkaha patlatmıştı. Birayı bırakıp ona baktığımda gülüşü içimde küçük bir kelebek dalgasının uçmasına yol açtı, çok tatlıydı bu kız.
G: O direkt öyle içilmez zaten cipsle birlikte içeceksin.
B: Baştan söylesene. Ben nereden bileyim.
Elimi cipse attım. Ardından birayı içtim. güzel bir karışımdı. Tadı hoşuma gitmişti. Az öncekide güzeldi ama çok sertti. Ben içtikten sonra Gül de içti. Ben ilk şişeyi bitirdiğimde o ikincisini bitirip üçüncüsünü açıyordu.
B: Gül bence çok içmeyelim.
Çoktan çakırkeyif olmuştum bile. Gül'ün umrunda bile değildi. Sarhoş olduğu belliydi.
G: Beni bırak sende iç bir tane
İçmek istemediğimden emindim. Yatakta otururken duvara yaslanıp. Karşımdaki masanın üstünden dışarıyı izlemeye başladım. Birkaç saniye sonra Gül'ün sıcaklığını hissettim omzumda.
G: Ali, biliyor musun ben küçükken seni çok seviyordum....
G: Sen beni sevmişmiydin?
Tüm her şey dank etti. Tüm hayatım boyunca yanımda tanıdığım kişiydi Gül. Onu hep dostum olarak görmüştüm. Ama sanırım onda bana karşı dostluktan fazlası vardı. O bana aşık mıydı? Şimdiye kadar kimseyi sevmediğimi fark ettim. Belki onu seviyordum. İçimdeki kelebekler ben bunu düşündükçe artmaya başladı.
G: Beni sevmiyorsan diyebileceğim bir şey yok. Ama ben seni hala seviyorum.
Kafamı omuzumdaki Güle çevirince gözlerinin dolduğunu gördüm. Elimi atıp yüzünü kendime doğru çevirdim. Baktığım kız çok güzeldi. Bana aşık olan saf bir kız vardı karşımda. Bakışmamız uzun sürdü. Kaç saniye hatırlamıyorum. Tek hatırladığım gözlerimin kapandığıydı. Ardından Gül'ün ağzından yüzüme vuran sıcaklık. Ve son olarak dudaklarımızın birleşmesiydi. Çok güzel bir histi. Birkaç saniye öpüştük. İlk öpüşmemdi. Gül, soğuk duşa girmiş gibi aniden çekildi ve özürler dilemeye başladı.
G: Ali çok özür dilerim. Cidden bilerek ol...
Sözünü bitirmesini beklemek istemedim. Bu sefer yakınlaşması gereken kişi bendim. Hızlıca kalçasından kavrayıp kucağıma aldım. Gül'den sessiz bir inilti çıktı.
G: ayhh
B: Gül sanırım ben de seni seviyorum.
Gülün ikinci bir şey söylemesine izin vermeden yapıştım dudaklarına. Dudaklarından çilek tadı geliyordu. 20 saniye boyunca aralıklı olarak öpüşüyorduk. Sikim bu anın etkisiyle kalkmıştı. Alttan Gül'e baskı yapıyordu.
G: Ali çok özür dilerim. Bunu yapmamalıyız .
B: Neden yapmamalıyız.
G: Biz taşınacağız, sana son kez görüşürüz demek istemiştim. İşlerin böyle olacağını beklemiyordum.
B: Ne.... nereye taşın... taşınacaksınız
Hayatımda ilk defa birini sevmiştim. O da beni terk edecekti.
G: Ali çok özür dilerim. Keşke daha önce seni sevdiğimi söyleseydim ama seni kaybetmekten korkmuştum.
Onu şu ana kadar fark etmemiş olmam benim hatamdı. Onu suçlayamazdım.
G: Ali bana kızgın mısın?
B: Kırgınım Gül
Bu kadar söz bana yetti de arttı bile. Gülü kucağımda ayağa kalktım. Gül düşmemek için sıkıca sarılmıştı bana. Ayaktayken gözlerimiz bir daha kesişti. O an nefret doluydum. Ama bir kadına sert davranmamam gerekliydi. Dudağına bir buse kondurup, yere bıraktım.
G: Ali, bu gece burada kal
B: Gül biraz sinirliyim seni kırmak istemiyorum. Yarın sabah, son bir görüşürüz derim ben sana.
G: Tamam...
Hızlıca Gülün evinden çıkıp bizim eve geçtim. Kapıyı Babam açtı.
F: Neredesin lan bu saate kadar it.
B: Baba uğraşma benimle sinirliyim zaten Elimden kaza çıkmasın.
Bunu söylememle yüzüme okkalı bir tokat yemem bir oldu. Yere kapaklanmıştım. Üstüme çıkıp vurmaya başladı bana.
F: Öldürürüm seni çocuk, büyüdünde adam mı oldun.
E: Ne yapıyorsun Faruk bıraksana çocuğu
Annem arkadan hızla gelmişti. Babam annemede bir tane yapıştırmıştı. O an gözüm döndü. Üstümdeki orospu çocuğuna sert bir tane geçirmiştim. Ne olduğunu anlamadan bayılmıştı bile. Bu sefer sıra bendeydi. Ama gözüm dönmüştü. Bir, iki, üç kaç tane vurduğumu hatırlamıyorum bile. En son uyandığımda babamın üzerindeydim. Arkamdan ablamla annem beni çekiyordu. Karşı komşu Aziz Bey ise babamı altımdan almaya çalışıyordu. Babama baktığımda her yeri kan içindeydi. Sakinleşip ayağa kalktım. Onu orada bırakıp içeri geçtim. Bir kaç dakika sonra ambulans geldi. Annem babamla birlikte gitmişti. Ablam yanıma gelip ne olduğunu sordu.
A: Ali ne yapıyorsun kafayı mı yedin? Baban o senin altından almasak öldürecektin herhalde.
B: Sikerim o piçi anneme vurdu.
A: baştan anlatsana olayı. Neredesin sen sabahtan beri.
B: Gülün evindeydim biraz bira içtik...
Sanırım bunu söylememem gerekiyordu.
A: Bira mı içtiniz senin yaşın kaç başın kaçta bira içiyorsun.
B: Gül ısrar etti. İçmek istemedim ama...
A: Ama?
B: İçtim işte, sonra gül taşınacaklarını falan söyledi bende sinirlendim. Evden çıktım. Kapıda bu piç bana tokat attı. Hiç bir şey yapmadım. Dövmesine izin verdim. Ama anneme vurması gözümü döndürdü sanırım. En son beni adamın üstünden çekiyordunuz. Onu hatırlıyorum.
A: Adam ölmediyse iyidir. Kaç kere vurdun bilmiyorum ama baya bir vurduğun kesin. Bekle sana pansuman yapayım. Dudağın patlamış.
Ablam hızlıca biraz pamuk ve alkol alıp yanıma geldi. Pamuğa alkolü döküp yavaşça dudağımı pansuman yaptı. Birkaç kez göz göze geldik. Sonra altındaki elbiseyi fark ettim. Durduğu pozisyonda memeleri görünüyordu. Baka kaldım öyle.
A: öhm öhm Çok bakma gözün kalır.
B: Pardon abla, yeni ergenliğe girdimde annem öyle dedi. Özür dilerim
A: Sikinin boyunu söylersen seni affedebilirim.
Söylerken kızarmıştı. Benim için de geçerli bu kızarıklık sanırım. Yüzümü görmesem de yüzümde bir sıcaklık hissettim. Bir de penisimde
B: Abla utanıyorum. Böyle konuşma benimle. Hem ne yapacaksın sen benim sikimin boyunu?
A; Merak ediyorum. Edemez miyim?
B: Bilmem ayıp değil mi?
A: Bence değil.
B: Kimseye söylemeyeceğine söz ver
A: Söz, ama yalan yok hadi ona göre
B: 16 cm
A: 16 cm mi Oha
B: Kimseye söylemeyeceksin ama bak söz verdin.
A: Bizim kızlar dışında kimseye söylemem.
Güldü. Komik miydi yani, bana söz vermişti. Keşke söylemeseydim diye düşündüm.
B: Yalancı pislik, bir daha sana bir şey söylemeyeceğim.
Kalkıp hızlıca odama geçtim. Kapıyı kapatıp kilitledim. Yatağa uzanınca ne kadar ağrıdığımı fark ettim. Bir kaç dakika uzandıktan sonra gözüm kapandı.