← Ana Sayfaya Dön

MİLLİ PİYANGO 22

📌 MİLLİ PİYANGO (ÖZEL)

Adamın para için gözleri dönmüştü. Kenan abi, adamın götünü istese, adam orada donunu sıyırırdı, o derece yavlarcasına Kenan abiye bakıyordu.

- KENAN: En fazla sana vereceğim 30.000 dolar, dahası olmaz. Dediğim gibi, kurala uy yeter.

- 2. ADAM: Tamam abi, eyvallah, sağ olasın.

Adamın kız kardeşi gelmişti. Kenan abi, adamın önüne 30.000 dolar attı. Boş olan yere kaş göz yaparak bana işaret etti.

- KENAN: Geç bakalım İbrahim, o kadar oyunu izliyorsun, öğrenmişsin bakalım.

Benim çepte para yoktu, amına koyayım, tüm param bu delinin elindeydi.

İlk el başladı, oyun bitti, acemi şansı eli almıştım.

-Kenan: Ooo, bakıyorum İbrahim, hızlı kaptın.

-Seni iyi izledim, sayılır abi.

İkinci elde oynandı, yine kazanmıştım.

-Kenan: Bak, sen kağıt oynamayı bilmiyorum diyorsun bir de.

5-6 el geçmişti, ilk 2 el hariç sürekli kaybetmeye başladım. O adam da kaybediyordu, adam terlemeye başladı, ben de terlemeye başladım. İçim kıpır kıpır, heyecanlıydı. Çepte para yoktu, bu deli ne yapacağı da belli değildi. Masada kaybeden ben ile adam olmuştuk.

-Kenan: Evet beyler, kumar burada biter, dökülün bakalım şimdi paraları. İkiniz de ya 30.000 çıkarır koyarsınız masaya ya da kuralı biliyorsunuz. Adamda da para yoktu, bende de yoktu. İmalı imalı gözlerle Kenan abiye bakıyordum, ne istiyordu benden anlamış değildim.

-Kenan: Senin verecek paran yok zaten, senin kız kardeşin benimle geliyor.

Kenan abi masanın üstündeki paraları önüne almıştı, eline 10.000 doları alıp kıza verdi.

-Kenan: Bunu çantana koy, otel sonrası senin hediyen olacak.

Kızın gözleri fal taşı gibi açılmıştı, o da ortam kızıydı, belliydi. Diğer yandan adamın gözlerine nurlar geldi parayı görünce.

-Kenan: Evet İbrahim, sıra sende. Para mı, yoksa gerisini biliyorsun artık.

-Kenan abi, şu an üstümde yok, sonra versem olur mu sana?

-Kenan: Hayır, kural neyse o. Eğer paran yoksa ya fotoğraf ya bir nesne ya da video kaydı.

Ben öyle çaresizce bakıyordum, bu deli benimle kafa buluyordu. Sonrasında Kenan durumumu anlamıştı, araya girdi.

-Kenan: İlla annenin, karının, kız kardeşin olmasına gerek yok, amca kızı da olur, hala kızı da. Yakın bir akraban olması yeterli ama bu senin için geçerli sadece.

Durumu anlamıştım, piç benimle kafa buluyordu.

-Hee, öyle dersen amca kızı var abi, olur mu?

-Kenan: Olur, neden olmasın?

Telefonu cebimden çıkarmıştım, Esra'nın ablası Esma'nın videoları vardı, onları gösterdim.

-Kenan: İyiymiş İbrahim, iyiymiş.

-Kenan: Neyse beyler, bu gecelik kumar burada biter, ben kaçar, şu güzelliğin bir tadına bakalım artık, diyerek masadan kalktı.

Kızın abisi umurumda değildi, tek aklı fikri kız kardeşinin çantasına giren 10.000 dolardaydı. Ben öyle de oturmuş yerimde beklerken geri dönüp Kenan abi bana seslendi.

-Kenan: İbrahim, ne bok yemeye oturuyorsun, gelsene.

Yerimden kalkıp Kenan abinin peşine düştüm.

Beraber çok güzel bir otele gittik. Kenan abiyi tanıyanlar kapıda karşılıyordu. Resepsiyon görevlisi hemen anahtarı verdi.

- Resepsiyon: Odanız hazır, Kenan Bey.

Beraber asansöre bindik. Kız, ben ve Kenan abi 3 müz odaya gidiyorduk. Aklımda türlü sorular vardı.

Odanın kapısının önüne geldik. Önce Kenan abi girdi, peşinden kız, sonra ben. Girer girmez Kenan abi otoritesini kurmuştu; kıza emir vererek:

- Kenan: Dolapta buz ile viski var, git bardağa doldurup bana getir.

Kenan abi üstündeki kıyafetleri yavaşça çıkarıyordu. Eline kumandayı alıp televizyonu açtı. Altında donu ile atleti kalmıştı. Koltuğa doğru oturdu. Ben ilerideki manzarayı görmemek için bir bahane uydurdum.

- Abi, ben bir lavaboya gidip geleyim, elimi yüzümü yıkayayım.

- Kenan: Tamam, git İbrahim, bak keyfine.

Lavaboya girdim, oyalanıyordum. Aynada kendime bakıyor, deli deli sorular soruyordum: "Neredeyim, ne yapıyorum, bu işlere nasıl girdim?" Bugün çok acayip geçmişti, özellikle kumarhanede oynanan oyunlar. Kenan abiye amca kızı Esma'nın çıplak halini göstermiştim. Türlü türlü şeyler geçiyordu kafamdan. İçeriden Kenan abinin tok dolu sesiyle bana bağırıyordu. İrkildim ve kendime geldim.

- Kenan: Neredesin İbrahim, tuvaletin deligine mi düştün?

- Geliyorum abi.

İçeriye girdiğimde Kenan abi çırıl çıplaktı, kız da öyle. Kenan abinin vücuduna göre heybetli bir Siki vardı. Koltukta oturmuş, kız önünde Sakso çekiyordu.

- Kenan: Geç otur İbrahim, öyle aval aval bakma, sanki hiç yapmadığın şeyler.
Ben şaşkınlıkla Kemal abiyi izliyordum, bu kadar rahat olması beni şaşırttı. Kıza düzgün yala diye komut veriyordu, kız saksoya devam ediyordu.

Birden şlank diye tokat sesi yankılandı odada, neye uğradığımı şaşırdım. Kenan abi, kızın yüzüne okkalı bir tane tokat patlatmıştı; kızın dudağının kenarı kanıyordu.

-Kenan: "Kaç kere uyardım seni düzgün yala diye? Dişlerinle sikimi acıtıyorsun, orospu."

Kızın gözleri dolmuştu, ağlamak üzereydi.

-Kenan: Ağlama, ağlamaya başlarsan bir tane daha patlatırım.

Kenan, kıza karşı çok sert davranıyordu.

-Kenan: Tamam, bu kadar yeter, geç koltuğa domal.

Kız ayağa kalkmıştı; ayağa kalktığı gibi götüne okkalı bir tane daha şaplak attı. Kızdan kocaman bir "ah" sesi yükseldi. Odada bir şaplak sesi, bir de kızın ahlama sesi yankılanıyordu. Kızın hem yüzünde hem de kalçasında Kenan abinin 5 parmak izi belli oluyordu.

Kıza emir üstüne emir vermeye devam ediyordu.

Kenan abi kızı domalamış, alttan amına sokmuştu. Seri seri alttan pompalıyordu, aynı bir makine gibi. Valla, yaşına göre çok iyi performans sergiliyordu Kenan abi.

Kızın sırtının ortasına yumruğu geçirdi.

-Kenan: Düzgün dur, düzgün domal.

Kız, her denileni sesini çıkarmadan yapıyordu.

Çekmeceden prezervatif çıkardı, Kenan abi sikine taktı, kızın arka deliğine doğru dayadı.

Kız sessizce olacakları bekliyordu. Kenan abi hızlı bir şekilde kızın arka deligine girdi, şak şak girip çıkıyordu. Kızın yüzü kıpkırmızı oldu, korkudan sesini çıkaramıyordu. Belliki canı çok yanıyordu ama 10.000 doları kaybetmek istemiyordu. 10.000 dolar için elinden gelenin en iyisini sergilemeye çalışıyordu. Kenan abi hönürerek boşaldı, prezervatif balon gibi şişmişti, içi döl doluydu. Sikinin ucundan çıkartıp çöp kutusuna attı.
Koltuga geri oturdu, kızı yanına çağırdı. Kız tekrardan sakso çekmeye başladı.

Bu sırada Kenan abinin telefonu çalıyordu; telefonu masanın üstündeydi.

-Kenan: İbrahim, kim arıyor, bir baksana.

Telefonun başına gittim; arayan karısı Münevver Hanımdı, görüntülü WhatsApp'tan arıyordu.

-Abi, eşin arıyor, ne yapayım Münevver abla?

-Kenan: Getir bana.

Kenan abi kıza sessiz ol diyerek yavaşça devam etmesini istedi. Ben telefonu verip yan koltuğa oturdum. Kenan abi telefonu açtı ama hâlâ rahat bir tavırdaydı.

-Kenan: Efendim hayatım?

-Münevver: Aşkım, nerdesin?

-Kenan: Canım, bugün çok yorucu bir gün geçti; ben de yakında bir otele geldim.

Kız hâlâ saksoya devam ediyordu; ne rahat bir adamdı bu.

Kadının içine mi doğdu, anlamış değildim; Münevver Hanım tam zamanında aramıştı.

-Münevver: Ne yapıyorsun peki, canım?

-Kenan: Oturmuş televizyona bakıyordum, herhangi bir durum var mı diye haberleri izliyordum.

-Münevver: Aşkım, ben çok azdım. Hangi oteldesin, söyle ben geleyim.

İçimden diyordum, şimdi boku yedin Kenan.

-Kenan: Şimdi olmaz, canım. Başka zamana olur mu? Biraz yorgunum, uyuyacağım birazdan. Sabah erkenden çıkmam gerek.

-Münevver: Sen bilirsin Kenan Efendi, yeni ciciler almıştım. Hem bir sürprizim daha vardı.

Bu arada yan koltukta Kenan abinin telefonundan Münevver Hanım'ı görebiliyordum. Üstündeki geceliği sıyırmıştı, bembeyaz vücudunu Kenan'a sergiliyordu. İçinde bir tane jartiyer takımı vardı.
-Münevver: "Bak, bu gece fantezi yaparız" diye hazırlanmıştım, sen geleceksin diye.

-Münevver: Daha sürprizimi görmedin.

Münevver altındaki kilodu sıyırmıştı, kaymak gibi am ortadaydı.

-Kenan: Tamam, tamam, anlaşıldı. Bu gece sen beni rahat bırakmayacaksın. Şimdi çıkıyorum, birazdan yanına gelirim. Tüm konuşmaları ve Kenan abinin eşini çıplak halde görmüştüm.

-Kenan: Nasıl, İbrahim, güzel mi karım?

-Estagfurullah abi, o nasıl söz?

-Kenan: Her şeyi duydun. Hadi, ben telefonu kapatabilirdim, o benim hatam. Ya karımın çıplak halini görmek için boynun kırılacaktı orada.

Bu delinin eline düşmüştük, amk, cin gibiydi. Her boku biliyor, her şeyi takip ediyordu.

-Yok abi, estagfurullah, Münevver hanım benim hem annem gibidir hem ablam gibidir. Öyle bir şey olur mu?

-Kenan: İyi bakalım, öyle olsun. Ben çıkıyorum.

-Kız Ne olacak abi?

-Kenan: Kızla sen takıl bu gece, ister sik, istersen evine yolla.

Kenan abi ayağa kalkmış, lavaboya doğru gitti, elini yüzünü yıkamaya. O sırada telefonu tekrar çalmaya başladı, arayan yine eşiydi.

-Abi, eşin tekrar arıyor. Kenan abi tuvalete girmiş, tuvaletini yapıyordu galiba.

-Kenan: Meşgule at.

Aradan dıt dıt mesajlar gelmeye başladı.

-Abi, birkaç tane mesajın var.

-Kenan: Kimden?

-Bilmiyorum abi.

-Kenan: Bak bakalım kim atmış.

WhatsApp'a girdiğimde Münevver hanım çıplak fotoğraflarını Kenan abiye atmış, altına da yorum düşmüş.

-Münevver: Haydi aşkım, nerede kaldın, yanıyorum.

Karı alev alev yanıyordu, bu gece illa birine siktirecek gibiydi. Bir an hayaline ben bile kapıldım, çok beğendiğim bir kadındı kendisi, tam bir milf hatun.

Fotoğraflar öyle hoştu ki ama tek bakımlık resimlerdi. Ben de hepsine bakmıştım. Kenan abi tuvaletten çıkmıştı, "eyvah şimdi hapı yuttum" diyordum.

-Kenan: Kimmiş İbrahim?

-Abi, eşin yazmış ama yanlışlıkla resimlere baktım ben.

-Kenan: Ne resmi?

-Resim yollamış abi işte.

-Kenan: Nasıl resim yollamış, hepsine bakmışsın.

-Abi diyordum, dilim varmıyordu.

Kenan abi eşine yazdı, "Hayatım, tekrar yolla resimleri, açılmadı" diyerek mesaj yolladı. Münevver hanım tekrardan aynı resimleri attı. Kenan abi resimleri yanımda açıyordu; bir resme bakıyor, bir de bana. Gözleri biraz devrikti, korkmaya başladım.

-Kenan: Ne düşünüyorsun İbrahim?

-Bir şey düşünmüyorum abi, kusura bakma, hata oldu.

-Kenan: Ben gavat birine mi benziyorum?

-Yok abi, estağfurullah, o ne demek?

-Kenan: Söyle o zaman, karım nasıl?

-Yok abi, sen beni yanlış anladın, valla.

Kenan abi sesi toklaşmış, kızgın bir şekilde bana bakıyordu.

-Kenan: Söyle lan dedim.

-Güzel abi diyebildim.

-Kenan: Çok mu hoşuna gitti karım?

Kenan abi üstüme üstüme geliyordu, söyleyecek kelimeler bulamıyordum. Kızgın bir şekilde içeriye gitti, kıza doğru sert bir şekilde seslendi.

-Kenan: Kalk yerinden, haydi pılını pırtını topla, 5 dakika içinde odayı terk et.

Ben öyle yerimde durmuş bekliyordum.

-Ben de çıkayım mı abi?

-Kenan: Sen kalıyorsun İbrahim.

Kenan abi kızın odadan çıkmasını bekliyordu, daha da korkmaya başladım. Bu deli beni öldürecek miydi? Aklıma türlü türlü şeyler geldi, kıza bağırmaya devam ediyordu.

-Kenan: Haydi dedim, daha ne bekliyorsun, orospu, terk et odayı.

Yorum Yap

Yorumlar