← Ana Sayfaya Dön

AİLE REİSİ 17

📌 AİLE REİSİ (ÖZEL)

Tatil konusu açılınca kızlar heyecanlanmıştı. Havadan sudan muhabbetlerimiz bittikten sonra hesabı ödedim ve kalktık. Vale verdiğim talimat üzerine arabayı yıkamış ve kapıya getirmişti. Arabam yeni olmasına karşın aşırı lüks denebilecek bir araba değildi. Bunu mekandaki diğer arabalara bakıp kanaat getirdim. Yağmur ve Zeynepi evlerine bıraktıktan sonra Hilalle birlikte bir galeriye gittik.

Hilal yüzüme neden buraya geldik dercesine bakıyordu. Galeride çok sayıda araba olmamasına rağmen beğendiğim birkaç lüks araba vardı. Galerici çok fazla umursamadı bizi başta ama ben açık büfeden yemek seçer gibi arabaları seçmeye başlayınca şaşırıp yanımıza geldi. Tam anlamıyla serseri diyeceğimiz bir tipe sahipti. Hilalden gözlerini ayırmıyordu. Bu durum beni rahatsız etmişti ve;

B: Aşkım hangi arabayı alalım.

Hilal ne yaptığımı anlamış olacaktı ki;

H:Şurada duran jipi alalım bence.

B:Evet duyduğunuz üzere o jipi de alıyoruz, onun dışında şurada duran Ferrari Romayı da alacağım.

Galerici şaşırmıştı, ufak çaplı sevgili oyunumuzdan sonra Hilale bakmayı bırakmış her dediğime “evet efendim” “tamamdır efendim” tarzı cevaplar veriyordu. Gayet lüks 3 araba almıştım, sırasıyla; Ferrari Roma, Lamborghini Urus ve son olarak Mercedes G63 amg almıştım.

B: Arabalar ne zaman teslim edilir.

Galerici: efendim işlemler tamamlandıktan sonra özel tırla kapınıza kadar getireceğiz hiç şüpheniz olmasın.

B:Şüphem yok zaten imzaları atalım bende para için bankaya talimat vereyim, he birde Ferrariyi şimdi teslim almak istiyorum.

Galerici: Efendim yasal olarak araba sizin üzerinize daha geçmediği için sigorta ve sonradan iade edilecek olan kira bedelini vermeniz gerekiyor, bu da yaklaşık 600.000 gibi bir rakam tutuyor.

B:Sigortaya herşey dahil galiba. Neyse sıkıntı yok yolluyorum parayı hesabınıza.

Galerici: Malumunuz arabanın fiyatı epey yüksek o yüzden sigorta ve kaskosunu en yüksekten yapmamız gerekiyor.

B:Tamamdır para hesabınıza geçti.

Anahtarı alıp Hilalle beraber arabaya bindik. Yıllar önce hayalim olan arabaları tek kalemde almıştım, hala içten içe bu durumun bir rüya olduğunu düşünüyordum ama gerçekti. Arabayı çalıştırıp gürül gürül egzoz sesi eşliğinde yola çıktık. Şehrin en lüks mağazalarını bulunduğu avmye doğru sürmeye başladım. Yolda herkes arabaya hayran hayran bakıyor içinde beni ve Hilali görünce şaşırıyordu. Bende dışarıdan bir göz olarak görsem bende şaşırırdım. O yüzden bakışlardan rahatsız olmuyor hatta tam tersine gururumu okşuyordu bu bakışlar. Kısa bir süre içinde basa basa istediğimiz yere varmıştık. Hilalin elinden tutup mağaza mağaza dolaşıp tatil için hem kendime hemde Hilale alışveriş yapıyordum. Sıra bikini almaya gelmişti. Hilal birkaç sade parça denedikten sonra onun yerine birkaç cesur parçayı ben seçtim. Bembeyaz tanga bir bikiniyi deneme kabininin kenarından uzattım. 2 dakika sonra Hilal perdeyi araladı ve fısıldayarak içeriye girmemi söyledi. Aman tanrım bu ne biçim bir güzellikti. Süt beyazı teninin üstünde yine teni gibi bembeyaz bikini tam bir görsel şölen olmuştu. Siyah saçlarının bir kısmı omuzlarından dökülüyor ve çarpıcı güzelliği ortaya çıkıyordu. Dar bikini ufak memelerini iyice sıkıştırmış memelerini iyice dolgun gösteriyordu. Hilal kendi etrafında nasıl olmuş dercesine dönünce, bikinisinin ufak ve şekilli götünü iki kıtaya ayırdığını gördüm. Spor yapmamasına rağmen götü yıllarca squat yapmış gibi toplu ve şekilliydi. Tekrar önünü dönünce o muhteşem manzarayı daha fazla inceleme fırsatı bulmuştum. Bikini dar bir yapıya sahip olduğu için amının üstüne yapışmış hatta sadece deliğini ve dudaklarını kapatıyor gibiydi. Kapatmasına kapatıyordu ama tüm malı meydandaydı.

H:”Nasıl olmuşum?” dedi kırıtarak.

B:”Muazzam olmuşsun meleğim.” Dedim ve götünü hafifçe sıktım.

Burası ne yeriydi ne zamanıydı o yüzden kabinden çıkıp görevliye aynı bikinin birkaç rengini sipariş verdim, onun dışında birkaç usturuplu bikini daha siparişi verip hazırlattırdım. Hilal kabinden çıktığı gibi poşetlerimize birkaç yeni poşet daha katıp arabaya doğru yürümeye başladık.

Hilali böyle mutlu görmek beni daha çok mutlu ediyordu. Hilal sürekli tatil hakkında sorular soruyor, heyecanlı heyecanlı tatil hakkında yapacaklarından bahsedip plan yapıyordu. O sırada telefonum çaldı, kayıtlı olmayan bir numaraydı;

B:Alo

Yabancı: Merhaba berk bey ben X mimarlık şirketinden Funda, kusura bakmayın rahatsız etmiyorum değil mi?

B:Etmiyorsunuz, devam edin.

Yabancı: Evinizi istediğiniz gibi dizayn ettik, artık oturmaya hazır. Dileğiniz zaman gidebilirsiniz, tekrardan hayırlı olsun.

B: Teşekkürler funda hanım .

Bu haber şuan çok iyi gelmişti arabanın yönünü değiştirip direkt yeni eve doğru sürmeye başladım.

H:Nereye gidiyoruz abi?

B:Sabret tatlım göreceksin.

Yaklaşıp 30 dakika yol gittikten sonra lüks sitelerin ve villaların bulunduğu biraz şehrin dışında kalan semte giriş yaptık. Semt gerçekten çok nezih bir semtti. En kıytırık mekanları bile son derece pahalı ve kaliteliydi. Tabi havaalanına yakın olması da burayı değerli kılan özelliklerden biriydi. Altımdaki araba özel seri olmasa bu semtte sıradan bir araba olacaktı adeta. Sonunda büyük ve görkemli bir kapının önünde durdum. Hilal anlam verememiş ama sesini çıkarmadan bekliyordu. İlk evi satın aldığımda verilen otomatik kapı anahtarının bir tuşuna basarak görkemli kapının açılmasını sağladım. Kapı açıldıktan sonra yol aşağı doğru gidiyordu. Evin altı komple kullanım alanı gibiydi. 6 arabalık bir garajı ve ufak bir spor salonu vardı. Arabayı ilk gördüğüm boşluğa park ettikten sonra, garajın iç kısmındaki sensörlü otomatik kepenkin kapanma sesiyle irkildim. Mimarlar harbiden verdiğim paranın hakkını vermiş diye geçirdim içinden. Garajın içinden eve çıkan asansöre Hilalle el ele bindik.

Hilal hala merakla ağzımdan dökülecek sözleri bekliyordu. Asansör kata varıp kapı açılınca Hilalin dışında bende çok şaşırdım. İlk başta satın aldığım evin bu hale gelmesi imkansız gibiydi. Gerçekten evi çok iyi dekore etmişler, hiçbir masraftan ve lüksten kaçınmamışlardı.

B:Evet tatlım burası bizim yeni yuvamız.

H:Abi şakanın hiç sırası değil, harbi burası neresi ve niye geldik?

Bi kahkaha attıktan sonra;

B: Bebeğim o pahalı arabaları alırken inanıyordun da şimdi mi inanmaz oldun. Bende seni akıllı sanırdım.

Şakayla karışık söylemiştim, Hilal gözlerini devirerek kolumun altına doğru sırnaştı. İmalı bir şekilde;

H:Abiii.

B:Tamam tamam kızma benim akıllı meleğim şaka yapıyorum sadece. Diyerek götüne hafif sertlikte bir tokat attım.

Hilale böyle ara ara cinsel şakalar yaparak alıştırıyordum. Dışarıdan sürekli birbiriyle didişen iki sevgili gibi gözüktüğümüze emindim. Elimi hilalin beline atarak evi gezmeye başladık. Bir yandan da elim boş durmuyor sürekli belinden aşağı kayarak okşuyordum.

Yorum Yap

Yorumlar