Sabah Hilalin telefonuyla uyandım.
H:Abi beni almaya gelebilir misin?
B:Konum at on dakikaya ordayım.
H:Abi Yağmurun annesi kahvaltı hazırlıyo, kahvaltıdan sonra gelip alsan olur mu?
B:Tamam olur canım ara beni gelirim. dedikten sonra telefonu kapattım.
Nihalle evde bir süre daha beraber olacaktık.Dün gece içimde uyanan duygular hala kafamı karıştırıyordu. O anın şehvetiyle olmuştur diyip kendimi kandırmaya çalıştım. Banyoya gidip soğuk bir duş aldıktan sonra kendime geldim. Üstümü giyinirken yine sikim kalkmaya başlamıştı, hala birkaç saatimizin oluşu Nihalin odasına gitmeme sebep oldu. Belime doladığım havluyla Nihalin kapısına gidip yavaşça kapıyı açtım. Nihal kısa bir şort ve ince kısa kollu bir tişörtle yatıyordu. Sol bacağını karnına doğru çekmiş yorgansız yattığı için rahatça götünün arasına kaçan ve amına yapışan şortla bana adeta bir sergi sunmuştu. Yavaşça yanına sokulup amını okşamaya başladım. Bir süre sonra Nihal uyanmış olacakki kıpraşmaya başladı.
N:Sen ne azgınmışsın yaa.
B:Bu daha başlangıç. dedikten sonra ikimizde gülüştükten sonra yavaşça şortunu sıyırdım. Pürüssüz götü ve amı karşımdaydı, ama yalayacak durumda değildim direkt kalkmış sikimi amına daldırıp sikmeye başladım. Nihal yine ahh ahh diye inlemeye başlamış zevke geliyordu. Bir süre Nihali uzanır pozisyonda siktikten sonra domaltıp iyice amının ortaya çıkmasını sağladım. Domalır pozisyondayken bana daha çekici geliyor ve beni zevke getiriyordu. Saçlarını tuttuğum gibi çekerek sikmeye başladım. Nihal her vuruşumda inliyor vücudunun her yeri titriyordu. Çok geçmeden Nihal titreyerek boşaldı. Nihali sırt üstü çevirip bir süre de misyoner pozisyonunda siktikten sonra göbeğine boşaldım. Nihal sabah sikişinden memnun gözüküyordu. Yatakta doğrulup banyoya gitmek için hareketlenince dayanamayıp götüne sert bir şaplak attım. Nihal şehvetle inlemiş dudağını ısırarak bana bakmıştı. Nihal duşa girdikten sonra mutfağa gidip mısır gevreğiyle hafif bir kahvaltı yaptım. Nihal bu sırada duştan çıkmış yanıma gelmişti.
N:Berk bana para bırakır mısın alışverişe gidicem.
B:Bu sıralar sözümü dinliyorsun eski zamanların aksine, para bırakmasına bırakırım da sen ailenin reisinden izin aldın mı?
Ben böyle ters tepki verince Nihal bozulmuş ama sesini çıkaramadığı için kızarıp ayağını halıda bir ileri bir geri sallayarak;
N:Haklısın, dışarı çıkıp alışveriş yapabilir miyim?
B:Tamam hadi izin vereyim bari, birde kendine yeni güzel bikiniler de al.
Nihal neden bikiniden bahsettiğimi anlamış olacak ki yüzünde şaşkın bir ifade bir ifade belirdi.Ama çok sorgulamadı kafasını tamam dercesine salladı. Masanın üzerinde duran cüzdanımdan çıkartıp ufak bir tomar parayı uzattım. Nihal bi paraya bi yüzüme baktıktan sonra parayı alıp odasına hazırlanmaya gitti. Bende kalkıp odamda çalan telefonuma doğru Nihalin peşinden gittim.
B:Yaptın mı kahvaltını güzelim.
H:yaptık abi...(biraz duraksadıktan sonra konuşmaya karar verdi.) abi ıı şey yağmur ve zeyneple beraber gezmeye gidelim dedik. İzin veriyor musun, hatta sende gel bizimle.
biraz düşündükten sonra o gün işimin olmadığına karar vermiştim.
B:Tabi olur meleğim, yarım saate kapıdayım.
Odama gidip altıma mavi kot pantolonumu giyip üstüme polo yaka pahalı bir markanın tişörtünü giyindim. Kişisel bakımlarımı yaptıktan sonra parfümümü de sıkıp evden çıktım.
Kısa bir yolculuğun ardından yağmurların evinin önüne gelmiştim. Aşırı nezih bir semt değildi, semtin aksine evleri çok lüks olmasa da diğerlerinin yanında daha iyi duruyordu. Binanın kapısı açıldı. Önden beyaz tenis etek üstüne kısa crop tarzında bebek mavisi tişörtüyle Zeynep ardından mavi kot şort üstüne yeşil cropuyla meleğim ve en son diğerlerine göre daha sade giyinen; siyah tayt üzerine beyaz oversize bir tişörtle Yağmur çıkıverdi. Hepsiyle selamlaştıktan sonra istedikleri sahil kenarındaki kafeye doğru sürmeye başladım. Yolda aralarındaki fısıldaşmalar ve bana bakıp kısık sesle kırıtarak gülmelerinden benim haklarında konuştuklarını arabanın dışında olan bir insan bile kolayca farkedebilirdi. Ara sıra dikiz aynasından yakaladığım kaçamak bakışlardan Zeynepin bana karşı bir hoşlantısı olduğundan emin olmuş ama Zeynepe göre daha sakin olan Yağmurunda sürekli beni izlediğini farketmiştim. Yol boyu sohbet ettikten sonra sonunda mekana gelmiştik. Mekan gayet lüks bir mekandı. Hilal yavaşça bana doğru eğilip;
N:Abi internetten gördük ama bu kadar lüks bir mekan olduğunu bilmiyorduk istersen başka bir yere gidelim.
B:Siz beğendiyseniz gerisi önemli değil, özellikle para hiç önemli değil.
Arabayı valenin yanına yanaştırıp kızların kapılarını açtıktan sonra valeye anahtarı verdim. Arabanın yıkanması talimatını verdikten sonra içeriye girdik. Kapıda karşılayan garson kızların yaşlarından dolayı bizi çok umursamamıştı. Tam denize bakan masalardan birine geçtik. Mekanda genel olarak herşeyin fiyatı yüksekti. Ama garsonun tavrına ve paramın çok oluşundan dolayı menüdeki en pahalı alkolsüz içeceklerden ve tatlılardan sipariş verdim. Yanına birde herkese nargile söyleyince garsonların tavrı değişmişti. İlk başta bizi hor gören garson şimdi yalakalık yapmaya başlamıştı ama nafile. Siparişleri alan ve bizimle ilgilenen yaşının tahminen benimle hemen hemen aynı olduğunu düşündüğüm garsonu çağırıp yüklü bir miktar bahşiş verdim. Nedendir bilmiyorum hep böyle garsonluk yada kasiyerlik yapan kızlar çok güzel oluyorlar. Eminim sizde beni anlamışsınızdır.
Kız çok mutlu olmuştu ve yüzü kızarmıştı. Teşekkürler ediyor bana sormadım halde üniversite masraflarını karşılamak için çalıştığını ve son zamanlarda biriken kiralarını ödeyemediğini söylüyordu. Fiziğini çok inceleme fırsatım olmamıştı ama saçları sarı yüzü gerçekten bir melek gibiydi, tamamen duru bir güzelliği vardı. Kız kısaca hayatından bahsedince bir işyerim olmamasına rağmen bastırttığım kartvizitimi uzatıp beni aramasını söyledim. Benim için şuan garson olan kızı ileride tamamen tanıyacaktım fakat şuan olaylardan habersizce Hilal ve arkadaşlarıyla sohbet ediyordum. Hilale arkadaşları tatil konusu açınca, aslında sürpriz yapacağım tatil planından bahsettim. Tabiki Yağmur ve Zeynepi de davet ettim. O anki yüzlerindeki şaşkınlık ve sevinç karması ifadeleri gururumu okşamıştı. Ailelerine sormaları gerektiğini söyledir ve tekrar havadan sudan muhabbete geri döndük.