Sabah telefonumun ısrarla çalmasıyla uyandım. Hangi dangalak bu saatte arıyor diye düşünerek kayıtlı olmayan numarayı açtım;
B: “Aloo, kimsiniz?”
M: “Ben banka müdürü x Berk bey, günaydın özür dilerim uyandırdıysam.”
B: “ Neden aradınız ?”
M: “ Dün Esma hanımla olanları duydum, kendisi size saygısızlık yaparak sizi kırmış. Bugün şubeye uğrarsanız hatamızı telafi etmek isteriz, Esma hanım sizden özür dileyecek” dedi. Demek ki gavat müdür karısının dün yediği haltı duymuş ve telafi etmek istiyordu...
B: “Uğrarım belki bir ara.” Bakalım nasıl bir teklifleri var diye düşünerek kapıları kapatmadım. Ayrıca daha Esma’nın amını da sikmek istiyordum.
M: “Mutlaka bekliyoruz efendim, dilerseniz evinize özel araç göndereyim hemen.” Acelesine bakılırsa müdürün paçaları tutuşmuştu.
B: “İyi madem gönderin.” diyerek telefonu kapattım. Hilal çoktan okula, Annem de işe gitmişti. Nihal fosur fosur uyuyordu. Kalktım afrodizyak takviyelerimi aldım. Bu ginseng, keçiboynuzu ve diğer takviyeler olmadan bu kadar sikişi kaldıramazdım. Bankaya gitmek üzere hazırlandım. Dünkü yaptıklarının ödülü olarak Nihal’e dolgun bir harçlık bıraktım. Çok geçmeden evin önünde geçen Esma ile restorana gittiğimiz araba belirdi ve binerek bankaya geçtim.
Müdür ve Esma beni kapıda karşıladı. Esma’nın suratı asıktı ancak müdür öyle bir gülümsüyordu ki ağzındaki kaslar ağrıyacaktı. Demek ki Esma öyle gönüllü falan değildi. Müdürün odasına geçtik. Çoktan hazırlanmışlardı, iyi bir kahvaltı sofrası, çay, kahve meyve suyu ne varsa koymuşlardı. Odaya girip kapıyı kapatınca, buyur edilmeyi beklemeden geçip oturdum. Müdür dışarıdaki sekreteri aradı.
M: “Berk bey çok önemli müşterimiz, hiç kimseyi bağlama, hiç kimseyi içeri alma isterse milletvekili olsun.” diyerek yalnız kalmamızı garanti altına aldı. Daha sonra kapıyı da kilitledi.
Müdür hemen kendi elleriyle bana kahvaltı tabağı hazırlamaya koyuldu, tepeleme ne bulsa dolduruyordu. Esma ise ona bir böceğe bakar gibi iğrenerek bakıyordu. Garip bir şekilde kaykılarak oturmuştu. Esma sonuna kadar haklıydı, karısının kıçını yırtan adamı kendi elleriyle besliyordu. Şube yerine başka yere çağırsalar belki cesaret edip gidemezdim bile... Ben birkaç lokma atıştırmaya başlayınca kendi aralarında kaş göz yapmaya başladılar. Müdür Esma’ya özür dilettirmeye çalışıyordu sanırım. Sonunda lafa kendi girdi;
M: “Dün tatsız bir hadise yaşanmış. Sevgili karımın ettiği laflar, canının acısıyla, öfkeyle söylenmiş fevri sözlerdi. Eğer büyüklük gösterip affederseniz bir daha tekrarlanmayacak. Esma bundan sonra her istediğinizi yapacak. Öyle değil mi karıcığım ?”
E: “Özür dilerim Berk bey. Ben bir adamla evliyim sanıyordum meğer bir pezevenkle evliymişim.” dedi müdüre sinirle bakarak “ Dün otelden çıkınca bu pezevenk beni arabada bekliyordu. Yanına geçip popomun üzerine oturamayınca durumu anladı. Bende uzatmadan itiraf ettim beni arkadan becerdiğini. Normalde ne beklersin, belki beni boşamasını, kızmasını, sinirlenmesini, belki ikimizi de dövmesini...” Ateşli bir şekilde öfkeyle konuşuyordu. “Peki o ne yaptı, fedakarlığım için teşekkür ederek beni öptü. Bende onun yapamadığını yapıp seni arayıp sayıp sövdüm. Bunun için gerçekten üzgünüm. Ancak pezevenk kocam bana kızıp bu fedakarlığa devam etmem gerektiğini telkin etti tüm gece.” Müdürün gavat olduğu belliydi ben şaşırmamıştım Esma kadar. Müdürün suratı sinirden kıpkırmızıydı ama ağzını açtığında bu konuda konuşmadı.
M: “Efendim dünkü hediyeniz için de teşekkür ederiz, sizden tek ricam biz evliyiz, laf söz çıkmasını istemem. Gizliliğe dikkat etmenizi rica ediyorum. Lütfen otellerde görüşme yapmayın ya bir ev ayarlayın ya da dilerseniz bizim evi kullanın.”
B: “Olabilir, Esma hanımı tabii ki affediyorum. Kendisi çok değerli bir kadın.” dedim Esma’yı biraz sakinleştirmek için. Müdür 500 dolara karısını satmış pozisyondaydı ve karısını rahatça sikebilmem için evini teklif ediyordu ama gitmeye niyetim yoktu. Tufaya düşmek istemiyordum. Zaten kendime garsoniyer açacaktım.
E: “Gördüğün gibi bu pezevengin tek derdi, laf söz çıkmasın.” dedi ve müdüre alay ederek bakarak “ Eminim sizin gibi değerli müşterimizi kaybetmemek için rica ederseniz kendi de götünü size verir. Benimkini yırttığınız gibi onunkini de yırtabilirsiniz” dedi. Müdür sinirden mosmor olmuştu. Bende Esma gibi düşünüyordum istesem verirdi ama eşcinsel bir duygum yoktu. Düşününce bu kadarı gerçekten şüphe uyandırıcıydı. Ne dümen çeviriyordu bunlar? Esma’daki sinire bakılırsa bunlar müdürün halt yemesiydi eğer esma profesyonel rol yapmıyorsa ki, yapıyor gibi de durmuyordu.
B: “Zaten yakında kendime bir ofis açacağım orada görüşürüz Esma hanımla. Mülkiyetini de almaya karar verebilirim bu yüzden para çıkışı hazırlayın.”
M: “Elbette efendim Esma ilgilenir.” Esma ona nefretle bakıyordu neredeyse.
E: “Önce ilgilenmem gereken daha önemli bir şey var.” diyerek önüme geldi ve diz çöküp bacaklarımı okşamaya başladı. Yarağımda hareketlenme başlayınca pantolonumun üzerinden direk yarağımı avuçladı. Bu sefer istekli yapıyordu. Belki de kocasına olan inadından...
Yavaş yavaş yükselip kemerimi çözdü, sonra pantolonumun düğmesini açıp fermuarımı indirdi. Acele etmeden kendinden emin hareketler yapıyordu. Pantolonumu ardından boxerımı indirdi. Kalkmış yarağım avucuna düştü. Kafasını sikime yaklaştırdı. Durup kocasına baktı, belki engellemesini umuyordu belki de bak nasıl yapıyorum diyordu. Sonra gözlerini gözlerime dikip yüzünü yavaşça yarağıma sürtmeye başladı. Eliyle yarağımın kökünden kavradı ve önce koklayıp
E: “Ohh, işte erkek kokusu bu...” diyerek sikimin başına öpücük kondurdu. Durup elbisesinin askılarını indirdi ve sütyenini de çözerek muhteşem memelerini açığa çıkardı. Sonra devam ederek diliyle yarağımın kafasında bir daire çizdi ve başının altına bir süre diliyle masaj yaptı. Oldukça etkili bir yöntemdi çok zevk alıyordum. Demekki orospuda sakso mahareti varmış ama canının istemesi gerekiyormuş. Sonra diliyle köküne kadar yaladı ve taşaklarımı öptü. Toplarımı emmeye başlamasıyla aldığım zevk katlandı. Kocasına gösteriş yapıyordu beni boşaltmaya çalışmaktan çok zevk vermeye çalışıyordu bu konuda da gayet iyiydi. Koklaya koklaya yalıyordu. Sonra alabildiğini kadar ağzına alırken taşaklarımı eliyle okşamaya başladı. Bende zevke gelmiştim ama boşalmak için daha fazlasına ihtiyacım vardı. Kafasını ellerimle tuttum ve gözlerim yeşil lensli gözleriyle buluştu, gözleriyle beni onaylayınca ağzını sikmeye başladım. Umursamadan sokabildiğim kadar sokuyor boşalmak için acımasızca sikiyordum. Nefes almakta zorlanıyordu makyajı akmış, gözlerinde yaşlarla hava açlığı çekiyordu. Ama git gide alışıyordu. Artık yalvarır gibi bakmaya başlayınca bitirmek için iyice hızlandım ve gözlerinde çaresizliği gördüm. Boşalma hissi gelince ağzından çekip yüzünü nişanladım ve ilk çıkan salvo alnından, kızıl saçlarının ortasına kadar gitti. Tüm döllerimi yüzüne doğru boşalttığımda ortaya çıkan manzara görülmeye değerdi. Esmanın makyajı akmış yapılı saçları bozulmuş, saçlarında ve yüzünde döllerim vardı. Bu odadan hiçbir şey olmamış gibi toparlanıp çıkması imkansızdı, bir kere kesinlikle saçları yapışacaktı.
Esma öyle bir bakıyordu ki gene söveceğini düşünüyordum. Doğru tahmin etmiştim ama sövdüğü kişi ben değildim kocasıydı...
E: “Karını düşürdüğün şu hale bak. Bu manzara senin eserin pezevenk. Bu saç başla nasıl çalışacağım şubede. İnsanlar fark etmeden nasıl çıkacağım dışarı?”
M: “Buluruz bir çaresini. Çantan burada zaten makyajını silip toparlarsın. Saçını da sileriz ve üzerine bir şapka takarız, öğlen arasında millet yemekteyken kimse görmeden çıkarsın eve...” Müdür daha biraz önce beni gizlilik konusunda uyarmıştı ama şimdi yaptığım harekete ağzını açıp tek kelime etmiyordu. Aksine kafasını çalıştırıp çözüm üretme konusunda epey başarılıydı.
B: “Bu güzel muamele için teşekkürler Esmacığım. Bana Iban atarsan sana bahşişini gönderirim.” Daha Esma cevap veremeden Müdür atıldı;
M: “Memnun kalmanıza çok sevindik efendim. Tabii ki İban göndeririz. Para çıkışınızı da hazırlarız.” Esma bir yandan yüzünü temizlemeye çalışıyor diğer yandan kocasına çok açık tiksintiyle bakıyordu.
B: “ Benim işlerim var çıkmam lazım, yakın zamanda başka para girişleri ve çıkışları olacaktır, haberleşiriz.”
M: “Tabii efendim ben sizi uğurlayayım diyerek ayağa kalktı.” Pantolonunun önünde hafif bir ıslaklık vardı. Belliki ben karısının ağzına verirken kendi de donuna boşalmıştı.
B: “Lüzumu yok sende üzerini toparla pantolonunun önü ıslanmış” dedim. Yüzünü eğerek peçete alıp kurutmaya çalıştı.
M: “Uyardığınız için teşekkürler.”
Esma kocasına küçümseyerek bakıyordu. Biraz insandan anlıyorsam ikisinin evliliği bitmişti. Esma’nın saygısı bitmişti...
O ikisini başbaşa bırakıp bankadan ayrılarak taksiye atlayıp eve döndüm. Bilgisayarımı açıp piyasa kontrolü yaptım. Sahip olduğum coinlerden birisini kaldırmışlardı. Malı kaldıranların üzerine kendiminkini boşaltınca keyfim yerine geldi. Hilal’in whatsapp’ını kontrol ettiğimde ise birkaç erkeğin mesajlaşma girişimi vardı ama Hilal soğuk davranıp cevap yazmıyordu. Zeynep ve Yağmur ile olan grubunda ise daha güncel bilgiler vardı. Dikkatimi çeken Zeynep arada bir beni soruyordu, Hilal tersliyordu. Belinay diye bir orospu Hilal’in ilgi çekmesinden rahatsız olmuş ona düşmanlık ediyordu. Ve ilginci Hilal bugün Belinay’a inat okul çıkışında “gene” şov yapacaktı, üstelik bu sefer daha ileri gidecekti. Ne şovu olduğunu bilmiyordum. Mutlaka görmek için gitmem lazımdı.
Okul çıkışına arabayla gitmek iyi olabilirdi, daha galeriden haber gelmemesine rağmen galeriye çıkıp gitmeye ve durumu öğrenmeye karar verdim. Nihal’de uyanmıştı. Nereye gittiğimi sorduğunda onu ilgilendirmediğini söyledim. Çünkü hala Hande’den umudum vardı ve çıkışta Hilal’e gidecektim. Peşime takılmasını istemiyordum. Ancak bozulduğunu görünce dün anneme karşı beni haklı bulmasından memnun olduğumu ve hediyesini beğendiğimi bu yüzden harçlığına zam yaptığımı söyledim ve ekstra olarak da cüzdanımdan biraz daha para çıkarıp verdim. Nihal’in ağzı kulaklarına vardı. Biraz para koklatınca hemen yelkenleri suya iniyor ve mutlu oluyordu...
Beni uğurlarken gevrek gevrek sırıtıp ;
N: “Ne zaman istersen yanıma uğra dünkü gibi yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım” dedi. İstediğim zaman altından külotunu alabileceğimi söylüyordu yani...
B: “Bana mı yoksa kendine mi?”
N: “Nasıl yani” dedi kızarmıştı, deminki gevşekliği gitmiş yerine utanç gelmişti.”
B: “Benden sonra senin girip döllerimi koklayıp yaladığını biliyorum yani sorduğum şey şu bana mı yardımcı oluyorsun kendine mi? “ Nihal ne cevap vereceğini bilemedi ve kendinden beklenmeyecek bir şekilde odasına kaçtı... Bundan sonraki adımda Nihal ne yapacak acaba diye düşünerek bir taksiye atlayarak galeriye geçtim.
Hande yine oldukça şıktı. Üzerinde hoş detayları olan bir elbise vardı. Etek boyu diz üzerindeydi ancak yırtmacı epey derindi. Göbekte ve göğüs arasında detayları vardı. Beni görünce içten bir
gülümsemeyle yerinden kalkıp geldi ve masasına buyur etti.
(bundan sonra Hilal ile karışmaması için Handeye Ha yazıyorum.)
Ha: “İyi insan lafının üzerine gelirmiş” dedi.
B: “Yaa kimle konuşuyordunuz ki hakkımda.”
Ha: Muhasebedeki arkadaşlardan birisi” dedi gözleri ışıldıyordu. Demek ki verdiğim para ancak eline ulaşmıştı. “Bende tam sizi arayacaktım hem aracınız hakkında bilgi vermek için, hem de teşekkür etmek için.”
B: “Kalp kalbe karşıdır, bende sizi görmeyi umarak gelmiştim buraya. Bu arada söylemeden geçmek istemem elbiseniz çok hoş, detaylarını sevdim.” dedim. Hande sırıtarak
Ha: “Aracınız geldi. Normalde prosedürde yok ama sizin gibi değerli müşterimize mahcup olmamak için son kez kontrollerini yaptırıyorum sonra iç dış yıkama yapılarak size teslim edeceğiz. Devir işlemleriyle vekalet verdiğiniz arkadaşlar ilgileniyor. Biraz sonra hazır olur.” dedi profesyonelce. “Ayrıca geçen günkü nazik hareketinizden şimdi haberim oldu. Gerçekten çok incesiniz, lütfen söyleyin size nasıl teşekkür edebilirim?”
B: “ O melek gibi yüzünüzün gülmesi, gözlerinizin ışıldaması en büyük teşekkür benim için.” İltifatlarım Hande’yi gülümsetiyordu.
Ha: “Çok teşekkür ederim ama mahcup etmeyin lütfen beni ısrar ediyorum.”
B: “O zaman şifalı ellerinizden bir kahve içerim hem de 40 yıl hatırı olur.” dedim. İltifatlar edip yürüyordum ama açıkçası biraz sonra aldığım cevap bana da sürpriz oldu. Zira Hande bir süre düşündü sonra fısıltıyla
Ha: “Nolur beni yanlış anlamayın ama ben evli bir kadınım, öyle dışarılarda bir erkekle kahve içerken görülemem. Beni hafif meşrep sanmanızı istemem ancak uzun zamandır sizin gibi nazik bir beyefendi tanımadım, sizi de kırmak istemiyorum. Yarın iş çıkışında buluşsak olur mu?”
Ben açıkçası kahveyi şimdi şubede yapıp getirir diye düşünüyordum. Birden bile olay buluşmaya döndü tabii ki fırsatı kaçıracak halim yoktu balıklama atladım;
B: “Elbette olur, hiç merak etmeyin ben yanlış anlayacak birisi değilim. Sizin gibi kaliteli insanlar, insanın her zaman karşısına çıkmıyor.” dedim. Bir şekilde ona hafif hafif iltifat ederek mümkün olduğunca flört ettim. O sadece gülümsüyor ve hoş karşılıyordu. Araç hazır olunca da teslim aldım ve Hande ile tokalaşarak ayrıldık. Direk Hilal’in okuluna geçtim ve haber vermedim zira çıkışta ne yapacağını merak ediyordum. Okul dağılmaya başladığında Hilal arkasında oldukça büyük bir erkek grubuyla göründü. Yanında iki kız daha vardı. Eteği neredeyse süper mini boydaydı. Belliki katlamıştı kısaltmak için. Sağ ayağını sola, sol ayağını sağa doğru atarak sanki podyumda gibi öyle bir kırıtıyordu ki arkasındaki manzarayı görmek isteyen erkekler birbirini eziyordu. Eminim ki göt yanaklarına kadar görüyorlardı. Finalde ise elindeki anahtarı düşürdü ve yarı domalıp aldı. Yeteri kadarına şahit olmuştum. Erkekler resmen birbirine gösteriyor kimi video çekiyordu. Arabayla yanaştım ve kornaya bastım;
H: “Ne var ulan orospu ço....” Laf atan birisi sanmıştı, beni fark etti dondu kaldı
Arkadaki erkek grubundan girişken olanlar “Hayırdır birader, sen kızları sahipsiz sandın heralde.”
B: “Çok şükür sahibi var, ben abisiyim çekil lan” diyerek kovaladım yavşak piçleri.
H: “Abiciğim ne arıyorsun sen burada, ne zamandır buradasın?” Yediği haltı görüp görmediğimi merak ediyordu. Şimdi yeri ve zamanı değildi.
B: “Uzatma bin arabaya.” dedim. Rezillik çıksın istemiyordum. Yanındaki kızlardan Zeynep yalvarır gibi bakıyordu. “Arkadaşlarında gelsin isterlerse dedim.” Yağmur tereddüt ederken Zeynep kapıyı açmıştı bile. Hilal öne yanıma, diğer kızlar arkaya oturmuştu.
H: “Bu araba nereden çıktı, daha poşeti duruyor?” Gergin duruyordu ve çaktırmamaya çalışıyordu.
B: “Yeni aldım, benim. Sana sürpriz yapmaya geldim avmye gideriz diye, siz de bizimle gelmek ister misiniz kızlar?” diyerek arkadaşlarını da davet ettim. Cümlenin yarısına kadar ağzı kulaklarına varan Hilal arkadaşlarını davet edince bozuldu. Ancak potansiyel sikilecek bakire kızları kaçıracak değildim. Özellikle Zeynep aranıyordu okuduğum konuşmalarda. Ben yapıştırmasam başkası mutlaka yapıştırır bu kıza diye düşünüyordum. Bu arada Zeynep 1.50 boylarında siyah gözlü küçük memeli zayıf ve güzel sayılabilecek ama olduğundan da küçük gösteren minyon bir kızdı. Yağmur ise grubun en irisi 1.75 in üzerinde kumral daha sessiz memeleri avuca gelecek kadar büyük portakal kadar diyebilirim. Gözleri ise elaydı. Açıkçası ikisinden birisini seçme şansım olsa Yağmur’u sikmeyi seçerdim ama bakire sikeceksem kimi siktiğimin çok da önemi yoktu.
Z: “Çok teşekkürler, ben yok demem valla.” Yağmur’da grubu bozmamak için
Y: “Olur” dedi çekingence.
Yolda giderken okuldan, derslerinden vs klasik sıkıcı sohbeti yaptık. Avmye geçince yemek ısmarlayı teklif ettim kabul ettiler. Sonra bir yerde kahve ısmarladım bu sırada Zeynep bana asılıyor ben hem Yağmur’a hem Zeynep’e yürüyordum. Hilal ise durumdan hoşnutsuz ters ters bakıyordu. Sonunda hesabı ödeyip kızlara bize eşlik ettikleri için teşekkür ettim ve isterlerse evlerine kadar bırakabileceğimi söyledim neyseki kabul etmediler. Sanırım evlerinin önünde bir erkeğin arabasından inmek biraz tırstırıyordu. Onları sepetleyince Hilal ile iç çamaşırı mağazasına gittik. Mağazadaki tezgahtar kız haliyle bizi sevgili sandı. Çoğunluğu brazilian modelleri olmak üzere tanga ve birkaç tane de string aldık. Tüm çeşitlerden ve renklerden alıyordum ki ilk defa giyeceği için hangisi rahat oluyorsa onu kullansın diye. Daha sonra bikinilerin olduğu bölüm gözüme çarptı.
B: “Bebeğim bikini de alalım.”
H: “Gerek yok, çok masraf oldu zaten bu kadar çamaşıra.”
B: “Masraf önemli değil beğendiğin olsun gel.” Hilal geldi normal sayılabilecek siyah bir bikini beğendi. Bende kırmızı bir brazilian önerdim;
H: “Abi bu çok açık değil mi giysem kızmaz mısın?”
B: “Bugün yaptığın neydi okul çıkışında, kızdım mı sana? Hayır o zaman buna da kızmam.” Hilal başını eğdi cümlem bitince kaldırdı ama kızarmıştı;
H: “o başka bu başka. Herkes görürken bilmem ki giyebilir miyim..?”
B: “Alalım biz elbette bir ortamı olur.” diyerek aldıklarımızı ödedim. Ve sıfır arabamıza atladık tekrar. Arabadaydık ve Hilal ve ben yalnızdık. Aklıma kötü düşünceler gelmeye başladı... Hem zaten kendi de istemiyor muydu, bana öğret diye tutturuyordu. Deminden beri baktığımız sexy iç çamaşırları zaten beni oldukça azdırmıştı.
Arabayı şehirdeki sevişenlerin çektiği sote bir tepeye çektim
H: “Manzara çok güzelmiş ama niye buraya geldik abi?”
B: “İlk dersini vermeye geldik canım. Bana öğret demiyor muydun?”
H: “Nasıl yani arabada mı olacak?” dedi panikle yüzü kızarmaya başladı.
B: “Evet canım çoğu kız ilk tecrübesinde arabaya atılır zaten.” dedim sırıtarak
H: “Şimdi sen beni arabaya mı atmış oldun?” dedi fısıltıyla utançtan yüzü kızardı, kafasını ters yönde cama doğru çevirdi
H: “Çok utanıyorum böyle söyleyince, şimdi yapmasak olmaz mı?”
B: “Korkma bebeğim, her şey gerçekçi olsun istedim.” diyerek benden tarafa kalan yüzündeki saçını kulağının arkasına atarak, yüzünü okşamaya başladım. Hilal heyecandan titriyordu. Yaklaşıp yanağına öpücük kondurdum. Yanına doğru iyice yaklaştım kaykılınca rahat olmamıştı ama yapacak da bir şey yoktu katlanmam lazımdı. Kalbim yerinden fırlayacak gibi çarpıyordu. Bir elimle elini tutup okşamaya başladım. Diğer elimle de saçını okşuyordum onu boynuna doğru indirip kulağına çok güzelsin diye fısıldadım. Hilal utancından hala diğer tarafa bakıyordu ama yüzü kızarmıştı fısıltılardan sonra nefes alış verişleri hızlanmıştı. Heyecanlandığı belliydi. Elimin içindeki eli titriyordu... kulak memesini emdim “ Iğmmm” diye bir inleme koy verdi. Oradan geçip boynuna öpücükler kondurdum.
H: “Ben çok fena oluyorum.” dedi fısıltıyla şimdi tam zamanı diyerek elini aletimin üzerine getirdim pantolondan
B: “Eline almak, okşamak ister misin?” deyip, yanına doğru iyice yaklaştım. Hilal biraz tereddüt ettikten sonra, pantolonumun üzerinden avuçlamaya başladı. O an sanki kalbim duracak sandım, kaç kez hayallerimde 31 çektiğim Hilal yarağımı avuçluyordu.
H: “Taş gibi bu, sanki elimin altında demir var” diye fısıldadı. Hala bana değil diğer tarafa bakıyordu utancından. Bende pantolonumu çözdüm ve boxerı da indirdim. Hilal tenime temas edince hiii diye bir hayret nidası çıkardı. Aldığım zevk başka karıların amını sikmekten çok daha fazlasıydı. Çekingence ellemeye başladı sonra kavradı tamamen, hala camdan dışarı bakıyordu. Bir iki kez çok sıkınca canım yandı zaten nasıl yapılacağını bilmiyordu. Elini elimle kavradım ve aşağı yukarı hareket ettirmeyi gösterdim ama kuru kuru canım yanıyordu.
B: “Bir tanem böyle kuru kuru olmuyor, ağzına alıp ıslatmak ister misin” dedim. Hilal zorla yutkunarak cevap verdi.
H: “Çok utanıyorum, lütfen şimdi yapmayalım onu.” dedi. Fazla üzerine varmak istemiyordum. Eliyle bile çok iyi zevk alıyordum.
B: “O zaman eline tükür de öyle yap kaysın elin rahat rahat.”
H: “Nasıl yani?”
B: “Basbaya eline tükür sonra yarağıma sür” dedim. Çekinerek dediğimi yaptı ve şimdi çok daha iyiydi. Yarağım kasılıp duruyordu. “Biraz daha hızlı yapar mısın geliyorum” dedim ve dediğimi yapınca hayvan gibi böğüre böğüre boşaldım. Hazırladığım havlu peçeteyi aşıp camı boydan boya boyadı döllerim.
H: “Hiiii ne oldu” dedi şaşırarak.
B: “Boşalttın beni aşkım, süperdi” diyerek yanağından öptüm. Hala camdan dışarı bakıyordu. Yarağımı ve camdaki dölleri temizleyerek eve doğru sürmeye başladım. Hilal hala utancından kıpkırmızıydı ve önüne bakıyordu.
Eve girince annem ve Nihal karşıladı.
A: “Neredesin kızım sen arıyorum açmıyorsun?”
B: “Benimleydi, avmye gittik.”
N: “O poşetlerden belli zaten ne aldınız?”
A: “Ne oldu sana hasta mısın yüzün kıpkırmızı” dedi Hilal’e
B: “Yok ben kazayla aldığı çamaşırları gördüm ondan utandı herhalde. Rahat bırakın kızı” dedim sırıtarak.
Hilal odaya kaçtı oradan da doğrudan duşa girdi...
Telefonumu kontrol ettiğimde Sema’dan mesaj gelmişti. Sexy bir fotoğrafını atmış ne zaman bana uğrayacaksın yakışıklı yazmıştı. Yarın sabah uygunsan kahvaltıya gelebilirim yazıp gönderdim. Sosyal medyayı kontrol edince Zeynep’in beni eklediğini gördüm hatta mesajda atmıştı bugün için çok teşekkür ederim diye. Bende onu ekleyip cevap yazdım. Benim için zevkti, ne zaman isterseniz gene yaparız böyle” dedim sanki çoğul davet ediyormuş gibi ama tekil anlaşılmaya da müsait ortaya karışık bir cevap. Bir süre sonra Sema’dan kabul ettiğini söyleyen bir cevap geldi. Zeynep de sosyal medyadaki her fotoğrafıma beğeni attı. Bende onun son fotoğrafına beğeni attım. Hilal duştan çıkınca biraz ders çalışıp uyudu. Bende duşa girip yatıp uyudum...