← Ana Sayfaya Dön

AİLE REİSİ 9

📌 AİLE REİSİ (ÖZEL)

Esma’yı aşağılamak, bana toy muamelesi yapan bu sürtüğe haddini bildirmek ve evli bir kadını metresim haline getirmek erkekliğimi kabarttı. Otelden çıkıp taksiyle giderken müdürü otelin önünde bir arabanın içinde otururken görünce karısını beklediğini anladım ve her şeyi bildiğine emin oldum. Bana karısını peşkeş çeken bu gavat adam, şimdi karısına karşı olan görevini, otelde başka bir adamla buluşmasının bitmesini otelin önünde arabada çaresizce bekleyerek tamamlıyordu. Biraz sonra götünü sikip aşağıladığım karısını teselli edecekti. Hatta belki eve götürüp kendi de sikmek isteyecekti... Bunların belli ki çevirdiği bir dümen vardı. Zira sırf paramı çekiyorum diye işlerini kaybetmeleri çok ağırdı. Muhtemelen müdür Esma’yı torpille makama getirip kefil olmuştu. Bu da hakkını yedikleri insanları rahatsız ettiği için huzursuzluk vardı ve benim olayda üzerine tuz biber olmuştu.

Eve vardığımda herkes meraklı gözlerle bana bakıyordu. Bir açıklama yapmama gerek yoktu. Anneme sarıldım kendini öyle bir bastırdı ki kızlar olmasa ayaküstü sevişecek benimle. Ondan kurtulup Hilal’i yanağından öptüm. Bir anda Nihal önümde peydah oldu,

N: “Hani bana yok mu?” Nihal numaradan bir sevgi patlaması yaşıyordu... Nihal’i de öptüm.

A: “Hoş geldin aslan oğlum, aç mısın”

B: “Yok yedim dışarıda” annem bu cevabıma biraz bozuldu.

N: “Kargon geldi, alıp masana koydum. Belki özeldir diye açmadım.” Nihal benden takdir bekliyordu. İçinde muhtemelen Hilal’e aldığım sexy ev kıyafetleri vardı. Açmaması iyi olmuştu.

B: “İyi yapmışsın.” diyerek odama yöneldim. Üzerimi değiştirip ev kıyafetlerimi giydikten sonra gelen kargoyu açtım. Tahminim doğruydu. Hilal’i odaya çağırdım. Aldıklarımı işaret ederek;

B: ”Bunları sana hediye aldım canım.” Hilal’in gözleri mutlulukla ışıldadı ve üzerime atlayıp sarıldı. Kokusu başımı döndürürken iki yanağıma birer öpücük kondurdu. Daha biraz önce dünya üzerindeki çoğu erkeğin hayalinde bile sikemeyeceği güzellikte bir kadını kıçından sikip boşalmıştım. Ama Hilal bambaşkaydı elektrik çarpmış gibi oldum bir anda yarağım dimdik oldu. Zorla kendimden uzaklaştırıp kendimi sandalyeye attım. İki büklüm olarak yarağımı gizlemeye çalışıyordum. Hilal keyifle aldıklarımı inceledi.

H: “Abi bunları bir an önce denemek istiyorum, dışarı çıkabilir misin?” Yarağım dimdikken dışarı çıkamazdım.

B: “Sonra denersin canım şimdi çıkamam”

H: “Bekleyemem valla o zaman arkanı dön” dedi hınzırca gülümseyerek. Daha cevap vermemi bile beklemeden üzerindeki pijama üstünü çıkarıp yatağa attı ve siyah sütyeni göründü. Sonra benim dönmediğimi fark edince kendi bana arkasını döndü sanki öyle olunca göremeyecekmişim gibi. Ya da daha iyisi dönmeden rahatça izleyebilmem için farkında değilmiş gibi yapıyordu. İki elini pijamasının lastiğine getirip yavaş yavaş çıkardı. Kesinlikle bilerek yapıyordu. Şimdi siyah paçalı külotu ortaya çıkmıştı ve aldığım mavi ipek geceliği giyerken yarağım zonkluyordu. Hilal’in de yüzü kızarmaya başlamıştı. Belli ki heyecanlanıp utanıyordu. Arkasını dönmeden önce;

H: “Dönebilirsin abi, bak bakalım yakışmış mı?” Bende onun bu yaptığı oyuna katıldım. Sanki yeni dönmüşüm gibi yaptım. Hilal bacaklarını kırıp pozdan poza geçiyordu. Gecelik kısaydı ve bu şekilde yatarsa tüm malı meydanda olurdu. Ama çok sexy görünüyordu.

B: “Yakıyorsun canım, çok güzel oldu” Hilal mutlulukla rahatça izleyebilmem için arkasını döndü ve aldığım, kırmızı askılı ve mini şorttan oluşan takımı giydi. Bu sefer uyarmadan birdenbire arkasını döndü. Şaşırmış gibi yaparak

H: “Aa sen arkanı dönmedin mi abi” dedi utanmış gibi yere doğru bakıyordu.

B: “Fırsat vermedin ki canım, hem dönsem senin çağ dışı babaanne iç çamaşırı giydiğini nasıl bilecektim” İşi şakaya ve pişkinliğe vurdum. Hilal bu dediğime bozuldu.

H: “Ne yapayım annem kendine gidip kendine tanga alıyor bana da bunları alıyor. Biraz param olsun gidip bende kendime güzellerinden alacağım” dedi kızarak. Benimde işime gelirdi;

B: “Abin ne güne duruyor canım, ben sana para veririm git al ne beğeniyorsan”

H: “Nasıl yani bende annem ve Nihal gibi brezilya tanga giysem kızmaz mısın ?” Demek ki bazen kirlide rastladığım anneme göre küçük geleceğini tahmin ettiğim brazilian külotlar Nihal’inmiş. Bende annem kıçının arasına kaçsın diye dar giyiyor bilerek zannediyordum...

B: “Yok canım, onlara kızıyor muyum ki sana kızayım” Hilal’i o gecelikle ve tangayla yanımda yatarken düşünmek bile neredeyse boşalmama yetecek kadar zevk veriyordu bana. Hemen cüzdanımdan gerekenden fazla bir miktarı çıkarıp eline tutuşturdum.

H: “Teşekkür ederim abicim” dedi kızararak önümdeki kabarıklığa baktı önce yutkundu sonra cesaretini toplayıp “ İstersen sana masaj yapayım gergin görünüyorsun rahatlarsın” dedi.

Ah ne iyi olurdu ama annem ve Nihal evdeydi ve dikkat çekmek istemiyordum.

B: “Sonra yaparsın bir tanem, şimdi daha saat erken.” dedim. Hilal kırılmış gibi görünüyordu.

B: “Bebeğim kırılacak bir şey yok. Ev boşken yaparsın daha rahat olur ikimize de” dedim göz kırparak. Hilal bunun üzerine keyiflendi.

H: “Abicim kızmazsan sana bir şey sorabilir miyim? ” Önüme kaçamak bakışlar atıyordu ve alnında boncuk boncuk ter damlaları belirmeye başlamıştı. Belli ki cesaretini zor toplamış bir şeyler itiraf edecekti.

B: “Ben sana ne zaman kızdım ki bir tanem istediğini sor her zaman” dedim.

H: “Şeyin beni görünce mi o hale geldi?” şimdi terleme sırası bana gelmişti. Yarağımın niye kalktığını soruyordu, anlamamazlığa gelmeye karar verdim vaz geçmesini umarak;

B: “Neyim ne hale geldi?” Ancak Hilal ısrarla;

H: “Yani erkekliğin kabarmış baksana önüne” dedi işaret parmağıyla çocuk gibi masumca yarağımı işaret ederek. Yer yarılsa içine girseydim keşke. Utancımdan öldüm. Pancar gibi kızardığımdan emindim...

B: “Şeyyyy... sen çok güzel bir kızsın, Yaniii.... yarı çıplak görünce istemsizce böyle şeyler olabiliyor” bir şeyler gevelemeye çalışıyordum, Hilal muzipçe gülümseyerek

H: “Açıklama yapmana gerek yok, yani benden etkilendin özeti bu” dedi. Dudaklarının köşesi kıvrılmış, yüzü kıpkırmızı ama halinden mutlu görünüyordu. Ben cevap veremedim, o da birkaç defa ağzını açtı ama konuşacak cesareti bulamadı ve geri kapattı. Sonunda yutkunup;

H: “Biliyor musun abi, bizim okuldaki kızlar erkek arkadaşlarıyla sevişiyor ama ben hiç erkek şeyi görmedim yani geçen gün kazara seni gördüğümü saymazsak” dedi. Saç derisine kadar kızarmıştı yüzü. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Başkası olsa çoktan yarağımı açıp burnuna dayardım al sana erkek şeyi diye... Ama melek kalpli Hilalim işte... ben sessiz kalınca

H: “Geçenlerde Melis diye kızın birini kandırıp patlatmış sevgilisi. Sadece sevişeceğiz diye kandırıp kızlığını bozmuş... çok kıza yaptılar böyle...”

B: “Yaparlar prensesim, erkeklerin genel taktiğidir. Sadece öpüşeceğiz der, sonra bir bakarsın elliyor her yerini. Sadece bakayım der üzerini çıkarttırır bir bakarsın memelerini yalıyor. Sadece sürteceğim diye ikna eder sonra rahat olmuyor der pantolonunu çıkarttırır. Külot üzerinden yalamaya başlar. Böyle olmuyor der bir bakarsın külotunda çıkmış. Sürteceğim ya da arkadan yapacağım der. Sürtünürken bir bakmışsın içinde, arkadan yaparken bir bakarsın delik şaşmış... Böyle kandırlar kızları...” Tabi Hilal ben bunları anlatırken buğulu bakışlarla dudaklarını ısırıyordu. Kim bilir neler hayal ediyordu. “ O yüzden erkeklere güven olmaz prensesim”.

H: “Abicim, ben artık dayanamıyorum, okuldaki kızların hepsi alay ediyor benimle. Elim erkek eline değmedi diye... Benimde hormonlarım, isteklerim var... Bende istiyorum bir şeyler yaşamak, ama kızlığımı bozarlar diye korkuyorum. Ama hiçbir şey bilmeden yaşamak da çök kötü. Kimseye de güvenemiyorum...” Duraklaya duraklaya bunları zorla itiraf etti. Lafı bir yere getirmeye çalıştığı kesindi. O yüzden cesaretlendirmek için sadece gülümsüyor ve onaylar tarzda kafa sallıyordum.

B: “Erkeklerin hepsi bu yaşta güvenilmez prensesim.” Hilal’i piçin birisinin patlatmasını istemiyordum...

H: “Hiçbirine güvenilmez mi abicim, hepsi mi aynı?” dedi dudaklarını büzerek

B: “Evet canım, fırsatını bulsa hepsi kızlığını alır.”

H: “Yani sende mi öyle, fırsatını bulsan benim kızlığımı alır mısın?” diye fısıldadı buğulu gözlerle bakarak. Bakışlarında sanki kızlığımı al gibi mesaj vardı...

B: “Ben öyle bir şey demedim canım.” “Biz kardeşiz ne de olsa” diye ekledim utanarak. Aslında fırsatını bulsam tereddütsüz parçalardım amını...

H: “O zaman sanırım güvenebileceğim tek kişi var, o da sensin” dedi duraklaya duraklaya. Gözleri alev alev yanıyordu.

B: “Bir tanem, ne olur beni anla, biz kardeşiz... toplumda duyulursa sapık diye damga yeriz ikimizde. Sen çok güzelsin ama...”

H: “Numara yapma, erkekliğin hep bana kabarıyor ve sürekli saklamaya çalışıyorsun biraz dürüst ol da itiraf et.” Sesi yükseldi, gözleri öfkeyle yanıyordu. Bana karşı ilk defa onu böyle görüyordum...

B: “Evet ama bu yasak iliş...” sözümü böldü hemen

H: “ Beni nikahına al demiyorum ki, sadece öğret bana” dedi kulağımda çın çın çınlayan bir sesle. “ Yoksa benim başka erkeklerle mi bir şeyler yaşamamı mı istiyorsun, çünkü artık burama kadar geldi, sen öğretmezsen olacağı o...” dedi. Hilal dünya üzerindeki en güçlü şeyi kullanıyordu, gerçeklerin gücünü... Çok haklıydı. Ben kaypak davranıp cesaret edemezken o ediyordu... Hayallerimin fırsatıydı bu, altın tepside kendini bana sunuyordu ben ise saçmalıyordum. Benimde erkekliğimi gösterme zamanım gelmişti artık. .!

B:” Hayır senin başka erkeklerle bişeyler yaşamanı istemiyorum... Haklısın erkeklik organım sana kalkıyor ama kardeş olduğumuz için itiraf edemiyordum... Senin her koşulda yanındayım, her istediğini yapacağım merak etme...” dedim. Hilal bunun üzerine üzerinden yük kalkmış gibi birden bire rahatladı ve mutlu oldu.

H: “Senden daha iyisini bulamayacağımı biliyorum, benim ufkumu açtın. Sexy giyinmenin önemi, kendime bakmamın önemini sen öğrettin. Sayende okuldaki en popüler kızlardan birisi oldum. Tüm erkekler peşimde dolanıyor. Her biri yalnız yakaladığı zaman yavşayıp asılıyor. Eskiden kimse sosyal medyada eklemezdi artık her gün en az 10 istek geliyor. Açıkçası eskiden böyle şeylerden utanır çekinirdim ama artık bu ilgi hoşuma gidiyor. Kendimi daha değerli hissediyorum.”

B: “Sen benim dediklerime uy daha fazlası da olur bebeğim”

H: “O zaman para verdin ama iç çamaşırı almaya birlikte gidelim mi, senin beğendiklerin olsun.”

B: “Ne fark eder ki bir tanem, iç çamaşırını kim görecek ki!?”

H: “Orası hiç belli olmaz” dedi gizemli bir gülümsemeyle. Ben kaşlarımı kaldırıp uzun uzun bakınca da “ Birisi karşımdaki, diğerleri de okuldakiler. Merdivenleri inip çıkarken dikiz atanlar, belli mi olur bahçede belki rüzgarla eteğim savrulur, külotum görünüverir.” demek ki içinde bir teşhir ruhu vardı ve ben bunu ateşlemiştim. Benimde hoşuma gitti bu durum. En çok nasiplenecek olan bendim sonuçta.

B: “Gider alırız bir tanem.”

H: “Peki bana öğretmeye ne zaman başlayacaksın” dedi. Üzerinde yeni aldığım askılı ve mini şort takım vardı ve oldukça sexy görünüyordu. Üzerine atlamamak için bile kendimi öyle zor zapt ediyordum ki... Yarağım dimdik kasılıp duruyordu.

B: “Evde Nihal ile annem varken olmaz, yalnızken ancak olur.”

H: “Beni başından savmaya çalışma sakın. Bir bakarsın asılanlardan birisine yol veririm çok uzatırsan” dedi muzipçe.

B: “Merak etme bende en az senin kadar istiyorum.” dedim. Aslında ondan çok daha fazla istiyordum ama cesaretim yoktu onun kadar. Ev boş olsa şimdi kıçını sikerdim bu azgınlıkla... Ama sabır anahtardı. Her şeyin bir yeri ve zamanı var sonuçta...

H: “Seni çok seviyorum abicim.” dedi kucağıma oturup sarılarak. Yine çarpıntı tuttu, kokusu başımı döndürüyordu o da belliki kalkmış yarağımı hissetmeye çalışıyordu.

B: “Dur cadı, ev boşken dedim. Fena oluyorum bak dayanamayacağım sonra.”

H: “Bende zaten dayanamamanı istiyorum.” dedi sırıtırak. Oynuyordu benimle.

B: “Böyle azdırmaya devam edersen parçalarım seni bak.” O ise şımarıkça dudaklarını büzerek

H: “Elinin altındayım işte senden iyisini mi bulacağım istediğini yap.” Boşuna anasına bak kızını al dememişler. Annem bu kadar azgınken Hilal’in de ona çekmiş olması sürpriz değildi. Beni şaşırtan ani gelişen cesurluğuydu sadece. Demekki artık azgınlıktan dayanamaz hale geldi diye düşündüm kendi kendime. Kulağıma eğilip

H: “En kısa zamanda” diye fısıldayıp yanağıma bir öpücük kondurup kalktı kucağımdan. Bende kalkıp kapıyı pencereyi açtım ki hava alıp sakinleşelim.

Telefonum çaldı baktığımda Esma’dan mesaj geldiğini gördüm. Ben görmeyince arıyordu şimdi de. Hilal’i odadan çıkardım mesaja baktım;

E: “Adi herif anüsümü yırttın” yazmış... Geri aradım mesajda yazdığını tekrarladı bende;

B: “Doktora git, krem yazsın sana. Kocana sürdürürsün.” dedim alay ederek, sonra da ekledim “ Merak etme tedavi paranı fazlasıyla gönderirim ” iyice aşağılamak için elimden geleni yapıyordum.

E: “Yeter saçmaladığın, Biraz insaniyet öğren. Böyle kabaca davranmaya devam edeceksen görüşmem bir daha.” Sesi öfkeliydi “Özür dileyeceğin yerde hala tutmuş neler diyorsun” Artık bağırıyordu. Esma’yı sınırlarına itmiştim iyice

B: “Sen bilirsin, ben götüne koydum ve istediğimi aldım nasılsa. Bir daha görüşmezsen de paramı çeker diğer bankalardaki hatunlarla denerim şansımı ” dedim.

E: “Allah belanı versin hayvan herif. Çekersen çek paranı” diyerek suratıma kapattı.

Açıkçası hiç olmazsa amından da sikmek istiyordum ama benim için dünyanın da sonu değildi. Herkesin haddini bilmesi gerekiyordu sonuçta. Salondan seslerin yükselmeye başladığını fark edince kapıyı açtım;

H: “Ne varmış kıyafetimde” sesi yüksekti.

A: “ Çok kısa sen abinle aynı odada kalıyorsun erkek o, dikkat et biraz” o da bağırmaya yakın bir ses tonundaydı.

Salona ben girince sessizlik oldu.

B: “Sizin derdiniz ne, neyi paylaşamıyorsunuz” annem hemen atıldı

A: “Hilal’i uyarıyordum pijaması çok kısa, uygun değil. Öyle değil mi oğlum” benim aldığımı bilmiyordu ve benden destek istiyordu. Muhtemelen tek derdi de beni kıskanmaktı...

B: “Ben aldım pijamasını, büyüyor sonuçta eski yırtık, yıpranmış pijamalarını değiştirmenin zamanı gelmiş de geçmişti bile...” aslında abarttığım kadar kötü değildi eskilerinin durumu. Sadece benim göz zevkime hitap etmiyordu...

A: “Oğlum Hilal daha küçük bu kadar kısa giyinmesi ne kadar uygun?” Ben aldım dememe rağmen uzatıyordu

B: “ Ne küçüğü be, sen onun yaşında babamla evlenmiş yatağına giriyordun” dedim. Yüzü kızarıp sustu.

N: “Geri kafalılık yapma anne, senin neler giydiğini de görüyoruz. Bırak Hilalde hoşuna gideni giysin” dedi. Eskiden olsa sapık herif kızı dikizlemek için almışsın bunları derdi bana. Şimdi gözüme girmeye çabaladığı için tam aksine beni haklı buluyordu.

A: “Sen sus, git çamaşırları as makine bitmiştir.” dedi hırsını Nihal’den çıkararak.

B: “Yeter artık. Bu konu burada kapanmıştır. Bir daha bir şey duymak istemiyorum. Herkes istediğini, yakıştırdığını giyebilir.” dedim. Nihal gözlerime baktı bir şey diyecek gibi oldu sonra vaz geçti. Muhtemelen param yok ben giyemiyorum diyecekti. Böyle doğru davranışlarla ve kendine hakim olarak devam ederse kapılar onun için de açılacak dedim içimden.

A: “Nihal hadi çamaşırlara, Hilal sende bulaşıkları diz.” diyerek kızları işe koştu. Sonra kapıyı kapatarak fısıltıyla “Bu gece yatağıma gelsene” dedi.

B: “Daha dün gece yaptık”

A: “Gençsin, bu kadarcıkla sende enerji bitmez, hem çok azdım, canım çok istiyor” Bu kadın manyak dedim içimden. Söz konusu yarak yemek olunca dünyayı gözü görmüyordu.

B: “Saçmalama, kızlar evde nasıl olacak, her gece sarhoş mu edeceğiz, içeceklerine uyku hapı mı atacağız?”

A: “Merak etme uyanmaz onlar.”

B: “Kudurdun mu? Ya birisi tuvalete kalkarsa, ya Hilal uyanıp yanında olmadığımı görünce beni aramaya çıkarsa merak edip”

A: “O zaman şimdi markete çıkıyoruz diye Sema’ya gidelim orada yaparız.”

B: “Sema da anasını sikiyor diye bize şantaj yapar.”

A: “Sema beni siktiğini biliyor, onun evinde yaptık aptal değil o.” Bu mesele canımı sıktı. Bunu annem fark edince “ Merak etme, sende onu siktin ve onun orospuluk yaptığını biliyorsun bize şantaj yapamaz kendinin de kaybedecek çok şeyi var.” Düşününce doğruydu.

B: “Biraz kendine hakim ol, öyle her gün her gün olmaz bu iş.”

A: “Ne yapayım başkasıyla görüşmeme de izin vermiyorsun, hem sen o kadar güzel yapıyorsun ki canım çok istiyor, dayanamıyorum.” Çattık dedim içimden. Bu kadının libidosu başıma bela olacak. Amının ateşi başına vurmuş iyice. Belki de yakamı kurtarmak için yapay aletler almalıydım ama bununla da yetineceğini hiç sanmıyordum. Son çare sevgili yapmasına izin vermek olabilirdi...

B: “Yeter artık, bugün bankacı bir kadını siktim, akşama yapacak enerjim yok sonra yaparız” dedim. Annem oldukça bozuldu, beni sahiplenmeye çalışıyordu çünkü.

A: “Ne bankacısı, nereden çıktı bu kadın? Hem ben sana yetmiyor muyum?”

B: “Sana hesap mı vereceğim, unutma biz sevgili değiliz. Kendine bir an önce çeki düzen ver. ” dedim kızgınlıkla ve odama döndüm.

Her gün dolu dolu ve yoğun geçiyordu. Başım çatlıyordu düşünmekten. Galeri arabamı yarın teslim edeceğine söz vermişti. İnşallah bir gecikme olmadan arabamı alabilirim diye düşünürken Hilal geldi odaya. Bulaşıkları bitirmiş, ders çalışmaya gelmişti. Onun varlığı beni mutlu ediyor, gerginliğimi stresimi azaltıyordu. Bende Bilgisayarı açarak hesaplarımı kontrol ettim. Durumum oldukça iyiydi. Ancak son günlerde çok ilgilenemediğim için karlılık oranım düşmüştü. Elbette ki her şeyi kriptoda tutmak çok akıllıca değildi. Gayrimenkul, altın ve dolar da almam gerekiyordu. Piyasada bir fırsat göremeyince işlem açmayıp geleceği düşünmeye koyuldum. Eğer arabam yarın gelirse Hilal’i okul çıkışına almaya gidip sürpriz yapabilirdim ona. Hem de avmye gidip iç çamaşırı alacaktık. Asıl aciliyet ise bir garsoniyere ihtiyacım vardı. Evde o var bu var diye diğerleriyle yakınlaşamıyordum, özellikle Hilalle. Hem de hep otele para ver para ver nereye kadar. Bana dokunmuyordu verdiğim para ama giriş yapılırken kimlik kaydı alınması hoşuma gitmiyordu. Üstelik çoğu kadın otelde görünmek istemiyordu özellikle Esma gibi evli olanlar...



Aslında düşününce çok daha büyük eve geçebilirdim ama o zamanda Hilalim ile aynı odada kalamazdık ve güzelliğinden mahrum kalırdım. En iyisi ofis tutuyorum diye garsoniyer yer ayarlamak olur diye düşündüm. Zaten kripto ve borsa işleriyle uğraşacağım için ofisin ayakaltı olması gerekmiyordu. Bir odaya sistemleri kurar diğer odaya dinlenme ayağına yatak çekyat falan koyardım. Biraz internetten ofis yeri, bilgisayar sistemleri ve eşya baktım. Sonra da bankalar için bir ön araştırma yaptım. Esma orospusunun bankasından parayı çekecektim ama hangi bankaya gidecektim ? Buna karar vermem lazımdı. Bu sefer acele etmemeye karar verdim. İyice araştırıp teklif alarak eğer hoşuma giden başka bayan olmazsa en karlı teklifi veren bankaya gitmek en uygunu olurdu. Bu arada Hilal ders çalışmayı bitirmiş, uyku moduna geçmişti. Bir bacağını karnına çekmiş, göt yanakları oldukça hoş bir kavisle görünüyordu. Yarağım gene kalktı. Gidip annemi sikmeyi geçirdim aklımdan ama gerçekten tehlikeliydi. Ayrıca da kızlara yakalanmasak bile her gün her gün alıştırırsam altından kalkamazdım. Bunu düşününce canım sıkıldı. Yatıp uyumaya karar verdim.



Yatağımı açıp yastığımı düzeltince gördüm ki altında siyah bir brazilian tanga külot ve not vardı. Ulan orospu anne diye geçirdim içimden, sinirler tepeme çıktı. Hiç düşünmüyordu bu kadın, ya ben Hilal uyumadan açsaydım ve Hilal görseydi ne diyecektik. Notta ;

“Sana doğum günü hediyesi alamadım...

Bir süredir annemin külotlarını kullanmıyorsun. Bundan dolayı istersen benimkini kullanabilirsin. Bunu geçmiş doğum günü hediyesi olarak say...”

Annemin günahına girmiştim bunu buraya koyan Nihal’di. Parayı o kadar istiyordu ki birdenbire girişken davranmaya karar vermişti demek. Muhtemelen annem çamaşırları toplamaya gönderince bunu buraya koymuştu. Çünkü yeni yıkanmış üzerinden deterjan kokusu geliyordu. Salak benim am kokusu için kirli sepetinden aldığımı, giyilmiş olanları bilerek kullandığımı anlamamıştı demek ki. Külotu cebime koydum ve gidip yüzleşmeye karar verdim.

Odasının kapısını hafifçe tıklattım ve girip arkamdan kapattım. Külotu cebimden çıkarıp sallayarak;

B: “Bu ney?”

N: “Hediyem hoşuna gitti mi” dedi gevrek gevrek sırıtarak

B: “Eskiden beni babama dövdürüyordun şimdi külotunu veriyorsun.”

N: “Eskiden aklım ermiyordu, bu tarz şeylerin ihtiyaç olduğunu kavrayamamıştım. Hatalar ettim ama şimdi öyle düşünmüyorum. Erkeklerin doğasında var bu. Sen eskiden beri söylediğim gibi sapık değilsin.” Düpedüz yalan söylüyordu bana göre. “Ee hoşuna gitti mi, gitmediyse çekmeceden beğendiğini alabilirsin.” dedi iç çamaşırı çekmecesini işaret ederek.

B: “Saçmalama, ya Hilal uyanık olsaydı yatağı açıp yastığı kaldırdığımda kafan bu kadar çalışmıyor mu?”

N: “Saçmalayan sensin ne zaman sen Hilal’den önce uyudun ki bugün uyuyasın. Hem zaten yastığın altındaydı öyle hemen göremezdi.” bir nevi haklı sayılırdı ama gene de riskliydi yaptığı.

B: “Al bunu, ben ne yapayım bununla” diyerek yatağına attım.

N: “Anneminkilere yaptığın gibi ihtiyaçlarını giderirsin diye düşünmüştüm. Kekeleyerek söylemişti...

B: “Anneminkiler deterjan kokmuyor akıllı, kadınlık kokuyor sen yıkadığını vermişsin.” Nihal kıpkırmızı oldu ve yutkundu. Zorla konuşarak;

N: “O zaman dışarıda beklersen şimdi üzerimdekini çıkarıp vereyim bari doğum günü hediyem amacına ulaşsın.” Nihalde ki değişimin hızı inanılmazdı. Hilal’e hediye yağdığını görünce bu hale gelmişti muhtemelen. Para için yapamayacağı şey yoktu demek ki. Zaten azgındım. Teklifini kabul ederek dışarı çıktım. Kapı tekrar açıldığında Nihal boncuk boncuk terlemiş elinde pembe dantelli bir külot tutuyordu. Bana uzatırken ellerinin bile kızardığını fark ettim. Değişik bakıyordu bana. Belli ki bu yaptığına kendi de şaşırıyordu. Külotu alarak banyoya geçtim.

Kapıyı kapatınca külotu burnuma götürüp taze am kokusunu ciğerlerime çektim. Hala sıcaktı külot daha biraz önce çıkarmıştı bu düşünce ve koku yarağımı dimdik yaptı. Kapıya bakınca karartı gördüm ve Nihal’in dikizlediğini anladım. Demek ki o da beni takip ediyor, belki ben 31 çekerken kendi de mastürbasyon yapıp rahatlıyordu. Uzun süredir yapmadığım bir şeyi yaptım ve Nihal’in çıplak vücudunu düşündüm. Küçükken birkaç kere dikizleyip görmüştüm. Şimdi elimde kendi rızasıyla verdiği külotu vardı. Amının mis gibi kokusunu içime çekerken külotu inceledim. Amına denk gelen yerde hafif nem vardı ve onların ter mi am suyu mu olduğunu bilmesem de yalarken benim için o am suyuydu. Defalarca kez Nihal’den intikam aldığımı düşünerek hayallerimde onu bağırta bağırta sikmiştim. Gene o hayallerimdeydim... Gözümü kapattım, Nihal’i domaltmıştım. Esmayı siktiğim gibi aşağılayarak küfürler ederek götüne koyuyordum. Ama o direniyordu Esma gibi değildi hayallerimde. Çok geçmeden boşalma hissi gelince Nihal’in külotuna boşalttım döllerimi. Bilerek döl içinde yüzen külotunu en üste koydum kirli sepetinde. Kapıya baktığımda karaltı kayboldu. Çıkacağımı düşündüğü için kaçmıştı. Yarağımı yıkayıp odaya geçtim ve dinlemeye başladım. Biraz sonra kapı sesi geldiğinde Nihal’in banyoya girdiğini anladım. Ve sessizce odadan çıkarak ben kapının önünde dikiz pozisyonunu aldım. Tuzağıma düşmüştü külot bu sefer onun elinde döllerimi kokluyordu. Eşortmanın altını çıkarmıştı ama altında biraz önceki geri verdiğim siyah brazilian tanga vardı. Külotunun üzerinden kendini okşuyordu. Arada bir dudaklarını ısırıyor ve bacaklarını kıstırıyordu. Sonunda çekingence döllerime doğru dilini değdirdi ve o anda tir tir titreyip kasılarak boşaldı. Ben daha önce hep yere boşalıp temizliyordum. İlk defa döllerimi bilerek bırakmıştım. Ve o da bu fırsatı kullanmak istemişti belli ki. Rahatlamış olarak odama geri döndüm. Hilal’in üzerini örterek yatağıma yattım. Ve olanları düşünerek uyudum...

Yorum Yap

Yorumlar