← Ana Sayfaya Dön

AİLE REİSİ 6

📌 AİLE REİSİ (ÖZEL)

Yol boyunca sessizdik. Ben ön koltukta oturuyordum. Annemde arkada ortada oturuyordu. Taksici yol boyunca annemin bacak arasını kesti orta aynadan. Annem yaşananların dalgınlığından olsa gerek bacakları hafif aralık oturuyordu. Eve yaklaşınca annem kendine geldi.

A: “ Ben şurada ineyim alacaklarım vardı” Taksici sağa çekti ve pür dikkat annemin inmesi izledi, pantolonunun önü kabarmıştı. Hatta bir süre de hareket etmeyip annemin kırıtarak markete gitmesini de izledi. Ben hafif öksürür gibi yapınca yola devam etti. Sanırım annem beraber çıkmadığımız için beraber dönmek istememişti ondan dolayı oyalanıp öyle gelecekti eve.

Eve çıkınca Hilal hemen kapıda karşıladı beni

H: “ Abi dün neredeydin çok merak ettim seni ”

Nihal’de odasından çıkıp geldi burnunu kırıştırıp;

N: “Belliki içmiş içmiş sızmış bi yerde, kokuya baksana çakmağı çaksan patlayacak sanki.”

Duş almıştım ama belliki sema’nın evinden çıkmadan içtiğim shotlar ağzımı kokutmuştu.

B: “Dün geç olunca arkadaşımda kaldım canım” dedim Hilal’e

H: “Çok şanslısın abi annemde evde yok. Gece geldi ama sabah çıktı tekrar. Seni böyle görse iyi olmazdı”

He tabi tabi dedim içimden. Biraz önce annemi yalvarta yalvarta evire çevire sikip kölem haline getirmiştim.

B: “Abine bişey olmaz merak etme canım”

N: “Şuna bak, üç kuruş para kazandı diye küçük dağları ben yarattım havasında geziyor” diyerek güldü. “Hele bir annem gelsin, seni o zaman görürüz, bakalım hangi deliğe kaçacaksın”

Hilal korkmuş görünüyordu. “Nihal’i boşver canım” dedim. Odaya geçtim bir an önce soyunup dökünüp rahat bir şeyler giyip dinlenmek istiyordum. Tamamen soyundum, giyecek temiz don ararken Hilal odaya daldı. İlk defa beni çırıl çıplak görüyordu. Normalde kapıyı çalmadan girmek adeti değildir. Gözü önce aşağı yarağıma gitti sonra yukarı çıktı. Sonra kıpkırmızı suratla “pardon” diyerek çıktı odadan geri. Üzerimi giyip uzandım yatağa. Bu ufak teşhir biraz çarpıntı yaptı alkolünde etkisiyle.

Kapı tıklandı Hilal geldi tekrar.

H:” kızmadın demi bana demin”

B: “Yok bebeğim olur öyle hiç kızabilir miyim ben sana” dedim

H: “Peki madem kızmayacaksın bişey sorabilir miyim sana”

B: “Sor tabi bir tanem”

H: “Abiciğim sen kavga mı ettin dün ?”

B: “Yoo onu da nereden çıkardın?”

H: “Boynun ve göğsünde morluklar vardı, bak doğru söyle”

Olayların hızından fark edememiştim demekki. Vay orospu Sema dedim içimden. Kesin o kevaşe morartmıştı sikişirken. Ben inkar ettim. Hilal bir süre sonra elinde bir kremle tekrar geldi.

H:“Çıkar hadi üzerini kremleyeyim bari”

B: “Gerek yok diyorum, sen ver ben sürerim sonra” Hilal’in anlayacağından korkuyordum. Bu sırada kapı açıldı annem girdi odaya. Biz boğuşurken anahtarla eve dalmıştı ve duymamıştık.

A: “Ne oluyor burada, sesiniz ta dışardan geliyor?”

H: “Abim düşmüşte krem süreyim diyorum izin vermiyor”

A: “Aferin kızım abinle ilgilen. Güzelce ovala kremle her yerini, evimizin erkeğine iyi bak”

Hilal yüzünde gülümsemeyle zafer kazanmış edayla “ Hadi çıkar şu üstünü”

Bu sefer itiraz edemedim üzerimi çıkardım. Hilal elinde kremle yaklaşırken annemin arkada kısa bir anlığına dudaklarını yalayıp emdiğini gördüm. Gerçekten vücuduma yükseliyordu.

A: “Çok kötü düşmüş, kızım kremledikten sonra tüm vücuduna masaj yap abine rahatlasın iyice” Sonra bana çaktırmadan göz kırptı.

H: “Tamam anne yaparım merak etme” Hilal halinden memnundu.

Hilal’in narin parmakları vücuduma değdiği anda elektrik çarpmış gibi oldum. Kremi özenle morlukların üzerine sürüyor, işine odaklanmış konuşmuyordu. Göğsüme temas ettikçe zevk alıyordum. Yarağım kanla dolup şişmeye başladı. Fark etmemesi için bacak bacak üstüne attım. Bir süre sonra;

H: “Hadi uzan da masaj yapayım” Ben her ne kadar gerek yok desem de sonunda yarağım belli olmasın diye yüz üstü uzanmış vaziyette buldum kendimi. Hilal bir bebe yağı buldu ve sırtıma döktü sonra ovalamaya başladı. Omurgama doğru masaj yaptıkça rahatlıyordum. Sonra kulunçlarımı ovaladı gerçekten çok iyi yapıyordu. Eli hafifti. Sonra böyle olmuyor yoruldum diyerek üzerime çıkıp kıçıma oturdu. Şimdi daha çok güç verebiliyordu. Sırtımda iyice oyalandıktan sonra eşofmanımın altını aşağıya çekiştirmeye başladı.

B: “Noluyor cadı?”

H: “Annem her yerine yap dedi, dediğini yapmazsam bana kızar”

Hilal bir çırpıda eşofmanımı çıkardı boxerla kalakaldım. Bacaklarımı ovalamaya başladı. Dokunuşları çok hafifti ve gerçekten iyi geliyordu. İki bacağını açmış üzerimde çömelir pozisyonda oturuyordu. Ayaklarımı, bacaklarımı uyluklarımı derken kıçıma kadar çıktı. Bu hareketleri yaparken kendini kaldırmıyor, sürtünürek ilerliyordu. Bir süre cesaret edemedi sanırım uyluklarımda oyalandıktan sonra çekingence yavaş yavaş kıçıma doğru çıktı. Benden ses çıkmadıkça cesaret alıyordu. Narince kaba etlerimi ovdukça çok zevk alıyordum. Yarağım masajın başından beri dimdikti ve nabız gibi atmaya başlamıştı. Ses gelmedikçe boxerın üzerinden taşaklarıma kadar temas etti elleri. Zevkten dudaklarımı ısırıyordum. Bir süre sonra Hilal dizleri üzerinde kendini kaldırdı.

H: “Bu taraf bitti hadi dön ön tarafları da yapayım.” Hilal’in sesi titriyordu. Yarağım belli olmadan dönmeme imkan yoktu.

B: “Gerek yok canım, yeter bu kadar teşekkür ederim.”

H: “Hadi abi, nazlanıp durma artık, iyi yapamıyor muyum yoksa kırıyorsun artık beni bak.”

Ne kadar utansam da onu kırmadan bunu anlatmanın bir yolu yoktu. En iyisi döneyim kendisi karar versin dedim. Hilal hala üzerimdeyken yavaşça sırt üstü döndüğümde ilk fark ettiğim Hilal’in yüzünün de kızardığı ve hafif hafif terlediğiydi. Sanırım o da bunu saklamak için ters döndü ve bacaklarımın üzerine oturdu yeniden ayaklarımdan başladı. Öne doğru uzanıp doğruldukça sıkı ve ufacık poposu ileri geri hareket ediyordu. Sanırım kendini bana sürtüyordu o da. Bunu fark etmek beni daha da azgınlaştırdı. Ayaklarımdan yukarı doğru geldikçe Hilalde yavaş yavaş yarağıma doğru yaklaşıyordu. Acaba anlar mıydı, muhakkak ki anlardı. O zamana yarağımı hissedince ne tepki verecekti? Ters tepki verirse ne yapacaktım, bu gibi şeyleri düşünürken santim santim yukarı geliyordu sürtünürek. İçimden hadi durma biraz daha biraz daha gel derken birkaç santim kalmıştı artık. Heyecandan dilim damağım kurumuştu. Hilal’in hareketlerinin ritmi bozulmuş ilerlemeyi bırakmıştı. Sanırım ya cesaret edemiyordu ilerlemeye, ya benim onu durdurmamı bekliyordu ya da bu sınırı aşarsa eskisi gibi olamayacağımızı fark ettiği için tereddüt ediyordu. Benim tek bildiğim içimden ilerlemesi için dua ettiğimdi. Kendimden utanıyordum bunun için ama engel de olamıyordum. Bir süre oyalandı ve ikimizden de hareket gelmedi. Kalbim yerinden fırlayacak gibiydi.

H: “Nasıl, iyi geliyor mu?” sesi titriyordu. Bende cevap vermek isterken heyecandan tükrüğümü yutamadığım için sesim çıkmadı. Boğazımı hafifçe temizledim

B: “Hı hı, çok güzel yapıyorsun, devam et böyle” Benden yeşil ışığı alınca tekrar çok usulca yukarıya doğru hareket başladı. Sonunda poposunun arkası yarağıma değdi o anda Hilal kafasını arkaya doğru çevirdi,yüzü kıpkırmızıydı ve ela gözleri baygın baygın bakıyordu. Hiçbir şey olmamış gibi yarağımı karnıma doğru devirdi ve sürtünerek üstüne gelmeye devam etti santim santim. Tam amına denk gelen yerde durup kasıldı. Adeta amcığının sıcaklığını hissediyordum. Dünden beri bu kadar boşalmış olmasam kesin boşalırdım o anda. Daha önce hiç yapmadığı gibi oturduğu yerden ayaklarımdan kasığıma kadar masaja başladı. Aslında bu hikayeydi artık çünkü bu hareketle amcığını boydan boya yarağımın kafasından köküne kadar sürtüyordu. Bu neredeyse am sikmekten daha zevkliydi benim için. Hareketler git gide ritmikleşip hızlandı sonunda dayanamayıp kasıldım ve hafif bir iniltiyle boşaldım. Sanırım Hilal bunu hissetti ve biraz daha hızlanıp sonra kasılıp kaldı ve ağzından hafif bir ığğm diye inilti geldi.

B: “Bu kadar yeter bebeğim”

Hilal titreyerek üzerimden kalktı, pijaması batmıştı benimde boxer batmıştı tabii.

B: “Çok güzeldi, teşekkür ederim” yanağından öptüm

H: “Ne zaman istersen yaparım gene” sesi çatallıydı ve yüzü de kıpkırmızıydı.

B: “Cadı, üzerimi batırdın. Gerçi seninde pijaman batmış” Hilal utancından yere bakıyordu. Çünkü tam amcığına gelen yer ıslaktı pijamada.

B: “Yağdan böyle oldu heralde, sana pijama borçlandım, ben duşa gireyim” diyerek banyonun yolunu tuttum. Hızlıca duş alıp çıktım benden sonra Hilal girdi.

Akşam yemeğinde Nihal beni anneme ispiyonladı ama umduğunu bulamadı;

A: “Berk artık evimizin erkeği, istediği saatte gelir, istemezse gelmez başka yerde kalır. İsterse dışarıda içer, isterse getirir alkolünü bu evde içer. Kimseye de karışmak düşmez.”

Nihal’in yüzü sinirden mosmor oldu.

Yemekten bir süre sonra annem beni salona çağırdı ve sürpriz bir doğum günü partisi vardı. Aile arasında pasta yenildi. Annem bana bir saat almıştı. Nihal bir şey almamıştı. Hilal ise sevdiğim tarzda bir kitap almıştı. Yaşananların yoğunluğundan bugünün doğum günüm olduğunu unutmuştum. Olayların yorgunluğundan erkenden uyudum

Ertesi gün ilk işim bankaya gidip hesap açmak oldu. Sabah hesabı açar açmaz, kriptodan yüklü bir miktarı hesabıma yatırdım ve araba almak için taksiye atlayıp galeriye geçtim. Lüks bir araba almak istesem de çok fazla dikkat çekmek istemiyordum. Bundan dolayı normal bir araba almaya karar verdim. Galerideki satış danışmanı beni pek ciddiye almadı. C segmenti hatchback bir araba beğenmiştim. Onun en fullü için fiyat istedim. İstediğim renk ve donanımda arabanın şuanda ellerinde bulunmadığını ama kaparo yatırırsam yakındaki bir şehirden temin edip bu hafta içinde teslim edebileceklerini söyledi. Bunun üzerine vezneye geçtim istedikleri miktardaki kaparoyu karttan çekmek için ama işlem onaylanmadı. İki kere daha denedi, sonra eleman başka kart var mı diye sordu yok dedim. Yani kısacası orada rezil oldum. Uygulamadan baktığımda hesapta para görünüyordu. İban istedim üfleye püfleye verdi eleman. Sonra sorunun kaynağını buldum. Bana genç hesabı açmışlardı bankada ve günlük limitim bu transfere yetmiyordu. Bankayı aramaya çalıştım ancak müşteri temsilcisi bu işlem için bankaya gitmem gerektiğini söyledi.

Dışarı doğru çıkarken benimle ilgilenen satış temsilcisinin diğer satış temsilcisi bayanla konuştuğunu duydum. Kapının önünde kahve içiyorlardı, benim geldiğimi fark etmemişlerdi

Erkek (E) Kadın (K)

E:” Bu veletler gelip bizimle alay ediyorlar, patronda gelen herkese müşteri gözüyle bakıyor. Daha kaparo ödeyecek parası yok bana araba hesaplatıyor. “

K: “Öyle deme, o çocukta alacak tip var.”

E: “Nereden anladın, kredi bile sormadı velet ne alması.”

K: “Diğerleri gibi gelip tüm modellere binip 2-3 tane model fiyatı çıkarttırmadı. Bak görürsün bu alacak.

E: “he tabi tabi”

Bu konuşmayı duyunca iyice sinirlendim. Taksiye atlayıp bankaya geri döndüm. Sabah hesap açtıracağım diye 1 saat sıra beklemiştim zaten. Güvenliğe para çekmek istediğimi söyledim gülerek atmye yönlendirdi. Yüklü para çekmek istediğimi söyledim bu seferde sıraya girmem gerektiğini söyledi. Özel görüşme için ısrar ettim ama sonuç değişmedi. Sinirle tekrar sıraya girdim. Sıra tekrar 1 saatte geldi. Bir hışımla gişeye geçtim.

B: “Para çekmek istiyorum”

Eleman (E): “Para çekmek için sıra beklemek istemiyorsanız ATM’yi de kullanabilirsiniz, Yardımcı oluyorum size hemen. Kimliğinizi alayım, Ne kadar çekmek istiyorsunuz”

B: “Tüm paramı”

Gülümseyerek işleme başlayan elemanın, hesabımdaki milyonlarca doları görünce ağzı şaşkınlıktan açık kaldı.

E: “Sanırım bir karışıklık oldu, hesabınızda ne kadar vardı?” Miktarı söyledim.

E: “O miktarda parayı çekmek için bize önceden haber vermelisiniz efendim, hazırlamak zaman alır. Buyurun ben sizi müdür beyle görüştüreyim”.

Birden efendim olmuştum. Ve üst kata müdürün odasına çıktık.

Müdüre fısır fısır olayı anlattı, anlatırken müdürün yüzü kızardı. Müdür hemen beni buyur ederek kahve söyledi.

Müdür (M): “O miktarda parayı ancak 3 günde hazır edebiliriz, özel değilse neden çekmek istiyorsunuz?”

B: “Hesabımı sabah açtım daha ama bankanızdan hiç memnun kalmadım ondan dolayı çekmek istiyorum.”

M: “Neden efendim”

B: “Hesabımı genç hesabı olarak açmışlar günlük para çekme ve işlem limitlerim çok düşük. Araba almaya gittim kaparoyu ödeyecek limit çıkışmadı. Çağrı merkezinizi aradım, bankaya gelmem gerektiğini söylediler. Orada rezil oldum yetmedi, bir de geldim burada rezil oldum.”

M: “Nasıl efendim.”

Bu sırada kapı tıklandı içeri bir bankacı bayan geldi, kalem etek dekolteli bir bluz ve topuklu ayakkabılarıyla oldukça şıktı. Yüzünde bir gülümseme ile X beyin kredi işi tamam dedi bir dosyayı müdürün masasına bırakarak. Müdür lafım kesildiği için onun adına özür dileyerek kadını kovaladı. Kadın dışarı kırıtarak çıkarken oldukça bozulmuştu belli ki tebrik bekliyordu. Bende onu süzerken müdüre yakalandım ve lafıma devam ettim;

B: “Ben bu miktarda parayı hangi bankaya yatırsam VIP müşteri olurum. Aşağıda para çekmek için 1 saat sıra bekliyorum. Başka banka olsa elemanlarını ayağıma gönderirler. Bu parayı burada tutmanın bana hiçbir artısı yok. Hiçbir özel teklif yok, sıradan müşteriden farkımız yok burada.”

M: “Bir karışıklık olmuş, özür dileriz efendim ne deseniz haklısınız.”

Bana hesabı açan elemandan kapıdaki güvenliğe kadar fırça kaydı. Elemanlar dışarı çıkınca bu kez elinde 3 kahve ile demin gelen bayan geldi. Eteği daha da kısaydı şimdi.

“Merhaba Berk bey, ben Esma biraz önce durumu öğrendim. Bankamız adına çok özür dilerim” diyerek önümde eğilerek kahveyi servis etti. Çatalına kadar ortadaydı her şey. Daha sonra müdüre doğru dönünce bu sefer eteğinin altından göt yanaklarına kadar sütun gibi bembeyaz bacaklarını izledim. En son karşıma oturarak bacak bacak üstüne attı, eteği yandan kıçına kadar sıyrılmıştı. Müdürün yüzü kızarmıştı iyice.

E: “Ben şubemizin müdür yardımcısıyım. Size kendimizi affettirmek için özel bir teklif sunalım.”

M: “Gecelik faiz oranları, mevduat faizi oranlarını maksimuma çıkaralım.”

Esma bir kart çıkarıp üzerine numara yazdı ve bana doğru uzattı. Uzatırken olduğu yerden öyle bir eğilmişti ki mavi sütyeninden taşacak gibi duran memeleri bana şov sunuyordu.

E: “Bundan sonra sizinle bizzat ben ilgileneceğim, istediğiniz zaman arayabilirsiniz” dedi kartı uzatırken. Ancak ben almak için bir hareket yapmadım.

B: “ Lüzumu yok, ben zaten tüm paramı çekeceğim” Kadın beni çocuk görüyordu, iki meme gösterdi diye tavlayacağını sanmıştı. Bu lafımla ortalık tekrardan buz gibi oldu. Müdür gibi Esma’da kızardı. Yavaş yavaş yerine geri otururken eteği iyice sıyrıldı ve bacakları aralanmaya başladı. Mavi sütyeniyle uyumlu mavi bir külot görünmeye başladı süt gibi beyaz bacaklarının arasından.

M: “Efendim ben size arabanız için gerekli olan miktarı hemen hazırlatayım. Sizi burada bekletmeyelim Esma Hanım size güzel bir öğlen yemeği ısmarlasın.” Saat daha 11.30’du müdür parayı çekmemem için Esma’yı bana peşkeş çekiyordu. Esma’da hemen lafa atıldı

E: “Harika fikir, ben çok acıktım, Nolur beni kırmayın Berk bey, yemekte bana eşlik edin” Esma’ya şöyle bir baktım tekrar. Saçlarını kızıla boyamış, beyaz tenli, 25 yaşlarında Memeleri 80-85 beden duran bir kadındı. Hala açık bacakları arasından mavi külotu görünüyordu.

B: “Madem ısrar ediyorsunuz, beklerken yiyelim o zaman. Müdür bey bugün çekebileceğim kadar paramı hazır edin biz geri gelene kadar lütfen.” Müdür ve Esma biraz rahatlamış görünüyordu.

Müdür hemen sağı solu aramaya başladı. Bir restorana rezervasyon yaptı ve bir araba istedi şubenin önüne. Kahveler bitince bizi kapıya kadar müdür geçirdi. Kapının önünde bir şirket arabası ve şoför bekliyordu. Şoför hemen arka kapıyı açtı bana, ancak Esma ile yalnız kalacağımızı sandığımdan şoförün varlığı beni rahatsız etmişti. Yüzümden anlaşılmış olsa gerek ki Müdür hemen olaya müdahil oldu.

M: “Oğlum, anahtarı Esma hanıma ver sen benimle yukarı gel”

Bunun üzerine Esma direksiyona geçerken bende arka kapıyı kapatıp ön tarafa geçtim yanına. Oturunca eteği iyice sıyrılmıştı. Debriyaja her bastığında külotunun dantellerine kadar görüyordum. O da bana bu şovu sunuyordu bilerek. Yol boyunca benimle flört etti. Sonunda lüx bir restorana geldik. Yemeğin yanına birer kadeh şarap söyledik. Aslında çalışırken alkol almasının uygun olmadığını ama bana güvendiğini söyledi. Para konusu açılmadan yemeğimizi yemiş şaraplarımızı içmiştik. Bu sırada Bey ve hanım hitaplarını bırakmış, Berkciğim olmuştum. Sonunda Esma beni kıvama getirdiğini düşündüğünden

E: “Berkciğim, şu tüm parayı çekme işini bir daha düşünsen, Hem sana En büyük yatırımcılara özel tezgah altı en iyi oranları veriyoruz.” Esma beni kendim için avantajlı olduğunu düşündürerek kandırmak istiyordu.

B: “Esmacığım, açıkça konuşsam patavatsızlık olur mu?”

E: “Estağfurullah, ne demek buyrun.”

B: “Ben bu kadar parayla hangi bankaya gitsem bana sizin vereceğiniz her oranı verirler.” Esma’nın suratı düştü. “Ancak bir koşulda parayı tutmayı hatta daha fazlasını getirmeyi düşünebilirim” Esma’nın gözleri parladı bu söylediğimden sonra hemen atladı

E: “Elbetteki anlaşabiliriz”

B: “Gençsin, güzelsin” ben lafa başladığım gibi suratı düştü gene “Senin hatırın için anlaşabiliriz. Eğer her canım çektiğinde seni domaltıp sikmeme izin verirsen paramı çekmem.” Yüzü kızardı, böyle doğrudan bir cümle beklemiyordu ve aşağılanmıştı.

E: “Sen beni ne sanıyorsun, ben evliyim”

B: “ Kiminle”

E: “Müdürle”

B: “E zaten seni o peşkeş çekmedi mi bana. Onun yanında memelerini gözüme soktun. Donuna kadar açtın eteğini, o da seninle beni yemeğe gönderdi.” Esma her lafımdan sonra yerin dibine geçiyordu inkar edecek bir şeyi yoktu.

E: “Bak bu kadar yüklü bir parayı yatırdığın gün memnuniyetsizlikten çekersen ikimiz de muhtemelen işimizden oluruz. Senin beni süzdüğünü görmüş mesaj attı kahveleri sen getir diye”

B: “Bu parayı sizin şubenizde tutarsam da ikinizde prim alacaksınız tabii ayrıca benden de ekstra bahşiş alırsın”

E: “Yapmayın ama ben öyle biri değilim.”

B: “Sen bilirsin, düşün taşın. Eğer kabul etmiyorsan da tüm paramı hazırlayın en kısa zamanda”

Esma ağladı ağlayacaktı. Beni iki flörtle kandırabileceğini sanmıştı ve son ana kadar evli olduğunu da saklamıştı. Gelişimizin aksine bankaya sessizlik içinde geri döndük. Bankaya girerken Esma tekrar maske gülümsemesini takınmıştı. 250 bin dolar kadar bir para alıp çıktım.

Tekrar taksiye atlayarak oto galeriye döndüm. Bu sefer bayan satış temsilcisinin yanına geldim. Kartında Hande yazıyordu. 30’lu yaşlarında plaza kadınıydı.

B: “Araç alacaktım”

H: “Evet sabah gelmiştiniz, sizinle X bey ilgileniyordu” dedi gülümseyerek

B: “Onun veletlerle ilgilenecek zamanı yoktur, ben işleme sizinle devam etmek istiyorum” Kadının yüzündeki gülümseme soldu ve utandı.

H: “Estağfurullah efendim, buyrun”

Kadın benimle güzelce ilgileniyordu. Yandaki adamda utancından kafasını kaldırmıyordu. Bu sırada bir değil iki araba almaya karar verdim. Birini anneme verecektim, böylece beni sağa sola götür derdi olmayacaktı. İki araba alacağımı ve nakit ödeyeceğimi öğrenince Hande’nin gözleri parladı. Bana ekstra indirimler yaptı ve hediyeler sundu. Benim beğendiğim araba gerçekten de başka bir ilden gelecekti ama annem için bayide hazır bulunan arabalardan birisini beğendim. Sağa sola para dağıtarak aynı gün içinde Noter devir ve plaka işlemlerini hallettik. Benim arabamda 2 güne gelecekti. Müdürleriyle görüşmek istediğimi söyledim. Hande beni yönlendirdi. Müdüre Hande hanımdan çok memnun kaldığımı kendisine prim olarak bahşiş bırakmak istediğimi söyledim. Müdür olumlu karşıladı ve bırakacağım parayı muhasebe üzerinden Hande hanıma ileteceğini söyledi. Saat 5’e doğru geliyordu. Annemin iş çıkışına arabayla gidip sürpriz yapmaya karar verdim. Hem de konuşulması gereken konular vardı...

Yorum Yap

Yorumlar