BÖLÜM 23.2 [ANNEMİN ZİYARETİ]
İçimden geçeni yapmak istedim ve annemin dudaklarına yapıştım. Dilimi ağzının içinde dolaştırarak öperken, o tepkisiz kalmıştı! Ama ne iktiriyor ne de karşılık veriyordu?
Elim göğüslerine gittiğinde, gözlerime baktı ve eliyle durdurup "lütfen şimdi olmaz..." demişti. Yüzüne baktığımda istiyordu ama belli ki çekiniyordu ve bu durumu daha kabul edememişti...
“Hay hay...”
Tam dönüp kapıyı açacaktım ki, ellerini yüzüme uzattı ve narince okşadıktan sonra, dudaklarımı öptü!
An: Sen ne istersen onu yapacağım! Bunu söyledim ama sırası şimdi değil anla beni...
Kafamı salladım ve odadan çıkıp, kendi odama geçtim. Hemen bilgisayarın başına geçtim ve İngilizce çalışarak vaktimi harcadım.
Çalışmam bittiği an, kapım çaldı ve Ayla'nın içeri girmek istediğini gördüm. Geldi ve yatağımın üstüne oturup, nasıl olduğumu sordu.
Kendisiyle uzun ve hoş bir sohbetin ardından, Derya'nın gelmesiyle akşam yemeği için aşağı indik. Herkes masada yüzü gülerek otururken, Ayla tatilde yapacaklarını sırayla söylüyor ve bizden tepki bekliyordu.
De: Ben ilk baş kafa tatilimi yapayım, sonra belki denize giderim ya da güzel bir kamp yaparak kendime gelirim! Siz gelesiye kadar, kendimi de toparlamış olacağım ayrıca...
“Umarım tatilin güzel geçer Derya! Herhangi bir isteğin olursa, bizleri arayabilir ya da mesaj atabilirsin...”
De: Teşekkür ederim Aras Bey!
“Eee bana müsaade. Bugün işlerim vardı hallettim ve yoruldum. Halbuki pek bir şey yapmadım gibi ama? Yorulmuşum işte, her neyse ben gidiyorum görüşürüz...”
An: Koca bir yükü sırtına aldın bunca zamandır yoruluyorsun. Bundan sonra bu tatil, sana ilaç gibi gelecek!
Ay: Evet Aras! Çabaların için teşekkür ederiz. Bugün bu masada yemek yiyorsak hâlâ, senin sayendedir bu!
De: Ben de şunu demek isterim! Eğer ki iş aramıyorsam, burada mutluysam ve hayatım mükemmelse eğer, bu sizin sayenizde Aras Bey!
“Hepinize tek tek teşekkür ederim ve iyi ki varsınız. Kırıldık, üzüldük ama sonunda bir olduk gibi... Bu günler için çok çaba ettim ve görebilmek ruhumu ferah tutuyor!”
Yanlarından ayrıldıktan sonra, odama geçtim ve duşumu alıp yatağıma uzandım. Aklım hem bugün Yağmur ile yaptığımızda ve de Defne'nin bizi görmesinde, ayrıca annemdeydi!
Tabi ben bunları düşünürken, uykuya dalmış ve mışıl mışıl uyumuşum. Ama bir sesle kapım açılıncaya kadar...
Ben kısık gözlerle bakarken gelenin Ayla olduğunu anlamıştım. Yani seks yapacaktık, durum öyle gözüküyor!
“A-Ayla?”
Ay: Seni özledim kardeşim!
“Belli belli...”
Yatağımın yanına oturdu ve saçlarımı okşayıp "hadi kalk söndürmen lazım beni! Yandım yine sana, yangın yeri gibiyim!" dedi. İtiraz etmeden kalktım ve ikimizde kendimizi soyduk.
İkimizde yatağın üstüne uzandık ve ben onun üstüne çıkıp dudaklarına yapıştım. Öpüşürken göğüslerini sağ elimle okşayarak öpüyordum.
Meme uçları dokunuşlarımla sivri hale gelmişti ve Ayla'da alttan sikimin kafasını tutup sıvazlıyordu!
Ay: Bu sertlik en güzel ikinci şey.
“Hahahah! Birincisi ne peki?”
Ay: Senin beni sertçe sikmen...
Dudaklarından gerdanına öperek geçtim ve sonra da memelerine doğru geçmiştim. Memelerinin etrafına öpücükler kondurup duruyor ve iki memesinin ortasını yalıyorum...
Memesinin ortasında dilimi gezdirirken, saçlarımı okşuyor ve "evet kardeşim, ablanın vücudu yine altında! İstediğini yapabilirsin..." demişti. Gözlerine gülerek baktım ve "sen benim ilk yasak aşkımsın abla! Ve işlemekten zevk aldığım en yasaklı günahımsın!" dedim.
Ay: O zaman tekrar girelim! Bugün yine o günahı işleyelim Aras...
Memelerini öptükten sonra iki meme ucunu da yalayıp, ıslak öpücüklerimi dokundurarak amına gelebildim!
Amının ucu biraz ıslanmıştı. Dilimi ilk baş am dudaklarında süpürge yapar gibi gezdirirken, parmağımın ucuyla da amının zevk noktasına masaj yaparak, kıvranmasını istiyordum.
Ay: Çok güzel yalıyorsun...
Dilim dokundukça, Ayla küçük inlemelere başlamıştı. İnlemelerini daha sık ve yankılı duymak istiyordum. Bu nedenle de amcığını ayırdım ve dilimi içine sokmaya ve de parmaklarımla ufakça zevk noktasına yaptığım dokunuşlara devam ettim...
Amının içi bir fırın, bense buz dolu bir kap gibiydim. Dilim içine girip dolaştıkça ucu ısınıyor ve durmadan yutkunarak, dil darbelerine devam ediyordum. Bir süre sonra Ayla durmamı istedi ve yer değiştirdik.
Önümde uslu bir çocuk gibi çömeldi ve azdırıcı olarak konuşmaya başladı.
Ay: Koca sikin ve taşaklarını emerek ağzımın suyu ile ıslatmak istiyorum. Kıvranmak istiyorum altında Aras!
“Ben de sana bunları yaşatmak için buradayım ve istiyorum aynı şekilde!”
Ay: Sikini içime almak istiyorum, o sıcaklığı ve sertliği amımın en derinine darbelerini indirdikçe hissetmek ve zevk ile acı arasında giderek, kıvranmak istiyorum...
Ay: Bu yarağın içime vurdukça beni sarsması o kadar mutluluk veriyor ki...
Ay: Sen bana zevk veren tek şeysin!
“O zaman ödülünü al ve zevki hisset benim kaşar ablam...”
Ay: Haklısın! Hem ablan olabilirim, kaşar da olabilirim ama senin kaşarın olacağım! Evlensem bile...
“Ne kadar büyük bir kaşar olduğunu biliyorum zaten abla, başlasana!”
Ay: Ahahahahhaa! Tabii...
Taşaklarımı avucuna aldı ve dilini dokundurmaya başladı! Islak ve sıcacıktı... Diliyle kılsız taşaklarımın her noktasını yalarken, bir anda tek bir taşağımı ağzına aldı ve damağı ile dilinin arasında gezdirdi...
[Bir anda kapı açılır]
Ayla aniden taşağımı ağzından çıkarttı ve ikimiz de kapıya baktığımız vakit, içeri gelenin annem olduğunu anladık. Tabi durumu tam kavrayamadık? Neden gelmişti ki?
An: Sakin olun! Sadece seslerden dolayı geldim. İzlemek istiyorum tabi sorun yoksa?
Ayla ile ben birbirimize şaşkın ama gülerek baktıktan sonra, bu teklifi kabul ettik. Annem benim bilgisayar sandalyeme oturdu ve bizi izlemeye başladı.
Ayla tekrardan taşaklarımı emmeye ve oradanda sikimin alt kısmından yukarı doğru sakince yalamaya başladı. Diliyle kıvrımlar yapa yapa sikimin her kısmını ıslatırken, hafiften de sıvazlıyordu.
En sonunda elini çekti ve kafasını ağzına alıp, dondurma emer gibi emmeye başladı. Ben zevkten yatağın üstüne uzanmış "ablam... Bitanesin, bitane! Ooh devam et!" diyordum.
Ayla sikimi ağzından çıkarttı ve kendi ağzının suyuyla ıslanmış haldeyken, suratına vurdurup "beni bununla dövmen hoşuma gidiyor kardeşim!" diyordu. Bense dikildim ve suratına tokat atıp kafasından bastırarak, tekrar boğazına yerleştirdim!
Boğazının köküne kadar sokmuş, nefes almasına fırsat vermeden duruyordum. Gözlerinden yaşlar süzülüyor ve ağzının kenarından taşaklarıma doğru suları akıyordu...
Sikimi çıkarttıktan sonra yüzüne vurdum ve "al orospu sevdiğin gibi davranıyorum sana!" dedim.
Ay: İşte senden bunu istiyorum...
Ay: Şimdi sik beni Aras! Sik...
Ayağa kalktı ve yatağın üstüne yüzü annemin önüne doğru gelecek şekilde yüzüstü uzanmıştı. Bense yatağın üstüne çıktım ve Ayla'nın kalçasının biraz alt kısmına oturdum.
Sikimi götünün yanaklarının arasına yerleştirdim ve kalçalarına tokatlar atmaya başladım. Her tokatta bir ses yükseliyor ard arda "eveeet!" diyordu.
“Şimdi gireceğim deliğine Ayla!”
Sikimin ıslaklığıyla birlikte, kalçalarını ayırdığım gibi götünün girişinden içeri sikimi iktirmeye başladım. Bir süredir girmediğim için hafiften zorluk çekmiştim ama başı girince, kalan gövdesi de "şlopp!" diye girdi.
Köküne kadar soktuktan sonra, ellerimi kalçasının kenarlarına attım ve sıkıca tutup gitgel yapmaya başladım. İçine sikim girdikçe Ayla "uuuh... Bu zevki yaşamak için senin sikini yemek çok güzel!" diyordu.
Sol elimle kalçalarına tokatlar attım ve ritmimi arttırarak girişlere devam ettim. Sikim içine şiddeti arttırarak girmem sebebiyle kasıklarım götüne çarpıyor ve sesler çıkıyordu.
Üstüne doğru uzandım ve Ayla'nın dudaklarını öperek götünü sikiyordum. Anneme bakarak Ayla'yı sikerken annem bacaklarını açmış, eliyle amını okşuyordu.
Ayla ile ben bu manzara karşısında vahşileşip bağıra bağıra sikişirken annem bize kenardan "Hadi! Ablanın pestilini çıkart. Onu senin için yapmamıştım ama o senin için doğmuş belli ki, sikinle parçala onu!" diyerek gaz verdikçe belimi kaldırıp pres makinesi gibi girerek Ayla'nın götünün iç duvarlarını yarıyordum.
Ay: AAAAAAĞH! Ç-ÇOK SERRRT...
“Çok istedin! Al sana yarak Ayla!”
Ay: Çı-Çıkartma onu götümden! Paspas yap beni! Döllerinle duş aldır bana kardeşim...
Ayla'nın götüne sert girişlerim sonucu, yatak gıcırdmaya ve annem de "işte bu ses sertliğin kanıtı!" diyerek konuşuyordu. Bense derin nefes aldım ve Ayla'nın üstünden kalktığım gibi onu kaldırdım.
Hemen kucaklayıp annemin önünde domalttım ve saçını çekerek boynunu öpe öpe sikimi bu sefer amcığına yerleştirip, kenarından da işaret+orta parmağımı sokmaya başladım.
Annem bir eliyle amını parmaklarken, diğer eliyle de Ayla'nın memesinin ucunu sıkıp, okşayarak destek veriyor. Sikim içine girip çıktıkça "şorrk, şuurkk, şap, şap, şopp!" sesleri çıkıyor ve rahmine temas ediyordum.
Ayla kulağıma "Kardeşim olmasan, döllerinle evlat sahibi olmak isterdim! A-Ama... Oooğff! Bizim k-kaderi-... Uuuufff mahvediyorsun beni..." diye fısıldıyordu!
“O kadar döllerimle doldurup sizi hamile bırakmak istiyorum ki... Ama bunu yapamayacağız, üzücü!”
An: Oof sustur şunu sikerek, sadece inlemeler duymak istiyorum Aras!
Dudaklarına yumuldum ve parmaklarımı çıkartıp, iki elimi de memesine atarak, amının duvarlarına sikimi sürte sürte sokuyordum.
Ben soktukça öpüşemiyor ve "Aaağh, bütün acıların ilacı bu yarakmış... O-Ooğfff... Aağ, ağğ, aağh..." diye inliyordu. Girip çıktıkça dizlerim ağrımıştı, bu nedenle yere uzandım ve Ayla'yı reverse cowgirl'e alarak, kucağımda zıplatarak sikiyorum.
2 dakika geçmemişti ki, Ayla titremeye ve ter atmaya başladı. Belli ki, geliyordu! Zaten bunu dedikten sonra bacakları yerli yersiz hareket ederken, ellerini geriye göğsüme doğru attı ve sikim içinden sıcak sularla birlikte çıkmıştı.
Ay: Aaağaaağğğh... Uuu-uuuh! B-Böyle b-bi-bir zevk mi olur? Mahvoldum, ooohh...
Annem eğildi ve dizlerinin üstüne oturup, sikimi sıvazladığı gibi Ayla'nın amına sokup "o daha boşalmadı!" diyerek içine iktirdi. Bu sefer bacaklarımı biraz kaldırdım ve belimden destek alarak, amına soka soka boşalmak istiyordum!
Sikim amına girdikçe taşaklarım am dudaklarına aynı demire çekiç vururmuş gibi darbeler indiriyor ve aynı bir boz ayı gibi böğürüyordum!
Annem elini taşaklarıma uzatmış ve sıcak avuçlarına alıp, masaj yaparak beni rahatlatıyordu. Ben bu masaj ve seks ile kendimi müthiş hissederken, bu sefer taşaklarıma atılan bir dil vardı ve bu anneme aitti...
BÖLÜM 23.2 SONU...