BÖLÜM 21.2 [KİM BU ADAM?]
“Evet Samet Taşdağ! Kendisi hakkında bana bilginiz varsa eğer, en kısa vakitte dosya olarak yollar mısınız rica etsem?”
X: Tabi ama neden soruyorsunuz?
“Kendisi aileme biraz dokunuyor olabilir! O nedenle, kendisini birazcık araştırmak istiyorum! Bu sayede bilgi sahibi olmuş olurum efendim!”
X: Konu aileyse, gerisi teferruat! Ben halledeceğim! Tekrar görüşmek üzere beyefendi!
“Sağ olun iyi günler!”
Bu adamı araştırma nedenim, aslında birazcık da canım istediği içindi! Dün olanlardan sonra artık Haluk abi'nin gözümdeki yeri hakkettiği gibi gavatlıktı ve en azından o adamla görüşürüp konuşursam eğer, ben de birazcık bilgi sahibi olabilirdim!
Neyse ben bunları düşünmeyi bırakıp, belki de uzun zamandır yapmam gereken şeyi yapmalı ve psikolog hanıma uğramalıydım!
Masadan kalktım ve Derya ile yalnız konuşup ona anlattıktan sonra, evden çıkmıştım ki annem bana seslenmişti! Arkamı döndüğümde, annem cıvıl cıvıl giyinmişti!
An: Ben de gelebilir miyim?
“Benim işlerim var ama?”
An: Lütfen, beni diğerleri ile uğraştırma n'olur!
“İyi tamamdır, gel gidelim!”
Annemle birlikte arabaya bindik ve merkez'e gitmek için yola koyulduk! Yolda annem üstünü kontrol ederek, kendisine aynadan bakıyordu.
“Güzel giyinmişsin dert etme!”
An: Cidden öyle mi?
“Evet çok şık duruyorsun ama merak ettiğim bir şey var! Ne bu hâl?”
An: Ne hali? Her zaman böyle giyiniyorum ki ben!
“Hayır yalan söylüyorsun!”
An: Senden çekincem mi var?
“Var! Eğer ki çekinmesen, anında söyleyebilirdin!”
An: Lazer'e gideceğim belki?
“Öyleyse baştan söylesene!” (İnanmadım)
Kendisini gerekli yerde indirdikten sonra, ben de psikolog hanıma gitmek için yoluma devam ettim! Aslında nereye gittiğini merak ediyordum ama elbet kokusu burnuma çok iyi şekilde gelirdi!
[Yarım saat sonra]
“Merhaba!”
Pg: Aras?
“Simay Hanım!”
Pg: Çok uzun zaman oldu!
“Evet öyle! Ama geldim!”
Pg: Bir şey olmuş ki, gelmişsin!
“Vaktiniz var mı?”
Pg: Sen özel bir misafirimsin! Anlat tabii ki...
“Çok sıkıntı yaşıyorum! Son zamanlarda nefesim daralıyor, panik atak geçiriyorum sanki! Kendime ne oluyor bilmiyorum! Anlayamıyorum?”
Pg: Ne zaman oluyor bu?
“En son sevgilimle takıldıktan sonra oldu, mutluydum sonra eve geçtim ve yavaştan kendimi kaybettim!”
Pg: Yaşadıkların zor şeyler Aras! Bu nedenle, bunların olması normal ki.
“Ama aşmam gerekiyor, kendimi huzur içerisinde hissetmeme rağmen, bazı şeyler beklenileni veremiyor!”
Pg: Hayat da böyle Aras. Bazen beklenilen olmaz ki, kader bizleri bazı yollara sokarak beklenilene yakın olan ihtimali verir bizlere.
“Peki bunları aşabilecek miyim?”
Pg: Zaman her şeyin ilacıdır! Elbette...
“Yüzüğünüz?”
Pg: Ne! Yüzük yok ki bende?
“Bende ondan bahsediyorum işte! Boşandınız mı Simay Hanım?”
Pg: Bunları konuşm-...
“Eğer sizin için sakıncası yoksa, ben bunların aramızda kalacağına söz veriyorum Simay Hanım!”
Pg: Aras lütf-...
“Siz zamanında ısrar ettiniz, ben kendimi size açtım! Siz de lütfen bunu yapın. Haydi ama Simay...”
Ayağa kalktı ve yanıma oturup, kafasını da aşağı eğerek, konuşmaya başlamıştı! Yaşadıkları karşısında şok geçiriyor ve beklemiyordum bile!
Pg: Kocam beni aldatıyor, biliyorum ama kanıtlayamıyorum! Hatta dava açtığım için bile benim evime zorla girmeye, çocuğumu benden çalmaya ve saklamaya çalışacaktı.
Pg: Seninle son konuşmamızdan önce durumu anlamıştım! O sebeple bana şiddet bile uyguladı. Bak hatta kolumu göstereyim izi duruyor!
Sigara söndürmüştü eşinin üstünde adi herif! İçim kan ağlamaya başladı, bunca zaman sonra geldim ve bunları duydum. Keşke daha önce de burada olup, yardım edebilseydim...
“Peki darp raporu falan?”
Pg: Aldım, aldım ama bir fayda etmedi! Mahkeme uzadıkça uzuyor saçma şekilde? Anlamıyorum ki?
“Yardım edeyim sana! Avukatım ilgilensin ne varsa! Cidden yapabiliriz bunu Simay! Hayatını tekrar kendi iradenle birlikte, eline alabilirsin!”
Pg: Keşke denildiği kadar kolay olsa! (hafiften göz yaşları döker)
“Simay?”
Pg: Çok sevdim! Ne varsa elimde avucumda, ona verdim! Hep arkasında durdum. Elimi üstünden asla ama asla çekmedim... Ben bunu haketmedim Samet ya haketmedim!
“Samet?”
Pg: Kocam!
“Soyadı nedir?”
Pg: Ne önemi var ki?
“Sadece merak etmiştim ondan!”
Pg: Taşdağ!
Şok üstüne çok geçiriyordum! Samet Taşdağ, Simay Hanım'ın kocası ve Defne abla'nın sikicisi olmalıydı!
Karısını o zaman Defne ile aldatıyor ve Haluk abi de, bunu biliyor olmalı! Haluk abi sen nasıl bir adamsın? Ne, nasıl? Nasıl böyle gavat olabilirsin?
“Merak etme Simay! Artık ben de senin yanında olacağım! Sen iyi ve temiz bir kadınsın, seni haksız yere kirletmeye çalışan elleri adalet ile birlikte kopartacağız! Emin ol...”
Pg: T-teşekkür ederim...
“Ne demek!”
[Telefon Çalar]
“Alo!”
X: Bugün görüşmüştük, size rapor hazırladım!
“Evet hatırladım beyefendi!”
X: Samet Taşdağ hakkında raporları, e-mail üstünden size yolladım! Umarım işinize yarar ve ailenizin böyle insanlardan uzak olmasını sağlayabilirsiniz Aras Bey!
“Çok teşekkür ederim! Bu iyiliğinizi asla unutmayacağımı bilebilirsiniz!”
X: Hiç sorun değil! Başka bir şey ya da merak ettiğiniz bir durum var mı?
“Yok. Ben hemen raporları inceleme işine başlayayım! İyi günler...”
Telefon kapandıktan sonra, biraz daha Simay ile konuştuk ve samimi şekilde birbirimize dertlerimizi anlattık. Ama kendisine daha bu haberi vermek istemiyordum!
Yerimden kalkıp vedalaştıktan sonra, aşağı indim ve arabanın içindeyken annemi aramaya başladım! Telefon çalıyordu ama cevap yoktu?
“Neredesin be kadın?”
Endişe edip arabayı çalıştırdım ve etrafta onu aramaya başladım! Gidebileceği, civardaki bütün epilasonculara uğruyordum! Ama, kendisine rastlamıyordum bile?
[30 dakika sonra]
Telefonum çalınca direk açtığımda anneme nerede olduğunu sordum ve yanına gidip, onu almak istedim!
An: Sonunda geld-...
“Neredesin ya sen?”
An: Ne oldu ki?
“Arıyorum açmıyorsun! Endişe ettim anne! Zaten hep başına buyruk hareket ediyorsun, bıktım artık!”
An: Öfff yine başladık!
“Sen anlamadığın sürece, ben seve seve sana anlatacağım! Hareketlerin birazcık pürüzlenmeli anne!”
An: Lütfen insanların içinde bunu konuşmayalım, ne olacaksa evde olsun! Rezil olacağız!
“Sen böyle yaptıkça çok rezil oluruz!”
Biraz daha atıştıktan sonra arabaya bindik ve yaklaşık 20 dakika sonra, evimize vardık. İçeri girdiğim gibi biraz Derya ile vakit geçirdim ve sonra da odama girip, dosyayı sakince incelemeye başlamıştım!
Adam ticaretle uğraşan ve eski eşinden de olmak üzere, toplam 3 çocuğa sahip bir bireydi. 45 yaşında ve hafifte olsa kirli bir geçmişi vardı!
Geçtiğimiz yıl 1 kişiyi darp etmiş ama adam suçlamasını geri çektiği için, olayın içinden hemen de sıyrılmış!
Biraz ters bir adamdı ama eğer ki bana bulaşırsa, bence bulaşacak! O sebeple karşımdakini iyi tanımam gerekiyordu! Bu nedenle her zaman savaşa hazır olup, rahat olamazdım.
[2 Gün sonra]
Tekrardan Simay'a gitmek için evden çıktığım zaman, annem yine benimle birlikte gelmek istemişti! 2 günde bir çarşıya inmeyen kadın, ne oldu da artık benimle gelmek istiyordu ki?
Hayır araba desen var, ehliyeti desen o da var, şoförle gitmek istese o bile var. Ama her fırsatta benimle geliyor!
Arabaya bindiğimiz zaman, yine kendi üstünü kontrol ettiğini görünce içimdeki merak duygusu artıyordu!!
Bu kadın nereye gidiyor olabilir? Bakalım bu sefer ne diyerek beni sallayacak! Soralım ve görelim...
“Anne sen hayırdır?”
An: Ne oluyor yine?
“Bana bak! Bir şey karıştırmayı aklından bile geçirme! Eğer olur da öğrenirsem, seni mahvederim!”
An: Aras sende biraz paranoya başladı galiba!
“Bende paranoya olmaz ama sende biraz kaşıntı başladı da büyüyor! Neyse, elbet öğrenirim ben! O zaman seninle hesaplaşacağız ki zaten...”
An: Nereye gidiyorsun?
“Önemli işlerim var! Malûm evin durumuna ben bakıyorum, sen sadece yemeğini ye, iç, giyin güzelce ve sıç sonra da temizlen annem!”
İkimizde bir süre daha laf ettikten sonra birbirimize, ben arabayı sürmeye ve istediği yere kadar da götürmeye devam ettim! İstediği yerde indikten sonra, artık merak duygumun dediğini yapmalıydım!
“Bir şey olursa ara, ben gidiyorum!”
An: Görü-...
Arabanın gazına bastım ve hemen ara bir sokağa girip, arabayı parka bıraktığım gibi, hemen annemi bulmak için yola koyuldum!
Bir kaç dakika sonra, annem önüme çıkmıştı. Kalçasını sallaya sallaya sokakta yürüyor, yaşlı dayıların dikkatini çekiyordu. Neyse, onlara zaman ayıramazdım! Hiç dikkat etmiyor ve rahatça dolanıyordu.
Yaklaşık beş dakika sonra telefon çaldığı zaman, açtı ve konuşmaya başladı. Ne dediğini anlamasam bile, sevinçliydi ve yürüşünü hızlandırdı.
[10 dakika sonra]
Bir mekâna girmişti ve merdivenler aracılığıyla üst kata çıktı. Burada ne işi vardı bu kadının? Neyse ben de çıktım ve sakince uzak bir köşeye belli etmeden geçtim. Annem oturmuş, birisini bekliyordu!
Bir süre sonra yanımdan bir adam geçti ama çok tanıdık bir yapısı vardı sanki. Ve aniden annemi ayağa kaldırıp, annemi yanağından öpünce adamın suratını tamamen gördüm!
“Sa-Samet iti!”
Sinirlenmiştim! Ellerim sinirden titriyordu. Kalbim küt küt atıyor ve masayı kaldırıp adamın kafasına atmamak için, kendimi zor tutttum.
İzlemeye devam ediyordum, annem elini adamın eline atmıştı! Kalkmalı mıydım? Ya da! Dur! Nasıl olsa annemi buradan çekip çıkaracaktım.
Peki ya şu an bunları çekip, Simay için mahkemede delil olarak kullansam, nasıl olurdu? Telefonumu çıkarttım ve zoom yapıp, insanların arasından onları çekmeye başladım!
Açımı değiştirip, ikisini de tamamen çekmem lazımdı! Biliyorum belki bu fotoğraflar, itibar zedeleyebilirdi ailemiz için ama annemin zevkleri yüzünden masum bir kadını asla ama asla hayattan koparttıramazdım.
Sakince kalktım ve başka yere geçip ikisinin de yan profilden fotoğrafını çekmeye devam ettim. Adam kendisini adeta ele veriyordu ve üstüne üstlük annemin ellerini tutup öpe öpe sanki yalayıp yutuyordu piç kurusu!
Görüntüleri kontrol ettikten sonra artık bunları avukat hanıma göstermek lazımdı. Bundan sonrası onun işiydi! Ancak benim de kapatmam gereken bir hesap vardı! Ve bunun için ayağa kalktım.
[Yanlarına yürüdüm]
“Anne n'oluyor burada!”
An: A-Aras!
Sa: Vaaay yine karşılaştık!
An: Siz tanışıyor musunuz?
“Mesele şu an tanışmak değil! Kalk gidiyoruz buradan, toparlan!”
Sa: Hop hop! Benim yanımdan öyle kadını çekip çıkartamazsın!
“Seninle sonra bizzat ben ilgileneceğim merak etme! Şimdilik benim işim annemle ve sen benim işime karışma Taşdağ!”
Annemi kolunda tutup ayağa kaldırdım ve tam götürecekken, Samet bir anda koluma yapıştı ve annemden ayırıp bana yumruk salladı. Açıkçası iyi bir yumruktu, yanağıma gelmişti ve biraz sendeledim. O an güldü ve "pısırık erkek seni!" demişti.
Tam üstüne yürüyordum ki, mekânın görevlileri hemen aramıza girdi ve ayırıp uzaklaştırdılar. Adama aşırı sinir oldum ve yumruk yedim. Hatta bir de atamadım ya... Ah, ah...
Annemi yaka paça da olsa arabaya kadar götürüp bindirdim ama annem hâlâ bana çemkiriyor, beni yerin dibine sokmaya çalışıyordu!
An: Babanı aldın bir şey demedim, bana dokundun bir şey demedim ama yeter! Samet'i seviyorum ve onu benden almana asla izin vermem!
“Sen ne saçmalıyorsun salak kadın!”
An: Asıl sen ne saçmalıyorsun? Hayatımı aldın benden resmen!
“Ben senden hayatını falan almadım! Senin götünü kurtarıyorum ben! Neler olup bittiğini bilmiyorsun bile.”
An: Yine hangi yalanı atıyorsun be?
“Bak salak karı! Sen üzülme diye anlatmıyorum ama ağzımı açarsam yerin dibine gireceksin, eminim ki!”
An: Varsa elinde kanıtın, söyle! Ama sen bir yalancı olduğun için buna da kılıf uydurursun değil mi?
İçimde tuttuğum şeyi söylememek için, kendi kendimi yiyip bitiriyordum. Acaba söylemeli miydim veya başka şekilde onu uzaklaştırmalı mıydım?
Ama en iyi yol doğruyu çekinmeden, açıkça ve mertçe söylemek olmalı. Bu nedenle, konuşmamız gerekiyordu!
An: Söyle hadi!
“Karısını döven bir adamla birlikte olmak istiyorsun, sen gerizekâlı!”
An: Bula bula, bu yalanı mı buldun?
“Bunlar yalan değil, gerçeklerdir!”
An: O evli birisi değil! Naif, kibar ve hayatında zorluklar yaşamış bir adam! Anlayamazsın sen bunları!
“Demek anlatamam!
An: Çünkü yalan söylüyorsun!
“İyi madem al şu e-mail'e bak!”
An: Ne varmış burada?
“Açıp okursun, sonra da anlarsın!”
Annem bir bir okuyordu. Bu yazılar, yüzünde şaşkınlık ifadesi yaratmıştı ama nedense, okuduktan sonra da bana bakıp "yalan bunlar, hepsi senin bir planın!" demişti.
“Madem bana inanmıyorsun, seni onun eşine götüreyim!”
Artık başka çarem yoktu. Annem bana inanmıyordu ve bütün bu olanları, görmezden gelmeyi deneyerek kendisini kandırıyordu.
An: Nereye gidiyoruz?
“Seni hem benim, hem de bütün gerçeklerle yüzleşmeni sağlayacak kişiye gidiyoruz anne!”
[Psikolog hanıma gidilir ve içeri girerler]
Pg: Aras Bey! Tek gelmemişsiniz?
“Bu hanımefendi annem Simay hanım!”
Pg: Şey! Buyurun oturun siz de.
(annemi sevmiyordu)
An: O bu mu?
“Evet ve otur, öğrenmen gerekenler var!”
Pg: Nedir öğrenmem gereken?
Telefonumu çıkarttım ve bütün fotoğrafları göstermek için uzattım. Ama öncesinde sakin olmasını ve annemin de bilmediğini belirttim.
Pg: Demek kocam beni sizinle aldatıyor!
An: Ne aldatması ya? İkiniz de neler çeviriyorsunuz?
“Simay Hanım, anneme açık olun ve benim bilmediğim konuları, hatta yaraları bile ona gösterin. Kocanızla olan fotoğraflarınız da, buna dahil!”
Ayağa kalktım ve odanın dışına çıktım. Artık sadece bekleme vaktiydi ve acaba annem, gerçeklere kulak verebilecek miydi?
Göreceğiz...
BÖLÜM 21.2 SONU...