← Ana Sayfaya Dön

GENÇLİK ÖFKESİ S1 B13.1

📌 GENÇLİK ÖFKESİ (ÖZEL)

BÖLÜM 13.1 [KABULLENMEK]

Annem:

Gözlerimi açtığımda, kendimi ateşler içinde yanıyormuş gibi hissediyor ve gördüğüm rüyaya anlam vermeye çalışarak kafamı yoruyordum.

Sağ elimi alnıma atıp gözlerimi ovuşturmak isterken, alnımdan ne kadar fazla ter aktığını farketmiştim. Terler damla damla ve sıcacıktı.

Elimin tersiyle terleri sildikten sonra, aklıma gelen son şey gözlerimin önüne gelmişti sanki. Bana rüyamda “gözlerini aç ve parmağının nerede olduğuna bak!” dediği an canlandı.

Hemen yorganı kaldırdığımda, gördüğüm şey karşısında şok oldum!

“Pa-parmağım kendi amımda ve allah'ım kasıklarım ıpıslak olmuş!”

“Neler oldu böyle bana?”

Ne biçim bir rüya görmüştüm öyle ben? Neler yaptı bu gördüklerim bana böyle. Allah'ım! A-Arası mı istedim ben? B-bu olamaz! Aslaa!

Üstümdeki şaşkınlığı atmaya çalışırken. Bütün yatakta ıslandı mı acaba demiştim ve kalktım baktım.

Hemen yorganı kaldırdıktan sonra yerimden kalktığım gibi çarşafımı değiştirip, üstümdekileri çıkarttığım gibi banyoya gittim ve küvete girdim.

Küvette sıcak suyun içinde dururken aklıma gördüğüm rüya gelmişti ve tekrar bir sıcaklık içimi sarmıştı. Rüyamda nasıl oldu bu hale geldim?

Ben neden ıslandım? Neden bu kadar yerin dibine girmiş gibi oldum? Neden kendimi bu kadar azgın ama korkak hissediyorum? Bilmiyorum...

[Gözleri kapandı]

Içindeki Arzu:

A: Yapma Arzu!

“N-ne?”

A: Sen neden bu haldesin bunu aslında çok iyi biliyorsun! Hepsi Aras ile başladı. Aslında kocanı ilk yere serdiğinde, bütün bu duygular sende çoktan başlamıştı Arzu unuttun mu?”

“Offf yeniden oluyor! Sus lütfen sus!”

A:Düşünsene Arzu kendi oğlunu şu an bu küvette siki senin içinde. Çıktığı yerde! Nasıl güzel değil mi?

“Y-yapma hayır! Hiç iyi değil!”

A: Bütün bedenini kaplıyor. Dudaklarını ısıra ısıra emerek gözlerine bakıyor ve sikini içine sert sert sokarak seni mahvediyor! Düşün!

[Bunlar olurken, Arzu bir elini memesine ve diğer elini de amına atarak, kendisini okşuyordu...]

Hatırlatma Arzu'nun vücudu:

[1.67 boy, 68 kilo, 46 yaşı, vücut yapısı Emily Addisonu andıran, memeleri biraz Angela White'ı, gözleri kahverengi, kaşları ince, burnu küçük ve düz, omuzlarının biraz altına gelen uçları hafif kıvırcık saçları, yumuşak ve pofuduk görünümlü ayakları. Dolgun dudakları. Keskin bacak kaslarına sahip, ablama kıyasla beyaz tenli bir kadındı.]

Bir anda gözlerimi tekrardan açtığımda, ellerim yine yanlış yerlerde ve kafamda tekrardan, istemsizce olsa da Aras vardı.

Ellerimi vücudumdan çektim ve küvetin kenarlarına tutunarak, içinden çıktım. Terliklerimi almayı unuttum. Vücudumdaki su damlaları, usulca yere doğru akıyordu...

Yavaş adımlarla kapıya doğru ilerledim ve bornozumu alıp giydim. Banyodan çıkınca yatağımın üstüne tam kendimi bırakıyordum ki sesler duydum.

Uzandığım gibi kalktım ve parmak uçlarımda yürüyerek kapıya kadar geldim ve kulağımı kapıya dayadım.

Koridorda Aras ve Ayla'nın sesleri vardı ama ne olduğunu anlayamıyor ve tahminde bulunamıyordum.

Ay: AHHHH EVET ARAS...

Tabi ki bu sesi duyuncaya kadar!

Oğlum öz ablasını yine altına almış ve birlikte cinsel dürtülerinin heyecanını yaşayarak kendilerinden geçiyor ve mest oluyorlardı adeta.

Aras büyük ihtimalle üstündeydi çünkü şaplama sesleri geldikçe Ayla eliyle yere vuruyor ve orospu gibi inliyordu. Kendi minicik kızım...

[Bir süre sonra]

Aras, Ayla ile kendi odalarına geçmeden önce yaşadıklarını sanki bana yaşatıyor gibiydi. Nefesim kesiliyor, tekrardan terliyordum.

İyi değilim ama kötü de değilim. Sadece bu olanlar beni içimde çok etkilemeye başlıyordu. İçimdeki ben, benden habersiz ona kapılmaya başlamıştı ama ben çekimserdim.

Ve bu çekimserliğin sonu hiç iyi değildi buna kesinlikle eminim. Bir süre geçtikten sonra, Aras'ın Ayla ile birlikte kendi odasına gittiğini anladım.

Yavaşça kapımı açtığım gibi, odadan sessizce çıkarak sakince Aras'ın odasına girdim ve ışığı yanan banyo kapısının önüne geldim.

Kapı aralık ve içerisi net olarak görünüyordu, Ayla küvetin içine girdi ve tekrardan hareketlilik başlamıştı.

Sıcak suyun içinde sertçe ve manyak gibi sevişiyorlardı. Sular etrafa saçılırken, Ayla'nın inlemeleri Aras'ın daha da yazmasını sağlıyordu.

Kı-kızım ne kadar da sesli inliyordu, banyonun içinde ses aksediyor ve kulaklarımın içinden girerek ben de istemsizce çağrışımlar yapıyordu.

Belki de onları böyle görmemeliydim. Bu nedenle hemen koşarak odama geçtim ve yatağıma uzanıp, gözlerimi tekrar kapattım.

[10 dakika sonra]

Sağıma dönüyorum, olmuyor! Sonra da soluma dönüyorum, yine olmuyor! Gördüklerim aklımdan çıkmıyor ve içimi kemiriyordu. Gördüğüm rüyalar ve gözümle de gördüklerim...

Bir tarafım koşup gitmek istiyor, bir tarafım görmezden gelip karşı koy diyor ve bu durum beni mahvediyor.

Tekrar vajinama elimi attım ve pürüzsüz yüzeyinde, elimi etrafında gezdirmeye başladım.

Nefes alış verişlerim sıklaşıyor ve parmaklarımın ucunu içime sokup çıkarıyordum yavaş yavaş.

Bir süre bunları yapıp iyice yükselirken, aklıma Ahmet'in aldığı dildo geldi ve elimi en alt çekmeceye atıp, içinden dildoyu çıkardım.

Aldığım gibi yorganın içinden gecelğime soktum ve gözlerimi kapattım. Yavaşça sürterek, kafasını sakin sakin içine yerleştirdim.

Fakat bir an. Ne olduysa artık sertçe içime iktirdiğim gibi dişlerimi sıkarak vibratör gibi kullanmaya başladım.

Sert sert, girip çıkıyordu. Parmak uçlarımla, meme ucumu sıkarak kendimi seksin içinde hissediyordum.

Her şey çok güzel ilerlerken, bir vakit sonra hissetmeye çalıştığım şeyden zevk alamıyordum. Hatta isteğim soğuyor ve sinirleniyordum kendime.

Ne eksikti? Ne oldu ve soğudum? Neyi düşünerek yapmalıyım bunu?

Yo-yoksa onu mu? Kendi oğlumu!

Bir tarafım “Hadi yap! Bir şey olmaz, o senin evladın!” derken diğer taraf!.

Off diğer taraf yok! Tek gelen ses, bunu düşlemem gerektiğiydi.

Tekrar soktum ve gözlerimi kapatıp, hayal etmeye başladım. Dişlerimi sıkarak, ismini söylemeden yapmaya çalışsam bile olmayacaktı.

Dişlerimi açtım ve kapalı gözlerime rağmen sanki onu üstümdeymiş gibi hissederek söyledim “e-evet oğlum! Haydi sok içime! Kaç-kökle!” dedim.

Bir anda tekrar isteğim geldi ve hiç hissetmediğim kadar kendimi yükselmiş hissederek, dildoyu içime sokarak zevkin doruklarındaydım.

Evet mükemmel oluyor “AHHH EVET, BU MÜTHİŞ!” aman allah'ım!

Vücudum ısınıp, memelerimin arasında terler akıyordu ve yavaşça kasığımda kasılmalar başlamıştı.

En sonunda dudağımın kenarından salyalarım akarken, dişlerimi sıktım ve inim inim inleyerek zevk sularımı tekrardan akıttım.

Derin bir nefes aldıktan sonra, biraz pişman olarak dildoyu içimden çıkardım ama aldığım zevkin, verdiği keyfi düşününce umursamadım.

Yatağımdan kalktım ve ıslanan geceliğimle birlikte, iç çamaşırımı da değiştirip rahat bir uykuya daldım.

[Sabah 7.30]

Gözlerimi açtığımda güneş ışığı gözüme vuruyor ve yataktan kalkma düşüncesi, hiçte aklıma gelmiyordu.

Ama kalkıp giyinmem ve masadaki yerimi alarak, kendimi göstermek zorundaydım. Kalktım ve dolabımı açtım.

Güzel kıyafetler vardı fakat bunlar benim nedense bu sabah ilgimi çekmiyordu ve gitmek istemiyordum.

Ne giyebilirim ki? Bunlardan hangisi olabilir? Hiçbiri gözüme güzel gözükmüyordu. Bu nedenle, sinirden saçımı kaşımaya başladım.

[Kutuyu görür]

Belki de bunları iyice kullanmalıyım değil mi Arzu? Koliyi çıkardım ve içini açıp neler var güzelce baktım.

Güzel bir dantelli, içini gösteren ve kırmızı renkli bir tanga vardı. Onu ilk baş giydim. Sonra, kırmızı bir jartiyer takımı vardı onu da giydim.

Aşağıda yandan yırtmaçlı siyah bir diz üstü etek vardı. Onu da giydikten sonra, odadan çıktım ve aşağı indim.

Mutfağa girdiğimde Aras ve Derya yan yanaydı ama bir anda Derya konuyu değiştirmeye çalışıp, Aras'ın yanından uzaklaştı ve bahçeye geçti.

Aras'ın yanına topukluları yere vura vura, yaklaştım. Ve kurabiyelerden bir tanesini alıp Aras'ın ağzına doğru uzattım. Ancak, Aras yüzüme sadece baktı ve arkasını dönüp bahçeye gitti.

Biraz sinirlenmiştim. Sonuçta onun istediği gibi giyinip, ona istediği gibi davranarak iyi niyetli davranıyordum.

Yavaşça bahçeye ben de geçtiğimde normalde benim oturmam gereken yerde Derya'yı görünce, sinirlendim ama sustum ve başka yere geçtim.

Derya ve Ayla bana şaşkın gözlerle bakıyor ama Aras kahvaltıya devam ediyordu. Hepsine günaydın dedikten sonra masaya kahvaltıya başladım.

Bazen kahvaltıda durmadan kafamı öne eğerek ucundan Aras'a bakıyordum. Ancak bana bakmıyor, hatta durmadan Derya ve Ayla ile ilgileniyordu.

Aras:

Annemin giyinişi dikkatimi çekmişti, ilk kez tam istediğim gibi giyindi ve üstüne üstlük, az önce bana kurabiye yedirmeye çalıştı eliyle şaşırmadım ama beklemiyordum da.

“Derya Hanım elinize sağlık, her şey yine güzel olmuş. Döktürmüşsünüz!”

De: Teşekkür ederim efendim.

Ay: Teşekkürler Derya Hanım cidden hepsi nefis olmuş. İyi ki varsınız.

De: Ne demek Ayla Hanım rica ederim. Sadece işimi yapıyorum.

“İş değil! Bu bir sanat Derya Hanım!”

Derya'nın yanakları kızardı ve küçük bir gülücük atarak kahvaltıya devam etti.

“Neyse bana müsaade üstümü değiştirip, gideceğim! Malum iş var.”

Ay/De/An: Kolay gelsin!

Hepsi ayna anda söyleyince bir garip olmuştum, sanki haremde gibiydim. Hepsi karım gibiydi tabii ki, annem hariç ona daha sıra vardı elbette.

Yukarı çıkarken annemin giydikleri gözümün önüne geliyor ve eşoftman takımım, delinecek gibi oluyordu.

Hemen annemin odasına girdim, etraf temiz ve sakindi. Sonra banyoya geçtim ve kirlileri kontrol etmeye başladığımda, gözüme bir şey ilişti.

Kirli bir yatak çarşafı ve kirli iç çamaşırları. Aslında bunlar daha yeni yıkanmıştı ama nedense buradaydı.

Belki de? Dur bakalım öğreneyim o zaman değil mi? Külotu aldım ve koklamaya başladığımda farkettim.

Annem boşalmıştı! Hemen tekrar kontrol ettiğimde bir tane daha külot buldum ve aynı kokuyu alınca kesin emin oldum. Annem dün gece, seslerimizi duymuş ve kalkıp bakmıştı.

Kirlileri düzelttim ve odadan çıkıp, kendi odama geçtiğim gibi bilgisayarı açtım. Sistemi açtım ve sakin sakin bakmaya başladım.

Görüntüleri hızlandırarak izlerken, annemin kalkıp kapıya kadar geldiğini ve ayrıca dildoyu çıkarıp içine soktuğunu bile gördüğüm için mutlu hissettim...

Yorum Yap

Yorumlar