Sanki beklediği cevap buymuş gibi “O zaman işimize bakalım!” dedi ve dudaklarıma bir öpücük kondurdu etli pembe dudaklarıyla. Kamaranın kapısını kilitledi, elimi tutup hemen arkamızdaki ikili büyük oval yatağa uzandırdı beni. Yanıma uzanıp dudaklarıma yumuldu. Kalın dudaklarını vantuz gibi kullanıp beni kendine yapıştırmıştı. Nefesimi kesecekmişçesine dudaklarımı emiyordu. Sıcak nefesi yüzümü yakarken beni altına aldı, üstümdeydi şimdi.
Uzun kumral saçlarının arasına soktum sağ elimi, ensesini okşarken sol elimi alta indirip bikinisinin alt parçasının içine soktum. Dolgun ve yaşına göre sert göt yanaklarını sıkıp okşamaya başladım. Şort mayonun içinde yarağım oynamaya başlamıştı. Sabah Hanımağa ile yaşadıklarımdan sonra Şule beni azdırmasını bilmişti. Saçlarındaki elimi de alta uzatıp götünü avuçladım, şişkin göt yanaklarını sıkıp sıkıp bırakıyordum.
O ara Şule dudaklarıma yaptığı baskıyı azalttı, öpmeyi bırakıp üzerimde doğruldu. Bikinisinin üst parçasını kıvrak bir hareketle çıkardığında tahminimden daha büyük olan memeleri şahlanan bir at gibi havalandı. Güzellik salonu sahibi bir kadın olarak kendi güzelliğini ve bakımını ihmal etmemişti Şule. Memeleri de buna dâhildi elbette. Pembeye çalan yuvarlak ama küçük meme başlarının ortasında yine pembe renkli sivri ve etli uçları karşımdaydı. Büyük beyaz memelerini avuçladım, sıkıp yoğurdum.
Üzerime eğildi ve dizleri üzerinde yukarı kaydı. Memeleri şimdi yüzümün hizasındaydı. İki elimle kavradım onları ve emmeye, yalamaya başladım. Meme uçlarını emdikçe şişiyorlar ve ağzımda daha fazla yer kaplıyorlardı. İştahlı ve şiddetli emmelerimin sonucu memeleri beyazdan pembeye ve sonra nar gibi kırmızıya döndüklerinde Şule üzerimden kalktı ve yanıma sırtüstü uzandı.
Bu sefer ben üstüne uzandım ve dudaklarını emmeye başladım. Dilimi ağzının içine soktuğumda onu aç bir bebek gibi emdi, kendi dilini ağzımın içinde yılan gibi oynattı. Sağ elim alta kaydı, bikininin alt parçasını sıyırdım dizlerine ve amını çıkardım ortaya. Tertemiz ve bir kadife gibi yumuşaktı amının etrafındaki derisi. Amının şişkin pembe dudaklarını parmak uçlarımda sıkarken yüzünün her yerini öpüp emiyor, bir köpek gibi yalıyordum. Öyle ki yüzü bir süre sonra ıpıslak bir hale büründü.
“Kocan gelirse ne olacak!” diye sorduğumda “Beni o gönderdi zaten!” dedi muzip bir gülümseme eşliğinde. “Seni ikna etmem için elimden geleni yapmamı istedi!” dediği vakit “Aferin ona!” dedim gülerek. Amının dudaklarını yeniden sıkmaya başladığımda “Dur!” dedi ve doğrulup şort mayomu çıkardı ayaklarımdan. Dizlerine inen bikinisini de çıkardı. Hemen ardından sertleşmiş yarağımı tuttu sol eliyle ve sıvazlamaya başladı. Bir yandan da öpüşmeye devam ediyorduk. Ben de onun memelerini sıkıp yoğuruyordum yoğun bir şekilde.
Şule yaşının getirdiği deneyimi yatakta iyi bir şekilde kullanmasını biliyordu. Kimi zaman nazikçe kimi zaman hızlı hızlı götürüp getiriyordu elini yarağımın üzerinde. Öpmeyi bıraktığı bir ara “Senin şu Hanımağa nasıl bir kadın!” diye sordu meraklı gözlerle. “Onu mu konuşacağız!” şimdi diye sordum. Gerçi benim koynuma girmesinin asıl sebebi Hanımağa ve onun paralarıydı.
“Senin benim gibi biri!” dediğimde “Nasıl senin benim gibi biri!” dedi şaşırmış gibi. Kumral saçlarını bir yandan diğer yana atıp “Böyle Polat Alemdar gibi birisi değil mi yani!” diye sordu bu sefer. “Onun gibi uyduruk bir karakter değil. Etiyle kemiğiyle hayatın içinden. Dişiyle tırnağıyla o noktaya gelmiş biri!” dedikten sonra “Bırak şimdi Hanımağa’yı!” diyerek çıkıştım. Yatakta benimle sevişirken aklı Hanımağa’daydı. Neyse ki bu sözlerimden sonra bu konu hakkında konuşmadı.
Ona yarağımı ağzına almasını söylediğimde yatağın ucuna doğru kaydı. Bacaklarımı dizlerimden büküp ayırdım. Mavi gözlerini kocaman açmış bana bakarken parmakları yarağımı kavradı. Sağ eliyle hafifçe okşarken bir yandan da sol eliyle kalçalarımı ve taşaklarımı okşuyordu. Ellerimi saçlarının arasında gezdirirken yarağımın hareketleri parmakları arasında git gide artıyordu. Derken yavaşça ağzına aldı. Bunu ilk defa yapan bir kız gibi ağır ağır devam ettirdi bir süre ama sonra ağzının derinliklerine kadar almaya başladı yarağımı.
Etli dudaklarının arasından ağzının sıcak ve nemli boşluğuna süzülüyordu yarağım. Şule sessizce yapıyordu işini ama ben keyiften hafif hafif inlemeye başlamıştım. Yarağımı tamamen ağzına aldığında başını bir sağa bir sola oynatmaya başladı, yarağımı ağzında çeviriyordu adeta. Kumral saçları da başının bu hareketleri esnasında sağa sola savruluyordu. Boğuk sesler dudaklarının arasından bir uğultu gibi çıkıyordu.
Yarağım hünerli ağzının içinde şahlanmış, dikilmişti. Onu sikmek için sabırsızlanıyordum.
Ama o ara kamaranın kapı kolunun aşağı yukarı oynadığını gördüm. “Dur biraz!” dediğimde kaldırdı başını. Kol birkaç kez daha oynadıktan sonra kapıya vuruldu hafifçe. “Kocan mı yoksa!” diye sorduğumda Şule “Hayır canım, ne kocası!” dedi ve banyoya geçip beyaz bornoza sarınmış halde döndü birkaç saniye sonra. Ben de kalkıp yerdeki mayomu giyindim. Kapıyı açtım. Yasemin arkasında Ceren olduğu halde kapının önündeydi.
İçeri geçip “Hayırdır, kapıyı kapatmışsınız!” dedi gülerek. Ne yaptığımızı biliyordu ama bilmiyormuş gibi yapıp bizimle kafa buluyordu. Şule bornoza sarınmış olsa da çıkardığı bikinisinin parçaları yatağın üstündeydi. Yasemin ve Ceren çırılçıplak güneşlenmişler yanımıza da bu halde gelmişlerdi. Vücutları güneşin yakıcı sıcağı altında daha şimdiden bronzlaşmıştı bir miktar.
Yasemin sandalyeye otururken Ceren yatağa uzandı. “Bak hayatım, bu yakışıklıyı sana tek başına yedirtmeyiz!” dedi Yasemin Şule’ye. Tabii bunu tehditkâr şekilde değil şaka yollu ve gülerek söylemişti. Sözlerine Ceren de “Aynen!” diyerek katılırken Şule “Aman canım, yemedim ya yakışıklınızı!” dedi gülümseyerek.
Yasemin bu kez Nedim’in aramıza katılıp katılmayacağını sordu. Şule kocasının kafasının iyi olduğunu söylese de Yasemin onun da aramıza katılması için ısrarcı oldu. O zaman Şule kocasının yanına gitti. O gidince “Memnun kaldın mı!” diye sordu Yasemin. “Pat diye bölmeseydiniz olacaktım!” dedim. “Şule ve Nedim bizim seks partilerimizin aranan isimlerindendir!” dedi ardından. Az sonra Şule yanında kocasıyla birlikte geldi. Nedim bir saate yakın yatmış, kafasını biraz olsun toparlamıştı.
Ceren ve Yasemin’e bakıp “Selam kızlar!” dedi neşeyle. Ardından benim omzuma vurup “Nasılsın dostum!” dedi gülerek. “İyiyim, sağ ol!” dedim karşılığında. Yasemin oturduğu sandalyeden kalkıp “Denizin ortasında baş başayız, eh şöyle güzel bir seks partisi yapalım!” dediğinde Nedim “Bana uyar!” dedi çiğ bir gülüşle.
Ancak Nedim böyle kamaranın içinde sikişme taraftarı değildi, dışarda, açık havada ve güneşin altında yapmayı teklif etti. Yasemin ve Ceren balıklama atladılar bu teklife, Şule ise sessiz kaldı. “Ya biri görürse ne olacak!” diye sordum, bu teklif tedirgin etmişti beni. “Kimsenin olmadığı bir koydayız, korkmana gerek yok dostum, azıcık erkek ol!” dedi Nedim.
Sözleriyle beni hem cesaretlendiriyor hem de aşağılıyordu. “Sen görürsün amına koyduğumun ibnesi!” dedim içimden. Ancak bu kez aklıma başka bir şey takıldı. “Güvenlik kamerası filan var mı bu yatta!” diye sordum. Nedim kahkaha atıp “Dostum insanlar bu yatı en özel zamanları için tutuyor, kamera olur mu hiç!” dedi sırıtarak.
Birlikte kamaradan çıktık. Yasemin ve Ceren’i takip ederek yatın burun kısmındaki güneşlenme minderlerine uzandık. Daha doğrusu kadınlar uzandı yan yana. Şule üstündeki bornozu çıkardı ve kıvırıp yastık gibi başının altına koydu. Nedim soyununca ben de mayomu çıkardım. Akdeniz’in yakıcı güneşi altında çırılçıplaktık beşimiz de. Güneş sırtımı, omuzlarımı tırmalarken etrafa bakındım. Çok uzaklarda küçük bir tekne vardı sadece. Karada da kimseler görünmüyordu. Nedim çok rahattı, benim de tedirgin olmak için sebebim yoktu o zaman.
Nedim kendine Ceren’i seçti. Ama kızı dudaklarından öpmeden direkt amına yumuldu. Bense Şule’yi dudaklarından öpmeye başladım. Şule ellerini enseme atıp kendine çekti beni, boştaki Yasemin ise sırtımı okşayıp götümü öpmeye başlamıştı. Hafiften sıcak bir rüzgâr vücudumun üzerinden akıp gidiyordu. Şule’nin dudaklarından sonra memelerini de emdim, yaladım bir süre. Yasemin ise göt yanaklarımı ayırmış ve göt deliğimi dilliyordu bu anlarda.
Yanımdaki Nedim Ceren’in bacakları arasında dizleri üzerinde doğruldu. Yarağını soktu amına ve hızlı hızlı sikmeye başladı. Ceren uzun bacaklarını havaya kaldırdı ve geriye attı. Nedim’in onun amına köklerken Şule de kendisini sikmem için kulağıma fısıldadı.
Bulunduğumuz yer eğimliydi doğal olarak. Başımız yukarda, ayaklarımız aşağıda kalıyordu. Nedim parmakları üzerinde götünü kaldırıp indiriyordu durmadan. Boynunda asılı sarı altından kalın zinciri sallanıp duruyordu. Ceren halinden memnun gibiydi. İnliyor ve Nedim’in belini, götünün yanaklarını okşuyordu. Havada sallanıp duruyordu bacakları.
Yasemin’in götümü öpmeleri ve göt deliğimi dillemeleri devam ediyordu. Kadının erkek götlerine karşı özel bir ilgisi vardı. Ancak artık Şule’yi sikmem gerekiyordu. Doğruldum, Şule bacaklarını Ceren gibi açtı ama Yasemin “Durun bakalım!” diyerek kontrolü eline aldı. Şule’ye başı aşağı gelecek şekilde uzanmasını söyledi. Şule katladığı bornozu alıp başının altına koydu, Yasemin’in dediği gibi uzanmıştı şimdi. Yasemin bunun üzerine Şule’nin üzerine uzandı yüzüstü. Dudak dudağa öpüşür gibilerdi bu haldeyken. Şule bacaklarını iki yana iyice açmış, Yasemin’de kendi bacaklarını onunkilerin üstüne atmıştı. Yarma şeftali gibi iki am karşımdaydı.
Yasemin başını çevirip “Sırayla ikimizi sikmeni istiyorum!” dediğinde “Tamam!” dedim keyifle. Yarağım kalkık haldeydi, dizlerimin üzerinde doğruldum, yarağımı sıvazladım. Üstteki Yasemin’in götünün yanaklarını ayırdım. Yarağımı göt yarığının üzerinde bir süre götürüp getirdikten sonra alttaki Şule’nin amına soktum. Amının içi güneşin altında daha da ısınmıştı sanki. İçinde gidip gelirken Yasemin’in götünü sıkıp duruyor, kalçalarını okşuyordum. Yasemin ve Şule ateşli bir şekilde öpüşüyorlardı. Nedim ve Ceren yanımızda olsalar da üstte kalmışlardı. Nedim’in köklemeleri Ceren’in kasıklarında ses patlamaları yapıyordu şimdi.
Şule’nin amında ağır ağır gidip geliyordum. Şule bir yandan Yasemin ile öpüşürken bir yandan da inliyordu amındaki yarağım sayesinde. Bir süre gidip geldim amında, ardından çıkardım ve Yasemin’in amına soktum. Alanya’ya geldiğimden beri ilk kez Yasemin’in amına girmişti yarağım. Şule’nin iniltisi kesilirken sıra Yasemin’deydi. Amına kökledikçe vücudu sarsılıyordu. Şule onu sıkıca tutmuş, boynunu ve omuzlarını, yüzünü, dudaklarını şehvetle öpüyordu.
Birkaç kez sertçe kökledim amına, ardından çıkarıp Şule’nin amına soktum. Sırayla yaparak devam ederken Nedim ve Ceren yer değiştirdiler. Bu kez Nedim altta Ceren üstteydi. Ceren Nedim’in yarağını amına almış, üzerinde yaylanıp duruyordu.
Şule’nin amı Ceren’in amı kadar dar değildi elbette ama yaşına göre folloş olmamıştı. Yasemin’in daraltılmış amından biraz daha genişti sadece ama daha sıcak ve suluydu. Pompaladıkça kalçalarının titremeleri beni tahrik ediyordu. Açık havada çıkardığı iniltileri de cabasıydı. Güneş tepemizde vücutlarımızı fırın gibi yakıyordu. Rüzgâr bir duruyor, bir başlıyor ama kesinlikle serinletmiyordu. Aksine sikişin şiddeti arttıkça terliyorduk.
Şule’nin amından çıkardığım yarağım iyice ıslak bir hale gelmişken Yasemin’in götüne bastırdım hafifçe, ona arkasından girmek istiyordum. Yasemin’de bundan memnun olmuş gibi hafifçe inlerken başını geriye attı. Gözlerini kapatmış dudaklarını emiyordu. Bastırdıkça yarağım götünün içinde kayboldu. Yarısından fazlası girmişken gidip gelmeye başladım. Yasemin’in zevkli iniltileri çoğalmış Şule ve Ceren’inkileri bastırıyordu şimdi.
Ben Yasemin’in götünü sikerken Ceren kıvrak bir hareketle kalktı Nedim’in üzerinden. Nedim boşalırken ona eliyle 31 çektirdi. Ben de Yasemin’in götü sayesinde boşalmaya yaklaşıyordum artık. Ağırlığımı Yasemin’in üzerine daha çok veriyordum.
Bir ara fazla yüklenmiş olmalıyım ki Yasemin’den acı bir çığlık yükseldi. O zaman çıktım götünden. Göt deliğinin ağzı hafif kızarmıştı. Yasemin Şule’nin üstünden kalkınca boşta kalan Şule’nin amına girdim. Yasemin bu kez amı Şule’nin ağzına gelecek şekilde onun yüzüne oturdu. Şule Yasemin’in amını emiyor, ben Şule’nin amını sikiyordum.
Pompaladıkça “Şlop şlop şlop!” sesleri Şule’nin inlemelerini bastırıyordu. Artık boşalmanın eşiğine gelmiştim. Birkaç sert yüklenmenin ardından amından çıktım ve Şule’nin karnına boşalmaya başladım. Döllerim beyaz vücudunu renklendirirken göbek deliğinin etrafı döllerimle küçük bir göle dönmüştü. Yarağımı sıvazladım ve kalan döllerimi de akıttım.
Yasemin Şule’nin üzerinden kalktı ve göbeğine akmış döllerimi gördü. Eğildi ve bir kedi veya köpeğin kaptan su içmesi gibi onları emdi, yaladı ve yuttu. Yasemin’den arta kalanları ise Ceren uzun pembe diliyle yuttu.
Şule’nin am dudakları şişmişti. Güzel ve zevkli bir sikiş yaşamıştık, ilk sefer için fena değildi. Nedim karısına memnun kalıp kalmadığını sorunca Şule “Güzeldi!” diyerek yanıt verdi. “Güneş beynimi eritti resmen!” dediğimde Yasemin ve Ceren’de bana hak verdi. Şule’de onlara katılınca Nedim “İyi tamam, içeri geçelim!” dedi.
Ancak içeri geçmeden önce denize girdik. Sımsıcak suyun içinde çıplak bir halde bir süre yüzdük, dalıp çıktık. Denizin içinde Şule ile ateşli bir öpüşmeye kendimizi kaptırmışken Nedim’de Ceren’in dudaklarına yumuldu. Ceren’den çok memnun kalmıştı Nedim. Yasemin Nedim’e hiç pas vermiyor, sürekli benim yanımda takılıyordu. Birkaç kez Şule ile yer değiştirdiler, yatta sırayla onları sikmiştim, denizde de sırayla öptüm. Tabii Yasemin oyuncu bir kadındı. Ben Şule’yi öperken o da alta dalıp yarağımı tutuyor, denizin içinde ağzına alıyordu.
Denizden çıktık, yatın arka tarafındaki koltuklara bıraktık kendimizi. Şule kucağıma otururken Nedim Yasemin’den beklediği ilgiyi göremedi. Ceren’den sonra onu da öpmek istemiş ama Yasemin pas vermeden yanıma oturmayı tercih etmişti. Şule’nin dudaklarını emiyor, birbirimizi dilliyorduk. Yasemin ise eğilmiş ve başını araya sokup yarağımı ağzına almıştı.
Ceren karşımızdaki geniş tekli koltukta yayılarak oturup bacaklarını ayırmış, amını Nedim’in yalaması için sunmuştu. Nedim de önünde çökmüş Ceren’in amını köpek gibi yalıyordu. Şule’nin dudakları, Yasemin’in ağzına alması derken yarağım yeniden kendini bulmuştu.
Ancak dilim damağım kurumuştu, yeniden sikişmeden önce kaybettiğim sıvıyı almam gerekliydi. “Çok susadım!” dediğimde Şule kalktı ve dolaptan soğuk birkaç bira alıp geldi. Her birimize birer tane verdi, biralarımızı içerken sevişmemize ara verdik.
Nedim Hanımağa konusunu açtı bu sırada. İstediği parayı uygun bir faiz oranı ve vadeyle almak için benim elimden geleni yapmamı istedi. “Söyleyeceğim ama kesin kararı Hanımağa verir!” dediğimde Şule “Bırak şimdi bu konuyu!” diyerek kocasına çıkıştı. Yasemin bu sırada şişesinde kalan soğuk biradan bir miktarı yarağıma döktü. Ardından da eğilip onu yaladı.
Elinde kalan boş bira şişesini kaldırıp “Bunu da kullanalım, baksana şişenin ağzı küçük bir yarak gibi!” dedi. Uzun şişenin ağız kısmını tıpkı bir yarakmış gibi sıvazlarken Şule “Senin de başka işin yok mu!” dedi alay eder gibi. Biralarımız biterken Ceren’in teklifi üzerine aşağıya kamaraya indik.
Dışarda sıcaktan yanmıştık ama kamaranın içi bize buz gibi geldi. Ceren yatağa uzandığında Nedim’de yanına geçti. Onlar öpüşüp sevişmeye başlarken Yasemin benden yatağa uzanmamı istedi. Şule’ye de domalarak benim yarağımı ağzına almasını söyledi, kendisi de elinde tuttuğu şişeyi Şule’nin amına sokacaktı.
Şule teklife önce olumsuz baktı ama sonra aklına yattı. Ben yatağın kenarına oturup uzandım, ayaklarım yere değiyordu. Yarağımı sıvazlarken Şule domaldı ve yarağımı kaptı aç bir kurt gibi. Arkasındaki Yasemin çömeldi ve şişenin ağzını Şule’nin amına soktu.
Şule “Yavaş ol lan sürtük!” dedi sert bir sesle. “Ne oldu canın mı yandı orrooossspuuu!!!” dedi Yasemin kahkahayla. Şule yarağımı somururken Yasemin onun amını bira şişesiyle doldurmuş sikiyordu. Nedim bu arada Ceren’e kendisini götünden sikmek istediğini söyleyince Ceren buna olumsuz bir yanıt verdi. “Götten çalışmıyorum aşkım, önden devam et!” dedi soğuk bir tonda. Oysa karısı denizin içinde öpüştüğümüz sırada onu götünden sikmek istediğimi söylediğim zaman “Tamam!” diyerek yanıt vermişti.
Şimdi de onu götünden sikmek niyetindeydim…