-Lütfen, lütfen dur. Çok sert, yavaş.. " diye inliyordu. Sikimden aşağı akan sular götüme geliyordu. Ne kadar aksini iddia etse de, hoşuna gidiyordu. Götüne sertçe şaplak attım, "-AHHHH, HAYVAN" diye bağırdı, şaplak sesi odayı inletmişti, sertti, sonra göt deliğine parmağımı getirip, sikimi am duvarına vurmaya başladım. Lop lop lop diye tok ses çıkıyordu bedenlerimizin çarpışmasından.. Durdum. Üzerime yığıldı. Kalbim öyle atıyordu ki, arap atı yanımda katır kalırdı.. Boğazıma yatmıştı, nefesi kulaklarımın içindeydi. Ben de ondan kalır yanım yok, öküz gibi nefes alıyordum..
Onu üzerimden adeta yastık gibi attım "ahh" dedi. Sikim am suyundan yağ sürülmüş gibi parlarken, Fatma Teyze can çekişir gibi yüzünü ekşitiyordu. Dizlerimin üzerine doğruldum, onu ters çevirdim. O arada ucuna gelmiştim boşanmanın. Bu soluklanma ile kafamı dağıtıyordum. Yüz üstü döndü. Eşya gibiydi, sağa it, sola çek, vur, fırlat...
Ayak bileklerinden tuttuğum gibi aşağıya çektim, ben de o ara indim yataktan. Ayaklarını yere, bedenini ayakta domalmış şekilde yatağa yatırdım. Bacaklarını aralayıp, yerimi aldım, ve kocaman açılmış, morarmış gibi duran amına bir seferde dipledim.. "Ayh, aşkım nolur.." dedi. Dersteki pozisyonlar gözümün önüne geldi. Kıskanç bakışları.. "-Al amcık karım benim. Artık böyle sikileceksin. Güzel mi? " diye sertçe seslenerek sikmeye, götüne biner gibi dayanmaya başladım. Adeta amına koyarken, yatağa da koyuyor gibi, yatak ileri kayıyordu. Bacaklarını arkaya doğru kırıp kaldırdı, aşağı yukarı oynatarak debelenirken, iki eliyle çarşafa sarılmış, acısı avucundan belli oluyordu. Çat çat vururken gelmek üzereydim.. "-Geliyorum Fatma!" dedim, o inlemekle ağlamaklı ses çıkartıyordu. "-Amımı doldur!" diye içinden zorlanarak bağırdı. Böğürür gibiydi.. Amını döve döve sikiyordum ki, en son vuruşumda üzerine atladım.... Taşaklarım bile amına dayanmıştı, oluk oluk attırırken içine. Ellerimi alttan soktum memelerine doğru, bacakları aşağıya iyice kaymıştı. Binmiş halde uzandım sırtına, memelerini avuçlarken, sikim abartısız yedi sekiz kere zonkladı amında.. Vıcık vıcık gidip gelmeye devam ettim, iyice abanmış onu ezerek. Fatma Teyze transa girmişti gibi inlemeye devam ediyordu..
-Lütfen müsaade at Mete.." diye ağlak şekilde konuştu.
-Gel canım" diyerek sırtını öptüm, sırt üstü dönmesine yardım ettim. Sikim amında koca bir delik açmış, döllerim süzülüyordu. Yüzü öyle bir kan ter olmuştu ki, tanınacak halde değildi.
-Bu da neydi böyle Mete! Bu nasıl sikişmek" dedi, isyan eder gibiydi.
-Bu daha hiçbir şey Fatma teyze. Seni parçalayacağım " dedim gülerek, dudaklarına yapıştım. Karşılık vermedi ilkten ama, alt dudağını emmeye başlayınca kollarını doladı bana. Bir bacağını kucağıma attı.
-Hayvan sikicim benim " dedi, ellerini saçıma soktu, çenemi öpmeye başladı.
-45 yaşındayım, böyle sikilmedim. Amım ağrıyor.
-Öperim geçer " dedim, baldırından götüne doğru okşamaya başladım. Sikim boşalmaya rağmen bacağına değiyordu.
-Hiç uyanma yarak! Ben bittim" dedi.
-Sana doyulmuyor Fatma Teyzem " dedim gülerek. O da güldü. Ara ara yüzünü ekşitiyordu, amının sızladığı belli olmaktaydı.
Yarım saat yatakta yattık, uzandık. Bana sorular sordu. Halâ daha merak ettiği, benim nasıl böyle bir şeye cüret ettiğim( fans, net falan), anlattım. Sonra sikiş performansına gelince; yine cevabım açık ve dürüstçeydi. "-Aşırı porno ve masturbasyon çekince, olay farklı oluyor am sikerken" dedim, gülerek. "-Belli belli. Tosunum benim" dedi, gururla.
Ben de ona sordum soru. Ama ev hakkında konuşmak istemiyordu. Hatta benimle bu ilişki için utanç duyduğunu söyledi. Ama tak etmişmiş canına. Ve bendeki bu çekicilik (ki, şort ile göstermesem, vereceği şüpheli), onun aklını çelmiş. Ben de onun vücuduna ve güzelliğine iltifat ile, içinin yağlarını eritiyordum.
Gerçekten sağlam karı çıkmıştı. Ama onunla işim bitmemişti. "-Senin bu latin vücuduna öyle şeyler yapacağım ki, tapınacağım sana Fatma Teyze. Bana sadece itimat et, yeter." dedim. "-Laflara bak laflara. Tabi siktin ya, keyfin yerinde. Yarın sıkılırsın " dedi, kur yapıyordu. Karnına oturdum, hızlı ve çevik bir şekilde, kıkırdadı. Beklemiyordu. Sikim anında memesinin arasına girmişti. "-Sana yalan söylemem, asla. Ayrıca, bundan sonra gerçekten seninle fena şeyler yapacağım. " dedim.. Eğildim, alnından öptüm..
Saat 4'e geliyordu ki, hazırlanıp çıktım. İki tane mature karıya sahip olmuştum. Bunların birbiri ile kanka olmasına mı şaşırmalıyım, yoksa ikisinin de kuduruk olmasına mı bilemedim. Ayrıca spor ve ders sayesinde benimle sikiştiklerine, bunlar sayesinde radarlarına girdiğime iddiaya girebilirdim. Tabi benim de bu uslu hallerim, keskin hallerim etki etmiş olabilirdi. Şansım açılmış olmalıydı. Onlyfans ve oradaki yorumlardan doğan bir memnuniyeti oluşmuş, kendime güvenim gelmişti. Yani, sikime yapılan övgü, bana da yapılmış oluyordu değil mi? O sebepten, taş gibi olduğumu hissetmemle, özgüven sahibi olmam dışıma yansımış olmalıydı..
İki sokak sonra Hande Teyzeyi aradım, olanları direkt olduğu gibi anlattım. Şaşkınlık ifadeleri telefon hoparlörünü patlatacak gibiydi. Her bir ayrıntıyı soruyordu. "-Beğendin mi bari? Mutlu oldun mu? Zevk verdi mi çok sana" gibi, imalı sorular sordu. Keyfim yerinde ve bu beni mutlu ediyordu.
Hande Teyzede az kıskançlık sezmiştim. Saat 5e gelirken, ben de Mert'i aradım, çağırdı sahil tarafındaki kafeye. Oradan ayakkabı almaya gidecekmiş, o da tam beri arayacakmış. "Kalp kalbe karşı kanka" diye lügat parçaladı. Sesli güldük ikimizde. Sonrasında güzel birkaç saat geçirdik. Ona karşı suçluluk duymuyordum. Hayata dair duygu alışverişim ne yazık ki okuduğum kitaplar, izlediğim filmlerden ve netteki seks hikayelerden mevcuttu. O sebepten bu son 1 ayda yaşananları anlamaktan ziyade, sindirmek için bile erkendi. Ama insan hep bir suçluluk duyuyordu, ya da hissetmesi gerektiği belirtiliyordu. Ama ben rahattım. Yetişkin olmuştum ve bir kadını, hatta bugün ikincisini de çok mutlu etmiştim. Pişman olmayacaklardı. Aslında kendime bir misyon belirlemiş gibi de hissediyordum. Çünkü onların mahremiyetine bir saygı duymaya başlamış, adeta onlardan çok onları düşünürken buldum kendimi o akşam eve giderken. Her insan sadece haşin, azgın tek misyonu sikip bırakmak olmamalıydı. Okuduğum seks hikayeleri hep öyle idi. Peki ya ben de mi böyle olacaktım? Sıradan kadınlarla mı olacaktım? Kendime bu soruları soruyordum. Sikim bu düşüncelerde dahi erekte olurken, zihnimi nasıl kontrol edebilirdim? Arzuları mı? İşim ne olacaktı? Geleceğim? Hatta öğrenilirse birileri tarafından, hayatımızın akıbeti?
Bu düşünceler neticesinde, sokağa girmiştim. Apartmana gelmeden, kendimi geliştirmeye, zihinsel anlamda da entelektüel olmaya karar verdim. Sağlam vücut vardı, kondüsyon ve kuvvet çalışıyordum. Şimdi sıra güçlü, sağlam ve savunma temalı olmalıydı. Ondan sonra ise, bu ikisini zeka ile harmanlamam gerektiğiydi...
Kafamda bir ışık yandı. Spor salondaki amatör Muay Thai yapan abi. Yaşı vardı otuzların sonu ama, yolda görsek yaşıt sanırdı herkes. O doğru adamdı. Hatta arada saunada, havuzda da karşılaşırdık. Tipindeki saldırganlığa rağmen, epey ince ve naif bir adamdı. Sonradan öğrendim ki, herif anadil gibi İngilizce biliyor, çeviri yapıyormuş.. işte, misyon bu olmalıydı.
Yeni bir kategori kazanmıştım. Ondan ders alacaktım, eğitimimi de güzelce yapacaktım. Böylece bana güvenen kadınlara karşı, sikimle disipline soktuğum gibi, aklımla da onure edecektim onları. Ben nasıl ki aptal karı istemiyorsam, onlarda öküz ile beraber olmak istemezdi. Çünkü, benden vazgeçebilir, benden sıkılabilirlerdi. Ben, ikinci olmayı isteyecek biri miydim? Ya da sıradan biri?
Birden ayaklarım yerden kesilir gibi oldum. Misyon bulmuştum, şimdi vizyon yaratmaktaydı. Ne mi olacaktı o? Bekleyip görecektim...
Eve girerken gülme sesleri duydum. "Noluyor lan!" dedim, adımı mı içeri attım bir hışımla; salonda babamı gördüm. Herifi 3 hafta diye yolladık, 1.5 ay gelmemişti. Şekilli sakal bırakmış, yüzünde de yorgunluk vardı.
-Geldin mi paşam! Gel bakalım buraya!" diye ayağa kalkıp kollarını açtı, ben de hızla gidip sarıldım.
-Ne zaman geldin baba?
-Oluyor 5 saat. Sürpriz yaptım.
-İyi yaptın! Çok özledik seni." diye bir daha sarıldım.
Pederi bu kadar özlediğimi bilemezdim. Ama işte, insan hergün ne kadar konuşsa da, bir de alışık olmayınca uzak kalmaya, farkında olmadan bir özlem oluşuyordu. Annemde de bunu gözlemlemek daha kolaydı...
O akşam güle sohbet geçti. Herkes yattı, ben salonda laptop ile instagrama ayırdığım ayak ve bacak fotolarını atarken, yine sikim kalkmıştı. Odama gittim geç olmadan ama saat 1'i geçmişti. Yatağa uzanıp, telefonla netteki gelişmelere bakarken, birtakım sesler duydum. Bu sesler ile pür dikkat kesildim. İnanamadım. 19 yaşındaydım ve ilk defa annemle babamın sikişini duyuyordum... Ara ara yatak sesi, derin nefesler...
"Vay amk" dedim, ne yapacağımı bilemedim. Tabi bu normaldi ama, ne bileyim, insan anne babasının sikişmesini duyması, çok garipti... Daha evvel tanık olmayan için özellike. Heyecandan benim kalkık sikim inmişti. O derece ilginç bulmuştum. Kulaklık taktım ve bu sesi yoksaymaya karar verdim. Çok geçmemiş olmalı ki koridor ışığı yandı, ardından duş sesi. Peder erken mi gelmişti, ya da benden önce mi başlamışlardı operasyona, bilmiyordum. Kendi kendime; "Kafanı sikim! Sus!" diye hayıflanarak yattım.
Birkaç gün çok güzel geçti. Spor salonunda da işler harikaydı, iki kadını iyice elimin altına almış, hareketler hesabı mıncıklıyordum. Ikisi de birbirlerine bakmamaya, kendi aralarında "habersiz"lik adı altında laf çakıyorlardı ama, benim ikisine de çakıyor olmam, beni aralarında iyice refaha sokuyordu. Hatta Fatma Teyze, epey bir samimi hareketlere soyunmaya başlamıştı. Domalmaları aşırıydı. Hande Teyze de farketmişti. Kendisi de ona laf sokar gibi; "-Kız senin kalça da iyi olmaya başladı epey. Tam latinler gibi oldun kız! Taş gibisin. Çocuğu baştan çıkarma!" diye espri yapmış; Fatma Teyze de, "-Sus kız sus, utandırma" diye geyik şamataya vuruyorlardı..
Hande Teyze ile köşelerde öpüşmeye başlamıştık bile. İkimizde özlemiştik birbirimizi. Spor yaparken chat yapıyorduk. Daha çok çekiştirme olsa da, birbirimize dudak, ateş, kalp yolluyorduk. Fatma Teyzeye ise hareket ederken, pozisyon değişirken sık sık; "-Yanıyorsun Fatma Teyze. Bu pozisyonda üç gider sana" diye, onu gaza getirirken, yüzü kıpkırmızı oluyordu. O da bana çıplak foto atmaya başlamıştı. 3 gün olmuş ve artık bayağı seks yapma isteğim gelmişti. Hande Teyzeye; "-Çok azdım!" diye mesaj attım eve giderken. Saat akşam 8e geliyordu, hava yavaştan kararmaya başlamıştı. Aradı hemen.
-Aşkım, eve yürüyorum. Konuşamadık doğru dürüst. Yarın akşam benimki dönüyormuş. Bazı şeyler olmuş, ters giden belli. Sesinden tanırım onu(kocasını). Bir haltlar dönüyor da, bilmiyorum. Bakma neşem yerindeydi, ama canım çok sıkkın.
-Hayrola noldu ki?
-Bilmiyorum da, içimde kötü bir his var.
-Üzülme lütfen" diye telkinde bulundum. Ondaki herhangi bir sorundqn kaynaklı değildi ama, bir şeylerden duyduğu şüphe onu tedirgin ettiği belliydi. Ondan sonra Mert'i aradım. Kısa sohbetten sonra beni eve çağırmıştı. Canım arkadaşımdı benim. Ayrıca, ona steamdan oyun aldığımı, sürpriz yapacağımı söylemiştim..
Eve gidip, bizimkilere selam verdim, yemek yedim hızlıca ve Mert'lerde kalacağımı, gece biraz oyun oynayacağımı söyledim. Annem de babam da onay verdiler. Gece rahatça sikişecek olmanın rahatlığı yüzlerine yansımıştı. Bilgisayarımı aldım, evden çıkmadan Hande Teyzeye mesaj yazdım. "Geliyorum canım" diye..
Evlerinin kapısını çaldığımda onlarda yemek yemişlerdi ve salondaydılar. Kısa bir sohbet derken, babamın döndüğünü söyledim, onlarda yarın kendilerininkinin döneceğini söyledi.
-İyi oldu, hem iki gündür buluşamadık kanka." dedi Mert.
-Öyle oldu. Hande Teyze dedi bana sporda, sen de epey yoksun ortalıkta bro" imalı imalı.
-Ya oğlum, ne alakası var.
-Hande Teyze, bu Serap'tan sonra değişti. Satış yapıyor. Haberin olsun" dedim kıkırdayarak.
-Çok ayıp Mert. İnsan dostunu ikinci plana iter mi? Siz kardeş gibisiniz hem" dedi, gözleri delici gibi bakıyorken, sibirya kurdu gibi parlıyordu salonun ışığıyla beraber. Ama bu kelimesinden sonra, fantezi düşünceler doldu zihnime. Çok geçmeden laptopları aldık kucağa ve en son çıkan CoD serisini açtım. Şaşırdı tabi; "-Lann! Aldın mı onu? Oğlum sen var ya, çok iiibbb.., fenasın" diye düzeltti, annesinin yanında küfür etmiyordu.
-Terbiyesiz " dedi Hande Teyze.
-Demedim anne" diye cevapladı gülerek.
-Desen daha iyiydi. Biz bir de sürpriz yapacağız." diye takıldım.
-Ne?
Gift code verdim, ve onun hesabından oyunu alıverdi otomatikman. Bana baktı birden, ekrana baktı.
-Ya oğlum, şaka mısın lan! Olmaz, kabul etmem bunu. " dedi, bana baktı, annesine baktı.
-Noldu?" diye ayağa kalktı, yanımdan oğlunun bilgisayarına bakarken, göğüslerini önüme götürdü. Eğildi, saçlarının kokusu ikimizinde genzine dolmuştu. Az kıçı arkada kaldı, ben de fırsattan istifade, elimi götüne götürdüm ve avuçladım. "-Ihh, ne oldu ya?" dedi tekrardan, bana bakmadan.