Bacaklarını açtım, inik sikimi karnına dayadım ve göğsüne uzattım. Öpüşmeye başlarken;
-İyiki varsın Mete.. Sayende kadınlığımı hissediyorum" dedi, ağzımın içini diliyle yalarken.. -Sen de iyiki varsın bal peteğim" dedim. Ardından; -Sayende adam oluyorum. Hayallerimi gerçekleştiriyorum. -Seni seviyorum.." dedi ağzını kurtarıp. -Ben de seni, hem de çok." diyerek tekrar buluştu dudaklarımız...
Bir süre daha yattık aynı şekilde. Onu kaldırdım, banyoya götürdüm. Banyoda da onu yıkarken, elleşmeler ile sikim kalkmaya yeltendiğinde; "Lütfen, yeter. Alışık değilim, ayrıca epey vakit geçti aşkım " dedi Hande Teyze.
Haklıydı. Kıtlıktan çıkmış gibi sikiyordum karıyı. Ayrıca evet, kıtlıktan da çıkmıştım değil mi? Onun her yerini yıkamamdan duyduğu memnuniyeti gözlerinden ve yüzünde görüyordum. Amını masaj yaparak yıkadım, okşadım. Bayağı dudakları esnemişti. O da sikimi güzelce yıkadı, kalktığını görünce sakso çekmeye başladı. -Azgın kaltak, istemem yan cebime diyorsun" diye, ağzını 10 dakika siktim banyoda. İnanılmaz seksi bir kadındı. Gizli cevherdi. Hayalimdeki kadındı. Dışarıdan normal, içeriden ise yanan volkanik dağ gibiydi...
Duştan çıktık, annemin bornozlarından birini verdim Hande Teyzeye. Annem babam hakkında konuştuk biraz, ardından mutfağa gittik, ne içelim diye düşünürken, -"Keyif kahvesi" dedik beraberce ve güldük. O Türk kahvesinden bahsediyormuş. Ama ben filtreden. O Türk kahvesi için malzemeleri sordu, gösterdim. O ara ben de yanındaydım. Islak saçlarını okşuyor, tarar gibi elimle aşağı doğru kaydırıp, arada da boynunu öpüyordum. "-Ahh gençlik " dedi, benim durmamama istinaden. -"Sen de gençsin kızım. 45 ne ki? Bak hala makine gibisin maşallah!" dedim götüne vurdum. -"Delisin" diye güldü.
Telefonum çaldı. O arada saate de baktım, 4.30 olmuştu. Baktım kankam Mert idi.
-Aha Mert." dedim, telefonu elime alırken. Hande Teyze panikledi. -Sakin ol aşkım. Alla alla" diyerek onun yanına geçtim. Telefonu açtım.
-Alo -Kanka napıyorsun " dedi, sessizlikten konuşma sesi duyuluyordu, Hande Teyze kocaman olmuş mavi gözleri ile huzursuzdu. -Hiç" dedim hemen bir adım yanımda duran Hande Teyzeye döndüm, elimi pompa gibi yaptım onu göstererek sonra memesine attım elimi;
-....Öyle takılıyorum. Sen napıyorsun kanka?" -Ben de kafeye geçiriyorum. Gelsene takılalım. " Hande teyze kafasını salladı aşağı yukarı. -Olur. Sen geç. Ben yavaştan hazırlanıp geliyorum. -Acele etme, daha metroya bineceğim. Görüşürüz kanka" dedi kapattık.
Hande Teyze derin nefes verdi. Elim hala memelerindeydi. Geri çektim. Gülüyordum.
-Telaş yapmasana aşkım. -Ne bileyim. Panikledim. Ayrıca o hareketlerine gelince de, pislik yapma" dedi. Oğluyla konuşurken "anneni sikiyorum, napim" demek istememe kızmıştı.
-Ama aşkım, bu işin tatlısı değil mi? Ayrıca, sikmiyor muyum seni?
Sustu. Kahveyi fincanlara koydu. -Tamam. Tamam. Sikiyorsun.. " dedi. Benim ne ima ettiğimi anlamıştı. Bunu cilve olarak kabul etmeyi kabul etmişti.
-Ama lütfen, sakın belli olmayalım. Mahvolurum.. " dedi. Telaşla. -Karımsın. Sevgilimsin. Sen artık benimsin. Namusun, namusum" dedim, elini öperek. Yüzü gülücük açıyordu bu hareketlere.
Bacak bacak üzerine attık ikimizde, onun bacakları ortaya çıktı. Oraya baktığımı görünce araladı bacaklarını, amı karşımdaydı. -Doymuyorsun. Doymuyorsun.." dedi gözlerini devirip, elini sallayarak. -Sana doyulur mu Hande Teyzee!" dedim. Kalktım yanına oturdum, bacaklarını okşamaya başladım.
Ona geçen yoga dersinde olan durumu anlattım. Fatma teyzenin; "Sen hareket yaparken dikizlediğimi gördüğünü ve sert bakış attığını".
-Alla alla. Oğlum, dikkatli olsana. -Gözümü senden alamıyorum. Çok güzelsin ne yapayım! -Manyak bu çocuk yaa!" dedi elini ellerimin üzerine koydu, avuçladı. -Sana bir şey demedi yani. Fatma teyze hani. -Dedi.
Merakla döndüm ona.
-Bu çocuk yanıyor. Valla parçalayacak birini arıyor genç sapığımız" dedi. Esprisine dedi güldük. -Hem de ne parçalar. Baksana durmuyor yerinde. Kim bilir neler var aklında bunun. -Eeee gençlik hayatım. Biz de anca göz flörtü.." diye cevap vermiş Fatma Teyze.
-Vay be!." dedim. -Evet. Bilmiyor ki o gün, bir kaç saat önce yarrağını çatır çatır yediğimi" dedi gülerek. Dişlerini parlatmış, şuh kahkaha atıvermişti. -Di mi ahaha". -Hala sızlıyor amım. -Beğeniyor musun? Nasılım? -Süpersin. Hatta çok çok süper. -Sen de inanılmaz bir kadınsın! Aşığım sana Hande Teyze.." dedim ve yine öptüm onu.
Hande teyze ilgiye aç, sevgiye aç, romantikliğe aç bir kadındı. Bende de tabi porno ve hikaye manyaklığı olduğu için, biraz farklı açılardan görebiliyor, anlayabiliyordum. Bu sayede Hande Teyze ile, romantiklik dahi yaşayabiliyorduk. Sohbet ederken telefon ile fotolara baktık. -"Sakın Mert görmesin Mete! Sakın!" dedi. -"Elbette göremeyecek. Birazdan güvenli klasöre koyacağım " dedim göz kırparak. Ardından; -"Gece de dizayn ederim, harika olur, sen çok seksi bir kadınsın aşkım! Kurban olurum sana" dedim memesine yumuldum, ağzıma aldım.
Elini taşaklarıma attı havlumun arasından ve okşamaya başladı. -"Hadi hazırlanalım " dedi, kalktı.
-Off off. Her yerim ağrıyor. Amım delindi resmen... Azgın köpek!" dedi elini omzuma atıp, birkaç kez seker gibi adım attı, ben de belinden tuttum, ama sonra kendisine geldi, güzelce giyindik. Evden çıkarken yine sarıldım ona. Alnını, boynunu, yanaklarını gözlerini öptüm... Aşıktım bu kadına..
Evden önce Hande Teyze çıktı. O çıkınca ayak seslerini dinledim, sonra mutfak camına koştum. Apartmandan çıkışını izledim, kafasını hiç kaldırmadan, geldiği kıyafetlerle(bol eşofman, spor ayakkabısı, bol tshirt, kocaman gözlükler, dağınık serbest saçlar) giderken, onu izliyordum. O da biliyordu izlendiğini, kaldırıma çıktı. Birkaç saniye durdu, sanki bakıp bakmama arasındaydı, ama sonra bir şey olur, ya da gören olur gibisinden hızlandı ve yürüdü. Kalbim hala sert sert atıyorken, annemlerin odaya bakmadan direkt çantayı hazırlamaya koyuldum.
Spora gitmesem de çanta taşımayı gelenek haline getirmiştim. Çantayı kontrol ettim, o ara telefondaki fotoları da laptopa aktarma fikri gelince, laptopu aldım önüme ve hızlıca aktarmaya başladım. Tekrar görünce fotoları sikimde elektrik oluşmaya başlamıştı. Daha 1 saatten az süre önce eze eze sikmiş olmama karşın bu Hande Teyzeyi, şimdi onun ayak ve bacak fotolarını görerek yine azıyordum. Mert ile buluşacak olmamdan kafamdan savdım bu düşünceleri. Mert'in profiline girdim instadan, her zamanki fotoğraflar, birkaç yeni hikaye paylaşmış o kadar. Sahil resmi atmış. Belli ki ben annesini şelaleye çevirirken, o deniz kıyısında bahse girerim Serap'la buluşmuştu. -"Ah kanka ahh. Annenin amına boşalmak kadar güzel bir şey yok. Babam oldum baban!" diye mırıldandım keyifle.
İnsan en yakın arkadaşına küfür ederdi, en ağırını da ama, gerçekten de sikmesi, hatta devam edecek olması nasıl bir boyuttu tahmin edilemezdi. Ama bir zevk veriyordu ki o ego artışı, kendinden emin olma hissi, hemencecik tavan yapıyordu özgüven. En son fotoğrafta aktarılınca kapattım ve odama götürdüm laptopı. Sikim kalkmıştı yine. Kapıdan çıkana kadar inmişti..
Kafeye girince Mert'in annesinden aldığı mavi gözleriyle etrafı kestiğini gördüm. Yakışıklı çocuktu, bir de renkli göz olunca dikkat çekiyordu. Ee birazda girişken, çok konuşan olunca, hemen parlayan tipti. Ben ise her zaman sessiz takılan tayfadandım. Kafam hep bir hesap uğruna, ortada konu olduğunda çalışan bir beyne sahiptim. Babama çektiğim söylenebilirdi bu konuda. Olay siyaset, ekonomi oldu mu, anne baba sağolsun bitmez diyalog. Onlarla büyüyünce otomatikman benim kafa da bir inek vari çalışıyor, bir konu, bir olay olmadan atağa geçemiyorum. İlla malzeme lazımdı sanki. Bu durum beni kendi yaşıtlarım arasında biraz geri itse de, daha geniş perspektiften bakınca artısı da vardı. Ki daha olgun düşünebiliyordum. Bu sayede belki Hande Teyzeyi sikmeye başlamıştım. Ama bu da bir tesadüf idi elbet; benim galeriyi görmese, belki hayatta vermezdi bana. Ama olmuştu. Kendi içime kapanık olup, evde tek zaman geçirince fazla, bir çok konu hakkında bilgi sahibi olunuyordu. Hikayeler, pornolar ile seksteki esrarengiz dipnotlarla şimdiden fark yaratıyordum, ve ben bile kendime hayret ediyordum. Fakat bir şey vardı, gerçek olan; "Fazla otuzbir çekmek, boşalma sorunu yaratır" sözünün zırvalığını görüyordum. Aksine, masturbasyon ile daha çabuk boşalıyordu insan. Ama seks öyle değil, içinde farklı fraksiyonlar vardı şüphesiz, iyi ki de vardı!
-Oo, birileri yine arayışta. Oğlum ağır abazansın. -He-he hoş geldin kanka. -Hoş buldum. Napıyorsun? -Napim, sahilde Serap'laydık. Sonrasında seni aradım. Ne yapıyorsun, nasılsın? -Evdeydim, pcde takılıyordum. -Aq hep aynı.." dedi.
Gülümsedim. Hande Teyzeye olan sözüm, sevgimden bir şey diyemiyor, diyemezdim. Başkası olsaydı siktiğimi, ballandıra ballandıra anlatabilirdim. Ama yapacak bir şey yoktu, ben kendimi biliyor oluşum yeterdi. Biraz konuştuk, bir şeyler içtik. Yaz tatilinde ne yapmak istediğini söyledi. Aslında ailecek tatil istemiş annesi ama, sonra vazgeçmişler. Babasının köyde arazi işleri varmış, onun için gelecek zamanlarda gitme durumu olmuş, Hande Teyze de bu işleri geçmiş dönemlerdeki çevrede yaşananlardan bildiği için, eşinin buna öncelik vermesi gerektiğini belirtmiş.
-Serap da Antalya'ya gidecek. Ben burada kalacak gibiyim. Aslında bir işe girmeyi düşündüm, ama ne yapabilirim ki, bilmiyorum. Az evvel dediğin etrafı kesme işinde ise, elalemi değil, şu kahveci mevzusuna bakıyordum, ne derler ona, barcı mı, barista mi, şef mi?" diye güldü.
-Barista olmalı. Ne bilim.." dedim.
-Hem piyasa da akıyor. Ayrıca zevkli. Part time para da biriktiririm" dedi.
-Neden olmasın.
-Gel beraber başvuru yapalım. -Oğlum dur daha, annem bir yerde, peder bir yerde. Ne olacak, ne bitecek bilmiyorum. Ev de bir tek ben varım. Düşünmedim. Ayrıca tercihler var amına koyim, ne işi? Karıya kıza sebep de aklına soktun hemen şu işi. Okulu düşün sen! Bölüm ne olacak?" diye fırça attım.
Haklı bir serzeniş olduğu için sustu. Hak verdi. Saçlarıyla oynadı. -"Lan cidden akıllı çocuksun. Haklısın kanka." dedi.
-Senin de kafa çalışıyor da, aklın sikinde." dedim. -Anladık evde asılıp geldin, ondan libido kaybı yaşıyorsun. Görürüm 2 saat sonra seni. Sapık göt " dedi.
-He-he" diye gülünce, o da güldü.
O gün 4 saat takıldık Mert ile. Yürürken caddede, etrafa bakıp, akıl yürüttük, elalemin karısına kızına baktık, güldük. Sonra eve dönerken ben bankamatiğe gittim. Hesabı inceledim, oradaki paramı görünce göğsüm kabarıyordu. Sonra fast food alıp eve geçtim, çünkü bugün bunu haketmiştim..
Eve gidince üstümü değişirken, yere damlayan masaj yağı ve annemlerin yatak odası dağınıklığına girişmeden önce hızlıca yemeği yedim. Sonra yerleri dahil her yeri çamaşır suyu ile sildim; çünkü kokulu yağın kokusu gitmiyordu. Çarşaf, yastık kılıfını da attım makineye, yarın asar, akşam da takardım. Ne olur ne olmaz, derli toplu durmalıydı. Annem bugün beni bu halimle görse, kalp krizi geçirebilirdi. Peder için bir şey diyemem, gurur duyabilirdi belki ama, Hande Teyzenin yaşını görünce, ağrızalık olabilirdi. Her şeyi halledip, tvyi kısık sesle açtım, bitki çayımı da aldım, pencereler açık olduğundan arada da esen rüzgarın evi ferah tutması, iç çamaşırsız bol basket şortunu giymiş olmamdan, arada bacak aramdan giren havanın taşaklarıma vurmasıyla, keyfime diyecek yoktu. Laptobı aldım, kameramı da bağladım, videoları da düzenlemeye, kesmeye başladım. Enfes bir işçilik çıkartacaktım... Youtube dan öğrendiğim Adobe Premiere ile de, on numara geçişler koyacaktım. Yağ işini harika düşünmüştüm. En ufak bir filtre de, ekstra parlak oluyordu teni.. -"Off offf. Doyulmaz sana, amına çıktığımın kaltağı." diye mırıldandım. Sikim kalkık, epeyce videolarla uğraştım. Hande Teyzeye ayarladığım sitede isim ve kullanıcı adı hala net değildi. Ona da sormamıştım. Düşündüm taşındım, ne uygun olur diye. Farklı olsun diye düşünürken aklıma gelen "secretmilfmom" oldu. Ama bu da çok sıradandı. Epey de vardı. Ben de bu sebepten "PervMamtr" yaptım. Böylece Türk olduğumuz da belli olacaktı... Piyasa da böyle Türk de yoktu. Yani tutarsak, epey ilgi çekici olabilirdik.