← Ana Sayfaya Dön ← Geri Dön

TÜRBANLI KOMŞUMUN BORCU

📌 KOMŞU

Merhaba arkadaşlar. Ben Murat, 28 yaşında, üniversite mezunu bir gencim. Annemle birlikte yaşıyorum. Babamı birkaç yıl önce kaybettik. Evde yalnız olduğum zamanlarda genellikle internette porno sitelerine takılıyorum, seks hikâyeleri okuyorum. Sizlerle türbanlı komşumuz Nermin Abla’yı nasıl siktiğimi paylaşmak istiyorum.

Komşumuz Nermin Abla evli, üç çocuk annesi, kapalı bir kadın. Boyu yaklaşık 1.60, yeşil gözlü, beyaz tenli, güzel bir kadın. Üç çocuk annesi olmasına rağmen, hafif bir göbeği dışında göze çarpan bir kusuru yok. Arada sırada bize gelir; ya annemle oturmak için ya da çocuklarından birinin dersine yardımcı olmam için. Kocasıyla genç yaşta evlendiği için, şimdi kendi boyunda çocukları var. Bu zamanlarda fark ettirmeden ona bakarım. Kapalı bir kadın olmasına rağmen genellikle dar kıyafetler giyer. Örneğin, giydiği eteklerin altından poposu ya da vücudunu saran bluzunun içinden memeleri belli olur. Bu yüzden onu düşünerek 31 çektiğim çok olmuştur.

Bir cumartesi sabahı erken saatte dışarıdan gelen seslerle uyandım. Odanın perdesini hafif aralayıp bakınca, Nermin Abla’nın kızıyla kendi bahçelerinde halı yıkadığını gördüm. Bahçelerimiz yan yana, evlerin arkasında ve sokaktan görünmüyor. Nermin Abla geniş ve uzun bir etek giymiş, üzerinde ince bir kazak vardı. Başını arkadan bağlamıştı. Dizlerinin üzerine çökmüş, elindeki fırçayla halıyı yarmalıyordu. Bu sırada götü sağa sola sallanıyordu. Kızı elinde hortumla su tutuyordu. Nermin Abla kızıına söylenip duruyor, büyük bir güçle halıyı fırçalıyor. Eteği ıslandıkça ağırlaştığı için belinden kayıyordu. Bazen götürür çatılı ve altındaki beyaz külotunun kenarı görünüyordu. Sikim kalkmaya başlamıştı. Nermin Abla’ını vücudu süt gibi beyazdı. Onlar beni göremiyordu; ben bir elim sikimde, diğeriyle perdeyi aralamış, izlemeye devam ediyordum.

Bir ara Nermin Abla benim tarafıma dönerek halıyı fırçalamaya başladı. Kazasın boğazından sütyeni görünüyordu. Memeleri sütyeninden taşacak gibiydi sanki. Bu şekilde belki yarım saat kadar izledim. Sonra halı yıkama işi bitti. Bahçelerimizi ayıran duvarın üzerine halıyı astılar ve içeri girdiler. Ben de perdeyi kapattım. Soyundum, çırılçıplak yatağa uzandım. Nermin Abla’yı düşünerek 31 çekmeye başladım. İnanılmaz bir zevkle ve sarsıntıyla boşaldım. Döllarim yaragımdan havaya fışkırıyordu. Nermin Abla’yı gerçekten sikmek istiyordum. Ama kapalı ve tutucu bir kadın olduğu için bunun mümkün olmadığını da biliyordum.

Ertesi gün, yani pazar günü, Nermin Abla bize geldi. Üzerindeki beyaz bluzunun altından sütyeni, siyah uzun ve dar eteğinin içinden kalçaları ve poposu belli oluyordu. Hafif bir parfüm kokusu geliyordu. Bu kadını sikmek için yanıp tutuşuyordum. Annemle havadan sudan konuşurken ben de sohbete katıldım. Biraz muhabbetten sonra Nermin Abla bana, “E, seni ne zaman evlendiriyoruz?” diye sordu. Ben de, “Bakalım, kısmet…” dedim. “Var mı bir aday? Yoksa bulalım!” dedi gülerek. Cevap vermedim, sadece gülümsedim. “Vardır sende, okumuş adamsın, kendin gibi bir kızla evlenirsin. Bizim gibi cahil birini alacak değilsin ya?” dedi. Ben de, “Yok canım, ne alakası var, önemli olan anlaşmak!” dedim. Annem de konuşmaya katılarak, “Umarım oğlumu helal süt emmiş bir kızla evlendiririm!” dedi.

Derken, Nermin Abla hastaneye gideceğini ve benden internetten randevu almamı istedi. “Tamam!” diyerek odama geçtim, bilgisayarı açıyorum. Ama randevu için Nermin Abla’nin kimliği gerekiyordu. Yanında olmadığını söyledi ve kimliğini getirmek için eve gitti. Biraz sonra elinde kimlikle geri geldi. Kimliğini bana verdi ve içeri, annemin yanına geçti. Dediği şekilde randevuyu aldım. Kimliğinde türbanlı bir resmi vardı. Yüzünde ve gözlerinde hafif makyaj, dudaklarında açık renk ruj olduğu belliydi. Nermin Abla’nın 31 yaşında olduğunu görmek beni çok şaşırttı. Benden sadece üç yaş büyük. O zamana kadar gerçek yaşını bilmiyordum. Kimliğini tarattım ve resim olarak kaydettim. Sonra içeriğe girip kimliğini verdim. Çok teşekkür ederek eve gitti. Ben de odama girdim. Kaydettiğim kimlik resmini açtım. Nermin Abla şimdi gülümseyen bir yüzle ekranımdan bana bakıyordu. Sikimi çıkarıp resmine bakarak 31 çektim. Daha sonraki günlerde de resmine bakarak 31 çekmeye devam ettim.

Bir gün annemle evde otururken Nermin Abla geldi. Sıkıntılı bir hali vardı. Konuşmaya çekiniyor gibiydi. Ama sonunda derdini anlattı, benden borç para istiyordu. İstediği miktar benim için biraz fazlaydı. Annemin ısrarıyla parayı vereceğimi söyledim. Ertesi akşam bize geldiğinde parayı verdim. Sürekli teşekkür ve dua ediyordu, bu paradan kocasının haberi olmamasını istiyordu. Şaşırdım ama “Tamam!” dedim.

Aradan zaman geçti. Nermin Abla bir akşam yine benden para istedi. Daha önceki borcu ödememişken tekrar para istemesi beni kızdırdı. Ama yine araya annem girdi. Bu sefer istediği kadar olmasa da, yakın bir miktar verdim. Günler geçmesine rağmen parayı geri getirmedi. Ben de paraya sıkışmıştım ve verdiğim paralara ihtiyacım vardı. Birkaç kez hatırlatmama rağmen parayı getirmeyince, kocasına durumu anlatacağımı söyledim. Çok ısrar etti, “Kocama söyleme! En kısa zamanda ödeyeceğim!” dedi. Ama aradan zaman geçmesine rağmen parayı getirmedi.

Bir akşam yine bize gelmişti. Annem de ona karşı soğumuştu. Annem bu konuda çıkışıyordu. Nermin Abla sürekli bizden zaman istiyordu. Bir ara annem tuvalete gitmek için kalktığında, Nermin Abla’yla yalnız kaldık. Ona bu para meselesini unutacağımı, ama bunun için bir şartım olduğunu söyledim. Bunu duyunca sevinir gibi oldu ve “Nedir?” diye sordu. Yanına yaklaştım ve fısıltıyla, “Benimle birlikte olursan bu mesele hallolur!” dedim. Bunu duyunca kıpkırmızı oldu, hiçbir şey demedi. Bu konuda ısrarcı olduğumu, yoksa kocasına her şeyi anlatacağımı söyledim. Gözleri doldu. Yanından kalkarken, teklifimi düşünmesini, bu konunun aramızda kalacağını söyledim ve eline telefonumu yazdığım kâğıdı sıkıştırdım. Annem salona döndüğünde, Nermin Abla, “Beni evden aradılar. İyi akşamlar,” diyerek çıktı.

Birkaç gün geçti, ama Nermin Abla’nın ne cevap vereceğini bilmiyordum. Derken bir gün telefonum tanımadığım bir numaradan arandı. Açtığımda Nermin Abla’nın sesini duydum ve rahatladım. Teklifimi kabul ettiğini, bu akşam bizim bahçedeki kömürlükte buluşacağımızı söyledi. Bunun öyle kömürlük köşelerinde olmayacağını, birlikte bir eve ya da otele gitmemiz gerektiğini söyledim. Bunu duyunca duraksadı, ama kabul etti, “Yerini ve zamanını sen ayarla o zaman!” dedi. “Tamam!” diyerek telefonu kapattım. Onunla sağlam ve güzel bir şekilde sikişmek istiyordum. Öyle gecenin bir vakti kömürlükte, karanlıkta ve çuvalların arasında ayaküstü sikişemezdim. Ama şimdi nasıl, ne zaman ve nerede yapacağımı düşünmeye başladım. Nermin Abla çoğunlukla günlerini evinde ya da mahalledeki diğer kadınlarla geçirirdi. Öyle kendi başına bir yere gitmezdi. Şimdi kalkıp ona “Falanca yere gel!” desem nasıl gelirdi? Bunu kocasına, çocuklarına, komşulara nasıl açıklardı?

O hafta sonu komşulardan birinin düğünü vardı. Annemle birlikte düğüne gitmek için çıkarken, Nermin Abla’nın kızı geldi ve onları da düğüne götürüp götüremeyeceğimi sordu. “Tamam!” dedim. Arabanın içinde beklerken Nermin Abla kızıyla birlikte göründü. Uzun ve dar bir etek giymiş, üzerine eteğine uyan bir ceket vardı. Başını renkli bir türbanla bağlamış, ayağında yüksek topuklu ayakkabılar vardı. Annem her zamanki gibi arkada oturuyordu. Kızı annemin yanına oturunca, Nermin Abla da benim yanıma oturdu. Arabaya binince parfümünün kokusu içini kapladı. Güzel bir makyaj yapmıştı. Yolda giderken ara sıra göz ucuyla ona bakıyordum. Ceketinin altındaki beyaz gömleğinin düğmeleri kopacak gibiydi. Benimle hiç konuşmuyordu.

Derken düğüne geldik. Aynı masaya oturduk. Annem diğer masalardaki tanıdıklarla görüşmek için kalkınca, Nermin Abla bana doğru eğildi ve “Yeri ayarladın mı?” diye sordu. Henüz ayarlayamadığımı söyleyince, “Bu hafta içinde bitirelim şu işi, kocam şehir dışında çünkü!” dedi. Acaba benimle sikişmek mi istiyordu, yoksa başka çaresi kalmadığı için mi böyle diyordu, bilmiyorum. Ama onu düşündükçe sikim kazık gibi oluyordu. “Annen uyku hapı içir, sizin evde yapalım!” deyince, bunu nasıl düşünemediğime şaşırdım. Ama hafta sonu olduğu için eczaneler kapalıydı, nöbetçi eczaneyi de nerden bulacaktım. Ona uyku hapını ancak hafta başı alabileceğimi söyleyince, çantasından küçük bir kutu çıkardı ve verdi, “Bunu kaynanam kullanıyor bazen, ondan yürüttüm birkaç tane. Bu gece annen 2 tane içir, yarın öğlene kadar uyanmaz! Ben de sabahtan size gelirim!” dedi. O gece düğünden ayrılmadan hepimize meşrubat aldım. Annemin içeceği vişne suyuna, Nermin Abla’nın dediği gibi iki tane uyku hapı attım. İşe yarayıp yaramayacağını bilmiyordum. O gece gözüme uyku girmedi. Sabah olunca rüyalarımı süsleyen Nermin’i sikeceğimi düşünmek beni uyutmuyordu. İnanılmaz heyecanlıydım.

Sabah erkenden kalkarak annemin odasına baktım. Horul horul uyuyordu. Saat dokuz gibi Nermin Abla geldi. İçeri geçti. Fısıltıyla, “Haplar işe yaradı mı?” diye sordu. “İstersen kendin bak!” diyerek onu annemin odasına götürdüm. Annemin uyuduğunu görünce, “Nerede yapalım?” diye sordu. Bir şey demeden elinden tuttum ve odama götürdüm, kapıyı kapattım. “Evdekilere ne söyledin?” diye sordum. “Merak etme sen, uydurdum bir şeyler!” dedi. Başını arkadan bağlamış, üzerinde uzun kollu bir bluz ve yelek, altında uzun bir etek vardı. Onu yatağıma uzandırdım. Soyundum ve çıplak kaldım. Nermin önümde yavaş yavaş kalkan sikime bakıyordu. Hemen dudaklarına yumuldum. Dudakları etliydi ve onları emmeye başladım. Dudaktan öpüşme konusunda tecrübesizdi, kendini bana bırakmasını söyledim. Şimdi ben ne dersem onu yapıyordu.

Bluzunun üzerinden memelerini avuçladım. Dilimi ağzının içine soktum. Nermin’den hafif iniltiler geliyordu. Dilini çıkarmasını söyleyince çıkardı. Dilini, dudaklarını emiyor, ısırıyordum. Nermin iki eliyle başımı avuçlamış, beni kendine çekiyordu. Elimi memelerinden çekip eteğinin içine soktum. Elim kalçalarına değince hafifçe ürperdi. Şimdi dudaklarını emerken kalçalarını avuçluyor, onları sıkıyordum. Dudaklarını emmeyi bıraktım ve eteğini yukarı sıyırdım. Bacaklarını iki yana iyice açtı. Bembeyaz bacakları ve kalçaları şimdi önümde uzanıyordu. Kalçalarını öpmeye, emmeye ve yalamaya başladım. O anda artık zevkten kendimi kaybetmiştim, deli gibi kalçalarını avuçluyor, öpüyordum. Kalçaları kaymak gibiydi, tüy ya da kıl yoktu.

Dudaklarım kasıklarına yaklaştıkça Nermin’in inlemeleri artmaya başlamıştı. Beyaz külotunun altından amı belli oluyordu. Külotunun üzerinden amına parmağımla baskı yapmaya başlayınca, “Immm!” diye bir ses çıkardı. Başımı okşuyor, inliyordu. Külotunu kenarlarından tutup yavaşça sıyırmaya başladım. Belini yukarı kaldırdı ve külotu bacaklarından çıkardım. Şimdi tüysüz bir şeftali gibi duran etli amcığı karşımdaydı. Am dudaklarına yumuldum. Hafif bir parfüm kokusu geliyordu, amına parfüm sıktığı belliydi. Amcığı kılsızdı. Ona yeni mi traş ettiğini sorunca, “Dün gece!” dedi. Ben amını yalarken, Nermin’in inlemeleri odayı doldurmuştu. Başımı amcığından kaldırdım ve bluzunu yukarı sıyırdım. Bej renkli sütyeninin kenarlarından memeleri taşacak gibiydi sanki. Sütyenini alta doğru sıyırıp memelerini ortaya çıkardım. Meme uçları koyu kahve renkli, iki iri zeytin tanesi gibiydi. Onları emmeye, ısırmaya başladım. Nermin’in inanılmaz zevk aldığı belliydi. Onları deli gibi emiyordum.

Sikim kazık gibi olmuştu, o yüzden üzerindekileri tamamen çıkarmasını söyledim. Daha fazla dayanacak gücüm kalmamıştı. Nermin şimdi yatağın üzerinde çırılçıplak yatıyordu. Bana, “İçime boşalma!” dedi. Ben de, “Merak etme boşalmam, ama seni bulutların üzerinde uçuracağım!” dedim. Sikimi tutmasını istedim. Önce çekindi, ama sonra ürkekçe de olsa tutmaya ve eliyle sıvazlamaya başladı. Ona kocasının sikinin benimki kadar olup olmadığını sorunca, “Hayır. Onunki şu kadar ancak var…” dedi ve eliyle sikimi tam ortasından halka gibi tutarak, ortadan yukarısını gösterdi. Nermin sikimi sıvazlarken ben zevkten havalara uçuyordum. Neredeyse boşalacaktım. Ona, “Yan dön ve bir bacağını kaldır!” dedim. Benim yatağım tek kişilikti, iki kişi yan yana yatamazdı…

Dediğim şekilde sol yanına yattı, sağ bacağını dizinden bükerek hafifçe kaldırdı. Ben bacağını tutup iyice yukarı kaldırdım. Bacağı adeta pergelle açılmıştı. Biraz zorlandığı belliydi. Amı ortaya çıkmıştı. Sikimi tuttum ve amına sokmaya başladım. Sulanmış amı sikimi kolayca içine almıştı. Nermin’den derin bir, “Oohhh!” sesi geldi. Amının içi sıcacıktı. Bir süre içinde bekledim ve daha sonra yavaş yavaş gidip gelmeye başladım. Nermin başını sağa sola sallıyor, “Devam et, ohh, ohhh!” deyip duruyordu. Nermin’in bacağını omzuma koydum ve ellerimle yatağın başından sıkıca tutundum. Şimdi daha hızlı ve daha güçlü bir şekilde sikmeye başladım. Tek kişilik yatak şimdi kırılacakmış gibi sallanıyordu. Az önce zevkten inleyen Nermin şimdi altımda, “Ahh, ahh, yavaş, ahh!” deyip duruyordu. Yarağım taşaklarıma kadar amına giriyordu. Nermin altımda iki büklüm olmuştu, “Ahh, yavaş ol, lütfen, ahh, yalvarırım yavaş!” diyor, ama ben daha hızlı ve daha sert sikiyordum.

Nermin benim rüyalarımın kadınıydı, onu düşünerek 31 çekiyor, rüyalarımda onu sikiyordum. Ama artık rüyalarım gerçek olmuştu ve onu gerçekten sikiyordum. Memeleri sürekli sallanıyor, yüzünde acı ifadesiyle, sürekli, “Ahh, yavaş!” diye haykırıyordu. Elleriyle yatağa sıkıca tutunmuş, destek almaya çalışıyordu. Ama onu dinleyecek durumda değildim. O kadar şiddetli sikiyordum ki, Nermin’in kafası sürekli yatağın başına çarpıyor ve ‘Donk donk’ sesler çıkarıyordu. Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyorum, ama vücudumu bir titreme dalgası sardı. Boşalacağımı anladım ve yarağımı ani bir hareketle amından çıkardım. Nermin’in omzumdan kayan bacağı duvara sertçe vurdu. Nermin’in üzerine çıktım, onu altıma almıştım ve yüzüne doğru bütün döllerimi fışkırttım. Başını sıkıca tutmuştum, bir yere oynatamıyordu. Döllerim yüzünü kaplamış, saçlarına bulaşmış, ağzının, burnunun içine girmişti. Boşalmıştım, ama 31 çeker gibi yarağımı kökünden ucuna kadar sıvazlıyor ve içinde kalan tüm dölleri Nermin’in memelerine akıtıyordum.

Nermin ağzına yüzüne fışkıran döllerimden iğrenmişti. Böylesini daha önce yaşamadığı belliydi. Bir süre daha vücudunun üzerinde oturdum. Altımda nefessiz kalmıştı. Üzerinden kalktım. Yatağın ortası çökmüş gibiydi. Nermin ahlayarak yatakta doğrulmaya çalışıyor, bir taraftan da yüzündeki döllerimi elleriyle temizlemeye çalışıyordu. İçeri geçip annemin odasına baktım, annem hâlâ uyuyordu. Nermin’e bir havlu götürdüm. Bununla yüzünü sildi. Hiçbir şey demiyordu. Yataktan kalktı ve üzerini giyinmeye çalışırken, “Ne yapıyorsun?” diye sordum. “Eve gidiyorum, istediğini aldın!” deyince, “Dur bakalım, bu kadar kolay değil. Sana o kadar para verdim, o parayla kaç karı sikerim biliyor musun? Bir yere gidemezsin daha!” dedim. Suratıma anlamsız anlamsız bakarak, “Ne istiyorsun daha?” diye sordu. Ben de, “Daha devam edeceğiz! Annem uyanana kadar! Bunu sen istedin!” diyerek, elinden külotunu ve sütyenini alıp yastığımın altına koyunca, Nermin başka çaresinin olmadığını anlamıştı…

“İyi, hadi o zaman yap!” diyerek sırtüstü yattı ve bacaklarını ayırdı. Ona, “Kocanla hiç götten yaptın mı?” diye sorunca, yüzünün şekli değişti ve “Töbe töbe!” diye cevap verdi. Israr edince, birkaç defa yaptığını söyledi. Ben, “Kaç defa?” diye tekrar tekrar sorunca dayanamadı ve cevapladı. Kocasının üç çocuktan sonra tekrar hamile kalmaması için kendisini birkaç yıldır çoğunlukla götünden siktiğini söyledi. Bunu duyunca az önce inişe geçen yarağım tekrar kalkmaya başladı. Ona, “Kocanla kaç defa sikişiyorsun?” diye sordum. Bu sefer sorularıma bekletmeden cevaplar veriyordu, “Ayda 1-2 defa,” dedi. “Seni hangi pozisyonda sikiyor?” diye sorunca, “Yüz üstü uzandırıp, arkadan götüme sokuyor,” dedi.

Ona yatağın üzerinde ellerinin ve dizlerinin üzerine çökmesini söyledim. Dediğim gibi yaptı ve köpek pozisyonunu aldı. Yatağım duvarın kenarında olduğu için başı duvara doğruydu, götüyse bana doğru. Bacaklarını iki yana iyice açtım ve götünün yanaklarını iyice ayırdım. Vücudunun başka hiçbir yerinde kıl tüy olmamasına rağmen, göt deliğinin etrafı oldukça kıllıydı. Göt yanaklarını ayırınca, kendiliğinden açılan göt deliğinin ağzı 50 kuruşluk madeni para kadardı. Daha önce götünden çok sikildiği için deliği oldukça büyümüştü. Götünün deliğine biraz tükürük bırakıp, yarağımı yavaş yavaş sokmaya başladım. Biraz zorlansam da başı götüne girmişti. Kalanını da yavaş yavaş içeri doğru sokuyordum. Kocasınınkine oranla benim yarağım daha büyük ve kalındı. O yüzden Nermin yine az önceki gibi ahlamaya başladı. Sürekli, “Çıkar, yapma, seninki çok acıtıyor!” diyordu. Ama ne olursa olsun, ben onu götünden sikmeye kararlıydım…

Onu belinden tutarak kendime çektim. Ayakta, dizlerimi hafifçe kırıyor ve yarağımı daha derine sokmaya çalışıyordum. Sonunda 1.60’lık Nermin’in götüne yarağım taşaklarıma kadar girmişti. Nermin ise acıdan kıvranıyor, deli gibi bağırıyordu. Ben hızlı hızlı götüne sokup çıkardıkça, götünün deliği bir açılıyor, bir kapanıyor, sokarken delik yarağımı vakum gibi kendine çekiyordu. Ama yine de amını sikerkenki kadar rahat girip çıkamıyordum götüne. Buna rağmen bir süre sonra daha da hızlandım. Dizlerimi kırarak yarağımı daha derine sokuyor, sonra hafifçe doğruluyordum. Daha sonra sağ ayağımı yatağın üzerine koydum ve götünü bu şekilde sikmeye devam ettim. Nermin’in bağırmaları odamın duvarlarında yankılanıyordu. Bu şekilde götünü kaç dakika siktiğimi hatırlamıyorum, fakat ilk defa bir göt sikmenin heyecanıyla bir türlü boşalamamıştım…

Bir süre sonra, her soktuğumda, Nermin de inleyerek götünü kasıklarıma vurmaya başlayınca, inanılmaz bir zevk almaya başladım. Evet, şimdi boşalmak üzereydim. Yarağımı taşaklarıma kadar götüne sokmuş, götünün yanaklarından sıkıca tutmuştum. O şekilde bir süre götünün deliğinde kımıldamadan kaldım ve döllerimi boşalttım. Boşalmam bitince yavaş yavaş yarağımı çıkardım. Yarağım tamamen çıktığında Nermin’in kocaman açılmış göt deliği yavaş yavaş kapandı. Ama götü yıllardır sikildiği için, yine bir madeni 50 kuruş kadar açık kaldı. Tamamen kapanmıyordu. Nermin acı içinde doğrulduğunda götünden döllerim süzülüyordu. Paramın karşılığını aldığımı düşünerek, yastığın altına koyduğum külotunu ve sütyenini verdim. Üzerini giyinirken, “Beni mahvettin, hayatımda böyle sikilmedim!” dedi. Giyindikten sonra bir şey demeden çıktı gitti. Ben de banyoya girip yıkandım. Annem de öğleden sonra uyanmış ve “Amma da uyumuşum!” diye söyleniyordu.

Ertesi gün işten döndüğümde, annem Nermin’in parayı getirdiğini söylediğinde şaşırmıştım. Nermin’i cebinden aradım, ama açmadı. Ben de mesaj attım, “Madem parayı getirecektin, kendini niye siktirdin?” diye yazdım. Cevap gelmedi. Gece geç bir saatte telefonuma bir mesaj düştü, “Ben de seninle sikişmek istiyordum!” diye yazmış. Ben de ona, “Tadın damağımda kaldı. Şu an seni düşünerek 31 çekiyorum!” diye yazdım. Bana mesajında sadece öpücük gönderdi. Ondan yeşil ışık almıştım böylece. Fırsatını bulunca onu yeniden sikmek için yanıp tutuşuyorum.

← Önceki Hikaye
MİRA ABLA, KADINLAR VE BEN 11
Sonraki Hikaye →
OLGUN KOMŞUMUZA YARDIM
Yeni bir hikaye mi arıyorsun?

Yorum Yap

Yorumlar