Yakınlardaki bir otelin önüne çektim arabayı. Derinini pek düşünmeden sikicektim Destina’yı… biraz da böyle yaşamak iyidir diyordum. Annemi arayıp, bir arkadaşta kalacağımı söyledim. Yepyeni doktor adayı arkadaşlarıma bayılan annem, “Tamam oğlum yarın erken gel ama rahatsız etme insanları…” diye tembihledi beni. Hiç erken gelesim yoktu…
Çift kişilik bir oda tuttum. Şov yapmak için balayı bilmemneli odalar tutabilirdim ama gerek yoktu. Destina göz koymuştu bana çoktan. Bir sokak arasında dahi olsa sikişecektik her türlü. Şakalaşa şakalaşa odaya girdik. Yatağa geçtim önce. Uzandım. Hafif alkol etkisindeydim o bir tık daha çakırkeyfti. “Ferit valla hiç seks yaparım diye çıkmadım evden… bugün ne görürsen o yani… hiç şikayet edip moralimi bozma.”
“Önemli değil.” dedim. “Kadınları kadın oldukları için seviyorum. Gel…” Kolundan tutup çektim yatağın başına doğru. Altındakini çıkardım. Pamuklu bir kilot karşıladı beni. Halihazırda ıslanmaya başlamıştı bile. Beyazın üzerindeki lekeler belli ediyordu. Göbeğine bir öpücük kondururken kilotunun üzerinden oynamaya başladım… “Mmhh iyi çocuksun iyi, ellerin hassas…”
“Cerrah olacağım sonuçta…” diye şaka yaptım.
Kıkırdadı… “Aferin doktor bey… benden başka kadın vücudunu öğrenmeye…”
Böyle şakalaşırken bir anda belini iki yandan kavrayıp aldım kucağıma. Bir kadın için daha tahrik edici hiçbir şey yoktur. Ele geçirilmeyi, hükmedilmeyi, sevilmeyi ve sikilmeyi aynı harekette bulurlar. Bu da bellerini iki yandan güzelce kavramaktır. Soğuk ellerim ürpertti onu. İstemsiz bir, “Yhahh” sesi çıktı ağzından. Yatakta oturuyordum şimdi. O da kucağımda bacaklarını kırmış yarı çıplak bir şekilde suratıma bakıyordu. Bir anda deli gibi öpüşmeye başladık. İnsan gibi değil açlık ve azgınlıkla öpüşüyorduk. Salyalar çeneme akıyordu. Dili dilime dolanıyor ağzımın içine hücum ediyordu. “Ağzını aç…” dedi bana. İkilitmeden açtım. Dilime doğru tükürdü. Bir tepki vermeden kapadım ağzımı. Çenesinde kalanları yalayıp öpüşmeye devam ettim. Bu sırada ellerimi çıplak belinden hiç bırakmıyordum. “Tükürük testini geçtin…” dedi. “Sekste iğrenen erkekten nefret ederim. O yüzden… iğrenmediğin için teşekkürler. Bu sayede benden sulu bir sakso ve ekstra bir dilek hakkı kazandın yakışıklı.”
Belini bırakmadıkça kudurukluğu arttı. Elini kolunu nereye koyacağını bilemeden, önce tişörtümü çıkardı sonra dudaklarımdan kopup altımdaki pantolonu ve baksırı çekiştire çekiştire çıkardı. Ereksiyon halindeki sikimle birlikte çoraplarım dışında çıplak uzanıyordum şimdi yatakta. Aşırı kıllı değildim ama artık yaş itibariyle ortalama bir erkek gibi kıllı bacaklarım ve göğsüm vardı. Etek traşına dikkat ederdim ama hazırlıksız olduğumdan o gün bir tık orman gibiydi. O da benden farksızdı aslında. Fakat dediğim gibi ben kadını kadın olduğu için severdim ve Destina ile ten uyumumuz iyiydi.
Destina dizlerimin üstünden başlayarak iki bacağımdan tırmana tırmana yaklaştı yukarıya. Kasıklarımı öptü, sonra taşaklarımı öptü… dudaklarını aralayıp aldı yumuşak derimi ağzına. Eliyle hiç dokunmadan bir oraya bir buraya çekiştiriyor, sonra “POP” sesiyle ağzından salıveriyordu. Sikim o dokunmadan çelik gibi olmuştu bile. “Bak şimdi sihir yapıcam…” diyip araladı ağzını ve beni tek hamlede boğazına kadar alıverdi. Daha önce Jülide abla tarafından bile bu şekilde yutulmadığımdan saçlarını kavrayıp irkildim zevkle. “Aghh kızım yavaş amınakoyim kusacaksın…”
Tek hamleyle çıkardı beni ağzından. Sikimin başı ve alt dudağı arasında koca bir salya köprüsü oluşmuştu. “Bende yok öyle şeyler korkma… işimi iyi yaparım…”
“İş değil bu.” dedim. “Sen de eskort değilsin. Sadece bana zevk vermeye çalışma kendin de al.”
“Mhhh alıyorum zaten salak çocuk…” Tekrar boğazına kökledi beni. Burnu kasık kıllarıma dayanıyor. Orada saniyeler boyu kalıp derin derin nefesler alıyordu. Kendimi hep dayanıklı görürdüm ama bu kız beni böyle boşaltacaktı bu gidişle. Saçlarından çekiştirip çıkardım ağzından. “Gel lan buraya…” diyip kucakladım. Kilotunu çıkarıp biraz kıllı amıyla başbaşa bıraktı beni. Yalamaya yeltenmek istedim. Ki kendime en güvenmediğim alandı bu. Tecrübem yoktu. Fakat elleriyle kavradı suratımı. “Siktir et onu piç, hayvan gibi azdırdın beni. Sonra yalarsın…”
Atlayıverdi kucağıma, sikimi eliyle yerleştirdi girişine ve oturarak sıcaklığıyla sardı beni. Hafif hafif zıplamaya başladı. İlk başta o anın zevkiyle gözlerim kaydı. Kıçında (Çok büyük değildi ama yusyuvarlak ve yumuşacıktı.) ellerimi gezdirirken soracak cesareti buldum kendimde.
“Destina biraz çapkınım dedin ya… off aghh sıcacık amınakoyayım ya… ne kadar çapkınsın?”
“Ne alaka… kendi çapımda işte…” diye inledi ah ve oh sesleri arasında.
“Çok kişiyle yatıyor musun şu sıra?”
“İki tane kırığım var bir tane de okulun yakınlarında bir çocukla takılıyorum son zamanlarda… ne bu yakışıklı sahiplenecek misin hemen?”
“Yok güzelim de kondomsuz oturdun direkt…”
Bir kahkaha attı. “Hee sen orospudan hastalık kapmaktan mı korkuyorsun?”
“Orospu demedim…”
“Korkma minnak ben elitim öyle düşün. Asla riskli adamları almam içime.”
“Beni tanımadan aldın…”
“Sen on kilometre öteden lavanta kokacak kadar temiz bir çocuksun… kasıklarında bile o boktan ter kokusu yok… ohhh.. ben işimi bilirim şimdi sus ve sik biraz.”
Şap şap şap sesleri arasında yatağı sarsarak zıplaştık bir süre. Tişörtünü kaldırıp, südyeninin altından memelerini emdim. Buralardan pek hassas değil gibiydi. O yüzden dudaklara geri döndüm öpüştük bir süre. Kurumaya başlamadan ve boku çıkmadan boşalmak istiyordum ki ikimiz de çok yüksektik. Göt yanaklarını avuçlarımla kavrayıp kalktım ayağa… Küçük bir çığlık attı öpüşürken ağzımın içine, yatağın karşısındaki çalışma masasına götürürken havada iki üç kere zıplattım bebek gibi kızı. Sonra ofis sandalyesini ayağımla çevirip oturttum üstüne. Kendi bacaklarımı kırdım biraz, bacaklarından tutup çektim kendime. Önce bacakları omzumda siktim beş dakika… “Ahh baya cevher varmış sendeğğddeğğ diye inleye inleye orgazmına başlayınca ben de gecikmeden gelmek istedim. Ayak bileklerini kavrayıp birleştirdim havada. Önce bir tereddüt ettim ama sonra sikerler deyip, tabanlarını dayadım burnuma. Bir yandan nefeslenip, bir yandan sert sert vurmaya başladım. Götü ve üst bacakları darbelerin etkisiyle kızarmıştı. Ofis sandalyesi kaya kaya masaya kadar dayanmıştı. “AGH AGH AĞHH AĞHH FERİT…FERİT…AĞHH.. BEBEĞİM DEVAMMM AĞHH…” derken zevkten delirip iyice hızlandım. Nefesim kesilene kadar burnum havadaki ayaklarında sikim amının derinlerini yararken yaklaştığımı anlayıp çıkıverdim içinden. Doğrulacak hali yoktu. Bileklerini salınca bacaklarını biraz araladı. Bacaklarının arasından göbeğine ve memelerine doğru bacaklarım titreyerek boşaldım. Yapışkan beyaz beni göğsüne ve incecik beline dağıldı. Yorgunlukla arkamdaki yatağa bırakıverdim kendimi…
“Çok iyiydin…” dedi.
“Sen kadar değil…” diye övdüm onu. Gerçekten güzel sevişmiştik. Aramızda sağlam bir tansiyon vardım. Hem daha özgüvenli hem de rahatlamış hissediyordum döllerimi parça parça çıplak teninin üzerinde gördükçe…
Koltukta nefeslendikten sonra kalkıp banyoya gitti. Duşun altında arkadan sarıldım ona. Memelerine sıcak su ve duş jeli döküp hem yıkadım hem de attırdıklarımdan arındırdım onu. Yine şakalaşarak sohbet ettik biraz. Boş şeylerden konuştuk. “Ara sıra görüşsek olur mu? Orospu gibi davransam da orospu değilim… sadece eğlenmeye çalışıyorum. Bir talebim yok senden.” dedi. “Tabii güzel olur.” dedim yanağına bir öpücük kondurdum. Gülümsedi sessizce.
Banyoda yükselmeden geçtik yatağa, yorgunlu ve alkolle uyuduk hemen. Sabah, odadan çıkmadan bir posta daha sikişip, yatağı bıraktık darmadağın.
Destina ve ben o günden sonra ara sıra görüşür olduk. Araşır, buluşur, yemekler yer ve bol bol sevişirdik. Bazı günler birlikte gezip sevişmeden dağıldığımız bile olurdu. Öpüşürdük ederdik ara sıra. Fakat sevgili değildik. Hiç elini bile tutmadım. Tıpkı dediği gibi bağlanmamak için tüm önlemlerimi aldım.
Destina gerçekten de eskort değildi ama parayı severdi. Ben de biraz usülünün bu olduğunu düşünürdüm. O sıralar ona bir sürü hediye aldım. Her şeyi ödedim. Bir kez küçük bir tatile dahi çıktık Bolu civarında…
Bir kere onu eve attım. Onun yurdu zaten müsait değildi. Benim de otellerin müdavimi olmaktan canım sıkılmıştı. Annem ve babamın amcamlara gittiği bir haftasonu pazar sabahı eve getirdim onu. Bana bir kahvaltı hazırladı. Evde biraz dolandı. Annemin geceliklerinden birini giydi, uzun, önü açılabilen bornoz tipi saten geceliklerinden birini. Normalde karışırdım ama uçarı olduğu için bulaşmadım. Onu o geceliği çıkarmadan aynı kahvaltı masasında sikip, kıçının üstüne boşaldığım döllerle aynı masayı toplattım.
Geceye kadar filmler izledik, sohbet ettik ve sikiştik. İlk sefer dışında, içim rahat etsin diye her seferinde kondomla siktim onu. Ertesi sabah dersim olduğundan erken çıktım evden. O evi toparlayıp sonra geçecekti okula. Öğleden sonra, kafede otururken gelip sarıldı arkadan. Arkadaşlar da vardı masada. Hepsi bir oooo çekti ama ne olduğumuzu bildiklerinden abartmadılar bunu. “Hişt yakışıklı… karşı dairedeki afet senin eski sevgilin falan mı?”
“N- niye?” diye sordum korkuyla. Halbuki önemsememem lazımdı.
“Sabah tam evden çıkarken karşılaştık. Maşallah güzelde kız bir süzdüm. Selam verip kaçacaktım ama kıpkırmızı oldu suratı beni görünce. Böyle çattı kaşlarını, “Sen kimsin?” diye sordu öküz gibi…” diye anlattı eğlenerek.
“Eee sen ne dedin?”
“Valla sinir oldum… sevgiliyim dedim.” Gözlerinde merakla baktı bana. “Kızmadın inşallah?”
“Yok.” dedim içim biraz bükülmesine rağmen. “Kızmadım.”
O yılın yaz başında, Destina bana bir mesaj attı. “Bağlanmayalım dedim ama son zamanlarda seni özlediğimi hissediyorum. Bu benlik değil. Beni geriyor. O yüzden iletişimi kesmek istiyorum. Lütfen okulda dahi beni görürsen selam verme. Tanışık olalım. Birbirini bilen iki yabancı. Üzgünüm.” yazıyordu kısa mesajın içinde.
Ayrılacak bir ilişkimiz yoktu. Ama bu bir ayrılık mesajıydı. Ona saygı duydum ve kısa sürede çıkardım aklımdan. O üç aylık süre için benim için bir deneyim, harika bir öğretmendi Destina. Üstelik tam zamanında girdiği gibi tam zamanında çıkıvermişti hayatımdan. O dönem, benim için çok karışacaktı ortalık.
Tıpkı önceden bahsettiğim gibi hayatından çıkan insanın gerçeklikten silinmesi gibi o da yok olup gitti gözümün önünden. Destina’yı bir daha hiç görmedim. Ara sıra birkaç okul dedikodusunda adını duysam da zamanla azaldı bu olaylar da. Şimdi nerede ne yapıyor hiç bilmiyorum, fakat onu ilk gördüğüm geceki haliyle hatırlıyorum hep. Yüzünde yamuk bir gülümseme, güldükçe kısılan gözler, dürüst bir ağız ve pamuk gibi teniyle… hep 20 yaşında.