Orkun'u kapıda selamladı ve masaj yapmak için yanında getirdiği portatif masayı içeri sokmasına yardım etti.
'' Vakit ayırıp geldiğin için teşekkürler bu saatte.''
'' Sorun değil. Pazartesiler genelde boş olurum.''
'' Ne zamandır bu işi yapıyorsun?'' diye sordu Hakan.
'' Aslında uzun zaman olmadı lisansımı alalı. Spor yaptırdığım kişilerden talep olmaya başlayınca, ben de masözlüğe yöneldim, iyi bir getirisi var,'' dedi Orkun.
'' Anladım. Orkun, senden şunu istiyorum, Esra keyif alsın masajdan. Biraz utangaçtır ama eminin biraz açılmasını sağlayabilirsin, anlatabiliyorumdur umarım derdimi,'' dedi Hakan, gözünü kırparak.
Orkun pek de anlamamıştı aslında, yüzünde garip bir ifade belirdi.
'' Dinle, demek istediğim şu, zevk alsın istiyorum,'' dedi Hakan. Daha açık nasıl anlatacağını düşünmeye başladı, karısı ile ne kadar ileri gidebileceği hakkında. İşin aslı, kendisi de emin değildi, ne kadar ileri gitmelerini istediğinden. Cebinden ikiyüzlük bir banknot çıkardı ve uzattı bahşiş olarak.
Parayı görünce Orkun'un gözleri açıldı şaşkınlıkla.
'' İşinde ne kadar iyi olduğunu bildiğimden veriyorum bunu. Benim halletmem gereken bazı işler var, bir saate burada olurum. Karım sana emanet.''
Orkun hala tam olarak anlamamıştı kendisinden ne istendiğini. Elindeki paraya baktı, sonra da Hakan'a. Öyle bir anlatıyordu ki, sanki karısıyla sevişmesini istiyordu. Bu işte yeniydi ama çok çılgın hikayeler dinlemişti arkadaşlarından. Hakan kapıdan çıkarken omuzlarını silkti Orkun, oluruna bırakmaya karar verdi. Ama istediği son şey, hakkında bir şikayet ve dedikodu olmasıydı, ya da polisle uğraşmak. Biraz sonra, Esra salona geldi. Gördüğü manzarayla ağzı açık kaldı, üstündeki gecelik ya da bornoz her neyse, kalçalarının hemen altında bitiyordu, ve karşısındaki kadın hiç de rahat görünmüyordu. İlk işi, onu sakinleştirmek olmalıydı.
'' Sizi tekrar gördüğüme sevindim Esra hanım,'' dedi Orkun, çocukça bir gülümsemeyle. Deniz gibi mavi gözleri ve gülüşü, yelkenleri suya indirmesine yetecekti, biliyordu.
'' Ben de,'' dedi Esra. Slimfit bir tişört giymişti, kaslarını ortaya çıkarıyordu. Altında ise şort yerine bol bir eşofman altı vardı. Çok yakışıklı ve fit göründüğünü kabul etmeliydi.
'' Pekala Esra hanım, üstünüzdekini çıkarıp masaj masasına yatabilirsiniz, üstünüzü de bu örtüyle kapatın. Ben içeriden birkaç malzeme alıp geliyorum.''
'' Kocam nerede?''
'' Halletmesi gereken bazı işler olduğunu söyledi.''
Şimdi gerçekten gergindi işte Esra.
'' Birazdan geliyorum,'' dedi Orkun.
Orkun odadan çıkınca, gergin de olsa, çabuk olması gerektiğini biliyordu Esra. Hemen üstündeki geceliği çıkardı ve masaya uzandı, çıplaktı. Sırtüstü yattı, üstüne örtüyü çekti. Orkun geri geldiğinde, yanında bir müzik çalar ve bir şişe losyon getirmişti. Gecelik yerdeydi, masaya uzanmıştı.En azından kaçmadığına seviniyordu gitmeden önce odadan, şimdi ise uzanmış yatıyordu, kocaman memeleri, ince örtünün altından rahatlıkla seçiliyordu. Meme uçlarının sertleştiğini görebiliyordu. '' Tamam Esra hanım, yüzü koyun uzanır mısınız, omuzlarınızdan başlayacağım önce.''
Esra arkasını dönüp karnının üstüne uzandı. Orkun odanın bazı yerlerine kokulu mumlar yerleştiriyordu. Mumları yaktı ve ışıkları söndürdü, sonra da müzik çalara bir cd yerleştirdi. İşini bitirince, masanın önüne ilerledi. Nazikçe örtüyü kıvırdı, belden yukarısı açıkta kalınca durdu. Esra, kollarını yana koydu ve memelerinin görünmesini önlemeye çalıştı, memeleri masayla bedeni arasında sıkışmıştı.
Orkun ellerine yağ sürdü ve ovmaya başladı iki elini, hem yağı yayıyordu hem de ısıtıyordu. Elleri omuzlarında hissedince, neredeyse yerinden zıplayacaktı Esra. Başının olduğu taraftan masaj yapıyordu, omuzlarını yoğururken, eşofman altının kumaşı da kafasına değiyordu bazen. Çok güçlü elleri vardı.
'' Ooo! Gerçekten çok gerginsiniz. Biraz rahatlamaya çalışın,'' dedi Orkun, sıcak elleriyle masaja devam ederken. Dakikalar içinde, sırtının üst kısımlarındaki kasların gevşemeye başladığını hissediyordu artık Orkun hoca.
'' Umm!'' diye mırıldanıyordu Esra, yetenekli eller, gerginliğini almış, aralarındaki tansiyon azalmaya başlamıştı.
Omuzlardan sonra, kollarına geçti ve parmaklarına kadar ilerleyerek masaja devam etti. Sırayla iki kolunu da sıkıp, yumuşatmaya çalışıyordu. Sonra ensesine geçti, sonra tekrar sırtına, elleri beline varana kadar kayarak ilerledi, omuriliği boyunca.
Genç adam sihirli elleriyle işini yaparken, Esra kendini mayışmış bir halde buluyordu. Bacaklarına geçince, tekrar gerilmeye başladı. Üstündeki örtüyü, kalçalarına gelene kadar yukarı kaldırdı. Kendini çıplak ve teşhir edilmiş hissediyordu. Masanın üstünde yatarken, onu koruyan tek şey, üstündeki ince örtüydü. Saçmalama diye düşündü, adam profesyonel masöz. Sadece rahatla ve tadını çıkar.
Ayaklarıyla başladı, gerginliği atmak istiyordu, sonra bacaklarına geçti, dizlerine özel ilgi gösterdi. Bacaklarındaki kaslı yapı hoşuna gitmişti. '' Bacakların harika,'' dedi Orkun. Sonra utanır gibi oldu, fazla samimi bir yorum olmuştu. '' Yani, kaslı ve fit bir görüntüsü var demek istedim.''
'' Teşekkürler Orkun,'' dedi, genç adamın da kendisi kadar gergin olduğu anlaşılıyordu.
Orkun masaja devam ediyordu ama bakmadan da duramıyordu önünde uzanan kadının bacaklarının birleşme noktasına. Ah şu örtü biraz daha yukarıda olsaydı. Acaba külot giyiyor muydu? Meraktan deliriyordu. Profesyonelliğini koruması gerekliydi. Ama sonra Hakan beyin talimatı aklına geldi. '' Zevk aldığından emin ol!'' Elleri işini yaparken, örtüyü de çaktırmadan yukarıya kaldırıyordu. Esra'nın çıkardığı seslerden zevk aldığı belliydi. Parmaklarını daha da yukarıya kaydırdı.
Esra tadını çıkarıyordu masajın. Elleri bacaklarının iç kısmına doğru yönelince, istem dışı olarak bacaklarını araladı biraz. Orkun'a fazla özel bir görüntü verdiğinin farkında değildi. Orkun'un elleri bir an için durdu. Kabarmış, puf gibi dudaklarını görünce, donakaldı. Külot giymiyordu. Tertemiz tıraşlı olması da şaşırtmıştı onu. Bacaklarının arasında kabaran bir şey vardı artık. Rahat dur oğlum!
Masörün elleri uzun süredir bacaklarının iç kısmındaydı ama o kadar güzel hissettiriyordu ki, ağzını açıp bir şey söyleme gereği hissetmiyordu Esra.
Baldırlarına masaj yapmaya devam ederken yüzü kızarmaya başlamıştı Orkun'un, bacaklarını daha da araladı, sınırı aşmak üzereydiler ve bunun farkındaydı. Coşku ağır basıyordu. Vajinasına yaklaşan parmakları seziyordu Esra. Acaba görebiliyor muydu? Ya görebiliyorsa?
Orkun kendine hakim oldu ve örtüyü tekrar kapadı baldırlarına kadar. '' Yüzünüzü dönebilirsiniz artık Esra hanım.''
Esra rahatlamıştı ama biraz da hayal kırıklığı hissediyordu. Ama ne hakkında? Emin değildi. Genç adamın daha ileri gitmesini mi ummuştu? Bütün bedeni karıncalanıyordu, ama bunun sebebi masaj değildi.Güçlü eller masaja devam ederken sessizce uzanıyordu Esra. Birden, nefes alışları hızlanmaya başladı, adam baldırlarına, bacaklarının iç kısımlarına masaj yapmaya, hamur gibi yoğurmaya başlamıştı. Farkında bile olmadan, Esra bacaklarını ayırdı. Bunun hata olduğunun farkındaydı ama adrenalin kanına karışmıştı bir kere. Yine de emin değildi Orkun'un bu manzarayı görüp görmediğinden.Ama Orkun bu sinsi hareketin farkındaydı. Masaja devam ederken, nazikçe daha da yana ayırdı iki bacağı, böylece daha da aralanıyordu. Örtü bir santim daha yukarıda olsa diye geçiriyordu içinden. Titreyen ellerle, örtüyü tuttu ve biraz daha yukarı kaldırdı, sanki normal bir şeymiş gibi. İşte oradaydı. Vajinası ortaya çıktı Esra'nın. Odanın loş ışığında, kabarık dudaklarını görünce, bakakaldı masaj yapmayı bırakıp, seyrediyordu. Tekrar can buldu erkekliği.
Esra'nın kalbi göğüs kafesine sığmıyordu. Şüpheye mahal bırakmayacak şekilde ortadaydı artık yarığını gördüğü. Buna bir son verebilirdi. Bu genç adamı kışkırtmak doğru değildi. Ama ne kadar zararı olurdu ki bunun? Sadece oyun oynuyordu ve kocası zaten bunu istemiyor muydu? Ayakkabı mağazasında olanlara bayılmıştı.
Orkun'un elleri tekrar çalışmaya başladı, ayaklarından yukarıya doğru masaja devam etti. Esra, Orkun'un masaya dayandığının farkındaydı ve sol eline değiyordu eşofmanının önü. Sert bir cisim eline değince, şaşkınlıktan ne yapacağını bilemedi. Ereksiyon? Bu olabilir mi? Tüyleri diken diken oldu.
Orkun da farkındaydı eline değdiğinin, ama tutamıyordu kendini, çaktırmadan, abanmaya devam etti ileri, sertliği parmaklarına değiyordu. Elini kımıldattığını hissetti. Bu bir kaza mıydı? diye düşündü.
Eli kendi başına hareket ediyordu sanki Esra'nın, sertliğe dokunuyordu bilerek, elinin tersiyle yukarı aşağıya hareket ediyordu, okşuyordu adeta erkekliğini, eşofmanın üstünden. Adamın kazık gibi sertleştiği ve kadının da bilerek okşadığı kesindi artık. Esra bacaklarının arasında bir gıdıklanma hissetti, sulanıyordu.
Orkun'un kalçası eliyle senkronize halde hareket etmeye başladı ileri geri, eline daha da sert bastırıyordu kendini ama kendi parmakları da bacaklarının arasına doğru ilerlemeye başlamıştı artık. Kabaran dudaklarına bakmaya devam ediyordu. Heyecan ve zevkle ıslanmaya başladığını fark edebiliyordu kadınlığının. Azıyordu belli ki. Bundan cesaretlenerek, parmaklarını vajinasına değene kadar ilerletti. Çok nazik bir dokunuştu, sanki kazara olmuş gibi ama Esra'nın sesindeki tepkiyle, durmasına gerek olmadığını anlamıştı. Yüzüne baktı, gözleri hala sıkıca kapalıydı ama dudaklarını ısırıyordu.
Esra'nın beyni çığlık atıyordu, hayır! diyordu ama aldığı zevk evet! diye inletiyordu bütün benliğini.
Artık iyice cesaretlenen Orkun, parmağı yarığının üstüne gelene kadar ilerletti ve tam ortasına bastırmaya başladı. Okşamaya başlayınca, kalçaları masadan kalmış, içine sokması için havalanmıştı sanki.
Bu iş çoktan profesyonel bir masaj hizmeti olmaktan çıkmıştı ama yine de onu durduramıyordu, ya da kendini. Onun yerine, bacaklarını aralıyor, bütün kadınlığını gözlerinin önüne seriyordu adamın. Orkun da boş durmuyor, kendine engel olamayarak, okşamaya ve oynamaya devam ediyordu bacak arasıyla. Suları sarmıştı artık parmağını, kaygan deliğe orta parmağını yavaşça, komple soktu. İçi yanıyordu.
'' Ahhhh!'' diye fısıldadı Esra.
Orkun olan biten karşısında hem şaşırmış hem de coşmuştu, parmağını çekti çıkardı kaygan ve ıslak delikten, kendine inanamıyordu, bu kadar güzel bir kadını parmaklıyordu. Bunun yanlış ve amatörce bir hata olduğunu biliyordu ama onu şu an hiçbir şey durduramazdı. Şansını kullanmaya devam etti ve elini kadının memelerine götürdü, örtüyü kaldırınca, Esra'nın ağzı açık kaldı, muhteşem memeleri ortadaydı şimdi. Büyük, kalın meme uçları vardı, kahverengi renk de olsalar uyarılmış halde mükemmel görünüyorlardı. Bir eli kasıklarında, bacak arasındayken, diğer elini de meme ucuna götürdü Esra'nın.
Orkun'un güçlü parmakları, meme ucunun biriyle oynarken, Esra da iniltiler çıkarıyordu. Parmağı da aynı anda, kaygan deliğinde içeri dışarı hareket ediyordu. Nefes alışlarını kontrol etmekte zorlanıyordu bu yabancı memelerini ve vajinasını okşarken, kalçaları hareket etmeye başlamıştı parmağa doğru.
Orkun elini memesinden çekti ve eşofmanının ipini çözdü, yere düştü giysisi, altında külot yoktu. Sertleşen aleti gururla dikilmiş ve heyecanla zonkluyordu. Esra'nın eline uzandı ve kaldırdı elini, titriyordu. Dikkatle ve nazikçe, elini, aletinin üstüne götürdü, korkup çığlık atmasından çekinse de.
Esra neredeyse zıplayacaktı masadan, elinde hissedince sıcak etini Orkun'un. Kafasını kaldırıp, gözlerini korku ile açtı ve kocaman sikini gördü, hemen gözlerinin önündeydi. Hakan'ın aletinden çok daha büyüktü ve koca kafası mor renge bürünmüştü, zevk suyunu seçebiliyordu ucunda. Elinde başka bir erkeğin penisi vardı ve bu çok gerçek üstü geliyordu ona. Evlendikten sonra eline değen ikinci penisti bu.
Esra ona bakmak için kafasını çevirince yukarı, Orkun'un da onu izlediğini gördü. Onu durdurmasını beklediğini biliyordu, Esra da bunu yapması ve durdurması gerektiğinin farkındaydı ama bunun yerine gözlerini kapadı, kafasını tekrar masaya yatırarak. Hakan onu görse ne yapardı acaba diye düşündü.
Esra'nın bilmediği şeyse, Hakan'ın aslında onu gördüğüydü. Evden çıktıktan bir süre sonra geri dönmüştü, sessizce içeri girmiş, müzik sesi sayesinde de içeridekiler duymamıştı onu. Şimdiyse salon kapısının aralığından karısını ve yabancı bir erkeği seyrediyordu. Orkun'un sırtı dönük olduğundan zaten göremiyordu, aletini de tabi ki ama karısının yüzündeki ifadeye bakılırsa, gayet büyük olmalıydı.
Orkun'un parmağı içeri dışarı çalışmaya başlayınca, Esra da elini oynatmaya başladı, aleti hissederek. Elini dolduruyordu, zorlukla etrafını sarıyordu parmakları. Bakmak istiyordu ama gözlerini açıp bakacak cesareti toplayamıyordu. Sanki, kendini şuna inandırmıştı, bakmazsa o tarafa, yaptığı şey o kadar da kötü gelmezdi.
Çok ama çok tahrik olmuştu artık Orkun. Nereye bakacağını bilemiyordu, bu güzel kadının eli aletinin üstündeydi ve kendi eli de bacak arasında, vajinasını parmaklıyordu. Sonra o muhteşem memeler de vardı. Elini tekrar memelerine götürdü ve meme ucuyla oynamaya başladı. Masanın üstünde kıvranıyordu Esra, üstüne çıkmayı düşündü bir an ama kocası her an geri gelebilirdi. Ara sıra pencereye gidip arabası evin önündemi diye bakası geliyordu ama bırakamıyordu kadını. Önündeki masa, engel oluyordu belden aşağısının görünmesine, yakalanmadan eşofman altını yukarı çekebilirdi.
Zevkten uçuyordu artık Esra. Yaptığı şeyin yanlış olması ve bugüne kadar ki yetişme tarzına ters olması, aldığı zevki katlıyordu. Hayatı boyunca tanıdığı örümcek kafalı insanların ona öğrettiğinin ve anlattığının aksine, yeni liberal cinsel yaşamı onu mest ediyordu.
'' Ahh..Allahım,'' diye inlemeye devam etti Esra, spor hocası deliğine bir parmak daha sokarken, bütün bedeni titriyordu ve zirveye ulaşmak üzere olduğunun farkındaydı, kontrolünü kaybediyordu. Orkun parmaklarının hızlandırdıkça, girip çıkma sesleri dolduruyordu odayı, vıcık vıcık olmuştu önü. O hızlandıkça, kendi eli de hızlanıyordu penisini okşarken, sapı boyunca ileri geri gidiyordu. '' Ohhhh!'' diye ağlamaklı bir sesle çığlık atmaya başladı, parmaklarının etrafında nabzı atar gibi atıyordu vajinası, bütün duyuları harekete geçmiş, iliklerine kadar hissetmeye başlamıştı yaşadığı orgazmı. Bütün kasları kasıldı, yay gibi gerildi.
Esra zevkle kıvranırken, Orkun da hayretle ona bakıyordu, bütün bedenini saran haz dalgasına rağmen eli hala hareket ediyordu. Bu yasak arzu onu yiyip bitirirken, parmakları sıkıca sarıyordu erkekliğini.
Esra'nın sakinleşmesi için birkaç dakika geçmesi gerekti. Sakinleştiğinde ise, hala Orkun'un aletinin elinde olduğunu fark etti. Gözlerini açtı ve kalın sapına baktı. Sanki eskisinden bile daha kalın geliyordu şimdi ona. İnanılmazdı, hala içinde hissediyordu o heyecanı, geçmemişti. Tedbiri elden bırakmayarak, Orkun'u hala sert olan aletinden tutarak masanın başına doğru yönlendirdi. Kafasını yana çevirdi, yüzü ve ağzı santimler mesafesindeydi zonklayan alete. '' Bunu yaptığıma inanamıyorum,'' dedi kendi kendine ve ağzını açarak, içine aldı.
'' Off!'' diye inledi Orkun, Esra ağzına alırken, dudakları sarmıştı etrafını, normalde kontrolünü kaybetmezdi ama bu onun için bile fazla riskli ve heyecanlıydı. Saniyeler içinde, testisleri sıkılaşmaya ve sperm üretmek için sabırsızlanmaya başladı. Başını geriye doğru attı ve zevkten inlemeye başladı spermleri ağzına dolarken.
Esra şaşırdı bu kadar erken gelmesine, erkekler hakkında öğrenecek çok şeyim var hala diye düşünüyordu. Yanakları genişledi ağzına dolarken Orkun, düşünmeye bile gerek görmeden yutuyordu hepsini. Kocasınınkinden daha yoğundu ve tadı da değişikti ama hoşuna gitti yine de. Elini hareket ettirerek kalın aleti süt sağar gibi sağıyordu, son damlaları da alabilmek için. Ne kadar da çok akmıştı, sporcu olmanın faydaları diye düşündü. Sonunda hepsini bitirdi alet ağzında küçülürken.
Kafası çok hassaslaşmaya başladığından, Orkun fazla zevk alıyordu, kendini geri çekti kurtulmak için, lop diye bir ses çıktı, ağzından çıkınca kafası.
Birden, Orkun'un arka tarafında bir hareketlenme gördü Esra, dikkatli bakınca, onu izleyen Hakan'ı görebiliyordu kapı arasından. Olamaz! diye düşündü.
Hakan ses çıkarmamaya çalışarak, dış kapıyı açtı ve evden çıkarak arabasına gitti. Hayatında hiç bu kadar heyecan hissetmemişti. Hayal gücünün bile ötesindeydi.
Orkun vakit kaybetmeden toparlanmaya başladı, Hakan bir saat içinde gelirim demişti, Esra da masadan kalkıp, tek kelime etmeden geceliğini alıp, yatak odasına doğru kaybolmuştu. Hoşçakal bile dememişti. Acaba ona kızgınmıydı ya da çabuk boşaldığı için mutsuzmuydu bilemiyordu. Potansiyel bir müşteriyi bu şekilde kaybetmek hoşuna gitmiyordu, ama onu daha çok telaşlandıran, hakkında şikayette bulunması olurdu.
'' İşim bitti, toparlanmak üzereyim Hakan bey,'' dedi Orkun, olabildiğince masum bir ses tonuyla, Hakan geri dönmüştü.
'' Acele etmene gerek yok Orkun. Esra güzel vakit geçirdi mi?''
'' Eee..şey..sanırım,'' diye kekeledi Orkun.
'' Güzel, belki seni tekrar ararız.''
'' Ne zaman isterseniz,'' dedi acele ile evden çıkarken.