'' Tabi,'' dedi, kafasından atmaya çalışırken sapıkça fikirleri.
Esra yanına oturdu kocasının koltukta ve kolunu omzuna attı. Düşüncelerini toparlamaya çalışırken, ikisi de bir süre sessizce oturdular. İlk önce Hakan konuştu. '' Dinle, canım benim, sana soğuksun dediğim için kusura bakma,'' dedi Hakan içtenlikle.
Esra parmağının birini dudaklarına götürdü kocasının, onu susturmak için. '' Gerçekler acıtıyor,'' dedi. '' Korkarım haklısın soğuk olduğum konusunda. Biraz yetiştirilme tarzımla alakalı olsa da, cinsellik hakkında daha fazla konuşmalıydık. İşin aslı canım, ben gerçekten bazı şeyleri içimden koyvermek ve çıkarmak istiyordum hep, çılgınca şeyler yapmanın hayalini kurduğum bile oluyor, bilirsin, kadın dergilerindeki tavsiyeleri falan okurken...,'' dedi Esra, sesi çatlak çıkıyordu, duygu doluydu ve ağlamaklı hale gelmişti. '' Allahım yaa, Hakan, son zamanlarda, internete girip, erotik hikayeler okuyup, kendimle bile oynuyordum..''
Bu kez Hakan şok olmuştu, karısının fantazi dünyasını öğrendiğinde, kaldı ki, mastürbasyon yaptığından söz ediyordu. Aklından ilk geçen, kendisini suçlamak olmuştu, yeterince erkeklik görevini yerine getiremediği için kızarak. Sonra da, karısına uyuz olmaya başladı, kendisini uzaklaştırdığı için ondan. Ama, yeterince zekiydi, problem, karısının gizlice mastürbasyon yapmasından çok daha karmaşıktı. Hadi ama, kendisi sayısız kez otuz bir çekmişti zaten. Hakan, Esra'ya sarıldı ve birlikte bir süre oturdular öylece.
'' Hakan, az önce sen ne demeye çalışıyordun? Patlamadan önce ben?''
'' O mu? Haddinden fazla çılgıncaydı. Neden konusunu açmaya çalıştım, onu bile bilmiyorum.''
'' Hayır, söyle, ne söylemek istiyordun?''
Hakan derin bir nefes aldı ve '' Şey, dediğim gibi, ilişkiler hakkında bazı şeyler okuyordum internette,'' dedi.
'' Ah evet, çok felsefik okumalar yapmışsındır eminim,'' dedi Esra, laf sokar gibiydi.
'' Neyse, unut gitsin, boşver,'' dedi Hakan, tekrar sinirlenmeye başlamıştı.
'' Özür dilerim!'' diye atıldı Esra. '' Lütfen, hadi söyle.''
Hakan tereddüt etti ama yeniden başladı. '' Cinsel ilişkileri sıkıcı ve sıradan hale gelen bir kadınla adam hakkındaydı..bizim gibi. Bizim yaşlarımızda ama iki çocukları var. Anlaşmaya varıyorlar, bir hafta boyunca, eşlerden biri, diğerinin her istediğini yapıyor. Her istediğini!''
'' Hmmm...Tehlikeli geliyor kulağa ama devam et, merak ettim,'' dedi Esra, ilgisini çekmiş gibi yapıyordu ama ona göre delilikten başka bir şey değildi bu.
'' Adam, kendisini uyaran ne varsa onunla geliyor karısına ve karısı da yapmak zorunda. Aralarında bir parola belirlemişler, emniyet için, eğer o kelimeyi söylerse, ne yapıyorsa ya da istiyorsa adam, durmak zorunda. Diğer türlü, devam ediyor. Eğer, bu parolayı üç kere kullanırsa, oyun sona eriyor. Eğer kullanmadan durabilirse, bu kez, kocası bir hafta boyunca o ne derse yapmak zorunda. Eğer karısı onu mağlup etmeyi başarırsa, parolayı daha az kullanarak, istediği bir ödülü alma hakkı kazanıyor kadın.''
'' Hediyesini kazanıyor mu peki?'' diye sordu Esra birden, artık gerçekten meraklanıyordu.
'' Evet! Bir hafta boyunca kocasını zorluyor, ve kocası iki kere parolayı kullanıp, kaybediyor. Ödül olarak da Fransa'ya tatile gidiyorlar ve adam iddia ediyor, seks yaşantıları mükemmel hale gelmiş, sanki her gün yeni bir macera. Ama yine de, bu hikayeye inanır mısın bilmem.''
'' Enteresan geliyor kulağa, ama ne gibi şeyler yapmasına izin vermiş anlamadım.''
'' Anonim sonuçta adam, kim olduğunu gizlediği için anlatıyor maceralarını. Külot giymeden dışarı çıkıp, kendini insanlara teşhir etmekten falan bahsediyor. Cinsel fantezilerinin hepsini gerçekleştirmekten. Bazıları gerçekten cesaret isteyen şeyler.'' Hakan bir an duraksadı, Esra'nın tepki vermesini bekler gibi.
'' Devam et,'' dedi, ilgili biçimde.
Hakan derin bir nefes daha aldı ve '' Şey, oral seks yapmayı deniyorlar, halka açık alanlarda seksten bahsediyorum, hatta anal seks ve biraz da sado mazo. Bir de...başka erkekerle takılmasını bile istiyor bir yerde.''
Esra'nın gözleri faltaşı gibi açıldı birden. '' Buna izin verir miydin sen?'' diye sordu Esra, sesinde açık bir şaşkınlık vardı.
'' Ne?''
'' Diğer erkeklerin benimle oynaşmasına izin verir miydin?'' diye sordu, neredeyse titriyordu sesi şimdi.
'' Imm..şey..bilmiyorum,'' dedi Hakan, yüzü kızarmaya başlamıştı, kendini ele veriyordu.
'' İzin verirdin!'' dedi kulaklarına inanamayarak Esra. Yine de, bu şaşkınlığın sebebi sadece Hakan'ın fantezileri değildi. Kendi, özel hayali aşıkları da vardı tabi ki.
'' Öyle bir şey demedim ben! Ben...ben...sanırım, senin başka bir erkeği kışkırtmaya çalışman fikri, biraz çekici geldi bana o kadar. Ama bu seni sevmediğim ya da bu kadar ileri gitmene izin vereceğim anlamına gelmiyor ki,'' diye eklemek zorunda hissetti kendini.
'' Ama başka biriyle beraber bir şeyler yaşamama izin verir miydin? Ve, ileri gitmekten kastın ne?'' diye sordu Esra, artık gerilmeye başlıyordu ortam, dudakları ve ağzı kuruyordu resmen, aklına, çok kısa süre önce hayalini kurduğu bir fantezinin hayali görüntüleri düşmeye başlamıştı sanki.
'' Bilmiyorum,'' dedi Hakan, artık pişman olmak üzereydi bu konuyu açtığı için.
'' Buna inanmak gerçekten zor,'' dedi Esra, öfkeli ve içerlemiş gibi görünmeye çalışıyordu ama göğüs kafesinde sanki bir at koşuyordu.
'' Bu konuyu açmamam gerektiğini biliyordum. Unut gitsin tamam mı!''
'' Hayır!'' diye atıldı Esra, beklediğinden yüksek çıkmıştı sesi. Sesini biraz alçalttı sonra ve devam etti. '' Bu bana göre haddinden fazla çılgınca Hakan.'' Bir süre sessizliğini koruduktan sonra, fısıldar gibi mahcup oldu ve '' Daha ilk günden parolayı söylerdim herhalde,'' dedi.
Hakan bir an heyecanlanmıştı, ilgileniyor gibiydi eşi. '' Adamın karısı da ona öyle söylemiş ilk başta. Ama yine de, bunu bir meydan okuma olarak kabul etmiş. Kadın bir kere bile kullanmamış parolayı, ama adam kullanmış, hem de iki kere.''
Esra boşluğa bakıyordu sessizce, damarlarında bir duygu seli dolanıyordu sanki. Bir taraftan, kocasının, olaya başka bir erkeği dahil etme hevesiyle şaşkına dönmüştü. Ama diğer yandan, hissettiği heyecanlı bir ürpertiyi de yadsıyamıyordu.
Hakan fırsattan istifade ederek, Esra'yı kendine çekti ve dudaklarından öptü narince. Zevkle mırıldandığını duyunca, elini tekrar sweatin altından soktu. Bu kez elini itmemişti. Nefes alışlarının hızlandığını fark edebiliyordu Hakan, meme ucuyla oynamaya başladığında. Dilleri çalışmaya başladığında, Hakan elini aşağıya götürdü ve taytından içeri soktu. Çoktan ıslanmış ve hazır olan cinsel organına ulaştığında Hakan'ın da nefesi kesilmişti neredeyse. Açıkça görülüyordu ki, bu sohbet onu yeterince heyecanlandırmıştı ki, izin veriyordu ilerlemesine.
Esra utanmıştı, bacaklarının arası zevk sularıyla kaplanmıştı. Çoktan iç çamaşırını sarmış ve nemli bir görüntü oluşturmuştu bile, dokunmadan, bakarak bile bunu anlamak mümkündü. Parmaklarını kullanırken kocası, iniltileri çoğalmıştı, daha kolay dokunabilmesi için, bacaklarını daha da aralamıştı. Parmakları maharetini göstermeye başladıkça, kalçası kaymaya başlamıştı koltukta, Hakan'ı daha da cesaretlendiriyordu bu. Parmaklarını çekince, tatmin olamama duygusuyla yakınır gibi sesler çıkardı.
Hakan hemencecik çıkardı Esra'nın üstünü. Meme uçları sertleşmişti, sanki kurşun kalemin arkasındaki silgili kısım gibi ama daha kalın şekilde dikilmişlerdi. Sonra, ayağa kalktı ve karısını seyretmeye başladı. Koltukta yayılmış yatıyordu eşi, bacakları titrer gibiydi. Göğüs kafesi yukarı aşağı inip kalkıyordu heyecanlı nefes alışlarıyla ve gözleri tutku dolu bakıyordu.
Hakan'ın gözleri vücudunda gezerken, nefesi kesiliyordu. Meme uçları gururla dikilmişti sanki, dik ama aynı zamanda yumuşaktı memeleri. Daha aşağıya baktığında, bal kutusunu görüyordu, sulanmış ve kabarmış bir vaziyette. Bayılıyordu bu görüntüye, ama ne yazık ki, bu şansı her zaman vermiyordu artık karısı ona. Bacaklarının arasındaki aşk üçgenine bakarken boğazı kurumuştu sanki. Evlilikleri boyunca, çok az izin vermişti orasından öpmesine, ve şans bulabildiği o anlar, mükemmel bir histi, dudaklarını ağzında hissetmek.
Çabucak kıyafetlerinden kurtuldu Hakan ve kollarına atıldı karısının. Sertleşen aleti, karısının içine girer girmez iniltiler coştu.
'' Ahh, hayatım, çok iyi hissettiriyor içine girmek,'' diye söylenmeye başlamıştı Hakan, karısının kaygan deliğine girip çıkarken. Bacaklarını belinin arkasında birleştirince karısı, daha keskin ve hızlı vuruşlar yapmaya başladı.
'' Evet, evet...böyle devam et,'' diye fısıldıyordu Esra, aldığı zevk çok hızlı çoğalıyordu.
''Siktir!'' diye düşünüyordu Hakan. Bu şekilde konuşmayalı yaparken, çok olmuştu. Bu oyunu oynayabiliriz beraber, diye düşünüyordu. '' Devam ediyorum bir tanem..Dayanamayacak hale gelene kadar sen, becereceğim seni!'' diye fısıldadı Hakan, daha önce o da bu şekilde konuşmuyordu.
'' Ahhhh...Allahım, evet...'' diye inlerken, kendini artık kontrol edemez haldeydi Esra.
Kısa sürede, odanın içi iniltilerle yankılanıyor, vücutları ter içinde kalıyordu. Aldığı zevki kontrol etmek istiyordu Hakan. Bu konuşmalar onu iyice azdırıyordu ve uzun zamandır bu kadar istekli görmemişti karısını. Yine de, kendisi gelmeden önce, karısının zirveye çıkmasını istiyordu. Eşinin kaygan deliğinden başka şeyler düşünmeye çalıştı. Birden, zihninde şimşekler çaktı ve gözünün önüne kurduğu hayal geldi. Artık karısıyla beraber değildi. İzliyordu...karısını başka bir erkekle izliyordu. Düşünecek en yanlış şeyi düşünmeye başlamıştı.
Şansına, Esra'nın gelmesi çok uzun sürmedi. '' Geliyorum!!!'' diye nefes nefese bağırmaya başladı Esra. '' Evet..evet...oohhhhh'!! diye inlerken, bedeni titremeye başlamıştı.
Hayalinde, karısının aşığı, onu bağırttırıyordu. Güzel karısının, bacaklarını aşığının beline doladığını, daha derine girmesi için kendisine doğru çektiğini, içine boşalmasını beklediğini hayal ediyordu. Bu noktada artık tamamen kendinden geçmişti Hakan. Testisleri sızlamaya başlamıştı. '' Ahh, geliyorum bebeğim!'' diye inledi ve içini doldurmaya başladı sevdiği kadının.
Esra, kocasını sıkıca tutup kendine bastırıyordu, tırnakları, kalçasında izlerini bırakmaya başlamıştı Hakan'ın, olabildiğince derine inmesini istiyordu. Sıcacık spermleriyle içinin dolduğunu hissediyordu. Birden, davetsiz bir misafir gibi zihnini ele geçirdi bir fikir. Bacaklarının arasındaki kişi, Hakan değildi artık, fantezi aşkı oraya yerleşmişti bile. Sinsice bedenini saran bu arzu, daha da titreyerek boşalmasına neden oluyordu. Hiç iki kere üst üste gelmemişti belki de. Bugün şanslı günündeydi.
İkisi için de heyecan verici bir deneyim olmuştu. Tartıştıkları için olabilirdi. Barışmak için yapılan seks her zaman zevkli olmuştur. Ama belki de, Hakan'ın bahsettiği oyun yüzünden bu kadar zevk almışlardı. Sebebi ne olursa olsun, yıllardır yaptıkları en keyifli sevişme buydu. Aralarında oluşan, o duygusal duvarda, bir çatlak açılmıştı bile.