Karımla yaklaşık 2 yıldır evliyiz. Şans eseri tanışıp kısa süre içinde evlendik. Benden 3 yaş büyük olan karım 170 boylarında küçük memeleri olan ama insanı ölüme götürecek kalçaları, bi o kadar da ince bele sahip. Öyle ki; evlendiğimiz ilk günden beri sürekli sikişiriz. Nerede olduğumuz, saatin kaç olduğu, koşulların ne olduğu farketmeksizin sikişiriz.
Öylesine bir döngü haline geldi ki; son zamanlarda sikim, onun da amı acımaya başlamıştı. Aklımızdan geçen binlerce fantezi ve oyuna rağmen sikimi kaldıramaz oldum. Sikimi yalatıyor, amına götüne dayıyor; sikim bana mısın demiyordu.
2 senelik süresiz sevişmeden, sikişmeden sonra mevcut durumum ilişkimizde sorunlara neden olmaya başlamıştı. Evde melek gibi olan kadın gitmiş, her cümleden sonra "sen önce sikini kaldır" diyen bir şeytana dönüşmüştü. Evde olduğum ya da olmadığım tüm vakitler kendimi, karımı ve evliliğimi düşünür, sorgular olmuştum.
Karım bu sorunları doktor olan ablasına danışmış, ablası da ilgilenmek istemiş; beni özel kliniğine davet etmişti. Ama benim içime sinmemişti. Bunun gibi bir sorunu karımın öz kardeşiyle tartışmaktan çekinmiştim.
Aradan bir süre geçmiş ancak sorunum hala devam ediyordu. Günlerimi düşünerek ve işe kafa yorarak geçirirken bir gün başka bir sebepten karımın ablasının muayenehanesine gitmem gerekmişti. Aradan geçen zamanla çoktan unutmuştur, düşüncesi ile muayenehaneye giriş yaptım.
İçeri girdiğimde bekleme salonunda bekleyenler vardı. Reçete yazması için gittiğim için salondakilere hemen çıkacağımı anlattığını düşündüğüm bir hareket yaparak baldızımın odasının kapısını tıklatıp cevap beklemeden kafamı yavaşça içeri sokup kendimi gösterdim. Baldızım "Bekle, iki hastam kaldı; en son seni alacağım." dedi ve sonraki hastasını çağırdı.
Baldızım ise karımın aksine taş çatlasa 160'lı boylarda, karımda olmayan muazzam memelere sahip etine dolgun bir kadındı. Dışarıdan baktığınızda bile baldızımın enerjik tavırları sizi sarhoş edercesine ilgiyi üzerine çekiyordu. Sulu kalçalarını ve sürekli at kuyruğu yaptığı kumral saçlarını da düşünürsek herhangi bir erkeğin uğruna büyük şeyler feda edebileceği bir bütündü.
Oysa ben ona muayene olmaya gelmemiştim ama o ben ona anlatamadan kapısını çoktan kapatmıştı. Ufak bir tat kaçıklığıyla yerime oturup beklemeye başladım.
Baldızım son hastasını da gönderdikten sonra odasından çıkıp sekreterine çıkabileceğini söyledi. Sekreteri beni göstererek kafasındaki soru işaretinden kurtulmak istercesine bir bakış attı. Baldızım da "O, özel hasta. Sorun yok. Çıkınca kapıyı dışarıdan kilitle, bende anahtar var" dedi ve bir kez daha sekreterine çıkması gerektiğini eliyle yaptığı hareketlerle üsteledi.
Sekreterin şüpheli bakışları ile muayenehaneyi terketmesiyle birlikte baldızım "Odama gel enişte, rahat rahat konuşalım." dedi ve kapısını benim için açtı.
Oturup hal hatır, havadan sudan konuşmalardan sonra muayenehanesine gelme sebebimi; reçete yazdırmaya gelişimi hatırlattım. Baldızım da "Sadece bunun için mi geldin enişte?" diye sorunca "Evet, başka ne olsun." diye sorunca kardeşi için çok üzüldüğünü, bunun için bir çare bulunması gerektiğini ve bunun için çekinmememi, onu baldızım olarak değil, doktor olarak görmem gerektiğini söylüyor, beni muayene olmam için ikna etmeye çalışıyordu. Ben istemedikçe ısrar ediyordu; "Çıkar bakalım üstündekileri, bak ciddi bir şey olabilir." diyerek beni ikna etmeye çalışıyordu. Neyse, sonunda ısrarlarına daha fazla dayanamayarak, dediği gibi üzerimdekileri çıkarmaya başladım. Son olarak boxerımı da çıkarmamla birlikte sikim de özgürlüğüne kavuşmuş, fütursuzca sallanıyordu.
Baldızım ise sırtı bana dönüktü; üstündeki önlüğü çıkarıp temiz bir doktor önlüğü giydi. Stetoskopunu boynuna astıktan sonra, dolaptan çıkardığı çeşitli vazelin ve kremleri masanın üzerine sıraladı. Ardından pamukları ve antibakteriyel malzemeleri dikkatle hazırlamaya başladı.
Bana dönmesiyle birlikte yüzündeki ifade hafif değişmiş, sikime doğru bakarak "Enişte, kardeşim için gerçekten çok tasalanıyordum ama şimdi daha da üzüldüm; gerçekten önemli bir parçadan yoksun kalıyormuş," diyerek muayene masasını işaret etti. Masaya uzanmış, ne yapacağını merak ediyordum. Önce odadaki müzik setini çalıştırarak dinlendirici bir müzik açtı, ardından son derece ciddi bir yüz ifadesiyle sandalyesini çekip muayene masasının yanına geldi. Elindeki pamuğu antibakteriyel solüsyona daldırdı ve sikime hafif hafif sürerek temizlemeye başlamış ve bunu yaparken “Şimdi önce penisini temizleyeceğim, ben bunu yaparken güzel ve rahatlatıcı şeyler düşünmeye çalış, dediğim gibi beni doktor olarak kabul et." diyerek beni teskin etmeye çalışıyordu.
Ben baldızıma odaklanmamaya çalışırken baldızım da elindekilerle bir süre sürekli sikimi ve taşaklarımı temizlemeye devam etmişti. Masadan vazelini alıp iyice ellerine bulaştırdıktan sonra sikimin başını, kökünü ve taşaklarımı bulamaya başlamıştı, bunu yaparken yüzüne yine ciddi bir ifade takınıp “Enişte, şimdi benden hiç çekinme, baldızın olduğumu unut, beni doktorun olarak gör ve ben penisine vazelin ile masaj yapmaya başlayınca, dokunmamdan alacağın zevk ile penisin ereksiyonuna müsaade etmeye çalış” demişti. Şaşkınlıkla kafamı salladım ve dediği gibi yapıp zevk almaya, sikimi kaldırmaya çalışıyordum.
İşin kötüsü en ufak bir hareketlenme olmuyordu. Sönük haliyle bile kocaman olan sikim kalkmıyordu. Baldızım bir yandan yüzümde zevk ifadeleri arıyor, bir yandan da endişeyle sikimi ve başını ellerinin arasında yukarı aşağı çekerek uyarmaya çalışıyordu. Söylediklerini yapıp odaklanmaya çalışıyor ve sikimi kaldırmak için gerçekten çaba sarf ediyordum.
Bir süre daha devam ettikten sonra ikimiz de ter içinde kalmıştık. Baldızım yorulmuş ve terlemiş, üzerindeki beyaz önlüğü çıkarırken eğilmişti. Eğilirken üzerindeki “V” yaka tişörtünün açıklığından güzel yuvarlak göğüs kenarlarını ve siyah sütyenini görmüştüm. Tombul yuvarlak memelerinde takılı kalmıştım.
Baldızım üzerindeki önlüğü çıkarıp gelmiş, özel uyarıcı krem ile masaj yapmaya devam ediyordu. Devam ederken ara sıra yüzüme bakıyor ve "Enişte hiç endişelenme, seni iyileştireceğim." diyordu. Baldızım mesaja devam ederken gördüğüm mükemmel manzaradan olsa gerek, sikimde sertleşme olmamış olsa da sikimin baldızımın ufak ellerinde şiştiğini fark etmiştim.
Baldızım da farketmiş olacak ki suratında çok ufak bir sevinç olmuş, elleriyle daha hızlı masaj yapıyordu: önce tek eliyle sonra iki eliyle ve arada bir avucunun arasına alıyordu. Bana dönüp "Enişte, edepsiz şeyler düşünmen serbest, hatta penisinin kalkması için muhakkak düşünmen gerekiyor." diyordu. Fakat sikimde son halinden daha ileri bir gelişme olmayınca yüzünde tekrar gizlemeye çalıştığı bir üzüntü ifadesi vardı. Baldızın uzayan bu uğraşıları sonucunda yüzünden ter akmaya başlamıştı. Ayağa kalktı, bana bakıp "Enişte, kısa bir ara verelim. Ben de üzerimi bir değiştireyim, ben bunu yaparken sen de şu moda dergilerinin bikini sayfalarından beğendiğin bir hatunu seç konsantre olmaya çalış." diyerek odanın öbür köşesinde benim onu göremeyeceğimi düşündüğü bir yerinde üzerindeki terli elbiselerini çıkarıyordu.
Döndüğünde üzerinde beyaz ince bir tişört altından siyah sütyeni görünen kıyafetiyle dönmüştü. O ana kadar dergiye baktığım bikinili hatun resimlerine rağmen sertleşmeyen sikim baldız ile yüz yüze geldiğimiz o andan itibaren yarrağa dönüşmeye başlamıştı. Bunu fark eden baldızım kıyafetiyle ilgili olduğunu anlamış ”İşte böyle enişte kaldır şunu görelim heybetini yaa” demiş, elini tekrar sikimin masajına vermişti. Bu haliyle yarrağımı bol krem ile avucunun arasında kaydırıyor duruyorken, ben baldızıma “Baldız, ay pardon. Doktor hanım, oldu artık devam etmenize gerek var mı?” diye sorunca bana ”Enişte, ereksiyon başarı ile neticelendi ama boşalma oluyor mu onu da görmemiz gerekiyor, o olmazsa sorun çözülmüş olmaz.” diyerek elleriyle daha bir kabiliyetli olarak sıvazlıyor, yarrağımın büyüklüğü bu işi daha bir zorlaştırmış ben de bir türlü gelmiyordum.
Ter su içinde kalan baldız, sikimin artık onun soyunmasına bağlı olarak sertleştiğinin farkında, üzerindeki beyaz tişörtünü çıkarması ve siyah sütyenin altındaki o mükemmel memelerinin görüntüsüyle, sikimin biraz daha katılaştığını, ve damarları şişmiş olduğunu görünce de ”Haydi enişte haydi!” diye tempo tutmaya başlamıştı.
Artık utancım da kalmamıştı, 1 saate yakındır sikimi okşayan (hesapta tıbbi masaj) sütyeniyle karşımda duran baldızıma, "Doktor Hanım, sütyeninizi çıkartırsanız boşalmam kolaylaşır" demiştim. Baldızımın suratında en ufak bir şüphe olmadan ellerini sırtına atıp sütyenini çıkarıp odanın bir köşesine fırlatmıştı. Şimdi o şahane memeler yanıbaşımdaydı.
Bir süre manzaranın tadını çıkarttıktan sonra refleksle baldızıma uzak olan elimle memesine uzandım. Ben uzanmaya çalışırken vücudumun ne tarafa gittiğine bakmadan bu hareketi yapınca semsert ve kapkalın sikim baldızımın suratına yaklaşmıştı. Memesini ellememe rağmen hiçbir tepki vermemiş, "Hadi enişte, hadi, hadi" diyerek tempo tutmaya devam ediyordu.
Tek elden ses gelmeyince diğer elimi de uzattım ve memelerinin uçlarını sıkmaya, memelerini okşamaya başladım. Yine farketmeden yarrağım baldızıma iyice yaklaşmış, nefesini üzerinde hissedebiliyordum.
Baldızım olayın tahrik ediciliği, odanın havasızlığı ve benim memelerini okşuyor olmamla iyice kızarmış, kendi üzerindeki kontrolü de kaybediyordu. Dikkat dağınıklığını fırsat bilip "Baldız sabahtandır pantolonla duruyorsun, ben geldiğimden beri çırılçıplağım. Artık utanılacak bir şey de kalmadı, çıkar altındakileri de. Hem boşalmam kolaylaşır." dedim.
Baldızım safça suratıma bakmış, yarrağımdan ellerini aniden çekip ayağa kalkmıştı. İpin koptuğu yerdeydik. Heyecandan nabzım uçmuş, dakikalardır muamele gören sikim seyiriyordu.
Baldızım birkaç saniyelik sessizlikten sonra pantolonunu indiriverdi. Şimdi tıraşlı amını kapatmayan incecik bir tangayla karşımda duruyordu. "Nasıl enişte şimdi gelebilecek misin?" diye sordu. Ne meslek aşkıymış yahu diyip içimden güldüm. Sonra tekrardan eğildi ve işine devam etti.
Şimdi karşımda duran baldızım karşısında yan dönmüş, kısa boyundan ötürü eğilerek memelerini ellemeye çalışıyordum. Doktorumsa tüm odağını sikine ve ellerine vermiş, boşalmam için varını yoğunu veriyordu.
Baldıza dönüp "Baldız böyle zor oluyor, ben iyice uzanayım, sen de tersime otur. Sen de iyice yoruldun yarım oturmaktan." dedim ve yataktan doğruldum. Baldıza söz hakkı vermeden kollarından tuttum ve sikim yüzüne denk gelecek şekilde yatırdım. Baldızım başına geleni kabul etmiş, hiçbir şey söylemeden sikimle uğraşmaya tekrar başlamıştı.
Şimdi gözümün önünde kılsız amcığı ve götü, kendine faydası olmayan bir kumaşla birlikte karşımda duruyordu. Baldızımın odağının sikimde oluşu ve minnettarlığımın bir göstergesi olması için elimi tam amının üzerine getirdim. Dokunmamla birlikte ıh diye bir ses çıktı baldızımdan. Çamaşırı ıslanmış, elimle çamaşırını birazcık oynatınca beraberinde gelen sıvıları görmüştüm. Benim baldızımın amındaki eylemlerim baldızımı da etkilemiş olacak, daha tutarsız ve hızlı okşamaya başlamıştı.
"Baldız, boşalacağım galiba ama ellerin his vermemeye başladı. Başka bir şey mi denesek?" dedim ama bunu derken amına tekrar kumaş üzerinden dokundum. Böyle yapınca sanki diyafona basmışım hissi verdi, gülmemek için kendimi tutarken baldızım hafifçe ayaklanmaya çalışıp "Masamda krem için temizleme suyu var. Onu alayım." dedi ama ben doğrulmasına izin vermeden belinden yakaladım ve bu pozisyonda "Ben alırım baldız, tüm işi sen yaptın zaten." diyerek ayağa kalktım.
Ayağa kalkmamla birlikte baldızımın suratı kremlenmiş dimdik yarrağımla kavuştu. Suratının tamamında sikimde hissedince istemeden bir oh çektim.
Sikimde baldızımın suratı, doktor masasından temizleme suyunu aldım ve tekrar aynı pozisyonda yattım. Baldızımın suratında ter, biraz meni ve krem, dağılmış görünüyordu ama suratında neşe vardı. Eline sıvıdan döktü ve sikimi kremden arındırmaya başladı. Az önce çektiğim oh'a ve başka bir şey mi denesek'i referans almış olacak ki, sikime çok ufak bir öpücük kondurdu.
Bu hareketiyle kudurmuş ve benimle amı arasında duran ufak tangasını yırtıp dilimle amına giriştim. Benim bu hareketimle baldızım da bir oh çekmiş, öpücüklerin sayısını arttırmıştı. O arttırınca ben de ellerimle giriştim. Orta parmağımı yavaşça amına soktum ve bızırını yalamaya başladım. Ben yaladıkça baldızımın ohlamaları artıyor, kafasını bir oraya bir buraya döndürüyordu. "Biricik doktorum, az kaldı geleceğim. Dilinle biraz uyarsan daha da hızlı geleceğim." dedim ve amına tekrar döndüm. “Enişte, kardeşim için her şey feda. bu zevkten mahrum kalmasın yeter ki, sen ağzıma boşal razıyım.” diyip yarrağımı ağzına aldı.
Doktor olmasının bir avantajı mıdır, olayların beni getirdiği nokta mı bilmem ama daha önce hiç böyle yalanmamıştım. Yarrağımın her noktasında uyarılıyor, uyarıldıkça baldızımın amını daha sert parmaklayıp yalıyordum.
Emmekten fırsat buldukça kafasını kaldırıyor, "E hadi enişte, yala beni." diyor, ardından da "Enişte kendini tutma, ağzıma da boşalabilirsin benim midem kaldırır , unutma ben doktorum." diyordu. Baldızım boşalmam için gerçekten de elinden geleni yapıyordu ama artık doktorluk bir durum kalmamış, iş artık karşıklı zevk alma işine dönüşmüştü.
Bu sekansa da alıştığımı farkedip neye ihtiyacım olduğunu anlamıştım. Ancak bir amın içinde boşalabileceğimi anlamıştım. Bu farkındalıkla baldızımı artık sikmeye iyice karar vermiştim. Bu kararımla birlikte karıma bile bu denli yapmadığım bir dil işi yapıyordum baldızıma. Baldızım kendini kaybetmiş, "Enişteee… sende ne dil varmış öyle… penisine neredeyse hiç ihtiyaç yokmuş diyeceğim... kardeşim çok şanslıymış." diyordu.
Onu iyice kızıştırdıktan sonra ”Baldız, kaygan bir vajinada çok daha iyi boşalırım ama…” diyerek duraksamış onun bir işaretini beklemeye başlamıştım. Fazla beklemeden, doğrulup sırtı bana dönükken söylenerek ”Yahu, enişte bu penisin nasıl oluyor da bu kadar zor boşalıyor?” diyince ben de ”Valla, kardeşinle o kadar farklı şekillerde sikiştik ki, her türlü pozisyon normal geliyor tahrik olamıyorum.” demiş ilk defa argo olarak “sikişmek” kelimesini kullanmıştım.
Bu ondaki her türlü ar sınırı kaldırmış olacak ki, bana ”O zaman o koca yarağınla sik bakalım baldızını.” demiş, sikimin üzerine kayarak kalçasının iki eliyle aralayarak sikimin amına girişini net bir şekilde görmemi sağlamış, bu esnada ”Aahhh" sesleri çıkararak "Sik ben edepsiz enişteciğim, kardeşim için sik beni” diyerek üzerimde oturup kalkmaya başlamıştı.
Bana müthiş küfürler ediyordu, beni şaşırtmıştı, oysa o ana kadar küfür ettiğini hiç bilmem. Kendini kaybetmiş yorgunluktan tutarsızlıkla zıplıyordu. Her zıplayışında "Oh yarasın kardeşime. Şu yarrağı ziyan etmiş oh olsun ohhh..." diyor, bir yandan da terden yapış yapış olmuş saçlarını düzeltiyordu.
Bir süre daha zıpladıktan sonra pili iyice azalmış, sadece oh çekiyor, yavaş yavaş zıplamaya devam ediyordu. Aniden doğruldum, bacaklarının arasına kollarımı koyup ensesinde birleştirdim ve ayağa kaldırdım. Şimdi kelepçeli şekilde ayakta zıplatarak sikiyor, bir yandan da kocasına sövüyordum.
Bir süre böyle siktikten sonra yoruldum, yatağa bırakıp tekrardan oturdum. "Oturmak yoook." diyip sikime iki elini de sarmalayıp "Şu hayvana bak, iç organlarım dışarı çıktı. Bunun gibisi de bambaşkaymış." diyip başını yalamaya başladı. Dayanamayıp ensesinden bir elimle tuttum, diğeriyle de saçlarını düzeltip hafifçe ayaklandım. Ben ayağa kalkınca sikim boğazına doğru gitti ama baldızımdan en ufak bir öğürme refleksi gelmeyince diğer elimi de ensesine götürüp boğazını sikmeye başladım.
Şimdi odanın içi boğazından yankılanan seslerle dolmuş, gözleri iyice nemlenmişti. Ama en ufak bir öğürme refleksi göstermiyordu. Daha fazla devam etmeyip yarrağımı ağzından çıkardım. Suratında aferin bekleyen bir ifade ile boğulmuş gibi bir bakış ile bana bakıyordu. Ensesinden tekrar tuttum ve dudaklarına yapıştım.
Nefesi kalmamış, öpücüklerime tam karşılık veremiyordu. Onu bu çaresizlikten kurtarıp kucağıma aldım birden. Odadan çıkmaya yeltenince anlam veremediğine dair bakışlar atıyordu bana.
"Sekreterinin masasında sikeceğim seni." dedim ve odadan çıktık. Sekreterin düzenli eşyalarını bir tarafa ittim ve baldızımı masaya yüzü bana bakacak şekilde oturttum. Yarrağımı amına dayadım ve tek hışımla soktum. Derin bir oh sesi daha gelmiş ve beni daha da azdırmıştı. Ama artık son demlerimdeydim, birkaç git gelden sonra artık dayanamadım ve böğürerek baldızımın içine boşalmaya başladım.
İçine boşalmıştım, "hasiktir" diye düşünüp hızla çıkmaya çalıştım ama belime sarılıp çıkmama izin vermedi. "Sorun değil enişte, boşal iyice." dedi.
Amıyla sikimi iyice emmiş, bütün döllerim amına akmıştı. Benim iyice boşaldığımı anlar anlamaz amındaki döllerimi odadaki test tüpüne akıttı ve ”Bak bunları laboratuvara vereceğim, bakalım test sonuçların ne olacak?” dedi. Aa doğru tıp falan. Vay amına koyim ne olmuştu öyle. Bütün taşlar yerine yavaş yavaş otururken; baldızım bunun ilk muayene olduğunu, durumun kesinleşmesi için ertesi gün tekrar gelmem gerektiğini, iyileşeceğimi ve bunun için her türlü olumlu şartın olduğunu anlatarak reçeteme cinsel tahrik edici krem ilave ederek kardeşine bunu penisime günde 3 defa tatbik ettirmemi önererek ayrıldık.