Telefonumun titreme sesine uyandım. Karımdan mesaj geliyordu, sabah saat 6 falandı. Bana, "Neredesin, lobide yoksun?" yazmıştı. "Adam gitti mi?" diye sordum, "Evet gitti!" yazdı. Ben de, "Odamızda buluşalım!" diye yazdım. Hemen giyinip bizim odaya geçtim. Karım daha gelmemişti, ama odanın halini görünce şaşırdım. Daha ilk girişte yerde havlu, masada bitmemiş bir meyve tabağı, yarısı içilmiş şarap sişesi, yerde kullanılmış kondom (içi döl doluydu) ve valizdeki çoraplar falan hep yerde.
Karım odaya girer girmez bana, "Neredeydin?" diye sordu, bir yandan da etrafı toplamaya başladı. "Clara ile birlikteydik!" dedim. "Öyle mi??? Ee peki Marco?" dedi. Ben de, "Clara'yı birlikte siktik!" dedim. Karım gülerek, "Clara, Claraaa! dedi, arkadaşını iyi tanıyordu tabii. Bana, "Aşağıda göremeyince merak etmiştim seni, neyse iyi bari!" dedi. Yerde duran kondomu görür görmez kaldırdı. Karıma, "Sen korunmuyor muydun?" diye sordum. "Korunuyorum, hatta gerek yok dedim, ama adam kendi istedi kullanmayı. Hem iyi oldu, yabancı biri, hastalık falan var işin ucunda!" dedi. (Adam karıma resmen orospu muamelesi yapmış!)
Yatağa uzanmak istedim, ama karım, "Dur dur uzanma, kirli! Gelirken resepsiyondan yenisini istedim, getiriyorlar!" dedi. Çarşafa ellediğimde nemliydi. Kesin karım orgazm olmuştu, hem de epey ıslak şekilde. Karıma, "Gecen fena geçmemiş!" dedim. Karım da, "Yani beklediğimden iyiydi. Ama sana birşey söyleyim mi, adam kesin önemli biri, üstelik evli. Karısı arayınca apar topar çıktı!" dedi gülerek.
Otel görevlisi gelip çarşafları değiştirdikten sonra ben yatağa uzandım. Karım soyundu ve hemen yanıma gelip sarıldı, "Anlatmamı ister misin?" dedi. "Neyi?" dedim. "Neyi olacak, neler olduğunu, hani izlemeyi seviyordun ya, istersen tek tek anlatabilirim sen de kafanda kurarsın!" dedi. (Uff tabii ki de isterim, istemez miyim). "Cidden anlatır mısın?" dedim. "Evet, neden olmasın. Hatta dur en başından anlatayım!" dedi.
Ve anlatmaya başladı. "Arabaya biner binmez hemen beni kucağına aldı. Elini önce bacaklarımda gezdirdi, tabii ben elini tutup çektim, ama ayı gibi adam, hemen elini eteğimin altına atıp beni parmaklamaya başladı. Bunu yapması beni çok azdırdı ve amım ıslandı..." dedi.
(Baktım karım ciddi ciddi anlatıyor, ben de hemen soyunup sikimi sıvazlayarak onu dinlemeye başladım).
"Adam parmaklarını çok iyi kullanıyordu. Beni öpmeye çalışıyor, ama yüzümü kaçırıyordum, sonra boynumu öpüyordu. Önce biraz dirensem de sonra kendimi teslim ettim. Dudaklarımı öpmeye başladı, ben de karşılık verdim. Adam tek hamlede beni kucağına tam oturttu. Ayakabılarımı çıkardı, ayaklarımı bacaklarımı okşuyor, bir yandada dudaklarımı emerek öpüyordu. Sonra memelerimi sıkarak avuçladı. Uzun bir süre öpüştükten sonra beni kaldırıp yanına koltuğa koyup domalttı. Eteğimi kaldırdı, sonra tangamı indirip götümü avuçlayıp öpüp kokladı..."
(Bunları anlattıkça ben gözlerim kapalı bir yandan hayal ediyordum).
"Sonra fermuarından yarağını çıkardı ve kafamdan tutup eğdi. Ben de hemen ağzıma aldım. Ona bir güzel sakso çektim. Tam otele gelmeye yakın boşaldı ve bütün döllerini yuttum. Sonra odaya girer girmez soyunup yatağa girdik. Aynı sana sarıldığım gibi ona sarılmıştım ve dudaklarından öpüyordum onu. Az önce boşaldığı için biraz zamana ihtiyaçı vardı, o yüzden sürekli aynen böyle sikini tutup sıvazladım (yarağımı sıvazlayarak). Zaten o göbeğinden dolayı küçük kalmıştı siki (gülerek). Sonra o koca vücudu ile beni altına çekip memelerimi ısırarak öpmeye başladı. Oradan aşağıya inip klitorisimi yalamaya başladı. Ağzını çok iyi kullanıyordu. Sonra da beni domaltıp bir güzel sikti!" dedi.
Karım tüm bunları anlatırken kendi de amı ile oynuyor, sanki o anları tekrar yaşıyordu. Daha fazla dayanamadım ve karımı domaltıp sikmeye başladım. Karım, "Evet, evet aynen böyle sikiyordu beni!" diye inliyordu. Elimi karımın göt deliğine attım parmaklamak için, ama deliği yumuşaktı parmağımı rahatça sokabilmiştim, içi de yapış yapıştı. "Seni götten de mi sikti?" diye sordum. Karım biraz duraksadı. "Ne oldu?" diye sordum. Karım, "Sana birşey söylemem lazım!" dedi. Karımı sikmeyi bıraktım ve "Ne? Söyle!" dedim. Karım, "Hani dedim ya karısı aradı sonra hemen çıkıp gitti diye..." dedi. "Eee?" dedim.
"Aslında beni siktikten hemen sonra gitti. Ben de duşa girdim, etrafı toplayıp seni çağıracaktım. Tam duştan çıktım, kapı çaldı. Ben de sen adamı çıkarken lobide gördün ve sen geldin zannettim..." dedi. "Kimdi gelen?" diye sorduğumda, "Carlos!" dedi. "Nasıl Carlos geldi?" dedim. "Bildiğin geldi. Görünce ben de şaşırdım. Direkt içeri girdi, sonra öpüşmeye başladık. Üstümdeki havluyu çıkartıp beni yatağa attı, sonra sevişmeye başladık!" dedi. "Yani bütün gece onunla mıydın?" dedim. "Evet!" dedi. Zaten şarap, meyve tabakları, çorap falan belliydi.
"Demek o yüzden ben gece geldiğimde git dedin bana ha?" dedim. "Evet aynen!" dedi. "Ee peki Maria ne olmuş, ayrılmışlar mı?" dedim. "Yok onu uyutup öyle gelmiş. Kızmadın değil mi?" dedi. "Yok be ne kızacağım. Anlat ne yaptınız, aynı az önce anlattığın gibi!" dedim. Yataktan kalkıp geceliğini giymeye başladı, birden modu düşmüştü. "Aynı şeyler işte, yine çorap giymemi istedi falan!" dedi. "Ee doğru dürüst detaylı anlat, en baştan!" dediysem de, "Yarın anlatayım, artık uyusak mı?" dedi. Ben de, "Tamam tamam, dinlenelim, haklısın!" dedim. Yattık uyuduk.
Öğlene doğru uyandık. Karım, "Bugün kendimiz dışarda dolaşalım, akşama Clara'larla plan yaparız!" dedi. Birlikte dışarı çıkıp Münih'i gezdik, yedik içtik. Öğleden sonra da otele döndük, otelin spasından masaj salonundan yararlandık. Sonuçta herşeyin parasını Carlos ödüyordu. Tabii karşılığında da karımı sikiyordu.
Clara, Marco, Carlos ve Maria tüm gün birlikte takılmışlardı, onlarla otel lobisinde buluştuk. Carlos'un gözü halen karımın üzerindeydi. Karıma, "Sakın ha Carlos'a bu akşam yüz verme, planlarımız var!" dedim. Dün Clara'yı Marco'nun gözlerinin önünde sikmiştim, sıra Marco'nun benim karımı sikmesindeydi. Zaten karıma öyle bir bakışları var ki, yani hadi yukarı desek hemen çıkıp karıma döşeyecekti.
Hep birlikte oturduk ve sonraki günlerin planını yaptık. Daha final maçına 4 gün vardı ve final maçı Berlin'deydi. Zaten sonraki günde otelden sabah erken ayrılıp Berlin'e gidilecekti. Ama şöyle bir durum vardı ki, Carlos'lar kendileri çok öncesinden planlama yaptıklarından Berlin'e uçak biletleri falan vardı ve maçtan dolayı da başka hiç uçak bileti yoktu. Onlar uçakla gidecekti, biz de sonra o VIP araçla gidecektik, zaten 5-6 saatlik yoldu. Bir de Berlin'de kalacağımız otelde yer sorunu vardı. Ayrıca VIP araç maç gününden bir önceki gün Berlin'e gidecekti. O yüzden karımla benim iki gün daha Münih'te kalmamız gerekiyordu. "Oteldeki sorunu ben çözerim!" dedi Carlos. Ama bizim karımla her türlü iki gün daha onlardan ayrı Münih'te kalmamız gerekiyordu.
Tüm bunlar konuşulduktan sonra Carlos, "Hadi dışarda birlikte yemek yiyelim!" dedi. Biz, "Yok yorgunuz, otelin resturantında yeriz, sonra da dinleniriz biraz!" dedik. Benle karıma, "Tamam siz bilirsiniz!" dedi, ama Clara'lara, "Siz gelin!" dedi. Clara da, "Tamam, siz geçin arabaya, biz geliyoruz!" dedi. Şaştım kaldım bunu demesine. Carlos'lar arabaya doğru gidince karım, Clara'ya, "Ne oldu?" diye sordu. Meğer bizim Carlos dün Clara'yı siktiğimi anlamış ve Clara'yı haşlamış. Birdaha da benimle birlikte olmasını yasaklamış.
Adama bak yaa, o karımı dilediği kişiye siktirebiliyor, yetmiyor üstüne kendi de gelip sikiyor, ama benim Clara'ya dokunmam yasak! Marco'ya, "Dostum sana ayıp oldu ya, söz vermiştim, karımı birlikte sikeriz diye!" dedim. Marco, "O konuda sorun yok dostum, ben yemeğe gitmeyeceğim!" dedi. Clara üzgün bir ses tonuyla, "O zaman size iyi eğlenceler!" dedi. Karıma da, "Marco için dikkat et, bazen kendini tutamıyor!" dedi.
Benim sinirim biraz da olsa dinmişti. Marco, "Hadi çıkalım o zaman yukarı!" dedi. Ben dünden hazırdım, hemen ayağa kalktım. Karım da, "Hop hop, sakin olun, ne acelemiz var, daha saat 8, önce bar tarafına geçer birşeyler içeriz, eğleniririz, öyle çıkarız odaya!" dedi. Biz de, "Olur!" dedik. Karım, "Siz oturun biraz, ben hazırlanıp geleyim!" dedi.
Karım yarım saat sonra kısacık çok sexy bir elbiseyle yanımıza geldi ve "Hadi bar kısmına geçelim!" dedi. Bar kısmına geçer geçmez içerideki bütün erkeklerin gözleri karımın üzerindeydi. Bir masaya geçip oturduk. Karımı aramıza almıştık. Marco hemen karım ile oynaşmaya başladı. Sürekli karımın bacaklarını okşuyor, yanaklarını sıkıyor, öpüyordu. Alkol almaya başladıkça iyice azıttılar ve herkesin içinde öpüşmeye falan başladılar. Orospu karım onunla öpüşüp öpüşüp sonra benimle öpüşüyordu. Bardaki herkes bizi izliyordu.
Yan masamızda bir grup vardı, onlar da Türkiye'den maç izlemeye gelmişlerdi. Ben karıma ara ara Türkçe kelimeler kullandığımı duyduklarından içlerinden bir adam bana dönüp Türkçe selam verdi. Ben de aynı şekilde selamladım. Adam, "Başkan bu karıyı nereden buldunuz yaa? Biz kaç gündür buradayız böylesini bulamadık!" dedi. Karımı Escort zannetmişti. "Şans işte!" dedim. Karım Türkçe de anladığı için bana dönüp baktı (Sen ne yapıyorsun?) anlamında. Karıma Elimle (Dur, dur!) işareti yaptım.
Adam hiç müsade falan istemeden gelip masamıza oturdu ve "Başkan, bize de ayarlasan böyle güzelini, baksana şuna bebek gibi. Rus mu?" dedi. "Evet Rus!" dedim. Marco ne konuştuğumuzu anlamıyor tabii, karımı piste kaldırıp dans etmeye başladılar. Adam da yan masadaki arkadaşına, "Emre şu hatuna baksana, ilik gibi!" dedi. Emre de, "Jaklısın Serkan, bu karıyı yatırıp sabaha kadar sikersin yorulmazsın!" dedi.
Eğerki Marco'nun dün yarağına ve sikişmesine şahit olmasam karımı anında bu iki elamanın kucağına atardım. Ama karıma acıdım :) Adama, "Yarın buradaysanız ayarlayalım birşeyler!" dedim. "Yok dostum gidiyoruz! Bu gece olsa iyi olurdu!" dedi. Ben de, "Bu gece zor!" dedim. Adam, "Orospu senin mi?" dedi, beni karımın pezevengi sanmıştı. "Yok, ama arkadaşım!" dedim. "Fuckbuddy işleri yani!" dedi Emre gülerek. Ben de, "Aynen!" dedim. "Nereden buldun peki?" deyince, "Moskova'da yaşıyorum, oradan arkadaşım, maç izlemeye geldik!" dedim. Emre, "Ee oğlum gavatlık yine bu!" dedi. Serkan da, "Sus be, saçmalama amına koyum, karısı değil sevgilisi değil, gavatlık ne alaka?" dedi :)
Karım tekrar masaya geldiğinde, Serkan ile Emre karıma İngilizce selam verip güzelliğine iltifat ettiler. Karım da onlara gülümsedi, sonra bana baktı, ben de göz kırptım. Karım bana Rusça, "Ne iş çeviriyorsun Cenk?" dedi. Ben de Rusça, "Beğendiysen bu gece misafir edelim ikisini de?" dedim. "İkisini de mi? Artı Marco, artı bir de sen, 4 kişi, kafayı yedin galiba?" dedi korkuyla. "Tamam tamam! Hadin o zaman çıkalım!" dedim ve bardan ayrıldık. Ben böyle bir fırsatı kaçırdık diye üzülmüştüm. Hadi diyelim ben sikmedim, köşede izledim, ama Marco ve bu ikisi karımı harbi perişan ederdi, o yüzden karım haklıydı.
Odaya çıkar çıkmaz Marco karımın dudaklarına yapıştı. Karım da Marco'nun gömeliğinin düğmelerini sökmeye başladı. Ben de arkadan hemen karımın elbisesini indirdim. Karımı kendi ellerimle hazırlıyordum. Karım Marco'nun yarağını kotunun üzerinden avuçlarken, "Avuu!" dedi. O kalınlığı hissetmişti. Hemen kotun kemerini çözüp yere çöktü ve donu ile birlikte yere indirdi. O kalın yarak karımın yüzünün önündeydi artık. Kudurmuş gibi ağzına aldı hemen. Yanakları kocaman oluyordu. "Off çok güzel!" diye diye ağzını dolduran o yarağa sakso çekmeye başladı. Marco da, "Dostum çok iyi yaa!" diyordu.
Karım çok fena azmıştı. Beni de yanına çekip kotumu indirip yarağımı ağzına aldı. "Erkeklerim benim!" diyerek sırayla sakso çekiyordu bize. Marco kondom sordu, ama bizde yoktu. Ben Marco'ya, "Biz temiziz, sıkıntı yok!" dedim. "Tamam o zaman!" diyerek karımı kaldırıdığı gibi ayakta kucağına aldı. Karım hemen ayaklarını Marco'nun beline doladı. Karımın öyle ayakta amına girmeye başladı. O kalın yarak karımın amını yırtarak giriyordu sanki. Karım inim inim inliyordu.
Marco çok güçlüydü, yani ayakta o pozisyonda hiç temposunu kaybetmeden karımı hoplata hoplata sikmeye başladı. Karım, "Yeter, ah, ahh!" diye diye hem ağrı çekiyor, hem de deli gibi zevk alıyordu. Marco karımı bir anda yatağa atıp domalttı. Götten sikmek istiyordu. Karım hemen, "Yok, yok, yok alamam bunu!" diye korktu. Marco dinlemedi, biraz zorladı, ancak başını ancak sokabilmişti, ama karım çığlık atıyordu. Sonra ben durdurdum onu. O da, "Tamam dostum!" diyerek amına tekrar girdi ve bağırta bağırta sikti karımı. Karım titreyerek orgazm olunca, Marco da karmın beline boşaldı. Ben de onları izleyerek 31 çekip boşaldım. Üçümüz de rahatlamıştık.
Karım belden aşağısını yıkamak için banyoya girdiğinde Marco'nun telefonu çaldı. Arayan Clara idi. Hemen kapattı telefonu ve giyinmeye başladı. "Ne oldu?" diye sordum. "Gitmem lazım, Clara çağırıyor, Carlos beni sormuş!" dedi ve hızlıca giyinip çıktı. Karım da bunu duyup yanıma geldi ve "Ee bu kadar mıydı?" dedi. Daha odaya gireli en fazla yarım saat falan olmuştu. Saate baktığımızda daha gece 12 bile olmamıştı. Karımla yatakta başbaşa kalmıştık.
Karımın yine orospuluğu üzerindeydi, bana, "İstersen tekrar bara inelim, oradaki Türk'ler gitmemiştir belki?" dedi. Karımın bu kadar azgın olması beni şaşırtmıştı. "Hadi çabuk giyin o zaman!" dedim. "Tamam!" dedi. Hemen giyinip makyajını tazeledi. Karıma, "Onlara seni Moskova'dan arkadaşım diye tanıttım, evli olduğumuzu bilmiyorlar, sakın sen de belli etme, ben ne dersem katıl!" dedim. "Tamam merak etme!" dedi.
Bara indiğimizde ikisi de oradaydı ve masada tek başlarına oturuyorlardı. Hemen bizi görüp masalarına çağırdılar. Emre de Serkan da heyecanlanmıştı. Onlara, "Hadi iyisiniz, biraz birşeyler içelim sonra çıkarız odaya!" dedim. "Olur olur, ne içersiniz?" diye sordu Emre. Serkan, "Bu güzelliğe şampanya patlatırlır ya!" diyerek garsonu çağırıp şampanya istedi. Onlara, "Yalnız Valeria yabancılara karşı biraz tedirgin olur, o yüzden ben sürekli yanınızda kalacağım, sorun olmaz değil mi?" dedim. Serkan, "Yok be niye sorun olsun, sen bize bu hatunu getirdin ya, kral adamsın!" dedi. Emre kulağıma eğilip, "Kaç para vereceğiz karıya?" diye sorunca, ben de onun kulağına eğilip, "Para için değil, zevk için sikişiyor!" dedim.
Şampanya gelince ayakta kadeh kaldırdıktan sonra Emre karımı alıp yanına oturttu. Serkan da hemen diğer yanına oturdu. Emre karımın elindeki kadehi alıp masaya koydu ve dudaklarına yapıştı. Karım da karşılık verip pazuların okşuyordu. Emre de elini karımın bacaklarına atmış okşuyordu. Ben de tam karşılarında oturmuş şampanya içerek manzaranın keyfini çıkartıyordum.
Serkan, "Biraz da biz bakalım bu güzelin tadına!" diyerek karımı kendine çevirdi ve öpmeye başladı. Elini de karımın elbisesinin altına atmış, amını parmaklıyordu. Emre, "Bu orospu yanıyor, amı sırılsıklam olmuş, hadi söndürelim bunu!" dedi. Serkan da, "Hadi o zaman kalkalım!" dedi.
Onlar iki ayrı yataklı tek odada kalıyorlarmış, o yüzden bizim odamıza çıktık. Adamlar karımı hemen aralarına aldılar. Bir yandan soyunup bir yandan da karımı soydular. Üçü de çırılçıplak olmuştu. "Bu ne güzellik laağğn?" dedi Serkan karımın o güzel vücudunu görünce. Serkan'ın boynundan aşağısı full kıldı. Herif resmen kurt adam gibiydi. Karım belli ki ilk kez bu kadar kıllı biriyle birlikte olacaktı, ama herifin kıllı göğüslerini öpe öpe doymadı. Ben de koltuğa geçip izlemeye devam ettim.
Karımı yatağa yatırıp bir güzel öpmeye başladılar. Serkan karımın ayak parmak uçlarını eme eme doyamadı. İki erkeğin karımla sevişmesi ve 4 ellin 2 dudağın ve 2 yarağın karımın memelerinde, bacaklarında, kısaca vücudunun her yerinde dolanması beni zevkten kudurtuyordu. İkisinin de yarağı normal, yani benimki kadardı. Uzun bir ön sevişme olacağı belli olmuştu, çünkü karıma bir türlü doymamışlardı. Şimdiden karımın memesi boynu falan emilmekken kızarmıştı, bu gidişle kesin kan toplayıp moraracaktı.
Emre, "Valla ben bu amı yalarım!" diyerek karımın amına dil atmaya başladı. Serkan da karımın üzerine çıktı ve yarağını karımın yüzüne tuttu. Karım da ağzına aldı. Karım sakin sakin yavaş yavaş yalıyordu. Arada adamın taşaklarını da emiyordu. Orospu karım da ön sevişmeyi uzun tutmak niyetindeydi, ne de olsa gece daha uzundu.
Emre karımın amını yalamayı bırakıp o da Serkan gibi karımın ağzına vermek istedi. Karım ikisini de yatağa uzandırıp sırayla sakso çekmeye başladı. Emre karımın saçlarını toplayıp gırtlağına kadar sokmaya başlayınca karım elinden gelen orospuluğu yapıp hemen Serkan'a da aynı muameleyi çekiyordu. O sıra tabii aralarında konuşuyorlar, seni böyle sikeceğiz, şöyle sikeceğiz, ağlatacağız seni orospu falan diyorlardı.
Karımın gırtlak şovundan sonra boğazı yüzü kıpkırmızı olmuş, gözlerinden yaş gelmişti. Biraz dinlenmek istedi ve ikisinin ortasına uzanıp Serkan'ın o kıllı vücudunu okşayıp öpmeye başladı. Emre hemen kıskandı ve karımı kucağına çekti. Yarağı karımın amının üzerindeydi ama sokmamıştı. Karım da üstünde kıvranıyor yarağı amına sürtüyordu. Karım birden amının içine yerleştirdi ve Emre'nin üzerinde hoplamaya başladı. Serkan da, "Kondom takmadın kanka?" dedi Emreye. O sıra karım, "Sorun yok, korunuyorum!" dedi Türkçe. İkisi de şok olmuştu, "Türkçe biliyor musun?" dedi Serkan. Karım da, "Evet ama az!" dedi.
Serkan hemen yatakta doğrulup karımın memelerini ve boynunu öpmeye başladı. 5 dakika kadar boyunca karım Emre'nin üzerinde zıpladıktan sonra Serkan'ın üzerine geçti. Aynı şekilde Serkan'ın da üzerinde hoplarken orgazm oldu. Ama Serkan aldırış etmeden karımın kollarından tutarak seri şekilde alttan pompalamaya başladı. Serkan, "Emre ben geliyorum!" dedi. Emre de, "İçine boşalma daha ben bitmedim!" deyince, Serkan karımı kucağından kaldırıdığı gibi yatağa yatırıp memelerine doğru boşaldı.
Emre de hemen karımın üzerine çıkıp bacak omuz yaparak sikmeye başladı. O da birkaç dakika sonra amından çıkıp karımın yüzüne boşaldı, ama ne boşalma, karımın bütün yüzü, saçları falan döl oldu. Tüm bunları izlerken yarağım kotumu yırtıp fırlayacak gibi olmuştu, ben de soyunup karımın amına girdim. Emre ile Serkan köşeye çekilmiş bizi izliyordu. Daha ilk birkaç dakikamda karımın içine akıttım dölleri. Emre, "Heyecan mı yaptın kral?" dedi, sanki erken boşalmışım gibi. Nereden bilsin 30-40 dakikadır onları izleyip kudurduğumu.
"Birer posta daha atabilir miyiz?" diye sorduklarında, "Evet istediğiniz kadar!" dedim. Emre, "Harbi mi diyorsun?" dedi. "Tabii, ama hakkını verin, yani am göt ne varsa sikin!" dedim. Havalara uçmuşlardı. Karım, "Az bekleyin!" diyerek hızlı bir duş alıp temizlendi. O sırada bizimkiler yarakları tekrar kaldırmıştı. Emre karımı alıp 69 yaptı. Amını yalarken de göt yanaklarınını tutup açtı, Sekan da karımın göt deliğini parmaklıyordu. Serkan karımın göt deliğini yalamaya başlayınca ben de şok oldum. Karımın aynı anda amı ve göt deliği yalanıyordu. Karım Emre'nin yarağını bırakıp inlemeye başladı. İkisi bir dil atıp bir parmak atıyordu karımın amına ve götüne.
Karımı aralarına alıp ayağa kaldırdılar, bir bacağını masanın üzerine koydular. Serkan önden Emre de arkadan karımın amına ve götüne girdiler. Aynı anda iki deliğinden sikiliyordu karım ve üst üste orgazm oluyordu. Emre karımı masaya domaltıp götüne tokat atarak götten sikmeye devam etti. Serkan da benim gibi ayakta yarağını sıvazlıyordu. Emre sonra karımı yatağa götürüp orada domaltıp tekrar devam edince Serkan hemen karımın baş ucuna uzanıp karımın başını eğerek ağzına verdi.
Biraz sakso sonrası Serkan karımı alıp çevirdi ve bir bacağını kaldırıp amına girdi. Emre de hemen Serkan gibi yatağa uzandı ve karım onun yarağını ağzına almaya başladı. Serkan ara ara karımın götüne de sokuyordu sikini. Sonra Emre karımı sırt üstü üzerine alıp elleriyle karımın bacağını açtı ve götüne girdi. Serkan da karımın üzerine çıkıp amına girdi. Mükemmel bir pozisyondu. Herkes yorulmuştu, Serkan'da da Emre de de tempo düşmüştü. Karım bunu anlayınca kalktı üstlerinden ve yataktan inip yere diz çöküp sırayla sakso yaptı adamlara ve ikisini de neredeyse aynı anda boşaltıp ikisinin de döllerini yuttu. Sonra da bana bakıp, "Yeter!" dedi, o da çok yorulmuştu.
Serkan ile Emre bana teşekkür ede ede odamızdan ayrıldılar. Karım duşa girince ben de arkasından girdim. Onu duşa kabine dayayıp bir de ben götünden sikip bir de ben ağzına boşaldım. Karıma, "Bugün tam bir orospu oldun karıcığım!" diyerek onu güzelce yıkadım. Epeyce de acıkmıştık, indik aşağıya. Resepsiyondan odaya temiz çarsaf isteyip çıktık. Otelin yakınındaki bir dönerciden döner yedik. Tahmin ettiğim üzere karımın boynunda ve memelerinde kan toplamıştı ve çok sexy duruyordu benim için.
Sondaki iki gün hiç seks yapmadık, zaten karım yeterince doymuştu. Münih'i gezdik, alışveriş yaptık. Ben kendime aksiyon kamerası aldım, İbiza'da deniz altı kayıt yapmak istiyordum.
Biraz geç vakitte de olsa VIP araçla Berlin'e gittik. Gece geç saatte vardık. Aynı otel olmasa da kendi otellerine yakın bir otelde oda ayarlanmıştı bize. Final maç günüydü. Öğlene kadar uyumuştuk. Uyandık birşeyler yedik, ama Clara'lardan falan hiç ses seda yoktu. Sanırım Carlos yüzünden bizimle konuşmaları yasaklandı. Şaka gibi, resmen sapık karı koca olmuştuk. Ama asıl sapık onlardı, onlar yüzünden başladı zaten her şey.
Neyse, maç saatinden önce araç bizi aldı ve stadda aynı Münih'teki gibi maçımızı izledik. Herkes birbirine soğuk davranıyordu. Bu durumdan da rahatsız olmuştuk, sanki istenilmeyen misafirlerdik. Maç sonrası direkt otelimize geçtik. Odaya girdiğimizde yatağın üzerinde sütyen külot ve fileli çoraplar vardı. Üzerinde de not bırakılmış, "01:00" diye. Yok artık dedim, Carlos karımı sikmeye gelecekti. Karım halinden memnun, çok mutlu olmuştu yine. Bu Carlos'ta harbi sihirli yarak vardı.
Carlos'un gelmesine daha bir saat falan vardı. Karım hemen duşa girmek istedi. Bense kendi kendime (Adama bak ya!) diye sinirleniyordum. O sıra çantamın üzerinde, yeni aldığım ve maça götürmek istediğim ama unuttuğum aksiyon kamerasını gördüm. Hemen TV'nın alt kısmına, yatağa bakacak şekilde koydum kamerayı. Uzaktan bakılınca TV ile aynı renk diye belli olmuyordu. Kaydı hemen başlatıp şarjını bitirmek istemedim.
Karım duştan çıkıp yataktakileri giyince, bana, "Hadi gitsene, ne bekliyorsun, Carlos gelir şimdi!" dedi. "Tamam çıkarım birazdan!" dedim. Biraz daha oyalanıp kaydı başlatıp çıktım. Ben asansörden inip lobiye gittiğimde Carlos yeni gelmişti. Bana bakıp piç bir gülümseme yaptı.
Odada karımla iki saate yakın kalıp gitti. Ama çıkarken epey sinirliydi. Odaya girdiğimde yine her yer dağınıktı. Karım da çok sinirlenmiş bir halde eşyalarını topluyordu. "Ne oldu?" diye sordum. "Gidiyoruz!" dedi. "Nereye?" diye sorduğumda, "Eve, Moskova'ya!" dedi. "Ne oldu, anlat!" dediğimde, "Birşey sorma Cenk, gidiyoruz, şu lanet olası bileti değiştir!" dedi bağırarak. "Tamam aşkım sakin ol!" dedim. Gidip kameranın kaydını kapattım. Ne olduğunu merak edip izlemek istiyordum, ama kayıt altına aldığımı karım bilsin istemedim. Hemen ilk uçakla Moskova'ya döndük. Yani bizim İbiza planları yalan oldu tabii. Yol boyunca da karımın ağzını bıcak açmadı...
Moskova'ya vardığımızın ikinci gün ben bir fırsatını yakalayıp kaydı bilgisayara aktardım. Gece karım uyuduktan sonra da salona geçip kaydı oynatmaya başlattım. Kayıt pynamaya başladıktan birkaç dakika sonra kapı çaldı. Karım üstündekilerle kapıyı açtı ve "Hoş geldin sevgilim!" dedi Carlos'a. O anda kamera açısı yoktu, ama öpüşme sesleri geliyordu. Ayakta öpüşerek yatak önüne kadar geldiler vekameranın açısına girdiler. Karım Carlos'un üzerini ve altını çıkartıp vücuduna öpücükler kondurup, omzunu boynunu yalıyordu. Carlos da aynı şekilde karımı öpüp saçlarını okşuyordu. Karım gözlerini kapatmış resmen Carlos'la aşk yaşıyordu. Benimle ya da onu izlediğim diğerleriyle hiç böyle değildi. Ayakta dans ederek birbirlerine sarılmışlardı.
Carlos karımı yatağın ucuna oturtup baş parmağını emdirmeye başladı, karım büyük bir iştahla emiyordu. Sonra karım domalır gibi yapıp arkadan ayaklarıyla adamın yarağına masaj yapmaya başladı. Yaparken de, "Böyle mi sevgilim? Hoşuna gidiyor mu?" diyordu. Carlos hoyratça karımın kollarından çekerek yatağın ucundan yere indirdi. Yarağını arımın ağzına yerleştirip karımın kollarınıda yukarıda birleştirip yavaş yavaş ağzını sikmeye başladı. Karım ara ağzından çıkartıp yarağın başına öpücük konduruyor, taşaklarını somuruyordu.
Karımı kaldırıp yatağa uzattı. Sonra ayak uçlarından başlayıp bütün bacaklarını yaladı. Önce üzerinde çorap varken yaptı. Sonra çoraplarını yavaş yavaş çıkartıp bir tanesini çorabı incecik yapıp yarağının gövdesine bağladı. Ve karımın altı pembe ayaklarını yalamaya başladı, oradan bacaklarına, sonra amına yöneldi. Küçük öpücüklerle karımın memesine boynuna yönelip misyoner pozisyonda karımı sikmeye başladı. Kısık sesle aralarında konuşuyorlardı ve ne dediklerini anlamıyordum. Karım zaten inliyordu da, Carlos karıma birşeyler diyor, karım da cevap olarak, "Evet, evet!" diye inliyordu.
Sonra karımı çevirip domalttı. Göt deliğini yalamaya başladı yine karımın, bir yandan da amdan götten parmaklıyordu. Önce karımın amına girip sertçe sikmeye başladı, 30 saniye falan. O kadar seri hızlıca gitgel yapıyordu ki, karım sanki nefes alamadan inliyordu. Sonra yavaşlayıp, tekrar hızlanıyordu. Tam 8 dakika boyunca karımı o pozisyonda siktikten sonra yatağa yapıştırıp üzerine çıktı ve bu sefer tek hamlede karımın götüne girdi. Karım çığlığı basmıştı. Carlos yine aynı tempo, bir hızlı hızlı, bir yavaş yavaş şekilde, 5 dakika kadar da karımı altına alıp siktikten sonra karımı sırt üstü yatağa uzandırdı.
Karım ayaklarını Carlos'un yüzüne götürüp oradan da yarağına götürüp yarağına dokunuyordu. Carlos karımı iyi eğitmişti. Bacak omuz yapıp karımı sikmeye 5 dakika daha devam edip içine boşaldı. İkisi de yatakta sarmaş dolaş nefes nefese kalmışlardı. Karım hemen Carlos'un boynuna sarıldı. Carlos karıma, "Gelirken kocanı aşağıda gördüm. Ne loser bir adam ya, bula bula bunu mu buldun?" dedi. Karım da buna güldü ve "Deme ya öyle, seviyorum ben onu!" dedi. "Beni mi çok seviyorsun, onu mu?" dedi. Karım, "Bilmem ki?" dedi gülerek. Carlos yanaklarından öpüp, "Fıstık bize şarap söyle!" dedi. Karım hemen telefonla resepsiyonu aradı.
Ben duyduklarım karşında çok üzülmüştüm, karım resmen benimle alay etmişti. Şarap gelene kadar yatakta biraz daha ön sevişme yaptılar. Sonra şarap içip tatilden falan sohbet ettiler. Karım, "Niye Cenk'in Clara ile birlikte olmasına izin vermiyorsun?" dedi. Carlos da, "Clara artık nişanlı, bırakması lazım böyle şeyleri. Hem senin de bir daha Marco ile birlikte olmanı yasaklıyorum!" dedi. Karım gülerek, "Emredersiniz komutanıp!" diyerek asker selamı verip Carlos'un koynuna girdi tekrar.
Bardaklarındaki şarap bitince tekrar öpüşmeye başladılar. Karım bacaklarını Carlos'un yarağına sürtüyor, Carlos da karımın bacaklarını okşuyordu. Karım yarağına yönelip sakso yapmaya başladı. Yarağı kalkar kalkmaz da Carlos karımı altına alıp sikmeye başladı. Karım bacaklarını Carlos'un beline dolamıştı. Carlos sonra karımı kaldırıp kucağında sikmeye devam etti. 10 dakikaya yakın böyle devam edip ayağa kalkıp karımı domalttı ve o imzasını yine karımın götüne 2-3 saniyede bir sertçe kökleyerek karımı çevirip ağzına boşaldı.
İkisi uzun bir duş alıp tekrar odaya girdiler. Kesin duşta da sikişiyorlardı, çünkü 15 dakika kalmışlardı. Onları Brezilya'da izlerken de 2 posta attı diye düşünüyordum, ama bence kesin duşta da 1 posta atıyordu karıma. İyice kurulanıp birer bardak daha şarap koyup içmeye başladılar.
Karım, "Moskova'ya ne zaman geleceksin?" diye sordu. Carlos, "Uzun bir süre gelmem herhalde!" dedi. Karım dudaklarıyla üzgün işareti yaptı. Carlos, "Moskova'daki son buluşmamızdan kocanın haberi yok değil mi?" dedi. Karım, "Tabii ki de yok! Gerçi bir dahikine haberi olsa da olur, Cenk beni siktirmeye bayılıyor!" dedi. (Oha! Ulan adam Moskova'ya gelmiş karımı mı sikmişti?!?)
Carlos, "Ya güzelim, diyorum sana bırak şu adamı, seni evimin kadını yapayım!" dedi. Karım da, "Ee tabii sonra beni sikip sikip ortada bırakacaksın!" dedi. Carlos karımın kollarından sıkarak, "Ben ciddiyim, bırakalım şu gavatı ve gidelim!" dedi. Karım, "Dur, canımı açıtıyorsun! Ben Cenk'i seviyorum, ona aşığım!" dedi. Carlos sinirle, "Ee sen de yeter be!" deyip karıma şertce bir tokat attı. Karım, "Ne yapıyorsun sen ya?" dedi. Carlos, "Bak güzelim, bu son şansın, ya benimle gelirsin ve boşarsın o gavatı, ya da siktir olup gidersiniz!" dedi. Karım da, "Asıl sen siktir git odamdan!" dedi. Carlos ta sinirlenerek, "Adi orospu!" dedi ve bir hışımla üstünü giyinip çıktı.
Demek karımı sinirlendiren olay buymuş! Karım her nekadar Carlos'un bana ezik demesine gülse de, beni sevdiğini söylemesi, ona karşı beni seçmesi beni mutlu etmişti. Karıma bu videoadan bahsetmedim. Eve girip yüzükleri parmaklarımıza taktığımızdan beri herşeyi unutmuşuz gibi davranıyoruz. Bir haftadır da karımla seks yapmıyoruz, ama ben karımı halen paylaşmaya doyamadım. Hatta şu anda internette karımı sikebilecek potansiyelde adamlar arıyorum, ama karıma bunu söylemedim tabii :)