İsmim Cenk, 32 yaşındayım. Moskova'da bir Türk inşaat şirketinde çalışıyorum. Geçen yıl ofiste birlikte çalıştığım Valeria isimli rus kadınla Mayıs ayında evlendim. Valeria 25 yaşında, çok iyi eğitim almış, çok güzel bir kadındır. Sarışın, mavi renk gözleriyle tam bir afettir. O yüzden hemen ona tutuldum. Ofisteki diğer erkekler de onun peşindeydi, hatta birkaçı ile kesin daha önce yaşanmışlıkları da vardı, ama ben aşık olup evlenmek istedim. Gel gör ki karımın bu güzelliği benim başıma bela olacaktı. Hem de nasıl bir belaaa!
Herşey Valeria'nın İngiltere'de iki yıl boyunca bir Üniversitede eğitim alırken Brezilya'lı oda arkadaşı olan Clara'nın düğünümüze gelmesiyle başladı. Clara, esmer teni, siyah saçları ve kocaman götüyle tam bir latin kadınıydı. Ben sarışınları esmerlere tercih ederdim, ama Clara da fena bir parça değildi. Çok samimi, sıcak kanlı bir kızdı. Valeria'dan da birkaç yaş küçüktü sanırım. Düğünümüze geldiğinde bizi Brezilya'daki evlerine davet etmişti. Bütün masrafları da kendileri karşılayacaktı. Valeria'nın anlattığına göre ailesi oldukça zengindi. Clara, "Haziran ayında doğum günümde kesin bekliyorum!" demişti.
Valeria ile bu teklife çok sıcak baktık, zaten yıllık izinlerimiz birikmişti ve firma da kullanmamızı istiyordu. Bir haftasını balayında kullanacaktık, kalanını da Brezilya'da kullanabilirdik. Valeria ile Clara planları yapmıştı ve Haziran ayı ortasında Brezilya'ya gittik.
Benim adıma ilk şansızlık bir valizimizin kaybolmasıyla başlamıştı. Havayolu firmasıyla konuştuk ve birkaç güne bulacaklarını ilettiler. Clara'lar bizi havalimanında lüks arabayla karşılamaya gelmişlerdi. Clara'nın yanında da erkek kuzeni Daniel vardı. Daniel neredeyse 1.90 boyunda, çok yakışıklı biriydi. Valeria ile de sanırım önceden tanışıklıkları vardı, çünkü gelir gelmez sarılıp yanaktan öpüştüler. Yani Valeria'yı tanırım, ilk kez tanıştığı biriyle bu samimiyeti kurmazdı. Bu samimiyete biraz bozulmuştum.
Clara'nın doğum günü iki gün sonraydı ve evlerinde bir parti ile kutlayacaklardı. Yolda giderken öğrendim ki Clara ve Daniel birlikte büyümüşler. Daniel halasının oğluymuş, ama trafik kazasında ailesini kaybedince Clara'nın babası sahiplenmiş. Bizi evlerine götürdüklerinde de, evlerinin bir dağ yamacında, çok büyük, havuzlu, müstakil bir villa olduğunu gördüm.
Vardığımızda da bizi babası kapıda karşıladı. Benimle el sıkışırken karıma sıkıca sarılıp yanaklarına dolu dolu öpücük kondurdu. Çok sıcak kanlı bir karşılamaydı. Onlara, "Daha önce tanıştınız mı?" diye sordum. Karım, "Yok hayır!" dedi, ama karım da bu kadar samimiyete biraz şaşırmıştı. Daha ilk dakikadan bu adamdan huylanmaya başladım, çünkü Clara'nın babasının yaşına göre halen çok fit vücudu vardı. Tabii o kadar paranın verdiği rahatlık adamın sağlıklı yaşamasına sebep oluyordu.
Bu arada Clara'nın babası bekardı. Ve öz babası da değilmiş. Tam detayını soramadım, ama hatta annesini bile sormadım, bence ölmüş olabilir. Yani kısaca, adam karizmatik, zengin, çapkın herifin tekiydi. Kızından bile küçük kızlarla birlikte takılıyordu kesin!
Bizi odamızı götürüp yerleştirdiler. Evde o kadar çok oda vardı ki. Kendi odamızın yerini ezberlemem gerekmişti. Ve herkesin de odası da yanyanaydı. Evde de iki erkek hizmetli vardı. Hizmetlilerin hep kadın olmasına alışığız, ama nedense burada ikisi de erkekti.
Üzerimize daha rahat birşeyler giyelim dedik. Karım da altına mini bir etek, üstüne de kolsuz bir tişört giydi. Altına sütyen giymediğinden bembeyaz tişörtünden memeleri kabak gibi belli oluyordu. Zaten göbeğinde biten kısa bir tişörttü ve kol altından, yani yandan bakılınca memeleri gözüküyordu. Ona sütyen giymesini söyledim, ama o, "Bu sıcakta mı, saçmalama Cenk!" dedi. Zaten bu sütyen konusunda baya tartışmalarımız oluyordu. Moskova'da bile sütyensiz dolaşıyordu hep ve meme uçları belli oluyordu. Nerdeyse bütün Rus kızlar böyleydi yaz aylarında.
Ama bu giydiği ile resmen herşey ortadaydı. Ve zaten Clara'nın babası ile Daniel'in karıma bakışları beni rahatsız ediyordu. Ona, "O zaman başka birşey giy, herşey apaçık gözüküyor!" dedim. "Offf, tamam!" diye tam üstündekini çıkarırken birden kapıyı biri tıklayarak içeri girdi. "Hop!" falan desem de direkt içeri daldı hizmetlilerden biri. Karımı arkadan da olsa çıplak görmüştü. Hemen, "Pardon!" deyip kapattı kapıyı. Genç, bize soğuk meşrubat getirmişti. Ona kızdım, direkt kapıyı açmasından dolayı. Özür dileyince, "Tamam, bir dahakine direkt dalma!" diye uyarıp gönderdim.
Karım da bana trip atarak yine kolsuz ama bu sefer pembe renkli bir tişörtü giydi. Memelerinin ucu yine belli oluyordu ve koltuk altından bakılınca yine memeleri ortadaydı, ama artık uzatmamak adına birşey demedim. Zaten bir valizimiz de kayıptı, onun içerisinde de yine birkaç eşyamız vardı.
Karım da hazır olmuştu ve birlikte aşağıya havuz başına indik. Oturup ev halkıyla sohbet ettik. Bizim hakkımızda sorular sordular, nerede tanıştık gibi. O sohbetlerde öğrendim ki, karımla Daniel Londra'da iken tanışmışlardı. Karımın yüzünden de anladığım, kesin ilişkileri de olmuştu. Bu durum beni daha da rahatsız etti. Onlar için normal bir durum olsa da, benim için anormal derecede rahatsız eden bir durumdu.
Tamam, karımın geçmişinde birçok ilişkisi olmuştur. Hatta ben ofiste onunla sevgili bile olmadan, onun daha öncesinden bir iki kırığı olduğunu duymuştum. Ama sonuçta kültür farklılığı ve benden öncesi diye birşey yapamaz ve diyemezdim. Benim de çok ilişkilerim oldu, ama birbirimize aşık olup evlendik, önemli olan bundan sonrasıydı. Ama bu sefer karımın daha önce birlikte olduğuna neredeyse emin olduğum adamla aynı evde bir hafta kalacaktık.
Ben, bildiğiniz hafif göbekli, ortalama bir erkek idim. Daniel ise kaslı, uzun boylu, yakışıklı, tam piç bir erkekti. Daha ilk dakikadan karımı bu piçten korumamın gerekli olduğunu anlamıştım. Yani karımın böyle birşey yapacağını hiç düşünmüyordum, ama adam piç biriydi. Ne yapar ne eder belki karımı tekrar yatağına atabilirdi. Üstüne bir de Clara'nın babası karıma karşı gerektiğinden fazla sıcak davranıyordu. Sohbet ederken sürekli karımla el teması kuruyordu. Göz göre göre karımı arzuluyordu. Artık daha dikkatli olmam lazımdı.
Clara, "Hadi mayolarınızı giyin de havuza atlayalım!" dedi. Bizim içerisinde mayolarımız olan valizimiz kayıptı. Clara, "Bizde çok var, ben Valeria'ya veririm, sen de Daniel'inkilerden giyersin, sonra da akşam gider yenilerini alırız size!" dedi. Biz de, "Tamam olur!" dedik. Daniel, "Gel dostum!" diyerek beni odasına götürdü. Dolaptan birkaç mayosunu gösterdi, "Seç al!" dedi. Çoğu slip mayoydu, sadece bir tane şort mayosu vardı, onu da sörf yaparken giyiyormuş. Onu aldım çıktım odadan. Kendi odama girip hemen giydim.
O sıra havuz başında hatunların sesi geliyordu. Odanın penceresinden baktığımda, karımın giydiği bikiniyi görünce şok oldum. Yani giydiği demek fazla olur, çünkü altında neredeyse birşey yoktu. Göt deliğini kapatan incecik şerit dışında. Arkadan gelen Daniel'i de slip mayo ile gördüğümde koşa koşa indim aşağı. Daha havuz başına gelir gelmez, Daniel karımı kaldırıp havuza attı. Kendilerince şakalaşıyorlardı, ama ben sinirden kudurmuştum. Orospu çocuğu öyle bir mayo giymişti ki, malafatı detaylıca belli oluyordu.
Üçü birlikte havuzda şakalaşmaya devam edince karıma dimdik bakarak onu gözlerimle uyardım. Karım ise, "Aşkım gelsene sen de!" dedi. Ben de hemen atlayıp karıma sarılıp sahiplendim. Resmen karımı bu piçten koruyordum. Karım da az değildi yani, fırsat veriyordu. Onu havuz kenarına çekip kulağına, "Bu nasıl bikini?" dedim. O da, "Clara'nın bikinisi, ne yapayım başka yoktu, hem yabancı bir yerde değiliz!" dedi. "Yabancı bir yerde değil miyiz? Ulan evde kaç erkek var, hatta Clara'nın babası bile bu ortamda seni arzulayabilecek durumdayken..." der demez eliyle ağzımı kapatıp, "İyice salaklaştın Cenk!" dedi.
Elini ağzımdan çekip, "Geçmişte bu Daniel ile aranızda ne oldu?" diye sordum. Gözleriyle bana dik dik bakıp birşey demeden onların yanına tekrar yüzdü. Ben de hemen arkasından yanlarına gittim. Sürekli karımın yanındaydım, bir an olsun yalnız bırakmıyordum. Yorulunca havuzdan çıktık, odamıza geçip akşama kadar dinlenmek istedik, zaten Jetlag yüzünden yol yorgunuyduk.
Odaya geçer geçmez karıma hemen tekrar Daniel'i sordum. Klasik kadın tribi çekip, "Beni arkadaşımın yanında rezil ediyorsun!" dedi. "Ne alakası var, ben sadece soru sordum sana. Geçmişinde ne yaşadın önemli değil, ama çok samimi olman beni rahatsız ediyor. Hatta bu Clara'nın babası ne iş, adam sürekli dokundu sana aşağıda!" dedim. Tabii biz bunları biraz yüksek sesle konuştuğumuzdan sesimiz odanın dışına çıkmış olacak ki, Clara'nın babası, "Bir sorun mu var?" demek için odaya girdi. (Bu evde kapı çalma adabı hiç yoktu!!). Adam da yüzmeye inmek için mayosunu giymeye gelmiş, o da aynı piç yeğeni gibi slip mayo giymişti.
"Birşey yok!" diyerek adamı gönderdim ve karıma, "Bak bundan bahsediyorum işte! Ben erkek milletini iyi bilirim, bu adam bile evde böyle dolanıyor!" dedim. "Off Cenk, şu beyinindeki saçmalıklardan bir an önce kurtulman lazım, adam benim babamdan bile yaşlı!" dedi. "İyi peki!" dedim ve ses çıkarmadım daha fazla. Duşlarımızı alıp Clara bizi yemek için uyandırana kadar güzel bir uyku çektik.
Akşam bizi dışarda güzel lüks bir yerde yemeğe götüreceklerdi, o yüzden şık giyinmek gerekiyordu. Karım zaten hazırlıklıydı. Sadece elbiselerine ait bir valizi vardı. Diz üstü gayet şık bir elbise giydi. Clara'nın da yandan yırtmaçlı çok şık bir elbisesi vardı. Benle Daniel de klasık kot gömlek giymiştik. Restorana gittik, yemeğimizi yedik.
Eve geldiğimizde geceyarısı olmuştu. Ama Pek uykumuz yoktu, havuzun orada bar kısmında birkaç duble alkol aldık. Kafalarımız güzelleşmişti. Clara, Daniel ve bizim dışımızda kimse yoktu, herkes yatmıştı. Bir ara Clara beni sohbete daldırmış iken Daniel'in karımla sohbet ederken elini karımın diz kapağının üzerinde olduğunu gördüm. Bunu gördüğümü gören Clara dikkatimi dağıtmak için birden Daniel'e elbisesinin arkasındaki fermuarı indirtip elbisesini çıkartmıştı. Altında sadece tanga külot vardı ve o koca memeleri çıplak halde ortaya çıktı birden.
Ben daha ne oluyor diye düşünürken Clara tangayla havuza atladı. Daniel de kotunu ve gömleğini çıkarıp arkasından atladı. Resmen karımın arkadaşının memelerini görmüştüm, hiç utanmaları yoktu! Herkes gülerken ben şaşkın şaşkın izliyordum. "Hadi siz de gelin!" dediler, ama ben, "Olmaz, mayolarımız yukarda!" dedim. Clara havuz başına çıkıp memelerini sallayarak, "Mayoya gerek yok!" dedi gülerek. Karım, "Claraaa!" diye bağırdı gülerek. Daniel de Clara'yı kucağına kaldırıp suya batırdı.
Karıma, "Ya hadi biz çıkalım odamıza!" dedim. Çünkü bu aile bir değişikti, kuzen de olsalar aralarındaki bu samimiyet fazlaydı. (Kesin bunlar da sikişiyordu). Karım hiç ses çıkartamadı tabii ve "Tamam!" dedi. Onlara, "Biz odamıza çıkıyoruz!" dedik. Clara, "Ne oldu ya?" diye havuzdan bir anda çıkıp yanımıza geldi ve kucağıma oturdu. Üstüm başım ıslanmıştı. Memelerinin üzerindeki ıslaklık çok sexy duruyordu, gözlerimi alamıyordum. Bunu karım fark edince, "Hıhımm!" dedi. Karıma bakınca, bana (Ne yapıyorsun sen?) bakışı attı ve "Hadi odamıza çıkalım biz en iyisi!" dedi sinirli bir ses tonuyla.
Ulan sabahtan beri karımı uyarır iken bir saniyede ben tuzağa düşmüştüm. Haklıyken haksız olmuştum. Odaya girdiğimizde karıma, "Daniel ile Clara ne iş, bunlar kuzen değil mi?" diye sordum. "Ne o, Clara'yı mı kıskandın? Onlar tam kuzen değil, Clara'nın babası da halası da üvey!" dedi. Ben de, "Bu sefer sen saçmalıyorsun! Clara kendisi gözüme gözüme soktu, kızacaksan git arkadaşına kız, bana kızma!" dedim. Daha ilk günümüzden karımla aramız limoni olmuştu.
Bir sonraki gün çok şükür havuz mavuz derdi olmadı, tüm gün Clara bizi tek başına gezdirdi. Dainel evde kalmıştı. Akşam da güzel geçince ilk günkü stresi biraz atmıştık. Sonraki gün, doğum günü akşamına kadar herşey normal ilerlemişti, valizimiz gelmişti, herşey yolunda gidiyordu.
Akşam vakitlerine doğru eve bir sürü misafir gelmeye başladı. Ev bildiğiniz Club'e dönmüştü. Clara'nın arkadaşları ve babasının arkadaşları, akrabaları vs. vs. En az 50 kişi vardı. Evin her tarafında birileri içki içiyor, eğleniyordu. Gelen erkeklerin birçoğunun gözü karımın üstündeydi. Çünkü ortamdaki tek şarışın ve beyaz tenli kadın oydu ve Barbi bebek gibi duruyordu. Ben de yine onun yanından ayrılmıyordum, ama sürekli kız kıza olduklarından Clara beni tutup erkeklerin yanına götürdü. Onlarla sohbet edip beni tanıttı. Bildiğiniz futbol sohbeti açtıklarında sohbete dalmıştım ve epey zaman geçmişti.
Etrafa baktığımda, Clara yine bir arkadaşıyla konuşurken karım ortalıkta yoktu. Onu aramaya çıktım. Her yere bakıyordum, ama ortalıkta yoktu. Normalde bizim kaldığımız odalar üst kattaydı ve partiye gelenlerden kimse oraya çıkmıyordu. Acaba odamızda mıdır diye merdivenlerden tam çıkarken karımın indiğini gördüm. İnerken elbisenini aşağı doğru çekiyordu. Beni görür görmez aşırı panik oldu ve "Ne oldu hayatım?" dedi. Bir yandan da elimi tutup beni aşağıya doğru götürdü. "Ben de seni arıyordum, bulamayınca merak ettim!" dedim. "Hiiç, telefonum odada şarjdaydı, onu aldım!" dedi. "İyi peki!" dedim.
Koluma girip terasa çıkacak iken Daniel'in de merdivenlerden indiğini gördüm. Bu ikisi yukarda kesin birşeyler yapmıştı! Karıma bunu sorsam rezil olacaktık, yine (Yok, saçmalıyorsun Cenk!) diyecekti ve kavga edecektik. Bu gece bitsin öyle hesabını sorarım diyerek şimdilik ses çıkarmadım. Karım telaşlı telaşlı hemen konuyu değiştirip, "Ortam çok güzel, değil mi?" diyerek elimdeki kokteyli alıp içmeye başladı. Ben de, "Evet, güzel!" dedim. Karım, "Clara nerede acaba?" diyerek onun yanına gideceğini söyleyip yanımdan ayrıldı. Ben terasta sinirden elim kolum titreyerek kafayı yiyecektim.
İçeriye tekrar alkol almak için geçtim ve barda içki hazırlayan adama, bana sert birşey hazırlamasını söyledim. Karım da Clara ile buluşmuş, telaşlı telaşlı konuşuyorlardı. Clara, karımı elinden tutup bir köşeye geçti, aralarında konuştular. Tabii benim izlediğimi görmüyorlardı. Ben de artık bardaki adamın yaptığı her ne bok ise onu dikiyordum kafama.
Bir ara havuz başında eğlenmeye başladı herkes. Karım da yanıma geldi ve dans etmeye başladık. Clara da babası ile dans ediyordu yanımızda. Clara'nın babası birden karımı aldı ve bana Clara'yı bıraktı. Dışardan bakılınca normal bir şeydi, sonuçta eğleniyorduk, ama Clara'nın babası karımla baya samimi şekilde dans edince, ben de işi biraz daha abartıp Clara ile daha samimi bir şekilde dans ettim. Buna karım epey bozuldu ve beni kıskandırmak için adama fırsat verince, bu sefer ben sinirlendim ve tekrar yer değiştirdik. Ben de, karım da alkolü biraz fazla içiyorduk. Ben sinirden, o da korku ve telaştan içiyordu...
Bir ara karımı yine ortalıkta görmeyince nerede olduğuna bakmak için evin içerisinde dolanırken, Clara'nın babası ile bir köşede oturmuş sohbet ederken gördüm. Adamın eli karımın bacaklarındaydı. O sırada doğum günü pastası için müzik durdu ve Clara'nın pastasını kestiler. Ben de köşeden izleyip alkışlarken, Daniel piçi yanı başıma geldi ve benimle sohbet etmeye çalıştı. Onu kolundan tutup, "Ne yaptığını biliyorum, sırf Valeria üzülmesin diye ses çıkartmadım, ama yarın seninle görüşeceğiz!" dedim. Daniel piç bir gülümsemeyle, "Olur görüşürüz dostum!" dedi. Kafası iyiydi, ama alkol kafası değildi bu, belli ki haplanmıştı.
Beni Daniel ile gören karım koşa koşa gelip nabız yokladı hemen. Ben de karıma, "Daniel ile öyle sobet ediyorduk, kafası da baya iyi olmuş sanırım!" dedim. Karım, "Evet, Clara verdi!" diyerek avcunun içindeki hapları gösterdi. Üniversite zamanlarımda birkaç kez deneyimim olmuştu. Ben de bir tanesi alıp direkt attım ağzıma. Daniel, "Ooo dostum bravo!" dedi. Karım da çok şaşırdı, ama o da hemen bir tane attı ağzına. O kadar alkolün üzerine bu hap allak bullak etmişti beni. Hayat toz pembe olmuştu. O kadar rahatlamıştım ki, hiçbir şeyi umursamıyordum...
Karım yine ortalıkta yoktu, ama nerede ve kimle olduğuna bile bakmıyordum. Zaman su gibi akıp gitmişti o sırada. Ben sağda solda herkesle dans ediyor, sohbet ediyor, eğleniyordum. Etrafta dolanırken karımı Daniel ile çok samimiyken gördüm, ayakta dans ediyorlardı ve Daniel karımı kendine yaslamış, eli de karımın poposunda geziyordu. Karım da kollarını Daniel'in boynuna sarmıştı. Onları izlerken beni fark eden ve buna ses çıkarmadığımı gören Clara hemen gelip beni elimden tutup onların yanına götürüp dansa kaldırdı.
Karım bana bakıp güldü ve biraz utandı, ama o an fark ettim ki karımın gözleri iyice kaymıştı ve dudaklarındaki ruj bozulmuştu. Kesin öpüşmüşlerdi. Kafası benden daha güzeldi. Daniel de çok rahattı, yanı başımda karımla çok sexy şekilde dans edebiliyordu. Karımın başı dönmüş olacak ki, bir ara terastaki divana geçip oturdular. Ben onlara baktıkça Clara eliyle yüzümü kendisine doğru çeviriyordu. Gözleriyle resmen bana ateş ediyordu. Elimi tutup poposuna doğru götürdü. Ben de güzelce avuçlamaya başladım. O an fark ettim ki, terasta sadece dördümüz vardık. Zaten evdeki misafirlerin nerdeyse hepsi gitmişti. Ortamda müzik sesi bile yoktu. Sadece birkaç kişinin aşağıda havuz başında sesleri geliyordu.
Ben Clara'ya odaklanmış iken öpüşme sesleri duyar duymaz kafamı çevirdim. Bir de ne göreyim, karımın elbisesinin askıları indirilmiş, memeleri ortadaydı ve Daniel onları avuçlar iken karımı dudaklarından da öpüyordu. Aman Tanrım, nasıl bir görüntüydü öyle, içim ürpermişti. Tam üstlerine yürüyecek iken Clara beni tutup dudaklarıma yapıştı. İster istemez ben de karşılık verince ayakta sevişmeye başladık...
Teras kapısı açılıp Clara'nın babasının gelmesiyle şok oldum. Ben kızı ile öpüşürken, karım Daniel ile öpüşüyordu. Clara, "Hoş geldin papa!" deyip dudaklarıma tekrar yumuldu. Adam elinde viskisiyle bizi ve karımı izliyordu. Karımın memeleri halen ortadaydı. Havuz başındaki sesler de kesilmişti. Ben öpüşmek istemiyordum, sonuçta adamın üvey de olsa kızıydı, ama inanın Clara o kadar baskın biriydi ki, bana yapışmış, beni bırakmıyordu.
Clara'nın babası, "Yerinizde olsam daha rahat bir ortama geçerdim!" dedi. Bu arada adamın adı Carlos. Clara, "O zaman içeri geçelim!" dedi ve terasın açıldığı geniş salona geçtik. Karım yürümekte zorlanıyordu. Daniel'in de kafası zaten bir milyondu, o yüzden düşmesin diye Clara'nın babası Carlos karımın koluna girmişti.
Salona girer girmez Clara beni koltuğa oturtup kucağıma çıkıp boynumu emmeye başladı. Ben de bacaklarını okşuyordum. Clara çok ateşli bir hatundu. O sıra ayakta karıma sarılmış olan Clara'nın babası Carlos karımın memelerini okşuyor, boyuna, yüzüne öpücükler konduruyor, saçlarını okşuyordu. Karım da transa geçmiş, epey zevk alıyordu bu durumdan. Clara da memelerini çıkartıp yüzüme bastırdığında, Carlos bize dönüp Clara'ya, "Ne yapacaksan git odanda yap!" dedi. Clara elimden tutup beni odasına çıkarmak istedi, ama ben karımı bırakmak istemiyordum.
Clara bana, "Artık çok geç!" dedi. Evet çok geç idi. Çünkü dönüp baktığımda Carlos karımın elbisesinin fermuranı açıp elbisesini ayak uçlarına indirmişti bile. Karım altındaki tanga küloduyla kalakalmıştı. Carlos karıma sarıldı ve elindeki visikinden bir yudum içirdi. Sonra da baş parmağıyla viskiye daldırıp karımın dudaklarına sürdü ve öpmeye başladı. Daniel de hemen karımın arkasından yanaşıp elini tangasının içine sokup amına götürmesiyle karım inlemeye başladı. Carlos'un bağırarak, "Clara!!!" demesiyle, Clara beni zor da olsa salondan çıkardı. O sırada etrafı toparlamaya çalışan hizmetliler olan biteni gördü tabii.
Clara salonun kapısını kapatıp beni odasına götürdü. Bir anda ikimiz de çırılçıplak kaldık. Yatakta deli gibi sevişmeye başladık. Aklım yine karımdaydı, ama hapın ve alkolün etkisiyle umursamıyordum...
Öğlene doğru uyandığımda Clara koynumdaydı, yatağın her yeri dağılmış, yastıklar yerlerdeydi. Çok ateşli bir seks yapmıştık ve kafam deli gibi zonkluyordu. Hemen karım aklıma geldi. Direkt salona indim. Ama salon tertemizdi ve kimse yoktu. Havuz başından sesler geliyordu. Gidip baktığımda karım yüz üstü uzanmış güneşleniyordu ve Daniel ile Carlos ise yandaki masada kahvaltı yapıyordu. Acaba dün neler yaşanmıştı? Bu ikisi karıma ne yapmıştı?
Karım bana dönüp, "Günaydın aşkım!" dedi gayet mutlu bir gülümsemeyle ve bikini üstü olmadan. Bildiğiniz yarı çıplaktı. Karımın yanına geçip, "Ne bu hal?" dedim. Bana şaşkın şaşkın bakıp, "Dün gece neler oldu farkında değil misin?" dedi. Ben de, "Sana en başından bahsettiğim şey buydu!" dedim kızarak. Karım da, "Ne olduysa oldu!" dedi. Ben Carlos'u işaret ederek, "Baban yaşındaki adamla birlikte olduğunun farkındasın, değil mi?" dedim. O sırada Daniel ve Carlos bana seslenip masaya çağırdı. İkisi yine slip mayolarıylaydı.
Karıma, "Hadi kalk Moskova'ya dönüyoruz!" dedim. Karım da, "Ben hiçbir yere gitmiyorum, tatile geldik, daha 3 gün var. Hem sen de Clara ile sikiştin, ben birşey diyor muyum?" dedi. Carlos bu sohbetimize şahit olmuş ve yanımıza kadar gelmişti, "Vegas'ta olan Vegas'ta kalır Cenk!" dedi. Kolumdan tutarak masaya çağırdı beni. Karım da sırt üstü yatıp güneşlenmeye devam etti, hem de etrafta evin erkek hizmetlileri dolanıyorken!
Karım memeleriyle onlara güzel manzara veriyordu. Her geçtiklerinde dönüp bakıyorlardı, hiç te utanmaları yoktu. Zaten iki erkek hizmetli vardı. Biri ilk gün bize içecek getiren gençti, diğeri orta yaşlarda bir adam. İkisi de karımın yanında sürekli dolanıp manzaranın keyfini çıkarıyordu. Karıma yanında duran bikisini verip, "Giy şunu!" dedim kızarak. Karım da, "Off tamam!" dedi ve giydi. Karımın bu rahatlığı beni çıldırtmıştı!
Kahvaltı masasına geçtiğimizde ben halen çok sinirliydim. Daniel, "Clara seni yordu mu dostum?" dedi. Carlos, "Nasıl konuşuyorsun öyle?" diyerek Daniel'i uyardı. Daniel de, "Şaka yapıyorum!" dedi yine piç bir gülümsemeyle. O sıra Clara bikinisiyle gelip yanaklarıma kocaman bir öpücük kondurdu ve "Dün gece süperdin!" dedi. Carlos yine, "Ihım, ıhımm!" yaptı rahatsız olmuş gibi. Clara, "Ee siz ne yaptınız?" diye sorunca, Daniel, "Çok eğleniyorduk, ama herzamanki gibi Carlos tek başına fıstığı alıp odasına götürdü!" dedi. Clara, "Ha, yani üçlü yapmadınız!" dedi. Ben buna aşırı bozulmuştum. Resmen büyük gavatlıktı bu benim için, sadece kafamda boynuzlarım eksikti.
Karımı da çağırdılar masaya. Clara, "Ee ne yapalım bugün?" dedi. Karım, "Bence bugün evden çıkmayalım, dün çok yorulduk!" dedi. Clara, "İyi tamam, o zaman evde takılırız!" dedi. Daniel, "Bana da uyar, tüm gün seks yaparız!" dedi. Herkes güldü buna, ben hariç. Karım da ortama ayak uydurmuştu hemen. Ben de Daniel'e, "Siz kuzenler sürekli seks yapıyorsunuz zaten!" dememle ortam bir an sessiz oldu. Carlos hemen duruma el atıp, "Clara benim üvey de olsa kızım, o ne isterse, kiminle olmak isterse olur. Hem aralarında kan bağı yok, hem de yetişkin insanlar. Burada herkes kendi rızasıyla istediğiyle birlikte oluyor!" dedi.
Sinirlenmiştim, "Peki o zaman herkes keyfine baksın, ben gidiyorum!" diyerek kalktım masadan. Arkadamdan karım gelip, "Nereye gidiyorsun?" dedi. Ben de, "Bizi soktuğun ortama bak. Rezil ettin beni!" dedim. "Ne rezilliği Cenk? Dün gece sen de Clara'yı siktin, Carlos onun babası iken birşey demiyor!" dedi. Ben de, "Tabii ki birşey demez, çünkü o da seni sikiyor. Sana ilk gün söylemiştim, sen de babam yaşında adam demiştin, gördük! Sen de en az Clara kadar orospusun!" dedim. Karım çok bozulmuştu bunu söylememe, "Tamam, siktir git!" dedi.
Odada eşyalarımı toplarken Clara geldi. Ona konuşmak istemediğimi söyledim. Clara, "Valeria gerçekten seni çok seviyor, dün herkesin kafası çok iyiydi. Zaten Velaria'ya sorsan, o da pek birşey hatırlamıyordur. Herşey benim hatam, sizi buraya hiç çağırmamalıydım. Ama olan oldu artık. Dün sen de çok eğlendin. Hem hayatın keyfini çıkarmak lazım, bir kere geliyoruz dünyaya değil mi? Şimdi gitsen ne değişecek, Valeria yine Carlos'a kalacak. Carlos, genç ve güzel kadınlara dayanamaz, Valeria'yı görür görmez aklına koymuştu zaten!" dedi.
Haklıydı. Yani gitsem de karım bana inat kalacaktı her türlü. "O zaman biz başka yerde kalalım, otelde falan!" dedim. Carla, "Valeria bence halinden memnun. Benden sana tavsiye, kal ve sen de keyfini çıkar!" diyerek dudaklarımı öptü. Zor durumdaydım, karımı yabancı erkeklere teslim edip Moskova'ya tek dönemezdim. Clara'ya, "En azından ne bok yaşanacaksa gözümün önünde olsun, ama bana şu dünkü haptan lazım!" dedim. O da kahkaha atarak, "Dur getiriyorum!" dedi. Getirip verdi, ben de hemen apzıma atıp yuttum. Clara, "Hadi gel yüzelim biraz!" dedi. Ben de, "Tamam mayomu giyip geleceğim!" dedim.
Clara aşağıdakilere birşeyler söyledi, sonra herkes sevindi. Hapın etkisini bekledim, sonra da mayomu giyip indim aşağıya. Clara karımla havuzda yüzüyordu. Ben de masaya tekrar oturdum. Carlos elini omzuma atıp, "Vegas, Vegas!" dedi. Ben de tamam der gibi kafamı salladım. Yine toz pembe olmuştu herşey...
Hatunlar havuzdan çıkıp geldi masaya. Karım bana, "Okey miyiz?" diye sordu. Ben de kafamı salladım. Karım havalara uçmuştu, hemen kucağıma gelip dudaklarıma öpücük kondurup, "Seni seviyorum aşkım!" dedi. Daniel hemen, "Biraz da beni sevmeni istiyorum!" diyerek karımı kolundan tutup kendine çekti. Karım kırkırdayarak hemen onu kucağına geçti. Daniel bana (Onay veriyor musun?) gibi bir bakış attıktan sonra direkt dudaklarına yumuldu karımın. Clara, "Ne o Dani, dün doymadın galiba?" dedi. Daniel de, "Yok be, Carlos hemen odasına çıkardı, sabaha kadar Valeria'nın inleme sesinden uyuyamadım!" dedi.
Karım da Clara'ya, "Valla biz de sizin sesinizden uyuyamadık!" dedi. (Clara gece gerçekten çok fazla inlemişti). Carlos, Dainel'e, "Desene dün elin boş kalmış yine!" deyince, Daniel, "Senden önce Valeria'nın tadına baktım zaten!" dedi. O benim ilk şüphelendiğim sahneden bahsediyordu kesin.
Carlos, "Hadi sevgilim!" diyerek karımı Daniel'in kucağından alıp havuza atladılar. Daniel bana, "Üzülme dostum, Carlos'un etkisi herkese aynı oluyor, yatakta çok iyi!" dedi. Clara da elimden tuttu ve "Hadi biz de girelim!" dedi, biz de atladık havuza. Karım havuzda Carlos ile sarmaş dolaştı, biz de sarmaş dolaş olmuştuk. Clara hemen bikinisinin üstünü çıkartıp karımın üzerine attı. Arkadan Daniel de havuza atlayınca, Carlos ile birlikte karımı aralarına almışlardı. Daniel arkadan karımın bikinisini çözüp çıkardı ve bize doğru attı. Benim dışımda herkes aşırı eğleniyordu...
Bir süre sonra Carlos, "Benim çıkmam lazım gençler, siz eğlenmenize bakın!" dedi. Havuzdan çıkınca karım Daniel'e kalmıştı. Carlos, karıma, "Sakın seni yormalarına izin verme!" dedi. Daniel de, "Merak etme ona çok iyi bakacağım!" dedi ve karımı öpmeye başladı. Carlos gülerek ortamdan ayrıldı. Clara da benimle öpüşmeye başladı...
Bir ara yanyana gelince, Clara karımın elinden tuttu ve yer değiştirdiler. Karım benim kucağıma gelmiş ve direkt dudaklarıma yapışmıştı. Karım ile o kadar ateşli öpüşüyordum ki, onu orada yatırıp sikmek istedim. İçimde sinir patlaması vardı ona karşı. Daniel, "İsterseniz odanıza çıkın!" dedi. Geldik geleli karımla hiç sikişmemiştim. Güldüm ben de, uzun süre sonra ilk kez gülmüştüm. Sikim de dimdik idi. Sonra tekrar karımın dudaklarına yumuldum, aynı zamanda memelerini okşuyordum. Karım bacaklarını belime dolamıştı. Sikim amına sürtüyordu. Karım suya dalıp mayomu çıkarttı. Ben de onun bikini altını çıkarttım, ikimiz de çıplaktık.
Sonra öpüşmeye devam ettik. Ve elimle yarağımı onun amına yerleştirip suyun içinde sikmeye başladım. Karım bir yandan inlerken bir yandan da dudaklarımı öpüyordu. Aynı şeyi Clara ile Daniel de yapmıştı. Havuz içinde yan yana müthiş seks yapıyorduk. Daha uyanalı birkaç saat olmuştu hem de...
Karım birden sikişmeyi yarıda kesip havuzdan çıktı, bana, "Gel!" diyerek çağırdı. İçeriye girdik. Evde ıslak ıslak ve çıplak halde dolanıyorduk. Hizmetliler bize bakıp gülüyordu. Carlos'un odasına götürdü beni. Kocaman bir yataktı ve dün gece bu yatakta Carlos ile sikişmişti. Bu durum beni daha da azdırmıştı, hemen onu yatağa yatırıp misyoner pozisyonda sikmeye başladım. Karımla yaşadığımız en ateşli seks olabilirdi bu...
Az sonra, "Ooo buradaymışsınız!" diyerek Daniel ile Clara girdi odaya ve hemen yatağa atladılar. Clara beni kendine çekip öperken, Daniel de hemen karımın üzerine çıktı ve öpüşmeye başladılar. Aynı yatakta 4 kişi aynı anda sevişiyorduk. Sonra hatunlar yer değiştirip Clara beni, karım da Daniel'i yatağa uzandırdı ve saksoya başladılar. Clara bana sakso yaparken karım da Daniel'e yapıyordu. Aşırı zevk alıyordum aslında, yani sabahki sinirim geçmişti. Ya da hap yüzünden umursamıyordum. Böyle ortamlara girmeyi hep fantazi dünyamda kurmuştum, ama bunu karımla birlikte yapacağımı hiç düşünmemiştim...
Daniel karımı kucağına çekip öperek ters çevirdi ve amına doğru yöneldi ve amını yalamaya başladı. Ben am yalamayı hiç sevmezdim, o yüzden Clara'yı direkt domaltıp sikmeye başladım. Ben sikerken o koca götü resmen dalgalanıyordu. Gerçekten tam bir seks makinesiydi bu Clara. Daniel de karımı domaltıp sikmeye başlamıştı. Parmağıyla da karımın göt deliğiyle oynuyordu. O an fark ettim ki deliği kıpkırmızydı ve normalden daha genişti. Kesin dün götten sikilmişti.
Tam bunu düşünürken Daniel karımın göt deliğini yalamaya başladı. Karım kudurdu resmen. Ara ara parmaklayıp yalıyordu. Ben de hiç durmadan pompaya devam ederken ben de Clara'nın deliğine parmak atmaya başladım. Clara'nın göt deliği mosmor ve kocamandı, çok yarak yediği belliydi. Daniel bir eli karımın göt deliğinde bir eli de amında karımı parmaklıyordu. Karım inleyerek orgazm olmaya başlamıştı. Amından sular akıyordu. Tam o sıra amından akan suların içine yarağını sokup iyice ıslattı Daniel. Sonra da o ıslanmış yarağını karımın götüne sokmaya başladı.
Karım acıdan da bağırıyordu, ama Daniel hiç umursamadan karımın göt deliğine sertçe girip sikmeye başladı. Bu görüntü sonrası ben dayanamayıp hemen Clara'nın amından çıkıp beline doğru akıttım döllerimi. Karım bağırarak inleye inleye götünden sikilirken ben nefes nefese kalmış, onları izliyordum. Daniel durmak bilmiyordu. Hemen karımı çevirdi ve bacaklarını omzuna alıp bu sefer amına girdi. Bir yandan karımın bacaklarını öperken bir yandan amına pompalıyordu. Clara da yatakta nefes nefese yanıma uzanmış, onları izliyorduk...
Karımın ıslanmış amından çıkan ses ve o görüntü beni iyice azırmıştı. Sikim tekrar kalkıyordu. Ben de hemen Clara'nın deliğiyle tekrar oynayıp götüne girmeye başladım. Karımın sesi artınca baktım ki Daniel bu sefer tekrar götüne girmişti karımın. Ben de Clara'nın götüne girip üstüne uzanarak sikmeye başladım. Daniel baya hızlandı ve garip garip sesler çıkararak karımın götünün içine boşalmaya başladı. Karımın göt deliğinden döller akarken karım halen inliyordu.
Ben de Clara'ya iyice döşemeye başlayınca ben de çok geçmeden onun götünün içine boşaldım. Herkes nefes nefeseydi. Karım Daniel'in omzuna uzanmıştı, yüzü kıpkırmızı olmuş halde, "Off, çok iyidi!" dedi. Ben de, "Evet!" dedim ve birbirimize baktık. Karım götünden akan dölleri silmek için komodinin üzerinden peçete aldı ve deliğini güzelce sildi. Daniel kalkıp, "Soğuk birşeyler içmem lazım!" dedi. Karım kalkıp, "Hadi duşa girelim, sırılsıklam olduk!" dedi. Daniel de, "Ne duşu, havuz varken!" deyip karımı kucağına alıp ayrıldılar odadan götürdü. Sonra da, "Temizlenip geleyim de devam edelim!" diyerek amından akan dölleri yıkamaya gitti. Az önce yorgunum diyen karım halen doymamıştı.