Olanlardan sonra derhal odama geçtim. Hangisine şaşıracaktım bilmiyordum. Kamuranlara mı, teyzem ile eniştemin aralarındaki ilişkiye mi ? Yoksa mükemmel fiziğine mi ? Nasıl bir yerdeydim böyle. Merak bir tarafımı iyice sarmıştı diğer yandan ise teyzemin o hali gözümün önünden gitmiyordu. Ne memesi harika, amı harika ve o up uzun pürüzsüz bacakları. Yani teyzeme karşı ilgi duymama neden olmuştu resmen ama artık bazı şeyleri de öğrenmenin vakti gelmişti. Önceliğim o hizmetçi kadın ile görüşmekti, daha sonra dışarıda ki kameranın kaynağını bulmak ve Teyzemi biraz daha araştırmak..
Herşeye rağmen gördüklerim beni çok azdirmisti. Atalayin verdiği porno sitelerinden birine girdim. Baya iyiydi ve sadece ensestti. Teyzemi hayal ederek boşaldım. Off mükemmeldi. Yanlıştı ilk defa böyle bir şey yapmıştım. Ama kendimi tutamadim.
Aradan bir kaç gün geçmişti bir anda üstlerine gitmek istemedim. Gözlem yapmak için çabaladım. Aslında bazı şeyleri de görmeye başladım.
Özge teyzem baya azgindi. Hal ve hareketleri istemsiz kendini belli ediyordu. Bir kaç defa uzaktan da takip ettim. Yapay gölde yüzüğünü gördüm. Büyük teyzemi de gözlemlemek istedim ama olmadı. Bir anda ortalıktan kayboluyordu ve bu yerde bulmak imkansız gibi bir şeydi. Dayım desen ne yaptığıni bir türlü kestiremiyordum. Sürekli baska bir yerde kitap okurken görüyordum. Garip bir adamdı. Alya ise hep gözden uzak oluyordu. Ama en dikkatimi çeken ise dedemin karısıydı. Bazen hiç yemeklerde olmuyordu bazense tüm gün ortalıkta gözüküyordu. Tek başıma bazı şeylerin altından kalkmak çok zordu.
Bir sabah mutfağa indim. Artık yüzleşmenin vakti gelmişti. Selçuk abi ile biraz sohbet ettikten sonra o kadını gördüm. Kendisi ile görüşmek istedim. Mutfağın dışında sigara içtikleri yere gittim.
Ben- Kamuran değil mi isminiz ne zamandır buradasınız ?
Kamuran- 5 yıl oldu. Bir şey mi oldu ?
Ben- burda mı kalıyorsunuz, evli misiniz ? Burdan memnun musunuz ?
Kamuran- Böyle bir yerde yaşamak mükemmel. Kaldığımız yer bile lüks bizim. Çok memnunum. Evlendim boşandım ben.
Ben- Şimdi burda kalmaya devam etmek ister misin yoksa burdan gitmek mi?
Kamuran- Ne demek istiyorsunuz beni kovacak msiniz ?
Ben- Dedemin neden öldürüldüğünü düşündüğünü söylersen kalırsın yoksa burdan gitmek zorundasin. Evet sasirmana gerek yok duydum. Şimdi amasiz fakatsiz herşeyi anlat.
Kamuran- Kimseyi zan altında bırakmak istemem. Lütfen yapmayın.
Ben- Konuşun ya da eşyalarınızı toplayın.
Kamuran- Ceyda hanım dedeniz ölmeden 3 ay önce buraya geldi. Dedenizin neler yediğini vs herşeyi sordu daha sonra dedenizin daha iyi beslenmesi için özel olarak meyve göndereceğini söyledi. Bizde araları iyi olacak diye sevindik hatta. Bir süre vermeye devam ettim ama içimde bir şüphe vardı. Bir anda neden böyle birşey yapmıştı. Bizim aylık rutin kontrollerimiz vardır. Dedeniz asla hasta bir çalışan istemez. Yine bir gün tahlil vermiştim. Kan değerlerim de anormallik oldu. Doktor çağırdı. Benimde aklıma dedenize gelen meyveler oldu. Çünkü bende yiyordum. Doktora anlattım. O da artık yememem gerektiğini söyledi. Dedeniz ölmeden 1 hafta önce bir tahlil daha vermiştim. Kan değerlerim normale geldi.
Ben- Ne demek istiyorsun yani zehirli miydi ?
Kamuran- Hemde nasıl. Doktora sordum. Yaşlı biri yerse ne olur diye. O da eğer kronik rahatsızlıklari varsa ölüme kadar gidebilir dedi. Ondan sonra anlamıştım. Daha sonra vermeyi bıraktım meyveleri ama galiba çok geçti.
Ben- Teyzem öldürdü mü diyorsun yani ?
Kamuran- Hayır yani bilmiyorum neden öldürsün ki. Belki de onun tedarikçisi onu kandırdı.
Ben- Şimdi senden neler biliyorsun veya neler öğrenebilirsin hepsini bulmanı araştırmanı istiyorum. Ben bir daha geleceğim yanına. Şimdi gidiyorum. Teşekkür ederim.
Yanında ayrıldım ama kafam allak bullaktı. Ya gerçekten zehirlediyse. Peki o Özge teyzemin kamera olayı neydi. Açıları değişen kameralar ve gizlice koyulmuş diğer kameralar. Nasıl bir bilinmezin içine düşmüştüm böyle..
Öğlene kadar aklımda soru işaretleri ile ortalıkta dolanıyordum. Kameraların kaynağını öğrenmenin vakti gelmişti.
Bisiklete binip araziyi gezme bahanesi ile çıktım. Oraya gelene kadar başka yerde var mı diye çevreye bakıyordum.
Bakınırken yolumu kaybetmiştim. Arazi büyük olunca kaybolması kolaydı. Tahmini bir şekilde yoluma devam ederken bir ağaçta daha kameraya rastladım. Bu kadar ıssız bir yerde kameranın olması mantıksız gelmişti. Yine kabloyu takip edemedim. Derken Beklemediğim birşey oldu. Kameranın gördüğü açıya doğru gittim. Orada çiçekler ile donatılmış bir kamelya vardı. Tam oraya doğru gidecekken Alya'yı gördüm.
Ağacın arkasına saklandım ve dinlemeye izlemeye başladım. Üzerinde bikinisi vardı ve canlı yayin yapıyordu. Millet para atarken kendini okşamaya başladı. Aman Allah'ım..
Yani bu çıtı pıtı kız. Dik pembe uçlu meme ucunu karşımda oynuyordu. Azdırıcı şekilde konuşuyordu. Öylesine sikim kalkmıştı ki.. Bir müddet daha izledim daha sonra yayını kapattı. Bende gizlice ordan ayrıldım.
Neden böyle birşey yapıyordu. İçindeki orospuyu mu durduramadı yoksa parasız miydi ? Baya merak etmiştim.
Teyzemden sonra Alya da çıplak karşımdaydı. Hakikatten çok gezenin ayağına bok bulaşır misali. Herkesin özelini görmeye devam ediyordum. Alya yüzünden sikim bir süre inmedi. Afet taş gibi kızdı.
Bende gencim bende azginim. Benimde düzenli bir seks hayatım vardı. Şimdi bende resmen susuz kalmış gibiydim. Benimde seks yapmam lazımdı.
Artık sürekli gezer halde olmam gerektiğini anladım. Sürekli gezecek neler bulabilirim onu öğrenecektim.
Asıl soru sonradan aklıma gelmişti. Buncs dışardaki kameraları koyan kişi içerden birisi olmalıydı. En azından eğer teyzemler yaptıysa içerden destek almaları şarttı.
Evin yolunu bulmuştum. Ama arka tarafından gelmiştim. Bende kısa yoldan eve girmek için arka kapılardan birine girmek istedim ama o da ne. Bir kamera daha hemde aynısından. Küçük bir sakisinin içine gizlenmişti. Hemen kabloyu takip etmeye başladım. Yürümeye devam ettim. Eve bağlıydı bu kablo. Peki şimdi nasıl bulacaktım. Anlaşılan tek tek gezmem gerekecekti. Bu işi ancak gece yapabilirdim..
Yardım almam gerekiyordu ama kimseye guvenemezdim. Selçuk abi ile rastladım ve aklıma fikir geldi.
Ben- Selçuk abi benim odanın kartını kaybettim. Neden doğru düzgün bir anahtar koymadı ki dedem.
Selçuk- Anahtara guvenmedi. Son teknoloji kartlar daha güvenilirdi hem kayıtts ediliyor ne zaman açıldı ne zaman kapandı.
Ben- Ben benimkini kaybettim şimdi ne olacak.
Selçuk- Merak etmeyin şimdilik size özel bir kart vereceğim ama lütfen kimseye bahsetmeyin.
Ben- Neden ki nasıl bir kart.
Selçuk- Bu dedenizin özel kartiydi. Her kapıyı açar bu kart. Simdlik kullanın ben yenisini yaptırana kadar.
Ben- Ahh teşekkür ederim abi.
Selçuk- Rica ederim haftaya yeni kartınız gelmiş olur. Lütfen bunu kaybetmeyin ama.
Ben- Merak etme abi bir daha olmaz.
Fırsat bu fırsattı. Akşam yemeği yedikten sonra biraz oyalandım. Gece araştırmaya çıkabilirdim. Gece yarısı olunca başladım gezinmeye..
Tek tek odaları gezecektim ama sıkıntı şuydu kim hangi odada kalıyor bilmiyordum. Bende elime bir kağıt kalem alıp kendimce bir kroki çizdim. Her girdiğim odayı boş mu dolu mu. Kim kalıyor hepsini yazacaktım.
Bir kac odaya girdim onlar boştu. Zaten bir sürü odası vardı. İlk katta zaten misafir odaları vardı ve küçüktü. Her girdiğim odada ise kameralara bakıyordum acaba var mı diye.
Üst kata çıktım ve bir odaya girdim. Sessizce sokuldum. Alyanın sesini duydum. Başımı hafifçe çıkardım. Yine yayın yapıyordu. Bu sefer tamamen çıplaktı. Off sarışın dik memeli bir kızdı. Geniş baldırları iyice azdirmisti beni. Yüzünde tek pürüz yoktu sanki ince bir kalemle çizilmiş gibiydi.
Kamerayı sabitlemis kendini okşuyordu. Böylesine ıslak bir am. Meme ucu kadar pembe bir am.. Daha fazla durursam yakalanirim diye düşündüm ve odadan çıktım ama zaten sikim çok sertti şimdiden. Artık Alyayi sikmek istiyordum. Kendi kuzenimi çatır çatır sikmek istiyordum. Amacımdan sapmamak için diğer odalara girmeye devam ettim.
Yengemin odası yanındaydı ve uyuyordu. Üzerinde sadece iç çamaşırları vardı. O da yaşına göre afetti ama dayım yoktu. Ordanda ayrıldıktan sonra dayımın nerde olduğunu merak ettim. Asansörün önündeydim ve asansör en alt katta idi. Hatta eksideydi. Merdivenle inmeye başladım. Orası dedemin şarap mahzenine gidiyordu. Dayım şarap almaya gittiğini düşündüm.
Oraya doğru indim kocaman bir mahzendi. Sırf burası bir servet değerindeydi. İçerde otantik olsun diye duvarlarda meşale şeklinde ışıklar vardı. Az ışık veriyordu ama baya iyiydi. Hafifçe yürüyince sesler gelmeye başladı. İlk dayımın sesini duymuştum ama sonradan bir ses daha duydum.
Yavaşça yaklaştım. Sesler yükseldi. Yere eğildim. Çömelerek yürüdüm. Mahzenin orada küçük bir masaya Dayım birini domaltmış sikiyordu. Bu malikâne beni şaşırtmaya devam ediyordu. Kim olduğunu anlamam uzun sürmedi.
Hande- Ahh sok aşkım ah sok.. Off çok özledim seni.. Ahh sok..
Buğra- Sonunda oldu bebeğim Ahh. Al içine.
Dayım Hande hanımı yani babasının karısını sikiyordu.. Ve anladığım kadarıyla uzun bir ilişkileri vardı.
Eski manken hadi hanım. Öylesine güzel domalmıştı ki. Dedemle evlendikten sonra popo estetiği yaptırmış, davul gibi götü vardı. Memelerini de dikleştirmışti. Meme ucu lastiklerde ki sibop gibi uzun ve sertti. Hükümet gibi bir kadındı. Dayım kısa boylu sikim gibi adamdı ve bu karıyı sikiyordu. Saygı mi duysam yoksa dedemin arkasından karısını siktigine mi uzulesem bilemedim..
Bir müddet daha siktikten sonra boşaldı dayım. Daha sonra aralarında konuşmaya başladılar.
Dayım- Off özlemişim seni. Artık sonunda hep yanyanyiz sevgilim.
Hande- Karın var unuttun herhalde, naptı o farketmesin..
Dayım- Şüphelenmez merak etme senden önce onu siktim. Eğer sikmezsem şüphelenir..
Hande- Sen tam bir yavşaksın Buğra.. Boşan artık ondan. Metresin değilim senin.. Sen istedin diye babanla evlendim, sen istedin diye o yaşlı sikinin altına yattım artık fedakarlık yapman lazım.
Dayım- Şu 3 ay bitsin gerisini bana bırak sabret. Asıl konu şu kamerlara ulaşmamız lazım artık.
Hande- Sana söyledim. Ne zaman gitsem birileri var. Ya da Özge yüzüyor oluyor. Gece de gidemem kusura bakma.
Dayım- Artık kaldıralım kameraları birisi görürse şüphe duyar..
Hande- Senle hala konuşamadık. Babanı sen mi öldürdün ?
Dayım- Yo ben sen yaptın sandım.
Hande- Dalga geçmeyi bırak.. Hala bana güvenmiyorsun tamam susuyorum.
Dayım- Doğal dedi işte doktor. Şans yüzümüze güldü..
Hande- Bes parasız kalmıştın zaten..
Hande- Neyse hadi gidelim. Daha iyi bir yer bulalım. Yakalanabiliriz.
Apar topar hızlıca ordan ayrıldım. Anasının amiydi artık.
Dışardaki kameraları bunlar kurmuştu ve Hande yardım etmişti. Asıl olay dedemi ayarlaması için handeyi kullanmasıydı. O halde içerdeki kamera işini Özge teyzem yaptığı garantiydi. Ee zehirli meyvelerde var.
Dayım muallak konuştu. O mu öldürdü belli değil.
Beynim amcık olmuştu.
Odama geçtim ve bunları düşünmeye başladım. Artık yarın o Özge teyzemin yüzdüğü yere gidip o kayıtları bulmaktı.