← Ana Sayfaya Dön

MARANGOZUN İNTİKAMI 23

📌 KLASİK

Sonra ışık gözlerimden kaybolduktan sonra etrafı görmeye başladım. Bir hastahane odasındaydım, sedyede yatıyordum. Sağ kolum omuzdan parmak uçlarıma kadar sargılıydı. Sol elimin ise avuç içi sarılıydı. Sonra anlamadığım sesin geldiği yöne baktım, sedyenin sağında Melisa ve Yasemin, solumda Selin ve Ceylim vardı.

Sencer:Başım ağrıyor..

Melisa:Sesimizi duyabiliyor musun? (endişeyle söylemişti)

Sencer:Bağırma lütfen! Ses beynim de yankılanıyor resmen.

Melisa:Ö-zür dilerim…

Sencer:Neden, hastanedeyim? Buraya nasıl geldim?

Yasemin:BEN! BEN! AMBULANS ÇAĞIRDIM!

Sencer:Neden..?

Yasemin:Hatırlamıyor musun?

Sencer:Atölyedeydim… Sakinleşmek için demir dövüyordum.. Tıpkı babamın öğrettiği gibi…

Yasemin:İçerden öfkeli seslerin geliyordu “Tekrar vur” diyordun ve ardından çekiç sesi geliyordu, öfkeni attığını düşündüm umursamadım.. Sonra saatlerce devam etti ardından acı çığlığını duydum. Atölyenin kapısını açtığımda.. Yerde yatıyordun. Sağ elin.. Sağ elin çok ağır şekilde yanmıştı..

Sencer:Sanırım o kısmı hatırlıyorum…

Melisa:Sencer ne oldu? Neden bir anda Sultan’ın malikanesinden ayrıldın? Neden böyle bir delilik yaptın? (ağlıyordu sesi sitem doluydu)

Yasemin’in gözlerinin içine bakıyordum.

Sencer:Ben projeye odaklanmak için hemen eve döndüm.. Fazla kaptırmışım eldiven giymeyi unutmuş olmalıyım.

Melisa:Sencer 3. Dereceden yanık diyor doktor nasıl unutabilir! Nasıl bu kadar dalabilirsin anlatmadığın bir şeyler mi var?

İçeri doktor girmişti

Herkes tekrar sessizleşmişti.

Doktor gelip gözüme ışık tuttu*

Doktor:Beni duyabiliyor musun Sencer?

Sencer:Evet duyuyorum.

Doktor ağrın var mı?

Sencer: Sol avcumun içi kötü derecede acıyor.

Melisa:Peki ya sağ kolun?

Sencer:Sızlıyor sadece...

Doktor:Demek hala his var bu iyi haber, kolunu kaldırabiliyor musun?

Kolumu kaldırdım*

Doktor:Parmaklarını açmayı deneyebilir misin?

Parmaklarımı açmaya çalıştığımda, sanki çelik iplerle bileğime bağlanmış gibi bir ağırlık vardı. Kaslarımın kasıldığını hissediyordum ama parmaklarım neredeyse hiç hareket etmiyordu.

Dişlerimi sıktım kendimi sonuna kadar zorladığımda, sonunda parmaklarım açılmıştı ama kan ter içerisinde kalmıştım.

Doktor:Size bir iyi bir de kötü haberim var Sencer bey…

Sencer:Dinliyorum..

Doktor:Maalesef deri katmanları defalarca yüksek ısıya maruz kalıp, neredeyse elinizin tamamını kavurmuş. Yalnızca deri ve kas dokusu değil sinirlerinizin bazı kısımları da ciddi hasar görmüş. İyi haber ise hala parmak uçlarınızı oynatabiliyorsunuz ve 48 saatlik gözlemimize dayanarak iyileşme sürecinizin çoktan başladığını görebiliyorum. Bu yüzden ampütasyon riski neredeyse hiç yok, ayrıca hala hareket kabiliyetine sahipsiniz yanıkların iyileşmesinin ardından rehabilitasyon sürecine girerseniz ellerinizi kullanmanız, tekrar eskisi gibi olmasa da hala ihtimal dahilinde.

Yasemin, Melisa ve Ceylin hüngür hüngür ağlıyor Selin de dişlerini sıkarak kendisini tutuyordu.

Biraz düşündüm ve sargılı elime baktım*

Sencer:iyileşme sürecim ne kadar sürecek?

Doktor:Yanıklarınızın iyileşmesi 2-3 hafta, bir yenilenme süresi ardından cilt grefti yapacağız. Sonrasında da rehabilitasyona başlayabiliriz Sencer Bey.

Sencer: Rehabilitasyonla beraber?

Doktor:İyileşme süreciniz tamamen sinirlerinizin durumuna bağlı Sencer bey.

Kızlar ağlıyor, doktorun her olumsuz sözünde daha da kahroluyorlardı ama ben sakindim farklı bir ruh halindeydim. Yanan sadece kolum değildi, sanki duygularım da yanıp gitmişti kafam tamamen makineye dönmüştü.

Yapmam gereken şeyler vardı, babamla konuşmam, gördüğüm rüyalar, her şey berrak bir şekilde zihnimdeydi. İntikam almalıydım. Anamla babamın kanı yerde kalmayacak önce Sözer’i sonra sahip olduğu, kurduğu o cehennem imparatorluğunu paramparça edeceğim.

Yasemin:Sencer üzülme nolur! Yalvarırım! Her işini ben görürüm, senin elin, kolun olurum nolur sıkma canını!

Melisa:Biz de yardımcı oluruz ne istersen yaparız!

Ceylin ağlamaktan konuşamıyordu bile.

Sencer:Güzellerim siz neden bu kadar endişeleniyorsunuz. Canım yanmıyor, yani şu sol elim hariç, sinirlerim hala sağlam. İyileşeceğim sonra kaldığımız yerden devam edeceğiz. Üzülmeyin hadi haftasonu geçmeden eve geçelim bir sıcak çikolata yapayım size.

Melisa:Kuzum.. Bugün günlerden salı.

Sencer:Nasıl ya? Sultan’ın evine cuma gitmedik mi biz?

Melisa:Günlerdir hiç uyanmadın Sencer! Doktor ağır travma etkisi dedi. Ameliyata alındın kolun için, sonrasında başın için MR çekildi ama başına darbe almamışsın bir açıklama bulamadılar..

Sencer:Yuh 4 gün geçti mi? Çoktan…

Melisa göz yaşlarıyla başını salladı.

Sencer:Peki eve gidebilir miyim doktor?

Doktor:Son bir kaç test ve tahlilden sonra, taburcu olabilirsiniz gibi görünüyor ama her 6 saate bir pansuman yapmanız ve bandajları değiştirmeniz hayati önem taşıyor. Düzgün yapılmadığı iyileşme bi yana enfeksiyon takribinde, amputasyona kadar yolu olabilir.

Sencer:Tamamdır doktor… dikkat edeceğim.

Melisa:Merak etmeyin doktor bey ona çok dikkat edeceğiz!

Doktor:Umarım dikkatli olursunuz bu işin şakası yok..

Dedikten sonra çıkmıştı.

Sencer:Kuzularım ağlamayın artık..

Yasemin başını üstümdeki örtüye koymuştu:ÇOK KORKTUM SENCER! SENİ DE KAYBETTİM DİYE ÇOK KORKTUM! NEDEN YAPTIN BUNU KENDİNE?!

Sencer:Bilerek olmadı… bir dahakine daha dikkatli olurum, olur biter ağlamayın bu kadar.

Ceylin:BİR DAHAKİ Mİ!? SENCER NASIL BU KADAR SAKİN OLABİLİYORSUN? Bİ DAHA BİR DAHA ELLERİNİ KULLANAMAYABİLİRSİN! NASIL BU KADAR SAKİN OLABİLİYORSUN ?

Yasemin:Yeter Ceylin..

Ceylin:NE DEMEK YETER YASEMİN! HEPİMİZ BİLİYORUZ SENCER’İN BUNU BİR ŞEYE SİNİRLENDİĞİ İÇİN KENDİNE YAPTIĞINI! NEYE SİNİRLENDİN Kİ? BU KADAR NE SEBEP OLDU? ELLERİNDNE VAZ GEÇECEĞİN KADAR AĞIR BİR ŞEY OLDU DA BUNA SEBEP OLDUN!?

Yasemin:CEYLİN YETER DEDİM! SANKİ KEYFİNDEN YAPMIŞ GİBİ KONUŞUYORSUN! APTAL APTAL KONUŞACAKSAN DEFOL GİT!

Herkes şok olmuştu, sessiz sedasız dünyalar tatlısı Yasemin'in ağzı neler söylüyordu..

Ceylin şok olmuş gözleri, tekrar dolmuştu* ağzında bir kaç bir şey geveledi ama sonra çantasını da alıp kapıya yöneldi.

Sencer:CEYLİN GEL BURAYA!

Ceylin dinlemedi kapıyı açtı*

Sencer:Ceylin! Öyle demek istemedi! Gel buraya!

Ceylin:Geçmiş olsun Sencer, uyanmana çok sevindim sanırım burada sadece fazlalıktan ibaretim. Dedikten sonra seslenmelerime kulak vermeden çıkıp gitmişti.

Sencer: Yasemin biraz sert konuşmadın mı? Sadece endişesini böyle aktarıyor.

Yasemin:Neden bu kadar sakinsin Sencer sinirimi bozuyor bu durumun.. Dediklerini duymadın mı? Nasıl sakin kalabilirdim!

Sencer:Melisa Ceylin’in yanına gider misin? Sakinleştikten sonra yanıma gelsin

Melisa:Tamamdır, umarım dönünce özür dilersin Yasemin sözlerin çok kabaydı

Yasemin başını yataktan kaldırmayıp omuz silkmişti.

Selin: Ben bir sigara içip geleceğim. Sencer’in sakinliği beni de sinirlendiriyor!

Oda da Yaseminle kalmıştık sağ elim çok acıdığı için zorlukla sağ kolumu kaldırıp Yasemin’in başına koydum. İleri geri yaparak başını okşadım ama bu kadar basit hareket bile kan ter içinde kalmama sebep olmuştu ve eminim Yasemin için de rahatsız bir durumdu, başını kaldırdı*

Yasemin:İyileşeceksin değil mi?

Sencer:Eskisinden de iyi olacağım balım, hadi kalk ve yaklaş bana…

Yasemin:Ne oldu Sencer ağrı kesicilerden dolayı mı böylesin?

Sencer:Ne demek istediğini anlamadım.

Yasemin:Aşırı sakinsin Sencer..

Sencer:Ben hep böyleydim

Yasemin:Hayır Sencer, sen yanar dönerdin. Kahkahalar gülüşlerin olmasa bile ciddi zamanlar da gözlerin ışıldardı… Şimdi bakışların.. Şimdi bakışların avına bakan bir yılanı andırıyor soğuk, boş ve tehlikeli. Ne sevgi, ne şefkat, ne korku!

Sencer:Ben hala benim… bunu kanıtlayabilirim.. Yaklaştım*

Yasemin başını kaldırıp yaklaşmıştı dudaklarını öptüm başımı iki yanından kavrayıp dudaklarını bana bastırdı. Derin bir nefes alarak sıcak bir öpücük bıraktı

Sencer:Sana söyledim. Ben hala buradayım.

Yasemin:BİDAHA BU HİSSİ HİSSEDEMEYECEĞİMİ SANDIM! APTAL SENCER!

Hala ağlıyordu*

Eğilip dudaklarını tekrar öptüm. Öpüşmemizi durduran doktorun son tetkikleri ve tahlilleri almak için odaya tekrar girmesiydi. Gerekli işlemler yapıldıktan sonra, serum çıkarıldı ve ayağa kalktım. Anlık gözüm kararsa da Yasemin minik bedenine rağmen, bir kuvvetle beni tutmuştu.

Doktor:Dikkatli olun neredeyse 4 gündür yataktasınız, vücudunuza alışması için zaman verin. dedi ve çıktı.

Sonrasında Melisa ve Selin geldi*

Sencer:Ceylin nerede?

Melisa:Çok kırgın ve kızgın olduğunu, sakinleştikten sonra seni ziyaret edeceğini söyledi.

Arabayı Selin kullandı ve bizi benim evime bıraktı, işçiler çoktan ayrılmışlardı evin duvarlar için çoktan demirler dikilmişti.

O günün üzerinden 2.5 ay geçmişti

2.5 ayın özeti genel olarak şöyleydi: Yasemin neredeyse yanımdan hiç ayrılmıyor, her anımda bana yardım ediyordu. Gerçekten elim ayağım olmuştu. Evimin duvarları yükselmiş, çelik kapısı tamamlanmıştı. Kızlar için yapılacak kompleksin de son dokunuşları kalmıştı. Sırada sera, kümes, bostan, çardak ve mangal kalmıştı. Onlar da maks bi kaç gün alacak şeylerdi kamera sistemlerini ayarlamıştım. Evin ortak kullanım alanları olan koridorlar, mutfak salon ve aşağı hamam kısmına da kameralar koydurdum. ve hepsini odamdan izleyebiliyordum. İyileşme sürecine gelirsek, derime sırtımdan alınan parçayla cilt grefti yapıldı. Gerçi sırtım da pek estetik olmadığı için elim hala bir iblisin pençesine benziyordu. Kızıl rengi bence estetik duruyordu ama cildin iyileşme süreci bittikten sonra hala hassas olduğu için, deri eldiven kullanmaya başladım. Rehabilitasyon süreci daha yoğun geçti. Normal insanlarda 2-3 saat yapmalarının yeterli olduğu söyleniyordu ama ben günde 6 saat kol ve el egzersizleri yapıyordum çünkü çabucak iyileşmeliydim. Ufak bir sorun dışında halimden memnundum iyileşme sürecim gayet hızlı ilerliyordu ammavelakin sağ elim ne yaparsam yapayım titriyordu. Doktorlar başta bunun kasların zayıflamasından, kan değerlerimden olduğunu söyleseler de, elimin titremesi asla durmaz oldu. Son olarak sağ elimle yemek yerken dökecek kadar kötüleşmişti. Kızlar bu duruma oldukça üzülmüşlerdi… Kızlara gelirsek, Selin her gün yaraların pansumanı için geliyordu. Üçüncü, dördüncü günden sonra Yasemin nasıl yapılacağını öğrendikten sonra Selin daha aralıklı zamanlarla gelir gider olmuştu. Bir kez de Sultan, Aerojel, karbon çeliği kevlar, titanyum gibi pahalı malzemeler getirmek için uğramıştı. Kolumun durumundan dolayı anlaşmayı iyileştikten sonra 1.5 haftaya çekmişti. Bu sırada Ceylin ve Yasemin neredeyse hiç konuşmadılar, ikisi de pişman ikisi de özür dilenmeyi gerekirse dilemeyi bekliyordu ama her ikisi de buna cesaret edemiyordu. Melisa bu konuda onlara karışmamam gerektiğini kendilerinin haleltmesi gerektiğini söylediği için evdekiler de umursamıyordu. Kızlar kompleks fikrine çok şaşırmış, birlikte yaşama düşüncesi çok hoşlarına gitmişti. İlk yerleşen Selin olmuştu hem yaralarımla ilgilenmeye bahane olduğunu, hem de okula gidip gelirken benim şoförüm oluyordu. Sonradan anlattığına göre evinde yaşadığımız olaylardan sonra ev sahibi kadının yüzüne bakamaz olmuş(Kapıdaki seks olayı). Yaralarım kapandıktan sonra, okula gitgele devam ettim. Bu sırada Yasemin evde evin işleriyle uğraşıyordu, çok kısa sürede yemek yapmayı, çamaşırları, temizliği öğrendi. Ona defalarca buna gerek olmadığını, temizlikçi tutabilececğimizi söylediğim halde, bunu reddetmişti. Evde yabancı birinin olmasını sevmediğini söylüyordu. Zaten inşaat işçileri ona oldukça kalabalık geliyormuş ve fazlasını istemiyormuş. Ben de bir kaç ısrardan sonra vazgeçtim. Okula gelirsek, okuldaki insanlar kolumun haline çok şaşırmış ama soru sormaya cesaret edememişlerdi. Herkes Berk ve takımına olanlardan benim sorumlu olduğumu sanıyorlardı. Hiç biri ölmemiş ama olan olaylardan sonra ülke değiştirdiklerini duymuştum. Aylin bir kaç kez benle konuşmaya teşebbüs etmiş, bir kez de geçmiş olsun mesajı bırakmıştı. Cevaplamadım görüüldü bıraktım. Ne Ceylin ne Melisa, Aylin ile muhatap olmayınca tamamen içine kapanmış, stresin bütün ibarelerini göstermeye başlamış sararıp solmuştu. Sessizlik hükmü devam ediyordu. Okuldaki diğer konuya gelirsek, birkaç kez rektörü ziyarete gittim. Bana geçmiş olsun dileklerini iletip, pahalı bir saat hediye etmişti. Hem özür, hem teşekkür hediyesi olduğunu söyledi. Başta reddettim ama ısrarları sonucunda kabul ettim. Rektör için her gidip gelişimde Ayten karısı bembeyaz kesiliyor idam gününün geldiğini düşünüyordu. Ona da işkence yöntemim Aylin ile aynıydı aslında temelde onlara hiç bir şey yapmıyordum hiçbir şey söylemiyordum. Onlar kendi cehennemlerinde acaba bugün ne olacak düşüncesiyle sürekli diken üstünde olduklarından kendi kendilerine işkence ediyorlardı. Bu durumu rektör bildiği için o da kovulması yönünde hiç bir şey yapmıyordu. Bu sıra da birkaç kez Mağazada çalışan bizim itaatkar Milfimiz Zahide, mesaj attı. Kendisine tasma taktığı oyuncak soktuğu bir kaç video göndermişti. Online seksbuddy’im gibiydi resmen Melisa sağolsun ellerimi kullanamadığım için, bana ağzıyla ya da daha ıslak ve sıcak delikleriyle hizmet ediyor sonra bunun videolarını. Zahide’ye gönderiyordu elim konusunda bir şey söylemedik ama sürekli olarak bizi evine davet ediyor, bize hizmet etmek için her şeyi yapacağını söylüyordu. Şimdilik onu da yalnızca videolarla idare ediyorduk. Doktor ile son rehabilitasyonumuzdan sonra doktor sağ elimde R25 Tremor olduğunu söylemişti, yani [halk arasında anlamlandırılamayan bölgesel titreme] Sinirlerim sağlamdı, kaslarım da yeterince güçlenmiş kan değerlerim de sağlıklıydı ama titremeye bir türlü sebep bulamamışlardı. Kızların hepsi bu duruma kahrolmuştu ama ben daha mutlu olamazdım, artık istesem bile bencil olabilirdim. İcadımı test etmek için kendimden daha iyi bir denek bulamazdım. Hemen malzemeleri ayarladım ve atölyeme kapandım. Bu sefer yanımda Melisa’da vardı, arada bir de atıştırmalık için Yasemin de uğruyordu. Beni yalnız bırakmamaya özen gösteriyorlardı. Özellikle Atölye de, zaten Melisa’nın olması da ekstra faydalıydı. Böylelikle bana yardımcı oluyor, gözden kaçırdığım noktalar da bana yardım ediyordu. Ardından projeyi tamamladık Titanyum dış iskelete sahip olması, eklem yerlerin aerojel ile yapılması, altın bakır alaşımından kablolar ve Sultan hanımın yeni şirketi Atlas medicalden gelen mikroçipler sayesinde, yalnızca 430gram ağırlığında omurilik soğanından uzuvlara ilerleyen, dayanıklılık olarak da 9mm kurşuna bile hasar almadan dayanabilen, su geçirmez, elektrik havadan veya tozdan da etkilenmeyen, 1500 yıl doğada kalsa bile çürümeyecek meterayallerle, inanılmaz bir exoskeleton (dış-iskelet) icat etmeyi başarmıştık. Şimdi deneme zamanıydı.

Melisa:Sencer emin misin? Önce mankenlerde deneseydik.

Sencer:Hayır Melisa benim denemem lazım! Ayarları yapmak için aktarıcı kullanırsak, hata yapabiliriz… Kusursuz olmalı sakin zamanda -70 milivolt aksiyon anında +30 milivolta kadar çıkabilmeli, bunu makinelerle ölçsek bile, insan vücudunun hissiyatına tanrının mükemmel yaratılışına yetişemeyiz.

Melisa:Voltaj oranı az olsa da yine de canını yakabilir Sencer. Doğrudan sinirlerinden geçiyor, çürük dişle buzlu su içmek gibi bir şey olacak…

Sencer:Hadi bahçeye çıkıp deneyelim!

Yaparken kolumu yaktığım 3 bıçağı aldım ve bahçeye çıktık. Yaşlı porsuğun oraya bir hedef tahtası koyduk.

Önce Dış iskelet olmadan fırlatmayı denedim. Bıçak bırakın ağaca yetişmeyi, 3 metre sola fırlamıştı. İyi bir atıcıydım, burdan kesinlikle vurabiliyor olmam gerekti.. en azından eski halimle…. Sonra makinayı açtığımızda, sert bir ağrı boynumdan bütün vücuduma yayıldı. . İnanılmaz canm yanmış anlık olarak kilitlenip kalmıştım.

Sencer:-ME-MELİSA VOLTAJI DÜŞÜR..!

Melisa voltajı düşürdüğünde vücudumdaki kasılma azalmıştı, elime baktım hiç bir titreme ibaresi yoktu. Makine o kadar hafifti ki, varlığını hissetmiyordum bile. Toplam ağırlığı 430 gramdı ama vücuda dağıldığı için neredeyse kıyafet kadar hafifti. Sonrasında bıçağı kavradım. Uzun zaman sonra zahmetsizce bıçağı kavramak, resmen cenneti bana getirmişti. Bıçağı tüm kuvvetimle savurdum, nişan almak adına sadece bir bakış atmıştım. Bıçağı fırlattığım anda hedefin tam ortasına ulaşmış bununla kalmayıp, bıçak tamamen içine saplanmıştı. Kolumda ağrı hissettim, normalde insan kasları %60-%70 kapasiteyle çalışır, beyin bunu kasları korumak adına yapar. Böylelikle kaslar yırtılmaz ama cihazım sanki adrenalin almışım gibi bunu %80 e çıkarıyor ve bunu yaparken stabiliteyi de bozmuyordu.

Sencer:Voltajı milimetrik oranda düşür ve stabil değer olarak kaydet.

Melisa:Sencer bu inanılmazdı! Bıçağın nasıl fırladığını görmedim bile! Saniyeler içinde gerçekleşti ve TAM İSABET! İnsan üstü bir güce ulaştık! Neden voltaj düşürüyoruz ki?

Sencer:Sanırsam kaslarımdan birini esnettim.Hatta yırtmış bile olabilirim.. Kas gevşetici de getirsen iyi olacak…

Melisa değerleri kaydettikten sonra, koşa koşa ecza dolabına ulaştı yükselen duvarları ağaca saplanmış el yapımı bıçağıma bakıyordum demircilik, kendi kalem, güzel kadınlarım, ve sağlık

“Oğlun başarıyor baba seni utandırmayacağım”

Yorum Yap

Yorumlar