Sikim taş kesilmişti onun üzerinde tam hakimiyetim vardı istediğimi yapabilirdim… Bu düşünce hoşuma gitmişti sonra zihnimden gitmesini sağladım, aslında onunla istediğimi yapabilirdim onu burada bağırta bağırta sikebilirdim ama dilimden çıkan şu sözlerdi “Hadi kalk ve şu masaj yatağına geç” hamamın yan tarafında bir masaj yatağı vardı Ceylin şaşırmış sonrasında emrimi uygulayarak yüz üstü yatmıştı, kalçasına buhar makinasında ısınmış havluyu çıkarıp kalçasına koydum. Şortumu düzleyip erekte penisimi gizledim. Sonra sırtına yağı döktüğümde soğuklukla biraz irkilmişti. Önce elimle yaydıktan sonra kuyruk sokumundaki omurgasına iki baş parmağımı koyarak, her omuru ovalyarak ense köküne kadar çıktım. Sonrasında ellerimi kaydırarak omuzlarına getirdim, omuzlarını usulca avuç içlerimde eziyordum. Vücudu o kadar kusursuz şekilliydi ki yunan tanrıça tasfirlerine benziyordu, vücudunda yara iz veya herhangi bir kusur yoktu, o kadar kırılgan geliyordu ki ellerimin altındaki kemikleri porselen gibiydi. Oldukça zarif bir kadındı, sonrasında omuzlarına kollarına bileklerine ve ellerine geldim ovalayarak, elleri zarif uzun ve pürüssüzdü sanki ressam en çok ellerine odaklanmıştı, parmakları uzundu bir piyanistin ellerine sahipti sonra diğer omzuna koluna ve ellerine geçtim Ceylin’in nefes alış verişi değişmişti sonrasında bacaklarına geçtim kalflarına ayak bileklerine ve ayaklarına masaj yaptım artık rahat bir şekilde görüyordum. Ceylin’in nefes alış verişi hızlanmıştı kıpırdanıyordu, usulca kulağına yaklaştım “Ne o masajdan rahatsız mı oluyorsun yerinde duramıyorsun gibi” dedim Ceylin:Ha-hay-hayır ga-gayet iyi… Başını kaldırıp bana baktığında yanaklarının kırmızılaştığını gördüm Sencer:Devam etmemi ister misin? Ceylin kalkıp oturmuştu dolgun göğüsleri nefes alış verişiyle kalkıp iniyordu* Ceylin:Bence artık durmalısın yoksa… Sencer:Yoksa ne? Ceylin kalçasına serdiğim havluyla vücudunu kapatmıştı utanmış iyice kızarmıştı* Sencer:Masaj seni yükseltiyor mu? Dedim kıkırdayarak Ceylin utanarak, “Ev-et..” diyebilmişti Sencer:Hadi yıkanalım ve yukarı çıkalım. Ceylin şaşkın ve hayal kırıklığına uğramış bir şekilde “Tamam” dedi derin bir nefes vererek, Türk hamamı kısmına gelmiş mermer oturağa oturmasını söyledim. Lifi köpükledim ve Ceylin’in vücudunda gezdiriyordum köpük Ceylin’in beyaz tenini sararken* Ceylin:Ke-kendim yapabilirim! Sencer:Kendi evcil hayvanımı yıkayamaz mıyım? bak tasman bile var. Ceylin ellerini kasığının arasına bastırmış huzursuzca bacaklarını hareket ettiriyordu* Gerçekten masaj, hatta vücudunun etrafında bile ellerimi gezdirmek onu yükseltiyordu ve bunu saklamakta hiç başarılı değildi. Sırtı bitince omuzlarına yaptım, sonra sağ elini tuttuğumda başta izin vermek istemedi tek eliyle kasığını, kapatırken diğer elini bütün teslimiyetiyle bana vermişti. Sonra diğer eline geçtim hemen diğer elini diğerinin yerine koymuştu. Kolları bitince omuzlarından boynuna ve köprücük kemiğine indim. Fileyi göğüslerine kaydırdığımda uçları dikleşmişti üzerlerinden her geçişimde usulca inliyordu bunu bir kaç kez daha yaptığımda titreyerek adımı inlemişti “S-Sencer!” duymazlıktan gelerek* sonrasında göğüslerinden karnına indim aslında bacaklarının arasını köpürtüp onunla oynamak istiyordum ama iki eliyle bastırarak bacaklarının arasını kapatmış, elleriyle sıkı sıkıya bacaklarının arasını tutuyordu. ben de zorlamadım, bacaklarına yöneldim önünde diz çökerek vücudunu sabunlarken, çaresizce gözlerimin içine bakıyordu ama için için yandığını çok rahat bir şekilde görebiliyordum onunla böylesine oynamak gerçekten çok eğlenceliydi. boynundaki tasmayı taktığımda dahi bu kadar çaresiz değildi, yavaş yavaş kırılma noktasına geldiğini hissediyordum sonrasında ılık suyla vücudunu ovalayarak* köpükleri duruladım ellerimi, vücudunda gezdirirken göğüslerine sıra geldiğinde göğüslerine kesinlikle dokunmuyor, çevresinde ellerimi gezdiriyordum. Ceylin her seferinde ciğerlerini nefesle dolduruyor, ellerim göğüslerine gelmediği her anda hayal kırıklığıyla nefesini geri veriyordu. Hele bacaklarının arasına hiç yönelmemem, onu resmen delirtiyor benden çekindiği için tek kelime edemiyordu, bacaklarını ovalayarak durularken bacaklarının iç kısmına geldiğimde, Ceylin bir anda kasılmaya başlamış bacakları titriyordu” Yoksa? “ dedim içimden Ceylin elini kasıklarına bastırıyor bacakları titriyordu derin bir inleme bırakı vermişti. Ceylin onu uyaracak hiç bir şey yapmama rağmen önümde orgazm oluyordu, bilmezlikten gelerek ona seslendim “Ceylin iyi misin? Biran kasıldın gibi sanki canını mı yaktım” Ceylin konuşamıyordu titremesi devam ediyordu başını sağ sola başını sallayarak hayır diyebilmişti tek kelime konuşmadan. iyice eğmiş saçları yüzüne dökülmüş, ifadesini tamamen gizliyor, kısık kısık sessizce inliyordu. Biraz sakinleşmesine izin vermek adına ondan biraz uzaklaştım. duymadığımı düşünerek daha net bir şekilde inlemiş, sonrasında kendisini kasmayı bırakmıştı. Çok çaresiz çokça itaatkar görünüyordu, bu durumu oldukça hoşuma gitmişti. Sonrasında raftan şampuanı aldım, avuçlarımda erittikten sonra Ceylinin arkasına geçtim. Ceylin’in nefes alış verişi, ben gelince yine gerilmişti. Saçlarını kavradım. Yine ufak bir nefesini tuttu ve nefesini derince geri verdi. usulca ovalamaya başladım saçlarını köpürttükten sonra taramaya başladım. Acıtmadan uzun uzun saçlarını taradım, sesini çıkarmıyor kesinlikle itiraz etmiyordu. Saçlarının iyice köpürdüğünü düşünerek suyu ılıtıp ardından saçlarını duruladım. Orada öylece oturuyordu sonrasında kendimi sabunlamaya başladım, Ceylin kısık bir sesle:Seni sabunlamamı ister misin? Demişti sesi hala titreyek geliyor ve yere bakıyordu * Sencer:Hayır gerek yok sırtımdaki yaraların açılmasını istemiyorum dedim ciddi bir sesle. Ceylin’e karşı artık bir öfkem yoktu ama her halukarda o şımarık bir çocuktu ve düşüncesizliğinin cezasını çekecekti*
Ceylin’i tam bir duygu karmaşasına sokmuştum aşırı yükselmişti, üzgün ve pişmandı, ilgi görmekten aşırı memnun ama istediğini tam olarak alamadığı içinde oldukça huzursuzdu.
Yıkandıktan sonra Ceylin’in yanına geldim iyice küçülmüştü dizlerini karnına çekmiş bacaklarına sarılmış bir şekilde yere bakıyordu ağlamaktan göz pınarları kurumuş olmalı ki ağlamıyordu bile, ben gelince başını kaldırdı utanarak. Kendisi oturduğu ve ben de ayakta olduğum için sertleşmiş penisim tam olarak yüzünün önündeydi. Dizini saran kolları çözüldü bacaklarını tekrar aşağı sarkıttı elleri titreyerek penisimin üstüne koydu “Bu-Bu çok büyük” bir adım geri çekildim. Ceylin hayal kırıklığına uğramış şaşkın ve biraz da sinirli bir şekilde: BIRAK SENİ TATMİN EDEYİM Biliyorum be-belki tecrübem yok AMA DENERİM! SANA YARAŞIR OLURUM! BENİ KADININ YAP! KULLAN BENİ! DAYANAMIYORUM ARTIK.
Ağlıyordu gözlerinden yaşlar süzülürken ellerinden tutup ayağa kaldırdım hala bana bakıyor çok tatlı görünüyordu çenesini hafifçe kaldırdım biraz eğildim, nefesini tutmuş beni izliyordu usulca dudaklarını öptüm* önce şaşkınlıktan tepki veremese de ikinci celse de bütün arzusuyla karşılık veriyordu. ellerini boynuma dolamıştı kendisini kanıtlamaya çalışıyor gibiydi en iyi öpücüğünü vermeye çalışıyordu acemice ama ateşle dolu olduğu kesindi, dudaklarından usulca ayrıldım yalvaran gözlerle tekrar bakıyordu bana
Sencer:Hayır Ceylin burda durmalıyız. Ceylin:Hayır.. Durmak istemiyorum.. Diyebilmişti ama sesi zor çıkıyordu* Sencer:Durmak zorundasın. Ceylin:Duramam… Sencer:Senin bir sevgilin var Ceylin bunu yapamazsın benim olamazsın. Ceylin bunu dediğimde elektrik çarpmışa dönmüştü, savunması yoktu haklıydım. İyi hoş Berk’in varlığı ya da yokluğu umrumda değildi ama Ceylin’i çaresiz bırakmak yeni hobim olmuştu, Ceylin’in gözlerinden yaşlar yeniden süzülmeye başlamış sinirli bir şekilde yukarı çıkıyordu. Peşi sıra gittim mutfakta yerde duran eşyalarını topluyordu bir yandan da, kendi kıyafetlerini giyiyordu oldukça sinirliydi ve ıslak olduğu için kıyafetleri zorluk çıkarıyor bu duruma daha çok sinirleniyordu “Hay sikeyim” diye kıyafetlerini giymeye çalışırken ben de yukarı çıkıp üstünü giyindim. Geri geldiğimde Ceylin hala uğraşıyor son parça kıyafetini de giymişri, kapıya yöneldi Kapıyı açınca karanlık gök yüzü bizi karşılamıştı* peşi sıra geldim “DEFOL SENCER BENİ İSTEMİYORSAN BENİ RAHAT BIRAK”
Sencer: İstediğin kadar bağır! Buradan şehir 10 km uzaklıkta, burdan otobüs ya da herhangi bir araba geçmez bin arabaya bırakayım seni.
Ceylin: İSTEMİYORUM ŞOFÖRÜMÜ ÇAĞIRIRIM!
Sencer:Sana iki seçenek verdim, konuşmak ve emirlerime uymak ya da gitmek ve kimseye bahsetmemek. Şoförünü buraya çağırınca nasıl bir açıklama yapacaksın?
Ceylin bir şey diyecekti ama sustu sinirli bir şekilde arabaya bindi.
Arabayla en yakın taksi durağına bıraktım Ceylin:Kapı kilitli! Sencer:Önce benden aldığını bana ver! Ceylin:Senden hiç bir şey almadım! Sencer:Karoyu kastediyorum. Ceylin:Hayır o benim! Sencer:Ne demek senin? Ceylin ağlamaya başlamıştı: BANA ÖFKEN BİTİNCE GERİ VERECEKTİM! AMA BELLİ Kİ BANA NEFRETİN GEÇMEYECEK! VERMEYECEĞİM! Sencer:Ceylin sana öfkeli değilim artık … Ceylin: AMA BENİ REDDETTİN! Sencer:Başkasının olana asla ilişmem ben baban değilim. Ceylin tekrar kızmış bir şekilde bana bakış attı * Ceylin: Aç kapıyı! Arabanın kapısını açtım, yol boyunca hiç konuşmadık Ceylin öfkeli öfkeli yürüyerek taksiye bindi ve gitti öfkesinde arzu gizliydi, bunu çok rahat hissediyordum, İstediğine ulaşmıştım Ceylin artık tam anlamıyla benimdi ve ona şantaj yapmama bile gerek kalmamıştı. En başından berri gerek bile yokmuş zaten, Ceylin kendi elleriyle bana tekrar dönecekti ama önce ona sevgilisinin ne kadar şerefsiz bir adam olduğunu gösterecektim! Böylelikle kafasında şüphe kalmadan Ceylin tamamen bana tabii olacaktı! Böylelikle babasına ulaşmak her şeyden daha kolay olacaktı. Ama o önce Berk denilen ibneyi doğduğuna pişman edecektim bana yaşattığı sorunların binlerce katına ben sebep olacaktım tamam Ceylin dolaylı yoldan buna sebep olan bir şeytandı ama Şeytanda olsa Melek de olsa o artık benim!