← Ana Sayfaya Dön

MARANGOZUN İNTİKAMI 6

📌 KLASİK

Beklediğiniz bölüm geldi sevgili okuyucularım biraz heyecanlı kısımda bıraktım ama sizi bir süre bekleteceğim, hikayeyi bırakmayacağım endişelenmeyin ama önümüzdeki hafta oldukça yoğun olacağım, o yüzden sizi bir süre bekleteceğim. Şimdiden özür dilerim.

Otele vardığımızda odaya ilk ben girdim. Ceylin bizim yatağımızda uykuya dalmıştı, gözleri kızarmış saçı başı dağınıktı. Üstüne üstlük yarı çıplaktı, vajinasını tüm detaylarla görebiliyordum. Yatağın üstü de ıslaktı, ve leş gibi alkol kokuyordu, muhtemelen mastürbasyon yaptıktan sonra uyuya kalmıştı. Hemen fotoğrafını çektikten sonra geri dışarı çıktım. Girer girmez dışarı çıkmama şaşıran Melisa merakla bana baktı. “Gir içeri kendin gör odasına şutla, benim sinirimi tepeme çıkarmasın!” dediğimde Melisa gergin bir şekilde içeri girmişti. İçeriden konuşmalar geliyordu, Ceylin ağzını yaya konuşarak; kızıyor, ağlıyordu. İçeri girdiğimde Melisa “Çok fazla içmiş aşırı sarhoş konuşamıyor bile” Ceylin bana parmağını işaret ederek “SEĞN SOĞRUMLUSUN, MEĞLİSAMI EĞLİMDEN ALDIN BABAĞM AĞADI BİLİYORM MELİSA EV AĞLACAK VE GİĞDECEK SEN BUĞNUN CEZAĞSINI CEKE-“ Tekrar yere düşmüştü rezil hali bana inanılmaz komik geliyordu ama Melisa’nın üzgün olması gülmeme engel oluyordu. Ceylin’in acil telefon numaralına girip babasının numarasını buldum ve aradım açan Sözer’di sesi beni irrite ediyordu “KIZIM İYİ MİSİN SABAHTAN BERRİ ARIYORUM NEDEN AÇMIYORSUN??” Sencer:Benim Sencer toplantıdan döndük, gayet başarılıydı Sefa bey tam bir yaşlı kurtmuş. Sözer:Tamam Sencer anlıyorum tebrikler ama kızım nerde? Onun telefonundan neden sen arıyorsun? YOKSA KIZIMA BİR ŞEY Mİ OLDU YEMİN EDERİM SENİ- Sencer:Ben de o konuya geliyordum. Biz toplantıdayken, Ceylin otel odasındaki bütün alkolleri bitirmiş. İnanılmaz sarhoş durumda, şuan bu haliyle ne uçak kimlik kontrolünden geçebilir, ne de arabaya dayanabilir. “Ne yapmamızı önerirsiniz?” demek için aramıştım, onun dışında kızınız iyi Melisa igileniyor şuan. Ceylin Elimden telefonu kapmıştı “BABAĞ BEĞN SAĞHROŞ DEĞİLMMM IYIĞM MEĞĞİSA SEN SÖLE “ Melisa telefonu alıp yan odaya geçti. Melisa:Sözer bey kızınız iyi ama sarhoş durumda, bu şekilde paparazilere vs yakalanmasını istemiyoruz, mümkünse özel uçağınızı hazırlatabilir misiniz? Sözer: En kısa sürede ayarlıyorum siz de toparlanın. Ceylin:HAYIR BEĞNİM TATILM BITMEDIĞ!! SIZ SEKS YAĞACAKSINIZ DIYE BENI GONDEEREMEZSINIZ!! Sencer: Merak etme ucube biz de senle geleceğiz bağırmayı kes artık! Ceylin başını Melisa’ya dayayıp tekrar ağlamaya başlamıştı, Melisa bana bakıp: -Sencer bizi yalnız bırakır mısın lütfen? Ceylin’in gecemi mahvetmesi yetmiyor gibi bir de odadan çıkmamı istiyordu. Ceylin bu en mutlu günümün bile içine etmeden duramazdı tabi. Aşağı inip lobide takılırken telefonuma mesaj geldi mesaj Selin’den geliyordu:

-Sencer müsait misin? Sencer: Sana her zaman şifa meleğim bir sorun mu var? Selin: Aslında evet… Senin raporunu gönderdim.. Sencer: Bunu yapmamanı söyledim bir işe yaramayacak biliyorsun.. Selin: Evet ama içim elvermedi… Sencer:Sorun ne? Selin: Vedalaşmak için yazmıştım. Sencer:Ne vedası? Ne diyorsun? Selin: bu sabah kurul toplantısı yapılmış, işten uzaklaştırma kağıdımı maille bana yollamışlar. Sencer:Hafta sonundayız aq nasıl mümkün olabilir? Selin: Biliyorsun okulumuz özel bir okul ve kendine has düzenleri var… Umarım arada bir görüşebiliriz annemin yanına döneceğim bir süre bana da kafa tatili olur. Nezaketin için teşekkür ederim. Benden duy istedim ama senden bir ricam var Sencer… Öfkeni kontrol et erişemeyeceğin yerleri sinirlendirme kendine düşman etme lütfen. Sencer: PAZARTESİ O REKTÖRLÜĞÜ YAKIP YIKACAĞIM!!! Selin:Bana söz ver bir şey yapmayacağına! En azından sende biraz hatrım olduğunu düşünüyorum. cevap veremedim dişlerimi sıkıyordum* ellerim titriyordu. Selin: söz ver dedim yoksa senle iletişimimi tamamen keserim, kendisini ölüme sürükleyen bir canı izlemek istemiyorum. Sencer:İYİ PEKİ! Yere bakıyor ellerimi başımın arasına alıp sakinleşmeye çalışıyordum, biraz sonra önümde bi karartı hissettim. Kafamı kaldırdığımda Sözer’in Goril bodyguard’ı karşımda duruyordu. Goril:Sözer bey gönderdi Ceylin iyi mi? Dedi. Sencer:İyidir heralde. Kartı uzattım* Bu odada Melisa ile birlikteler. Goril ve yanında iki eleman daha üst kata çıktılar, iki elemanın elinde Ceylin’in valizleri ve eşyaları. Gorilin kucağında da uyuya kalmış Ceylin vardı, arkalarından da Melisa endişeli bir şekilde yürüyordu. Goril: Sözer bey senin de gelmenizi istedi. Bu gece yaşananlar adına bir özür dileyemese bile en azından, sizi komforlu bir şekilde evinize götürmek istediğini belirtti. Sencer:İstemez ben geçerim! Melisa elimden tuttu, gözlerimin içine tatlı tatlı bakıyordu* Selin’den dolayı yanan öfkeli zihnimin yangınına su serpiyordu. Melisa:Benimle gel! onlarla geliyor gibi düşünme! Benimle geliyor gibi düşün… uçaklar beni geriyor biliyorsun yanımda olmanı gerçekten isterim. göz devirdim düşüncek pek halim de yoktu* Sencer:Peki ama ne Sözer ne Ceylinle muhattap olacak halim yok! Havalimanından doğruca evime geçeceğim. Melisa:Anlaştık.. demişti usulca. Utangaç ve bana karşı biraz daha çekingen duruyordu. özel limuzinle önce havalimanına, ardından da kontrollere girmeden özel jete geçmiştik. Ben cam kenarına Melisa da yanıma oturmuştu, Melisa’da elimi tutuyordu. Ceylin için jetin içine minik bir hastahane kurulmuş daha hızlı ayılması için serum takılmıştı.

Melisa:Sencer ben özür dilerim. Sencer:Neden? Melisa:Odadan çıkmanı istediğim için, Ceylin zorluk çıkarıyordu ondan haz etmediğini biliyorum ama onu o halde bırakamadım, nolur affet beni! Yüzüme bile bakmıyorsun dayanamıyorum. Selin olayı beni çok sinirlendirmiş, Ceylin’in yediği haltı unutmuştum bile. Melisa’nın elini öptüm* Sencer:Melisa sen doğru olanı yaptın ona takılmadım bile. aklım başka yerde. Melisa:İstersen konuşabiliriz, belki konuşmak seni rahatlatır ve biraz neşen yerine gelir. Başımı tekrar pencereye döndüm* - Konuşulacak bir şey yok ve şuan pek de neşelenecek havada değilim takma sen… Melisa elini bir anda sikime attı ve okşamaya başladı* Melisa:Belki neşeni yerine getirmek imkansız değildir he? Sencer:ME-lisa napıyorsun! biraz ileride goril ve adamları duruyor Melisa: Onların birer ismi var biliyorsun Kıyafet değiştirme kabininde yakalanmak umrunda değildi ama? Melisa fermuarımı usulca açıp penisimin başını çıkarmış* ve sesli bir şekilde Melisa:Sencer dizine yatsam olur mu? biraz boyumu rahatlatmak istiyorum. Goril: Melisa hanım isterseniz koltukları masaj modunu ayarlayabiliriz. Melisa:Hayır gerek yok, biraz yatacağım sadece sorun yok değil mi Sencer? Sencer:TA-TABİ SORUN YOK YOK SORUN.. Melisa başını eğip usulca sikimin başını ağzına aldı, kafasını fazla hareket ettirmemek adına başını ağzına alıp emmekle yetiniyor diliyle masaj yapıyordu. Ama yine de beni delirttiği kesindi. Bunun altında kalamazdım, ben de elimi Melisanın eteğinin altına attım, iç çamaşırını aralayıp orta ve yüzük parmağımı usulca içine geçirdim, anlık olarak dişleriyle sikimi kavramıştı. “Ağh” diye inlemiştim iyi ki ben de ses çıkarmıştım çünkü Melisa da aynı anda inlemişti Goril:Sencer bey iyi misiniz? Sencer:Bi-bir şey yok dilimi ısırdım. Melisa’ya baktım sikimi ağzından çıkarıp öpcük kondurdu “Pardon” diye fısıldadı ve emmeye devam etti. O hızlandıkça ben de parmaklarımı hızlandırıyordum. Bir anda bacaklarını sıkıp titremeye başladığında ben de volkan gibi ağzına fışkırmaya başlamıştım, bir damlasını bile boşa harcamadan hepsini yuttu. Sonra kalkıp dudağından sızanı da parmağıyla toplayıp ağzına aldı. İnanılmaz seksi bir görüntüydü. Ben de karşılık olarak onun sularıyla ıslanmış parmağımın tadına baktım. Şimdi ise çocuk gibi kıkırdıyordu, ön cepten peçete alıp işlemeli deri koltuğu silerken de ortalığı dağıtmış bir çocuğun tecrübesizce yaptığı temizliğe benziyordu. Gerçekten de neşemi yerine getirmişti, hayrandım bu kıza! Ama anlık neşeme rağmen Selin’e yapılan haksızlığı sindiremiyordum. Sonunda havalimanına varmıştık Melisa beni öpüp, “-Beni de unutma sakın arasıra yaz muhtemelen Pazartesi okula gelemeyeceğim, en kısa sürede babamın emekliliğinin ve ev işlemlerinin tamamlanmasını sağlayacağım ben yokken sorunlara bulaşma tamam mı?” dedikten sonra öpüp Ceylin ve diğer elemanların yanına gitti.

İçimden geçen düşünce şuydu “BEN BİR ŞEY YAPMIYORUM Kİ AQ BELA GELİP BENİ BULUYOR”

Evime geçtiğimde biraz daha kafam sakindi. Ne yapacağımı planlamalıydım, Ceylin’in tasması bitmiş dosyası hazırdı. Otelde çektiğim fotoğrafla birlikte artık operasyona başlayabilirdim. Banka hesabımdan bildirim gelmişti. Atlas Medical’in avansı çoktan hesabıma geçmişti, yıllardır hayalini kurduğum projeyi artık yaptırabilirdim. Babamın hayaliydi aslında, şuan bulunduğum evin etrafındaki araziyi satın alıp sonrasında çevresine 5 metrelik duvarlar çekmek istiyordu. Kendi kendine yeten bir cennet inşa etmeyi diliyordu, burayı kendi kalesi haline getirmek içinde özgürce yaşamak istiyordu böylelikle dışardaki hiçbir kötülük kendi cennetine dokunamayacaktı. Planları projeleri çizmiş ama hayata geçiremeden, Sözer Piçi yüzünden hayatından olmuştu. Babamın rüyasını ben hayata geçirecektim! Gece boyunca vaktimi bunun için gerekli firmaları araştırırken harcadım, sonunda işim bittiğinde beni bu füryadan çıkaran Melisa’nın mesajı olmuştu “Günaydın tatlım” 1 yeni fotoğraf* Melisa bir gecelik giymişti dekoltesi inanılmaz fazlaydı nerdeyse göğüs uçlarına kadar açıktı inanılmaz seksiydi. Sencer:Sayende günüm aydı tatlım. Dedim ve saate baktım “Hassiktir gerçekten sabah olmuştu” Hemen kafama bir kutu enerji içeceği dikip, okula geçtim inanılmaz yorgun ve bir o kadar da sinirliydim. İçimden Rektörlüğü yakıp yıkmak geliyordu, o anda telefonuma bir eposta geldi rektörlükten geliyordu inanılmaz şaşırmıştım. Acaba Selin’in raporu hakkında mı konuşacaklardı? hemen derse girmeden, Rektörlüğe yöneldim içeri girdiğimde Kalem’in yönlendirmesiyle Rektörlüğe geldim. Kapıda beni rektörün fazla dekolteli seksi sekreteri kapıya kadar eşlik etti. İçeri girdiğimde tıknaz kel kilolu bir adam, özenle döşenmiş makam odasında oturuyordu. Bu şerefsizi ilk görüşümdü, üniversitenin parasını yediği zamanlar dışında ofisinden dışarı çıkmazdı. Beni niye çağırdığını merak ediyordum ve daha düşüncem bitmeden Rektör konuşmaya başladı: Rektör:Merhaba delikanlı, seni neden buraya çağırdığımı merak ediyorsundur son olaylardan haberdar olduk. Sencer: Hangi son olaylardan bahsettiğinizi açarsanız sevinirim. Selin’in olayını bu kadar üstü kapalı konuşması sinirimi bozmuştu. Rektör: Atlas Medical ile olan antlaşmanızdan tabii ki! Yaptığınız icadınız sayesinde üniversitemizin populeritesi bir hayli arttı, üstüne Atlas Medical seni temsilcisi olarak gördüğü için okulumuzun revirini son teknoloji aletlerle yenileceklerini bile dile getirdiler.

“ADAM SELİN’İN KOVULMASINDAN BAHSETMEMESİ BİLE BENİ İYİCE DELİRTMİŞ ÜSTÜNE BENİM BAŞARIMIN ÜSTÜNE ÇÖREKLENMEYE KALKIYORDU SAKİN SENCER, SAKİN, sakin, Selin’e söz verdin”

Sencer:A harika Selin hanım bu habere bayılacaktır! Sonuçta en iyi ekipmanları hak eden oldukça başarılı bir doktor.

Selin’in muhabbetinin açılması Rektörü pek mutlu etmemişti* Rektör:O konuda bazı şeyler konusunda sizi bilgilendirmem gerek sanırım, Selin hanım okulumuzun bazı kaidelerine uyumsuzluk gösterdiği için maalesef artık okulumuzun bir parçası değil ama merak etmeyin onu aratmayacak çok daha iyi doktorlar en kısa sürede tahsis edilecektir.

Sencer: Ya öyle miymiş? O halde Selin hanımın eski aletlerini kullanmaya devam edebilirler çünkü görevini layıkıyla yapan bir doktor bu kurumdan uzaklaştırılıyorsa, temsil ettiğim kurumumun böylesi rezilliğin adı geçtiği yerde olmamalı. Görüşme burda sonlanmıştır iyi günler.

Rektör: SEN NE SAÇMALIYORSUN ATLAS MEDİCALİ RED ETMEK APTALLIK! OKULUN BÜTÇESİNİ NE KADAR ARTTIRACAK FARKINDASIN DEĞİL Mİ?

İki elimi masaya vurdum masadaki her şey sarsılmıştı rektörün kalemleri ve isim tagı devrilmiş telefonu yerinden sekip bileğime yaklaşmıştı Rektör korkmuş duruyordu*

Sencer: OKUL BÜTÇESİYMİŞ SEN YENİ ARABA ALACAKSIN DİYE KÖLELİĞİNİ YAPACAK DEĞİLİM NE HALİNİZ VARSA GÖRÜN!

Rektör anlık olarak cesaretlenip: SENİ OKULDAN ATTIRIRIM !!!

Sencer: HADİ YAP! SIKIYSA YAP! ATLAS MEDICAL’E ÜRÜN ÜRETMİŞ BİR ÖĞRENCİYİ ATACAK KADAR APTAL BİR REKTÖR MANŞETLERDEN İNER Mİ ZANNEDİYORSUN! PEKİ OKUL YÖNETİMİN BU LEKEYİ TEMİZLEMEK İÇİN SENİ OKULDAN ATMASI KAÇ GÜN SÜRER?

Rektör sessizleşmiş yutkunmuştu: BAK! sakinleşip oturup konuşalım bence anlaşabiliriz.

Rektör konu kendi makamı olunca sudan çıkmış balığa dönmüştü. Rektör: Reviri yenilet ve bir ropörtaj ver ben de senin devamsızlıklarını görmezden gelip notlarını yükselteyim.

Sencer: BENİM NOTLARIM ZATEN YÜKSEK! AYRICA SİKİMSONİK OKULUNUZA ALLAH’IN HER GÜNÜ GELDİM CANIM ÇIKASI DAYAK YEMEME RAĞMEN!!! Kİ SENİN GÜYA HİÇ BİR SİKİME YARAMAYAN YETKİLERİN BENİ KORUMASI GEREKİRKEN!!! HEM SELİN NE OLACAK?!! Rektör:BU BENİM ELİMDE DEĞİL! HERKESİN ÜSTÜNDE DAHA ÜST BİR EL VARDIR SENDE UĞRAŞIP DURMA ONLARLA SELİN’E GELİRSEK… Onun çıkış kağıdı verildi işe geri alamam otoritem sarsılır. Sencer:Otoriteymiş! işini kaybettiğinde siktiriboktan otoritenin hiçbir işe yaramadığını öğrenirsin! Odadan çıkmak için yöneldiğimde Rektör: TAMAM TAMAM O KARIYI DA GERİ GETİRECEĞİM!!! Sencer: Doğru konuş! Rektör aşırı derecede sinirlenmişti:TAMAM SELİN’ İ GERİ GETİRECEĞİM ama evlat şunu iyi bil beni düşman edinmek istemezsin en ufak hatanda canını yakarım! Sencer: O halde antlaştık rektör bey :) ama unutmayın Selin gelene kadar onay yazısı göndermeyeceğim ve malzemeler geldikten sonra Seline bir şey olursa bu ufak diyaloğumuzu ses kaydına aldım. Telefonumun ses kaydını açtım*. Eminim okul yönetimi öğrencilerini tehdit eden bir rektör istemezler.. Rektör inanılmaz öfkeli duruyordu: ÇIK GİT ODAMDAN! Neşeli neşeli sınıfa döndüğümde mutlulukla ıslık çalıyordum akıllı saatime baktığımda şu mesajı gördüm “Eşleşme tamamlandı” saatin kapsama alanı beni oldukça şaşırtmıştı sadece yanına koydum diye Rektörün telefonunu bile ikizleştirmişti kıkırdadım biraz. Ne boklar yemişti acaba eve gidince bakarım diye kafamdan geçirdim.

Tam koridordan dönmek üzereydim ki sırtıma sert bir tekme yiyerek yere savruldum! Berk inanılmaz öfkeli gözüküyordu* Neyse ki sırtımda sadece kitaplarım vardı, o yüzden fazla hasar almamıştım. yanında Berk’in iki denyosu da duruyordu, Berk aniden karnıma bir tekme atmıştı. Nefesim bolca tükürükle beraber ağzımdan solup gitti. Niye dayak yediğimi bile anlamadan beni yerde tekmelemeye devam ediyorlardı, cenin pozisyonunda yüzümü ve göğsümü darbelerden korumaya çalışıyordum. Doğruyu söylerseniz pek canım yanmıyordu ama yine de her yerimde ezikler ve çatlak kaburga kemikleri oldukça hayatımı kısıtlıyordu sadece, Berk saçlarımdan tutup başımı kaldırdı* -Ceylin’i sarhoş edip yatak odasına atmak ne lan NAPTIN LAN KIZA! Ağzımdaki kanı tükürerek kahkaha attım* Sencer:O DOMUZ DÜNYADAKİ TEK KADIN DAHİ OLSA! SİKİMİ SÜRMEZDİM! SÜRMEDİM DE ZATEN!! SÜRTÜĞÜNE SÖYLE HİKAYEYİ TAM ANLATSIN. yerde kahkaha atmaya devam ediyordum, sinirlerim iyice bozulmuştu, içimden sadece kahkaha atmak geliyordu. Berk sinirlenip suratıma yumruk atmıştı dikişli kaşım yeniden açılıp sağ gözüm kandan dolayı açılmasını engelliyordu. Kanı Berke tükürüp “AZ DA SOLDAN VUR SONRA BURNUM YAMUK KALACAAK” dedikten sonra yine kahka atmaya başlamıştım. Arkadan bir çocuk “Berk kafasına fazla mı vurduk acaba baksana kafayı yedi iyice” Berk sinirlenip, tekrar suratıma yumruk attıktan sonra beni yerde bırakmışlardı. kahkaha atıyordum hala. Bir süre öyle devam ettim, koridordan geçen kimse bana yaklaşmaya cesaret edemiyordu.. Gülmemi durduramıyordum, iyice sinirlerim bozulmuş acıdan ve kahkahadan nefesim daralmaya başlamıştı. Biraz sakinleştikten sonra yerden kalktım. Ayağımı sürüyerek kampüsten çıkıp arabama bindim. Selfie çekip Selin’e attım -Acil gel sanırım yeni estetikçim işini pek başarmıyor dedikten sonra evimin konumunu atmıştım. Kendi kendime kıkırdamaya devam ediyordum. Evimin verandasında uzanıyordum eve girecek kadar enerjim kalmamıştı, evim şehirden bir tık uzakta boş arazilerin ortasındaydı. O yüzden orda ölüp kalsam da kimsenin haberi olmazdı, gerçi ölecek kadar dayak yememiştim ama yine de nedense öyle bir fikir kafamdan geçip gitmişti. Sonrasında evime doğru gelen ana yolda ufak kırmızı bir araba gördüm, inanılmaz hızlıydı, sonrasında evimin önünde fren yapmıştı. Yeşil askılı cropu, altında mavi kot pantolonuyla siyah saçlı büyük göğüslü seksi bir kız bana doğru geliyordu. Yüzümde bir gülümseme vardı, bir savaşta onurlu bir şekilde ölmüş Valkyrie nin biri beni Valhalla’ ya götürmeye gelmişti. Ya da gelen Selin’di emin değilim kan sol gözümün görüşünü baya kapatıyordu. hemen bana doğru eğilmiş kanlı olmayan gözüme ışık tutuyordu* Selin:İYİ MİSİN BENİ DUYUYOR MUSUN? Sencer: Beni Valhalla’ya götürecek o güzel melek sen misin? Diyerek Selin’in saçlarını kulağının arkasına atmıştım. Selin:Sencer ne saçmalıyorsun kafa travması mı geçirdin ambulansı aramalıyım Selin’in bileğini tuttum* Sencer:Hiç şaka yapmaya gelmiyorsun ya! İyim kaşım yine açıldı diker misin? Diyecektim sadece.. Kıkırdadığımı görünce Selin çok sinirlenmişti* Açık kaşıma parmağıyla bastırmıştı -İŞ GÖRÜŞMESİNDEYDİM SENCER BİR ŞEY OLDU ZANNETTİM! BEN SENİN ŞAHSİ DOKTORUN MUYUM? APARTOPAR GELDİM!! Sencer:AĞH AĞH ACIYO ACIYOR DUR! BU KADAR ACIMASIZ OLCAKSAN BAŞKA DOKTOR BULSAM İYİ OLACAK! Selin: Acısın! NE KADAR ENDİŞELENDİM HABERİN VAR MI? Sencer: TAMAM! TAMAM! ÖZÜR DİLERİM! HEM YENİ İŞE İHTİYACIN YOK REKTÖR SENİ GERİ ARAYACAK! Selin: Yine saçmalıyorsun dik dur biraz! İlk yardım çantasını açıp yüzümdeki kanı temizliyordu* Endişeli görünüyordu sessiz kalıp kaşımı tekrar dikmesini izliyordum sadece* sonrasında yüzümdeki şişliğe buz koymuştu yüzüme yakın duruyordu göz göze geldik. Selin:Çok pervasızsın! Sencer:Güzel yüzünü görmenin tek yolu buysa benim için sorun değil… Selin utanmış, yüzümün başka noktasına buz tutarken yine göz göze gelmiştik. Elimi boynuna attım ve usulca kendime çektim, direnç göstermedi dudaklarımız birleşti. Her yaramı dikişinde aklımdan geçen tek düşünce buydu, dudakları o kadar öpülesiydi ki! Biraz öpüştük bu an sonsuza kadar sürsün istiyordum. Diğer elimi arkasına atıp kalçasını kavradığımda, Selin bir anda geri çekilmişti* -Ben Ben yapamam özür dilerim! Sadece anlık ben hayır! Bir şey diyemeden ilk yardım çantasını da bende bırakıp kaçmıştı. Hızla arabasına binip uzaklaşmasını izledim. Selin’e mesaj attım: Sencer: Yaramı sardığın için teşekkür ederim iyi ki varsın sana yine borçlandım. Yazdım görüldü atmıştı

Toparlanıp içeri evime girdim şuan Selin’i düşünecek halim yoktu, yapmam gereken şeyler, alınması gereken bir intikam vardı. Ceylin itlerini üstüme saldığında, sabrımın son ipini de koparmıştı. Ders daha bitmemiş, ders bitmeden de okula yetişirsem planı devreye sokabilirdim. Hemen içeri girip Ceren’in ifşalarının ve Hocayla konuşmalarının editlenmiş versiyonu olan dosyayı alıp okula geçtim. Ders sonlanmış herkes dağılmıştı, bu sefer Melisa’da yoktu eminim o salak kendi kitaplarını toplayamadığından daha geç çıkacaktı. Sınıfa girdiğimde aynı tahmin ettiğim gibi olmuştu. Ceylin sınıfta yapa yalnızdı. Beni görünce irkildi sırasından kalktı -UZAK DUR BENDEN, BERKİ ÇAĞIRIRIM BU SEFER SENİ KESİN ÖLDÜRÜR!!! Yüzüm yeni dikiş atılmış, vücudumda ve gömleğimde hali hazırda hala kan vardı. Ceylin beni bir zombi olarak görüyor olmalıydı. Ben yaklaştıkça o geri geri gidiyor, inanılmaz korkmuş gözüküyordu* -GELME GELME ÜSTÜME! Durdum ve donuk bir ifadeyle dosyayı Ceylin’e uzattım ciddi ve tek düze bir sesle “ bunu sınıf gruplarında yayınlayıp seni medyada yayınlayıp babanı rezil edebilirim” dedim

Ceylin korkarak dosyayı elimden aldı gözleri faltaşı gibi açılmış “NERDEN BULDUN BUNLARI” “BU FOTOĞRAFLAR SAHTE” “DEEPFAKE İLE YAPILMIŞ” ciddiyetimi bozmadan Ceylin ile konuşmayı sürdürdüm

Sencer:Sence ben deepfake ile seni tehtid edecek kadar aptal biri miyim? Berke gönderdiğin tatlı fotoğraflarn değil mi bunlar “Salıya hazırlık”

Ceylin: SE-SEN NERDEN?

Sencer: Kes sesini! Hiçbir şey söylemeden doğruca babanı arayacak ve bir arkadaşında kalmak için izin isteyeceksin ve sonrasında her dediğimi yapacaksın! Herhangi bir şekilde tehlikede olduğunu belli edersen bu fotoğrafları bütün medyaya, bütün okula, olabilecek mümkün olan her yerde paylaşırım. EMİNİM SÖZER DOLUZENGİN’IN NADİDE ÇİÇEĞİ CEYLİN’İN SÜRTÜK GİBİ GİYİNDİĞİ FOTOĞRAFLARI HERKES BEĞENİR.

Ceylin inanılmaz korkmuş görünüyordu rengi beyaz kesmişti* Kekeleyerek -EĞER BUNLARI YA-YAYIN- YAYINLARSAN BA-BABM SENİ –SENİ ÖLDÜRÜR!

Sencer:Ceylin anlamıyorsun değil mi? Benim kimsem yok… Malım mülküm, vaz geçemeyeceğim kaybedebileceğim bir şeyim de yok! Benim ölüm ya da dirimin bir önemi yok… ama senin… Senin kaybedeceğin çok şey var.

Ceylin inanılmaz çaresiz görünüyordu* telefonunu eline aldı ve babasını aradı. bende dosyada olduğu fotoğrafları sınıf grubunun mesajına yüklemiş sadece gönder tuşuna basmam kalmıştı bunu ona gösterdim. Ceylin:Babacığım ben bir arkadaşımda kalacağım, şoförü göndermene gerek yok kızlarla birlikte geçeceğiz. Sözer: Melisa’ya da söyleyeyim sana eşlik etsin. Elimi gönder tuşuna doğru yaklaştırmıştım* Ceylin: HAYIR!!!! Ceylin:Yani, hayır! Babacığım kocaman kız oldum artık, bakıcım olmadan da bir yerlere gidebilirim. Sözer: benim gözümde hala küçücüksün prensesim, lütfen oteldeki maceran gibi sonlanmasın. Ceylin: Hayır babacığım dikkat edeceğim merak etme Lütfen! ha-hadi ben kapatıyorum kı-kızlar beni bekliyor. Sözer cevap vermeden telefonu kapatmıştı* Ceylin: İstediğini yaptım artık sil o fotoğrafları!

Sencer: Hayır prenses, sen sadece önümüzdeki bir saati kurtardın. Ben ne dersem onu yapacaksın, itiraz ettiğin anda ne olacağını biliyorsun. He bu arada aptallık yapıp telefonumu falan kırmaya çalışma 20 farklı buluta yükledim cihazlarımın hepsini parçlasan bile onlara bir şey olmayacak ve yazdığım komut sayesinde her 24 saate bir şifre girmezsem fotoğrafların yayınlanacak. Yani beni öldürtsen bile rezil olmaktan kurtulamayacaksın, tek çaren var Prenses itaatkar uslu bir kız olacaksın.

Ceylin’in gözleri yaşarmış dişlerini sıkmaktan şakakları şişmiş ve kırmızı kesilmişti -Tamam ne dersen yapacağım…

Yorum Yap

Yorumlar