← Ana Sayfaya Dön

MARANGOZUN İNTİKAMI 5

📌 KLASİK

Duşumuzu alıp tekrar giyindikten sonra saatimi kontrol ettiğimde, saat 16.00 dı hala toplantıya dört saatimiz vardı ve yapılması gereken de bir hayli şey. Öncelikle Prensesim Melisa’ya elbise almalıydık, (bazı ufak hatalar sonrası paramparça yapmış olduğum). Sonrasında ise proje hakkında konuşmalıydık. Melisa hazırlanırken telefonuna bildirimler gelmeye başladı, merakıma yenik düştüğüm kendi bilgisayarımdan Melisa’nın mesajlarına girdim. Ceylinden mesajlar geliyordu. -Ne zaman işinizi bitireceksiniz? -Daha benim çantalarımı yerleştirmen lazım? -Alışverişe çıkacağım kıyafetlerim hala ütülü değil! -Siz evcilik oynayacaksınız diye gerçekleri sakın gözardı etme Melisa! Sakın! Bunun eve dönüşü de var.

Ceylin babasına verdiği sözü daha 24 saat geçmeden unutmuşa benziyordu Melisa bu mesajları görse ne yapacağını kestiremiyordum. Ceylin’e kendi telefonumdan mesaj attım.

-Ceylin Melisa’nın telefonuna bildirimler yağıyor, umarım ona yine emirler yağdırmıyorsundur. Babanın sözünü tutmaman eminim onu oldukça kızdıracaktır. Mesajıma “SANANE BE SALAK SEN NE KARIŞIYORSUN PİSLİK HERİF” cevabını vermişti ama hatasını fark etmişti sanırım çünkü Melisa’ya gönderdiği bütün mesajları silmişti.

Melisa kıyafetlerini giyip yanıma geldiğinde, pembe bir gömlek giymiş, altına da mini etek ve rengiyle uyumlu beyaz çoraplarla o kadar şirin duruyordu ki. Aynı zamanda bir o kadar seksiydi. Etek boyu kısaydı, biraz eğildiğinde dolgun kalçası çıkıyordu. Kum saati vücudu ve bacaklarıyla resmen hayallerimdeki kadını sorup öylece oluşturulmuş gibi duruyordu. Arkadan yaklaşıp kalçasını kavradım irkilip ayaklandı. Sencer: Sence de bu kıyafet, biraz kısa değil mi? Melisa: Ne o hemen kıskançlığa mı başladın beyefendi? dedi ve kıkırdadı. Sencer: Hayır sadece beni acıktırıyor da! Melisa’ya sarılıp dudaklarına öpücük kondurdum ve aynı ateşle geri karşılık aldım. Melisa utangaç sesiyle: Eğer şimdi durmazsak, iki saat daha geçecek ve mağazalar kapanmış olacak. Sencer: Tüh! Neyse, gelince telafi ederiz. dediğimde Melisa bana göz kırpıp telefonunu eline aldı. Biraz şaşırmış bir şekilde telefonuna bakıp, telefonu çantasına koydu -Hadi çıkalım! Dedi Sencer:Bi sorun mu var? Ceylin mi yine birşeyler diyor? Melisa:Yani ne bileyim, bir şeyler demiş ama mesajları geri silmiş. Yanlışlıkla yazdı sanırım yapar arada böyle. Sencer: Hadi gidelim o zaman Melisa:Önce ona da haber edeyim mi? Sencer:Neden ki ona ne? Melisa:Bakma onun bu kadar özgüvenli olduğuna, tek kalınca oldukça çekingen olabiliyor. Göz devirdim. “İyi ama beş dakikan var çok tahammül edemiyorum ona.” Dedim. Minik bir ördek yavrusu gibi paytak paytak yan odaya gitti. Ben de kapıya dayanıp, banka hesabımı kontrol ettim. Aylık bursum yatmıştı, ödenekler de pazartesi hesabımda olacaktı ve akşamına belki milyoner olacak bir daha banka hesabımı bile kontrol etmeme gerek kalmayacaktı. Bu sırada Ceylin kapıyı açmıştı.

Gerçekten de bizim yan odamızdan oda tutmak zorunda mıydı?- Ceylin Kapıyı açtığında hali beni epey şaşırtmıştı, gözleri kızarmıştı, sanki ağlamış gibiydi, saçı başı dağnık resmen perişan haldeydi. Melisa endişeyle: Ceylin hanım iyi misin? Ceylin:DEĞİLİM! MELİSA DEĞİLİM! KIYAFETLERİM KARMAN ÇORMAN OLDU! MAKYAJ SETİMİ BULAMIYORUM! SAÇIMI BAŞIMI BİLE TARAYAMADIM! BU İŞLERLE UĞRAŞMAK ÇOK SAÇMA BANA YARDIM ETMEN LAZIM! Melisa refleks olarak odaya doğru yeltendiğinde, boğazımı temizleme sesi çıkardım* Sencer:Melisa çıkalım mı tatlım? Daha alışverişe gideceğiz. Melisa biraz duraksadıktan sonra: Ceylin üzgünüm… Ama kendin halletmen lazım, istersen bizle alışverişe gel, sonra dönüşte ben yardım ederim sana. Tekrar boğazımı temizleyip* Sencer:Melisa biliyorsun dönüşte projeyle uğraşacağız. Ceylin kızmıştı ve ağlamaklı duruyordu -GİDİN DEFOLUN İSTEMİYORUM! YARDIMINI FALAN! BU HALİMDE NASIL DIŞARI ÇIKAYIM! REZİL OLURUM! dedikten sonra kapıyı çarparak kapatmıştı. Melisa üzgün duruyordu* Onun yanına gelip arkadan sarılıp yanağını öptüm* Sencer:Biliyorsun Melisa bütün hayatı boyunca onun yanında olamazsın. Biraz kendisi de bir şeyler başarmayı öğrenmesi lazım, hem senin değerini daha iyi anlamış olur. Melisa: Ama o- Sencer: Hayır Melisa aması yok! Gidiyoruz! Melisa başını öne eğmişti. Melisa’nın elini tuttum böyle üzgün olmasına dayanamıyordum, üzüldüğü kişi kendisine 7/24 zorbalık eden sürtüğün tekiydi. Ona bile üzülüyordu güzel kalpli kadın, diye geçirdim içimden Melisaya dönüp: Dönüşte o ucubenin sevdiği bir tatlı alırsın, sonra da konuşur barışırsınız bu kadar sıkma canını dedim. Melisa buruk bir gülümsemeyle “ Teşekkür ederim” dedi Taksiye bindik Melisa: Yakınlarda Outlet mağazası varmış çok ucuz olduğunu duymuştum… Taksiciye dönüp: Bizi en yakın ---**-- mağazasına götürün Melisa:Hayır! Sencer saçmalama! oradaki kıyafetler ateş pahası. Etimiz ne? budumuz ne?! Taksiciye dikiz aynasından bakarak başımı onaylarcasına salladım, taksici taksimetreyi çalıştırıp dediğim mağazaya doğru yöneldi Sonra Melisa:Hayır Sencer oraya gitmiyoruz! Melisanın elini tutup üstünü öptüm “Leydim yarınlarda bu tip mağazalara alışacaksın sorun etme lütfen sadece anın tadını çıkaralım.” Dedim Melisa utanmış gözüküyordu, fazla sürmeden mağazaya vardık. Taksiciye de biraz bahşiş bırakmıştım. Mağaza kapısından içeri girdiğimizde şık giyinimli gayet resmi bir takım elbisesi içinde bir kadın karşıladı. Görevli: Efendim bu mağaza VİP kişilere özgü elit bir mağazadır. Cümlesini yarım bırakıp bir süre bekledi paranız yoksa “siktirin gidin” diyordu kısacası. Melisa bu sırada arkadan tshirtimi çekiştiriyordu “Gidelim” diyordu usulca. Ciddiyetimi bozmadan kadının gözlerinin içine bakarak, ciddi bir ses tonuyla “ Atlas Medical ile bir kurul toplantımız olacak” Melisa’nın elini biraz çekerek arkamdan yanıma gelmesini sağladım* “Leydim’in tüm ihtişamıyla orda olmasını istiyorum! Markanızın bu güzelliği daha güzelleştireceğini umuyordum fakat görünen o ki sizin Elit standartlarınıza pek uymuyoruz” Melisa’ya dönüp* “Hadi gidelim hayatım” dediğimde görevli telaşlanmıştı. “E-Efendim beni yanlış anladınız gelen her müşteriye bu cümleleri kurmamız prosedür gereğiydi, yanlış anlaşılma olduysa özür dilerim. Lütfen! Buyurun eşinizin güzelliğine güzellik katacak nice ürünlerimiz mevcut” Eşim denmesine Melisa utanmış gibi görünüyordu. Görevliyi takip ettik, bize çeşit çeşit kıyafetler gösteriyor her etiketi gördüğünde Melisa endişeyle bana bakıyordu “Lütfen dert etme artık” dediğimde biraz daha sürdürse de, kızdığımı görünce artık o da salmıştı sanırım çünkü daha bir istekle kıyafetleri inceliyordu. En sonunda siyah bir elbise seçti, fazla abartı olmayan bir dekoltesi ve açık bir sırt dekoltesi vardı. kolları transparan siyah tüllerle bileklerine kadar uzanıyordu. Bu elbiseyi Melisa’nın üzerinde görmek için oldukça sabırsızlanmıştım “Deneme kabinleriniz ne tarafta” acaba diye sordum. Melisa utangaç bir şekilde “Vaktini almak istemiyorum Sencer, evde de deneyebilirim” dedi “Hayır güzelim! Burada profesyonellerden de fikir alabiliriz, eğer evde giyersen ben her türlü aşık olacağımdan anlamayabilirim” Melisa hınzır bir gülümseme atmış, görevli profesyonel olarak adlandırılmaktan hoşlanmış gibiydi. Deneme kabinlerine vardığımızda “Sencer kapıda bekler misin? birinin gelmesinden çekiniyorum” dedi görevliye dönüp “İşimiz bittiğinde sizi çağırsak nasıl olur? Eşim biraz utangaçtır da” dediğimde görevli “Hay hay efendim! Hemen şu ileride olacağım” dedi ve uzaklaştı. Melisa kabinin içine girdi. Bu sürede arkam kabinin perdesine dönüktü, perdenin usulca açıldığını hissettim ve Melisanın elini kolumda hissettim, beni bir anda kabinin içine çekip perdeyi geri kapattı. Sırtı bana dönüktü. “Fermuarı çeker misin?” diye sordu usulca fermuarı çekerken aynadan yansımasına bakıyordum, az dekolte bile Melisa’nın büyük göğüsleriyle birleşince mükemmel bir görüntü sunuyordu. Beyaz teni siyah elbisenin içinde karanlık bir gecedeki ay gibi parlıyordu, saçları omuzlarına dökülüyordu, ince beli dolgun kalçasına elbise tam oturmuştu arkadan sarıldım beline, ellerimi sarıp boynunu öptüm aynadan gözlerine baktım* “İnanılmaz çok güzel duruyorsun” Melisa “Ama çok pahalı…” gözlerinin içine baktım gülümsedim “Pahabiçilemez güzelliğinin yanı sıra beş kuruş etmez” dedim vücudunun güzelliğinden sikim kalkmıştı. Melisa aynadan bakarak “Bizim oğlan yine uyanmış” hiç bozuntuya vermeden biraz daha bastırdım kalçalarının arasına… “ Böylesine seksi bir kadının yanında aksi oluyorsa, cinsel yönelimlerinden şüphe etmeli insan!” dedim kıkırdadı. Aklıma günlüğüne yazıp sildiği mesaj akılıma geldi, Melisayı biraz daha bastırıp aynaya ittirdim Melisa “Bu-burda mı gerçekten mi?” diye sormuştu titreyen sesle. Onu orda sikmemi bekliyordu, görüntü inanılmazdı ama onu sikmeyecektim. Sadece hayallerinde kurduğu seneryoyu gerçekleştirecektim. Diz çöküp bacaklarını aralayıp elbiseyi biraz daha kaldırdım. İç çamaşırı giymemişti. Tatlı vajinasının dudaklarından çoktan sıvılar sızmaya başlamıştı, yüzümü yaklaştırıp bir öpücük kondurduğumda “Ihm” diyerek inledi. Ufak öpücükler kondurduktan sonra klitorisinden arka deliğine kadar derin güçlü bir dil darbesi attığımda bacakları titreyip başını geriye attı. Sonra parmaklarımla vajina dudaklarını aralayıp yüzümü bastırdım, dilimi içine soktum, iki yandan kalçasını kavradım. Dilimi daha da derine sokmak için Melisa’yı kendime çektim, inlememek için kendi ağzını kapatıyor, diğer eliylede duvardan destek alıyordu. Bu çaresizliği beni daha da azdırmıştı. Dilim usulca içine giriyordu, deliği inanılmaz dardı, dilim bile zorlanarak girerken dün gece sikimi nasıl aldığına hayret ediyordum. “Sencer duralım dayanamıyorum” diye fısıldayarak inledi. Sözlerinden cesaret alıp bir anda içinde dilimi bir yukarı bir aşağı hareket ettirmeye başladım. Dilim içinde yılan gibi kıvrılıyordu, Melisa başını aynaya dayamış iki eliyle ağzını kapatmış çığlık atmamak için kendini zor tutuyordu. Biran aynadan bir silüet gördüm görevli kadın perdenin ince aralığından bizi izliyordu, eli bacaklarının arasındaydı Ben Melisa’yı yalarken Kadın da bize bakarak masturbasyon yapıyordu. Bu durum beni inanılmaz azdırdı, biranda durunca Melisa eğilip bacaklarının arasından bana baktı “Bi-Bi sor-un mu var neden durdun” Melisa zoraki konuşuyordu, fısıldayarak kadının bizi izlediğini söylediğimde Melisa şok olmuştu. Kendisini toparlamaya çalıştığı anda dilimi tekrar içine soktum, Melisa ağzını kapatmadığından derin bir ahlama koparmıştı “Senc-Sencer dur” diyebildi nefes nefese ama yaptığım tek şey dilimi hızlandırmak oldu. Melisa’nın suları ağzıma damlıyordu. Tuzlu bir tadı olsa da benim için şerbet gibiydi, içtikçe içesim geliyordu ama fazlasını istiyordum. Vajina dudaklarının arasında orta parmağımı kaydırıp sularını topladıktan sonra dilimi tekrar soktum. Ve sularıyla kayganlaşan orta parmağım ile arkada deliği ovalamaya başladım “Ha-hayır” diyebilmişti. Ve bir anda yarısına kadar arka deliğine parmağımı sokup dilimi de amının en derinlerine doğru uzattığımda, Melisa artık dayanamamış bir çığlık atarak ağzıma boşalmaya başlamıştı. Bacaklarındaki gücü yitirmiş olacak ki tamamen yüzüme oturup, ağırlığını vererek, bütün sularını boğazımdan aşağı akıtıyordu. Tek bir damlasını israf etmeden kana kana içiyordum. Nefes nefeseydi, titremesi durana kadar emmeye devam ettikten sonra, ayağa kalktım görevli telaşlanarak uzaklaştığını duydum. Melisa bana dönüp bana sarıldı “Ge-Gerçekten bizi iziliyor muydu” gülümsedim “Evet hem de her detayıyla” Melisa çok utanmış duruyordu “ Hadi çıkalım daha fazla bekletmeyelim ne yapacağı belli olmaz” dediğimde, Melisa başını sallamış utancından yerden başka bir yere bakamıyordu. Kıyafetini çıkartmaya bile mecali kalmamıştı. Görevlinin yanakları kızarmış, nefes nefeseydi o da gözlerini sürekli benden kaçırıp Melisa’ya bakıyordu. Kartımı uzatıp “Tek çekim olacak” dediğim de görevli “Ta-Tabi efendim fatura adresi ve telefon numaranızı da girer-girer misiniz” diyebilmişti zoraki şekilde. Ödemeyi yapıp ordan çıktık. Melisa kan ter içinde seksi elbisesiyle o kadar güzel duruyordu ki. “Hemen otele dönüp duş almam gerek” dedi “Ceylin’in tatlısını unuttun” dediğimde anlına vurdu “ah SENCER KAFA MI BIRAKTIN” önce bir pastahaneye uğradık. Ardından otel odasına vardık sonra Melisa aldığı cheesecake i resepsiyona verip Ceylinin oda numarasını ve bir özür kağıdı yazmıştı. Sonra odamıza geçtiğimizde, Melisa hemen elbisesini çıkarıp duşa girmişti Ceylin’in ne yaptığını merak ettiğimden, bilgisayarımı alıp telefonuna girdim. Şansıma şifreli günlük uygulamasına girmişti. Önce babasına öfkesinden bahsediyordu kölelere hak verdiğinden bizim aşağılık olduğundan vs bahsedip öfkesini kusmuştu. Sonrasında ise bana olan nefretinden bahsetmişti, iğrenç bir yaratık olduğumu, bir dolandırıcı olduğumdan falan bahsetmişti, hatta Melisa’yı hipnoz edip kendisine karşı düşman ettiğimden bahsediyordu. Sonrasında ise cümleye başlayıp başlayıp geri sildi ve sonra şu cümleyi yazmıştı “Melisa’yı siktiğine inanamıyorum.. Melisa’nın benden önce bekaretini vermesine de inanamıyorum” sonra biraz daha yazıp sildi yazıp sildi ve şu cümleyi yazdı “Onları düşleyip boşaldığıma da inanamıyorum.” Şok olmuştum Ceylin bakire miydi? Sınfın sürtük kızının hiçbir tecrübesi yok muydu? Berk’e karşı öpüşmek konusunda bu kadar ısrarcı olmasından anlamalıydım aslında. Ve son cümle BİZİ DÜŞÜNEREK BOŞALMIŞTI!! . Koridordan sesleri duydum sanırsam resepsiyon Melisa’nın cheesecake ini ulaştırmıştı, Ceylin telefonuna şu girdiyi girmişti “BANA CHEESECAKE ALMIŞ BİLİYORDUM BİLİYORDUM!!! O AŞAĞILIK HİPNOZ EDİP BÜYÜLESE DE!! BENİM MELİSAM YİNE BENİM!!!!!!” Ceylin’in Melisa’yı bu kadar sahiplenmesi, beni çok şaşırtmıştı. Onun gözünde Melisa’nın sadece bir hizmetkardan ibaret olduğunu sanıyordum. Ve daha fazla şey yazmadan günlüğünü kapatmıştı, günlüğünü açarken telefonum açık olsa, belki şifresine de ulaşabilirdim ama sorun değildi zaten bügünlük oldukça fazla bilgiye ulaşmıştım. Üstümdekileri değiştirip rahat bir tshirt ve short giymiştim, ardından Melisa duştan çıkıp yanıma yatağa uzanmıştı. Bornozundan göğüslerini rahatlıkla görüyordum ve dudağıma bir öpücük kondurdu.

Tam o sırada yabancı bir numaradan mesaj gelmişti Melisa yanımda uzandığı için telefonumu rahatlıkla görebiliyordu, gelen mesaj şuydu: -Bu yaptığım belki suç! Belki işimden bile atılabilirim ama umrumda değil! 1 video* mağazadaki görevli düğmelerini çözmüştü sütyeni gözüküyordu pantolonunu ve iç çamaşırını da tamamen indirmiş Melisa’nın amını yaladığım kabinde mastürbasyon yaparken video atmıştı yaşça belki aramızda 25 yaştan fazla olsa da vücudu taş gibiydi büyük biraz sarkmış göğüsleri oldukça büyüktü vücunda doğum çatlakları olsa da oldukça fit duruyordu amı da sırılsıklamdı. -Lütfen beni anla! Sizi izledim inanılmaz azdım! Lütfen bir bahane bul ve karını ekip yanıma gel ne istersen öder ne istersen yaparım.

Melisa da ben de şok olmuştuk. Melisa elimden telefonu kaptı. Ne diyeceğini gerçekten merak ediyordum. Melisa shortumu indirip sikimi çıkardı ve ağzına alıp fotoğraf çekip kadına mesaj attı:

-Hayır oruspu bir yere gidemez! Bu yarrak benim, o sikik elit mağazada yapabileceğin tek şey kocamın sikini hayal edip mastürbasyon yapmak.

Yazıp göndermişti Melisa’nın bu kadar sahiplenici olması da tepkisi de inanılmaz hoşuma gitmişti Milf karının azıp bana yazması da keyfime keyif katıyordu.

Melisa hınzırca gülümseyip beni öpmüştü “NE YALAN MI BENİM İŞTE” bu tepkisi beni daha da güldürmüş kahkaha atmıştım “Engelleme kadını tepkisini görmek istiyorum” demesi de sadece beni daha da şaşırtmıştı, hemen ardından kadından mesaj da gecikmemişti.

1 Yeni fotoğraf* saçı başı dağılmıştı ve göğüslerini açmıştı yere oturmuştu yerde tamamen gölet oluşmuştu belli ki Melisa ile fotoğrafıma bakarak boşalmıştı. -ÇOK ŞANSLISIN O YARRAĞIN BÜYÜKLÜĞÜ NE ÖYLE YALVARIRIM KOCANLA BİRLİKTE BANA GELİN KÖLENİZ OLURUM NE İSTERSENİZ ÖDERİM.

Melisa inanılmaz keyiflenmiş gözüküyordu “Ne dersin bir oyun oynayalım mı?” diye sordu bana Şaşkınlıktan ve azgınlıktan konuşamıyordum başını sallamakla yetindim. Melisa Kadını görüntülü aramıştı kadın hemen açmıştı “Lütfen bekleyin daha müsait bir yere geçeceğim”

Kadın arka depoya gitmişti pür dikkat ekrana bakıyordu “Lütfen teklifimi düşünün ne isterseniz yaparım” diye fısıldamıştı belli ki çevrede birileri vardı. Melisa konuşmaya başladı “Sana bir banka hesabı atacağım oraya şu miktarda para gönderirsen, sana ufak bir şov yapabilirim ama senin evine gelmek mi? Tatlım önce ne kadar itaatkar olduğunu kanıtlaman gerek” demişti “Kadın tabi gönder ne istersen” diye cevap verdi. Melisa gözümün önünde kadından verdiğimiz kıyafet parasını geri almıştı. Sonra telefonu düzgünce sabitlemişti telefon kamerası yarrağımı taşşaklarımla beraber görmesini sağlıyordu kadın “OF ÇOK BÜYÜK” diye inlemişti. Melisa sikimi iki eliyle kavrayıp başına tükürüp yalamaya başlamıştı. Kadın inleyerek masturbasyon yaparken, Melisa sikimi sömürüyordu. Milf bir kadına şov yapıyorduk, resmen kendimi porno yıldızı gibi hissediyordum. Melisa ilk seferinden daha istekli görünüyordu, her seferinde sikimi daha derine almaya çalışıyordu yarısına kadar gelmişti biraz kontrolü ele alma zamanıydı. Telefona dönüp kadına “Oruspu! Bu senin için!” diyerek Melisayı saçlarından kavarmış sikime bastırmıştım, zaten yarısına almışken bir anda bastırmamla, sanki boğazındaki bir bariyeri geçmiştim ve sikim taşşaklarıma kadar Melisanın boğazına gömülmüştü. Kadın dayanamayıp boşalmaya başlamış kamerayı sırıl sıklam yapmıştı, kadını göremiyorduk. Melisa sikimi boğazından çıkardıktan sonra, öksürüp nefeslendikten sonra “Hepsini alabileceğimi biliyordum bunun antremanını bol bol yapalım demişti” kamerayı unutup tekrar ağzıan soktum sert sert sikiyordum ağzını, sonrasında dayanamayıp boşalmaya başlamıştım. Melisa bütün döllerimi emerken kameraya baktığımda kadın yine amıyla oynuyordu ve Melisa döllerimi yutarken kadın tekrar boşalmaya başlamıştı sonra aniden telefonu kapattı. Melisa bana bakıyordu: İNANILMAZDI! Sencer:BANA MI DİYORSUN SİKİM HİÇ BU KADAR SERT OLMAMIŞTI! KADIN SEN NESİN BÖYLE??!! NE HALE GETİRDİN KADINI!!! KADINA HEM İT GİBİ DAVRANDIN HEM DE PARASINA ÇÖKTÜN. Melisa: Eh o da benim yarrağıma yeltenmeseydi. Dedikten sonra sikime bir öpücük kondurup kalan dölleride temizledikten sonra dişlerini fırçalamaya gitmişti. Sunuma hazırlanmak için 2 saatimiz kalmıştı. Kapı çaldı açtığımda kapıda Ceylin vardı, gözleri yaşarmış saçları dağınıktı elinde bir karton parçası onun üstünde de düzgün bile kesilip yerleştirilememiş bir cheesecake vardı. Ceylin:Şey Melisa.. cheesecake ister.. diye düşündüm.. yani.. İster.. benden isteyemez.. diye düşündüm ona vermek istedim. Ceylin’in bu dağılmış acınası hali egomu okşasa bile anlık olarak benim bile içim burulmuştu, Melisa olmadan bu kadar çaresiz olması gerçekten garipti. Melisa duştan çıkıp kapıya gelmişti, üzerinde yine bornoz ve onun dışında çıplaktı Ceylin yine sinirlenmişti “7/24 SİKİŞİYOR MUSUNUZ SİZ AMINA KOYİM YA “ Elime pastayı tutuşturup “İĞRENÇSİNİZ İĞRENÇ” diyip odayı terk etmişti.

Melisa bana bakıyordu izin istercesine “Hadi git ama çok geç kalma toplantıya katılacağız” dedim

Neşelenip dudağıma bir öpücük kondurdu, neşeli neşeli kıyafetlerini giyip Ceylin’in Kapısını çaldı Ceylin:DEFOLUN İSTEMİYORUM! SİZİ DE PİSLİĞİNİZİ DE! Melisa: Ceylin benim, sadece ben cheesecake için teşekkür etmek istemiştim. Ceylin usulca kapıyı açtı Melisa içeri girerken göz kırptı. Ben de odamıza dönüp toplantı için son düzenlemeleri yaptım. Görevli kadından mesaj geldi.

-Kusura bakmayın kapatmak zorunda kaldım müdürüm geldi az kalsın yakalanıyordum inanılmaz bir tecrübeydi devamı için ödemeye hazırım Sahibeme emrine amade olduğumu ilet lütfen onu ve koca yarrağını öpüyorum koca delikanlı ismim Zahide bu arada.

Mesajı telefonun üst kısmından okuyup bilgisayara döndüm bir sunum hazırladım ve kalan programlamaları hallettim genel olarak konuşmayı ben yapacaktım. Melisa’ya da ufak görevler verdim tabii ki bir saat sonra Melisa gelmişti yüzünde gülücükler açıyordu. Fazla uzatmadan ve konuşmadan projeye dönmüş bir yandan da projemizle ilgileniyorduk

Bir saat falan kalmıştı ki kapı tekrar çaldı. Kapıyı açtığımda Ceylin elinde 3 paket pizza tutuyordu -ACIKTIM VE PİZZALARIN PİSLİĞİYLE UĞRAŞMAK İSTEMİYORUM O YÜZDEN BURDA YEMEYİ TALEP EDİYORUM

Gerçekten mi? Diye geçirdim kafamdan Ceylin’in dilinde “tek başıma yemek istemiyorum lütfen beni aranıza alın” demenin bir göstergesiydi ama Ceylin bu kadar acizleşmişken neden bunu sonuna kadar kullanmayım ki?

“İstemez git lobide ye başkası temizlesin bir de onunla uğraşamam” kapıyı kapatır gibi yaptığımda Ceylin: BEKLE! Sencer: Ne var? Ceylin:BELKİ MELİSA YEMEK İSTER Sencer:İsterse biz ayrıca söyleriz Ceylin:BENDE VAR İŞTE PAYLAŞABİLİRİZ! Sencer:Paylaşmak mı itine mama mı veriyorsun lan? Öyle paylaşma mı olur? lütfen demekten bile acizsin. Ceylin sinirden gözleri dolmuştu tekrar kapıyı kapatır gibi yaptığımda Ceylin:BEKLE! BENLE BERABER YİYİN! Kapıyı biraz ayarladım hayır manasında kafamı salladığımda Ceylin kısık sesle:Lüt-f-fen. demişti. Sencer:Duyamadım? Ceylin:DUYDUN İŞTE! İSTEDİĞİNİ ALDIN! DAHA NE UZATIYORSUN! Melisa arkamdan gelmişti: Yüklenme Ceylin’e bu kadar. diyip yanağımdan öpmüştü. Ceylin Melisa’yı görünce sevinçten gözleri parlasa da, beni öpünce yine bozulmuştu. Sencer: Seni bir şartla içeri alırım projeyi bitirmemiz gerek emrivaki hiçbir cümle duymak istemiyorum. HATTA KONUŞMANI BİLE İSTEMİYORUM tek kelime çıkarsa ağzından pizzalarını da alır odanda yersin. Ceylin Melisa’ya bakıyordu ama ondan da beklediği yanıtı alamayınca içeri doğru yöneldi bu kabul ettiği manasına geliyordu. Pizzalarımızı yerken Ceylin sessizce köşesinde oturup bizleri izliyor biz de sunuma çalışıyorduk. Sencer:Hadi Melisa elbiseni giy sonra da senin kısımlarına odaklanalım. Melisa elbisesinin olduğu poşeti görünce Ceylin şaşırmıştı -O elbisenin parasını nerden buldunuz yoksa çaldın mı? Sencer:Sen kapı dışarı mı edilmek istiyorsun yoksa uslu uslu oturacak mısın? Ceylin sesini kesmişti* Melisa içeri girdiğinde Ceylin’in de benim de ağzımız açık kalmıştı elbisenin kenarlarından tutup tatlı bir şekilde poz vererek* -Nasıl olmuşum? dediğinde Sencer: İnanılmaz olmuşsun güzellik! Diye yanıtladım. Ceylin kıskanmış görünüyordu. başını öteki yöne dönüp* “Kötü olmamış daha güzellerini görmüştüm” Biraz sinirli ses tonuyla: Ceylin de odasına dönmek istiyor galiba? Dedim. Ceylin:Ama sen-sende de güzel olmuş demişti kısık sesle. Melisa Memnun görünüyordu. Kapı tekrardan çaldı, kapımızın önünde evrak çantaysıyla yaşlıca bir adam duruyordu. Bu Sözerin bahsettiği avukat olsa gerekti. -Merhaba ismim Sefa, Melisa hanım ve sizi temsil etmem adına Sözer bey tarafından gönderildim. Sencer:Hoş geldiniz Sefa bey, birazdan yola çıkacağız adamı baştan aşağı süzdüğümde zorlukla konuşan oldukça pasif bir adam gibi duruyordu bu adama güvenmemiz gerektiği fikri direkt zihnimde yerini alırken hep beraber arabaya gidiyorduk. Ceylin de peşi sıra gelirken, Sencer:Sen burada kalıyorsun! Babana olan sözünü sakın unutma! Ceylin şok olmuştu Melisa’ya baktı Sencer:Ona hiç bakma bu benimle senin aranda! Onun hiçbir yetkisi yok Sefa bey tartışmamıza kayıtsız kalmıştı. Ceylin kapıyı örtmüştü içeriden ağladığını duyabiliyordum, Ceylini ardımızda bırakarak, Atlas Medical toplantı odasına girdik. İçeride bir nöroloji doktoru bir avukat bir temsilci ve Ceo vardı. Avukatımız onların yanına oturdu, el sıkıştıktan sonra hemen sunumumuza başladık. Normalde topluluk karşısında biraz gerilsem de konu benim ürünüm olunca dilim açılmış bülbül gibi şakımıştım. Melisa’da ben de sunumu gayet iyi yönetmiş sonrasında izleyicilerimizden alkış almıştık. Doktor bu cihazın dahiyane olduğunu kesinlikle işe yarayacağını belirtmişti. Sıra anlaşma koşullarına geldiğinde, lafa girecekken, Sefa bey ayaklanıp araya girdi. O ufak tefek adamın duruşu değişmiş öncesinden daha canlı ve diri duruyordu. Benim amacım en yüksek meblayla bütün haklarıyla beraber her şeyiyle satmaktı, böylelikle sıcak parayla uzun süre boyunca rahat edecektim ama Sefa bey konuşmama izin vermedi. Bu beni oldukça sinirlendirse de ne olacağına bakmak için konuşmayı saldım, konuşma hoşlanmadığım bir noktaya gelirse avukatıma katılmıyorum diyerek araya girip kendi lehime bir antlaşma düzenleyebilirdim ama Sefa bey konuşmaya başladığında herkesin yüzü değişmişti. Çünkü istekleri benim düşündüğümden de fazlasıydı yalnızca satıştan bir para almayacaktık, üstüne satılan her üründen %5 oranında Melisa %10 oranında da ben alacaktım ve bununla da kalmamıştı, üstüne üstlük AtlasMedical şirketinin hissedarı olmamız konusunda da ısrarcıydı. Ceo çoktan avans ve yüzdeyi kabul etmişti ama hissedarlık çok uçuk bir istekti. Milyar dolarlık bir şirketin %7 hissedarlığını istiyordu, pazarlık sıkı sürmüş herkes resmen alın teri dökmüştü. Melisa da ben de iyice gerilmiştik. hissedarlıkta gözümüz yoktu ve red yemek üzereydik, sonrasında Sefa bey bize dönüp “Bu işin olacağı yok gidiyoruz” demişti “NOLUYOR AQ” diye içimden geçirirken, Melisa elimi sıkıca tutup beni odanın dışına sürükledi. Odadan çıktığımızda avukata dönüp “Napıyorsunuz Sefa bey zaten istediğimizin fazlasını almıştık daha neyi zorluyorsunuz” diye resmen adama tıslamıştım. Adam eliyle beş parmağını kaldırdı sonra diğerini indirdi sırasıyla beşten geriye doğru sayıyordu. son parmağını indirdiğinde Ceo’nun temsilcilerinden biri “Sencer bey lütfen odaya döner misiniz? Teklifinizi yeniden değerlendirmek istiyoruz.” Demişti Yaşlı kurt göründüğünden çok daha fazlası olduğunu bana kanıtlamıştı içeri girdiğimizde yeni sundukları antlaşma şuydu Avans 2.5 kat arttırılacaktı bu para üç tane lüks bir daire alacak kadar fazlaydı. Melisa’nın yüzde geliri %7 benim yüzde gelirim ise %12 olacaktı ama hissedarlık söz konusu değildi. Sefa Bey bana baktı hınzır bir gülümsemeyle “Müvekkilim bu durumdan memnundur” diyerek sözleşmeyi benle Melisa’ya uzattı zevkle imzalamıştık. Beklediğimizin kat be kat para kazanmış üstüne üstlük düzenli bir gelirimiz olacaktı, artık parayı dert etmemize gerek bile kalmamıştı. Artık yıllardır hayalim olan o yapıyı inşa edebilecektim, Sözeri ezerken harcayacağım hiç bir paranın bir önemi olmayacaktı…

Ofisten çıktığımızda Melisa bana sımsıkı sarılıp dudağımı öptü “Benim bu projede hiçbir hakkım yok hala neden böyle bir çılgınlık yaptığını anlamıyorum” Tekrar öptüm “Haketmediğin tek bir kuruş yok Prensesim” Sefa bey’e dönüp “Asıl çılgınlık yapan bu adamdı, içeride resmen aslan kesildiniz hayran kaldım, hisse alamadık ama dedim gülerek” Sefa bey: Öyle şirketten bize hisse düşmesi imkansızdı zaten, benim imkansıza oynadığımı görünce tekliflerinin de imkansız olduğunu anlamış oldular. Neyse gençler size iyi eğlenceler sonuçtan memnun kalmanıza sevindim Remzi bey aramadığınız için size bıraz dargın Melisa hanım bunu iletmemi istedi. Dedi gülerek

Melisa hemen telefonunu alıp biraz uzaklaşıp babasını aradı ona bakarken Sefa beyin güçlü elini omzumda hissettim.

Sefa bey:Bak evlat belli ki Melisa ile yakınsınız, Sözer kızını sever, kızını korur. Kızından dolayı da Melisa’ya değer verir ama ne olursa olsun onun derdi yine de Ceylin’dir ama benim için farklı. Melisa benim dostumun kızıdır, benim de elimde büyüdü sayılır. Üstekileri bilmem ama Sözer ailesinin çalışanları için konuşabilirim ki, Melisa bizim göz bebeğimizdir. Ona bir zarar gelir, hatta zararı bırak gözünden bir damla yaş dökülürse! Fiziki olarak da hukuki olarak da senin canını okurum. Bu bir tehtid değil bizzat uyarımdır.

Tüm ciddiyetimle Sefa’ya döndüm: -Merak etme Melisa’ya zarar verecek herhangi bir şeye sebep olursam, size kalmadan ben kendi kafama sıkarım! Dünyanın leş halinin içindeki nadide bir çiçek o! Hakettiği tek şey sevgi mutluluk ve huzur. Eğer benim yanımda kalmayı istiyorsa bunu sağlamak için elimden geleni yapacağım.

Sefa beyin ciddi suratı gevşemişti omzuma onaylarcasına vurarak -Remzi’nin dediği gibiymişsin gerçekten, dikkatli olun. Ve son uyarı bu aramızda kalacak. Melisa’yı koruyacağım diye Ceylin’i sakın ezip geçme. Sözer konu kızı olduğunda kimse durduramaz onu.

Biraz durdum Sefa beyin yüz hatlarını inceledim, bu sefer benden yana konuşuyordu tehditkardan çok babacan bir tavsiyeydi. -Herkes hak ettiğini yaşar Sefa Bey! Ufak meseleleri takıp da gerçeğimi değiştirmeyeceğim.

Sefa bey biraz beni süzdükten sonra: -Sen bilirsin Melisa’ya benden selam söyle! Benim yetişmem gereken başka şeyler var. Dedikten sonra yanımdan ayrılmıştı.

Melisa geldiğinde neşeli görünüyordu “Babam benimle gurur duyduğunu söyledi yıllardır istediği evi ona alacağım babam sonunda emekli olabilecek hepsi senin sayende”

Melisa’nın anlından öptüm “ Hayır çiçeğim hepsi bizim sayemizde senin de emeğin esirgenmeyecek kadar büyük”

Melisa ve ailesi sonunda Sözer malikanesini terk edecekti, artık gönül rahatlığıyla orayı yıkıp yakabilirdim ama bu iş hiç de kolay olmayacaktı. Malikane bir kale gibiydi, Sözer ise dokunulmaz bir kral ama zamanı geldiğinde, Prenses benim elimde olacak, kral ise çaresiz kalacaktı…

Yorum Yap

Yorumlar