← Ana Sayfaya Dön

TİKTOK 21

📌 GRUP

Çok geçmeden Cengiz, annemin içine boşaldı. Annem yerinden kalkınca hızlıca biz de odalarımıza döndük. Aradan bir saat çoktan geçmişti. Annem duşa girmişti, duş sesini duyduk. Cengiz tekrardan odaları geziyordu. İlk benim odama geldi, beni gördükten sonra yan odaya geçti. Kız kardeşim odasına girmişti.

-Cengiz: "Seninle yarım kalan bir işimiz vardı, güzellik. Hızlıca onu da halledelim."

Cengiz odaya girdiği gibi peşinden ben de kapı deliğinden bakıyordum. Cengiz, direkt kız kardeşimin üstündeki battaniyeyi kaldırdı, iki eliyle birden altından şortu çıkardı. Kız kardeşim uyuyor numarası yapıyordu.

-Cengiz: Of of, bu ne ya? Sulanmış, bir de bu ne kız yoksa rüyanda mı seni mi sikiyorlar?

-Cengiz: Merak etme, şimdi ben sikicem ama Cengiz orta parmağını kız kardeşime amına geçirdi, iyice sulandırıyordu. Kız kardeşim gözleri kapalı ahlıyordu. Cengiz hemen şortunu indirip sikini kız kardeşimin amına dayadı.

O sırada ben kapıya iki kere tıklatıp kendi odama kaçtım. Ardımdan hemen kapı açılma sesi geldi. Cengiz büyük panik yapmış olmalıydı; zaten o sırada annem duştan çıkmıştı. Yine Cengiz'le karşılaştı. Cengiz yine aynı bahane ile "Çocukları kontrol ediyordum," dedi. Cengiz üstünü giyinip evden ayrıldı. Annem yine bizi kontrol etmeye geldi, sonra kendi yatağına uyumaya gitti. Babam içeride sızmış kalmış, uyuyordu. Kız kardeşimin odasına gittim; kız kardeşim şaşkınlık içindeydi. Cengiz'le onu gördüğümü söylemedim.

-Zeynep: "Abi, ben bu kadar ileri gideceklerini düşünmemiştim. Bu gece ne yaşadık biz?"

-Yaa, en başından beri diyorum ama annemin bu yaptıklarına bir çözüm bulmak lazım. Bak, babama garibim içeride koltukta sızıp kalmış. O adam bunları hak ediyor mu? Kız kardeşim babama üzülmüştü. Babamı düzeltip koltuğa doğru yatırdık. Sabah olmuştu; annem ile kız kardeşim kahvaltıyı hazırlamıştı. Kız kardeşim telefonu çaldı; arayan Cengiz'di. Benimle göz göze geldi. Cengiz dünden kalan yarım işini tamamlamak için niyetliydi. Kaş gözümle "Hayırdır?" dedim.

-Zeynep: "Cengiz amca ile araba kullanacaktık, ona çağırıyor. Ben çıkıyorum," diyerek evden çıktı. Yine üstünde tayt ve crop'u vardı.

Aradan 2-3 saat sonra kız kardeşim geldi. Geldiği gibi "hava çok sıcaktı" diyip duşa girdi. "Lan yoksa" diye içimden geçiyordum. Ara sıra siteye girip yeni videolar var mı diye bakıyordum. Akşam oldu, yemeğimizi yedik. Ertesi gün yine kız kardeşim Cengiz'in yanına gitti. Geldiğinde yine "sıcak" diyerek duşa girdi. Benim gözüm yine sitedeydi. Ara sıra kız kardeşimin telefonuna mesaj geliyordu ama telefonu kilitli olduğundan bakamıyordum. Yine bir sonraki gün derken akşam olmuştu. Akşam Cengiz misafir olarak geldi. Artık proje işi tamamlanmış, babama yolculuk gözükmüştü. Babam en az 1 ile 3 ay arasında evde olmayacaktı. İstanbul'da güzel bir projede anlaşmışlardı ama dikkatimi çeken kız kardeşim olmuştu; gözü sürekli Cengiz'in sikindeydi.

Gecenin ilerleyen saatlerinde Cengiz, getirdiği ilaçları anneme vermişti. Annemin ilaçları nereye koyduğunu gördüm. Yine aynı numaraları çektik kız kardeşimle. Akşam yine aynılarını yapmıştı Cengiz. Bu sefer direkt kız kardeşimin odasına gitti. Ben de yerimden kalkıp kapı deliğinden onları izlemeye başladım. Kız kardeşim bu sefer altına don giymemişti. Acaba bilerek mi hazırlanmıştı Cengiz'e? Cengiz bu sefer hızlı davranıyordu sikini direkt çıkarıp kız kardeşimin amına dayadı.

1-2-3 derken zorluyordu ama girmiyordu. Kız kardeşim oldukça dardı, acı bir tonda ahlayarak ses çıkarıyordu. Sonrasında daha fazla dayanamadı, kız kardeşimin gözü açıldı. Bu duruma Cengiz şaşırmıştı; o an direkt heykel gibi dona kaldı.

-Zeynep: Cengiz amca.

Cengiz sadece "Zeynep" diyebildi, bir şey diyemedi.

-Zeynep: Annemle ne yaptığınızı biliyorum, Cengiz amca. Şimdi aynısını benimle mi yapmak istiyorsun?

Cengiz'den yine tepki yoktu.

-Zeynep: Korkmana gerek yok, Cengiz amca. En başından beri biliyordum zaten.

Cengiz'den yine tepki yoktu; adam şok içinde kız kardeşime bakıyordu. Cengiz üstünü düzeltip odadan çıktı.

Sonrasında kıyafetlerini giyinip annemle görüştükten sonra evden ayrıldı. Kız kardeşim telefonu elinde, mesajlaşmaya devam ediyordu. Ne konuşuyordu, kime mesaj atıyordu bilmiyordum ama öğrenmeliydim.

Sabah olmuştu. Kahvaltımızı yaptık. Kız kardeşim yine üstünü giyinip çıkacaktı. Bu sefer üstüne her zamanki gibi tayt değil de mini bir etek giymişti. Ayakkabılarını giyinirken altındaki beyaz kilodu görünüyordu.

- Ne bu hal?

- Zeynep: Neyim varmış abi, her zamanki halim.

- Nereye gidiyorsun?

- Zeynep: Nereye olacak abi, araba sürmeye gidiyorum.

- Bu halde mi?

- Zeynep: Ne varmış abi halimde?

- Etekle araba mı sürülür kızım? Git, üstüne doğru düzgün bir şey giy.

- Zeynep: Offf, aman sen de, he abi, hava zaten sıcak. O kadar hazırlanmışım, lütfen sen de üstüme gelme, darlanıyorum zaten.

Zeynep hızlıca evden çıkıp kaçtı.

2-3 saate geri gelen Zeynep, bugün gelmesi uzun sürmüştü. Uzunca beklemenin ardından Zeynep nihayet eve gelmişti. Ayakkabılarını çıkarırken altında kilot olmadığını fark ettim. Zeynep hızlıca koşa koşa banyoya gitti; peşinden ben de gittim. Üstünü çıkardığında kızarıklıklar vardı. Evet, diğer günler emin değildim ama bugün kesinlikle kız kardeşim sikilmişti.

Annem evde yoktu, evde bir ben bir de kız kardeşim vardı. Siteye girdim, yeni videolar yüklenmiş mi diye. Sitede yine aynı videolar vardı. Burak'a mesaj attım:

- Kanka, yeni videolar yüklemiyorsun, hiç güzel bir şey yok mu?

- Burak: Var kanka, var. Bu gece hepsini yükleyeceğim, bomba videolar gelecek, beklemede kal.

Evet, artık emin olmuştum. Kız kardeşim bugün Cengiz'in tezgahından geçmişti. Annem gibi o da aynı çukura düşmüştü. Cengiz'in anneme verdiği ilaçlara bakıyordum. Mutfak tezgahına gittim, nereye koymuş olabilir derken birkaç kavanoz sonrasında sonunda bulabildim. Kız kardeşim duştan çıkmıştı, ben de papatya çayı hazırladım. Bir bardağın içine ilaç attım. Kız kardeşim kıyafetlerini giyinip yanıma gelmişti.

- Al, papatya çayı iç.

- Zeynep: O nereden çıktı abi?

- Ne bileyim, şu günlerde kendimi çok yorgun hissediyorum.

- Zeynep: Valla, bana da iyi gelir abi, bugün iyi yoruldum.

- O niye?

- Zeynep: Bu sefer biraz fazla araba kullandım. Araba kullanmak dediğiniz gibi o kadar da kolay değilmiş, insanı yoruyormuş.

İçimden "tabi tabi" diyordum. Zeynep çayı içtikten sonra mayışmaya başladı.

- Zeynep: Abi, ben biraz uzanacağım, çok yoruldum, dinleneyim.

Diyerek kendi odasına gitti. 5-10 dakika sonra ben de Zeynep'in yanına gittim, derin bir uykuya dalmış belliydi. Kız kardeşim uykudayken telefonunu alıp yüzünü okutarak tuş kilidini açtım, hemen WhatsApp'a girdim ve mesajları okumaya başladım.

Kız kardeşimin sosyal medya hesaplarına girdim; TikTok, Instagram, Twitter, Snapchat ve WhatsApp'tan 500'den fazla mesajı vardı. Hepsi de erkekler yazmış. Kız kardeşim hemen hemen hepsine hiç cevap yazmamış. Benim işim onlarla değildi, Cengiz'i bulmaktı. Cengiz ile olan mesajlarına girdim; Cengiz ile bayağı mesajlaşmışlar. Cengiz ara ara kız kardeşime paralar da atmış. Her işini halletmiş, rahat. Kız kardeşime 200.000 TL'lik masraf yapmış. Adam illaki karşılığını alacaktır. Cengiz'in siki hakkında birkaç kişiyle konuşmuş; kız kardeşim de büyük ihtimalle kız kankalarıyla.

En son mesajlarında kız kardeşim

-Zeynep: Cengiz amca, seninki çok büyük, nasıl yapacağız?

-Cengiz: Merak etme canım, kayganlaştırıcı jel aldım, ben acıtmadan yapacağım.

Bunlar işlerini hallettikten sonra kız kardeşim eve gelip duşa girdiğinde Cengiz yine yazmış:

-Zeynep: Cengiz amca, ben eve geldim, duşa gireceğim şimdi.

-Cengiz: Tamam canım, bana fotoğraf atarsın artık.

-Zeynep: Atarım tabii.

-Cengiz: Dediğim gibi, anneme bahsetmek yok bunlardan, diyerek kız kardeşimi tembihliyordu.

-Zeynep: Yok yok, aramızda Cengiz amca.

Cengiz bunun üzerine kız kardeşime 20.000 TL daha yollamış.

-Cengiz: Bu bugün içindi, dahasını istiyorsan yazman yeterli canım.

-Zeynep: Çok çok teşekkür ediyorum Cengiz amca, senin o sikini kocaman öpüyorum.

Bu konuşmalardan sonra direkt kız kardeşimin üstünü soydum. Kız kardeşimin üstü kızarıklık içindeydi, sulu haldeydi ve kenarları iyice kızarmıştı. Memelerinde ve kalçalarında hep el izleri vardı. Meme uçlarında ise diş izleri mevcuttu. Cengiz, kız kardeşimi de iyi hırpalamış belliydi.

Evde annemin sesini duydum, hemen kız kardeşimi geri giydirip odadan çıktım. Akşama babam geldi, yemek sofrasında oturduğumuzda yarın sabahtan çıkacağını söyledi. Bu sefer zoraki bir şekilde beni de götürüyordu. Cengiz, yeni projede bana da pozisyon ayarlamış. Babam da "İlk işin, daha ne istiyorsun?" diyerek bana baskı kuruyordu. Mecbur kabul ettim. Cengiz, aklı sıra babam ile beni evden yollayıp kendisi bizim eve gelip hem annemi hem de kız kardeşimi sikme peşindeydi. Ben bunu anlıyordum ama gel de babama anlat. El mecbur sabah olup yola koyulduk. Cengiz de İstanbul'a dönmüştü, proje başlangıcı için onun da orada olması gerekiyordu. Bu duruma biraz sevinsem de, bu şerefsiz ilk fırsatta İzmir'e dönüp bizim eve gidecekti.

İstanbul'a gidip şantiye bölgesine geldik. Şantiye bölgesinde prefabrik bir ev vardı; babamla biz orada kalacaktık. Bu süre boyunca akşama doğru Cengiz Bey gelip bizi evinde ağırlamak istediğini söyledi. Hep beraber Cengiz'in evine gittik. Evde karısı, kızı ve oğlu da vardı. Beraber sohbet muhabbet derken yemeklerimizi yiyorduk. Cengiz oldukça iyi davranıyordu bize; sonuçta bir amacı vardı. Biz gençler kendi halimizde sohbet ederken Cengiz'in kızı da iç mimarlık okuyormuş. Ben mühendis olduğum için kafasının takıldığı soruları bana soruyordu. Önünde zorlu sınavlar varmış; daha yeni mezun olduğum için konulara hâkimdim. Ona derslerinde yardımcı olabileceğimi söyledim. Bu konuda çok mutlu olabileceğini söyledi. Cengiz'in karısı Müge Hanım çok tatlı, sıcak kanlı bir kadındı. Yazlığa geldiğinde sohbet edememiştik ama sohbet ettikçe kadına karşı kanım ısınmaya başladı. Cengiz gibi değildi; ailesi.

Ama Cengiz'de şunu fark ettim: Kızına oldukça düşkün bir babaydı, karısını da çok seviyordu. Aile onun için en önemli faktörlerden biriydi. Zaten oğluyla baba-oğul değil, arkadaş gibi takılıyordu. Aslına bakılırsa, Cengiz'in ailesi çok iyi insanlardı, tabii Cengiz hariç. Saat geç olmuştu, biz babamla kalkıp şantiye bölgesindeki prefabrik eve gittik. 1-2 günlük çalışmadan sonra Cengiz Bey, İzmir'e dönmeden tekrar evinde bizi ağırlamak istedi. Yemeklerimizi yiyip, tekrar sohbet muhabbet derken bu sefer daha çok kaynaşmaya başladık. Artık birbirimizi az da olsa tanıyorduk. Biz babamla tekrar şantiyeye döndük. 1-2 gün daha geçti. Beraber çalışırken telefonum çaldı. Arayan kişi Cengiz Bey'in kızı Derya'ydı. Önümüzdeki 2 hafta sonra sınavı varmış, takıldığı konular olduğunu söyledi. "Yardım edebilir misin?" diye benden yardım istiyordu. Elimde birkaç çizim projesi vardı, onları halledeyim, tekrar sana dönerim" diyerek telefonu kapattım.

Yorum Yap

Yorumlar