← Ana Sayfaya Dön

İNGİLİZCE HOCASININ GENÇ SİKİCİSİ 9

📌 FANTEZİ

İngilizce Hocasının Genç Sikicisi B9 [ÖDÜLÜN TADI]

Geçmişten bir kesit.

“Baba daha ne kadar taşıyacağız?”

Ba: Vallaha 13 koli var daha oğlum!

“Dur baba o zaman, birazcık da olsa dinlenelim!”

Ba: Hahahah Ne oldu? Çok mu yoruldun yoksa?

“Sabah 8:30'da başladık, saat oldu 13:12 baba! Hem bana gülüyorsun ama terden üstün başın sırıl sıklam!”

Ba: Vallaha haklısın! Ben de yoruldum. Biraz dinlenelim ama bir iddia koyuyorum ortaya!

“Ne iddiası?”

Ba: Eğer ki 1 saat içerisinde, bu 6 koliyi tek başına buradan eve taşırsan, 2 tepsi full fıstıklı sarma baklava oluyor ya? Ondan alırım!

“Sen emin misin?”

Ba: Al söz veriyorum! Buraya da yazdım.

“Bak harbi yaparım, o tatlıları da baya baya gömerim baba!”

Ba: Ben sözümü verdim! Ama iddiayı kazanamazsan, yazın çalışıp 1 aylık maaşını eve vereceksin! Olur mu?

“Ohoo bana giren kaç bin TL sana giren ne kadar? Orantısız oldu!”

Ba: Tamam ben de o zaman yanına et dönerler ve lahmacunlar da koyarak, kendi iddiamı arttırıyorum!

“Tamam o zaman anlaştık!”

Ba: Ayağa kalktığın an, bir saatlik süre başlar. Hatta süreyi arttırıp, 1 buçuk yapayım senin için.

“Tamam görüşürüz 1 buçuk saat sonra, sen siparişleri ver şimdiden!”

Hemen kalkıp var gücümle bütün kolileri taşımaya başladım. İddia yüzünden, hırs etmiştim. Adeta vatanı sırtlar gibi sırtlıyordum bütün kolileri.

Önce birisi, sonra diğeri ve sonra, sonra derken 1 saat 10 dakika geçmişti! Son 1 koli kalmıştı ve onu da taşıdıktan sonra, salona geldim ve oturup babamla konuştum.

“Verdin mi?”

Ba: Hepsi bitti mi?

“Evet baba! Bitti...”

Ba: Imkânı yok inanmam!

“Git bak o zaman!”

Gidip baktı ve döndüğünde şok geçirmişti ama hafifçe gülümsedi ve "aferin lan sana!" dedi. Saatler sonra yemek faslındayken annem sipariş edilen yemekleri masaya koydu ve afiyetle tadını çıkarta çıkarta yedim, hatta tatlıdan da baya gömdüm...

[Şu an]

Öz: Söyle Hakan! Bu sik beni görünce mi kalktı?

“E-evet Hocam!”

Öz: Sikini kendi hocana kaldırmaya utanmıyor musun Hakan?

“Edepsiz birisiyim ben! Bu sebeple size kaldırmaktan çekinmem!”

Öz: Edepsizsin demek! Söyle bana ne istiyorsun?

“Sizi Hocam! Sizi...”

Öz: Niye buradayız sence?

“Ödül için?”

Öz: Ödülü hakediyor musun cidden?

“Haketmiyor muyum?”

Öz: Soruma cevap ver!

“Ha-Hakettiğimi düşünüyorum!”

Öz: O zaman ödül vakti.

Yavaşça topuklu ayakkabılarını çıkarttı ve yatağın üstüne çıktı. Çoraplı ayakları ve bacakları çok güzel duruyordu! Ayağını yavaşça kaldırdı ve dudaklarımın önüne kadar getirdi.

Öz: Önce yala!

Dudaklarım sır perdesi gibi aralandı ve dilimi dışarı çıkarıp, kırmızı jartiyerli çoraplarını yalamaya başladım. Dilimi ayaklarına sürttükçe tükürük bezlerim çalışıyordu ve azğımdan sular ayağına akıyordu!

Bir anda ayağını ağzıma soktu ve "ısır onu, öyle em hadi!" dedi. Dişlerimi bir aslanın avına diş geçirmesi gibi aynı geçirdim ve öyle emerek, gözlerine kilitlendim. Elini amının üstüne atmış ve kendisini okşayarak "ohh..." diyordu.

Ben ayağını biraz daha emdikten sonra, çıkarttı ve yavaşça sürte sürte, boğazımdan göğsüme, oradan da karnıma inmişti ayağı. Sikimin kafası ile ayağının topuğu birbirine değiyor ve sikimin kafası zonkluyordu!

Öz: Çok sertsin Hakan!

“Beni çıldırtıyorsunuz Hocam!”

Öz: Ne kadar çıldırıyorsun?

“Ç-çok...”

İki elini jartiyerli külotun kenarına attı ve önce tutan bağları çözdü sonra da külotunu yavaşça indirmeye başladı.

Pürüzsüz amının dudakları parlıyor ve ucundan hafif sıvılar akıyordu... Öznur çıkarttıktan sonra külotu gösterdi ve "bak bunları benden aktı daha şimdi! Bunları tatmak ister misin?" dedi. Ben de yutkundum ve "E-evet..." dedim.

Öz: Aç ağzını!

Ağzımı açtım ve bekledim. Külotu bir anda ağzıma soktu ve uç kısmını dilime gelecek şekilde ayarladı! Tadını aldığım zaman, sanki sinir uçlarım çekilmişti. Beynimde şimşekler, sanki ard arda çakışıyordu.

Ne güzel bir tattı... Sanki, bütün bedeni bu külotun içine hapsolmuş ve ben de onu tadıyorum adeta.

Fakat külottan daha ilgi çekici olan bir şey vardı, o da Öznur'du. Yavaşça dizlerinin üstüne uslu bir köpek gibi çömeldikten sonra, mızrak gibi dimdik olan sikimi am dudaklarının arasına aldı.

Öz: Heyecanlı mısın?

“Hıığhığğ!”

Öz: Ben de öyle düşünüyorum.

Acaba içine alacak mıydı? Lütfen alsın! Artık tamamen onun tadına varmak istiyordum...

[Sürtünmeye başlar]

Sikim am dudaklarının arasında kayarken, Öznur kafasını göğüs kafesime yakınlaştırdı ve meme uçlarımı emmeye başladı. Vücudumu emerken, bazen boğazımı dişliyordu.

Bir süre sonra ayağa kalktı ve yatağın üstüne uzandı, kafası ile sikim yakındı. Yavaşça sağ elini attı ve gövdesini kavrarken, sol eliyle de taşaklarımı himayesi altına aldı!

Kan gibi kırmızı dudakları aralandı ve pembe dili dışarı çıktı. Sikimin kafasını ilk baş öptü ve sonra da ucundan yalamaya başladı...

Allahım, fırın gibi yanıyordu ağzı... Ne kadar inanılmaz bir şeydi böyle! Kendimden geçiyordum. Vücudum adeta sel gibi olmuş, terler damlıyor ve zevkten, yılan gibi kıvranıyorum.

Yavaştan sağ eli sikimin gövdesini kavramayı bıraktı ve ağzı daha da aralandı. Sikim ağzının içine giriyordu ve neredeyse yarısına kadar almıştı.

Sikimi lolipop gibi emerken, gözlerime baktı ve sikimin gövdesini hafifçe ısırmıştı. Azıcık canım yandı tabii ama o bunu görünce daha da kendisini kaptırdı. Artık çok iyi bir blowjob yapıyordu.

Taşaklarımı birazcık tırnaklarıyla bastıra bastıra sıkarken, ağzından sikimi çıkarttı ve bütün gövdesini dilini gezdirerek yalamaya başladı.

Öz: Konuşmak ister misin?

"Hığhığ!”

Ağzımdan külotunu çıkarttı ve konuşmaya başladık yine.

Öz: Nasıl hissediyorsun? (bunu söylerken, eliyle sikimi sıvazlıyordu!)

“Ço-çok iyi! Sanki beni bulutların üstüne çıkartıyorsunuz Hocam!”

Öz: Şimdi ellerini çözeceğim ve seninle 69 pozisyonuna geçeceğiz! Tamam mı Hakan?

“Tamam Hocam!”

Ellerimi çözünce biraz daha rahatlamıştım. Kollarım az da olsa yukarı durduğu için, ağrımıştı.

Öznur yavaşça ayağa kalktı ve ters dönüp, üstüme yavaşça uzandı. Aşağıdan kafasını eğip baktı ve "ilk kez görmüyorsun Hakan! Bırak aval aval bakmayı! Yala amcığımı!" dedi.

Dilimi değdirdiğim an, sanki bir ateş çukuruna dil uzatmış gibi hissettim. Öyle bir yanıyordu ki amcığı, sanki bir yangın yeriydi ve benim onu çabalarımla çabalarımla söndürmem gerekiyordu.

Amının içine dilimi soktuğum an, Öznur da sikimi ağzına aldı ve mistik bir şekilde birbirimizin tadını keşfe çıkmaya başlamıştık. Ben ellerimi amının dudaklarına atmış ayırarak yalarken, Öznur tüm sikimi boğazına kadar iştahla alıyor ve tükürcükleriyle ıslata ıslata yıkıyordu adeta.

Dilim amının kıvrımlarını keşfettikçe, sikimin kafası kalp gibi atıyordu.

Öz: Aferin Hakan! Oğğh... Uğm... Evet, evet! Geçen dersi iyi kavramışsın ki, bugün ç-çok iyi yalıyorsun kölem benim. Aağğğh...

Ben bir anda parmaklarımı da amına sokmaya başladım ve o an Öznur daha da inleyerek, amını suratıma bastırmaya başladı. Hem dilim hem de parmaklarım, amcığını sanki kapıyı zorlar gibi zorlarken, Öznur sikimi sömürürcesine emiyordu...

Öz: E-evet Hakan! Çok iyi gidiyorsun ığm.. Uuuh işte böyle benim körpe kölem, eveğğğtt! Oğğh...

Bunları söyledikten sonra sikime iki elini de attı ve kafasını emerek sıvazlamaya başladı. Sıcak ve yumuşak elleri, pofuduk gibiydi.

Amını iştahla yaladıkça sikimin kafasına dişlerini sürte sürte yalıyor ve tatlı bir gıcıklanma oluşturuyordu kendisi bende.

Parmaklarımı deneme amaçlı daha da içeri sokunca, bacakları titreşim modundaki telefon misali titremeye ve amının içindeki dilim içerideki baskıyla hafif sıkışacak gibi oluyordu.

2 dakika geçmemişti ki, Öznur kendisini bildiğin saldı ve sikimi emmeyi bırakıp derin bir inleme eşliğinde, amının derinliklerinde yatan sıcak suları ağzıma akıtmıştı.

Öz: E-eveğtt! Aaaaaağğğhh Hakaaaan... Müthişsin eveeettt! Oğğğh... Iğğm...

Üstümden indi ve yatağın üstünde derin derin nefesler alarak beklemeye çalışıyordu ama ben de direk uzandığı gibi amına tekrar geçtim ve aynı şekilde yalamaya devam ettim. Bu sefer yılan gibi kıvranan oydu! Bense onu izleyen, bu seksi haliyle onu baştan çıkarandım!

Öz: Yeter!

“N-N'oldu Hocam?”

Öz: Kontrol bende olacak sende değil!

“Peki...”

Ayağa kalktı ve bir anda önüme uzandı. Ayaklarım yere değiyordu ve o da önümde tekrar çömelmişti!

Öz: Asıl ödüle geldik!

İki memesinin güzelce kavradı ve birbirinden ayırıp, ortasına sikimi adeta havluyla sarar gibi sardı! Ben ne olacak diye beklerken, memeleri bir aşağı bir yukarı hareketlendi!

Allahım bu da müthiş bir şeydi! Güzelim dolgun ve koca memeleri, öyle bir hareket ediyordu ki beni yine bulutlara yatırmıştı Öznur adeta...

Öz: Sikin memelerimin arasında sıvazlanıyor Hakan! Bak kendi hocanın memeleri arasında sikin...

“E-evet... Sizin memelerinizin arasında Hocam! İ-İnanılmaz bu...”

Öz: Ne yapmak istersin bunlar Hakan? Neler yapmak istersin?

“Emmek isterim...”

Öz: Başka?

“Sıkıca sıkmak!”

Öz: Başka şeyler söyle! Bunlar çok basit şeyler haydi!

“Ho-Hocam...”

Öz: Söyle bana!

“Bırakmak istiyorum!”

Öz: Neyi Hakan, söyle neyi bırakmak istiyorsun?”

“Döllerimi!”

Öz: Nereme? Nereme?

“Koca memelerinize, suratınıza ve sizin istediğiniz her yer hocam... Offf hocam gelmek üzereyim ağh...

Öznur hareket hızını arttırmıştı ve de, sikimin kafasını tekrardan emmeye başladı. Mükemmel bir kombo olmuştu benim için. Hem koca memelerinin verdiği zevk hem de diliyle sikimin kafasını emmesi...

Öz: Sikinin sularını istiyorum! Hadi ama Hakan! Onları bana bırakman için, zamanı gelmedi mi? Ne dersin?

Taşaklarım doluydu ve artık yardım çığlıkları atıyordu sanki! Beynim bana "boşal o memelere! Bırak kontrolü penisin alsın ve içindeki spermler zevke aksın bu kaltağa!" diyordu.

“Ho-hocaaam...”

Öz: Evet geliyorsun, sikinin kafasından aksın döllerin üzerime, bırak!

Ellerimle çarşafı sıkıyor ve sertçe "Geliyorum hocam... Oğğğhhh!" diyerek, döllerimi Öznur'un memelerin ve suratına boşalttım...

Öz: Hahahaha! İşte böyle! Sonunda boşaldın...

Öz: Aferin benim körpe kölem! Ohh ne güzel olduk değil mi ikimiz de?

“Olduk! Ç-çok güzel olduk...”

Gözlerimi kapattım ve derin nefesler almaya başladım. Kalbim küt küt atıyor, boşalmanın verdiği rahatlıkla adeta kaslarım gevşiyordu...

Öz: Bak şimdi suratıma!

Suratına baktığımda, memesinin üstüne akıttığım spermleri dilinin ucuyla yaladı ve suratına akanları da parmağıyla aldırıp, emerek yuttu!

İnanılmaz manzaranın verdiği, muhteşem zevk... Galiba hayâlimi yaşamam için bir şans verilmişti bana ve ben de bu hayâli dibine kadar yaşayarak, hakkımı aldım.

Öz: Ödülün tadını beğendin mi kölecik?

“Bayıldım Hocam...”

¦DEVAM EDECEK!

Yorum Yap

Yorumlar