Hemen hemen her gün saat 22:00 gibi parka gidiyordum ve kendimi iki veya üç kişiye siktiriyordum. Artık parkta kadın gibi dolaşmamın zamanı gelmişti, kendime hakim olamıyordum. Arka tarafa gidip eşofmanımı ve kapişonumu çıkartıp saçlarımı da salıp tam bir kadın gibi görünmemi sağlıyordum. Artık içimdeki Sevda parkta özgür bir şekilde, mini eteğiyle, askılı buluz ve ince çoraplarıyla dolaşıyordu.
Yine bir gece saat 01:00'i geçmişti, bankta oturuyordum. Birisi bana doğru yaklaşıyordu. Ben hiç istifimi bozmadım, bacak bacak üstüne attım, kendinden emin bir kadın edasındaydım. Adam yaklaştı ve "Merhaba hanımefendi, ne kadar alıyorsunuz?" dedi. Hiç beklemediğim bir şeydi, bir anda şaşırdım, içimden (Adam beni orospu zannetti!) dedim. Bozuntuya vermedim ve "Canım o sana kalmış!" dedim, çünkü o piyasanın ne kadar olduğu hakkında hiçbir bilgim yoktu.
Adam yanıma oturdu, bir elini bacağıma attı, dudaklarımı öperek diğer elini de memelerime attı. Sonra adımı sordu. "Sevda!" dedim. Adam, "Adın da senin kadar güzelmiş!" dedi. Ağzı rakı kokuyordu ve bu onu daha da erkeksi yapıyordu. Ayrıca bana kadınmışım gibi davranması beni kudurtuyordu. "Sevdacığım, arkaya geçelim, burası çok göz önünde!" dedi. Arkadaki ağaçların arasına gittik, kartonun olduğu yere. Orayı bildiğine göre sürekli geliyordu.
Buluzumu sütyenimle beraber yukarı sıyırıp memelerimi öpüp yalamaya başladı. Ben de onun kemerini çözdüm, boxerinin içine elimi soktum, yarağını okşamaya başladım. Beni öperken belime sarılıp kendine bastırdı. Bir eliyle eteğimi yukarı sıyırarak elini önüme attı. Benim minik pipim eline gelince, "Oooff, tam istediğim gibi, travestilere bayılırım, mükemmelsin Sevdacığım!" diyerek beni daha da zevkle öpmeye başladı. Götümün yanaklarını mıncıklıyor sıkıyor, dudaklarımı rakı kokan nefesiyle daha da iştahla öpüyordu...
Sonra omuzlarımdan aşağı bastırdı, sakso çekmemi istiyordu. Eğildim, yarağını gövdesinden kavradım ve yalamaya başladım. Yarağının kafasını dilliyor, taşaklarını okşuyor, ağzıma alabildiğim kadar alıp yalıyordum. O da, "Ooohh harikasın Sevdacığım!" diyerek inliyordu. On dakika kadar yaladım. Pantolonu boxeriyle birlikte ayaklarına kadar inmişti. Kartonun üzerine sırt üstü uzandı ve beni yönlendirerek yarağının üstüne getirdi.
Elime tükürüp deliğimi ve yarağını tükürükle kayganlaştırdım ve yarağının üzerine yavaş yavaş oturmaya başladım. Yarağının kafası girdi. Biraz daha oturdum, yarıya kadar girdi. "Ooohh Sevda, ateş gibi yanıyorsun, çok tatlısın!" diyerek kendi de alttan yüklendi. Yarağı köküne kadar girmişti. Ben de aldığım zevkten, "Erkeğim, sen de harikasın!" diyerek götümü kıvırıyordum. Ellerimi hafif kıllı göğsüne dayamıştım, o da benim memelerimi okşuyor mıncıklıyordu...
Beni üstünde zıplatarak bir süre siktikten sonra pozisyon değiştirdik. Beni domalttı, arkama geçip tekrar tükürükledi ve götüme girdi. Gittikçe hızlanarak sikiyor, şap şap sesler çıkıyordu. Tanımadığım bir erkek tarafından kadınmışım gibi sikilmek beni çıldırtıyor, her kökleyişinde, "Ooohh, aaayy, ıhhhh!" diye inliyordum. Az sonra yine pozisyon değiştirdik, bu sefer beni sırt üstü yatıtırıp bacaklarımı iyice kaldırdı ve sikmeye devam etti. Dudaklarımı ve boynumu öpüyordu. Aldığım zevkle boşalmak üzereydim, "Ooohh erkeğim, hadiii, dayanamıyorum!" diyerek inliyordum.
Onun da dayanacak hali kalmamıştı, bir anda omuzlarımdan çekerek hırıltılı bir sesle titreyerek boşalmaya başladı. Boşalırken, "Oooohh karıcığım, birtanem!" diyordu. Yarağı içimde zonkluyordu. Döllerinin fışkırdığını hissederek ben de boşaldım. Boşalması bitince üzerime yığılıp kaldı...
Az sonra içimden çıkarak, "Sevda, harikasın!" diye iltifat etti. Bense gururlanarak kadınsı bir tavırla, "Sen de harikasın canım!" dedim ve hemen poşetimden peçete çıkarıp verdim. Temizlenip toparlandık. Cüzdanından bir miktar para çıkarıp sütyenime soktu ve "Yarın yine burda mısın?" diye sordu. "Evet canım burdayım!" dedim. O da, "Sana doymadım kız, yarın aynı saatte yine geleceğim. Hadi seni evine bırakayım!" dedi. Arabasıyla evimin önüne bırakıp gitti. Beni kadınmışım gibi sikmesi ve bana para vermesi çok hoşuma gitmiş, kendime güvenim daha da artmıştı.
Ertesi gün yine gece 22:00 gibi parka gittim, bu sefer makyajımı daha belirgin yapmıştım ve yarım topuklu ayakkabımı da getirmiştim. Vakit daha erkendi, iki kişiyle sikiştim. Artık daha rahat hareket ediyordum. Derken saat 24:30 olmuştu. Makyajımı ve rujumu tazeleyip eşofman ve kapişonuda çıkartıp yine aynı yere oturdum. Dün geceki adamın adını sormak hiç aklıma gelmemişti. Neyse adam geldi, "Merhaba Sevdacığım, nasılsın?" dedi. Ayağa kalktım, dudağına küçük bir öpücük kondurdum ve "İyiyim canım, seni bekliyordum!" dedim.
Oturduk. Elini yine bacağıma atarak, "Sevdacığım, sana birşey söyleyeceğim, tabii ki kabul edersen. Arabada iki arkadaşım daha var, onlara senin harika sikiştiğinden bahsettim, seni çok merak ettiler, tanışmak istiyorlar. Eğer kabul edersen bir otele gideriz!" dedi. Ben, "Hayatım bu kıyafetle otele gidemem!" dedim. O da, "Gel istersen bir tanış, bir çaresini buluruz!" dedi. Kalktık. Ben heyecendan ölüyordum, hakkımda övgüler duyup benimle tanışmak isteyen erkekler vardı.
O gün kırmızı fırfırlı mini eteğimi giymiştim. Arabaya giderken topuklu ayakkabımla çok güzel yürüyordum. Götümü kıvırdıkça eteğim tiril tiril yelpaze gibi sallanıyordu. Arabanın yanına geldik. Önde bir kişi, arkada da bir kişi oturuyordu. Ben arkaya binmek zorunda kaldım. Arkadaki adam hemen elini uzattı ve "Merhaba Sevda hanım, ben Kadir!" dedi, tokalaştık. Öndeki dönerek, "Ben Şahin!" dedi, onunla da tokalaştık. Şahin, "Eee Fatih, ne yapıyoruz?" diye sordu. Böylelikle beni dün siken adamın isminin Fatih olduğunu öğrenmiş oldum.
Fatih, "Arkadaşlar, Sevda hanım otele gelemiyor, nasıl bir çare buluruz?" dedi. Şahin de, "Hele bir sür bkalım Fatih, bir çaresine bakarız, ama önce bizim oraya gidelim, biraz bira falan alalım, bu saatte her yer kapalıdır!" dedi. Yola çıktık, Kızılay'da birahane gibi bir yere gittik. Kapalıydı. Şahin birini aradı. Konuşmalarından Şahin'in oranın sahibi olduğu belliydi. Aradığı adam orada kalıyormuş, hem de bekçilik yapıyormuş.
Bekçi az sonra arabaya iki büyük poşet bira getirip gitti. Biz de hareket ettik. Birer bira açtılar. Arabayla rastgele dolaşıyorduk. Üçü de efendi, konuşmasını bilen kişilerdi, kırk yaşlarında, yakışıklıydılar. İçim gidiyordu, ama nereye gidecektik. Bu arada saat 02:00 olmuştu. İkinci biraları da açtık. Baktım çaresizler, hiç yapmadığım birşeyi yapacaktım, "Fatih, bizim evi biliyorsun!" dedim. "Evet!" dedi. "Arabayı oraya sür!" dememle hepsinin sevinçten yüzleri gülmeye başladı.
Yanımda oturan Kadir elini omzuma atarak, "Biriciksin Sevda!" giyerek kendine çekip dudağımdan öptü. Erkeklerin bu kadar sevinip beni sikmek istediklerini düşündükçe içim gidiyordu. Eve yaklaşınca, Fatih'e, "Canım binaya bu kılıkla giremem, yavaş sür önce bir bakalım!" dedim. "Tamam canım!" dedi. Binanın önünden yavaş bir şekilde geçerken apartmanda yatmamış olan var mı diye baktım. Bütün dairelerin lambaları kapalıydı, "Bu iyi!" dedim. Arka sokaktan tekrar gelerek arabayı park ettik. Hayalimde bu binaya bu şekilde girmeyi çok istemiştim ve bu güne nasipmiş. Kırıta kırıta girdim binaya, topuklu ayakkabım tak tuk ses çıkartıyordu. Arkamdan onlar da geldi...
Benim dairem girişte arkadan kottaydı. İçeri girince hemen perdeleri çektik. Salona koltuğun önüne büyük sehpayı getirdik, bardakları da getirdim. Kadir'le Şahin beni ortalarına oturttu, Fatih de karşımıza oturdu. Kadir'le Şahin sürekli bacaklarıma dokunuyorlardı. Artık senli benli olmuştuk ve kafalarımız da çakır olmuştu. Yani sikişme zamanı gelmişti. Şahin, "Sevda, evi gezdirmedin bize, bir kakalım!" dedi. Kalkıp ona evi gezdirirken yatak odasını gösterdim. Belimden sarılarak içeri çekti beni. Dudaklarımı öpüyordu, ben de karşılık veriyordum.
İkimiz de çırpıda soyunduk. Ben sadece tangamla kalmıştım. Vücudumu gören Şahin, "Sevda harikasın, şu vücuda bak, genç kızlarda bile yok!" diyerek iltifatlar ediyor, belimden sarılarak dudaklarımı boynumu memelerimi öpüyor yalıyordu. Ben de boş durmuyordum, Şahin'in o muhteşem yarağını elime alıp okşamaya başladım. Orta boy güzel bir yarağı vardı. Eğilip ağzıma aldım, başını gövdesini taşaklarına kadar yalıyordum, ağzıma alabildiğim kadarını alıyordum. Şahin, "Ooohh Sevda çok tatlısın!" diyordu. Ben bunları duydukça daha da zevkle yalıyordum...
Sonra beni sırt üstü yatırdı, memelerimi okşuyor yalıyordu. Daha sonra yüz üstü çevirdi, tangamı çıkardı. Ensemi omuzlarımı sırtımı öpüp yalıyordu. Yarağını da götümün yanakları arasına sürtüyordu. Bense altında zevke gelmiş kıvranıyordum. Belimden asağılara inip götümün yanaklarını öpüyor, dilini hafiften göt deliğime sokuyordu. Ben de popomu biraz kaldırıp kıvırıyordum. Şahin geri yukarı çıktı. Omuzlarımı ensemi kulak mememi emerek beni iyice kudurtuyordu. Evet artık ikimiz de kıvama gelmiştik.
Şahin yarağının kafasını deliğime dayadığında zevkten deliğim iyice daralmıştı. Yüz üstü yatıyordum, elimi komodinin çekmecesine uzatıp açtım, çekmeceden kayganlaştırıcı losyonu alıp verdim. Deliğime ve yarağına bolca sürdü. İçime yedirmek için parmağını kullanıyordu. Sonra yarağının başını dayayıp hafiften yüklendi. İkimiz birden, "Ooohh!" dedik. Azar azar bastırıyor, içime giriyordu. Yarağının dibindeki kılların götümün yanaklaeına battığını hissetim. Evet hepsi içimdeydi, ne güzel bir duyguydu, "Oohh erkeğim!" diyerek popomu oynatmaya başladım...
Yarağını ucuna kadar çekip köküne kadar sokuyordu. Ellerini koltuk altımdan geçirip omuzlarımdan kendine çekerek iyice girmesini sağlıyordu. Bir süre siktikten sonra belimden tutup kaldırdı beni, domalttı. Yarağını tekrar götüme soktu. Sikerken üzerime abanıp alttan memelerimi mıncıklıyor, limon büyüklüğündeki memelerimden kendine doğru asılıyordu. Sırtımı omuzlarımı yalarken iyice kendini kaybetmişti, "Aşkım, karıcığım, Sevdammmm!" derken yarağı piston gibi götüme girip çıkıyordu. Her köklediğinde götümün yanakları bıngıl bıngıl sallanıyor, şap şap şap sesleri odayı çınlatıyordu...
Derken birden kasılmaya başladı, "Ooohh aşkım, Sevdam!" diyerek hırıltılar çıkartıyordu. Yarağı içimde zonk zonk atıyor, döllerini boşaltıyordu. Boşalması ve titremesi bitince bütün ağırlığıyla üzerimde kadı. Ben de dizlerimi kaydırarak yüz üstü kala kaldım. Şahin üzerimde halen yatıyordu. Bir süre sonra kalktı, peçeteye uzanıp bana da verdi. Götümden döller akıyordu, hemen silip peçeteyle tampon yaptım. Şahin, "Daha uzun sikerdim, ama çok güzelsin dayanamadım!" diyerek dudaklarımı öpüp salona gitti. Ben de banyoya girdim, temizlenip duş aldım, çünkü sırada iki erkek daha vardı.
Duştan sonra tekrar makyajımı tazeledim, kadın gibi giyindim. Yanlarına gidecekken baktım ki benim hakkımda konuşuyorlardı. Biraz dinledim. Şahin öyle ballandırarak anlatıyordu ki, "Ben o kadar karı, bir o kadar da travesti siktim, ama Sevda hepsine bin çeker, çok güzel ve tatlı bir oğlan!" diyordu. Yanlarına gittim, yine Şahin'le Kadir'in arasına oturdum. Biralarımızı yudumluyorduk...
Bu sefer Kadir ayaklandı, "Sevdacığım şu yatak odanı bir de bana göster bakalım!" diyerek elimden tutup kaldırdı. Onunla da yatak dama gidip sikiştik. En son beni Fatih sikti. Tekrar oturduk. Şahin, "Sevdacığım, biz senden çok hoşlandık, sürekli gelmek isteriz, maddi manevi her konuda yanında oluruz. Biraları aldığımız yer benim, oraya da gel, her zaman beklerim. Ye iç, senden hesap soran olmaz. İyi ki otele gitmemişiz, bu şekilde daha iyi oldu, hem otele vereceğimizi de fazlasıyla sana veririz. Sevda şunu da söyleyim, biz üç kafadarız, güzel bir hatun bulduğumuzda grup bile yapıyoruz, ama şu ana kadar senin gibi güzel biriyle karşılaşmadık, eğer uygun görürsen bunları seninle de yaşamak isteriz!" dedi.
Ben içimden havalara uçuyordum, bunu sadece pornolarda seyrederdim ve şimdi bu teklifi almıştım. Sevindiğimi hiç belli etmeden, "Şahin, aşkım, zaten size güvenmeseydim sizi evime getirmezdim, evime gelen ilk erkekler sizsiniz. Siz ne derseniz hepsine varım!" dediğim anda Fatih karşıdan uzanarak, "Kız ağzından bal akıyor!" diyerek yanağımdan makas aldı. Kadir de, "Sevdacığım, bize güven yeter!" dedi ve önümüzdeki hafta içine sözleştik, telefonlarımızı kaydettik.
Şahin elini cebine atarak yatak odama girip çıktı. Sonra gitmek için müsaade istediler. Bunları uğurlarken, Şahin beni öperek, "Biz gidince komodinin üzerine bak!" dedi. "Teşekkür ederim canım!" dedim. Gittiler. Yatak odama gidip baktım, yüklü bir miktar para bırakmış. Hemen aradım, "Aşkım ne gerek vardı bu kadara?" dedim. O da, "Canım benim, senin için değer, daha da fazlasını kazanacaksın!" dedi ve kapattı.
Sonradan bir soru işareti belirdi kafamda, Şahin (Daha fazlasını kazanacaksın!) derken acaba ne demek istemişti? Neyse, ileriki zamanlarda ne demek istediğini anlarız bakalım diye düşündüm. Nasıl olsa hafta içinde tekrar geleceklerdi :)