Merhabalar, adım Alper. 18 yaşında, 1.80 boyuda, 90 kiloda, sarışın bir erkeğim. Tüysüz sayılabilecek bir vücuda, balık etli bir fiziğe sahibim. Benim hikayem bundan iki sene önce eniştem ile aramda geçti. Eniştem, 31 yaşında, 1.85 boylarında, iri yarı vücutlu, geniş omuzlu bir tiptir. Eniştemle aram o kadar da iyi değildir, beni pek sevmezdi. Kendisi psikopat ayaklarında takılan, sert, agresif, herkesle kavga eden sinirli bir tiptir. Ayrıca içmediği gece yok gibidir.
Neyse, hikayeme geçeyim. Aklımda hiç böyle birşey yokken kendimi eniştemin kollarında buldum. Biraz kendi hislerimden bahsedeyim. Ben utangaç, içine kapanık bir gençtim ve her zaman öyle de kaldım. Kızlarla ortamına girmediğim için belki, bilemiyorum ama kızlarla hiç işim olmazdı. 16 yaşıma girdiğimde sebebsizce kendimi bir kadın gibi hissetmeye başladım. Kadın kıyafetleri giyip, bir kadın gibi makyaj yapıp ayna karşısında kendimi izlemeye başlamıştım. Değişik bir duyguydu, ama hoşuma gidiyordu kendimi öyle izlemek. Hikayem böyle başladı aslında.
Bir gün akşama doğru ablam bana telefon ederek iş gezisi için şehir dışına çıkması gerektiğini, eniştemin de farklı bir programı olduğunu, evde değerli eşyaların olduğunu söyleyerek, "Sen bizde kalır mısın?" deyince kıramadım. "Tamam abla problem değil, kalırım ben birkaç gün sizde!" diyerek onayladım. Ablam da, "Tamam canım bekliyorum o zaman, geç kalma akşam 7'de otobüsüm var!" diyerek telefonu kapattı.
Ben hemen birkaç günlük giysilerimi ayarladıktan sonra ablamlardaydım. Ablam, "Ev sana emanet, enişten beni bırakacak, sonra onun da kendi programı varmış zaten, enişten de olmayacak yani, o yüzden istediğin gibi ye iç takıl, keyfine bak!" diyerek ablam gitti.
Ev bendeydi. Saat ilerledi, gece vakti olmuştu. Tabii rahat durur muyum, sürekli aklıma geliyordu kadınsı hislerim, duygularım kabarıyordu resmen. Dayanamadım, ablamın yatak odasına daldım. Şifonyerin çekmecelerini açtım ve ablamın kıpkırmızı fantazi iç çamaşırları karşımdaydı. Dayanamadım ve hemen soyunup onları giydim. Götümün yanakları kenardan taşıyordu, sığmıyordu küçük tanga külodun içine.
Ayna önündeki kıpkırmızı rujunu da dudaklarıma sürdükten sonra kendimi ayna karşısında süzmeye başladım. Kendime sahip çıkamıyordum, çok hoş bir duyguydu, kendimi kadın gibi hissetmek hoşuma gidiyordu. Gece saat 23:00 civarıydı, o kadar rahattım ki, ablamın yatak odasında öylece elbise dolabının aynasından kendime bakıyordum.
Bir tıkırtı gelmesiyle kapının açılması bir oldu. Toparlanamadım bile. Başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü resmen, eniştem karşımdaydı. Adamın yatak odasında, karısının kıyafetlerinin içinde olmak ayrı bir utanç, bir erkeğin bu iç çamaşırının içinde olması ayrı bir utançtı benim için o an.
Eniştemin kafası güzel, "Ne yapıyorsun lan sen burda, benim pamuk prenses kayınçom, bu hal ne lan böyle, sen ne biçim delikanlısın, herşeyi geçtim senin benim yatak odamda ne işin var oğlum?" diyerek bağırmaya başladı. Tabii ben utancımdan cevap veremiyordum. Eniştem, "Sen erkek değil misin lan, bu halin ne oğlum?" diye bağırmaya devam ediyordu.
Ben kısık ve titrek sesle, "Enişte, lütfen kimse bilmesin, yalvarırım!" demeye başladım. Eniştem gülerek, "Vayy bee kayınçoya bak, gevşek olmuş da haberimiz yokmuş! Merak etme, eniştenden sır çıkmaz! Aramızda kalacak herşey, kimseye birşey söylemeyeceğim. Ama şartım belli. Madem böyle giyinmişsin kendini bana vereceksin, keyfimize bakacağız. Sen de üzülmeyeceksin, ben de mutlu olacağım, bu kadar basit şartım. Ama ben seni bu halde yakalamışken istersen kendin ver, istersen zorluk çıkar, farketmez, ben istediğimi alacağım!" dedi.
Ben kıpkırmızı olmuş onu dinliyordum ki, bu teklifi duyuncaya kadar hiç böyle birşey aklımın ucundan bile geçmemişti. Nasıl olacak diye düşündüm ve "Enişte, hayır yapamam, korkuyorum!" diyebildim. Bir anda sesi yükselerek, "Ne demek yapamam lan? O zaman bu iç çamaşırlarının içinde işin ne? Bu dudağındaki ruj ne oğlum? Ne istediğin belli işte, adam mı seçiyorsun lan sen? Ben ne dersem o olacak, lan oğlum beni dellendirme sonuçlarını sen iyi bilirsin!" diyerek yanıma bir anda sokuldu ve tek bir hamlede beni önüne doğru alarak duvara yasladı.
Utancımdan yerin dibindeydim resmen. İlkim olacaktı, daha önce hiç bir deneyimim yoktu. Evet istiyordum, ama böyle değildi. Ama seçeneğim de yoktu zaten, boyun eğecektim. Duvara yaşlamış pozisyonda nefesi boynumdaydı. İçim pır pır ediyor, kalbim heyecandan küt küt atıyordu. İlk defa hayalini kurduğum bir şeyin gerçekleşmesine kısa bir zaman vardı.
Eniştemin dudağı boynumda, elleri belimden götüme doğru iniyordu. Dudaklarını boynumdan ayırmadan kulağıma doğru gelerek, "İyi ki işim iptal olmuş, olmasaydı seninle böyle güzel bir gece yaşayamayacaktık. Sana bir sır vereyim mi tatlı çocuk? Ablandan daha güzel, daha tatlı olmuşsun. Off! Bu götün, bu fiziğin kırmızıya çok yakışmış!" diyerek götümü okşayıp, sevmeye, avuçlamaya başlamıştı. Bense önünde ürkek ve korkak bir şekilde iç çekiyor, öylece bekliyordum. "Birazdan bu götün benim olacak! Madem böyle bir şeye yatkındın niye daha önce göstermedin bana bu halini, tatlım benim!" diyerek boynumu öpmeye başladı.
Titrek bir sesle, "Enişte korkuyorum!" diyebildim. Eniştem boynumdan öperek, "Şşştt sakin ol, sadece sakin ol ve beni iste. Beni istediğini düşün ve kendini bırak, herşey kısaca olsun bitsin. Çok hoşuna gidecek zaten, canını yakmayacağım hiç, merak etme!" diyerek güldü. Götümün yanaklarına tokatlar atmaya başladı, "Off, bayıldım bu götüne, lan oğlum muhteşem götün var, sabırsızlanıyorum bu göt için. Gel şöyle uzan yatağa yüz üstü, çabuk ol, acele et. Kalkma sakın, uzan ve beni bekle, tamam mı!" diyerek ses tonunu yükseltti.
Ben de, "Hıhı, tamam!" diyerek yatağa yüz üstü uzanıp beklemeye başladım, öylece bana sahip olmasını bekliyordum. Karşı koymuyordum, ki koyamazdım da zaten. "Madem bu iç çamaşırlarını da giydin, biraz fantazi yapalım seninle. Karı olmak öyle kolay değil, ama alışınca kendi istiyor tüm karılar. Mesela ablanı götten ilk siktiğimde ağlamıştı, ama şimdi kocacığım kocacığım diye üstüme atlıyor, kucağımdan inmiyor. Şimdi seni de öyle yapacağım, ama seni üzmeyeceğim, merak etme, çok acırsa söyle zorlamayacağım, Tamam mı?" diyerek güldü. Ben de kafa sallayarak, "Tamam!" dedim.
Eniştem dolabın içindeki çekmeceyi açarak, "Bak burda neler var, fantaziye önem verip bunları giydin madem, biraz daha fantazi katalım işin içine, bak şunlara, bak!" dedi. Kafamı çevirip baktığımda kırmızı peluş tüylü kelepçeler, kırbaç gibi birşey, daha ismini bilmediğim birçok şey vardı çekmecede. Tedirgin olmaya başlamıştım iyice.
"Korkma, sende sadece bunu kullanacağım!" deyip gülümsedi ve kelepçeyi çıkardı. "Enişte ne yapacaksın onunla?" desem de cevap vermedi. Arkama doğru gelerek belimden yatağa doğru bastırdı ve "Şşşt, sus lan konuşma fazla, ben ne dersem o olacak. Bu gece sadece dediklerimi yapacaksın, duydun mu beni?" diyerek bağırdı. Tamam dercesine kafamı sallayarak onayladım.
"Al şu yastığı koy altına, kaldır şu götünü güzelce yukarıya bakalım!" diyerek talimatlar veriyordu. Ben dediklerini uyguladıkça arkamda iç çekiyor, "Offf muhteşemsin lan, ne göt varmış sende. Nasıl farkedemedim ben bu zamana kadar bu götü, canım kayınçom benim!" diyerek götümün yanaklarını avuçluyor, tokatlar atıyor, pis pis gülüyordu.
"Hah işte tam böyle, götün yukarıda kalsın, çok uzadı bu iş artık. İstiyorum seni, sen de sabırsızlanıyorsundur acaba eniştemin yarağı nasıldır, korkma zaten çok büyük değil benimki, sana anca yeter!" diyerek kahkaha atınca iyice korku sarmış, şüpheye düşmüştüm. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi.
Tek bir hamlede altımda bulunan külodu aşağıya sıyırdı. Bacaklarımın üzerindeydi artık. İki kolumdan tutarak bir hamlede arkaya doğru kollarımı çekti. "Rahat bırak lan kollarını!" diye bağırdı. Bir an o acıyla, "Enişte ne yapıyorsun, dur, yavaş..." dedim. İki kolum da arkada, boynumdan beni yatağa doğru iyice gömdü ve bastırarak, "Bağırmaaa, sesini kes, sadece işi biraz renklendiriyoruz, rahat dur!" diyerek almış olduğu o kelepçeyi bana bileklerimden tersten taktı.
İnanılır gibi değildi, böyle birşeyi hiç beklemiyordum. Zaten kendimi ona sunmuştum o an, böyle yapması çok saçma gelmişti. "Enişte dur, yalvarırım çöz şunu, ben böyle duramam, gözünü seveyim, ne olursun istediğin gibi yapalım herşeyi, ama ellerim arkada kalmasın!" diye yalvarıyorum. O an kendime ben bile acımıştım. Hayal ettiğim kadınlığı tatmak bu değildi benim gözümde.
Arkamdan boynuma gelerek, "Şşşttt, tatlı ipnemmm benim, sakin ol, sen kendini bana güzelce bırak, kafanda kurduğun o fantaziyi, tatmak istediğin o yarrağı düşün, eniştenin yarağını düşün ki, işimiz kısa sürsün ellerini çözeyim. Yoksa zorluk çıkardığın her vakit senin zararına olur, tamam mı? Kısa tutacağım söz veriyorum sana, ama kendini bana tamamen teslim et, herşey sende bitiyor!" deyince, "Tamam bırakacağım!" diyebildim.
Götüme bir tokat atarak arkamdan kalktı. "Şuradan kayganlaştırıcıyı alalım bakalım, kayınçomun canını fazla acıtmayayım, sonra bir daha vermez!" diyerek gülmeye başladı. Kayganlaştırıcıyı deliğime sürmeye başladı. Sürerken de, "Bu görmüş olduğun herşey ablanın üzerinde denendi, onaylandı. Bir kadın olarak ablan çok zevk aldı, bakalım şimdi sen ablan kadar olabilecek misin, beni mutlu edebilecek misin görelim, tatlı oğlanım benimmmm!" diyordu.
Sonra eline telefonunu aldı, "Bu anı ölümsüzleştirelim!" diyerek hemen hızlıca birkaç fotoğraf çekip telefonu komodinin üzerine sabitledi. Resmen bizi videoya çekecekti. "Enişte, hayırrr dur, olmaz, sil o resimleri, videoya da çekme!" dedim. "Konuşma lan, kimse görmeyecek, aramızda kalacak herşey, söz veriyorum sana. Sadece elimde bir garanti olsun, beni bu götten mahrum bırakma bu işin devamında!" diyerek kaydı başlatıp hemen hızlıca arkama doğru geldi. Bacaklarımın üstüne oturdu.
"Enişte yalvarırım bak herşey kabul, ama kapat telefonu, lütfen!" desem de, "Sesini kes ve benim olmaya odaklan tatlı oğlan. Gireceğim şimdi içine, o tatlı deliğinin tadına bakalım bakayım!" diyerek götümün üzerine uzandı. Kafamı yatakta diğer tarafa çevirdim, yüzüm görünmesin bari videoda diye. Teni tenime değiyordu artık. Güzelce kendi sikine de kayganlaştırıcı sürdükten sonra sikinin kafası deliğimdeydi artık. Hiç görmemiştim sikini, küçük mü büyük mü bilmiyordum bile. Hatayla yattık bir yarrağın altına, ama geri dönüşü de yoktu.
Hissediyordum sikinin kafasını, deliğime sürtmeye başlamıştı. "Ohhh, daracık lannn, açacağım birazdan ben bu deliği, bu göt benim olacak!" diyerek ileri geri sikinin kafasını sürtüyordu. Ve hiç beklenmedik bir anda sikinin kafasını daracık deliğimin içinde acıyla hissettmemle, "Ahhhhh!" diye bağırarak altında kıvranmaya başladım. "Enişteee yalvarırım, ahhh, bırak!" diye inliyordum. Sikinin kafası tek hamlede içimdeydi, ama aşırı acımıştı.
Kafamdan sıkıca tutarak beni yatağa gömdü, iyice bastırdı, "Şşştt sakin ol, kıpırdama, rahat dur, canını daha çok yakmak istemiyorum! Kafası girdi, kalanı daha kolay girer, uslu dur lütfen, kıpırdama! Bak zorla da olsa bu saatten sonra gireceğim ben bu göte, o yüzden yırttırma bana deliğini! Kadınlığı tatmak istedin, tattırıyorum işte!" deyip kulağıma doğru eğilerek yalamaya başladı. Boynumu, omzumu öpüyor, dudaklarını dilini ensemde gezdiriyordu.
"Bırak kendini canım, erkek görsün götün. Tatlım, offf, muhteşem götün var, çok bekletmeden devam etmem lazım, yoksa daha çok acır, bak kasma kendini. Şimdi yavaş yavaş başlıyorum, hepsini sokmayacağım sen alışana kadar, ama kasma, tamam m?" diye ensemde inliyordu zevkten.
Yavaşça siki kafasından itibaren içime kaymaya başlamıştı. Acıdan istemsizce kendimi kasıyordum. "Enişteee dur, yalvarırım dur, ahhhh!" diye inliyordum altında çaresizce. Eniştem ise, "İşte böyle bırak kendini erkeğine, sen benim kadınım olacaksın, bu yarrağı hep doyuracaksın, alış buna, ohhh, evet, bravo, işte böyle!" diyerek beni teselli ediyor, içimde yarısına kadar gidip geliyordu.
Kendimi kasmadan bırakmaya çalışıyordum, ama olmuyordu bir türlü. İlk olduğu içindi muhtemelen, ya da eniştem sert seviyordu, bilmiyorum. O anki acı beni kadınlık hissiyatından soğutmaya yetmişti, ama artık bu yarrağı tamamen yiyecektim, öyle ya da böyle.
Eniştem omzuma boynuma öpücükler kondurarak beni sıkıca kavradı, "Yeter lan artık, oğlanım benimmm!" diyerek bir anda yarrağını kökledi ve hızlanmaya başladı. Kendimi kassam da yarrağının hepsi içimdeydi. Belli ki çok büyüktü ki acıdan gözümden yaş geliyordu. İnim inim inliyordum altında. Ama eniştem zevkten çığlıklar atıyor, "Ohhhh, tatlı oğlan, sen benim oğlanımsın, bu göt benimmmm!" diye bağırarak götümde gidip geliyordu. Her gidiş gelişinde dibine kadar köklüyordu sikini. Şlap, şlap, şlap sesleri duyuyordum...
Artık dayanamadım acıdan, kafamı enişteme doğru çevirerek, "Yalvarırım, erkeğim sensin benim, boşal artık, sahibimsin, kocamsın, artık tamamen seninim, ama lütfen boşal, bitsin bu acı, herşeyimle seninim, bu göt senin, canım erkeğimmmm!" diye altında onu çıldırtıp boşaltmak için yalvarıyor, inliyordum.
Tekrar kulağımı yalayarak boynumu sömürüyor, "Aferin benim ipnemeee, işte böyle diyeceksin erkeğine! Parçalayacağım bu götünü senin, offff!" diyerek iki eliyle yandan götümün yanaklarını avuçlamış, hayvan gibi vücudu vücudumu ezmiş, artık kıpırdayacak dermanım kalmamıştı...
Bir anda nefes alıp verişi hızlandı. Halen de boynumu emerek çok hızlı bir biçimde götüme gidip gelerek dibine kadar köklüyordu. Birden dibine kadar bastırıp içimde kalakaldı ve bir, "Ohhhhhh! Hisset erkekliğimi, nasıl oluyormuş kadın olmak, içinde hisset, bu anı yaşa, en önemlisi burası yavrumm!" diyerek içime bir volkan gibi patladı. Sanki damarlarıma bir kan gelmiş geziyorcasına içimde hissediyordum döllerinin her damlasına kadar. Deliğimde kalp atarcasına hissediyordum. Bu ana kadar acı duymuştum, ama bu içime akan döller mutlu sonmuş. Bu kadar acıya değdi mi bilmiyordum o an, ama çok hoş idi içime volkan gibi patlaması.
Tekrar kafamı yatağa bastırarak boynuma doğru geldi. "Hissettin mi erkeğinin döllerini? Artık şimdi tamamen bir ipnesin. İlkin olmak çok güzeldi, acısa da öldürmez, müthiştin. Seni zorlamayacağım, bu gecelik bu kadar yeter!" diyerek yavaşça içimden yarrağını çekti. Döllerinin götümden dışarıya aktığını hissettim. Müthişti bu anlar. Sikilmek ilk olarak kötüydü, ama o mutlu son için değermiş, onu anladım.
Götümün yanaklarını bir süre okşayarak iki yana ayırıp deliğimi seyretti. Sonra arkamdan birkaç saniyeliğine ayrıldı, telefonu kapattıktan sonra tekrar arkama gelerek bileklerimde bulunan kelepçeyi çözdü. "Ohhh!" diye iç çekerek rahatlamıştım ve kendimi yüz üstü yatağa tamamen salmış, hareketsizce kalakalmıştım. Eniştem de yanıma uzanarak elini götüme atıp beni kendine çevirdi.
Yüz yüze gelmiştik, öylece masum masum bakıyordum enişteme. O ise götümü halen okşuyor, seviyor, "Off, muhteşemdin, teşekkür ederim, beni gerçekten çok mutlu ettin. Tamam, kabul ediyorum, ilk olduğu için zor oldu, ama bundan sonrası zevkli olacak senin için. İyi ki işim iptal olmuş, iptal olmasaydı sana nasıl sahip olacaktım, güzel götlüm benim! Senin de istediğin oldu, benim de istediğim oldu, keyfim zevkim yerine geldi. Herşey karşılıklı. Bundan sonra benimsin, ben ne dersem o olacak, duydun mu?" dedi.
Kafamı sallayarak, "Duydum!" diyebildim. Eniştem, "Ben şimdi senin neyin oldum? Sen neyim oldun, söyle bakalım, sesin çıksın azıcık!" diye bağırdı. Gülümseyerek, "İlkim oldun, erkeğim oldun, artık seninim, karın oldum, ama şu an hiç kendimde değilim, kusura bakma!" diyebildim. Enişten kahkahalar atıp, "İşte böyle, bunu kabul etmen benim için yeterli zaten. Artık zorlamayacağım, biraz dinlen tatlı pamuk prensesim benim!" diyerek dudağımdan boynuma öpücükler kondurarak yanımdan kalktı ve sigara yaktı.
"Yordun lan beni, ama ablandan daha güzel götün varmış, çok tatlıydın altımda, kedi gibi miyavladın, muhteşemdin, seni nasıl daha önce keşfedememişim, yanarım yanarım ona yanarım!" diyerek kendi kendine konuşuyor, keyifle sigarasını içiyordu...
Sigarası bitince, "Kalk hadi, beraber bir duşa girelim!" deyince, "Çok yorgunum!" diyerek kalkmak istemedim. Ama eniştem, "Herşey bitti, temiz temiz dinlen, hadi kalk!" diyerek götüme bir tokat atarak beni kaldırdı. "Düş bakalım erkeğinin önüne, kıvırta kıvırta yürü, o güzel götünün sallanışını bir göreyim!" diyerek aldı beni önüne. Belimden kavradı, "Offf, muhteşem!" diye diye götüme tokatlar ata ata duşa götürdü beni.
Hayvan herif rahat durur mu, suyun altında yapıştırdı beni duvara. "Şu götün güzelliğine dayanamıyorum, son kez daha sikeceğim. Götünü bana doğru çıkart bakayım. Şimdi sadece sakin kal ve kendini bana tamamen bırak!" diyerek belime dolandı. Şampuanladığı sikinin kafasını deliğime dayamıştı bile. Akan suyu benim önüme doğru çevirdi, arka tarafıma hiç su gelmiyordu.
Götüme tokat yapıştırarak, "Offf, bu göt benim!" diyerek deliğime yüklendi. Acı içerisinde banyoda çığlıklarımın yankılanması kulaklarımı tırmaladı. "Bu yarrak senin lann, hepsini yiyeceksin, kölem yapacağım seni, ben ne dersem o olacak, rahat durrr!" diyerek belime dolanmış, beni kilitlemişti, kaçamıyordum hiç bir yere. Eniştem hiç oyalanmadan yeniden yüklenince sikinin tamamı içimdeydi...
Zaten kendimden geçmiştim, göt deliğim acıdan uyuşmuş gibi bir hissiyatı vardı. Acıyordu, ama aşırı değildi, ya da artık ben hissetmiyordum o acıyı. Eniştem ise zevk çığlıkları eşliğinde hiç durmaksızın yavaş yavaş zevkini ala ala içimde gidip gelmelere devam ederken, ben de önünde, "Ahhh, ahhhh!" diye inim inim inliyordum. Arkamdan sıkıca sarılmış, omzuma yeniden öpücükler konduruyor, boynumu yalıyor, emiyor, öpüyordu. Mosmor olmuştu boynum. Eniştem resmen zevkten kendini kaybetmiş bir halde emiyordu boynumu...
Bir süre sonra deli gibi içimde hızlanarak gidip gelmelere başladı, aşırı hızlı bir şekilde gidip geliyordu. Banyoda suyun altında, şap, şap, şap götüme her vuruşunun sesleri yankılanıyordu ki, çok uzun gidemedi, kulağıma doğru gelerek sikini son kez dibine kadar sert bir şekilde bastırarak öylece kaldı. Kulağıma, "Çabuk hemen diz çöküp ağzını aç, götün döllerimin tadına baktı biraz da ağzın baksın lannn!" diyerek hızlıca beni kendine çevirip diz çöktürdü.
Bir yandan da beni yönlendiriyor, omzumdan tutuyor, "Sakın kalkma, aç ağzını, geliyorum!" diyerek patlamaya hazır olan sikini ağzıma dayadı. İlk defa ağzımda bir yarrak vardı ve çok büyüktü, sığmıyordu ağzıma. Sikilmeyi hayal etmiştim, ama bu kadarını düşünmemiştim bile, fazlasını yaşıyordum şimdi. "Dişlerini değdirme!" diyor, kafamdan tutmuş yarrağını ağzıma boğazıma kadar sokuyordu ki, boğazımda yarrağı öylece kaldı. Resmen değiyordu boğazıma, soluk borusuna kadar gelmişti, hani insan böyle tıkanır da nefes alamaz ya, o hissiyatı yaşamıştım.
Eniştemin bacaklarına vurmaya başladım. Gözlerimden yaşlar geliyordu nefessizlikten. Derken değişik sesler ile boğazıma döllerini fışkırtmaya başladı. Saçımdan tutmuş, kafamı bir hamlede geri çekerek, "Aç ağzını, al nefesini, ama bu yarrağı sakın dudaklarının arasından ayırma, burada kalacak, daha bitmedi, akıyor devamı, her zerresini yutacaksın, bu döllerin bir damlası bile ziyan olmayacak!" diyor, kafamı okşuyor, "Offff, ohhhhhh!" diye inliyordu hayvan gibi. Artık ağzım öyle bir dolmuştu ki, dudaklarımın arasından döllerinin taştığını hissediyordum.
"Aferin benim oğlanıma, aferin benim güzelime, bravo sana, ablanın yaşatamadığı bütün zevkleri yaşattın eniştene, müthişsin, kocanın döllerini yut, ziyan etme hiç bir damlasını, boşa akmasın, yala kafasını, son kalanları em, aferin!" diyor, kafamı bastırıyordu...
Dölleri bitmiş olacak ki, artık kafamı bıraktı ve "Ohhhhh!" diye bir iç çekti. "Muhteşemdin yine, seni sabaha kadar sikebilirdim, normalde o potansiyel vardı bende, ama sen beni bitirdin be oğlum, yordun beni bugün!" diyerek güldü.
Ben de ağzım yüzüm dudaklarım döl içinde, "Yalvarırım, artık yeter, erkeğim oldun işte, her zaman seninim, ama lütfen bu gece yeter, lütfen dinlenelim, öldüm bittim, kocacığım!" diye yalvardım. Kocacığım deyişim hoşuna gitmiş olacak ki, "Yaaa sen nesin be oğlum, şerefsizim kaç senelik evliyim ablan bana böyle iltifatlar etmiyor, işi bitince kaçıyor gidiyor, ama sen bambaşkaymışsın be, aklımın ucundan geçmezdi bir ipneyle şu anları yaşayacağım, ama çok iyiymişsin be, aferin sana, işte bana her zaman böyle davran, çünkü senin sahibin de ilkin de benim lannn! Tamam hadi kalk!" diyerek ellerimden tuttu ve ayağa kalktım.
Bu sefer yüzüm ona dönük, elleri belimden götüme gelmiş, okşamaya devam ederek boynuma yumuldu. Öylece sarıldı kaldı suyun altında. "Çok tatlıydın benim tatlı ipnemm, bundan sonra kocanın yarrağını hep yiyeceksin, hiç mahrum kalmayacaksın bu yarraktan, ablanı değil bundan sonra seni sikeceğim. Bu nasıl bir fiziktir be ipne, yanlış doğmuşsun be oğlum, bir kadından tek eksiğin öndeki deliğin. Teşekkür ederim sana herşey için!" diyerek boynumdan kafasını kaldırdı. "Bak benim gözlerime, biraz canını yaktım, biraz argo konuştum, ama kusuruma bakma, olur mu, çok tatlısın ve kendimi kaybettim zevkten!" dedi.
Ona, "Farkındayım kocacığım, ama bittim ben, artık bırakalım, ayakta duracak halim kalmadı!" diyebildim. göz göze geldiğimde utancımdan kıpkırmızı olmuştum. "Harikaydınnnn! Tamam!" diyerek dudağıma yapıştı ve dudaklarımdan öpmeye başladı. Artık bıraksın diye iki elimle yanaklarını avucçlarımın arasına alıp, "Immmhhhh!" diyerek kendi isteğimle dudaklarından öpmeye başladım. Dudak dudağaydık artık, belki de ilk başta yapacağımız şeyi en son yapmıştık, ama dudaklarını dudaklarımda hissetmek o an müthiş bir haz vermişti bana.
Biraz öpüştükten sonra dudaklarımdan ayrıldı, "Ya sen nesin beee, işte bana böyle gel, benim canım ipnemm, bu sana kadınlığı ilk tattırdığım gündü, bundan sonrasını kendin isteyeceksin, kendi ayaklarınla geleceksin bana, daha sana ne anlar ne pozisyonlar ne zevkler yaşatacağım, bak gör!" diyerek dudaklarımdan bir öpücük daha aldı ve beni bıraktı. Kendini güzelce köpükleyip yıkadıktan sonra, "Bekliyorum seni yatağımda, bak burada havlu bornoz falan var, sen de güzelce yıkan gel!" diyerek duştan çıktı.
Ne yaşamıştım ben, bu neydi şimdi? Suyun altında üç beş dakika donup kalmıştım resmen. Değişik hisler, değişik duygulardı. Bir yandan da utanç verici bir şeydi, ama o an artık geçmişti. Ben kendim istemiştim bunu, kadın gibi olmayı kendim seçmiş, kadınlığa özenmiştim. Bir müddet sonra kendime geldim, güzelce yıkanıp ablamın bornuzunu üstüme giyerek duştan çıktım.
Az önce beni siken eniştem yatağa çırıl çıplak uzanmış, sigarasını yakmış, keyifle beni izliyor, gülümsüyordu. Kurulandıktan sonra kendi boxerimi giyecekken, "Saçmalama, gel buraya, al şunu!" diyerek ablamın geceliklerinden birini verdi. Gecelik dediğim de giyeni çıplak gibi gösteren birşey. "Giy şunu, yat yanıma, o götünün arasında uyuyacak benim bu canavar!" dedi.
Giydim, yanına yavaşça uzandım. Yüzüm ona dönüktü. "Dönsene lan arkanı, yüzünü ne yapacağım ben senin, benim için önemli olan bu götün!" diyerek bağırdı. İşi bitmişti tabii artık. Ama açıkcası böyle bir tepki beklemiyordum. Yavaşça arkamı döndüğümde götüme sert bir tokat yedim. "Ahhh, canım acıdı!" diyebildim.
Az önce hayvan gibi olan yarrağı küçücük kalmış, tekrar götümün yanakları arasındaydı. Ama benim götü görünce bir müddet sonra yarrağı yine kalktı, kocaman oldu. Gözlerimi kapattım artık, uyku moduna geçmiştim. Eniştem de arkamdan sarılmış, götümün yanaklarını okşayarak, omzumdan boynuma öpüyordu ki, bende sonrası yok, uyuyakalmışım...
Sabah dudaklarıma sürtünen hayvan gibi kalkık yarağıyla uyandım. Hemen ağzıma verdi tabii. Ablam gelene kadar beni rahat bırakmadı, o birkaç gün boyunca pozisyondan pozisyona soktu, iflahım kesilene kadar sikti beni. Ve bu daha başlangıçtı…